The Journal of Academic Social Science Studies

The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7245 Number: 60 , p....
Author: Temel Candan
50 downloads 0 Views 1MB Size
The Journal of Academic Social Science Studies

International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7245 Number: 60 , p. 333-350, Autumn II 2017 Yayın Süreci / Publication Process Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 10.08.2017 10.11.2017

TİNSELLİK VE DİNDARLIK İLE TÜKETİCİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ: KIRIKKALE İLİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR ALAN ARAŞTIRMASI AN INVESTIGATION ON RELATIONSHIPS AMONG SPIRITUALITY, RELIGIOSITY AND CONSUMER ATTITUDE AND BEHAVIORS: A FIELD STUDY IN KIRIKKALE Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakaya ORCID ID: orcid.org/0000-0001-5049-4588 Kırıkkale Üniversitesi Fatma Şenses Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öz Tüketimin ve tüketici davranışlarının bireyin sahip olduğu din ve inanç sistemlerinden etkilendiği kabul görmektedir. Bu noktada bireyin yaşamın anlamını bulma ve ilahi güçle etkileşimleri doğrultusundaki çaba ve deneyimleri olarak ifade edilen tinsellik olgusunun da tüketimle ilgili olması beklenebilir. Bu çalışmada tinsellik ve dindarlığın tüketici tutum ve davranışları ile ilişkilerinin incelemesi amaçlanmaktadır. Pazarlama literatüründe dindarlığın tüketiciye etkileri yaygınlıkla incelenmesine karşın, tinsellik veya maneviyatın tüketim üzerindeki rolü yeni ilgi çekmeye başlayan bir konudur. Araştırma, tinsellik ve dindarlığı birlikte inceleyen çalışmaların bulunmaması bakımından önemlidir. Çalışma kapsamında öncelikle tinsellik, dindarlık ve bunların tüketimle ilişkileri teorik düzeyde incelenmektedir. Ardından belirlenen ölçekler aracılığıyla Kırıkkale ilinde bulunan tüketicilerden anket yöntemiyle toplanan birincil veriler değerlendirilmektedir. Elde edilen verilerle istatistiksel analizler gerçekleştirilmiş ve sonuçlar yorumlanmıştır. Neticede tinselliğin belirlenen tüketici tutum ve davranışları ile ilişkileri dindarlıkla karşılaştırmalı olarak incelenmekte ve tinselliğin tüketici tutum ve davranışlarında rol oynayan bir faktör olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bu noktada tinselliğin özellikle borca yönelik olumlu tutum ve kıskanma ile olumsuz ilişkili olduğu ve sürdürülebilir satın alma, sürdürülebilir ürün kullanımı ve fiyat duyarlılığı ile olumlu ilişki içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Dindarlığın da benzer şekilde sürdürülebilir satın alma ve hazcı tüketim ile olumlu ilişkili olduğu görülmektedir. Ayrıca dindarlığın ekonomik adaletsizlik algısı ve kıskanma ile ters yönlü ilişkili olduğu görülmektedir. Bunla-

334 Ertuğrul Karakaya rın yanında demografik değişkenlere bağlı olarak araştırma değişkenlerindeki farklılıklar da incelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Tinsellik, Dindarlık, Tüketici, Tüketim, Tinsellik ve Tüketici

Abstract It is acknowledged that consumption and consumer behavior are influenced by religion and belief system that individual has. At this point, it can be expected that spirituality phenomenon, which is expressed as the efforts and experiences of finding the meaning of one’s life and its interaction with the superior power, may be related to consumption. In this study, it is aimed to examine the relations of spirituality and religiosity to consumer attitudes and behaviors. Although influences of religiosity have been extensively studied in marketing literature, the role of spirituality on consumption has begun to attract interest. The research is important due to absence of studies that examine spirituality and religiosity together. In the scope of the study, spirituality, religiosity and their relationships with consumption is examined at theoretical level first. Then, primary data were gathered from consumers in Kirikkale province through questionnaire method. Statistical analyzes were performed with obtained data and the results were interpreted. As a result, the relationships among spirituality and specified consumer attitudes and behaviors are examined comparatively with religiosity, and it is reached that spirituality is a factor plays role in consumer attitudes and behaviors. At this point, it is understood that spirituality is negatively related with attitude toward debt and jealousy, an positively related with sustainable purchasing, sustainable product usage and price sensitivity. Religiosity is similary seen to be positvely related with sustainable product buying and hedonic consumption. It is also seen that religiosity is inversely related to economic injustice perception and jealousy. In addition, differences in research variables are also examined depending on demographic variables. Keywords: Spirituality, Religiousity, Consumer, Consumption, Spirituality and Consumer

1. GİRİŞ: TİNSELLİK VE DİNDARLIK Tinsellik, psikoloji ve sosyoloji ile ilgili bilim dallarında temel konulardan biri olarak incelenmesine karşın, tinselliğin pazarlama alanındaki etkisiyle ilgili az sayıda araştırma yapıldığı görülmektedir. Ancak insan hayatında önemli sonuçları olan tinselliğin, tüketici davranışları üzerinde de etkilerinin oldukça fazla olduğu düşünülmektedir. Zira insan olarak tüketiciler de; manevi gelişmeye ihtiyaç duymakta ve manevi tatmin aramaktadır. Tinsellik; ebedi olanla (yaratıcı, evrensel yaşam gücü vb.) güç, statü veya maddi kaygı olmadan kurulan bağlantı (Ball vd., 2001: 3), kişinin hayatına verdiği anlamın yapısı, kişinin kendisi, özgünlüğü ve kutsalla ilgili olgunluğu (Ulvoas, 2009), kişinin kendi-

ni; bilinen dünya ve ötesiyle bağını keşfetmek için gösterdiği çaba, içsel benliğin ve bunun daha geniş gerçeklik ile karşılıklı ilişkilerinin keşfedilmesi (Kale, 2006: 108-109) veya evrensel doğru için bir arayış şeklinde tanımlanmaktadır (Goldberg, 2006). Kişinin; algılama, duygu, düşünce, hedef ve zorlukları aşma becerisini etkileyen ulvi deneyimi olan tinsellik; yüksek güç, yaratıcı ile ilişki gibi kişisel ve deneyimsel kavramlarla ifade edilmesinin yanında (Seidlitz vd. 2002: 439); meditasyon kursları, rahatlama teknikleri, yoga gibi davranışlarda bu keşfi ve bütünleşmeyi geliştirerek manevi fayda sağlamaktadır (Kale, 2006: 109). Yaşamın bir sonunun olduğunun farkına varılmasına bağlı olarak artan endişeler karşısında kişinin; onuru koruma, kayıpları aşma, ölüm endişesini azaltma, yaşamın ev-

