T Ü R K İ Y E E S N A F v e S A N A T K A R L A R I K O N F E D E R A S Y O N U

TÜRKİYE ESNAF ve SANATKARLARI KONFEDERASYONU Aylık Elektronik Haber Bülteni — Yıl : 1 Sayı : 5 — Eylül 2008 Esnafımızın Eylül Ayı Beklentisi... Ramaz...
Author: Volkan Genç
0 downloads 0 Views 1MB Size
TÜRKİYE ESNAF ve SANATKARLARI KONFEDERASYONU Aylık Elektronik Haber Bülteni — Yıl : 1 Sayı : 5 — Eylül 2008

Esnafımızın Eylül Ayı Beklentisi... Ramazan ayı her zaman esnafımızın işlerinin açıldığı, nafakalarının doğrultulduğu ve borçlarının temizlendiği bir dönem anlamına gelir. Okulların da aynı dönemde açılacak olması doğaldırki başta kırtasiye ve giyim sektörü olmak üzere alışverişe belirgin bir canlılık getirecektir. Uzun zamandır belirsizliğin getirdiği ekonomik durgunluğu üzerinden atmak isteyen esnafımız Eylül ayını dört gözle bekler durumdadır. Bu eğitim ve öğretim yılında 14 milyon 500 bin öğrenci ve 630 bin öğretmenimize de başarılar diliyorum. Milli eğitim, ülke kalkınmasında en önemli unsurdur. Geleceğe ümitle bakmamızı sağlar. Veliler olarak alışveriş yaparken bilhassa okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara hitap eden kırtasiye ve tekstil ürünlerinde sağlıklı ve kaliteli ürünleri seçmeye özen göstermeliyiz. Güvenemediğimiz ucuz mallardan uzak durmalı ve ihtiyaçlarımızı, tanıdığımız mahalle esnafımızdan temin etmeliyiz. Anne babalara son bir uyarı daha yapmak istiyorum. Okul servis araçlarınızı seçerken lütfen dikkatli olunuz. Korsan taşımacılık yapan servis araçlarından uzak durmalı ve servisçilerden mutlaka Esnaf Odasına Kayıt Belgesini istemelisiniz. Yanlış yapılan tercihlerin sonuçları çok üzücü olabilir. Unutmayın, çocuklarımız bizim her şeyimizdir. Ramazan Bayramınızı şimdiden kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım. Bendevi PALANDÖKEN TESK Genel Başkanı

İçindekiler

Haberler

2

Esnaf ve Sanatkarlar Açısından Değişim ve Dönüşüm

6

İkinci El Araçların Nakil 7 ve Devir İşlemleri Müşteri Velinimetimiz- 8 dir Mesleki Rehberlik ve Danışmanlık

9

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

Sayfa 2

Açılan Kapanan İşyeri İstatistikleri Yılın ilk 8 aylık döneminde açılan kapanan işyeri sayısının geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırılması: 2007 (8 Ay) Açılan İşyeri Sayısı Kapanan İşyeri Sayısı

123.933 85.430

2008 (8 Ay) 123.475 86.886

Değişim % %

- 0,36 1,70

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi verilerine göre, 2008 yılının ilk 8 ayında açılan işyeri sayısında, 2007 yılının aynı dönemine göre % 0,36’lik azalma, kapanan işyeri sayısında ise % 1,70’lik bir artma olmuştur. 2008 Ağustos ayında açılan - kapanan işyeri sayısının geçen yılın aynı ayı ile karşılaştırılması 2007 (Ağustos) Açılan İşyeri Sayısı Kapanan İşyeri Sayısı

2008 (Ağustos)

Değişim

11.782

13.763

% 16,81

7.028

10.059

% 43,12

2008 yılı Ağustos ayında, 2007 yılı Ağustos ayına göre açılan işyeri sayısında % 16,81’lik, kapanan işyeri sayısında ise % 43,12’lik bir artış gerçekleşmiştir.

ESNAF SORUNLARI YERİNDE TESPİT EDİLİYOR Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, TESK'in çalışmalarını anlatmak hem de esnaf ve sanatkarın içinde bulunduğu sıkıntıları yerinde dinlemek için 81 ilde esnaf ve sanatkarlarla birilikte olmaya devam ediyor. Türkiye’nin dört bir tarafını dolaştığını, kilometrelerce yol kat edip, bugüne kadar pek çok ili ziyaret ettiğini ifade eden Palandöken, esnaf ve sanatkarın sıkıntılarını yerinde dinlediğini, çözüm yollarını hep birlikte belirlemeye çalıştıklarını bildirdi. Palandöken, bundan sonra bu tür ziyaretlere aralıksız devam edeceğini söyledi. Palandöken yaptığı açıklamada “Teşkilatlarımız ve esnafımızla yerinde yapacağımız görüşmeler sonrasında tespit edilen sorunları ve çözüm önerilerini daha sonra Ankara’da değerlendirip, hükümet yetkililerine ileterek en kısa zamanda sorunları çözme yoluna gideceğiz” şeklinde konuştu.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

