TIPTA UZMANLIK SINAVI'NA CERRAHI VE DOGUM TERCIH DISI Portal Adres

: www.yeryuzuhaber.com İçeriği : Gündem Tarih : 08.08.2015 : http://www.yeryuzuhaber.com//tipta-uzmanlik-sinavina-cerrahi-ve-dogum-tercih-disi-haberi-86539.html

Tıpta Uzmanlık Sınavı'na cerrahi ve doğum tercih dışı Hekimlerin son yıllarda yaşadığı sorunlar Tıpta Uzmanlık Sınavı´na (TUS) da yansıdı. Geleceğin hekim adayları artan şiddet olayları, performans sistemi ve açılan tazminat davaları yüzünden genel cerrahi ve kadın doğum gibi branşları tercih etmiyor. Hasta ve hasta yakınlarından uzak duran bölümleri seçiyor. Ceren Gümüşel 23 yaşında. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi. Yaklaşık iki yıldır TUS´a (Tıpta Uzmanlık Sınavı) hazırlanıyor. Bunun için dershaneye de gidiyor. Sınav tarihi 2016 Eylül. Tıp Gümüşel´in tek tercihiydi. Üniversite sınavında puanı tutsa dahi başka bir seçenek düşünmedi. Hayalindeki meslek cerrah olmaktı. Ancak tıp eğitiminin sonlarına doğru bu hayalinden kopmaya başladı. Artık cerrahi düşünmüyor. Onu başladığı noktadan uzaklaştıran, hekime yönelik artan şiddet olayları, performans sistemi ve doktorlar hakkında açılan tazminat davaları... 'Cerrahların çalışma şartları çok ağır. Aldığı para da buna denk değil. Doktorların az bir kısmı hak ettiği parayı kazanıyor. Son birkaç yıldır hastayla haşır neşir olunan bölümlerde `şiddet´ diye bir şey var. Samsun´da Göğüs Hastalıkları Hastanesi´nde hocamızı vurdular. Çok iyi bir cerrah ve hocaydı. Acı yaşadık, iş bırakma eylemi yaptık Samsun´da bir gün boyunca. Hastalar buna bile çok sinirlendi. İnsanlar başları sıkışınca doktora koşuyorlar ama canları sıkılınca da doktoru dövüp öldürüyorlar. Bu kaçıncı?' Geleceğin hekim adayı Ceren Gümüşel, TUS´ta tercihini işte bu kaygılar doğrultusunda yapacak: 'Biz hayat kurtarmak için oradayız. Ama 'Allah eşittir doktor' değil. Biz can alıp can veremeyiz, biz elimizden geleni yaparız ama bir noktadan sonra iş bizden çıkıyor. `Onun ölümüne sen sebep oldun´ diye saldırılıyor. Hekimin işini yapmasına da engel bu ruh hali. Hasta yakınlarından korkmaya başlıyorsunuz. Veriminizi etkiliyor bu. 'Birileri benim üzerime yürür mü?' Ben bunu düşünüyorum artık. Meslekten soğumanıza yol açıyor bunlar. Hekim olacak arkadaşlarım 'nöbeti fazla, hayati tehlikesi fazla, ben cerrahiyi seçmeyeyim´ diyor. Dermatoloji seçiyor. Kimsenin hayatına zarar verme ihtimaliniz yok. Lokal tedavi üzerinden yürüyor. Kafam rahat olsun mantığı işliyor. Ama kadın doğum ve cerrahide bu yok. Gecenin köründe yatağınızdan uyandırıp hastaneye çağırıyorlar.' Ceren Gümüşel henüz belli branşta karar kılmış değil. TUS´ta alacağı puana göre kararını verecek. Ama neleri seçmeyeceği belli. Onun gibi yüzlerce doktor var. Bu yıl sınava giren hekim adayları genel cerrahi ve kadın doğumdan uzak durdu. Genel cerrahi ve kadın doğum tercih edilmiyor Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) yılda iki kez yapılıyor ve 3 bin dolayında uzmanlık kadrosu açılıyor. Her dönem yaklaşık 10-12 bin doktor başvuruyor. Ancak sınava giren her dört doktordan sadece biri bu sınavı kazanabiliyor. 