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 335

rensel anlamını bulma, gelecek nesillere önem verme, diğerleriyle iyi ilişkiler kurma, kötü duyguları azaltma ve kutsal olanla yakın ilişki kurma gibi ihtiyaçları ön plana çıkmaktadır (Fry, 2000: 383-384). Bu noktada ruhsal gelişme arayışı, fiziksel, zeka ve vücut görünümünün kötüleşmesiyle başa çıkabilmek için yaşlıların daha yoğun kullandığı bir yapıdır (Mattes, 2005: 3-4). Dindarlık ise belirli dine özgü, tinselliğe göre daha belirli inanış veya uygulamaları kapsar. Dolayısıyla dindarlık kültüre göre farklılık gösterirken, tinsellik yüksek bir güce inanma, daha ahlaki davranma gibi genel, evrensel düzeyde ve içsel olarak bağlı olunan değer, ideal ve erdemlerle ilgilidir (Goldberg, 2006). Dindarlık ise kurumsallaşmış dinle ilgilidir. Ancak iki kavramı net bir şekilde ayırmak zordur. Özellikle içsel düzeyde dindarlığı yüksek olanların, iki kavram arasında daha az farklılık gösterdikleri dikkat çekmektedir. Ayrıca tinsel olup da kendini dindar olarak görmeyenler de az bir orandadır (Seidlitz vd. 2002: 440). Dolayısıyla, tinsellik ve dindarlığın etkilerinin birlikte incelendiği çalışmalar, benzerlikleri olan bu iki yapının olası farklı sonuçlarını aydınlatmaya katkı sağlayacaktır. 2. TİNSELLİĞİN ETKİLERİ Yaşam gücü olarak görülen tinselliğin (Goldberg, 1998), pek çok insan işlevi ile ilişkili olduğu çalışmalarda görülmektedir. Tinsellik; sağlık (Burris vd. 2011; Koenig, 2010; Sawatzky vd. 2009), sosyal ilişki ve davranışlar (Bonner vd. 2002; Ciarrocchi vd. 2003; Piedmont, 2001), yaşamdan memnuniyet (Waldron Perrine vd. 2011), meslek tercihi (tinselliği yüksek olanlar diğerlerine hizmete imkan veren sağlık, eğitim, müşteri hizmetleri gibi meslekleri daha fazla seçer), ekonomik krizlerle (meslek kaybı, maaş düşüşü, ev kaybı vb.) başa çıkma, tüketim ve maddiyata karşı tutum, adalet ve anlam hakkında tutumlar (Piedmont vd. 2013), kaynakları sosyal

olarak faydalı, tutumlu ve diğerlerinin de yararına olacak şekilde kullanma (Michael vd. 2007) gibi bireyin kişisel, sosyal ve ekonomik yaşantısını etkilemektedir. Bunların yanında tinsellik, zihinsel hastalıkların tedavisinde de tartışılan bir konudur. Tedavi hizmetlerinde göz önünde bulundurulmaması gerektiğini ileri sürenler olsa da, bireylerin kendi ve çevrelerine anlam verme, öz saygı, güçlendirme, daha büyük amaca vurgu, kültürel duyarlılık, psikolojik iyi olma gibi faydalarından dolayı tedavide yararlanılması gerektiği belirtilmektedir (Fallot, 1998). 3. TİNSELLİK VE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI Tinsel veya manevi fayda, tüketici davranışları alanında incelenmesi gereken ancak ampirik çalışmaların yeterince olmadığı bir konudur. Tinsellikle ilgili yönetim disiplinlerinde 1999’dan sonra çeşitli çalışmalar yapılmasına karşın, pazarlama alanında az sayıda çalışma yapılmıştır. Pazarlama alanındaki konuyla ilgili çalışmalar ise, dini kuruluşlarla (kilise, tarikat vb.) sınırlıdır. Ancak son zamanlarda işletmeler, tüketimde maneviyatın rolü olduğunun farkına varmışlar ve spor araba veya alkolsüz içecek gibi ürünlerde dahi manevi tutumlardan faydalanmaktadır. Ayrıca laik olarak nitelendirilen işletmeler bile, müşterileri belirlemek ve temas kurmak için manevi mesajlardan yararlanmaktadır. Diğer taraftan pazarlama alanında konuyla ilgili çok az çalışma olup, pratikle teori arasındaki boşluğun doldurulması gerekmektedir (Kale, 2006: 108-110). İnsan davranışının güdülenmesinde bir faktör olarak ifade edilen tinsellik (Goldberg, 1998), tüketici davranışları ve tüketim güdüleri ile ilişkili olup (Curasi vd. 2004; Kozinets, 2001), tüketici davranışlarında tinsellik konusuna olan ilgi artmaktadır (Ulvoas-Moal, 2010). Konu öncelikle manevi arayış amacıyla sergilenen tüketim davranışları bakımından

336 Ertuğrul Karakaya

incelenmektedir. Buna göre, manevi doygunluk için gerçekleştirilen tüketici davranışları daha çok rafting (Arnould & Price, 1993), spor seyirciliği (Kozinets & Handelman, 2004), otomobil sahipliği (Belk, 2004), evcil hayvan sahipliği (Hirschman, 1994) gibi başlıklarda incelenmektedir. Ancak tinselliğin tüketiciler üzerindeki etkileri sadece bazı ürünlerin sahipliği veya kullanımıyla açıklanamayacağından, tinselliğin tetiklediği tüketici davranışlarının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir (Skousgaard, 2006). Kısaca pazarlama literatüründe satın alınan ürünlerin manevi anlam ifade etmesiyle ilgili çalışmalar olsa da, bireyin maneviyata verdiği önemin tüketici davranışlarıyla ilişkisi yeterince araştırılmamıştır. Tinsellikle ilgili az sayıda gerçekleştirilen pazarlama araştırmaları, tinselliğin tüketici motivasyonunda önemli bir faktör olduğunu göstermektedir (Curasi vd. 2004; Thompson, 2004). Tinsel ihtiyaçlar, tinsel tüketim güdülerine neden olmaktadır (Skousgaard, 2006). Buna göre pazarlama karmalarının maneviyata önem verenler için farklılaştırılması, manevi temaların kullanılarak ürünlerin tutundurulması (et ürünlerinin dini kurallara uygun üretilmesi, Coca Cola: dünyaya bir şarkı öğretmek istiyorum-evrensellik vb.) gibi işletme faaliyetleri gerçekleştirilmektedir (Piedmont vd. 2013). Bir anlamda işletmeler, tüketiciler için manevi fayda oluşturmakta ve bundan kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Bunların etkinliğinin, bireyin tinselliğiyle ilişkili olması beklenebilir. Tinselliğin, tüketici davranışlarına etkisinin tinselliğin boyutlarına göre incelenmesi mümkündür. Bu bağlamda tinsellik; “anlam”, “bağlantılık” ve “duygusal olgunluk” boyutlarında incelenmektedir (Skousgaard, 2006). “Yaşamın anlamı” bakımından; yaşamlarının anlamında eksiklik hissedenler, dini mekan (kilise vb.) veya sosyal aktivist gruplarına katılmak gibi yapısal düzeyde tinsellik nedenli davranışları daha fazla gösterirken, yaşamın doğuştan anlamlı olduğunu hissedenler, içsel kaynaklı kişisel moda oluşturma gibi tinsel davranışları daha fazla gösterme eğili-

