TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR? Mehmet ZENGİN Selçuk Üniv., Ziraat Fak., Toprak Bilimi ve Bitki Besl. Böl. Öğr. Üy. ve İGSAŞ Gübre Teknik...
Author: Meryem Alabora
15 downloads 0 Views 236KB Size
TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR? Mehmet ZENGİN

Selçuk Üniv., Ziraat Fak., Toprak Bilimi ve Bitki Besl. Böl. Öğr. Üy. ve İGSAŞ Gübre Teknik Danışm., Konya. [email protected]

Özet Bu makalede tarım topraklarının verimliliğinin artırılması irdelenmiştir. Toprak; organik ve inorganik materyallerin ayrışıp parçalanması ile oluşan, içerisinde belirli oranlarda hava ve su bulunduran, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini içeren ve onlara durak yeri olan, yeryüzünün parçalanmış üst tabakasıdır. Katı (kil, silt, kum, humus) ve boşluk (hava, su) kısımlardan oluşur. Toprak verimliliği ise bitkilerin iyi bir şekilde gelişip ürün vermeleri için ihtiyaç duydukları makro (N, P, K, Ca, Mg, S) ve mikro (Fe, Zn, Mn, B, Cu, Mo, Cl) besin elementlerinin yeterli ve uygun oranlarda kök bölgesinde bulunması halidir. Verimlilik ile mahsuldarlık farklı şeyler olup her toprak temelde verimli olabilir, ama mahsuldar olamaz. Besin elementleri yeterli ve dengeli olan ve fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzgün olan topraklar verimli olabilir, ancak o toprağı yöneten çiftçiler uygun yönetemezlerse yeterli ürün alamayabilirler. Bitkiler bir ototrof canlı olarak kılcal kökleri ile mikro porlardaki çözeltide alınabilir vaziyetteki makro ve mikro besin elementlerini alarak su ile birlikte ksilem boruları ile yapraklara taşır. Bu ham su ve besin elementleri yapraklardaki stomalardan emilen karbondioksit ile yapraktaki kloroplast hücrelerinde fotosentez ile birleştirilerek karbonhidratlar üretilir. Bu karbonhidratlar heterotrof canlılar olan insan ve hayvanları besler. Fotosentez kapasitesi ne kadar yüksek, gece karanlık fazda solunum ne kadar düşükse ürün verimi ve kalitesi o kadar yüksek olur. Bu da V = T + T + İ + İ (Verim = Toprak + Tohum + İklim + İnsan) kuralı ile ilgilidir. Anahtar Kelimeler: Toprak verimliliği, bitki, verim, kalite. HOW SOIL FERTILITY IS INCREASED IN AGRICULTURE? Abstract In this paper, that increasing of fertility of agriculture soils was discussed. Soil is altered upper layer of earth’s surface which is forms from organic and inorganic materials by decompose, has air and water in it in certain ratios, contains nutrients which is needed by plants and is a halt for plants. It forms from parts of solid (clay, silt, sand, humus) and pore (air, water). If soil fertility is that macro nutrients (C, H, O, N, P, K, Ca, Mg, S) and micro nutrients (Fe, Zn, Mn, Cu, B, Mo, Cl) which are needed by plants is found sufficient and suitable ratios in root zone for optimal plant growing and yielding. Fertility and yielding is different from each other. In fact every soil may be fertile in the basis, but it may not be yielding. Soils which theirs nutrients are sufficient and balanced and physical, chemical and biological properties are suitable may be fertile, but if farmers that managing this soil do not manage suitable, they may not be obtain sufficient crop. As an autotrophic livings, plants carries macro-micro nutrients which is found in micro pores by water absorbing by their capillary roots in xylem tissues to theirs leaves. This raw water and nutrients is composed with carbon dioxide absorbed by stoma in leaf in chloroplast cells by photosynthesis, so carbon hydrates are produced. These carbon hydrates feed human and animals as a heterotrophic livings. The higher the photosynthesis capacity in day time, the lower the respiration in the night is, the more yielding and quality it is. This is also interested in rule of Y = S + S + C + M (Yield = Soil + Seed + Climate + Man). Keywords: Soil fertility, plant, yield, quality. TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

1 (Mehmet ZENGİN)