2015 yılı Nisan ayında yapılan TUS´ta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi´nden Dr. Ahmet Gürkan Erdemir birinci oldu. Dr. Erdemir´in tercihi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji. Uzm. Dr. Fatih Batı, Tıpta Uzmanlık Sınavı´nı yıllara göre inceleyen bir hekim. Aynı zamanda doktorlarsitesi.net TUS Editörü. Batı bu sınavda da ilk yüze giren hekimlerin tercihlerini inceledi ve branş dağılımını ortaya koydu. 'TUS´ta ilk yüze giren hekimler ideallerindeki bölümleri tercih ederler; yani anlık karar vermeyip, uzun süredir araştırıp kendilerine uygun gördükleri bölümlere yönelirler. Son birkaç yıldır tercihlerde ciddi sapmalar dikkat çekiyor. Özellikle radyoloji, dermatoloji (cildiye), fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) ile göz hastalıkları bölümleri en başarılı doktorlar tarafından tercih ediliyor. Nisan´da yapılan TUS sonuçlarına baktığımızda en başarılı doktorlarımızın hiç tercih etmediği bölümlerin başında kadın hastalıkları ve doğum ile genel cerrahi, kalp-damar cerrahisi, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi gibi çok önemli cerrahi branşların yer aldığını görüyoruz.' İlk yüze giren doktorların sadece dördü kardiyoloji, çocuk hastalıkları ve beyin cerrahisini branş olarak seçti. Uzm. Dr. Fatih Batı, 2011 yılındaki tercihlerin de bugünden çok farklı olmadığına dikkat çekiyor. O yıl sadece bir kişi kadın doğumu seçti. En başarılı 100 öğrencinin hiçbiri cerrahi demedi. Uzm. Dr. Batı´ya göre cerrahi bölümler, kadın doğum ve çocuk hastalıkları doktorların idealindeki meslek olmaktan çıktı. 'Doktorlar artık bir nevi daha az hasta görebilecekleri, asistan hekimlik sürecinde kısmen daha rahat edebilecekleri, malpraktis (yanlış sağlık uygulaması) ve davalarla en az karşılaşabilecekleri, kendi hayatlarına daha çok zaman ayırabilecekleri, angarya ve iş yükü kısmen daha az olan bölümleri öncelikli olarak tercih etmekteler ve emeklerinin karşılığını alamadıkları (cerrahi ve kadın doğum vb) bölümleri ise ideal uzmanlık olarak düşünmüyor.' Sağlık politikalarının etkisi Sağlık çalışanlarının yakından takip ettiği internet sitesi Medimagazin Genel Yayın Yönetmeni Dr. İbrahim Ersoy, doktorların branş seçimindeki değişimin son altı, yedi yıldır dikkat çekici boyutta olduğunu ifade ediyor. Ersoy´a göre bunların altında yatan neden de sağlık politikaları. 