DİYABET, KANSER VE BESLENME

DİYABET, KANSER VE BESLENME Uzm.Dyt. Çiler ÖZENİR Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi W...
Author: Soner Özkan
1 downloads 0 Views 7MB Size
DİYABET, KANSER VE BESLENME Uzm.Dyt. Çiler ÖZENİR Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi

WHO

1980'de 108 milyon diyabetli

2014'te 422 milyon diyabetli

1980’de 18 yaş üstü yetişkinlerin %4.7’si diyabetli

2014’te 18 yaş üstü yetişkinlerin %8.5’i diyabetli

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs312/en/

Ülkemizde TURDEP-II (2010) çalışma sonuçlarına göre, Türk erişkin toplumunda diyabet sıklığının %13.7’ye ulaştığı ve TURDEP-I (1998)’den itibaren geçen 12 yıllık süreçte Türkiye’de diyabet sıklığının %90 oranında arttığı saptanmıştır.

Eur J Epidemiol. 2013 Feb;28(2):169-80.

WHO

2015 yılında tahminen 1,6 milyon ölüm doğrudan diyabetten kaynaklanmaktadır. Yüksek kan glukozunun neden olduğu ölümlerin yaklaşık yarısı 70 yaşından önce meydana gelmektedir. Diyabetin 2030'da yedinci önde gelen ölüm nedeni olacağını düşünülmektedir.

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs312/en/

WHO Tespitleri:

Tip 2 Diyabetin Başlamasını Önleme veya Geciktirmenin Yolları • Sağlıklı beslenme • Düzenli fiziksel aktivite • Normal vücut ağırlığı • Tütün kullanımından kaçınma

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs312/en/

WHO Kanser Dünyada önde gelen morbidite ve mortalite nedenleri arasındadır. 2012 yılında yaklaşık 14 milyon yeni vaka bulunmakta ve yeni vakaların sayısının önümüzdeki 20 yılda yaklaşık %70 artması beklenmektedir.

Kanser, dünyadaki ikinci ölüm nedenidir ve 2015 yılında 8,8 milyon ölümden sorumludur. Yaklaşık 6 ölümden 1'i kanser kaynaklıdır.

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs297/en/

WHO Tespitleri: Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri için 5 önemli davranışsal ve diyetsel risk faktörü tespit edilmiştir. Yüksek BKİ Düşük sebze tüketimi Fiziksel aktivite eksikliği Tütün kullanımı Alkol kullanımı http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs297/en/

DİYABET - KANSER WHO verilerine göre 65 yaş üzeri erişkinlerin %2530’u diyabetli olup %60’ında ise kanser riski yüksektir. Bilinen diyabeti olan hastalarda kansere bağlı ölüm riski, diyabeti olmayan bireylere kıyasla %40 civarında daha fazla görülmektedir.

Özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan yeni diyabet durumunda, ilk 5 yıl içerisinde rutin kanser taramalarının daha özenle yapılması gerekmektedir.

WHO 2013-2020 Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi veDİYABET Kontrolü-KANSER birlikteliği uzun için Küresel Eylem Planı zamandan beri ilgi çeken bir konudur. “ İKİ ESKİ DOST ” DİYABET AMAÇ: Kronik solunum yolu hastalıkları

KANSER

Kardiyovaskuler hastalıklar

2025 yılına kadar erken ölüm oranını %25 azaltmak

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs297/en/

Diyabetli bireylerde kanser sıklığı, olmayan Son kanıtlar hem obezitenin hem dediyabeti diyabetin artmış bireylere göstermektedir. kanser riski ile göre ilişkiliartış olduğunu göstermektedir.