GİRİŞ İnsanlar ve hayvanlar bitkisel ürünleri (tahıllar, şekerli-nişastalı-yağlı bitkiler, sebzeler, meyveler, vb.) tüketerek günlük gıdalarını karşılayabilirler. Dünyada giderek artan insan ve hayvan nüfusunun yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesi için bitkisel gıdaların da artması gerekir. Bu artış ya tarım alanlarının artışı, ya da birim alandan alınan bitkisel ürünün artışı ile olabilir. Günümüzde tarım alanları artık daha fazla genişleyemeyeceğine göre birim alandaki verimliliğin artırılması gerekmektedir. Bu da ıslah ile genetik verim kapasitesinin yükseltilmesi, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin düzeltilmesi, hastalıkzararlılarla etkin mücadele, uygun toprak işleme-ekim/dikim-gübreleme-sulama-çapalamabudama-hasat gibi bakım işleri ile mümkün olabilmektedir. Bu safhaların hemen hemen hepsi de uygun bir mekanizasyon ile gerçekleştirilmektedir. Günümüzde nüfus giderek artarken birim alandan alınan bitkisel ürünler de artmaktadır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye nüfusu 13.7 milyon iken hektardan alınan buğday verimi 900 kg idi. Şimdi ise ülkemiz nüfusu komşu ülke göçmenleri ile beraber 80 milyon civarında olup hektardan alınan buğday verimi kıraçta 2000-4000 kg, suluda 6000-8000 kg civarındadır. Ülkemizde 9.5 milyon ha alanda buğday ekilmektedir. Bu kadar ekim alanından ortalama 2210 kg ha-1 verimle toplam 21 milyon ton buğday alınmaktadır. Birim alandaki verim ortalamamız dünya verim ortalaması (2540 kg ha-1) kadar olsaydı yılda 24 milyon ton, ABD verim ortalaması (3500 kg ha-1) kadar olsaydı 33 milyon ton olurdu. Türkiye’de birim alandan alınan buğday veriminin dünya, ABD ve pek çok ülkeye göre düşük olmasının sebepleri yetersiz veya bilinçsiz gübreleme gibi kültürel tedbirler, iklim faktörleri ve toprak özellikleridir (Zengin ve Gezgin, 2011). İnsan ve hayvan nüfusunu besleyecek kadar bitkisel üretimde bulunabilen ülkeler ya geniş arazilere sahipler (örneğin Kazakistan) ya da birim alandan yüksek ürün alabilmektedirler (örneğin Avrupa ülkeleri ve Türkiye). Arazisi sınırlı olan ülkeler ya topraklı tarımda çeşitli usullerle birim alandan fazla ürün elde etmekteler veya bilhassa sebze üretiminde topraksız tarım yöntemini kullanmaktadırlar. Gelecekte dünya nüfusu arttıkça su ve enerji gibi gıdanın da önemi daha da artacaktır. Dünyada 37. büyüklük sırasında olan ülkemizin ancak %33.24’ünde tarım yapılabilmektedir (Çizelge 1). İşlenen tarım arazimiz 1934 yılında 11.7 milyon ha iken, 2011’de 28 milyon hektara ulaşmıştır. Hububat ekim alanları büyüklüğü bakımından dünya ülkeleri arasında 6. sırada yer alan Türkiye’de hektara buğday veriminde 22. sırada yer almaktadır. Çizelge 1. Dünya ve Türkiye’nin toprak ve su kaynakları Arazi kullanımı Kara yüzey alanı (ha) İşlenen tarım alanı (ha) Orman arazisi (ha) Mera arazisi (ha) Topraksız tarım (ha) Toplam su (km3) Kullanılan su (km3/yıl) Kişi başına su (m3/yıl)

Dünyada 14.894.000.000 1.729.890.000 (%11.61) 4.126.000.000 (%66’sı bakir) 1.900.000.000 m3/yıl odun ür. 3.400.000.000 (%27) 15.000 1.606.000.000 10.680.000 (%0.72) 7.600

Türkiye’de 76.963.200 (37. sırada) 25.589.300 (%33.24) 20.199.296 (%26) (%40’ı bakir) 4.4 da orman/kişi 18.836.000 (%37) 750 501 (640 mm yağış) 110 (%21.9) 1.500

Karlı ve sürdürülebilir bir bitkisel üretim verimli topraklarda bilinçli tarımsal metotlarla, en az trafikle, daha az masrafla, talebi çok olan ürünleri üreterek yapılabilmektedir. Bu derleme makalede tarım topraklarının verimliliğinin nasıl artırılacağı ile ilgili bilgiler verilmiştir.

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

2 (Mehmet ZENGİN)