'Mevcut sağlık politikaları hekime haddinden fazla iş yükü yüklemekte, hekimlerin emeğini gasp etmekte, performans sistemi adı altında hekimleri birbirleri ile kıyasıya yarıştırmakta, hekime hak ettiğini vermemektedir. Hekimlerin emeklilik aylıkları dahi, verilen onca emek özveri ve sadece eğitim için harcanan onca yıl ile dalga geçer gibi bugün yoksulluk sınırının altındadır. Bu şekilde devam ettiği sürece ve yaşanan sağlıkta şiddet olayları da kesilmediği sürece artık tıp fakültesi yani doktorluk da popüler meslek olmaktan çıkmaya başlayacaktır.Sağlık politikalarında ciddi düzenlemeler gerekmektedir.' Yeni dönemin gözde branşları yataklı hizmeti olmayan branşlar. Yani daha az uğraştırıcı olanlar radyoloji, mikrobiyoloji ve biyo-kimya. Sıkıntı kapıda Hekim adaylarının genel cerrahi ve kadın doğum bölümlerini tercih etmemesi gelecekte ciddi bir sıkıntıya da işaret. Başarılı öğrencilerin çoğu, hastayla bire bir ilişkisi olmayan, diğer bir ifadeyle hayati önemi haiz branşlarda görev almak istemiyor. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Dinççağ´a göre ileride başarılı cerrah bulmak zorlaşacak. 'Doktorlar kendini pasif korumaya aldı. Devlet hastanelerinde kimse büyük ameliyat yapmak istemiyor. Acile gidin bakın, diğer hastanelerde berbat edilmiş hastalar yatıyor, biz düzeltiyoruz. Birkaç sene içinde doktor bulamayacaksınız. Biz son örnekleriz. Bizden sonrakiler tamamen dağıldı. Mumla doktor arayacaksınız. Bırak tedavi etmesini, sakat bırakmasın diye arayacaksınız. Halkın bundan haberi yok. Ne zaman büyük hastalık geliyor başına, o zaman doktor olmadığını anlıyor, başını duvara çarpıyor. Ama iş işten geçiyor.' Profesör Dinççağ cerrahinin zor bir branş olduğunu ve gençlerin de bu bilinçle hareket ettiğini ifade ediyor. 'Genel cerrahi ve kadın doğumda iki günde, üç günde bir nöbet tutulur. Sabahlara kadar uyumadan. Branş çok zor; yetişmesi de, devam etmesi de. Aile hayatı olmaz doğru dürüst. Ne kendine ne ailene bakabilirsin. Birini tercih etmen lazım. Cerrahinin parası da az. Ama meşakkati, dayak yeme, öldürülme riski fazla. Genelde kavgalar cerrahi branşlarda çıkar. Gençler de uyandı, `Nasıl olsa iyi para kazanamayacağım, niye kendimi zor branşlarda hırpalayayım´ diye düşünüyor. Biyokimyaya giriyor. Tüplerde gelen kanlara bakıyor ve cerrahlardan daha fazla kazanıyor.' Bu yıl TUS´ta ilk yüze giren hekimlerin hiçbiri kadın doğumu seçmedi. Kadın doğum uzmanı Alper Mumcu da kendi dalındaki durumu şu şekilde özetliyor: 'En parlak, en başarılı öğrenciler artık bu büyük branşları tercih etmiyor. Sonlara kalıyor. Hiçbir yere giremeyenler kadın doğuma giriyor. İleride akademik düzeyde nasıl bulacaklar. Sadece adı olup kendisi olmayan çok üniversite var. Hoca yok, hasta yok. Neyi nasıl öğrenecekler, ileride, gerçekten 20 yıl sonra kadın doğum problemi yaşanabilir gibi geliyor.Bizim çocuklarımızı kim doğurtacak?' Bugün malpraktis yüzünden hekimlere açılan tazminat davalarında en fazla şikâyet kadın doğum branşına yönelik. Kadın doğumu, acil servis ve genel cerrahi takip ediyor. Şiddet de yine bu branşlarda cereyan ediyor. En fazla da eğitim ve araştırma hastanelerinde. Kaynak: Al Jazeera