Meme

Endometrium

GİS

Pankreas Karaciğer

Üriner sistem

Özefagus Mide Kolon Rektum Böbrek Mesane

Glukoz dışında başka faktörlerin de diyabet Yeni Tıp Dergisi, 2011; 28(4): 203-206. 2005; 11(10):3642-3646. ve kanser arasındaki ilişkide rol Clinical Cancer Research, Vnitr Lek, 2010; 56: 1082-1087. Int J Cancer 2004; 109(1): 149-152. oynayabileceği ihtimalini düşündürmektedir. Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi ve İzlem Kılavuzu, 2013

OBEZİTE VE DİYABET BİRLİKTELİĞİNİN KANSER GELİŞİM MEKANİZMASI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

• Obezite • Hiperinsülinemi Tip 2 Diyabet • Yüksek IGF-1

Karsinogenez Kanser insidansı Kanser mortalitesi

İnsülin ve IGF-1, hücre membranına yerleşen reseptörlerine bağlanarak, hücre proliferasyonunu uyaran ve apoptozisi inhibe eden sinyallerin oluşmasına neden olmaktadır.

Bu mitojenik ve antiapoptotik etki, hücrede genetik mutasyonların meydana gelmesine ve karsinogenezin başlamasına yol açmaktadır. Endocrine-Related Cancer, 2012; 19: 27-45. American Journal of Health-System Pharmacy, 2010; 67(23): 2025–2031.

Diğer taraftan ise IGF-1 adrenal bezlerden salgılanan östrojen, androjen ve progesteron ile etkileşime girmektedir.

Östrojen ise kendi reseptörüne bağlanarak; hücre döngüsünü uyarır ve tümör gelişimini başlatan sinyali aktive etmektedir. Yüksek insülin seviyesi ve IGF-1 tümör hücresini uyararak proliferasyonuna neden olabilmektedir. Endocrine-Related Cancer, 2012; 19: 27-45. American Journal of Health-System Pharmacy, 2010; 67(23): 2025–2031. American Journal of Epidemiology, 2004; 159(12): 1160-1167. Endocr Relat Cancer. 2009 Dec;16(4):1103-23.

Adipokinlerden ADİPONEKTİN

ANTİ-TÜMOR ETKİ

OBEZİTE

Bu sonuçlar; kanser oluşumunun erken evrelerinde önemli rol oynamaktadır.

Düşük adiponektin Adipoz doku hiperplazisi

Adipoz doku hipertrofisi

İnflamatuar sitokinlerin aşırı üretimi

Tip 2 DM

İnsülin direnci

Dislipidemi

ADİPONEKTİN

Kanser riski ile yakından ilişki Yeni Tıp Dergisi, 2011; 28(4): 203-206

BKİ artışı

Serum adiponektin düzeyinde azalma

KANSER riskinde 6 kat artış

Adiponektinin neovaskülarizasyonu inhibe ederek karsinogenezi önleyebileceğini bildirilmektedir.

Journal of the National Cancer Institude, 2005; 9:22.

• Uzun süreli prospektif bir çalışma; artmış açlık kan glukozunun kanser riskini arttırdığı gösterilmiştir.

• Açlık kan glukozunun 90mg/dl üstüne çıkması riski arttırmakta, 145mg/dl üzerinde olması ise bu durumu belirginleştirmektedir. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7.

Pankreas Özefagus Karaciğer Safra yolları Kolon Rektum Serviks

Kanser riskinde artış

JAMA . 2005 Jan 12;293(2):194-202

Meta-analiz çalışmaları diyabet ile pankreas ve karaciğer kanser riski arasında güçlü ilişki olduğunu göstermektedir.

Bu durum hiperglisemi, hiperinsülinemi ve diyabetin kendi başına pankreas kanseri için risk faktörü olduğunu desteklemektedir.

Ancak altta yatan biyolojik mekanizmalar belirsizdir.

Int J Cancer. 2006 Apr 15;118(8):2105-9. Endocr Relat Cancer. 2009 Dec;16(4):1103-23.

• • Böbrek kanseri • •

Hiperinsülinemi Obezite Hipertansiyon Diğer böbrek hastalıkları

DİYABET • Hiperinsülinemi Mesane kanseri • Üriner sistem enfeksiyonları

Endocr Relat Cancer. 2009 Dec;16(4):1103-23.

DİYABET

• Obezite • Hiperglisemi • Bozulmuş glukoz toleransı • Hiperinsülinemi Kolon Rektum• Metabolik sendrom kanseri • Barsak pasajının yavaş ilerlemesi (toksik madde maruziyetinde artış) • Kansorejen asit üretiminin artması

Am J Epidemiol. 2004 Jun 15;159(12):1160-7.