mindedir (O’Guinn & Belk, 1989; Kozinets & Handelman, 2004; Murray, 2002). “Bağlantılılık”, bakımından dışsal yönlü tinsel bağlantı arayan bireyler, pazar karşıtlığı gibi daha çok diğerleri odaklı ve dışsal güdümlü tinsel davranış motivasyonuna sahiptirler (Kozinets, 2002). Diğer taraftan içsel yönlü tinsel bağlantı arayanlar ise paraşütle atlama veya dalış gibi içsel odaklı tinsel tüketim güdülerine sahiptir (Celsi vd. 1993). Tinselliğin üçüncü düzeyi olan “duygusal olgunluk” bakımından ise, sakin duygusal deneyimler arayanlar, koleksiyon yapma veya meditasyon ritüelleri gibi sakin tinsel tüketim güdülerine sahip olurken; farklı tinsel deneyim arayanlar ise rafting veya şaman dansı gibi enerjik ve farklı tinsel tüketim güdülerine sahip olmaktadır (Badone, 1991; Arnould & Price, 1993; Gould, 1991; Skousgaard, 2006). Bunların yanında tinselliği, belirli tüketim davranışına etkisi bakımından incelemek mümkündür. Piedmont ve arkadaşlarının 2013 yılındaki çalışması tinselliğin; materyalizm ve harcama eğilimi ile olumsuz ilişkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla maneviyatı yüksek olanların, malları edinmeye daha az ilgi göstermesi ve diğerlerinin (ihtiyacı olanlar, toplum vb.) iyiliği için çaba göstermesi daha muhtemeldir (Piedmont vd. 2013). Benzer souçlar dindarlıkla ilgili çalışmalarda da görülmektedir. Dindarlıkla materyalist arzular arası karşıtlık, kendini aşma değerlerinin (tinsellik vb.), kendini geliştirme değerleri (gösteriş vb.) ile çelişmesi ile açıklanabilmektedir (Kilbourne vd. 2005). Tinselliğe bağlı olarak, tüketim odağının bireyin egosundan, diğer insanlara yönelik olarak değiştiği ifade edilmektedir (Hampton vd. 2002). Tüketim bakımından diğerleri odaklı olan bireyler; gezme, lüks malları kullanma ve tasarruf etmeden çok, bağış yapma gibi davranışlarda daha fazla bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile tinsellik, sosyal sorumlu davranışlarla yakından ilişkilidir (Piedmont vd. 2013) ve ahlaki davranış için temel sağlamaktadır (Michael vd. 2007). Din ve tinsellik gibi bireysel inanışla-

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 337

rın tüketicilerin etik yargılamalarını ve karar alma sürecini etkilediğini araştırmacılar ileri sürmektedir (Hunt & Vitell, 1986). Vitell ve arkadaşları (2016), tinselliğin artmasıyla tüketicinin etik eğiliminin arttığını çok sayıda ülkede yaptığı çalışmasında desteklemektedir. Tinsel olarak daha olgun insanlar (yaşlılar vb.), tüketimlerinin çevreye olan etkilerini daha fazla göz önünde bulundurmakta ve tinsel değeri olan ürünlere daha fazla değer vermektedirler (Ulvoas-Moal, 2010). Tinselliğin gösteriş tüketimi ile ilişkisi de çalışmalarda araştırılmaktadır. Gösteriş tüketimi, kişinin varlığını ve statüsünü göstermesi amacıyla harcama yapmasıdır. Gösteriş tüketiminde bulunanlar, harcamalarla desteklediği statüleri ve maddi konforları ile haz elde etmektedir (Amaldoss & Jain, 2005). Bu noktada insan yaşamının önemli bir parçası olan ürünlerin elde edilmesi ve gösterilmesi gibi arzular, maneviyatla çakışmaktadır. Stillman ve diğerleri (2012), maneviyat ile ürünlerin göze çarpan şekilde tüketimi arasında ters yönlü ilişkili olduğunu çalışmalarında desteklemektedir (Stillman vd. 2012). 4. DİNDARLIK VE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI Kişinin kendisini belirli dini değer, inanış ve uygulamalara adaması ve yaşamında kullanması olarak tanımlanan dindarlığın tüketici davranışlarında rolü vardır. İslamiyet dininde dindarlık, Allah’a inanmak, emir ve yasaklara uymak, utanç verici davranışlardan kaçınmak, diğerleriyle ilişkilerde inançlara uygun şekilde davranmak gibi tutum ve davranışlarla ifade edilmektedir (Shukor & Jamal, 2013). Bu daha çok kişinin kendisiyle ilgili dindarlık algılamalarıyla ölçülmektedir. Amerika’da gerçekleştirilen araştırmalar, insanların büyük oranda ölümden sonrasına ve yaratıcıya inandığını, dinin hayatlarında çok önemli olduğunu ve dini konulara önemli zaman ve çaba harcadığını göstermektedir (Ball vd. 2001: 3).

Din, tüketici davranışlarında oldukça etkili bir faktördür (Essoo & Sally, 2004: 683). Beslenme tutum ve davranışları (Beşirli, 2010), belirli ürünlere sahip olma, kullanma, satın alma davranışları (Hıristiyanlar çam ağacı ve süs satın alır, Müslüman dindarlar domuz etki ve alkollü içecek tüketmez, Hindular et tüketmez (Çubukçuoğlu & Haşıloğlu, 2012: 1; Nittin & Sally, 2004: 683; Derek vd. 2004: 220), tüketim miktarı, lüks harcamalar, israf etme (Demirzen, 2010), yasalara ve dini değerlere uygun satın alım yapma (Mokhlis, 2006) gibi tüketim davranışlarının dindarlıkla ilişkisi pazarlama literatüründe araştırılmaktadır. Dindarlıkla ile ilgili çalışmalar, dini bağlılığın insanların daha fazla harcama eğilimiyle olumsuz ilişkili olduğunu göstermektedir. Araştırmalar daha dindar olan Protestanların ürünleri daha indirimli almak istediğini göstermektedir (Sood & Nasu, 1995: 8). Bununla birlikte dindarların daha az paraya önem verdiği, daha az borca girdiği ve parayı güç kazanma aracı olarak görmediğini çalışmalar göstermektedir (Watson vd. 2004: 277). Diğer taraftan tinselliğin bu bakımlardan sonuçlarını, dindarlıkla karşılaştırmalı olarak inceleyen araştırmalara rastlanmamaktadır. Yerel pazarlama literatüründe dindarlığın belirli tüketici davranışları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Akarsu ve Yeniaras (2014)’ın çalışması Müslüman dindarlığın plansız alışveriş ve alışveriş sonrası pişmanlık durumu ile anlamlı (ters yönlü) ilişki içerisinde olduğunu göstermektedir (Akarsu & Yeniaras, 2014: 23-24). Tiltay ve Torlak (2011) dindarlık ile tüketim ahlakının ilişkili olduğunu göstermektedir (Tiltay & Torlak, 2011: 127128). Çubukçuoğlu ve Haşıloğlu (2012)’nin çalışmasında, tüketicilerin dindarlık düzeyi ile televizyon reklamlarından, markanın üretildiği ülke bilgisinden etkilenme ve tercih edilen markanın savunucusu olma arasında ilişkiler olduğunu göstermektedir (Çubukçuoğlu & Haşıloğlu, 2012: 16-17). Kısaca dindar-

338 Ertuğrul Karakaya

lığın tüketici davranışlarında önemli rol oynadığı fikri bilimsel çalışmalarda desteklenmektedir. 5. TİNSELLİK, DİNDARLIK İLE TÜKETİCİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ: KIRIKKALE İLİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR ALAN ARAŞTIRMASI 5.1. Araştırmanın Amaç ve Yöntemi Bu araştırmanın amacı dindarlık, tinsellik ve literatürde tartışılan belirli tüketici tutum ve davranışları arasındaki ilişkilerin ortaya konulmasıdır. Araştırma, tinsellik ve dindarlığı birlikte incelemesi, karşılaştırma yapmaya imkan vermesi ve pazarlama literatürüne bu şekilde katkı sağlaması bakımından önemlidir. Bu doğrultuda araştırmada Kırıkkale ilinde kolayda örnekleme yöntemiyle 306 kişiden birincil veri toplanmıştır. Elde edilen verilerle istatistiksel testler gerçekleştirilmiş ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Araştırmanın anket yöntemiyle gerçekleştirilmesi, katılımcıların ifadelere doğru yanıtlar verdiğinin varsayılmasını gerektirmektedir. Ayrıca katılımcı sayısının sınırlı olması ve örnekleme yönteminin tesadüfi olmaması gibi araştırmanın kısıtlılıkları araştırma sonuçlarının genelleştirilmesini engellemektedir. Diğer taraftan araştırma sonuçlarının belirli bölgedeki müşterilerin tinsellik, dindarlık ve tüketim kalıpları hakkında fikir vermesi ve bu değişkenler arasındaki ilişkilerine dikkat çekmesi bakımından yararlı olduğu düşünülmektedir. 5’li Likert tarzında (Yanıtlar: Kesinlikle Katılmıyorum, Katılmıyorum, Kararsızım, Katılıyorum, Kesinlikle Katılıyorum) oluşturulan soru formunun tasarlanmasında literatürdeki çalışmalardan yararlanılmıştır. Buna göre dindarlığın ölçülmesinde Shukor ve Jamal (2012)’nin çalışmasından yararlanılmıştır.