WYNDHAM GRAND ISTANBUL EUROPE´A YENI MÜDÜR Portal Adres

: www.turizmaktuel.com İçeriği : Turizm Tarih : 08.08.2015 : http://www.turizmaktuel.com/haber/wyndham-grand-istanbul-europe-a-yeni-mudur

Wyndham Grand İstanbul Europe´a yeni müdür Wyndham Grand İstanbul Europe Genel müdürlük görevine Cem Lale atandı. Turizm sektöründe 25 yıllık deneyime sahip olan Cem Lale Kabataş Erkek Lisesi ve Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olup İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünde İşletme masterını yaptı. Mesleginde Turban, Milta Aldianna ,Corinthia Hotels gibi grup otellerin yöneticiliğinde yer aldı; Wyndham Grand Istanbul Europe Hotel öncesinde Titanic Hotel Bakırköy ve Mercure Hotel İstanbul Genel Müdürlüğünü yaptı.

KANDIRA'NIN YENI KAYMAKAMI ÇIÇEK, GÖREVE BASLADI Portal Adres

: www.kandiraninsesi.com İçeriği : Gündem Tarih : 08.08.2015 : http://www.kandiraninsesi.com/haber-Kandiranin-yeni-kaymakami-Cicek-goreve-basladi-9308/

Kandıra'nın yeni kaymakamı Çiçek, göreve başladı 08 Agustos 2015 21:48 Kandıra'nın yeni Kaymakamı İsmail Çiçek Cuma günü ilçemizde görevine başladı. Eski Kaymakam Erdoğan ilçemizden sessiz sedasız ayrıldı. Üç yıldan beri ilçemizde Kaymakamlık yapan Oktay Erdoğan'ın sürpriz bir atamayla Trabzon'un Sürmene ilçesine atandı. Erdoğan hiçbir organizasyon yapmadan sessiz sedasız ilçemizden ayrıldı. Haziran ayı içerisinde İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı kararname ile Kandıra'ya atanan eski Van Özalp Kaymakamı İsmail Çiçek Cuma günü ilçemizde görevine başladı. İSMAİL ÇİÇEK KİMDİR? İsmail Çiçek Kahramanmaraş'ın Göksun İlçesi'nde 1979 tarihinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden 2003 yılında mezun oldu. 28 Şubat 2005 tarihinde 92. Dönem Hatay Kaymakam adayı olarak Mülki İdare Amiri görevine başladı. Mardin ve Kütahya illerinde teftiş stajını tamamlarken Yozgat ili Çandır ve Çayıralan İlçelerinde Kaymakamlık vekilliği görevlerinde bulundu. İngiltere de Leicester Üniversitesi'nde 1 yıl yabancı dil eğitimi aldı. Bu dönem içerisinde İngiliz yeni yönetim yapısı, emniyet teşkilatı ve parlamenter sistemi hakkında incelemelerde bulundu. 2008 Mart ayında Kaymakamlık Kursunu tamamlayıp 92. Dönem Kaymakam Adaylarının kura çekimi sonucu 2008 Nisan ayında Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde Kaymakamlık görevine başladı. 2010 Ağustos ayında Halfeti Kaymakamlığı görevine atandı. 2012 Eylül ayında Özalp Kaymakamı olarak atanan Çiçek 7 Ağustos 2015 tarihinde Kandıra Kaymakamlığında göreve başladı. İsmail Çiçek, Mehtap hanım ile evlidir.

BESTECI MURAT SELÇUK'UN BÜYÜK BASARISI Portal Adres

: www.aksam.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 08.08.2015 : http://www.aksam.com.tr/kultur-sanat/besteci-murat-selcukun-buyuk-basarisi/haber-430353

