HEMŞİRENİN GÖREV VE YETKİLERİ VE HUKUKİ SORUMLULUKLARI

HEMŞİRENİN GÖREV VE YETKİLERİ VE HUKUKİ SORUMLULUKLARI i ÖZET İnsan sağlığı, insan var olduğundan beri her zaman oldukça büyük öneme sahip olmuştur...
Author: Eren Yılmaz
2 downloads 0 Views 552KB Size
HEMŞİRENİN GÖREV VE YETKİLERİ VE HUKUKİ SORUMLULUKLARI

i

ÖZET İnsan sağlığı, insan var olduğundan beri her zaman oldukça büyük öneme sahip olmuştur. Özellikle son yüzyılda yaşam kalitesinde büyük artışla beraber sağlık ihtiyaçları da aynı ölçekle kalite talebinden etkilenmiştir. Gün geçtikçe tıp bilimi ilerlemektedir. Sağlık hizmetlerini değişen şartlarla beraber daha düzgün verme sorunu ortaya çıkagelmiştir. Sağlık hizmetlerinin verilme aşamasındaki en büyük eşiklerden biri de hemşirelik ve hemşirelik hizmetleridir. Doktor ile hasta arasındaki en büyük köprülerden biridir. Hastanın sosyal, psikolojik ve fiziksel tüm ihtiyaçlarını gidermek üzerine bu mesleği öğrenmişlerdir. Sağlık sektöründeki ana karakterler doktorlar olsa da, hemşireler de bu çerçeve içinde önemli yer tutmaktadır. Hasta bireylerine ve yakınlarına sağlık hizmetlerinin daha etkin bir biçimde verilebilmesi için, sağlık çalışanlarının haklarının, sorumluluklarının ve görevlerinin bir çerçeve içine alınması gerekmektedir. Hem hasta hakları hem de çalışan hakları gözetilmeli ve etkin çağdaş bir yöntemle sağlık kurumları yönetilmelidir. Bu sebeplerde dolayı da gün geçtikçe hemşirelik hizmetlerine talep artmakta, hemşirelere ihtiyaç çoğalmaktadır. Tüm sağlık sektöründen verim alınabilmesi için, hemşirelik mesleğinin geliştirilmesi, günümüz şartlarına ve toplumsal şartlara uyum sağlatılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sağlık Sektörü, Hemşirelik, Çağdaş Yönetim, Hak ve Sorumluluklar

iii

ABSTRACT Human health has always been that people have been very great importance. large increase with health needs, especially in the last century, the quality of life is influenced by the quality requirements on the same scale. Medical science is advancing day by day. not more smoothly together with the changing conditions of health care comes out of the problem was. One of the major threshold in the administration of health care services are also nursing and nursing services. The doctor is one of the largest bridges between patients. The patient's social, are these professions on the learner to resolve all physical and psychological needs. Although the main character in the health sector, doctors, nurses, is also an important place in this framework. In order to provide more effectively to individual patients and close to health care, the rights of health workers must be enclosed in a frame of its responsibilities and duties. Patients 'rights and workers' rights must be respected as well as a modern and effective method of health institutions should be managed. For this reason, in the day due to increasing demand for nursing services goes by, the need for nurses is increasing. In order to get the full health sector efficiency, the development of the nursing profession, to adapt to today's conditions and social conditions must be Satisfying.

Keywords: Health, Nursing, Modern Management, Rights and Responsibilities

iv

İÇİNDEKİLER ONAY ..................................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ........................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış. ÖZET ........................................................................................................................................ iii ABSTRACT ............................................................................................................................. iv KISALTMA LİSTESİ ........................................................................................................... vii GİRİŞ......................................................................................................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM 1. TEORİK VE KAVRAMSAL GELİŞİM 1.1. Hemşirelik Kavramı Ve Önemi .................................................................................................... 2 1.2. Hemşireliğin Tarihçesi ................................................................................................................. 4 1.3.Hemşirelik Hizmetleri Tanımı Ve Kapsamı .................................................................................. 5 1.4. Hemşirelik Hizmetleri Yönetimi .................................................................................................. 6 1.5.Hemşirelik Hizmetlerinin Yasal Dayanakları ............................................................................... 7 1.6. Hemşirelik Hizmetlerinin Görev Ve Sorumlulukları ................................................................... 8 1.6.1. Başhemşirenin Görev Ve Yetkileri ....................................................................................... 8 1.6.2. Başhemşire Yardımcısının Görev Ve Yetkileri ..................................................................... 9 1.6.3. Servis Sorumlusu Hemşiresinin Görev Ve Yetkileri ............................................................. 9 1.6.4. Hemşirenin Görev Ve Yetkileri........................................................................................... 10

İKİNCİ BÖLÜM 2. HEMŞİRENİN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLUKLARI 2.1. 6283 Numaralı Hemşirelik Kanunu ........................................................................................... 13 2.2. Hemşirelik Yönetmeliği ............................................................................................................. 15 2.2.1. Birinci Bölüm - Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar ..................................................... 15 2.2.2. Hemşirelik Hizmetlerinin Kapsamı, Hemşirelerin Görev, Yetki Ve Sorumlulukları .......... 16 2.2.3. Uzman Hemşire Ve Yetki Belgesine Sahip Hemşireler ...................................................... 17 2.2.4. Dördüncü Bölüm - Hemşirelik Hizmetlerinin Yönetimi Ve Organizasyonu ...................... 18 2.3. Cezai Ve Hukuki Sorumluluklar Kapsamında Emsal Kararların Ele Alınması ......................... 19

v

2.3.1. Hemşirelerdeki Tazminat Sorumluluğu .............................................................................. 21 2.3.2. Hukuka Aykırı Eylem ........................................................................................................ 21 2.3.3. Kusurlu Davranış ................................................................................................................. 22 2.3.4. Zarar .................................................................................................................................... 22 2.3.5. Haksız Fiil İle Zararlı Sonuç Arasındaki Nedensellik İlişkisi ............................................. 23

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. HEMŞİRENİN GÖREV VE SORUMLUKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 3.1. Mesleğin Özellikleri ................................................................................................................... 27 3.2. Yasal Yükümlülüğün Bozulduğu Durumlar ............................................................................... 28 3.3. Hemşirelik Mesleğinin Sorunları Ve Çözüm Yolları ................................................................. 28

SONUÇ .................................................................................................................................... 29 KAYNAKÇA .......................................................................................................................... 31

vi

KISALTMA LİSTESİ

ICN

:Uluslararası Hemşirelik Konseyi

SSYB

:Sağlık Ve Sosyal Yardım Bakanlığı

RG

:Resmi Gazete

HIV

:Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık

Yetmezlik Virüsü

vii

GİRİŞ Sağlık kelimesinin manası, tam olarak bireyin hem fiziksel hem de psikolojik yönden iyi olması demektir. Bu sebepten dolayı da verilecek sağlık hizmetinin her bireye eşit ve aynı kalitede verilmesi gerekmektedir. Sağlık kavramı doğrudan doğruya insan hayatı ile ilgilidir. Yapılacak en ufak bir hata bile insan sağlığında geri dönüşü olmayan sakatlıklara, hastalıklara yol açmaktadır. Sağlık sektöründe personel tabanı oldukça geniştir. Bu alanda ise en büyük payı hemşireler almaktadır. Hemşireler bireyin tüm ihtiyaçlarını araştırır ve ona göre tedavi edilmesini sağlar. Bununla beraber bireyin hem fiziksel, hem de sosyal yönden gelişimini destekler. Hemşireler bireyin sağlığını yükseltmek istediği kadar kendi yaşam ve çalışma koşullarını da yükseltmek ister. Fiziksel, mental ve sosyal yönden belli bir kaliteye ulaşan hemşirelerin yaptıkları işte de belli bir kalite yakalanmaktadır. Sağlık kavramının sorumluluğu çok büyüktür. Hemşirelik hizmeti veren personelinin ihtiyaçlarının giderilmesi ve haklarının verilmesi ile beraber sağlık sektörü de kalkınmış olmaktadır. Hemşirelik hizmetleri, görev tanımlarının, yetki ve sorumluluk sınırlarının anlaşılmamış olması, iş tanımlarının ve ilişkilerin belirsizliği, yönetime katılımın olmayışı, yetki devrindeki aksaklıklar, örgütsel çatışma ve karmaşık yapıdan kaynaklanan bir takım sorunların varlığı, denetleme sisteminin yetersiz oluşu gibi faktörlerden etkilenmekte, işlevlerini gereği gibi yerine getirememektedir. Hemşirelik hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulması gereklidir. Yer yer yasa ve kanunlarda belli boşluklar olabilmektedir. Bu sebepten dolayı çalışan hemşirelerden yeterli verim alınabilmesi için, sağlık kurumunu çağdaş ve etkin bir biçimde yönetilmesi gerekmektedir. Hemşirelik hizmetleri verilirken ortaya çıkacak sorunlara kurum olarak hazırlanılması ve hızlı, pratik bir biçimde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Belli bir kalitede yönetilen sağlık kuruluşlarında bireyler daha sağlıklı hizmet alabilmekte, çalışanlar daha verimli çalışabilmektedir.

1

BİRİNCİ BÖLÜM 1. TEORİK VE KAVRAMSAL GELİŞİM 1.1. Hemşirelik Kavramı Ve Önemi Sağlık kavramı birey için her zaman önemli konumda olmuştur. İnsanı insan yapan ihtiyaçların en temelinde vardır. İhtiyaca cevap veren sağlık meslekleri içinde de hemşirelik önemli bir yer tutmaktadır. Uluslararası Hemşirelik Konseyi’nin tanımında ise şöyle yer almaktadır; “Hemşirelik, bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye yardım eden ve hastalık halinde iyileştirmeye ve rehabilite etmeye katılan bir meslek grubudur” (Birol, 2004). Sağlığın değerli ve önemli kılınması için tüm sağlık kuruluşlarında yer alan önemli meslek gruplarından biri de hemşireliktir. Hasta, sakat bireylerin iyileşme ve rehabilite süreçlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Türk Hemşireler Derneği ise 1981’de mesleklerini tanımlamışlardır. Bu tanıma göre; “Hemşirelik, bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden, bu kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir” (Eren, 2000). Anlattığımız tanımlardan yola çıkarsak hemşirelik mesleği; hasta bireylerin fiziksel, psikolojik, ruhsal ve sosyal gelişimlerini denetleyen, geliştiren, onların ihtiyaçlarını karşılayan, ayrıca da hasta ve hasta yakınlarını bilgilendiren meslek dalıdır. Hemşirelerin asli görevleri arasında bunlar vardır. Diğer sağlık grupları arasında da bir köprü vazifesi görerek iletişimi sağlamaktadır. Hemşireler bu görevleri yerine getirirken yeterince donanımlı olmalıdırlar. Hemşirelerin sahip olması gereken donanımları sıralamak gerekirse; 