İŞ GELİŞTİRME PROGRAMI BAŞARIYLA YÜRÜTÜLÜYOR

PROJESİ

Sayfa 3

Aşağıdaki konularla ilgili eğiticiler Brüksel’de eğitilmiş ve Türkiye’de daha sonra yayma seminerleri verecek bilgi düzeyine ulaşmışlardır: Standardizasyon ve belgelendirme, Enerji politikaları, Çevrenin korunması,

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu dünyadaki ve Avrupa’daki esnaf-sanatkarlara yönelik gelişmeleri takip etmekte ve esnafsanatkarların uluslararası ilişkilerine büyük önem vermektedir. Bu bağlamda, uluslararası temaslarda bulunmakta ve çeşitli kurumlarla yakın işbirliği içerisinde çalışmalar yapmaktadır. Bu kapsamda, merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Sanatkarlar ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’ne (UEAPME) de üyedir. Bu program, Avrupa Sanatkarlar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği (UEAPME) tarafından yürütülen bir projedir. Bu kapsamda, 1998-2003 yılları arasında gerçekleştirilmiş olan AB İş Destek Programları I ve II İş Dünyasının temsilci kuruluşlarını hizmet sağlayıcılar olarak güçlendirmiştir ve aday ülkelerde işletme sahiplerini konferanslar ve seminerler düzenleyerek, onların AB mevzuatından haberdar olmalarını sağlamıştır. İş Destek Programı (BSP), Phare İş Destek Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından desteklenmekte ve UEAPME ve ortaklarınca yürütülmektedir. TESK BSP III e faydalanıcı kuruluş olarak işletme sahiplerinin AB mevzuatlarından , ve AB’de olan son gelişmelerden, Türkiye’de ki aşağıda adı geçen konular ile ilgili mevcut durumdan haberdar olmalarını sağlamak için katılımcı olmuştur. Bu kapsamda programın amacı özellikle üye kuruluşların kurumsal kapasitelerini arttırma, müktesebat uyumu sırasında karşılaşılan konular ve sektörel analizler ve üyelere sunulan hizmetlerin geliştirilmesidir. Hedef ülkeler Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’dir. TESK’e destek kuruluşu olarak İtalyan Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu ‘Confartigianato’ yer almaktadır. Confartigianato’ya ortak olan diğer kuruluşlar

Gıda Kalitesi, Ürün güvenliği ve metodolojisi, İşyeri sağlığı ve güvenliği, Kalite Yönetimi. Yine proje kapsamında yer alan faaliyetler olan, “ulusal eğitim programları ve bilgilendirme seminerleri”, eğitime katılan TESK personeli, AB’li uzmanlar ve yerel uzmanların katılımı ile ülkemizde gerçekleştirilmektedir.

HAKKARİLİ TÖRECİ’ VE KIRIKKALELİ NEFİSE YE TESK’DEN EĞİTİM DESTEĞİ Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan ve çobanlık yaparak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanan İrfan Töreci’ ile Kırıkkale’de ailesinin yanında yaşayan görme engelli 19 yaşındaki Nefise Aktaş’ın Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü’nü kazanmalarını büyük bir başarı olarak değerlendiren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken maddi imkansızlık içerisinde bulunan her iki gence gerekli eğitim desteğini sağlayacaklarını söyledi Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken; “Gençlerimiz için son derece güzel bir örnek olan bu iki evladımızın tahsil hayatını sorunsuz bir şekilde tamamlayabilmeleri için Konfederasyon olarak öğrenim bursu başta olmak üzere her türlü desteği verme kararı aldık. Aileleriyle birlikte oturan ve maddi sıkıntı içerisinde olan her iki gencimizin bu başarılarını sürdürebilmeleri için önlerindeki tüm maddi engellerin kaldırılması konusunda destek vereceğiz. Bu kardeşlerimize TESK olarak eğitim sürelerince karşılıksız burs verilecek ve kendisilerinin öğrenim yaşamlarını maddi herhangi bir sorun yaşamadan tamamlayabilmeleri için her türlü yardımı yapacağız.” dedi