TOPRAK VERİMLİLİĞİ NEDİR VE NASIL ARTIRILIR? Toprak verimliliği (üretkenliği) bitkilerin iyi bir şekilde gelişip ürün vermeleri için ihtiyaç duydukları makro (N, P, K, Ca, Mg, S) ve mikro (Fe, Zn, Mn, B, Cu, Mo, Cl) besin elementlerinin yeterli ve uygun oranlarda kök bölgesinde bulunması halidir (Karaman ve ark., 2007). Verimlilik ile mahsuldarlık farklı şeyler olup her toprak temelde verimli olabilir, ama mahsuldar olamaz. Besin elementleri yeterli ve dengeli olan ve fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzgün olan topraklar verimli olabilir, ancak o toprağı yöneten çiftçiler uygun yönetemezlerse veya iklim uygun gitmiyorsa yeterli ürün alamayabilirler. Böylece toprak temelde verimli olduğu halde mahsuldar olamaz. Verimlilik toprağın başta kimyasal olmak üzere fiziksel ve biyolojik özelliklerinin optimumluğu ile ilgili iken, mahsuldarlık iklim ve toprağı işleyen insan ile ilgilidir. Toprak denen matriks malzemede besin elementleri yeterli ve dengeli, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikler ile iklim faktörleri (yağış, sıcaklık, buharlaşma, rutubet, gece-gündüz sıcaklık farkları, don olayları) optimum ise, yetiştirilen bitkinin genetik verim kapasitesi yüksek ise, çiftçilere bu sağlıklı toprakta ve düzgün iklimde kaliteli üretim materyalini (tohum, fide, fidan) kullanarak iyi bir tarımsal yönetim kalmaktadır. Kısaca kaliteli ve yüksek verim şu faktörlerin optimum olması ile elde edilebilmektedir. V = T + T + İ + İ (Verim = Toprak + Tohum + İklim + İnsan). Bu faktörlerin biri olumsuz olsa verim ve ürün kalitesi düşmektedir. Ülkemiz tarım toprakları genellikle yüksek pH’lı (pH: 7.5-8.5), fazla kireçli (> %15), düşük organik maddeli (< %2) ve ağır bünyeli (killi, killi-tınlı)’dir (Çizelge 2). Bunların yanında kısmen tuzluluk, sodiklik, bozuk drenaj ve erozyon problemleri vardır. Arazilerimiz ise küçük ve parçalı olup tepelik araziler çoğunlukla eğimli, taşlı, sığ ve kıraçtır. Çiftçi ailesi başına düşen arazi ortalaması 5 ha kadardır. Arazilerimizin %20’sinin eğimi %15’in altında, %80’inin eğimi ise %15’ten fazladır. Tarım topraklarımızın yaklaşık %85’inde pH 7’nin üzerinde, %64.5’inde organik madde düşük, %57.6’sı kireçli (%5’den fazla kireç), %86.4’ü tınlı ve killi-tınlı bünyede, %64.4’ü fosforlu gübreye ihtiyaç göstermekte, %97.9’unda potasyum yeterli, %27’sinde demir noksan, %50’sinde çinko noksan olup arazilerimizin %76’sı %6’dan fazla eğimli ve %72’si ise sığ ve çok sığdır. Çizelge 2. Toprak verimliliği açısından ideal topraklar ile ülke topraklarımızın kıyaslanması İdeal Toprakta Ülkemizde Çareler 6.5-7 (Hafif asidik-nötr) 7.5-8.5 (Alkalin) Kükürt, hümik asit, ahır gübresi < 200 (Tuzsuz) 200-1000 (Hafif tuzlu) Drenaj, %15 fazla sulama suyu, dayanıklı bitkiler, organik madde < 5 (Az kireçli) > 15 Toz kükürt, hümik asit, dayanıklı Kireç (%) bitkiler > 3 (Orta organik 1-2 Organik gübre, kompost, yeşil Organik madde (%) maddeli) gübre, hümik asit, anız yakılmaz Tınlı Killi, killi-tınlı Değiştirilemez Tekstür (Bünye) Düşük Yeterli ve dengeli gübreleme Azot (NO3+NH4) (mg/kg) > 50 8-25 Az, orta, yüksek Yeterli ve dengeli gübreleme Fosfor (mg/kg) 110-290 Orta, yüksek Yeterli ve dengeli gübreleme Potasyum (mg/kg) 1150-3500 Çok yüksek Kalsiyum (mg/kg) 160-480 Orta, yüksek Yeterli ve dengeli gübreleme Magnezyum (mg/kg) > 10 Yeterli Kükürt (mg/kg) > 4.5 Düşük Yeterli ve dengeli gübreleme Demir (mg/kg) 0.7-2.4 Düşük Yeterli ve dengeli gübreleme Çinko (mg/kg) 14-50 Düşük Yeterli ve dengeli gübreleme Mangan (mg/kg) 1-2.4 Orta, yeterli Yeterli ve dengeli gübreleme Bor (mg/kg) > 0.2 Yeterli Bakır (mg/kg) > 0.05 Yeterli Molibden (mg/kg) > 0.05 Yeterli Klor (mg/kg) Parametre pH EC (Tuzluluk; µS/cm)

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

3 (Mehmet ZENGİN)