İnsanın yapısını ve evrensel şartları tanımalı,



Hasta ve yardıma muhtaç kişilerin isteyebileceği yardımlardaki bilgiye sahip



Verilecek yardımların hangi yollarla hastaya aktarılacağının bilinmesi,



Özellikle doğru ve iyi karar alabilmedeki kesinlik, keskinlik,



Verilecek yardımın insani şartlara uyması ve sonucunda oluşacak şartlara

olması,

hazırlanmış olunması, 

Birçok bilinen bilgi arasından gereksiz olanları çıkarması

2



Hasta ya da sakat bakmanın temelinde felsefeyi iyi özümsemesi ve ona göre

davranması, 

Bireysellik ve bütüncül düşüncelere sahip olunarak donanımını kullanması, Daha önceki verilen konsey tanımları nazarında, bir hemşirenin tam donanımlı

olması için bu unsurlara sahip olması gerekmektedir. Hemşirelik kavramı da tıpkı doktorluk kavramı gibi insani ihtiyaçlardan doğan bir kavramdır. Bu yüzdende sistematik bir temele oturtulmalıdır. Hemşirelik hasta bireye yardım ettiği gibi, hasta yakınlarına da yardım eden bir meslek grubudur. Hemşireler din, dil, ırk, mezhep ayırt etmeden her insan için eşit sağlık şartları sunmalıdır. Hemşirelik mesleği ve hemşireliğin ortaya çıkması sağlık gereksinimlerinden kaynaklı olmuştur. İnsanların önüne çıkan bazı sağlık sorunlarının çözümünde hemşirelik alanına ihtiyaç duyulmuştur. Hemşirelik mesleği de bu ihtiyaçlarla beraber tanımlanmaya başlamıştır. İnsanoğlunu etkileyen sağlık sorunları yıllar içinde değişime girmeye başlayınca hemşirelik mesleği de değişime uğramaya başlamıştır. Hemşireliğin odaklandığı unsurların temelini insan, toplum ve sağlık kavramları almaktadır (Velioğlu, 1994). İnsanın ve çevresinin doğasını anlamak için hemşirelik mesleğinin doğasını anlamak oldukça önemlidir. Genel hatları ile baktığımızda insanın yaşamını geliştiren bir disiplindir. Hemşirelik mesleği üzerine yapılan tanımlar ise durmadan değişime uğramaktadır. Toplumların sosyo-kültürel yapılarının hızla değişmeleri ile beraber teknolojik gelişmeler de bunun böyle olmasını sağlamaktadır. Bu tanımlanamama durumu hemşireliğin meslek olarak benimsenmesinde zorluklar çıkarmıştır. Bu sebeple de düzgün bir tanıma ihtiyaç duyulmuştur. Hemşirelik dünya üzerindeki hemen her ülkede sağlık ve toplumsal sistemlerin bir parçası haline gelmiştir. Artık hemşirelik okulları günümüzde bilim ve sanat okulları olarak kabul görmektedir. Hemşirelik ne başlı başına bir sanattır, ne de başlı başına bir bilimdir. İkisinin karıştırılarak ortaya çıkması hemşireliği oluşturdu diyebiliriz. Fakat hemşirelik kavramının bir de mesleki boyutu vardır. Bu durumun vuku bulması halinde de, bedensel ve ruhsal açıdan destek isteyen kişilere destek vermesi gerekmektedir. Hemşirelerin yeterli destek verebilmesi için iyi bir eğitimden geçirilmesi elzemdir (Birol, 2004). Uluslararası Hemşirelik Konseyi (ICN-International Council of Nurses)’in yaptığı tanımlamada da hemşirelik; bireylerin, ailelerin ve toplumların sağlığını korumak ve bu yönde olan geliştirmelere katkıda bulunmak, hastalıkları iyileştirebilme potansiyeli, rehabilitasyon oturumlarına katılması gereken bir meslek dalı olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca da sağlık

3

ekibinin tedavi ve eğitici yöndeki çalışmalarına katılmalıdır. Ayrıca bu programları geliştirmekle mükelleftir (Birol, 2004). Türk Hemşireler Derneği’nin tanımına göre ise hemşirelik; kişinin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik,

hemşirelik

hizmetlerinin

planlanması,

örgütlenmesi,

uygulanması

ve

değerlendirilmesinden ve bu hizmetleri sunacak kişilerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir (Velioğlu, 1994). 1.2. Hemşireliğin Tarihçesi Modern insan kavramı artık modern zamanlarla beraber ortaya çıkan, sosyal ve fiziksel yönden gelişmiş ve gelişmeye devam etmekte olan bir kavramdır. Bu sebepten dolayı da insanın ve toplumun niteliklerinin incelenmesi için, insanın ve toplumun geçmişinin de ele alınması gerekmektedir. Hemşirelik mesleği de toplumların, insanların gelişimine doğru orantılı olarak gelişmeye devam etmektedir. Tıpkı insanın gelişimi için geçmişinin ele alınmasının gerektiği gibi, hemşirelik kavramının da nasıl ortaya çıktığı, geçmişi ele alınmalıdır. Ele alınan geçmiş ile beraber meslek daha iyi kavranmakta ve profesyonel gelişmelere ışık tutmaktadır (Atalay, 1997). İnsan var olduğundan beri bir şifa kültürü de mevcuttur. Özellikle ilk çağlarda bu şifa kültürünü devam ettiren bir şifacı kadın rolü vardır. Şifacı olarak geçen insanlarının hemen hemen hepsi kadındır ve yazılı kaynaklarda bu durum sabittir. Günümüzde de hemşirelik mesleğinin çoğunluğunun kadın olması bir tesadüf eseri değildir. Ortaçağ Avrupa’sında ise durum daha çok basitleştirilmiştir. Oldukça basit tıbbi müdahaleler ile sağlık kavramı devam etmekteydi. Özellikle Katolik kilisesi etkisi altında olan sağlık kavramında hemşirelik mesleğini icra eden rahibeler bulunmaktadır. Bu dönemde sadece fiziksel ihtiyaçlar değil, aynı zamanda da ruhani ihtiyaçlar da karşılanıyordu (Bayık, 2000). Avrupa’da işe modern hemşirelik ile ilgili atılımlar ilk defa 17. yüzyılı takip eden süreçte olmuştur. Fransız papazı St. Vincent de Paul ise bu harekete önderlik ederek modern hemşireliğin temellerini atmıştır. Özellikle Avrupa’da 1600’lü yıllar kıtlık ve hastalıkların yoğun olarak geçtiği yıllardır. İnsanlarda toplu ölümler ve hastalıklar gözlenmeye başlamıştır. St. Vincent de Paul bu yıllarda özellikle fakirlere ve hastalara yaptığı yardımlarla da bilinmektedir. 1633 yılında Hayırsever Hemşireler Örgütünü (Sisters of Charity) kurmuştur. İngiltere'de ise 1840 yılında Elisabeth Fry Hayırsever Hemşireler Örgütünü kurmuştur (Atalay, 1997).

4

Özellikle birinci cihan harbi zamanlarında sağlık sektörüne büyük ihtiyaç duyulmuştur. Bu sebeple gönüllü 60 bine yakın kadın, erkek tarafından Gönüllü Hemşireler Cemiyeti kurulmuştur. Hemşirelik kavramına modern anlamda bakacak olursak, en büyük gelişim sanayi devriminden sonra ortaya çıkmıştır. Özellikle büyük göç hareketleri ile beraber kentlerin kurulması, büyük bir sağlık problemi ve ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Özellikle Kırım Savaşı esnasında ortaya çıkan ve yaralılara büyük yardımı dokunan Florence Nightingale ile beraber modern hemşirelik doğmuş, gelişmeye başlamıştır (Babadağ, 2010). Ülkemizde ise ilk modern hemşirelik hareketleri 1. Dünya Savaşı’ndan sonra çıkmıştır. Hemşirelik dalının gelişmesindeki en büyük engel olarak ülkemizdeki kadınlara yönelik kısıtlamalar tanımlanmıştır. Bu yüzden de oldukça geç gelişen bir meslek dalı olarak yer almıştır. Sağlık sektörünün gelişmesine rağmen hemşire ihtiyacının doğması üzerine cumhuriyetin ilanı ile beraber belli atılımlar olmuş ve hemşirelik alanı üzerine gidilmiştir. 1920 yılında açılan ve ilk hemşirelik okulu olan Amiral Bristol Sağlık Lisesi ile beraber atılımlar başlamıştır. Ardından Kızılay ve Sağlık Bakanlığı merkezli atılımlar, üniversitelerde ardı ardına kurulan kürsüler ile hemşirelik mesleği, kültürü gelişmeye başlamıştır. Şu an ise ülkemizde hemen hemen her üniversitede hemşirelik ile alakalı bölümler mevcuttur. Sağlık kurumları ise eleman ihtiyacını bu okullardan sağlamaktadır (Atalay, 1997). 1.3.Hemşirelik Hizmetleri Tanımı Ve Kapsamı Hemşirelik mesleği de tıpkı doktorluk mesleği gibi bireyler için oldukça büyük öneme sahiptir. Bu önemi temellendiren en önemli kavram ise yaşamsal önemdir. Hemşirelik hizmetleri, hem doktor tarafından hem de hasta bireyin ailesi tarafından karşılanamayan hizmetlerin verilmesidir. Bu yüzden de sağlık kuruluşlarındaki en önemli meslek grubudur. Hastanelerde yapılan en büyük istihdam, bu meslek türüne yapılmaktadır. Hemşirelik hizmetlerinin başlıca amaçları hastanın tüm bakım ve tedavi hizmetlerinin yanı sıra hastanın ve ailesinin eğitim sürecini de kapsamaktadır. Hemşirelik hizmetleri, hem sağlık ekibi içerisindeki rolü, hem de hastanelerin başarısındaki etkileri gereği önemli bir konuma sahiptir. Hemşirelik yönetmeliğinde ise hizmet tanımı ve kapsamı şu şekilde sıralanmıştır; 

Birey, aile, grup ve toplumun sağlığının geliştirilmesi, korunması, hastalık

durumunda iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla hemşirenin yerine getirdiği bakım verme, hekimce hazırlanan tıbbî tanı ve tedavi planının oluşturulması ve 5

uygulanması, güvenli ve sağlıklı bir çevre oluşturma, eğitim, danışmanlık, araştırma, yönetim, kalite geliştirme, işbirliği yapma ve iletişimi sağlama rollerini, 

Mesleki eğitimle kazanılan bilgi, beceri ve karar verme yeteneklerini

kullanarak, insanlara yaşadıkları ve çalıştıkları her ortamda doğum öncesinden başlayarak yaşamın tüm evrelerinde meslek standartları ve etik ilkeler çerçevesinde sunduğu hemşirelik bakımını, 