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

CANSUYU KREDİ DESTEK PROGRAMI ONAY İÇİN GELEN BAŞVURU SAYISI 6.000’ İ GEÇTİ Esnaf ve sanatkarlarımızın finansman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla, ilk defa imalatçı esnaf ve sanatkarlarımıza yönelik olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından, “0” faizli “Esnaf ve Sanatkar Cansuyu Kredi Destek Programı” başlatılmıştı. 1-2 Ağustos 2008 tarihlerinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Sapanca’da düzenlenen Esnaf ve Sanatkar Arama Konferansında, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Zafer Çağlayan tarafından duyurulan programa, 20 Ağustos 2008 tarihinden itibaren başvuru alınmaya başlanmıştı. Esnaf ve sanatkarlarımız söz konusu Programa yoğun ilgi gösteriyorlar. Esnaf ve sanatkarlarımızın söz konusu programdan azami oranda yararlanabilmesi için TESK tarafından birlik ve odalarımız sürekli olarak bilgilendirildi, yönlendirildi ve yaşanan sorunlar KOSGEB ile Konfederasyonumuz arasında yapılan sıkı işbirliği ile kısa sürede çözüme kavuşturuldu. Programa başvuru yapabilmek için TESK kapasite sahibi olmak gerekiyor. TESK’e Programın açıklandığı tarihten bu yana kapasite raporunu onaylatmak üzere 10.000’in üzerinde esnaf ve sanatkarımız başvuruda bulundu, bu başvurular yoğun çaba gösterilerek ve mesai harcanarak çok kısa sürede sonuçlandırıldı. 16 Eylül 2008 tarihi itibarıyla, KOSGEB’in ülke genelindeki merkezlerinden KOSGEB Başkanlığına nihai onay için gelen başvuru sayısı 6.200 civarında bulunmakta. Gelen başvurular KOSGEB Başkanlığınca değerlendirilmekte, uygun bulunanlar onaylanarak kredi kullanımı serbest bırakılmakta. Bu Program için ayrılan kaynağın %80’e yakın bölümü onaylanmış durumda , ayrıca onaylanmak üzerede çok sayıda başvuru bulunuyor. Esnaf ve sanatkarlarımızdan Programa ayrılan kaynağın arttırılması veya yeni destek paketleri açıklanması yönünde yoğun bir talep bulunuyor. İmalatçı esnaf ve sanatkarlarımıza sağlanan Cansuyu Kredi Desteğine ayrılan 125 milyon YTL.’lik kaynağın arttırılmasında yönünde TESK tarafından yapılan girişimler devam ediyor.

Sayfa 4

KUYUMCULARA ''PIRLANTA'' DERSİ Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası ile Belçikalı bir firma tarafından ortaklaşa düzenlediği, ''Uluslararası Pırlanta ve Elmas Kalitesini Değerlendirme Kursu'' başladı. Gazi Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğünde düzenlenen kursun açılışında Oda yetkililerince yapılan açıklamada , bugüne kadar kuyumcuların pırlanta ve elmas hakkında sadece satıcıların kendilerine verdikleri bilgiyle satış yaptıklarını, müşterilerine ancak ''kendilerine söyleneni söyleyebildiklerini “ ifade ettiler . Bu durumun hem kuyumcular hem de müşterileri için sorun yarattığını anlatan Oda yetkilileri , kursun sonunda katılımcıların taklit ürünle orijinal ürünü ayırt edebileceklerini, sattıkları ürüne ilişkin doğru ve tam bilgiye sahip olacaklarını söylediler.

KOÇARLI ŞÖFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASINDAN HALKA SAĞLIK HİZMETİ Koçarlı Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Aydın’da özel bir sağlık kuruluşu arasında yapılan anlaşma gereği ilçedeki vatandaşlara ücretsiz kemik testi yapıldı.İlçe merkezinde gerçekleştirilen ve halk tarafından büyük ilgi gören kemik testleri sonucunda katılan vatandaşların tamamının sağlıklı olduğu tespit edildi.

PAZARDA KREDİ KARTIYLA SATIŞ Kütahya'da pazarlarda işportacılık yapan bir esnaf, müşterilerine kredi kartıyla alışveriş yapma imkanı sunuyor. 14 yıldır seyyar satıcılık yaptığını dile getiren Halim Özcan, "Kredi kartıyla alışveriş insanlara daha cazip geliyor. Dükkanlarla rekabet edebilmek için bir post makinesi aldım. Kredi kartıyla satışa başlayınca işlerim arttı. Çok memnunum. Pazara gelen vatandaşlar kredi kartıyla satış yapıldığını görünce şaşırıyorlar" dedi.

KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ KURSUNU BİTİRDİ. HAYALLERİ GERÇEK OLDU 18 yıldır Silivri sahilindeki seyyar tezgahında çekirdek ve kestane satışı yapan Sevim Kenar’ın hayalleri gerçek oldu. Kadın Girişimciliği Destekleme Projesi kapsamında katıldığı kursu bitiren Kenar aldığı uzun vadeli kredi ile kuruyemiş dükkanı açtı. Proje yetkilileri açılışı yapılan bu işyerinin anlamının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak “Kadın girişimcilere ön ayak olunması ve yol gösterilmesi çok önemli bir konudur.“ şeklinde konuştular.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

Sayfa 5

ŞANLIURFA'DAKİ BAKKALLAR EĞİTİMDEN GEÇİRİLECEK Şanlıurfa'daki bakkalların, bilgi ve becerilerini geliştirmek, çağdaş modern bakkallar yetiştirmek ve süper marketlerden dolayı iş yapamaz duruma gelen bakkallara değişik alanlarda iş imkanı sağlamak amacıyla eğitimden geçirileceği bildirildi. Halk Eğitim Merkezi'nde Şanlıurfa Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası tarafından açılacak tezgahtarlık, satış ve pazarlama ile İngilizce kursları ile Şanlıurfa'daki bakkalların bilgi ve becerilerinin artırılması amaçlanıyor. Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Oda yetkilileri , “Özellikle son dönemlerde süper marketlerin mahalle aralarına kadar girmelerinden dolayı üyelerimiz iş yapamaz duruma geldiler. Bu üyelerimizi kısmen de olsa ayakta tutabilmek için, çağdaş modern bakkallar yetiştirmek için bir bakkal dükkanında baba oğul veya iki ortak çalışıyor. Eskiden bu dükkan iki aileyi geçindirebiliyordu. Şimdi bu süper marketlerden dolayı bu dükkan iki aileyi geçindiremiyor. Bu ortaklardan birisi bu kursların sonunda alacağı sertifika sayesinde kendine değişik alanlarda iş bulma imkanı sağlar” şeklinde konuştular.