Besteci Murat Selçuk'un büyük başarısı Besteci Murat Selçuk, Los Angeles?taki University of Southern California (USC) bünyesinde bulunan, dünyanın en prestijli sinema müziği master programına Türkiye?den kabul edilen ilk isim. Her sene sadece 20 kompozitörün alındığı programa girmeyi başaran müzisyen, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı?nın klarnet bölümünden mezun. Cem Mansur yonetimindeki Akbank Oda Orkestrası?nda ve Hakan Sensoy yönetimindeki İstanbul Flarmonia konserlerinde klarnet çaldığı günlerin ardından, Fransa?ya giderek Conservatoire à rayonnement régional d?Annecy?de film müziği üzerine iki yıl eğitim almış. Ancak film müziğinin beşiğinin Los Angeles olduğunu öğrenince rotasını Amerika?ya çevirmiş. Los Angeles?ta Hollywood?un en iyi stüdyo müzisyenleri ile 11 orkestral kayıt yapan Selçuk, Tom Goodall adlı Avustralyalı genç yönetmenin kısa filmine yaptığı müzikle geçen ay Güney Avustralya Film Müziği Ödülleri?nde En İyi Besteci dalında aday gösterildi. Film müziği alanında çalışmalar yapmak isteyen yeni yeteneklere önerilerini, Mümkün olduğunca çok film izlemek gerekiyor. İşin sırrı iyi bir dramacı olmakta. Aynı zamanda kompozisyon becerilerini de olanaklı olduğu ölçüde geliştirmenin faydası var. Film sektörünün aktif olduğu yerlerde bulunmak, bu sektörden insanlarla tanışmak gerekiyor, diyerek aktarırken, önemli bir noktanın da altını çiziyor: Bütün bunların yanında hâlâ el sıkışmanın bir e-mail?den daha geçerli olduğu bir devirde yaşıyoruz. Film sektörünün aktif olduğu yerlerde bulunmak, bu sektörden insanlarla tanışmak gerekiyor. USC ve UCLA gibi okullar da film müzigi ile ilgili çok iyi eğitim veriyor. Yaşamını Hollywood?da sürdüren besteci, şu anda USC?nin Advanced Games projesi kapsamında Apophis adlı video oyununun müziklerini hazırlıyor; gelecek yıl için de yönetmen Tamara Hernandez?in çekeceği uzun metrajlı filmin müziklerini yapmak üzere anlaşmış durumda. Türkiye?de film müziğine ilgi olsa da, kaynak sıkıntısı bulunduğuna dikkat çekiyor Murat Selçuk ve dizilerin bu dala ilgiyi artırdığını söylüyor. Murat Selçuk?un bir zamanlar İstanbul?daki yatak odasında Roland synthesizer ile Depeche Mode cover?ları yaparak başlayan müzik tutkusu, onu bir ülkeden diğerine, kıtalar arası bir yolculuğa sürüklemiş. Başarısının ardında yatan da hiç kuşkusuz bu güçlü tutku. MÜZİK, FİLM İÇİN TAMAMLAYICI BİR ELEMENT Bir film müziği üzerinde hangi aşamada çalışmaya başlıyorsunuz? Müzik hakkında düşünmeye başlamadan önce filmin son kurgulanmış halini mi görüyorsunuz yoksa senaryoyu okuyup bazı sahneleri mi izliyorsunuz? Her iki şekilde de olabiliyor. Bazen film henüz çekilmemişken veya yapım aşamasındayken senaryoyu okumak filmin atmosferi ve karakterler hakkında epey bir fikir veriyor. Eğer henüz elimde filme dair bir görüntü yoksa, hikayenin bende yarattığı duygulardan yola çıkarak içinde birkaç temanın bulunduğu bir suit yazıyorum. Bazen bu suitten temalar filmin içinde yer alabiliyor bazen de filmin kendisini gördükten sonra tamamen fikir değiştirdiğim oluyor. Bunların hepsini filmin yönetmeni ile birlikte karşılıklı tartışıp ortak bir karara varıyoruz. Ben genel