Hemşirelik

hizmetlerinin

ve

bu

hizmetlerden

sorumlu

insan

gücü

kaynaklarının, diğer kaynakların ve bakım ortamının yönetimi ile risk yönetimini kapsar (Eren, 2000). Hemşirelik hizmetlerinin sınırı sadece sorumluluklar ve hizmet tanımına bağlı değildir. Bununla beraber verilen hizmetlerin değerlendirme sürecini de kontrol altında tutmaktadır. Ayrıca sağlık sistemi ve hizmetlerini incelemeli, denetlemeli, eksik kalan yerlerini ise geliştirmelidir. Uygulama hızı ise dinamik olmalı ve sorun çözme odaklı olmalıdır. Birey hasta olmadan önce yine hemşire tarafından bilgilendirilmeli ve bu yönde eğitim verilmelidir. Ayrıca hastalıklardan, kazalardan sonra sosyal yaşama adapte etmelidir. Bireylere iyi bir sağlık hizmetini verilmesi sadece hemşirelik meslek grubuna bağlı değildir. Bununla beraber diğer sağlık meslek gruplarının da içinde bulundurmalıdır. Bu sayede ekipte bulunan her meslek dalının kendi mesleklerini icra etmeleri, karşılıklı alışverişte bulunarak sağlık sisteminin gelişimine katkıda bulunmalıdır. Önemli olan nokta ise sağlık gruplarının ortak kararlar almasıdır. Tüm sağlık ekibinin amacı iyi bir oranda sağlık hizmeti verilmesidir (Birol, 2004). Sağlık hizmetlerinin en önemli parçalarından biri hemşirelik mesleğidir. Hemşire; eğitimi, kişiliği, bilgi ve becerisiyle, karar verme yeteneğiyle, hemşirelik hizmetlerini planlayarak uygulayabilen, ekip çalışmasını başarıyla etkin bir şekilde yürütebilen, sağlık ekibi üyeleriyle uyum içinde çalışabilen insan gücüdür (Birol, 2004). 1.4. Hemşirelik Hizmetleri Yönetimi Sağlık kuruluşlarında personel sayısı bakımından en fazla personeli bulunduran meslek grubu hemşireliktir. Hastanın etkili bir halde bakımını üstlenen, hasta ile iyi ilişkiler kurarak standartları koruyan meslek dalıdır. Bu sebepten dolayı da hastanenin başarı oranına doğrudan etki etmektedir. Hastanelerin verimli ve etkin kullanabilmesi yine hemşirelerin verimine bağlıdır. Doktor ile hasta arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Hasta bakımı

6

yanında da sağlık hizmetlerinin koordineli bir şekilde verilmesi de bu meslek dalını ilgilendirmektedir (Atalay, 1997). Hemşirelik hizmetleri yönetimi ise doğrudan hastaların bakımı ile beraber sağlık kuruluşlarının amaç ve hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ve ona etki eden bir sistemler bütünüdür. Hastanelerde hemşirelik hizmetleri, hastanın kapsamlı hemşirelik hizmeti alması adına verilen bedensel, psikolojik ve sosyal tüm bakım gereksinimlerinin karşılanmasını ve hasta-ailesine sağlık eğitiminin verilmesini kapsamakta olduğu açıklanmıştı. Hizmetlerin direk aile ve bireylere yönelik olması gerekmektedir. Hemşirelik hizmetleri yönetimi, sağlık kuruluşlarında en geniş yere sahip yönetim sistemidir. Doğrudan hastaya ve yakınlarına etki etmektedir. Her sağlık kuruluşunun hedefi ve her hemşirelik yönetimi, kurumdan kuruma değişiklik göstermektedir. Kurumların hedefi farklıdır ve yönetimler bu duruma göre dizayn edilmektedir. Sağlık kuruluşlarında en etkin ve verimli yönetilmesi gereken bölüm hemşirelik bölümüdür (Bayık, 2000). 1.5.Hemşirelik Hizmetlerinin Yasal Dayanakları Meslek dallarının nitelik kazanması, bir kimlik oluşturması, bütünlüklerinin korunması ve devamı için de belli bir yasal düzenleme gerekmektedir. Kuralların ve yasaların olması, meslek dallarının belli bir düzen içinde gelişmesi ve icra edilmesini sağlamaktadır. Bunların hepsi ise hukuki dokümanlardır. Bu kurallar ve yasalar ise mesleğe özel çıkmaktadır. Bu şekilde de hem çalışan, hem de işverenin haklarını güçlü bir şekilde sağlanmaktadır. Hemşirelik mesleği ile alakalı ülkemizde bir takım yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeleri sırasıyla saymak istersek eğer; 

1928 yılında yürürlüğe giren Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı icrasına

Dair Kanun 

1936 yılında yürürlüğe giren 3017 sayılı SSYB Teşkilat ve Memurları Kanunu



1961

yılında

yürürlüğe

giren

224

sayılı

Sağlık

Hizmetlerinin

Sosyalleştirilmesine Dair Kanun 

1965 yılında yürürlüğe giren 657 sayılı Devlet Personel Yasası



1970 yılında yürürlüğe giren 1327 sayılı yasa



1983 yılında düzenlenerek yeniden yürürlüğe konulan SSYB Yatakları Tedavi

Kurumları İşletme Yönetmeliği

7



2007 yılında değiştirilen ve yürürlüğe giren 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu



8 Mart 2010 tarihinde 27515 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hemşirelik

Hizmetleri Yönetmeliği Sağlık dalında meslek dallarını icra eden çalışanlar, mesleki bazı kurallar, yönetmeliklere bağlı kalmak zorundadır. 2007 yılına kadar sadece bayanların yapabileceği bir meslek halinde olan hemşirelik mesleği, son 9 yıldır tüm cinsiyet gruplarına açılmıştır. Ayrıca hemşirelik mesleğinin de üniversite seviyesine çekilmesiyle beraber, hem işte hem de kişilerde kalite artımı gözlenmiştir (Saraçoğlu, 2010). 1.6. Hemşirelik Hizmetlerinin Görev Ve Sorumlulukları Hemşirelik mesleğinin görev ve kapsamı, diğer sağlık gruplarına oranla daha geniştir. Sağlık işlevlerinin korunması, geliştirilmesine katkı sağladığı gibi, aynı zamanda da bireyleri bu amaca yaklaştırma, onlara yardım etme gibi sorumlulukları mevcuttur. Toplumda hemşirelerin görevi bireylere, ailelere ve gruplara, yaşadıkları, çalıştıkları ortamın çetin koşulları içerisinde fiziksel, ruhsal ve sosyal potansiyellerini belirlemeleri konusunda yardımcı olmaktır. Hemşireler sadece sağlıksal görevleri yerine getirmek için görevlendirilmemişlerdir. Sorumlulukları arasında hastalıkların gelişmesini, yayılmasını engelleyebilecek önlemlerin alınması da vardır. Ayrıca hastalık sürecinden sonraki iyileştirme sürecinden ve belli bakımların yapılmasına kadar başka sorumlulukları da vardır. Bir bireyin yaşamındaki sağlıkla alakalı hemen hemen her konudan sorumludur ve sorumlulukları bulunmaktadır. Ülkemizde hemşirelik mesleğinin tanımı genel olarak yapılsa da, kendi dalları içinde tanımlanmıştır. Başhemşire, başhemşire yardımcıları, sorumlu hemşirelerin tanımı ayrı ayrı yapılmıştır. Bu başlıkta hemşire kollarının tanımını ayrı ayrı yapmaktayız (Atalay, 1997). 1.6.1. Başhemşirenin Görev Ve Yetkileri Başhemşirenin görev ve yetkiler kanunda şu şekilde yer almıştır; “Başhemşire; yüksek hemşirelik okulu veya sağlık meslek lisesi mezunu olup, mesleklerinde en az on yıl çalışmış ve iyi sicil almış hemşireler arasından baştabibin teklifi ile Bakanlıkça atanır. Hasta bakım hizmetlerinin en iyi şekilde görülmesini sağlamakla görevli olup doğrudan Baştabibe karşı sorumludur. İsterse sürekli olarak kurumda kalabilir, bu takdirde yiyecek ve yatacakları kurumca sağlanır.” Yukarıdaki tanıma göre başhemşirenin görevlerini sırasıyla ele alırsak eğer; 8



Kurumda çalışan diğer hemşire gruplarının amirliğini yapmalı, çalışanların

kanuni sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini kontrol etmeli, eksik varsa bu yönde gelişim sağlamalıdır. 

Yapacağı geliştirme faaliyetlerinde bir takım eksikleri gidermekte zorlanırsa bu

durumu başhekime bildirmek zorundadır. 

Hemşire, ebe gibi diğer alt meslek gruplarının mesleki alanda daha fazla

bilgilenmesi için hizmet içi eğitim vermelidir. 

Hastaların bakımı, yemek saatleri, ilaç alımları zamanlarında yanında

bulunmalı ve varsa eksikleri tamamlatmalıdır. 

Çalışanın sağlık kuruluşunun yeterli hijyenik koşullara ulaşmasını sağlamalı,

sağladıktan sonra ise denetime devam ederek eksikleri tespit etmelidir. 

Kendine bağlı personellerin nöbet ve izin cetvellerini hazırlamalı, düzenlemeli

ve başhekime onaylatıp imzalatmalıdır (Akman, 2009). 1.6.2. Başhemşire Yardımcısının Görev Ve Yetkileri Yataklı Tedavi Yönetmeliği Kanununda başhemşire yardımcısının görev ve yetkileri şu şekilde tanımlanmıştır;” 100 Yataklı ve daha büyük kurumlarda baştabip tarafından mesleklerinde en az beş yıl çalışmış ve iyi sicil almış hemşireler arasından standart kadroya aşmamak üzere yeteri kadar başhemşire yardımcısı görevlendirilir. Başhemşire yardımcısı sürekli olarak kurumda kalabilir. Bu takdirde yiyecek ve yatacak kurumca sağlanır. Başhemşire yardımcısı, başhemşirenin vereceği görevleri yapmakla ve başhemşirenin bulunmadığı hallerde de kendisine vekâlet etmekle yükümlüdür."1 Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliğinde her ne kadar başhemşire yardımcısının görev ve yetkileri tanımlanmış olsa da günümüz hastanelerinde başhemşire yardımcısı pozisyonu bulunmamaktadır (Atalay, 1997). 1.6.3. Servis Sorumlusu Hemşiresinin Görev Ve Yetkileri Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliğine göre servis sorumlusu hemşiresinin görev ve yetkileri şöyle ele alınmıştır; “Hemşire adedi müsait olan kurum ve servislerde, servisler, ameliyathane ve hemşirelik hizmeti bulunan diğer ünitelerdeki hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için Baştabiplikçe servis veya bölüm sorumlu hemşirelikleri kurulabilir. Bu servis sorumlu hemşireleri nöbete girmezler. Hafta tatillerini cumartesi, pazar günleri yaparlar” (Atalay, 1997).