HEM MESLEK ÖĞRENİYORLAR, HEM DE PARA KAZANIYORLAR Bingöl Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve Türkiye İş Kurumu (İş-Kur) İl Müdürlüğü işbirliğiyle açılan meslek edindirme kursuna katılan bayanların yaptıkları ürünler bir çok ile ihraç ediliyor. Her iki kurum tarafından 2. Özelleştirme Sosyal Destek Projesi (ÖSDP-2 ) kapsamında işsizlere yönelik başlatılan çalışmalarda 16 bayana trikotaj eğitimi veren atölye açıldı. Bir apartmanın bodrum katında açılan işyerinde çalışan bayanlar hem meslek öğreniyor hem de ailelerine maddi destek sağlıyorlar.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

ESNAF VE SANATKARLAR AÇISINDAN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM İnsanlık tarihi gelişme sürecinde çeşitli aşamalardan geçmiştir. Yerleşik tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş süreci 18. yüzyılda başlamış, bu süreçZehra KAYA te yeni enerji kaynaklarının kullanımı yeni teknolojileri, bunun sonucunda ARGE Müdürü üretim artışını ve sonuç olarak [email protected] mik anlamda hızlı gelişmeyi beraberinde getirmiştir. Sanayi toplumu süreci, ülkeleri, ekonomik olduğu kadar sosyal, toplumsal ve siyasal açılardan da etkilemiş ve önemli değişimler yaşanmasına yol açmıştır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş; gelişmiş ülkelerde 1960’lı yıllardan itibaren telaffuz edilmeye ve yaşanmaya başlamıştır. Sınır tanımayan bilişim ve iletişim teknolojilerinin katkısıyla bilgi hızla ve her alanda yayılmaya başlamış, bilgi toplumuna geçiş baş döndürücü bir hızla ve tüm dünyayı kapsamına alarak etkilerini göstermiştir. Bu süreçte; istihdam içinde tarım ve sanayinin payı giderek azalmakta, buna karşın hizmetler sektörü yükselmekte, bilgiyi bulan, kullanabilen, üretim ve hizmetlere uyarlayan nitelikte işgücüne ihtiyaç ve talep giderek artmakta, yeni sektörler ve iş alanları ortaya çıkmaktadır. Son 40 yılda ülkeler arasında sınırlar ortadan kalkmış, küreselleşme olumlu ve/veya olumsuz yönleriyle, ülkeleri yönetenlerin her alanda dikkate almaları gereken bir unsur haline gelmiştir. Tüm bu gelişmeler her ülkede ve her alanda –ekonomik, toplumsal, kültürel, sosyal- hızlı bir değişime yol açmakta, bu değişime ayak uydurabilmek için ülkeler bütüncül dönüşüm politikaları geliştirmekte ve uygulamaya koymaktadır. Ülkemizin bilgi toplumuna dahil olma süreci, 1980’li yılların başında geçilen serbest piyasa ekonomisi ile paralel olarak ilerlemiş, bu süreç ile serbest piyasa ekonomisi birbirini beslemiştir. Günümüzde Türkiye, Internetin yaygın olarak kullanımı, internete erişim hızı ve ücreti, bilgi toplumunun başroldeki oyuncusu olan nitelikli insan gücü kriterleri dikkate alındığında, gelişmiş ülkelere göre hayli geride kalsa da son 25 yılda büyük mesafe kat edildiği yadsınamaz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde esnaf ve sanatkarlar ve küçük ölçekli işletmeler; ülkelere ve güncel ekonomik gelişmelere göre farklılık göstermekle beraber, çeşitli açılardan taşıdıkları önem nedeniyle her zaman dikkate alınmış, onlara özel politikalar ve destek programları üretilmiştir. Özellikle küçük olmalarından kaynaklanan esnek yapıları, emek-yoğun çalışma biçimleri ile istihdama sağladıkları katkı, gelirin tabana yayılarak dengeli dağıtılmasını sağlamaları ve bölgeler arasında gelişmişlik farklılıklarını azaltmaya destek olmaları bu işletmeleri vazgeçilmez hale getirmektedir. Ancak bu işletmelerin içe dönük yönetim yapısı, teknolojik gelişmeleri yeterince izleyememeleri, finansal yapılarının güçlü olmaması bilgi toplumuna ayak uydurmalarını ve kendilerini yenileyerek rekabet gücü kazanmalarını zorlaştırmaktadır. Esnaf ve sanatkarların bilgi toplumu sürecine ve küresel rekabete ayak uydurmaları ve varlıklarını devam ettirebilmeleri, değişim ve dönüşüm stratejileri ile mümkün olabilecektir. Hükümetlerin ve esnaf ve sanatkarların bağlı olduğu meslek kuruluşlarının bu stratejileri hazırlamaları ve hayata geçirmeleri acil bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Esnaf ve sanatkarlar için değişim ve dönüşüm stratejileri hazırlanırken, esnaf ve sanatkarların zayıf yönlerinin/dezavantajlarının güçlendirilmesine, güçlü yönlerinin/avantajlarının ise daha verimli olarak kullanılabilmesine yönelik eylem/projeler hazırlanması ön plana çıkmaktadır.