Ayrıca, tinsellikle ilgili ifadelerin tasarlanmasında Seidlitz ve diğerleri (2002) ve Stillman ve diğerleri (2012)’nin çalışmalarından yararlanılmıştır. Katılımcıların materyalizm düzeyini tespit etmek amacıyla Richins (2004) ve Roberts ve diğerleri (2004)’nin çalışmalarından yararlanılmıştır. Müşterilerin kıskanma düzeyini ölçmek için oluşturulan ifadeler için Richins (2004)’ün çalışması yararlı olmuştur. Gösteriş tüketimini tespit etmek için ise Chaudhuri (2011)’in çalışmasından yararlanılmıştır. Hazcı alışveriş ile ilgili ifadelerin oluşturulmasında Arnold ve Reynolds (2003)’ün çalışmasından yararlnılmıştır. Sürdürülebilir tüketimle ilgili ifadeler için Doğan ve arkadaşları (2015)’in Türkiye için gerçekleştirdiği çalışmasından yararlanılmıştır. Katılımcıların borca karşı tutumlarını tespit etmek için Park ve diğerleri (2015)’in çalışmasındaki ifadelerden yararlanılmıştır. Fiyat bilincini ölçmek üzere Ofir (2004) ve Wakefield ve Inman (2003)’ün çalışmalarından yararlanılmıştır. Katılımcıların ekonomi ile ilgili adaletsizlik algılamalarını tespit etmek için Piedmont ve diğerleri (2013)’ün çalışmasından yararlanılmıştır. Son olarak katılımcılara cinsiyet, yaş, aylık gelir ve mesleğe ilişkin sorular yöneltilmiştir. 5.2. Genel Bulgular Araştırmaya katılanların demografik verileri incelendiğinde, cinsiyetle ilgili ifadeye yanıt verenlerin 177’sinin kadın, 96’sının erkek olduğu görülmektedir. Yaş bakımından ise 30 kişinin 19 ve altı, 81 kişinin 20-28, 75 kişinin 29-37, 63 kişinin 38-46 ve 51 kişinin 47 ve üstü yaş aralıklarında olduğu görülmektedir. Gelir bakımından ise katılımcıların büyük oranda 900-3500 TL arası aylık gelire sahip olduğu anlaşılmaktadır. Demografik değişkenlere ilişkin veriler tablo 1’de görüldüğü gibidir:

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 339

Tablo 1. Katılımcıların demografik özellikleri Miktar Geçerli yüzde Birikimli Yüzde Cinsiyet Kadın

Yaş

Gelir

177

63,4

63,4

Erkek

96

34,4

100,0

Toplam

279

100,0

19 ve altı

30

10,0

10,0

20-28

81

27,0

37,0

29-37

75

25,0

62,0

38-46

63

21,0

83,0

47 ve üstü

51

17,0

100,0

Toplam

300

100,0

0-900

51

17,7

17,7

901-2000

114

39,6

57,3

2001-3500

60

20,8

78,1

3501 ve üstü

63

21,9

100,0

Toplam

288

100,0

Meslek Kamu Çalışanı (Memur-Sözleşmeli) 78

27,7

27,7

Özel Çalışan (Ücretli, Girişimci)

99

35,1

62,8

Emekli

21

7,4

70,2

Diğer

84

29,8

100,0

Toplam

282

100

5.3. Faktör analizi Araştırma kapsamında belirlenen değişkenler faktör analizine tabi tutulmuştur. Tinsellik ve dindarlığın ölçülmesi doğrultusunda hazırlanan ifadeler için gerçekleştirilen faktör analizine göre; KMO katsayısı 0,85 ve anlamlı olarak tespit edilmiştir. Bu değişken-

leri ölçmek üzere oluşturulan ifadelerin hazırlanış amaçları göz önünde bulundurularak, ifadelerin dindarlık ve tinsellik ana başlıkları altında toplandığı tespit edilmiştir. İlgili faktör analizi ve faktörlerin içerdiği ifadeler Tablo 2’de görüldüğü gibidir:

Tablo 2. Tinsellik ve Dindarlığa İlişkin Faktör Analizi Açıklanan Toplam Öz Faktör Varyans Varyans değer Yükleri % % 1. Faktör: Tinsellik 5,485 42,193 42,193 Maneviyatım yaşama amacımı anlamama yardım eder ,864 Yaratıcının acil durumları aşmam için bana yardım ,850 ettiğini hissederim Yüksek bir gücün beni izlediğini hissederim ,850 Sorun yaşarken bile içinde manevi bir huzur bulurum ,823 Hayatımda Yaratıcı’nın varlığı hakkında içsel bir far- ,816

340 Ertuğrul Karakaya

kındalığım vardır Derin içsel bir huzur veya düzen hissederim Yaratıcı’yla ilişkimi güçlendirmek için çalışırım Başkalarına önem verme konusunda kendimi özverili hissederim 2. Faktör: Dindarlık Allah’ın emirlerine bilinçli olarak uyarım Dini sorumlulukları düzenli olarak yerine getiririm (namaz, oruç vb.) Dini inançlarım insanlarla olan tüm ilişkilerimi etkiler Dinen uygun olmayan davranışlardan kaçınırım Allah’ın varlığına inanırım Araştırma kapsamında literatürde incelenen tüketici tutum ve davranışlarına (materyalizm, kıskanma, gösteriş tüketimi, hazcı alışveriş, borca karşı tutum, fiyat bilinci ve ekonomik adaletsizlik algılamaları) ilişkin faktör analiz gerçekleştirilmiştir. Buna göre faktör analizine uygunluğu gösteren KMO

,794 ,788 ,738 3,073

23,639

65,832

,852 ,822 ,757 ,752 ,467

katsayısı 0,703 ve anlamlı olarak tespit edilmiştir. Hazırlanan ifadeler 7 faktör altında toplanmış ve faktörler içerdiği soruların hazırlanış amacına göre adlandırılmıştır. Aşağıdaki tabloda ilgili faktör analizi sonuçları görülmektedir:

Tablo 3. Tüketici Tutum ve Davranışlarına Yönelik Faktör Analizi Açıklanan Öz Faktör Varyans değer Yükleri % 1. Faktör: Gösteriş Tüketimi 3,845 12,016 Aldığım bazı ürünlerle diğerlerine varlıklı olduğumu ,777 gösteririm Diğerlerine kültürlü olduğumu ürünlerle gösteririm ,771 Zevkimi göstermek için ürünlerin sıradışı versiyonla,769 rını alırım Tarzımı göstermek için ürün ve markaları seçerim ,748 Pahalı markaları kullanarak çevreme mesajlar (farklı,703 lık vb.) veririm 2. Faktör: Materyalizm 3,336 10,425 Maddi varlıklara sahip olmak hayatta en önemli başa- ,806 rılardandır Pahalı varlıkları (ev, araba, giysi vb.) olan insanları ,757 takdir ederim Daha iyi-fazla varlığa sahip olmak isterdim ,711 İnsanları etkileyen maddi nesnelere önem veririrm ,681 Daha fazla para kazanmak isterdim ,679 3. Faktör: Hazcı alışveriş 3,302 10,320 Moralim bozuk olduğunda alışveriş yapmak beni iyi ,849 hissettirir Alışverişi heyecanlı bulurum ,806