9

Yönetmeliğe

göre

servis

sorumlusu

hemşiresinin

görevlerini

şöyle

sıralayabiliriz;  Bulunduğu serviste başhemşirenin yardımcısı pozisyonundadır. diğer alt hemşire ve ebe gibi personellerin iş bölümünü düzenler. Ayrıca hasta bakıcıların da düzenlemesini yapmaktadır.  Bulunduğu servisin düzen ve intizamını sağlamakla sorumludur. Bu yüzden bulunduğu servisin amiri pozisyonundadır.  Serviste kullanılan maddelerin ve demirbaşların teslimi kendisine edilir. Bunların kullanım ölçülerinden ve korunmasından sorumludur.  Bulunduğu servisin düzeninden, hijyeninden tamamen sorumludur. Bu servise yatan ve çıkan hastaların takibini yapar. Hemşirelerin iş denetimini yapar. Servise girecek yiyecek, içecekleri denetler. Ayrıca ilaç dolabının işlemesini sağlar.  Ameliyathane sorumlu hemşiresi, ameliyathane hemşirelerinin birinci derecede amiri olup buradaki hemşirelik hizmetlerinin düzenli yürütülmesinden ameliyathane sorumlusuna ve başhemşireye karşı sorumludur (Apaydın, 2007). 1.6.4. Hemşirenin Görev Ve Yetkileri Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliğinde hemşirenin görev ve yetkileri şu şekilde belirtilmiştir; “Hemşire, hasta ile tıbbi ve psikolojik bakımından devamlı ilgilenebilecek yapıda ve yetenekte sağlık meslek lisesi mezunu yardımcı sağlık personelidir. Kurumun yatak adedi azaltılmamak kaydıyla isteyen hemşireler gerek görüldüğü takdirde baştabip izniyle kendilerine ayrılan yerlerde topluca kalabilirler. Bu takdirde kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri kurumca sağlanır. Hemşireler servislerindeki hastane hizmetlilerinin hizmette birinci derecede amiridir (Babadağ, 2010).” Yukarıdaki tanıma göre hemşirenin görev ve sorumluluklarını madde halinde sıralarsak;  Sağlık kuruluşunda yatan hasta bireyin tüm ihtiyaçlarını belirler ve ruhsal, fiziksel, sosyal ihtiyaçlarını değerlendirir.  Hastaların genel ruh hallerini ve morallerini olumlu yönde geliştirmeye çalışır ve ona göre ortam hazırlar. Kurumda yatan hastaları doktor muayenesine hazırlar. Uzmanlarca analizine lüzum görülen materyali hastalardan alır ve

10

laboratuvara gönderirler. Serviste yemek dağıtımını, hastaların yemeklerini gözetler, kendisi yemek yiyemeyecek durumda olan hastaların bizzat yemeğini yedirirler. Banyo yapacakları yardımcı hizmetli ile banyoya gönderirler, gidemeyenlerin yataklarında temizliğini yaptırırlar.  Sağlık kurumunda yatan hastaların bakımlarının, tedavilerini, tüm kayıt ihtiyaçlarını, doktorların yönergeleri doğrultusunda yapmaktadırlar. Hasta bireylerin ilaçlarını verir, gerekli enjeksiyonları yapar, bunların hepsini kaydeder ve imzalar. Ameliyat sonucunda yatan hastaların denetimini sık sık yapar ve gidişatlarını takip eder.  Hemşirenin en asli görevlerinden biri de hastaların dertlerini dinlemek ve hastalıkları konusunda onları teskin etmektir.  Servis acil dolabında bulunan ilaçları servis şefi, uzmanı veya nöbetçi tabibinin direktifi ile ve onun sorumluluğu altında hastalara uygular.  Kendilerine verilen demirbaş malzemeleri en iyi miktarda kullanmak ve kullandıklarını not etmek zorundadırlar. Doktorlar tarafından istendiğinde ilaçları hazır hale getirmelidirler.  Servisteki hijyene önem vermeliler ve iyi seviyede kalması için önlemler almalıdırlar.  Teslim aldıkları ilaçları ve demirbaş malzemeleri haşerelerden korumak için özel bir ortamda muhafaza etmelidirler.  Ameliyathaneden sorumlu ve hemşirenin bulunmadığı ameliyat salonlarında onların görevlerine yerine getirmelidir.  Laboratuvar hemşireleri ise gerekli testleri hastalara uygulamakla ve sonuçları doktorlara bildirmekle mükelleftir.  Hastaların sosyal ve ruhsal durumları ve beslenmeleri ile ilgili olarak fizik tedavi uzmanı, sosyal hizmet, diyet uzmanları ve psikologlarla işbirliği yapar ve bunların servislerdeki çalışmalarını kolaylaştırır.  Doğuma hazırlanan annelere doğum hakkında ve sonrasında bilgi vermek, onları doğuma hem fiziki hem de ruhsal yönden hazırlama sorumlulukları vardır (Çetinkaya, 2001). 11

Hastane hemşireleri tüm sağlık kuruluşlarında nöbetleşe çalışmaktadırlar. Hasta bireyin ilk müracaat ettiği sağlık kuruluşu hastane değil toplum sağlığı ve aile sağlığı merkezleridir. Bundan sonraki aşama ise hastanedir. Bu iki kulvarda çalışan hemşirelerin çalışma tarzları farklıdır. Birinci aşamadaki hemşireler daha çok pansuman ve basit tıbbi müdahalelerde bulunmaktadır. İkinci aşamada ise daha ağır tedavi şartlarında bulunmaktadırlar (Eren, 2000).

12

İKİNCİ BÖLÜM 2. HEMŞİRENİN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLUKLARI 2.1. 6283 Numaralı Hemşirelik Kanunu 6283 hemşirelik kanununun birinci(1) maddesi1, Hemşire ünvanı elde edebilmek için ilgili üniversitelerden ya da yurt dışındaki denkliği olan bir üniversiteden mezun olunması şartı koşmaktadır. 6283 hemşirelik kanununun üçüncü(3) maddesi2; hemşirelik mesleğini T.C. vatandaşı dışında ve hemşirelik ünvanı olmayan kimsenin yapamayacağını söylemektedir. İlgili

kanunu

dördüncü(4)

maddesi3,

hemşirelere

ait

genel

görevler

ve

sorumluluklarının genel hatlarını belirleyen hükümler içermektedir. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden evvel usulüne göre hemşirelik sınıfına alınmış olanlar sanatlarını yapmaya ve hemşire unvanını kullanmaya devam ederler. Hemşirelerin birinci fıkrada sayılan hizmetlerde çalışma alanlarına, pozisyonlarına ve eğitim durumlarına göre görev, yetki ve sorumlulukları Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Beşinci(5) maddesi4 mecburi hizmetlerini bitirip memuriyetten ayrılınca; mecburi hizmeti olmayan hemşire okulu mezunları istedikleri vakit sanatlarını icra edebilecekleri yönünde hüküm içermektedir. Serbest çalışacak hemşireler lüzumlu vesikalarını bir dilekçeye bağlayarak mahallin en büyük sağlık amirine verirler. Serbest çalışan hemşire ev adresiyle çalışmak istediği yerde bir değişiklik olduğu takdirde bir hafta içinde aynı makama haber vermeye mecburdur.

Madde 1: (Değ.; Kanun No. 5634 RG: 2.5.2007/26510) Türkiye’de üniversitelerin hemşirelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında hemşirelik ile ilgili, Devlet tarafından tanınan bir okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenlere Hemşire unvanı verilir. 2 Madde 3: (Değ.: Kanun No. 5634 RG: 2.5.2007/26510) Türkiye’de hemşirelik mesleğini bu Kanun hükümleri dahilinde hemşire unvanı kazanmış Türk vatandaşı hemşirelerden başka kimse yapamaz. 3 Madde 4: (Değ.: Kanun No. 5634 RG: 2.5.2007/26510) Hemşireler; tabip tarafından acil haller dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirlemek ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak, denetlemek ve değerlendirmekle görevli ve yetkili sağlık personelidir. Ayrıca aile hekimliği uygulamasına ilişkin kanun hükümleri ile bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan mevzuattaki görevleri de yaparlar. 4 Madde 5: Hemşire okulundan mezun hemşireler mecburi hizmetlerini bitirip memuriyetten ayrılınca; mecburi hizmeti olmayan hemşire okulu mezunları istedikleri vakit sanatlarını serbestçe yapabilirler 1

13

Madde 85; uzman hemşire olarak çalışabilme şartını mezuniyet diplomasının Sağlık Bakanlığınca tescil ettirilmesi şartına bağlamaktadır. Hemşireler meslekleri ile ilgili olan özellik arz eden birim ve alanlarda belirlenecek esaslar çerçevesinde yetki belgesi alırlar. Yetki belgesi alınacak eğitim programlarının düzenlenmesi, uygulanması, koordinasyonu, belgelendirme ve tescili ile kredilendirme ve yetki belgelerinin iptali gibi hususlar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Madde 96; Hemşirelerin rüçhan haklarını hükme bağlamaktadır.

Madde 117; 3. 4. ve 5. maddeleri ihmal eden hemşirelere öngörülen cezai müeyyideye hükümlerini içermektedir. Madde 148, Kadro cetvelindeki görevli hemşirenin tayin olunacağı klinikleri hükme bağlamıştır. Bu kanunun neşrinden evvel hastabakıcılık yapmakta olanlardan yedinci maddeye göre hemşire yardımcılığına talip olanlar jüri huzurunda ehliyetlerini ispat ettikleri takdirde hemşire yardımcısı olabilirler. İlgili kanunun Geçici ikinci(2) maddesi9; hemşireliği eş değer bir programdan mezun olan sağlık memurlarının tüm haklarının saklı tutulduğunu içermektedir. Hemşirelik eğitimine eşdeğer sağlık memurluğu programlarından mezun olanlar hemşire olarak çalışırlar. Hemşirelik eğitimine eşdeğer sağlık memurluğu programının adı, bu

Madde 8: (Değ.: Kanun No. 5634 RG: 2.5.2007/26510) Lisans mezunu hemşireler meslekleriyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaştıktan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edildikten sonra uzman hemşire olarak çalışırlar. 6 Madde 9: (Değ. Kanun No.5634 RG:2.5.2007/26510) Hemşirelikle ilgili yönetim görevlerinde lisans ve lisansüstü eğitime sahip hemşirelerin rüçhan hakları vardır 7 Madde 11: 3 üncü madde hükümlerine riayet etmeyen, dördüncü maddede yazılı vazife ve salahiyet hudutlarını tecavüz eden ve 5 inci maddenin ikinci bendi hükmünü yerine getirmeksizin serbest çalışan hemşirelerden (50) liradan (200) liraya kadar hafif para cezası alınır. 8 Madde 14: 4862 sayılı kanun ile bu kanunun eklerine bağlı kadro cetvellerindeki başhemşire, hemşire, ziyaretçi başhemşire, ziyaretçi hemşire ve ebe kadroları kaldırılmış ve onların yerine bu kanuna bağlı (1) sayılı cetvel eklenmiştir. Ekli (1) sayılı cetveldeki kadrolar, doğum evleri, nisaiye klinikleri ve sağlık merkezlerine tayin olunacak ebeler hakkında da tatbik olunur 9 Geçici Madde 2: (Yeni: Kanun No. 5634 RG: 2.5.2007/26510) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce hemşirelik ve hemşireliğe eşdeğer sağlık memurluğu programlarından mezun olanlar ile halen bu programlarda kayıtlı bulunan öğrencilerin kazanılmış hakları saklıdır. 5