Sayfa 6

Esnaf ve sanatkarların güçlü ve zayıf yönleri ile bu kesim için fırsat ve tehdit olarak nitelendirilebilecek unsurların belirlenmesi amacıyla TESK tarafından, ilgili bakanlıklar, sosyal ortaklar, esnaf ve sanatkarlarla ilgili olarak çalışma yapan resmi ve özel kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler, akademisyenler ve bizzat esnaf ve sanatkarların katılımı ile, Şubat 2008’de Ortak Akıl Platformu düzenlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına bakıldığında esnaf ve sanatkarların güçlendirilmeye ve desteklenmeye ihtiyaç duyulan zayıf yönleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: - Esnaf ve sanatkarlar finansal yönden zayıftır, finansmana erişimde güçlük çekmektedir, kesime yönelik teşvik ve destek politikaları yetersizdir. - Rekabet ortamı esnaf ve sanatkarların aleyhine işlemekte, zincir mağazaların yıkıcı rekabeti esnaf ve sanatkar işyerlerinin kapanmasına neden olmaktadır. - Esnaf ve sanatkarlar kesiminde ortak çalışma/birlikte iş yapma ve böylelikle rekabet gücü kazanma anlayışı gelişmemiştir. - Geleneksel yönetim anlayışı nedeniyle kendini geliştirme, teknolojiye ayak uydurma, modern işletmecilik kuralları, müşteri odaklı çalışma esnaf ve sanatkarlar işyerlerinde yeterli düzeyde uygulanmamaktadır. - Esnaf ve sanatkarlar yeterli eğitim-danışmanlık desteği alamamaktadır. - Kesimin mali, ekonomik ve beşeri kaynaklarının ölçülmemesi nedeniyle geleceğe yönelik politika ve programların geliştirilmesinde güçlük çekilmektedir. - Esnaf ve sanatkar meslek kuruluşların sunduğu hizmetler mali yetersizlik nedeniyle nitelik ve nicelik olarak istenen düzeyde değildir. Öte yandan esnaf ve sanatkarlara yönelik olarak 60. Hükümet Programında esnaf ve sanatkarın sorunlarının tespit edilmesi ve bundan sonra izlenecek politikaların belirlenmesi amacıyla esnaf ve sanatkara yönelik strateji ve eylem planı geliştirme çalışmasının yapılacağı yer almaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2008 yılı başında Esnaf ve Sanatkar Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmasına ilişkin çalışmalar başlatılmış, geniş bir yelpazede yürütülen çalışma 12 Ağustos 2008’de Sapanca’da yapılan Arama Konferansı ile sonuca yaklaşmıştır. TESK’in ve alt teşkilatının da hazırlanmasına katılım ve katkı sağladığı Strateji ve Eylem Planında; esnaf ve sanatkar kesimi ile ilgili olarak çeşitli açılardan değerlendirme yapılmakta, daha sonra 2008/2011 döneminde, 7 ana konu başlığında esnaf ve sanatkarların zayıf yönlerini güçlendirmeye, esnafın rekabet gücünü arttırmaya, mevzuattan kaynaklanan sorunlarını gidermeye yönelik eylemler ve projeler takvime bağlanmakta, bu eylem/projeleri hayata geçirmek üzere ilgili kurum ve kuruluşlar belirlenmektedir. Böylece esnaf kesiminin yapısal dönüşümün olumsuz koşullarından en az zararla çıkmalarının sağlanması, bu çerçevede esnaf kesiminin sorunlarının giderilmesine yönelik yeni bir yol haritasının oluşturularak uygulamaya konulması hedeflenmektedir.

Hükümetler tarafından gerçekleştirilen ve doğrudan esnaf ve sanatkarı hedef alan belki de ilk çalışma olan Esnaf ve Sanatkar Strateji ve Eylem Planındaki değerlendirmeler ve eylem/projeler, Hükümet taahhüdü olarak kabul edilecek ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TESK ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlar tarafından izlenecek, değerlendirilecek ve hayata geçirilmesi yönünde çaba gösterilecektir. Bu yönüyle esnaf ve sanatkar kesimi ve bağlı olduğu teşkilat birimleri açısından, bu Plan büyük önem taşımaktadır.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