Toplam Varyans % 12,016

22,441

32,761

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 341

Arkadaşlarım ve ailem için alışveriş yapmaktan hoşlanırım Kendime özel şekilde davranmak istediğimde alışverişe giderim Birileri için iyi hediye bulmak için alışveriş yapmayı severim 4. Faktör: Borca Yönelik Tutum Kredi çekersem nasıl ödeneceğini fazla düşünmem Kredi çekmekten endişe etmem Borçlanmak beni rahatsız etmez Para kazansam da, daha iyi bir yaşam için kredi çekebilirim Bir şeye şimdi sahip olmak ve sonra ödemesini yapmak daha iyidir 5. Faktör: Algılanan Ekonomik Adaletsizlik Toplumda aç gözlülük hakimdir Zenginlerle fakirler arasında adaletsizlik vardır İşletme karları çok yüksektir Çalışanlara adil ücret verilmez Toplumda ekonomik kazanç için herşey yapılmaktadır 6. Faktör: Kıskanma Zengin veya tanındık ünlülerin bir şeyi çalındığında üzülmem Benimle rekabet eden tanıdıklarım benden başarılı olduğunda rahatsız olurum Çok varlıklı insanlar ortalama insanlarla konuşmak istemez Benim alamadığım şeylere arkadaşlarım sahip olduğunda rahatsız olurum 7. Faktör: Fiyat Duyarlılığı Fiyatta indirim yaptırmaya çalışırım Fiyat farklılığından dolayı planladığım markayı değiştirebilirim Düşük fiyatları bulmak için çaba harcarım

Araştırma kapsamında sürdürülebilir tüketim ölçeğine ilişkin hazırlanan ifadeler de faktör analizine tabi tutulmuştur. Buna göre KMO katsayısı 0,836 ve anlamlı olarak

,772 ,728 ,707 3,287

10,272

43,034

3,285

10,265

53,299

3,045

9,517

62,816

2,020

6,312

69,128

,924 ,921 ,904 ,565 ,500

,847 ,756 ,747 ,734 ,706 ,803 ,776 ,713 ,680

,848 ,809 ,514

tespit edilmiş ve hazırlanan ifadeler iki faktör altında toplanmıştır. İlgili faktör analizi sonuçları aşağıdaki gibidir:

342 Ertuğrul Karakaya

Tablo 4: Sürdürülebilir Tüketime İlişkin Faktör Analizi Açıklanan Toplam Öz Faktör Varyans Varyans değer Yükleri % % 1. Faktör: Sürdürülebilir satın alma 3,39 33,891 33,891 Çevresel sorumluluğu destekleyen firmaların ürünle,895 rini alırım Doğada çözülebilir ambalajlı ürünleri tercih ederim ,887 Aile bireylerimi ve arkadaşlarımı çevreye zarar vere,827 cek ürünleri almamaları için ikna ederim Evde tasarruflu ampuller kullanırım ,693 Enerji tasarrufu sağlayan elektronik ürünleri satın ,577 alırım 2. Faktör: Ürünleri sürdürülebilir kullanma 2,804 28,039 61,929 İhtiyacım olduğunda az kullanılmış ürünleri alır, kira- ,749 lar veya ödünç alırım (kitap vb.) İhtiyacım olmadan yeni giysiler almam ,717 Cep telefonu gibi teknolojik ürünleri ihtiyaç duyma,696 dan değiştirmem. Karton, teneke, cam gibi ürün ambalajlarını atmak ,668 yerine tekrar değerlendiririm Kullanılmış kağıtları not tutma gibi işlerde yeniden ,583 değerlendiririm 5.4. Farklılık Analizleri Araştırma değişkenlerinin demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmek için farklılık analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda cinsiyete göre olası farklılıkların tespiti için t-testi, ikiden fazla gruptan oluşan yaş, gelir ve mesleğe göre olası farklılıkların incelenmesinde Anova testi gerçekleştirilmiştir. Cinsiyete göre farklılık analizi sonuçlarına bakıldığında; gösteriş tüketimi, borca yönelik olumlu tutum ve ekonomik adaletsiz

algılamaları haricinde cinsiyete göre farklılık görülmemektedir. Bu değişken ortalamalarının erkeklerde kadınlardan anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla araştırmaya katılan erkeklerin kadınlara göre daha fazla ürünleri gösteriş amaçlı alıp kullandığı, borçlanmaya karşı olumlu tutum içerisinde olduğu ve ekonomik olarak adaletsizlik algılamalarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Cinsiyete göre farklılıklar Tablo 5’de özetlenmektedir:

Tablo 5. Cinsiyet Göre Farklılıklar Cinsiyet Ortalama Sig. Dindarlık Erkek 4,4875 0,127 Kadın 4,6136 Tinsellik Sürdürülebilir satın alma Sürdürülebilir kullanma

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek

4,2812 0,199 4,3983 3,9813 0,340 3,8724 3,7063 0,353

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 343

Gösteriş tüketimi Materyalizm

Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

Hazcı tüketim

Erkek Kadın Borca yönelik olumlu tutum Erkek

Fiyat duyarlılığı

Yaşa göre farklılıklar incelendiğinde; materyalizm ve tinsellik haricindeki değişkenlerde farklılıklar tespit edilmiştir. Çoklu karşılaştırmalar incelendiğinde dindarlığın özellikle 38-46 ve 47 ve üstü yaş gruplarında, diğer gruplardan daha yüksek olduğu görülmektedir. Gelir durumuna göre farklılıklara bakıldığında borca yönelik tutum ve fiyat duyarlılığı haricindeki değişkenler için anlamlı farklılıklar görülmektedir. Buna göre dindarlık, tinsellik, sürdürülebilir satın alma, sürdürülebilir kullanma düzeylerinin özellikle 20013500 TL ve 3501 TL ve üstü gelir gruplarında daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan gösteriş tüketiminin 3501 TL ve üstü gelir grubunda en düşük olduğu ve 900 TL ve az gelire sahip olanlara göre anlamlı düzeyde az gösteriş tüketimi sergiledikleri anlaşılmaktadır. Materyalizm değerlerinin ise en yüksek 900 TL ve altı gelir grubunda olduğu ve bu farkın diğer gelir gruplarından anlam derecede yüksek olduğu görülmektedir. Hazcı tüketim bakımından en yüksek değerler 2001-3500 TL gelir grubundaki bireylerde tespit edilmiştir. Ekonomik adaletsizlik algısına sahip en yüksek gelir grubu ise 900 TL ve altı olup, bu grubun ortalamaları 901-200 TL hariç diğer

0,000* 1,6712 2,7750 0,113 2,5898

Kadın

3,1125 0,003 3,5220 2,0813 0,001* 1,6881 4,2312 0,000* 3,7254

Erkek Kadın Erkek Kadın

2,3125 0,07 2,0819 3,9688 0,71 3,9322

Kadın Ekonomik adaletsizlik algısı Erkek Kıskanma

3,5898 2,1187

gelir gruplarından anlamlı derecede yüksektir. Son olarak kıskanma düzeyinin en yüksek olduğu gelir grubu 900 TL ve altı olup, bu grubun ortalamaları diğer gelir gruplarından anlamlı derecede yüksektir. Mesleğe göre farklılıklar incelendiğinde tinsellik ve borca yönelik tutum haricindeki değişkenler için farklılıklar tespit edilmiştir. Buna göre tüm meslek grupları için dindarlık düzeyinin yüksek olduğu görülmesine karşın; kamu sektöründe dindarlık düzeyinin, özel sektörde çalışanlara göre anlamlı düzeyde düşük olduğu görülmektedir. Sürdürülebilir satın alma ve sürdürülebilir kullanma düzeylerinin ise en yüksek emeklilerde olduğu görülmektedir. Gösteriş tüketimi ve materyalizmin en düşük olduğu meslek grubunun kamu çalışanları olduğu tespit edilmiştir. Hazcı tüketim bakımından ise diğer gruplara göre anlamlı düzeyde düşük değere sahip meslek grubu emeklilerdir. Ekonomik adaletsizlik algısının ise en yüksek emekli ve kamu çalışanlarında olduğu tespit edilmiştir. Kıskanma düzeyinin ise emekli ve diğer meslek grubunda yer alanların değerleri daha yüksektir. Son olarak fiyat duyarlılığının emeklilerde ve “diğer” meslek grubunda anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Tablo