Çeşitli kanser türlerinin görülme sıklığındaki artışın aksine pek çok çalışma, diyabetli erkeklerde azalmış prostat kanseri riskinden bahsetmektedir.

Diyabetli erkeklerde

Plazma testesteron seviyesi daha düşük

Prostat kanser gelişim riski %16 düşük

 Değişmiş insülin ve leptin konsantrasyonlarını içeren diğer metabolik ve hormonal faktörler  Statin ve metformin (hücre büyümesini yavaşlatır) gibi ilaçların yaygın kullanımı  Diyabeti kontrol amacıyla diyet -yaşam tarzı değişiklikleri Am J Epidemiol. 2004 Jun 15;159(12):1160-7. Endocr Relat Cancer. 2009 Dec;16(4):1103-23.

DİYABETTE KANSER VE MORTALİTE RİSKİ ARTIŞ NEDENLERİ

Uygulanan antihiperglisemik tedaviler (insülin analogları, oral antidiyabetikler) Yüksek doz insülin kullanımı

Metabolizmal ve genetik faktörler Diyetsel faktörler Diğer çevresel faktörler Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi ve İzlem Kılavuzu 2013

2009 yılında Diabetologia’da Glarjin (uzun etkili) insülinin kanser riskini artırabileceğine dair 4 Kohort yayınlanmıştır.

İsveç 114.841 insülin kullanan hasta(2005-2007) İskoçya Malignite gelişimi takip ediliyor Ulusal diyabet veri tabanı (2002-2005) Glarjin insülinle diğer insülinler 36.254 insülin kullanan hasta Meme karşılaştırılıyor

Kolon Pankreas Karaciğer

Almanya Alman sigorta sistemi veri tabanı(1998-2005) 177.031insülin kullanan hasta İnsan ve analog insülinler karşılaştırılıyor

UK Sağlık bilgi ağı veri tabanı (2000-2002) 10.067 insülin kullanan hasta

2012 yılı ORIGIN ÇALIŞMASI sonuçları - Glarjin

• Kardiyovasküler riski yüksek prediyabetik veya tip 2 diyabetik hastalar 6 yıldan daha uzun süre ile insülin “Glarjin” veya standart tedavi kullanılarak izlenmiş, kardiyovasküler sonlanımlar ve kanser gelişimi bakımından arada anlamlı bir fark bulunmamıştır.

• Glargin kullanımında yeni gelişen diyabet sayısı azalmakla birlikte hipoglisemi oranında ve hafif de olsa vücut ağırlığında artış olduğu saptanmıştır.

N Engl J Med 2012; 367(4):319-28.

Sülfanilüreler • Teorik olarak Sülfanilüreler insülin düzeyini artırdıkları için kanser riskini ve kansere bağlı mortaliteyi artırabileceğini öne süren çalışmalar mevcuttur.

• Metforminle karşılaştırıldığında kanser açısından daha risklidir. • Bir çalışmada, gliklazid ve glibenklamidin, aksine, riski azalttığı, glipizidin ise etkisi olmadığı bildirilmiştir. • Sulfonilürelerin risk yanında kansere bağlı mortaliteyi de arttırdığını ileri süren çalışmalar mevcuttur. Diabetes Res Clin Pract 2010;90:343-351. Metabolism 2011;60:1363-1371. Diabetes Care 2006;29:254-258.

İnkretin Bazlı İlaçlar DPP4 (dipeptidil petidaz-4) inhibitörleri • FDA veri tabanındaki advers olayları değerlendirerek yapılan bir analiz sonrasında tip 2 diyabetli hastalarda DPP4 inhibitörleri tedavisi ile bazı kanser risklerinin (pankreas kanseri gibi) artabileceği bildirilmiştir.

• Meme, kolon, karaciğer, tiroid ve mesane kanserleri ile de ilişkisi olan yayınlar mevcuttur. • Büyük bir meta-analizde diğer tedavi seçenekleri ile karşılaştırıldığında risk benzer bulunmuştur. Gastroenterology 2011; 141: 150–156. Current Medical Research & Opinion 2011; 27(3)57-64.