Sağlıklı ve kaliteli bir toprak kolay drene olan, baharda çabuk ısınan, ekimden sonra kabuk bağlamayan, şiddetli yağışları kolay emebilen, bünyesinde iyi su tutabilen, çok az kesekli ve geçirimsiz alt tabaka içermeyen, derin, erozyon ve besin maddesi kayıplarına dirençli, toprak organizmalarını destekleyen, yüksek verim için fazla gübrelemeye ihtiyaç göstermeyen, iyi bir toprak kokusuna sahip, yüksek kaliteli ve verimli ürün alınabilen topraktır (Cramer, 1994). Bitkiler iyi bir şekilde gelişip kendi yaşantılarını sürdürmesi ve yeterli bir ürün oluşturabilmeleri için toprak, su, hava, ışık, sıcaklık ve besin elementlerine ihtiyaç duyarlar. Bu faktörler de optimum olmalıdır. Toprak çok verimli olsa bile örneğin sıcaklık yüksek veya düşük seyrediyorsa ürün verim ve kalitesi düşmekte, belki de hiç ürün alınamamaktadır. Bu gelişim faktörleri seralarda suni olarak optimumlaştırılabilse de açık arazilerde mümkün olamamaktadır. İdeal bir bitki gelişimi için toprak pH’sı 6.5-7.0 arasında olması gerekirken topraklarımızın pH’sı maalesef 7.5-8.5 arasında değişmektedir. Bu yüzden kültür bitkilerinde sıklıkla demir, çinko, mangan ve bor noksanlığı ile karşılaşılmaktadır (Zengin ve ark., 2007). Bu durumda ürün verimi ve kalitesi önemli ölçülerde azalmaktadır. pH düşürücü ve kirecin kötü etkisini azaltıcı olarak ekim öncesi sürümlerde tabana toz kükürt uygulanmalı, sulu koşullarda ise buna ilaveten sulama ile hümik asit verilmelidir. Böylece mikro kök bölgesinde organik madde de artırılmış olur. Yine yarı kurak iklim bölgelerimizde (yıllık yağış toplamı 250-500 mm) organik madde kapsamı çok düşük olup topraklarımızın %88.3’ünde organik madde düzeyi çok az, az ve orta seviyelerdedir. Bunun sebebi uygun zamanda yeterli çiftlik gübrelerinin kullanılmaması, yeşil gübrelemenin yapılmaması, katı ve sıvı formlu hümik asitler ile diğer toprak ıslah maddelerinin kullanılmaması, anız yakma ve kuraklıktır. Düşük organik madde nedeniyle bozuk fiziksel yapının düzeltilmesi için sonbahar sürümünde yanmış ahır gübresi veya kompost kullanılmalı, yıllık yağış toplamı 450 mm’den yüksek olan yerlerde hiç olmazsa 3-4 yılda bir yeşil gübreleme yapılmalıdır. Bunun için sonbaharda Macar fiği veya yonca ekilip ilkbaharda çiçeklenince sürülerek toprağa karıştırılmalı, arkasından da ana ürün yetiştirilmelidir. Yine organik maddeyi artırmak için ekim öncesi sürümlerde tabana katı hümik asit veya damla ya da yağmurlama sulamalarla sıvı hümik asit uygulanmalıdır. Konvansiyonel tarımda yoğun toprak işleme ile organik madde giderek azalırken, çiftlik gübresi, örtü bitkileri kullanımı ve minimum toprak işleme ile giderek artmaktadır. Toprakta fiziksel, kimyasal ve biyolojik verimlilik unsuru olarak organik madde hep başta gelmektedir. Topraklarımızdaki ağır bünye (killi ve killi-tın tekstür) değiştirilemeyeceğine göre bu tip topraklarda iyi yetişebilen bitkiler yetiştirilmeli ve organik madde yönetimine önem verilmelidir. Kuraklık nedeniyle organik madde azlığı çekilen bölgelerde humusun kaynağı olan anız tahıl hasadından sonra yakılmamalı, anızın bertarafı için hasadın hemen ardından saman ya da balya makinesi ile anızlar alındıktan sonra dekara 3 kg üre gübresi verilip gölge tavında toprak işlenerek kalan saplar toprağa karıştırılmalıdır. Kanalizasyon çamurları zararlı ağır metal içermiyorsa uygun dozlarda bir organik madde ve besin elementi kaynağı olarak tarımda değerlendirilmelidir. Hububat tarımının yaygın olarak yapıldığı yarı kurak iklim bölgelerinde her yıl aynı derinlikten toprak işleme ile suni olarak geçirimsiz pulluk taban taşı oluşabilir. Onun için her yıl toprak işleme farklı derinliklerde yapılmalı ve mısır gibi derin köklü bitki ekimi veya bağbahçe yapımı öncesinde dip kazan çekilmelidir. Bu katman rahat bir bitki gelişimi için yeterli kök oluşumuna izin vermez ve taban suyunu tutarak havasızlık yaratır. Jeolojik devirler içerisinde zamanla oluşan kireçli kümüloz materyal (kist), tarımı engelleyecek kadar yüzeye