344 Ertuğrul Karakaya

6’da yaş, gelir ve meslek gruplarına göre fark-

Dindarlık

Tablo 6. Yaş, Gelir ve Mesleğe Göre Farklılıklar Yaş Ortalama Sig. Gelir Ortalama Sig Meslek 19 ve 4,0800 900 TL ve 4,3647 Kamu altı altı çalışanı 0,000 20-28 4,6444 901-2000 4,4947 Özel sekTL tör 29-37 4,5040 20014,7700 Emekli 0,000 3500 TL 38-46 4,7905

Tinsellik

lılıklar özetlenmektedir:

47 ve 4,6706 üstü 19 ve 4,4250 altı 20-28 4,3241 29-37 4,1850 38-46 4,4286

47 ve 4,4706 üstü Sürdürülebilir satın 19 ve 3,2200 alma altı 20-28 3,7259 29-37 4,0167 38-46 4,0476

3501 TL 4,7333 ve üstü

Diğer

Ortalama Sig 4,5846 4,7091 4,3714 4,5429

900 TL ve 4,3382 altı 901-2000 4,0493 TL 20014,5500 0,232 3500 TL 3501 TL 4,5714 ve üstü

Kamu 4,2452 çalışanı 0,000 Özel sek- 4,2727 tör Emekli 4,3571

900 TL ve 3,4941 altı 901-2000 3,8811 TL 20014,2000 0,000 3500 TL 3501 TL 4,0286 ve üstü

Kamu 4,1077 çalışanı 0,000 Özel sek- 3,8313 tör Emekli 4,4857

900 TL ve 3,4588 altı 901-2000 3,5105 TL 20013,9800 0,000 3500 TL

Kamu 3,7385 çalışanı 0,002 Özel sek- 3,4970 tör Emekli 4,5714

Diğer

Diğer

0,037

0,490

4,4196

0,000

3,8143

47 ve 4,4588 üstü Sürdürülebilir kul- 19 ve 3,8000 lanma altı 20-28 3,4000 29-37 3,5440 38-46 3,6095 47 ve 4,2706 üstü

3501 TL 3,7905 ve üstü

Diğer

3,5429

0,000

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 345

Gösteriş tüketimi

19 ve 2,5800 altı 20-28 1,8593 29-37 1,7040 38-46 1,5619

Materyalizm

47 ve 1,6824 üstü 19 ve 3,0800 altı 20-28 2,7111 29-37 2,6560

900 TL ve 2,0706 altı 901-2000 1,7842 TL 20011,8000 0,000 3500 TL 3501 TL 1,5524 ve üstü

Kamu 1,5538 çalışanı 0,031 Özel sek- 1,7273 tör Emekli 1,6286

900 TL ve 3,2706 altı 901-2000 2,5789 TL 20012,3700 0,212 3500 TL

Kamu 2,2615 çalışanı 0,000 Özel sek- 2,6909 tör Emekli 2,4857

38-46 2,5714

Hazcı tüketim

47 ve 2,6824 üstü 19 ve 2,8200 altı 20-28 3,5333 29-37 3,3360

Borca yönelik olumlu tutum

19-37 2,0720 38-46 1,6952

Ekonomik adaletsizlik algısı

47 ve 1,8471 üstü 19 ve 4,1400 altı 20-28 3,6741

Diğer

3,1071

900 TL ve 3,5647 altı

Kamu çalışanı

3,2077

3501 TL 3,0762 ve üstü

47 ve 3,5882 üstü 19 ve 2,6600 altı 20-28 1,5037

900 TL ve 1,9294 altı 901-2000 1,9158 TL 0,000

2,3857

3501 TL 2,6000 ve üstü

901-2000 3,2474 TL 20013,7500 0,013 3500 TL

38-46 3,2952

Diğer

20011,9100 3500 TL 3501 TL 1,6667 ve üstü

900 TL ve 4,1294 altı 0,000 901-2000 3,9053 TL

0,001 Özel sek- 3,3636 tör Emekli 2,9143 Diğer

0,000

0,000

0,006

3,6643

Kamu 1,9692 çalışanı 0,319 Özel sek- 1,9758 tör Emekli

1,6000

Diğer

1,8929

Kamu 3,9615 çalışanı 0,021 Özel sek- 3,5818 tör

0,397

0,000

346 Ertuğrul Karakaya

29-37 3,7760

20013,7800 3500 TL 3501 TL 3,6190 ve üstü

38-46 3,7905

Emekli

4,7714

Diğer

3,8000

47 ve 4,3294 üstü Kıskanma

19 ve 3,2500 altı 20-28 2,0648 29-37 2,1800 38-46 1,7738

Fiyat duyarlılığı

900 TL ve 3,1176 altı 901-2000 2,0526 TL 20011,9625 0,000 3500 TL 3501 TL 1,8571 ve üstü

47 ve 2,2353 üstü 19 ve 3,6000 altı

900 TL ve 3,9216 altı

20-28 3,9753 29-37 3,9733 38-46 3,8254

901-2000 4,0263 TL 0,000

20014,0667 3500 TL 3501 TL 3,8095 ve üstü

Kamu 2,1058 çalışanı 0,000 Özel sek- 1,9242 tör Emekli 2,4643 Diğer

2,5268

Kamu çalışanı

4,0256

0,260 Özel sek- 3,7576 tör Emekli

4,7143

Diğer

3,9524

0,000

0,000

47 ve 4,3725 üstü 5.5. İlişki Analizi Araştırma kapsamında dindarlık ve tinsellik düzeylerinin belirlenen tüketici tutum ve davranışları ile ilişkilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi amacıyla korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucuna göre dindarlığın tinsellikle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu durum literatürde incelendiği üzere bu iki yapının birbiriyle ilişkili olduğu ve benzerlik gösterdiği açıklamaları ile uyumludur. Ayrıca dindarlığın sürdürülebilir satın alma ve hazcı tüketimle olumlu ilişkili olduğu görülmektedir. Diğer taraftan dindarlığın ekonomik adaletsizlik algısı ve kıskanma ile ters yönlü ilişkili olduğu tespit edilmektedir. Bunların yanında dindarlıkla sürdürülebilir kullanma, gösteriş tüketimi, materyalizm, borca yönelik tutum ve fiyat duyarlılığı ara-

sında ilişkiye rastlanmamıştır. Tinselliğin ise sürdürülebilir satın alma ve sürdürülebilir tüketimle olumlu ilişki içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Bu noktada dindarlığın ürünleri sürdürülebilir kullanma ile ilişkili olmaması karşın, tinselliğin olumlu ilişkili olması dikkat çekicidir. Ayrıca tinsellik de dindarlıkta olduğu gibi gösteriş tüketimi ve materyalizm ile ilişkili olmadığı çalışmada görülmektedir. Bu bakımdan ulaşılan sonuçlar, literatürde ileri sürülen fikirlerle uyumlu değildir. Bununla birlikte, dindarlıkta olduğu gibi tinsellik hazcı tüketimle olumlu ilişkilidir. Diğer taraftan tinselliğin artmasına bağlı olarak borca yönelik tutumların olumsuz yönde değiştiği tespit edilmektedir. Ekonomik adaletsiz algılamaları ile tinsellik arasında ilişkiye rastlanmamaktadır. Kıskanmanın ise dindarlığa benzer şekilde tinsellikle