olarak görsellerden çok etkileniyorum. Filmin renkleri, dokusu, kurgusu ve karakterler, ne tarz bir müziğin filme en iyi şekilde hizmet edeceği konusunda beni yönlendiriyor. Film için müzik yazmanın en güzel taraflarından biri de, yazacağınız müziğin konusunun halihazırda zaten var olması. Filmin kendisi müziğin formunu, renk paletinizi belirliyor. Bu da size bir takım sınırlamalar getiriyor. Limitlerinizin ne olduğunu bilmek, elinizdeki malzemeyle daha iyi odaklanmanıza ve daha yaratıcı olmanıza sebep oluyor. Film müziklerinin ilginç bir tarafı var. Filmden müziği çıkardığınızda görüntülerin etkisi önemli oranda azalıyor. Sizce müzik filmde nasıl bir rol üstleniyor? Müzik yönetmenin konuya bakış açısını netleştirmesine yardımcı mı oluyor yoksa filmin kendisi müzikten ne beklenildiğini açıkça ortaya koyuyor mu? Filmde müzik, görüntü ve diyaloglarla birlikte hikayeyi anlatan önemli bir unsur. Ancak bestecinin filme müzik yazarken unutmaması gereken bir şey var o da esas odak noktasının film olduğu. Müzik, tamamlayıcı bir element. Sinemaya güzel bir müzik dinlemek için değil güzel bir film izlemek için gidiyoruz. Müziğin çok başarılı olduğu filmlerde de insanlar sinemadan akıllarında kalan bir tınıyla çıkıyorlar. Müziğin aynı zamanda sihirli bir gücü var; görüntünün ve diyalogların anlatamadığını müzik anlatabiliyor. Bazen yönetmenler oyunculuktan veya başka sebeplerden ötürü tatmin olmadıkları sahneleri müziğin yardımıyla desteklemeyi seçebiliyorlar. Her sanat formunda olduğu gibi bunda da dönemler var. Baktığınızda elli sene önceki film müziği yaklaşımıyla şu ankinin çok farklı olduğunu görürsünüz. Günümüzde yönetmenler genellikle diyalogların ve oyunculuğun önüne geçmeyen, daha destekleyici planda kalan müzikleri tercih ediyorlar. HOLLYWOOD'DA BESTECİ SON DAKİKADA DEĞİŞEBİLİYOR Besteci Hans Zimmer'e göre, bir film yönetmeninin en çok istediği şey, filmin müziklerini yapan bestecinin başarılı olması. Çünkü besteci başarısız olursa, film de başarısız olur diyor. Siz de aynı görüşte misiniz? Ennio Morricone?ye göre de iyi bir müzik kötü bir filmi kurtaramazken, kötü bir müzik de iyi bir filmi berbat edemez. Bence her ikisinin de doğruluk payı var. Hans Zimmer ve Christopher Nolan, ayrılmaz bir ikili oldular. Steven Spielberg-John Williams, Dany Elfman ve Tim Burton gibi.. Bu tarz uzun soluklu besteci/yönetmen ilişkilerinde besteci, yönetmenin ne istediğini biliyor. Yönetmen de besteciden en iyi sonucu nasıl alabileceğini biliyor ve ona güveniyor. Bu yakın çalışmanın ürünü olarak da ortaya filmi berbat edecek bir müzik pek çıkmıyor. Ancak stüdyo filmlerinde bu böyle olmayabiliyor. Hollywood?da çok yaygın olan olaylardan biri de bestecilerin filmden atılması. Stüdyolar veya yapım ekibi, film müziklerinin başarılı olamayacağı ile ilgili şüpheye düşerlerse besteciyi son dakikada değiştirebiliyorlar. Bu hiç de nadir rastlanan bir durum değil. Ünlü besteciler de dahil herkesin başına gelen bir olay. Hatta David Raksin bununla ilgili şöyle demiş: Şimdiye kadar bir filmden kovulmadıysan henüz gerçek bir besteci değilsindir. Bir besteci yönetmenin isteklerine bağlı kalırken, bir yandan da nasıl