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

4 (Mehmet ZENGİN)

yakın ve ince bir katman ise mutlaka dip kazan ile kırılarak veya ocakvari ekim/dikimde delinerek tarım yapılmalıdır. Ülkemizde 2001 yılında 9.35 milyon ha’dan 19.000.000 ton buğday, 2013 yılında ise 7.77 milyon ha’dan 22.050.000 ton buğday elde edilmiş olup ekim alanlarımız 13 yılda yaklaşık 1.58 milyon ha azalmasına rağmen buğday üretimimiz 3.050.000 ton artmıştır (TÜİK, 2013). Ülkemizde nüfus 1988 yılından 2012 yılına kadar %46 artarken bir yılda kişi başına düşen buğday miktarı %33, bir günde kişi başına düşen 250 g’lık ekmek miktarı ise %57 oranında azalmıştır. Toprak uygun kullanılmazsa zamanla kalitesi bozulur ve sürdürülebilir verimlilik düşer. Sürdürülebilir tarım; doğal kaynakları tüketmeden, ekosisteme zarar vermeden ve çevre kirliliğine yol açmadan yeterli miktar ve kalitede ürün elde edilebilmesidir. Türkiye tarım arazilerinin 465.913 ha’ında rüzgar erozyonu mevcuttur (Anonymous, 2007). II., III. ve IV. sınıf arazilerin 15.859.455 ha’ında orta, şiddetli ve çok şiddetli su ve rüzgar erozyon vardır (TÜİK, 2013). Rüzgar erozyonunun azaltılmasında rüzgar hızının kesilmesi (Akalan, 1966) ve toprak yüzeyinin örtülü tutulması (Zengin, 2010) önemli bir yer tutmaktadır. Erozyon kuraklık ve toprakta yetersiz organik madde nedeniyle baş göstermektedir. Toprağı örtülü tutmak, rüzgar yönüne dik olarak şeritsel buğday ekimi yapmak, tarla sınırlarını ağaçlandırmak, meraları kontrollü otlandırmak rüzgar erozyonu için çare olabilir. Tarım arazilerinin yol, hava alanı, sanayi tesisleri, yerleşim alanı, mezarlık, baraj, maden ocakları gibi alanlara tahsis edilmesine tarım alanlarının amaç dışı kullanımı denilmektedir. Değerli tarım topraklarının maden ocağı olarak kullanılması, demir ve karayolunun verimli topraklardan geçirilmesi, sahillerdeki meyve bahçelerinin kesilerek turistik inşaat alanı olarak kullanılması gibi amaç dışı toprak kullanımı ülkemizde yaygın bir problemdir. 2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile amaç dışı kullanım zorlaştırılmıştır. Kentlerimizde kentsel gelişim maalesef çoğunlukla tarım arazilerine doğrudur. Konutlar 6. veya 7. sınıf arazilere kurulabilir, ancak tarım bu sınıf topraklar üzerinde yapılamaz (Zengin ve Gezgin, 2011). WWF’nin 2006 yılında yayınlanan ‘Akdeniz’de Kuraklık’ raporunda tüm Akdeniz Havzası’nda yağışların son 25 yılda %20 azaldığı rapor edilmiştir. 2050 yılında; Türkiye’nin özellikle yarı kurak iklim bölgeleri olan Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu’da yağışlarda ciddi azalmalar beklenmektedir (Giannakopoulos et al., 2005). Yıllık yağış toplamı 450 mm’nin altında olan yerlerde nadaslı tarım yapılmalı ve nadas toprak işlemesi uygun yapılmalıdır. Özellikle kuru tarım alanlarında tohum ve gübrenin aynı yere bırakılmasının doğurduğu sorunlar önemli kayıplara neden olmaktadır. Bu uygulama sonucu atılan tohumların önemli bir kısmı zayi olmakta ve verim kayıpları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü büyük önem taşımakta olup, tohum ve gübreyi farklı derinliğe ayrı bantlara verecek sistemler geliştirilmelidir (Sade, 2008). Toprak verimliliğinin artırılması, ürün verimi ve kalitesinin yükseltilmesi için toprağa eksik olan besin elementlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde uygulanmasına gübreleme, uygulanan katı veya sıvı, organik veya inorganik materyallere de gübre adı verilmektedir. Kimyevi gübreler bitkisel ürünlerin veriminde %50 oranında artış sağlamaktadır (Yurtsever ve Ülgen, 1991). Kimyevi gübrelerin kullanımı, verim artışındaki etkinliği ve tarımın ülkemiz ekonomisindeki ağırlığı dikkate alınarak kimyevi gübreler 1974 yılından bu yana desteklenmiş ve özendirilmiştir (Çelik, 2000). Çizelge 3, 4 ve 5’de dünyada ve Türkiye’de üretilip tüketilen gübre miktarları verilmiştir. Ülkemizde üretilen gübre, tüketileni karşılayamamakta ve Dünya, Asya ve