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 347

ters yönlü ilişki içerisinde olduğu görülmektedir. Son olarak dindarlık bakımından ilişki olmadığı sonucunun aksine, tinsellikle fiyat

duyarlılığı arasında olumlu ilişki tespit edilmiştir. Tablo 7’de ilişki analizi sonuçları görülmektedir:

Tablo 7. Korelasyon Analizi Sr. Tin- Satın Sr. Kulsellik Alma lanma Dindar,408** ,207** lık

Ekonomik Fiyat Gösteriş Hazcı Borç Adaletsizlik DuyarlıTüketimi Materyalizm Tüketim Tutumu Algısı Kıskanma lığı

,112

-,050

-,058

,257**

,057

-,225**

-,340**

,091

Sig.

,000

,000

,050

,386

,314

,000

,323

,000

,000

,112

Tinsellik

1

,151

,275

-,047

-,078

,144

*

-,244

-,074

-,288

,116*

,408

,176

,012

,000

,196

,000

Sig.

**

,008

**

,000

6. SONUÇ Tinsellik ve dindarlığın tüketici tutum ve davranışları ile ilişkisini karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlayan bu çalışmada, tinselliğin tüketici tutum ve davranışlarında etkili bir değişken olabileceği sonucuna varılmaktadır. Ancak ilişki tespit edilen araştırma değişkenleri arasındaki ilgi düzeyinin düşük olduğu belirtilmelidir. Bu durumun tüketici tutum ve davranışlarında önemli diğer faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Örneğin araştırma kapsamında gerçekleştirilen farklılık analizleri de gösteriş tüketimi, borca yönelik olumlu tutum ve ekonomik adaletsizlik algılamalarının erkeklerde fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca yaş, gelir ve meslek durumuna göre de araştırma değişkenlerinde farklılıklar tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen ilişki analizleri neticesinde dindarlık ve tinselliğin, sürdürülebilir satın alma ile olumlu ilişkili olduğu görülmesine karşın; dindarlık sürdürülebilir ürün kullanımı ile ilişkili değilken, tinselliğin sürdürülebilir ürün kullanımı ile ilişkili olduğu tespit edilmektedir. Bu sonuçlar tinselliğin, sürdürülebilir tüketim ile, dindarlığa göre daha yakından ilişkili olduğuna yönelik fikir vermektedir. Dindarlık ve tinsellik ile gösteriş tüketimi ve materyalizm arasında ters yönlü ilişki görülmesine karşın bu ilişkilerin anlamlı ol-

**

**

,042

madığı anlaşılmaktadır. Bu sonuçların literatürde ulaşılan sonuçların aksi yönünde olduğu belirtilmelidir. Dolayısıyla dindarlık ve tinselliğin gösteriş tüketimi ve materyalizm düzeyiyle tartışılan olumsuz ilişkilerinin her durumda geçerli olmayabileceği düşünülmektedir. Ayrıca dindarlık ve tinselliğin hazcı tüketim ile olumlu yönde ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla dindarlık ve tinsellik düzeyi yüksek olan bireylerin, alışverişten fayda sağlaması ve başkaları için alışveriş yapmaktan hoşlanmasını beklemek mümkündür. Bu sonuca göre, dindarlık ve tinselliği yüksek olan bireylerin, alışverişler aracılığıyla manevi tatmin elde etmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir. Borca yönelik olumlu tutum ile dindarlık arasında ilişki görülmemesine karşın, tinsellik ile bu değişken arasında ters yönlü ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuç, dindarlığın borca yönelik tutumla ilişkili olmadığını, ancak maneviyat düzeyi yüksek olan bireylerin borçtan daha fazla kaçınma eğilimi içerisinde olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Algılanan ekonomik adaletsiz değişkeninin dindarlıkla ters yönde ilişkili olduğu ancak tinsellikle ilişkili olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dindarlığın artmasına bağlı olarak ekonomik adaletsizlik algılamaları

348 Ertuğrul Karakaya

azalmakta, yani dindarlar ekonomik şartları daha olumlu değerlendirme eğiminde olmaktadır. Diğer taraftan tinsellik düzeyine bağlı olarak ekonomik adaletsizlik algılamaları değişmemektedir. Dindarlık ve tinsellik değişkenlerinin her ikisinin kıskanma ile ters yönlü ilişkili olduğu görülmektedir. Bu durum dindarlık ve tinsellik düzeyinin artmasına bağlı olarak bireylerin, diğer insanların istediklerini almasından ve başarılı-varlıklı olmasından daha az rahatsız olma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Dindarlık düzeyinin fiyat duyarlılığı ile ilişkili olmamasına karşın, tinselliğin fiyat duyarlılığı ile olumlu yönde ilişkili olduğu analiz sonuçlarında görülmektedir. Dolayısıyla müşterinin düşük fiyatları bulmak, tercih etmek veya fiyat düşürmek için çaba gösterme davranışlarının tinsellik düzeyi yüksek olan bireylerde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. KAYNAKÇA Amaldoss, W., ve Jain, S. (2005). Conspicuous consumption and sophisticated thinking. Management Science, 51, 1449– 1466. Arnold, M. J. ve Reynolds, K. E. (2003). Hedonic Shopping Motivations. Journal of Retailing, 79/2, 77-95. Arnould, E. ve Price, L. (1993). River Magic: Extraordinary Experience and the Extended Service Encounter. Journal of Consumer Research, 20, 24-45. Badone, E. (1991). Ethnography, Fiction, and the Meanings of the Past in Brittan. American Ethnologist, 18/3, 518-28. Ball, D. vd. (2001). The development of spirituality and its effect on consumer behavior. AMA Conference Proceeding. Belk, R. W. (2004). Men and Their Machines. Advances in Consumer Research, 31, 273-78. Bonner, K. vd. (2002). Effects of religiosity and spirituality on depressive symptoms and prosocial behaviors. Journal of Re-

ligious Gerontology, 14(2/3), 189-205. Burris, J.L. vd. (2011). A test of religious commitment and spiritual transcendence as independent predictors of underage alcohol use and alcoholrelated problems. Psychology of Religion and Spirituality, 3, 231-240. Celsi, vd. (1993), An Exploration of High Risk Leisure Consumption through Skydiving. Journal of Consumer Research, 20, 1-23. Ciarrocchi, J.W. vd. (2003). Love thy neighbor: Spirituality and personality as predictors of prosocial behaviors in men and women. Research in the Social Scientific Study of Religion, 14, 61-75. Curasi, C. F., vd. (2004). How Individuals’ Cherished Possessions Become Families’ Inalienable Wealth. Journal of Consumer Research, 31/3, 609. Derek H., vd. (2004). Alcohol Consumption, Perceptions of Community Responses and Attitudes to Service Provision: Results from a Survey of Indian, Chinese and Pakistani Young People in Greater Glasgow, Scotland, UK. Alcohol&Alcoholism, 39/3, 220-226. Doğan, O. vd., (2015). Bireylerin Sürdürülebilir Tüketim Davranışlarının Ölçülmesine Yönelik Bir Ölçek Geliştirme Çalışması. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 29/4. Essoo, N. ve Sally D. (2004). Religious Influences on Shopping Behavior: An Exploratory Study, Journal of Marketing Management, 20(7/8), 683-712. Fallot, R. D. (1998). The place of spirituality and religion in mental health services. New Directions for Mental Health Services, 80, 3-12. Fry, P.S. (2000). Religious involvement, spirituality and personal meaning for life: existential predictors of psychological well-being in community-residing and institutional care elders Aging and Mental Health, 4/4, 375-387. Golberg, B. (1998). Connection: An Explora-