kendi duyguları doğrultusunda müzik üzerinde yeni fikirler geliştirebiliyor? Eğer yönetmenin iyi bir vizyonu varsa ve müzikal olarak ne istediğini biliyorsa, birlikte yapılan fikir alışverişi ile ortaya çok daha güzel bir iş çıkıyor. Bazen de yönetmenin aklında spesifik bir fikir olmuyor ve besteciyi daha özgür bırakabiliyor. Yönetmenin filmi hakkında nasıl bir müzik istediğini en azından ana hatlarıyla bilmesi beni daha motive ediyor. Bu çizilen çercevenin içerisi de bestecinin yaratıcı alanı oluyor. TÜRKİYE'DEN ÜÇ FAVORİ YÖNETMEN Birlikte çalışmayı arzuladığınız yurtdışından ve Türkiye?den yönetmenler var mı? Favori film müzikleriniz hangileri? Türkiye?deki yönetmenlerden Nuri Bilge Ceylan, Çağan Irmak, Yılmaz Erdoğan?ı çok beğeniyorum. Ancak Nuri Bilge Ceylan filmlerinde orijinal müzik kullanmıyor. Kaynak müziği dediğimiz halihazırda var olan bestelerden kullanıyor. Quentin Tarantino gibi.. Amerika?da yeni nesil çok iyi yönetmenler geliyor. Her ne kadar Hollywood çıkmazda, artık gişe hasılatına dayalı devam filmleri çekiliyor dense de, çok yetenekli yönetmenler ve senaryo yazarları var. Bu yeni sahnede onlarla birlikte olmak çok heyecan verici. Onun dışında Dan Gilroy, Sam Mendes, David Fincher, Christopher Nolan favori yönetmenlerim. Geçtiğimiz senenin filmlerinden The Grand Budapest Hotel?in müziklerini çok beğenmiştim. 2015 Oscar?larında favorimdi ve kazandı. Alexandre Desplat?nın hemen hemen yaptığı bütün işleri çok beğeniyorum. Aynı zamanda mentorum olan James Newton Howard, Tom Newman ve daha yeni bir uçak kazasında kaybettiğimiz James Horner favori bestecilerimden. Fakat benim için yeri hepsinden ayrı olan biri var; o da Jerry Goldsmith. Chinatown, Basic Instinct, The Planet of the Apes. Rambo The First Blood en sevdiğim film müziklerinden. Şimdiye kadar gördüğünüz filmler içinde görsel/işitsel uyumunu en iyi yakalayan orijinal film müziği hangisiydi? Shawshank Redemption. Video oyunlarına ve iPhone uygulamalarına da müzik yapıyorsunuz. Film müziği ile bu oyunlara müzik yapmak arasında epey fark olsa gerek. Temel olarak benzeştikleri ve ayrıştıkları yönlerden söz edebilir misiniz? Video oyunları da artık çok sinematikleşti. Müzik olarak da öyle. Oyun müzikleri de artık filmler gibi büyük orkestralar ile kaydediliyor. O açıdan stil olarak çok benziyorlar. Ancak uygulama aşamasında bazı farklılıklar doğuyor. Sinemada kurgulanmış bir sahneye müzik yapıyorsunuz, ancak video oyunlarında her oyuncu spontane olarak kendi sahnesini yaratıyor. O nedenle sinemada olduğu gibi müziği görüntüyle bire bir senkronize etmek mümkün değil. Bu sebeple müzik looplar halinde hazırlanıyor. Aynı zamanda bu looplanmış müziğin içerisinde de oyundaki konumunuz, olan olaylar ile birlikte tetiklenen diğer katman müzikler var. Mesela bir düşmanla savaşıyorsunuz, o esnada çalan bir müzik var, düşmanınız beklemediğiniz bir hamle yapıp sizi yenmeye başladığında

BURS VEREN KURUMLAR VE SARTLARI ÜNIVERSITELER, IS ADAMLARI ( G... Portal Adres

: www.yeniulke.net İçeriği : Gündem Tarih : 08.08.2015 : http://www.yeniulke.net/genel/burs-veren-kurumlar-ve-sartlari-universiteler-is-adamlari-guncel-liste--h16683.htm