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

5 (Mehmet ZENGİN)

Avrupa ortalamasının altında gübre kullanılmaktadır. İhtiyaç duyduğumuz gübreyi kendi hammaddelerimizle karşılayamadığımızdan petrolde olduğu gibi, gübrede de yurtdışına bağımlı durumdayız. Her ne kadar ülkemizde hektar başına gübre tüketim miktarı dünya ortalamasının altında ise de bazı bölgelerimizde daha yüksektir. Gübre tüketiminin en fazla olduğu tarımsal bölge %21 ile Akdeniz Bölgesi’dir. Bunu sırasıyla; Orta Kuzey, Marmara ve Ege bölgeleri izlemektedir. En az tüketimin olduğu bölge ise %1.3 ile Kuzey Doğu Anadolu’dur (Çelik, 2000). Çizelge 3. Dünya ve Türkiye’de kimyasal gübre (N + P2O5 + K2O) üretim ve tüketimleri (Kacar ve Katkat, 2007) Yer Üretim (Ton) Dünya (2002 yılı) 145.780.000 Türkiye (2005 yılı) 1.205.900

Üretimin tüketimi karşılama oranı (%) 105.8 58.3

Tüketim (Ton) 137.731.000 2.068.000

Çizelge 4. Dünya ve Türkiye’de 2002 yılında işlenen arazi başına kimyasal gübre (N + P2O5 + K2O) tüketimleri (Kacar ve Katkat, 2007; Anonymous, 2011) Yer Dünya Asya Afrika Avrupa Türkiye Konya (2010 yılı)

Tüketim (kg ha-1) 101 161 22 190 81 96

Çizelge 5. Türkiye’de 2005-2009 döneminde kimyasal gübre kullanımı (Anonymous, 2010) Yıllar 2005 10.260.076 Gübre kullan. (Ton) 6.533.584 Azotlu 3.538.860 Fosforlu 187.632 Potasyumlu

2006 10.455.212 6.696.774 3.560.688 197.750

2007 9.709.854 6.454.490 3.036.612 218.752

2008 7.506.783 5.394.306 1.933.529 178.948

2009 10.278.732 6.730.852 3.416.978 130.901

Ülkemizde gübre kullanımı toprak tahlillerine göre yapılmamakta, bu da toprak verimliliğinde azalma ve su, toprak ve ürünlerde kirlenmeye neden olmaktadır. Bu nedenle gübrelemenin mutlaka toprak tahlillerine dayalı yapılması gerekmektedir. Fakat yapılan tahlillerin standartlaştırılması ve mutlaka iyi yorumlanması için Üniversite ve Araştırma kuruluşlarıyla işbirliği içinde hareket edilmelidir. Toprak analiz sonuçlarına göre, örneklerin yaklaşık %50’sinde elverişli fosfor kapsamı yeterli düzeyin üstünde çıktığı ve uzmanların önermediği halde çiftçiler taban gübrelemesinde yine fosforlu gübre uygulamaktadırlar. Bilinçsizce fazla fosforlu gübre kullanımı ile yurtdışına gereksiz gübre dövizi harcanmakta, fazla fosfor bitkilerin demir ve çinko alımını engellemekte ve toprakta çok tehlikeli bir ağır metal olan kadmiyum birikebilmektedir. Sulu koşullarda buğdaya azotlu üst gübrelemenin partiler halinde yapılmayıp tek seferde ve fazlaca yapılması dengeli beslenmeyi azaltırken gübre masraflarını artırmaktadır. Yanlış bir uygulama olarak topraklardaki yüksek kireç içeriğine rağmen kireçli amonyum nitrat gübresi kullanılmakta, sonbaharda tahıl ekiminde 1846-0 formülasyonu yerine 20-20-0 formülasyonlu gübre yeğlenmektedir. Topraklarımızda mikro besin elementi noksanlığı yaygın olduğundan tahıl tarımında mutlaka ya ekim öncesinde toprağa, ya tohuma veya ot ilaçlamasında suya çinko ilave edilmelidir. Buğday demir etkin bir bitki olduğu için demirli gübreleme yapılmamalıdır. Kireçli topraklarda yüksek değişebilir kalsiyum nedeniyle potasyum ve magnezyum alınımındaki yetersizliğin