İnkretin Bazlı İlaçlar GLP-1 (glucagon like peptide-1) analogları • FDA veri tabanındaki advers olayları değerlendirerek 2011 yılında yayınlanan bir analiz, tip 2 diyabetli hastalarda GLP-1 tedavisinin de pankreas kanserini artırabileceğini rapor etmiştir. • Meme, kolon, karaciğer, tiroid ve mesane kanserleri ile de ilişkisi olan yayınlar mevcuttur. • Ancak insanlardaki klinik çalışmalarda GLP-1 analogları ile C-hücre patolojileri arasında nedensel ilişki gösterilememiştir. Endocrinology 2004; 145: 2653-2659. Endocrinology 2010; 151: 1473–1486. Exp Diabetes Res. 2012;2012:924168.

Tiazolidindionlar Pioglitazon (PİO) • Gözlemsel çalışmalarda, PİO’nun erkeklerde mesane kanseri riskinde minimal bir artışa neden olduğu ileri sürülmüş, ancak daha sonra açıklanan çalışmalar bu kaygıları azaltmıştır. • Ancak yine de, aktif mesane kanseri bulunan ya da nedeni açıklanamayan kronik hematürisi olan hastalarda PİO kullanımından kaçınılması tavsiye edilmektedir.

Diabetes Mellitus Ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi Ve İzlem Kılavuzu (2017)

Biguanidler Metformin • Kanser riskini (pankreas, prostat, over ve meme gibi) azalttığına dair pek çok çalışma vardır. • Laboratuvar çalışmalarında metforminin kanser hücrelerinin proliferasyonunu inhibe ettiği gösterilmiştir. • Bu etkisini “tumor suppressor protein kinase” olan LKB-1 üzerinden “AMP-activated protein kinase (AMPK)”ı aktive ederek yaptığı, bu aksın “mammalian target of the raptomycin (mTOR)” sinyalizasyon yolağını inhibe ederek antiproliferatif ve antiangiojenik etkiye neden olduğu düşünülmektedir.

Tamoksifen  Son dönemde meme kanseri tedavisinde kullanılır.

 Nonsteroidal östrojen antagonistidir.  Pankreatik beta hücreleri üzerinde insülin inhibisyonu oluşturarak insülin direnci gelişimine yol açar.  Diyabet gelişiminde rol oynayabildiği bildirilmiştir.

Osmangazi Tıp Dergisi 36(1), 23-26 Ocak 2014

Kanserli Hastada Görülen Metabolizma Bozuklukları

Klinik Gelişim 17 (57-61) 2004

Tümör kitlesinin artışı ile birlikte glukoz düzeyleri de yükselme eğilimi göstermektedir. İnsülin direncindeki artış ve insülin salınımında ortaya çıkan bozukluklar glukoz intoleransı ile sonlanmaktadır. Karaciğerde glukoneojenez artmakta ve insüline bağlı glukoz tüketim hızı azalmaktadır. Endojen glukoz yapımındaki artış, tümörün tipi, evresi ve histolojisinden etkilenmektedir.

Klinik Gelişim 17 (57-61) 2004

Kanserli Hastada Görülen Metabolizma Bozuklukları

Klinik Gelişim 17 (57-61) 2004

Kanserli Hastada Görülen Metabolizma Bozuklukları

Klinik Gelişim 17 (57-61) 2004

Diyabet ve Kanserde Hiperglisemiye Yaklaşım: • Hiperglisemi kanserde iyileşme sürecini etkilemektedir. • Kan glukoz yüksekliğine bağlı olarak lökosit fonksiyonları bozulmakta, buna karşılık normoglisemi sağlanması bozulmuş olan fagositoz ve bakteriyel öldürme sürecini yeniden düzeltebilmektedir. • Hastanın besin alımındaki değişiklikler ve araya giren ek hastalıklar glukoz düzeylerini kolayca etkilemekte olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle düzenli kan takip yapılmalıdır.

Hiperglisemik • Hedef normoglisemi • HbA1C