14

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hemşirelik programı olarak değiştirilir ve programlar birleştirilir. Kanunun yayımı tarihinde en az üç yıldan beri yataklı tedavi kurumlarında fiilen hemşirelik görevi yaptığını resmi belge ile belgelendiren ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde talepte bulunanlar hemşirelik yetkisiyle görevlerine devam ederler. Üniversitelerin hemşirelik programlarında ülke ihtiyacını karşılayacak yeterli kontenjan oluşturulmak üzere 5 yıl süre ile sağlık meslek liselerinin hemşirelik ve hemşireliğe eşdeğer sağlık memurluğu programlarına öğrenci alınmasına devam olunur ve bu programlardan mezun olanlara hemşire unvanı verilir (Hemşirelik Kanun, 2007) Yeni düzenleme de açık bir belirlemeden ziyade, hemşirelik girişimi, hemşirelik tanılama süreci, hemşirelik bakımı gibi kavramlar kullanarak, hemşirelerin görev ve yetkilerinin bu sınırlar çerçevesinde belirleneceğini ortaya koymaktadır. Aile hekimliğine ilişkin yeni Kanun’daki açık belirleme ve diğer mevzuata yapılan atıf dışında, Kanun ayrıca, hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarının esasen Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla konu yeni Kanun’da da ayrıntılı olarak belirlenmemiş, görev ve yetkiler hususu, yönetmeliğe bırakılmıştır (Hakeri, 2009) 2.2. Hemşirelik Yönetmeliği 2.2.1. Birinci Bölüm - Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar Amaç Bu yönetmeliğin oluşturulmasında temel amaç sağlık hizmetleri verilen kurum ve kuruluşlarda

çalışan

hemşirelerin

pozisyon,

sorumluluk

ve

yetkilerini

belirlemek

amaçlanmaktadır (Madde 1 –(1)). Kapsam Yönetmelik sağlık hizmeti veren tüm kurum ve kuruluşlardaki sağlık çalışanını kapsamaktadır (Madde 2 –(1)) Dayanak Madde 3 –(1) Bu Yönetmelik 25.2.1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. 15

Bu kapsam ve amaç doğrultusunda hazırlanan yönetmeliğe göre hemşire meşrutiyetini 6283 sayılı kanundan almaktadır. Bu kanunun dördüncü maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre “Hemşirelik 6283 sayılı Kanununa göre hemşirelik mesleğini icra etmeye yetkili sağlık personeli” olarak tanımlanmakta. Dördüncü maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, Hemşirelik tanılama sürecini tasvir etmektedir. Buna göre tanılama süreci “Bireyin muhtemel veya mevcut sağlık sorununa yönelik olarak, hemşirelik hizmetleri çerçevesinde bakıma en uygun yaklaşımı belirlemeyi mümkün kılan durum” değerlendirmesi olarak ele almaktadır. İlgili kanun maddesinin 4. maddesinin; (ç), (d) ve (e) bentleri sırasıyla başhemşire, uzman hemşire ve yetki belgesi tanımlamalarını içermektedir. Buna göre; “Başhemşire: Kurum ve kuruluşlarda hemşirelik hizmetlerini en üst düzeyde temsil eden hemşireyi, Uzman hemşire: Mesleğiyle ilgili lisansüstü eğitim alarak uzmanlaşan ve diploması Bakanlıkça tescil edilen hemşireyi, Yetki belgesi: Hemşirelerin meslekleriyle ilgili özellik arz eden birim ve alanlarda ilgili mevzuatında düzenlenen hizmet içi eğitim çalışmaları neticesinde Bakanlıkça tanzim olunan belgeyi,” ifade etmektedir. (Hemşirelik Kanun, 2007). 2.2.2. Hemşirelik Hizmetlerinin Kapsamı, Hemşirelerin Görev, Yetki Ve Sorumlulukları Hemşirelik hizmetleri genel olarak aşağıdaki konuları kapsamaktadır. Bu konular ise; 

Esas amaç bireyin, ailenin ve toplumun sağlığının gelişmesi, gelişimden sonra

stabil düzeyde seyretmesi için korunması, hastalık anında müdahale ve iyileştirilme, hayat kalitesinin artması için hemşirenin verebileceği bakım ile beraber, doktor tarafından konulan teşhis, ardından gelecek tedavi süreci, süreçte uygulanacak tedavi yöntemleri, güvenilir ve sağlıklı ortamın hazırlanması, hizmet içi eğitim, danışma, rehberlik, işbirliğini ve iletişimi sağlama, 

Hizmet içi eğitim ve meslek eğitimi ile kazanılan becerenin, bilginin, karar

vermeden sonra iyi bir biçimde kullanılarak insanın yaşamının tüm bölümlerinde sunabildiği hemşirelik bakım hizmeti,

16



Hemşirelik

hizmetlerinin

ve

bu

hizmetlerden

sorumlu

insan

gücü

kaynaklarının, diğer kaynakların ve bakım ortamının yönetimi ile risk yönetimini (Türkinaz, 2012). Hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarını sıralarsak eğer; 

Her çevrede bireyin, toplumun ve ailenin karşılaşabileceği riskleri önceden

tayin edebilmek ve buna göre önlem almak önemlidir. Bu süreçten sonra doğru tanı ile beraber doğru tedavinin uygulanmasına yardımcı olmalıdır. 

Verilen hizmetlerin kalite seviyesini ve sonuçlarını değerlendirmelidir. Bu

değerlendirmelerden çıkarımlar yaparak eksik yerleri tamamlamalıdır. 

Doktor tarafından verilen tüm adımları acil durumlar dışında yazılı olarak

uygulamalıdır. Tedavi sürecinde ise hem hasta hem de çalışan için gerekli sağlık önlemlerini almalıdır. 

Hastaya doktor tarafından verilen tedavi ve ilaç yöntemlerini harfiyen yerine

getirmelidir. 

Tedavi sürecinde hastadaki değişimleri gözler, olumsuz durumlarda ise bu

durumları kayıt altına alarak sorumlu doktora iletir. 

Nöbeti devredeceği arkadaşı gelmeden, acil durum ya da doğal afetler dışında

hasta başından ayrılamaz. 

Sağlık hizmetlerindeki tüm adımlara katılmak zorundadır. Örgüt içinde

sorumluluğu yerine getirmelidir. 

Sağlık kurumdaki tüm uygulamaları kayıt altına almalıdır (Temel, 2005).

2.2.3. Uzman Hemşire Ve Yetki Belgesine Sahip Hemşireler Uzman Hemşire: Üniversite bitirmiş, lisans sertifikasına sahip hemşirelerden, kendi anabilim dallarında yurtiçi yüksek lisans yapan ve mezun olan, aldıkları diplomalar bakanlık tarafından onaylanmış hemşireler uzman hemşire olabilmektedir. Uzman hemşire esas olarak yine kendi mesleki sorumluluklarını yerine getirmektedir. Ayrıca uzmanlık ihtisasını yaptığı alan hakkında birikim sağlamalı, becerilerini geliştirip sağlık araştırmalarına katılmalı, danışmanlık hizmeti verebilmeli ve sağlık eğitimlerine katılabilmelidir (Atalay, 1997). Yetki Belgesine Sahip Hemşireler: Meslek içindeki önemli alanlarda ihtisas yapmış olan hemşirelerdir. Bu aladaki tüm hemşirelik hizmetlerinden sorumludurlar. Bu yetki belgesine

sahip

olan

hemşirelerin

yapması

düzenlemektedir (Birol, 2004). 17

gereken

görevleri

Sağlık

Bakanlığı

2.2.4. Dördüncü Bölüm - Hemşirelik Hizmetlerinin Yönetimi Ve Organizasyonu Başhemşire: Başhemşire kadrosuna sahip olabilmek için en az lisans mezunu olmak Fakat eğer sağlık kuruluşunda lisans mezunu hemşire yoksa, bulunan diğer

gerekir.

hemşirelerden bazıları görevlendirilebilir. Başhemşirenin kurum içindeki sorumluluklarını sıralarsak (Türkinaz, 2012); 

Sağlık kuruluşundaki tüm hemşirelik hizmetlerinin planlanma, yürütme,

değerlendirme ve kayıt tutulma aşamalarını sağlar ve bunlardan sorumludur. 

Görevli hemşirelerin yasal zorunluluklara uymasını sağlar ve onları denetler.

Verilecek hizmetlerin etkin ve kaliteli verilmesini sağlar. Olumsuz olayların ortaya çıktığında ise gerekli tedbirleri alır. Bu olumsuz olayların ise kaydını tutar. 

Yeni işe giren hemşireleri uygun pozisyona yerleştirir ve uyum sağlamalarını

kolaylaştırır. Birimlerde çalışacak hemşirelerin sayısını belirler. 

Tüm kayıt sisteminin başında bulunur ve doğru çalışmasını sağlar.



Hemşirelerin bilgi birikimlerine göre çalışma çizelgesini ayarlar.



Yeni başlayan hemşireler için hizmet içi eğitim ayarlar.



Gelecek stajyer hemşireler için uygun çalışma ortamı sağlar. Okul- hastane

işbirliğini oluşturmaya çalışır. 

Hemşirelik hizmetinin gelişmesi için tüm araştırma faaliyetlerine katılır ve

bunlara destek verir. 

Sağlık kuruluşundaki yöneticilerle bilgi alışverişi yapar. İşbirliğini sağlar.



Olağanüstü durumlarda afet planları doğrultusunda ilgili birimlerle işbirliği

içinde, acil durum planlamaları yapar, protokol geliştirir ve/veya geliştirilmesini sağlar ve gerekli durumlarda uygulamaya koymak üzere ekibini hazırlar (Mete & Ulusoy, 2002). Sorumlu Hemşire: Sorumlu hemşireler doğrudan doğruya başhemşireye bağlıdır. Öncelik olarak kendi alanlarında uzman hemşirelere kadro verilmektedir (Kayaer, 2009). Eğer uzman hemşire yoksa en az üç yıl deneyimli ya da lisans mezunu hemşireler görevlendirilmektedir. Eğer kurumda lisans mezunu hemşire yoksa, diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilmektedir. Sorumlu hemşirenin kurum içerisindeki görevlerini sıralayacak olursak; 

Bulundukları servise yeni başlayan hemşirelerin uyum süreçlerini atlatılmasına

yardımcı olmaktadır. Onlara hasta bakımlarında danışmanlık ve rehberlik hizmeti

18

vermektedir. Hizmet içinde yapılan eğitim programlarına katılır diğer hemşirelerden katılım olmasını sağlar. 

Hastaların tedavi süreçlerine uyum sağlamasını sağlar. Bunun içinde

kullanacak ilaçların yerinde ve zamanında kullanılmasına dikkat eder. 

Hasta bireylerin tedavi süreçlerinde ihtiyaçları olan hemşirelik hizmetlerini

verilmesini sağlar. 

Kurum içinde performans değerlendirmesi yapar ve geri dönütleri yöneticilere



Kendilerine bağlı hemşirelerin hakları ve özlük görevlerini yerine getirilmesini



Servisin fiziksel yeterliliğine ölçer, değerlendirir ve eksik kalan yerleri bildirir.



Hastaları tedavi önceliğine göre sıralayarak, durumlarına göre bakım odaları

verir. sağlar.

hazırlar. 

Diğer sağlık bölümleri ile koordinasyonu sağlar.



Stajyer hemşireler için uygun çalışma ortamı sağlar (Bayık, 2000).