İKİNCİ EL ARAÇLARIN NAKİL VE DEVİR İŞLEMLERİ İkinci el araçların nakil ve devir işlemlerine 01/01/2009 tarihinden itibaren Emniyette yapılacak olması, polisin iş Av. Yasemin yükünü artıracaktır. Amme ERTEKİN Alacaklarının Tahsil Usulü KaHukuk Müşaviri nunda ve Bazı Kanunlarda [email protected] Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 18’inci maddesi, ikinci el araçların nakil ve devir işlemlerinde Noter zorunluluğunu kaldırmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında (5766 sayılı) Kanun, 06 / 06 / 2008 tarih ve 26898 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5766 sayılı Kanunun 18’inci maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20’nci maddesinde yapılan değişiklik ile; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığının tespit edilmesi halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak trafik tescil şube veya bürolarındaki ilgili memurlar tarafından siciline işlenmek suretiyle yapılacağı ve trafik tescil şube veya büroları tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz sayılacağı düzenlenmiştir. Yine aynı maddede yapılan değişiklikle; haciz, müsadere, zapt, buluntu, trafikten men gibi nedenlerle; icra müdürlükleri, vergi dairesi müdürlükleri, milli emlak müdürlükleri ile diğer yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından satışı yapılan araçların satış tutanağının bir örneğinin aracın kayıtlı olduğu trafik tescil şube veya bürolarına üç işgünü içerisinde gönderileceği, aracı satın alanların gerekli bilgi ve belgeleri sağlayarak ilgili tescil kuruluşundan Uygulamanın polisin iş yükünü artıracağını belirten Emniyet yetkilileri, buna rağmen yeni düzenlemenin olumlu olacağını söylemektedirler

Sayfa 7

bir ay içerisinde adlarına tescil belgesi almak zorunda oldukları ve bu tescil belgesini almak için süresinde başvurmamaları halinde bu araçları alıcıları adına re’sen kayıt ve tescil ettirmeye Emniyet Genel Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilmiştir. Kanunun 27 / f maddesinde bu düzenlemelerin yürürlük tarihi 01 Ağustos 2008 olarak belirlenmişti. Ancak, 01 Ağustos 2008 tarih, 26954 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5795 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1’inci maddesiyle, yukarıda yer verilen düzenlemenin yürürlük tarihi 01 / 01 / 2009 olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla ikinci el araç satış ve devirlerinin noterler tarafından yapılması uygulamasına 01/01/2009 tarihine kadar devam edilecektir. Bu tarihten sonra ise ikinci el araç satış ve devirleri trafik tescil şube veya büroları tarafından yapılacaktır. Uygulamanın polisin iş yükünü artıracağını belirten Emniyet yetkilileri, buna rağmen yeni düzenlemenin olumlu olacağını söylemektedirler. Özellikle Doğu ve Güneydoğudaki vatandaşların notere para vermemek için resmi nakil ve devir işlemleri yerine el senedi düzenleyerek araçlarını 3’üncü kişilere verdiklerini belirten yetkililer, herhangi bir sorun çıkması durumunda aracın son sahibinin tespit edilmesinin hukuki olarak zaman aldığını belirtmektedirler. Ancak; Türkiye Noterler Birliği söz konusu Kanuna itiraz ederek araç alım satım işleminin bir hukuk işlemi olduğu ve noterlerin tamamının da hukukçu olduğu gözetildiğinde söz konusu işlemin noterler tarafından yapılmasının uygulamada ortaya çıkabilecek pek çok problemi ortadan kaldırdığı belirtmektedirler. Noterler Birliği yeni düzenlemenin hayata geçirilmesiyle birlikte vatandaş açısından çok büyük bir kaos yaratılacağını noterlerin büyük bir kadro ile yaptıkları işin Trafik Tescil Bürolarınca yapılmasının mümkün olmadığını ayrıca her yerde Trafik Tescil Bürosunun da bulunmadığı belirtmektedirler. Dileriz yeni uygulama ile ikinci araç ve satış devirlerinin yapılmasında vatandaşın bu hizmeti kolaylıkla ve çok yüksek meblağlar ödemeden satın alabilmesine imkan sağlanır.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni MÜŞTERİ VELİNİMETİMİZDİR

Satış teknikleri, son yıllarda bir bilim dalı olmaya başladı. Üniversitelerde bu konuda dersler S.Cüneyt YEŞİLKAYA veriliyor. Büyük firmalar, işe aldıkları satış elemanlarını önce Vergi Danışmanı satış teknikleri konusunda eğ[email protected] me tabi tutuyor, daha sonra fiilen çalıştırmaya başlıyorlar. Özel kurslarda bu konuda sertifika programları düzenleniyor. Bütün bunların nedeni şu: Ticaretle uğraşanlar daha fazla satış yapabilmek için önce müşteri profilini çıkarıyor ve tüketicilerin tercihlerini belirliyorlar. Ürünlerine bakıp, hangi tipteki müşterileri hedef kitle olarak seçeceklerine karar veriyorlar. Örneğin, pahalı bir ürün satıyorlarsa, gelir seviyesi yüksek kişilerin bulunduğu semtlere gidiyorlar. Kısacası, günümüzde kimse artık müslüman mahallesinde salyangoz satmıyor. Satamıyor… Şirketlerin yaptıkları ürün ve müşteri analizlerinde, o ürün için hedef kitle olan müşteri sayısı azaldıkça müşteriler de şirketler için daha değerli hale geliyor. Bir de rekabetin yüksek olduğu bir sektörse bu, müşteri bulmak ve satış yapmak iyice zorlaşıyor. Birazcık alış veriş yapmaya niyetli olduğunuzu fark ettiler mi, kimse peşinizi bırakmıyor. Ya o malı alacaksınız, ya da almaktan vazgeçtiğinizi kesin bir dille ifade edeceksiniz. Bütün bunları neden mi anlatıyorum. Bir firma için müşteri neyse, vergi ve sigorta primi yönünden, devlet için de mükellefler aynıdır. Aynı olmalıdır. Vergi ve prim yükü ağırlaştığında, mükellef sayılar artmıyorsa, ticaret yapanların yani müşterilerin değeri de artmalıdır. Olaya bu yönüyle yaklaşınca mükellef sayılarına dönüp bakmak gerekiyor. Gelir İdaresi Başkanlığının verilerine göre, (www.gib.gov.tr) 2001 yılında 1 milyon 768 bin olan gelir vergisi mükellefi sayısı, bugün 1 milyon 723 bine düşmüş. Fark ettiğiniz gibi 7 yılda artmamış, tersine azalmış. 2002 yılında 815 bin olan basit usule tabi mükellef sayısı, bugün 755 bine düşmüş. Bunda da bir azalma var. Kurumlar vergisi mükelleflerine bakıyoruz. 2002 yılında 586 bin olan kurumlar vergisi mükellefi sayısı, bugün 642 bin olmuş. 6 yılda yüzde