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

6 (Mehmet ZENGİN)

giderilmesi için meyve bahçelerinde, şeker pancarı, patates, domates gibi bitkilerde potasyum ve magnezyumlu gübrelemeye dikkat edilmelidir. Fasulye mangan obur bir bitki olduğu için fasulye yetiştiriciliğinde toprak analiz sonuçlarına göre mangan gerekli ise mutlaka manganlı gübreleme yapılmalıdır. Fasulye tarımında çiçeklenme öncesi ve sonrasında %0.3’lük mangan şelat çözeltisinin yapraklara püskürtülmesi ile verim ve kalite yüksek oranda arttığı için hektardaki net gelir 1560 USD artmıştır (Özbahçe ve ark., 2008). Sevindirici taraf olarak çiftçilerimiz son yıllarda tabana toz kükürt ve katı hümik asit gibi toprak ıslah maddelerinin kullanımını, kimyasal gübrelerin dengeli kullanımını, fertigasyon (gübreli sulama) ve yapraktan gübrelemeyi öğrenmeye başlamış ve benimsemişlerdir. Toprak verimliliğinin artırılmasında ana faktör tam toprak analiz sonuçlarına göre doğru gübrelemedir. Topraktan, bitkiden, iklimden, tarım tekniklerinden kaynaklanan gübreden yararlanma oranı uygun koşullarda bile yüzde 50-60’lara ancak ulaşabilmektedir. Yani gübrelerin yarıya yakını ya toprakta tutulmakta, ya yıkanarak sulara karışmakta, ya da gaz halinde atmosfere uçmaktadır. Eğer bitkilerin gübreden yararlanma oranı artırılabilirse toprakta kalan ve çevre üzerinde olumsuzluklara neden olabilen gübre miktarında tasarruf yapılabilir. Gübrelerin daha iri granüller halinde üretilerek toprağa verilmesi bir avantaj olup bu tarz gübreler de artık Türkiye’de pazara sunulmaya başlamıştır (Koca, 2008). Doğru ve etkin gübrelemeyi sağlayacak bir diğer husus da son günlerde uygulama alanı giderek artan fertigasyon yöntemidir. Gübrenin sulama suyu ile birlikte gerektiği miktarda, gerekli olan noktaya ve gerektiği zaman verilmesine imkan veren bu yöntemin seracılık dışında da yaygınlaştırılması teşvik edilmelidir. Nitekim Altınekin İlçesi’nde 2009 ve 2010 yıllarında yürütülen İTU (İyi Tarım Uygulamaları) projeleri sonucunda toprak analiz sonuçlarına göre damla sulamalı gübrelemelerle genel olarak ürünlerde %20-30’luk bir verim artışı elde edilirken, gübrede %17, suda %30-35, enerjide %46 ve işçilik giderlerinde ise %85’lik bir azalma meydana gelmiştir (Soylu ve ark., 2010). Sürdürülebilir toprak verimliliğinde başarılı olabilmek için iklim faktörlerinin yanında; 1. Toprakta bitki besin maddesi miktar ve dengesi, 2. Toprak organik maddesinin korunması, 3. Münavebe (sulu tarımda fasulye + şeker pancarı + buğday + mısır (veya ayçiçeği), 4. Kontrollü toprak işleme, 5. Entegre hastalık-zararlı ve yabancı ot mücadelesi ve 6. İnsan faktörü önem arz etmektedir. Sonuç olarak; Ülkemiz tarım topraklarının önünde duran dört önemli engel yüksek pH ve kireç, düşük organik madde ve ağır bünyeliliktir. Bunların önüne geçmek için toprak ve gerekirse yaprak analiz sonuçlarına göre yeterli ve dengeli organik ve inorganik gübreleme yapılmalıdır. Bitkisel üretimde birim alandan daha fazla ve kaliteli ürün elde edilebilmesi için sertifikalı tohum kullanımı, toprak yapısı ile bitki ihtiyacına göre gübre kullanımı ve damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Toprakların verimliliğini artırıcı önlemler alınmalı, yeşil gübreleme yaygınlaştırılmalı ve anız yakılmasının önüne geçilmelidir. Ahır gübresi, yeşil gübre, kompostlar gibi organik gübre ve materyallerin tarımda yaygın olarak kullanımını artıracak önlemler hemen alınmalıdır. Katı kimyasal gübreler gibi yüksek besin element içerikli sıvı kimyasal gübrelerin de üretimi ve tüketimi sağlanmalıdır. Mikrobiyal gübreleme ile ilgili araştırmalara ve bu gübrelerin bitkisel üretimde kullanımına önem verilmelidir. Kirecin kötü etkisini azaltıcı ve demir, çinko, mangan ve bor gibi mikro besin elementlerinin bitkilerce alınımının artırılması için tabana toz kükürt kullanımı yaygınlaştırılmalı ve bu materyalin tarlaya kolay atılmasını sağlayacak ekipmanlar geliştirilmelidir.