2.3. Cezai Ve Hukuki Sorumluluklar Kapsamında Emsal Kararların Ele Alınması Ülkemizde sağlık hizmeti genellikle emanet yolla yürütülür. Sağlık sektörüne canını emanet eden insanlar, aynı oranda karşı taraftan da ilgi ve alaka beklemektedirler. Hastalık, sakatlık gibi durumların kamu hastaneleri tarafından iyileştirilmesini isterler. Bu hizmeti ise sağlık sektöründeki idare, yine sağlık personelleri aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Bireylere verilen sağlık hizmetinin iyi, kötü olması doğrudan idareyi ilgilendirmektedir. İdare hukuku bağlamında sorumluğun kime ait olacağı konusunda ince bir çizgi vardır. Yapılacak tetkikler neticesinde hatanın görev kusuru mu ya da hizmet kusuru mu olduğunun ortaya çıkarılması gerekir. Eğer hizmet kusuru karşısında maddi ve manevi bir zarar varsa, bunu idarenin karşılaması gerekmektedir. Eğer tam sağlık personelinin kusuruysa sağlık personeli sorumludur (Hakeri, 2010). Hemşirelik mesleğinin özünde ve kaynağında profesyonellik ve disiplin olmak zorundadır. Diğer insanlar gibi sağlık sektöründe çalışan bireylerin de hukuki ve cezai sorumlukları mevcuttur. Bazen hemşireler art niyet taşımadan kusur ve hata kaynaklı hasta ve hasta yakınlarını zarara uğratabilmektedir. Bunu önleyebilmek adına da cezai, hukuki sorumlulukları hakkında bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

19

Bu bölümde daha çok hukuki ve cezai sorumluluklarının tanımını kısaca yapacağız. İlk olarak görevle alakalı olmadan karşı tarafa uğratılan maddi ve manevi zararlardaki sorumluluğun tanımı yapılacaktır. Tanıma göre, hemşirenin özel hayatında yapacağı kusurlara, özel hukuk mahkemeleri bakacaktır. İkincisi ise hizmetten ayırabildiğimiz cezai sorumluluklardır. Bu sorumlulukta, hemşire kendi mesleğiyle alakalı sağlık kurumunda bağımsız hareketler yaptığında, tüm sorumluluklar kendisine ait olmaktadır. Komşusuna iğne yaparken sakat bırakan hemşireler örneğinde olduğu gibi tüm sorumluluk hemşireye aittir (Hakeri, 2010). Üçüncü önemli konu ise, hemşirelerin hizmet verirken yaptıkları görevsel kusurlardan kaynaklı idareye karşı olan sorumluluklardır. Anayasamıza göre “kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre devletçe tazmin edilir.” Hem de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 13.maddesi gereği “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar… Kurumun genel hükümlere sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.” gibi koyulan maddelerle hem çalışan personel, hem de zarara uğrayan hastanın hakları gözetilmektedir (Dinç, 2010). Emsal bir kararı ele aldığımızda ise; Danıştay 12. Dairesi 1999/1746 esas ve 1999/5376 karar sayılı ilamına görev kusuru hakkında verdiği karar önemlidir. Kararda; “kamu görevlilerinin idari tasarrufu yaparken, mevzuatın, üstlendiği ödevin ve yürüttüğü hizmetin kural, usul ve gereklerine aykırı olarak kendisine izafe edilebilecek boyutta ve gereklerine aykırı olarak kendisine izafe edilebilecek boyutta ve biçimde ancak yine de resmi yetki, görev ve olanaklardan yararlanarak, onları kullanarak hareket ettiği, bu nedenle idaresinden tamamen ayrılmasını önleyen ve engelleyen kusurdur.” diye altı çizilmiştir. Hatalı kararlar, teşhisler ve uygulamalarda ne kadar doktor ve hemşirenin kusuru olsa da, genellikle hemşire ve doktorun bunu ödeme gücü yoksa, hem hasta hem de çalışan personel mağdur edilmemektedir. Ayrıca doktorun mesleki hayatında sıkıntı yaratacağı ve diğer hastalarla ilgilenmesinin önü kapanacağından dolayı, doktor ve hemşirenin mesleki hakları da gözetilmektedir (Yıldırım, 2010). Hizmet kusuru olarak bir başka emsal karar da konumuz için uygun olacaktır. Danıştay’ın bu emsal karına göre; “Davalı idarece gönderilen savunmadan; dava konusu olayla ilgili davalı Sağlık Bakanlığı müfettişlerince yapılan soruşturma sonucu düzenlenen fezlekede servis hemşiresinin bebeği normal hararet düzeyine çıkartabilmek için termofor tatbik ederken termoforun sıcaklığını iyi ayarlayamadığı ve sık sık kontrol yapmadığı, 20

dolayısıyla tamamen hemşirenin dikkatsizliği ve ihmali sonucu yanık meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle meydana gelen yanık olayı sonucu personelin kusurlu hareketi nedeniyle idarenin hizmet kusuru bulunduğu açık olup, davacıların uğradığı zararın davalı idarece tazmini gerekmektedir”. (Babadağ, 2010). Dördüncü hukuki durum ise sağlık personellerin kamu malına verdikleri zararları ilgilendirmektedir. Bu sorumluluklar daha çok borçlar hukukunun konusuna girmektedir. Haksız fiil olarak adlandırılmaktadır. Sağlık personeline verilen mallar devletin ve milletin ortak mallarıdır. Bu malların da korunması için oldukça büyük bir ihtimam gerekmektedir. Bunun tersi bir durum da ise idare çalışan personelinden bu hasarın tanzim edilmesini istemektedir. Fakat ortaya çıkan zarar doğrudan doğruya personelin maaşından kesilemez. 657. Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bunun böyle olmasının önüne geçilmiştir (Türkmen, 2009). 2.3.1. Hemşirelerdeki Tazminat Sorumluluğu Sağlık kurumlarında çalışan hemşirelerin hukuka aykırı ve hatalı bir eylemi neticesinde zarar verdiği oran kadar tazminat ödemesi zorunluluğudur. Bu sorumluluk ya hemşire ila idare arasında imzalanan sözleşmeden alır, ya da haksız fiil kavramından alır. Eğer ortada bir sözleşme varsa, doğrudan sözleşme ana kaynak olarak ele alınmaktadır. Sözleşme yoksa haksız fiil ana kavram olarak ele alınmaktadır. Tazminat kavramı ve sorumluluğu 6098 Sayılı ve 11.1.2011 kabul tarihli Türk Borçlar Kanununun 49.maddesinde geçmektedir. Bu kanuna göre, ortada bir tazminat durumundan bahsedilecekse, önce hemşirenin yaptığı fiil ele alınmalıdır. Bu fiil için tazminat sorumluluğun gelmesi için, öncelikle yapılan eylemin hukuka aykırılığının söz konusu olması gerekmektedir. Bu eylem ise bir kusurdan meydana gelmelidir. Hemşirenin yaptığı eylem ve kusur arasında bir organik bağın mevcut olması gerekmektedir. Bu şartlar altında tazminat sorumluluğu ortaya çıkabilir (Hakeri, 2009). 2.3.2. Hukuka Aykırı Eylem Hemşirelerin hukuka aykırı davranması için, sağlık mesleğini kurallarına ve tıbbi standartlara aykırı olması gerekmektedir. Bu şartlar altında haksız fiilden bahsedebiliriz. Hemşire hukuka aykırı bir eylem yaparak hastanın haklarına ve sağlığına zarar verebilecek şekilde kusur üretebilir. Bu durum da onun yargılanmasına yol açacaktır. Örnek verecek olursak, hemşirenin vuracağı yanlış bir iğne sonucu hastanın felç kalması durumunda hem

21

ceza verilme yolu açılacak, hem de tazminat yolu açılacaktır. Bu durumda konu adli yargıya intikal ettirilmektedir (Babadağ, 2010). Haksız fiil duruma göre aktif ya da pasif olarak ikiye ayrılmaktadır. Yapılması gereken bir tedavinin yapılmaması ya da geciktirilmesi pasif konusuna dâhildir. Eğer hemşire tüm tıbbi standartlara bağlı kalsa da ortaya kişiye zarar verici bir durum çıkıyorsa, bu durum komplikasyon olarak adlandırılmaktadır. Ortada bir komplikasyon varsa, bu komplikasyondan hemşire sorumlu tutulamaz. Bu sebepten dolayı da ortada bir ceza durumu ya da tazminat sorumluluğu doğmaz. Örnek bir Yargıtay kararında “Tıbbın kurallarına ve gereklerine uygun davranmakla birlikte sonuç değişmemişse, bundan dolayı doktor sorumlu olmaz” kararı alınarak

konuya

emsal

bir

kararla

açıklık

getirilmiştir.

Eğer

doktorun

verdiği

görevlendirmenin hastaya zarar getireceğini hemşire anlarsa, bu sorumluluğu yerine getirmemelidir (Atalay, 1997). 2.3.3. Kusurlu Davranış Kusur kelimesi adli anlamıyla, hukuk tarafından hoş görülmeyen davranış biçimi olarak ifade edilmektedir. Kusur objektif, sübjektif olarak ana iki kavrama ayrılmaktadır. Objektif kavramda, kişinin yapılması gereken standartlara aykırı bir biçimde davranması halidir. Sübjektif yön ise, zarar veren kişinin, mesleki bilgisine rağmen kusur yaratmasıdır (Hakkeri, 2012). Hemşire tarafından ortaya kusurlu bir davranış çıkarsa, hem sağlık çevrelerince, hem de meslektaşları tarafından kınanmalıdır. Bu kusurlu davranış ise ya kasıtlı, ya da ihmal kaynaklı olabilmektedir. Örnek verecek olursak, hastanın antibiyotiğe karşı alerjisi olduğunu bildiği halde, bu hastaya antibiyotik ilacını veren hemşire kasti hareket etmiştir. Eğer hemşire, yoğunluk ya da iş rahatlığından dolayı hastaya ilaç verilmesi gereken saati aşarsa, hem hastanın tedavi süresini artırmakta, hem de görevini ihmal etmektedir. İhmal durumu da kendi içinde hafif ve ağır olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ağır ihmale en iyi örnek, ameliyatı yapılan hastanın içinde ameliyat bezinin unutulmasıdır. Eğer bu ayrım sağlıklı yapılırsa, tazminat sürecinin hesaplanmasında önem arz etmektedir (Doğan, 2010). 2.3.4. Zarar Zarar adli kavram olarak, bir kişinin servetinde, kendi isteği dışında azalma yaşanması durumudur. Zarar kavramı da maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Maddi zararlar daha çok para kaynaklı ölçülen kavramdır. Manevi zararların ise maddi bir karşılığı yoktur. Hemşire kişilerin haklarına saygı göstermeden ve hastayı üzecek şekilde 22