Sayfa 8

10’a yakın bir artış var. Toplamına baktığımızda, son 6 – 7 yılda ticaret yapan mükellef sayılarında kayda değer bir artış yok. Hatta tersine azalış var. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin toplamı, nüfusun yüzde 5’i bile yapmıyor. Eğer mükellef sayıları yıllardır artmıyor, tersine azalıyorsa, bu, müşterilerin değeri de artıyor anlamına geliyor. NELER YAPILMALI Bu durumda bir taraftan müşteri sayısını artırmak için teşvik edici unsurlar geliştirilmeli, diğer taraftan da mevcut müşterilere daha çok satış yapılabilmelidir. Yani vergi gelirleri artırılmalıdır. Vergi gelirleri artırılmalıdır deyince, yanlış anlaşılmasın. Vergi oranları ve vergi yükünün artırılmasından bahsetmiyorum. Kayıtdışı ekonominin azaltılması ve ticaret yapanların daha çok kâr edebilmesinin yolları aranmalıdır. Devlet, zarar eden müşterisine “Arkadaş, sen benim için önemlisin. Neden zarar ediyorsun. Bir sorunun varsa gel, sorununa beraber çözüm arayalım” diyebilmelidir. Diğer taraftan, yeni müşterilerin piyasaya girmesi kolaylaştırılmalıdır. Örneğin, ticari faaliyete yeni başlayacak olan esnaf, sanatkar, sanayici ve tüccarlar, bağlı oldukları meslek kuruluşlarına gitmeli ve onların bütün işlemleri, bir merkezden, “tek durak ofis” mantığıyla ilgili meslek kuruluşları tarafından yapılmalıdır. Bunun yanında, yeni faaliyete başlayanların beyanname verme, vergi ve prim ödeme gibi bazı yükümlülükleri, bunlar kendilerini toparlayana kadar belli bir süre ertelenmelidir. Ayrıca, yeni yatırım yapacak ve istihdam yaratacak olanları, devlet çok değerli olarak görmeli ve bunlara her türlü kolaylığı göstermelidir. Tıpkı alış veriş yapmaya birazcık meyilli olanların peşini bırakmayan satış temsilcileri gibi. Sonuçta, devlet de kazanmalıdır, mükellefler (müşteriler) de. Eskiler ne güzel söylemiş, değil mi? Müşteri velinimetimizdir… Yeni faaliyete başlayanların beyanname verme, vergi ve prim ödeme gibi bazı yükümlülükleri, bunlar kendilerini toparlayana kadar belli bir süre ertelenmelidir.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni MESLEKİ REHBERLİK VE DANIŞMANLIK

Bilindiği üzere, günümüzde gençlerin en büyük sorunu meslek seçimidir. Meslek seçimiyle karşı karşıya kalan genç; ilgi, yetenek ve Ertekin SOYER beklentilerini bilmeli, meslekler ve Eğitim Uzmanı mesleki eğitim olanaklarıyla ilgili [email protected] yeterince bilgi sahibi olmalıdır. Bu hem bilinçli bir meslek seçimi açısından, hem de mesleki eğitimin ülkemizde tam olarak yerleştirilmesi ve yaygınlaştırılması açısından çok önemli bir unsurdur. Öğrenci yaşamında bilgi ve becerinin yanı sıra düşünce ve davranış hazırlığı da önemli bir etken olarak görülmektedir. Öğrencilerin çağdaş dünyanın ihtiyacı olan yaratıcı, mutlu, üretken bireyler olabilmeleri amacıyla çalışmalarını düzenlemek ve onları yönlendirmek gerekmektedir. Eğitimde sadece bilgi ve becerilerin gelişmesi ile yetinirsek, bir bütün olarak öğrencilerin gelişimini sağlayamayız. Yapmış olduğu meslekten insanlar sadece maddi bir kazanç değil, aynı zamanda ruh sağlığı için çok önemli olan psikolojik doyum da (kazanç) elde etmiş olacaktır. İnsanlara “Elinize yaşamınızı rahat bir şekilde sağlayacak bir para geçse yine çalışmak ister misiniz?” sorusu yöneltildiğinde % 85 evet yanıtı alınmıştır. Bu da meslek edinmeye sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve kültürel açıdan da bakılması gerektiğinin önemli bir göstergesidir. Sağlıklı bir meslek seçimi yapılabilmesi için şu üç unsurun göz önünde bulundurulması gerekmektedir. 1-Meslekleri ve çalışma alanlarını tanıma (Mesleki Rehberlik ve Alan Seçimi) Öğrencilere mesleki rehberlik ve alan seçimi konularında yardımcı olmaktadır. 2-Bireysel özelliklerin tümü (Bireysel Rehberlik) Her öğrenciyi bireysel olarak tanımak ve anlamak gerekir. 3-Bireysel özellikler ile mesleklerin gerektirdiği özelliklerin uyumu Mesleki ve bireysel rehberlik servislerinin çıktılarının birleştirilmesi boyutudur.