Tinsellik ve Dindarlık İle Tüketici Tutum ve Davranışları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde… 349

tion of Spirituality in Nursing Care. Journal of Advanced Nursing, 27, 83642. Goldberg, J. R. (2006). Spirituality, religion and secular values: What role in psychotherapy. Family Therapy News, 25, 16–17. Gould, S. J. (1991). The Self-Manipulation of My Pervasive, Perceived Vital Energy through Product Use: An Introspective-Praxis Perspective. Journal of Consumer Research, 18, 194-207. Hampton, R. vd. (2002). Evidence for the effect of spiritual growth on consumer behaviour. American Marketing Association Conference Proceedings, 13, 6-9. Beşirli, H. (2010). Yemek, Kültür ve Kimlik. Milli Folklor, 22/87, 159-169. Hirschman, E. C. (1994). Consumers and Their Animal Companions. Journal of Consumer Research, 20/4, 1-16. Hunt, S. D. ve Vitell, S. J. (1986). A general theory of marketing ethics. Journal of Macromarketing, 8/2, 5–16. Demirzen, İ. (2010). Tüketim Toplumunun Oluşumu ve Din ile Etkileşimi. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 10/3, 97-109. Kilbourne, W., vd. (2005). A cross-cultural examination of the relationship between materialism and individual values. Journal of Economic Psychology, 26, 624–641. Koenig, H. (2010). Spirituality and mental health. International Journal of Applied Psychoanalytic Studies, 7/2, 116-122. Kozinets, R. V. (2001). Utopian Enterprise: Articulating the Meanings of Star Trek’s Culture of Consumption. Journal of Consumer Research, 28/1, 67-88. Kozinets, R. V. (2002). Can Consumers Escape the Market? Emancipatory Illuminations from Burning Man. Journal of Consumer Research, 29/1, 20-38. Kozinets, R. V. ve Jay M.H. (2004). Adversa-

ries of Consumption: Consumer Movements, Activism, and Ideology. Journal of Consumer Research, 31/3, 691704. Mattes, R. (2005). Spiritual need one: the aging process: a journey of lifelong spiritual formation. Journal of Religion, Spirituality and Aging, 17, 3-4. Çubukçuoğlu, M. E. ve Haşıloğlu, S. B. (2012). Dindarlık Olgusunun Satınalma Davranışı Faktörleri Üzerindeki Etkisi. Tüketici ve Tüketim Araştırmaları Dergisi, 4/1, 1-18. Michael K.M. vd. (2007). Spirituality, stewardship, and financial decisionmaking. Managerial Finance, 33/12, 957 - 969 Mokhlis, S. (2006). The effect of religiosity on shopping orientation: an exploratory study in Malaysia. Journal of American Academy of Business, 9/1, 64-74. Tiltay, M.A. ve Torlak, Ö. (2011). Materyalist Eğilim, Dini Değerler, Marka Bağlılığı ve Tüketici Ahlakı Arasındaki İlişkiler. İş Ahlakı Dergisi, 4/7, 93-130. Murray, J. B. (2002). The Politics of Consumption: A Re-Inquiry on Thompson and Haytko’s (1997) “Speaking of Fashion. Journal of Consumer Research, 29/3, 427440. Nittin E. ve Sally D. (2004). Religious Influences on Shopping Behaviour: An Exploratory Study. Journal of Marketing Management, 20, 683-712. O’Guinn, T. C. ve Russell W. B. (1989). Heaven on Earth: Consumption at Heritage Village, USA. Journal of Consumer Research, 16/2, 227-38. Ofir, C. (2004). Reexamining Latitude of Price Acceptability and Price Thresholds: Predicting Basic Consumer Reaction to Price. Journal of Consumer Research, 30, 612-621. Park, T. vd. (2015). Pharmacy Students’ Attitudes Toward Debt. American journal

350 Ertuğrul Karakaya

of pharmaceutical education, 79/4. Piedmont, R. L. vd. (2013). The relevance of spiritual transcendence in a consumer economy: The dollars and sense of it. Journal of Social Research & Policy, 4/2, 59. Piedmont, R.L. (2001). Spiritual transcendence and the scientific study of spirituality. Journal of Rehabilitation, 67, 4-14. Richins, M. L. (2004). The Material Values Scale: Measurement Properties and Development of a Short Form. Journal of Consumer Research, 31, 209-219. Roberts, J. A. vd. (2003). Family Structure, Materialism, and Compulsive Buying: A Reinquiry and Extension. Journal of the Academy of Marketing Science, 31 (3), 300-311. Roy C., vd. (2011). Conspicuous consumption orientation: Conceptualisation, scale development and validation. Journal of Consumer Behaviour 10/4, 216-224. Shukor, S. A. ve Jamal, A. (2013). Developing Scales for Measuring Religiosity in the Context of Consumer Research. Middle-East Journal of Scientific Research, 13, 69-74. Sawatzky, R. vd. (2009). An investigation of the relationships between spirituality, health status, and quality of life in adolescents. Applied Research in Quality of Life, 4/1, 5-22. Seidlitz, L. vd. (2002). Development of the spiritual transcendence index. Journal for the Scientific Study of Religion, 41/3, 439-453. Skousgaard, H. (2006), A Taxonomy of Spiritual Motivations for Consumption, Advances in Consumer Research, 33/1, 294-296. Sood, J. ve Nasu, Y. (1995). Religiosity and nationality: An exploratory study of their effect on consumer behavior in Japan and the United States. Journal of Business Research, 34, 1–9.

Stillman, T. F. vd. (2012). The material and immaterial in conflict: Spirituality reduces conspicuous consumption. Journal of Economic Psychology, 33/1, 1-7. Kale, S. (2006). Consumer Spirituality and Marketing. ACR Asia-Pacific Advances, 7, 108-110. Thompson, C. J. (2004). Marketplace Mythology and Discourses of Power. Journal of Consumer Research, 31/1, 162-180. Akarsu, T.N. ve Yeniaras, V. (2014). Müslüman Dindarlık, Plansız Alışverişe Olan Yatkınlık, Fiyat-Değer Bilinci ve Alışveriş Sonrası Pişmanlık Durumu: Bir Temel Düzenleyici Model Analizi. İktisat İşletme Finans, 29(343), 09- 38. Ulvoas, G. (2009). Spirituality and the Consumer Behaviour of Older Adults. Marketing Trends International Conference. Ulvoas-Moal, G. (2010). Exploring the influence of spirituality: A new perspective on senior consumers' behavior. North American-Advances in Consumer Research 37. Vitell, S. J. vd. (2015). Spirituality, moral identity, and consumer ethics: A multicultural study. Journal of Business Ethics, 139/1, 147-160. Wakefield, K. L., ve Inmann, J. J. (2003). Situational Price Sensitivity: The Role of Consumption Occasion, Social Context and Income. Journal of Retailing, 79/4, 199-212. Waldron-Perrine, B. vd. (2011). Religion and spirituality in rehabilitation outcomes among individuals with traumatic brain injury. Rehabilitation Psychology, 56/2, 107-116. Watson, P.J. vd. (2004). Religious orientation and attitudes toward money: Relationships with narcissism and the influence of gender. Mental Health, Religion & Culture, 7, 277–288.