davranış gösterirse, bu durum manevi zarara girmektedir. Maddi zarar durumu ise, hemşirenin ihmali sonucu tedavisi uzayan hastanın, ek ödemelerle maddi kaybının söz konusu olma durumudur. Ayrıca uzayan tedavi süreci sebebiyle kendi özel hayatında çalışacağı işte para alamadığı için yine maddi zarar yaşamaktadır. Yani hasta tam olarak ne gibi ekonomik gelirlerinden, mahrum kaldı ise hepsini zararlı sonuca neden olan hemşireden talep edebilir (Hakeri, Yeni Türk Ceza Kanununda Hayata Karşı, Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar, 2009). 2.3.5. Haksız Fiil İle Zararlı Sonuç Arasındaki Nedensellik İlişkisi Sözleşmenin ihlali durumu ya da haksız fiilin olması ile zarar arasındaki bir ilişkinin olmasından bahsedebiliriz. Hemşirenin yaptığı fiil ile ortaya çıkan zarar arasında bir nedensellik bağı kurulacaksa, sağlık kriterlerine göre bir standardın ortaya koyulması gerekmektedir. Eğer sağlık personelinin eylemi olmadan bu zarar çıkmaz diyebiliyorsak, nedensellik bağını tam anlamıyla kurmuş olmaktayız. Danıştay’ın bir kararında, laboratuvar teknisyeni, HIV (Aids’e yol açan virüs) testi yaptıran hastaya, çıkan sonucun pozitif olduğunu söylüyor. Bunu duyan hasta ise intihar ederek yaşamına son veriyor. Fakat yapılan testlerin yanlış okunduğu daha sonra anlaşılıyor. Danıştay ise bu durumu İdarenin ağır kusuruna dayandırmıştır (Babadağ, 2010). Bazı sebeplerden ve durumlardan ötürü de nedensellik bağı kopabilmektedir. Örneğin; hemşire hastasına yanlış bir ilaç verip fenalaşmasına neden oluyor. Ardından hastayı ameliyathaneye alırken hasta sedyeden düşerek, başını sert zemine vurarak ölüyor. Burada hemşirenin kusurlu hareketinin önüne hasta bakıcının hatası geçtiği için, aradaki nedensellik bağı kopmuş olmaktadır. Hastanın hayatını kaybetmesi hemşireye değil de hasta bakıcıya yükleniyor. Burada en önemli olan husus, hemşirenin kusuru hastanın canına kast etmiyor. Ameliyathaneye yetiştirilmiş olsaydı, hasta canından olmayacaktı (Aşcıoğlu, 1993). Borçlar Kanunu’nun 61. ve 62. maddelerine göre sorumluluk kavramı hukuki zemine oturtulmaya çalışılmıştır. Bu kanunları sırasıyla ele aldığımızda; 

61. Madde - Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı

zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. 

62. Madde - Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında

paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi 23

payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Hemşireler veya hemşirelerle birlikte doktor veya diğer sağlık hizmet sunucuları birlikte bir zarara sebep olmuş iseler, bu zarardan hep birlikte sorumlu olurlar. Buna müteselsil sorumluluk denir. Kanun maddelerinde de açıkça vurgulandığı gibi zarar gören ile zarar veren sağlık hizmet sunucularının ilişkisine dış ilişki, zarar verenler arasındaki ilişkiye ise iç ilişki denir. 2.3.5.1. Maddi Tazminat Hemşire, zarara uğrattığı hastasının zararına karşılayabilme kapasitesine sahipse, tazminat hemşireden alınmaktadır. Örnek olarak, hemşire tedavi esnasında hastanın gözlüğü kırdıysa, aynısını alıp hasta kişiye vermekle yükümlüdür (Hakeri, 2009). Eğer zarara uğratılan malın aynısından yoksa, onun maddi ederini hastaya tanzim etmelidir. Maddi tazminat tutarı Borçlar Kanunu’nun 51. maddesinde şu şekilde geçmektedir; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.” 2.3.5.2. Ölüm Tazminatı Ve Bedensel Zararlar Hemşirenin kusurlu eylemi ya da haksız fiili sonucu hasta hayatını kaybetmişse, Borçlar Kanunu’nun 53. ve 54. maddelerine göre tazminat ödemesi gerekmektedir. Ölüm durumunda ortaya çıkan zararları sıralarsak; 1.

Ölüm sonrasındaki cenaze masrafları

2.

Hayatını kaybetme aşaması hemen gelmeden önceki tedavi masrafları ve iş

gücü kaybından doğan maddi zararlar 3.

Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu bireylerin haklarının tanzim edilmesi

Ölüm durumu halinde ortaya çıkan zararlar bu şekildedir. Bedensel zararlarda ise ölüm durumundaki tazminat talepleri haricinde başka farklı bir talep olmamaktadır. Bedensel zararları sıralamak gerekirse; 1.

Hastanın tedavi süresindeki giderleri

2.

Çalışması gereken işte çalışamadığından dolayı maddi kayıp

3.

Kazanması gereken geliri kazanamaması

24

4.

Ekonomik ve manevi geleceğinin zarara uğraması

Tazminat davalarının hesaplanması genellikle bilirkişiler yapmaktadır. Bilirkişilerin dayanak noktası olan kanun ise Borçlar Kanunu ve yine aynı kanundaki 53. maddedir. Bu duruma göre; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır (Hakkeri, 2012).” 2.3.5.3. Manevi Tazminat Borçlar Kanunu 56. Maddeye göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Manevi tazminat kişinin yaşam sevincini olumsuz etkileyen ve ruhsal maddi tazminatın hesaplanması kadar kolay değildir. Sebebi ise, maddi tazminat gibi somut giderlere, harcamalara dayalı olmamasıdır. Manevi tazminat, kişinin manevi dünyasındaki olumsuz değişimlere yönelik olduğundan ve bu olumsuz değişimlerin maddi karşılığı olmadığından neye göre hesaplanacağı konusunda netlik yoktur. Dolayısı ile, manevi tazminatın genel anlamda bir değerlendirilmeye tabi tutularak zarara uğrayan hastanın ruhsal dünyasına huzur vermesi, ıstırabının dindirilmesi için bir miktarın belirlenmesinden ibarettir (Deryal, 2012). 2.3.5.4. Zamanaşımı Zamanaşımı tanım olarak, bir hakkın süresi içinde kullanılmaması sonucu yani talep ve dava edilmemesi halinde bu hakkın dava açarak elde edilebilme olanağını zayıflatan ya da tamamen ortadan kaldıran bir kavramdır. Borçlar Kanunu 72. ve 73. maddelerde şöyle geçer; 

72. Madde- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü

öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir

25

zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” 

73. Madde- Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu

kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar (Hakkeri, 2012). 2.3.5.5. Uzlaştırma

Uzlaştırmalar genellikle Bakanlık tarafından yapılır ve sorumluluk yine bakanlığa aittir. Maddi ve manevi tazminat davalarına bakanlık tarafından bakılır. Uzlaşmanın nasıl yapılacağını sıraya göre sayarsak eğer; 1.

Tazminat talebinde bulunan tarafta eğer birden çok kişi mağdur olmuşsa,

aralarından seçilecek bir kişi temsilci olacaktır. 2.

Zarar verdiği suçlaması ile karşı karşıya kalan meslek dalının birden çok

personeli davalık olmuşsa, içlerinden biri seçilerek temsilci olacaktır. 3.

Eğer mesleki sigorta yaptırmışlara, o sigorta şirketinin temsilcisi gelecektir. Bakanlık tarafından uzlaşmacılar çağırılır ve uzlaşma süreci en fazla üç ay olur.

Eğer bilirkişi ve raporu yoksa süreç 6 aya kadar da çıkabilir. Uzlaşma bulunamazsa, tekrar bakanlık tarafından tutanak tutulur ve hukuki süreç baştan başlar. Tüm masraflar taraflar tarafından karşılanır.

26

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. HEMŞİRENİN GÖREV VE SORUMLUKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 3.1. Mesleğin Özellikleri Hemşirelik sektörünün en temelinde hasta bireye hizmet ve onlara tedavi verme amacı vardır. Bunun yanı sıra sağlıklı bireylere de bilgilendiricilik ve tedavi önleyici sorumlulukları mevcuttur. Bu yüzden de hemşirelerin belli başlı sorumlulukları vardır (Atalay, 1997). İnsan kavramı dünyada bulunan en önemli kavramdır. Hemşirenin yaptığı iş de insana yönelik olduğu için sorumluluğu büyüktür. Hemşireler bilinçli, bilgili ve sabırlı olmak zorundadır. Hemşireler etkin iletişim beceresi kullanarak hasta birey ile sorumlu doktor arasında köprü vazifesi görmelidir. Özellikle dinleme ve soru sorma gibi konularda bu becerilerini kullanmalı, hasta birey ve ailesini aydınlatmalıdır. Hastanın istediği ihtiyaçları kavramada dinleme çok önemlidir. İyi seviyede dinleyici olan hemşirelerin hastaları, dertlerini, sıkıntılarını ve sorunlarını rahatça aktarabilmektedir (Yatağan & Demireriden, 2008). Hemşireler için belki de en önemli ikinci kavram duygusal kararlılıktır. Bir hemşire meslek hayatı boyunca birden çok farklı tipte karakterle karşılaşmaktadır. Bu sebepten aykırı tiplere karşı da sabırlı olmak zorundadır. Hastanın yerine koyarak empati yapmalı ve sıkıntılarını anlamaya çalışmalıdır. Stresli durumlarla başa çıkabilmenin en önemli yolu da hoşgörülü olmaktır. Hoşgörülü olan insanlar stresle daha kolay başa çıkmaktadır. Sağlıkta bazı küçük veriler oldukça önemli sonuçlara ulaşılmasını sağlar. Ayrıntılara dikkat etmek, tüm gereken adımları izlemek, olası hataların engellenmesi açısından önem taşır (Sabuncu, 2008). Hemşirelik mesleğini icra eden personellerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli hususu da dürüstlük ilkesidir. Hastaya en iyi ve doğru hizmeti verebilmek için dürüst olmak gerekir. Bununla beraber de kolayca problem çözebilmelidir. Hastaya ve hasta yakınlarına karşı da saygılı olmak zorundadır. Saygı çerçevesinde mesleği icra etmeye devam etmelidir (Şentürk & Dursun, 1995). 27

3.2. Yasal Yükümlülüğün Bozulduğu Durumlar Bozulan durumların başında hizmet kusuru gelmektedir. Daha çok onaylanmayan davranışları ve ifadeleri içeren bir kusurdur. Hukuki kusur ise doğru biçimde yasaya uygun biçimde davranabilecekken, bilerek davranılmaması ve hareket edilmesi manası taşımaktadır (Atalay, 1997). Kanuni yönden hizmet kusuru ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; 

Kasıtlı kusurlar: Kanuni şartları bilerek bu şartlara aykırı davranma anlamına

gelmektedir. Bilinçli ve istendik bir kusurdur. 