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

7 (Mehmet ZENGİN)

Ülkemizde araziler parçalı olduğundan rantabl gübre kullanımı mümkün olamamaktadır. Halbuki gelişmiş ülkelerde araziler çok büyük parseller halinde olduğundan gübre firmaları tarafından toprak analiz sonuçlarına göre o parselde yetiştirilecek bitkilere özel paçal gübre hazırlanarak araziye gönderilmektedir. Ülkemizde bir an evvel arazi toplulaştırması tamamlanmalıdır. Tarım topraklarımızın korunması için arazilerimize Arazi Kullanım Kabiliyeti (AKK) Sınıflarının gerektirdiği ölçüde yük verilmeli, bunun için de 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na uyulmalı ve çiftçi eğitim seminerlerine önem verilmelidir. KAYNAKLAR Akalan, İ., 1966. Rüzgar Erozyonu ve Koruma Çareleri. Ank. Üniv. Basımevi, Ankara. Anonymous, 2007. TAGEM Konya Toprak ve Su Kayn. Araşt. Enst. Kayıtları. Konya. Anonymous, 2010. Türkiye İstatistik Yıllığı. www.tuik.gov.tr (Erişme tarihi: 05.09.2011) Anonymous, 2011. İl Tarım Md.lüğü Kayıtları. Konya. Cramer, C., 1994. Test Your Soils ‘Health-First in A Series. The New Farm. January 1994, p.17-21. Çelik, N., 2000. Tarımda Girdi Kullanımı ve Verimliliğe Etkileri. DPT Yay. No: 2521, Ankara. Giannakopoulos, C., Bindi, M., Moriondo, M. and Tin, T., 2005. Climate Change Impacts in the Mediterranean Resulting form A 2 °C Global Temperature Rise. A Report for WWF, July 2005. Kacar, B. ve Katkat, A.V., 2007. Gübreler ve Gübreleme Tekniği. Genişletilmiş ve Güncellenmiş 2. Baskı. Nobel Yay. No: 1119, Fen ve Biyoloji Yay. Dizisi: 34, ISBN 978-9944-77-159-7, Ankara. Karaman, M.R., Brohi, A.R., Müftüoğlu, N.M., Öztaş, T. ve Zengin, M., 2007. Sürdürülebilir Toprak Verimliliği. Detay Yay., ISBN 978-975-8629-49-7, Ankara. Koca, M., 2008. Kimyasal Gübre Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri. 4. Ulusal Bitki Besleme ve Gübre Kongresi, 8-10 Ekim 2008, Bildiri Kitabı, sf: 2-5, Konya. Özbahçe, A., Zengin, M., Gezgin, S. ve Yalçın, S.R., 2008. Konya Yöresinde Yetiştirilen Akman-98 Bodur Kuru Fasulye Çeşidinin Verim ve Besin Elementleri Alımı Üzerine Farklı Manganlı Gübrelerin Etkileri. 4. Ulusal Bitki Besleme ve Gübre Kongresi, 8-10 Ekim 2008, Bildiri Kitabı, sf: 359-368, Konya. Sade, B., 2008. Kuraklık ve 2007-2008 Yılı Tahıl Üretimine Etkileri. Konya Tic. Borsası Derg., Temmuz 2008, 11(29): 6-9, Konya. Soylu, S., Boyraz, N., Zengin, M., Şahin, M., Kaya, A., Kutluca, M.C., Şener, M., Ünal, Y., 2010. Konya İlinde Kırsal Kalkınma İçin Örnek Uygulama: Altınekin Modeli (Bitkisel Üretimde İyi Tarım Uygulamaları). Uluslararası Bölgesel Kalkınma Semp., Bildiriler Kitabı, sf: 291-302, 07-09 Ekim 2010, Yozgat. TÜİK, 2013. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK Yıllığı 2013 Kayıtları. Ankara. Yurtsever, N. ve Ülgen, N., 1991. Türkiye’de Gübrenin Verime Etkisi ve Ekonomimizdeki Yeri. II. Ulusal Gübre Kong. Tebliğleri, Ankara.

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

8 (Mehmet ZENGİN)

Zengin, M., Gökmen, F. ve Gezgin, S., 2007. Karaman Yöresi Elma Bahçelerinin Mikro Besin Elementleri Bakımından Beslenme Durumları. S.Ü. Ziraat Fak. Derg., 21(42): 96109, Konya. Zengin, M., 2010. Toprak Bilgisi Ders Notları. S.Ü. Ziraat Fak. Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. Zengin, M. and Gezgin, S., 2011. Konya İli’nde Toprak ve Gübreleme Sorunları. TMMOB I. Konya Kent Semp., Bildiriler Kitabı, 26-27 Kasım 2011, Sf: 371-384, Konya.

TARIMDA TOPRAK VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILIR?

9 (Mehmet ZENGİN)