Kasıt taşımayan kusurlar: Daha çok ihmal manasına gelmektedir. Özen

göstermeme ve önlem almama kaynaklı kusurlardır (Türkinaz, 2012). 3.3. Hemşirelik Mesleğinin Sorunları Ve Çözüm Yolları Bu sorunların başında ise hemşirenin kullanması gereken ekipman ve donanım yetersizliğidir. Buradaki aksaklıklar hemşireleri oldukça olumsuz etkilemektedir. Kurumdaki hemşire sayısının yetersizliği de aynı oranda işi aksatır ve iş yoğunluğuna sebebiyet verir. Modern zamanın en büyük kolaylığı bilişim teknolojilerinin de sağlık sektöründe bulunması gerekmektedir. Bilişim teknolojisi kullanan personel işini daha kolay yapmaktadır. Bir hasta bakım standardının oluşması gerekmektedir. Bunun tam olarak sağlam bir zemine oturtulması ve yaygınlaşması, genel olarak hemşirelik mesleğinde rahatlama sağlatacaktır. Hemşirelik mesleğinin sorunları yönetim, sivil toplum örgütleri ve ilgili kurum ve kuruluşları tarafından çözüme kavuşturulmalıdır (Türkinaz, 2012).

28

SONUÇ Günümüz çağında artık teknoloji ve bilimin gelişmesi ile beraber toplumda da büyük bir gelişim ve değişim yaşanmıştır. Gelişen dünya ile beraber sağlık sektöründe de kalite talebi artmaya başlamıştır. Sağlık sektöründeki kaynakların daha uygun ve düzgün kullanılması gerekmektedir ve her zaman en önemli sorun halinde kalmıştır. Sağlık hizmetleri yer yer kısıtlı kaynaklar olmasına rağmen, her zaman kendisinden daha fazla beklenileni vermiş, vermeye çalışmıştır. Kendisinden daha verimli ve etkin bir biçimde faydalanmak için, modern ve çağdaş yönetim anlayışıyla yönetilmesi gerekmektedir. Sağlık sektörünün ise en temelinde ve özünde hemşirelik, hemşirelik hizmetleri yatmaktadır. Sağlık kurumu ile hasta arasındaki en önemli bağlardan biridir. Hemşireler bir sağlık kurumunun verimli çalışabilmesi için en önemli özlük haklarından feragat ederek, yapılan işin çitasını daha yüksek yerlere koymaya çalışmışlardır. Hemşirelik işinin belli bir düzen ve intizam içinde yapılması gerekmektedir. Bu düzen ve intizamın sağlanması için de belli kurallar, yasalar ve yönetmelikler meydana çıkagelmiştir. Hemşireler sürekli eğitim ve hizmet

içi

programlarına

yaptıkları

işe

adapte

olmaya,

kendilerini

geliştirmeye

çalışmaktadırlar. Yapılan işin belli kurallar silsilesi içinde yapılması ise yine sağlık kurumunun verimini artırmaktadır. Hemşirelerin

sağlık

hizmetinin

görülmesi

bakımından

genelde

temel

fonksiyonlarının hekimin yardımcıları olmaları şeklinde bilinir. Ne var ki onların bunun dışında “hemşirelik girişimi” ve “hemşirelik tanılama süreci” kavramları ile ifade edilen ve hekimler dışında ve onlardan bağımsız rolleri bulunmaktadır. Böylece hemşireler, kendi girişimleriyle karşılanabilecek sağlık ihtiyaçlarını belirler ve bu ihtiyaçlara yönelik hemşirelik bakımını planlar, denetler ve değerlendirirler. Sağlık personelinin sorumluluğu genelde hekimler açısından ele alınır. Oysa sağlık hizmeti, sadece hekimler tarafından değil yeri geldikçe diğer sağlık görevlileri tarafından da yürütülen bir faaliyettir. Bu nedenle her kademedeki sağlık personelinin görev alanındaki eylem ve müdahaleleri nedeniyle verdiği zararlardan sorumlu olması gerekir. Kural olarak hekim, kendi hatalı davranışlarından dolayı sorumlu olur. Ancak bunun yanında yaptığı tıbbi müdahalelerde bir hemşireyi yardımcı Şahıs olarak kullanan hekim, kullanmış olduğu hemşirenin eyleminden dolayı da sorumlu olur. Zira burada, hemşire tamamen hekimin talimatları doğrultusunda hareket eder ve onun bu talimatlara karşı gelme 29

yahut bunları kontrol etme yükümlülüğü olmaz. Bu sebepten dolayı da hemşirelerin hakkının daha çok kollanması gerekmektedir. Hastalık süreci hem hastaya hem de hemşirelere belli sorumluluklar yüklemiştir. Bu yüzden de hemşireler mesleklerini etik kurallara ve mesleki standartlara göre yapmalıdır. Ülkemizde son yıllarda yanlış tıbbi müdahalelerin neticeleri kayıt altına alınmamıştır ve bu yüzden de sayılsa bir veri mevcut değildir. Bunun başlıca nedenleri yapılan tıbbi hataların hastaneler tarafından rapor edilmemesidir. Yapılan her hatanın eşsiz bir hazine olduğu ve hatanın rapor edilmesinin benzer hataların oluşmadan önleneceği geçerli kalitede çağdaş bir yaklaşımdır. Buna rağmen ülkemizde yapılan tıbbi hataların çoğu dava edilir endişesiyle hastadan

veya

yakınlarından

saklanmakta,

hastane

yönetimiyle

paylaşılmamakta,

paylaşılanlar ise bakanlığa bildirilmemektedir. Hemşireler tıbbi hatalı müdahaleleri sonucu sebep oldukları zararlı sonuç için dava açılma risklerini düşürebilirler. Bu riski düşürebilmek öncelikle kendilerinin kontrollerinde olan durumlardan başlamaları gereklidir. Örneğin, hastayı zaman ayırarak dinlemek, hastalara saygılı ve kibar davranmak, hasta değer yargılarını küçümsememek, hastaların anlatılanlardan ne anlayabildiğini çıkarabilmek, hastaların anlayacağı şekilde iletişim kurmak gibi durumları öncelikle yerine getirmekle, dava açılma riskinin azaltılmasında ilk adım atılmış olur. Bu anlamda ikinci adım ise, hemşireler görevlerini ifa ederken uzmanlıklarını bir kenara bırakarak hareket etmemelidirler. Yani, son tıbbi ve teknolojik gelişmeleri takip etmeli, farklı uygulamaların ilk denemelerini yaparken çok daha fazla özen göstermeli, profesyonel ve yasal sınırlar içinde hareket etmeli, kapsamlı olarak ve zamanında gerekli belgeleri hazır etmek, hukuki ve cezai sorumlulukları hakkında bilgi düzeylerini yükseltmelilerdir. Bunun için sık sık çeşitli seminerlere, eğitimlere katılmaktan kaçınmamalıdırlar. Sağlık hizmet sunucularını çalıştıran tüm kuruluşlar hukuki ve cezai sorumluluk hakkında senede birkaç defa olmak üzere bu eğitimleri üstlenmelidirler. Böylelikle hem hastalarının memnuniyet oranları arttırılmış olacak, hem de sağlık hizmet sunucularının daha öz güvenli hareket ederek tedavi sürecine adapte olmaları sağlanacaktır. Son adım olarak, hemşireler otonomiyi elden bırakmamalıdır. Hekime ait yanlış olduğunu düşündükleri istemleri uygulamaktan çekinmeli ve hasta sağlığına ters düşen bürokratik engelleri kaldırmaya yönelik çalışmalıdırlar.

30

KAYNAKÇA Akman, N. (2009).

Hemşirelik Hizmetlerinde Karşılaşılan Yönetsel

ve

Organizasyonel Sorunların Değerlendirilmesi: GATF Hastanesinde bir uygulama. Ankara: Gülhane Askeri Tıp Akademisi, SBE, YYLT,. Apaydın, K. (2007). Hemşirelik Hizmetlerinde Yönetsel ve Organizasyonel Sorunlar ve Çözüm Önerileri,. İstanbul: Marmara Üniversitesi SBE, YYLT. Aşcıoğlu, C. (1993). Tıbbi Yardım ve El Atmalardan Doğan Sorumluluklar. Ankara: Vedat Kitapçılık. Atalay, M. (1997). Hemşirelik Esasları El Kitabı. İstanbul: Birlik Ofset Matbaa. Babadağ, K. (2010). Hemşirelik ve Değerler. Ankara. Bayık, A. (2000). Hasta Hakları, Etik ve Hemşirelik. İzmir: Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi. Birol, L. (2004). Hemşirelik Süreci. İzmir. Çetinkaya, K. (2001). Hastanelerde Hemşirelik Hizmetleri Yönetimi Etkinliğinin Belirlenmesi. İstanbul: İÜ, SBE, YYLT. Deryal, Y. D. (2012). Sağlık Hukuku Problemler. Ankara: Seçkin Yayınları. Dinç, L. (2010). Hemşirelik Hizmetlerinde Etik Yükümlülükler. Ankara: Hacettepe Tıp. Doğan, C. (2010). İdare Hukuku Bakımından Hekim-Hemşire İlişkisi. SamsunAugsburg: Ondokuz Mayis Üniversitesi Hukuk Fakültesi Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ondokuz Mayis Üniversitesi Tip Fakültesi. Eren, N. (2000). Sağlık Yönetimine Giriş. Ankara: HÜ Tıp Fakültesi. Hakeri, H. (2010). Tıbbi Uygulamalarda Hemşirelerin Cezai Sorumluluğu s. 440446. Ankara: Sağlık Hukuku Kurultayı . Hakeri, H. (2009). Yeni Türk Ceza Kanununda Hayata Karşı, Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar. Hakkeri, P. D. (2012). Tıp Hukuku. Ankara: Seçkin Yayıncılık.

31

Hemşirelik Kanun. (2007). 08 19, 2016 tarihinde 26510 Sayılı Resmi Gazete: http://www.saglik.gov.tr adresinden alındı Kayaer, N. (2009). Hemşirelik İşlemlerinden Doğan Cezai Sorumluluk. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi,. Mete, S., & Ulusoy, E. (2002). Hemşirelikte İlaç Uygulama Hataları,. Hemşirelik Forumu Dergisi, p 36-41, Mayıs- Haziran(2006), Temmuz-Ağustos (2006) Birleştirilmiş iki sayı. Sabuncu, N. (2008). Hemşirelik Bakımında İlke ve Uygulamalar,. İstanbul. Saraçoğlu,

E.

(2010).

Hemşirelerin

Mesleki

Otonomi

ve

Profesyonel

Uygulamalarına İlişkin Görüşlerinin Belirlenmesi. İstanbul: İÜ, SBE, YYLT. Şentürk, E., & Dursun, S. (1995). Tıbbi Etik ve Meslek Tarihi. İstanbul: Fatih Ofset. Temel, M. (2005). Sağlık Personelini İlgilendiren Önemli Bir Konu: Malpraktis. Hemşirelik Forumu Dergisi, Eylül-Aralık 2005 sayısı, p 83-90. Türkinaz, A. A. (2012). Hemşirelik Esasları. İstanbul: Akademi Basın ve Yayıncılık. Türkmen, A. (2009). Hasta ve Hekim Hukuku. Samsun. Velioğlu, P. (1994). Hemşireliğin Düşünsel Temelleri. İstanbul. Yatağan, E., & Demireriden, E. (2008). Tıbbi Etik ve Meslek Tarihi. İstanbul: Kelebek Matbaacılık. Yıldırım, P. D. (2010). Sağlık Personelinin idareye karşı Mali SorumluluğuTıbbi. Mersin: Mersin Barosu.

32

33