Rehberlik hizmetleri yürütülürken ise şu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. 1-Rehberlik bireye doğrudan yapılan tek yönlü bir yardım değildir. 2-Bireyin yapamadıklarını onun yerine yapmak değildir. 3-Bireyin sadece bir yönüyle ilgilenmek değildir.

Sayfa 9

4-Disiplin, yargılama ve ceza verme işi değildir. 5-Sadece bilgi aktarma işi de değildir. Unutmamak gerekir ki kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Ülkemizde iş ve meslek seçimi ile eğitim kurumlarının tercihi, sistemli bir yönlendirmeye göre yapılamadığından, bu tip tercihler büyük ölçüde, rastlantılara ya da birtakım zorunluluklara bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bireylerin istemeden ya da rastlantısal seçtikleri meslekte çalışıyor olmaları; sık sık iş değiştirme, işinden memnun olmama; dolayısıyla isteksiz çalışma ve verim düşüklüğü, mesleki yenilikleri izleyememe gibi sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar, çalışılan işletmeyi, sektörü ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemekte, ulusal ve uluslararası rekabet gücünü de zayıflatmaktadır. Ülkemizde mesleki bilgilendirme, rehberlek ve danışmanlık (MBRD) hizmetleri, MEB, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının (ÇSGB) ilgili kuruluşu olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), üniversiteler, özel sektör, sendikalar ve dernekler tarafından farklı boyut ve düzeylerde yürütülmektedir. Bu kurumlar içinde, hizmetin en ağırlıklı olarak verildiği kurumlar olarak MEB ve İŞKUR gözükmektedir. MEB’de rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin temel boyutlarını, eğitsel, mesleki ve kişiselsosyal alanlardaki rehberlik hizmetleri oluşturmaktadır. Okullar bünyesinde mesleki rehberlik hizmetleri, okul rehberlik ve psikolojik danışma servisi tarafından yürütülmektedir. Bir diğer ana hizmet sağlayıcı kurum ise ÇSGBİŞKUR’ dur. MEB, MBRD hizmetleri, İŞKUR’un meslek danışmanlığı hizmetleriyle bütünleşmektedir. Bu kapsamdaki çalışmalar 1992-2004 yılları arasında, MEB ve ÇSGB arasında 1992 yılında imzalanan “Meslek Danışmanlığı Hizmetlerinde İşbirliği Protokolü” çerçevesinde yürütülmüştür. İŞKUR’un yürüttüğü iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri; kişilerin özellikleri ile mesleklerin gerektirdiği nitelik ve koşulları karşılaştırarak, bireyin istek ve durumuna en uygun iş ve mesleği seçmesi, bu meslekle ilgili eğitim olanaklarından yararlanması, işe uyumunun sağlanması ve işe yerleştirilmesiyle ilgili sorunların çözümüne sistemli olarak yardım edilmesini amaçlayan bir süreçtir. Yukarıda belirtilen temel taraflar yanında bir çok üniversite, kamu kurum ve kuruluşu ile özel kuruluşlar da bu alanda hızla görev almakta ve alanın gelişmesine, yaygınlaşmasına katkı vermektedir. Sonuç olarak, MBRD hizmetleri ülkemizde öncelikle ele alınması ve geliştirilmesi gereken konuların başında gelmektedir. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, bizzat yürüttüğü çalışmalar ve diğer kurum ve kuruluşların yürüttüğü çalışmalara

katkı ve katılım sağlayarak, bu konuda yapılan çalışmaları desteklemektedir.

TESK -

Aylık Elektronik Haber Bülteni

Ülke Kalkınmasında “ANAHTAR ÇÖZÜM” Esnaf ve Sanatkarlardadır.

TÜRKİYE ESNAF ve SANATKARLARI KONFEDERASYONU Aylık Elektronik Haber Bülteni Yıl : 1

Sayı : 5

Eylül — 2008 Her ay elektronik olarak yayınlanır ve dağıtılır. Tunus Caddesi No : 4 Bakanlıklar ANKARA Tel : 312-418 32 69 Faks : 312-425 75 26 E-posta : [email protected] Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.

TESK , Yöneticileri en alt birimden itibaren yargı gözetiminde yapılan demokratik seçimlerle işbaşına gelen bağımsız 13 Mesleki Federasyon, 82 Birlik, 3142 Oda , 491 Meslek dalıyla ülke düzeyinde yaklaşık 2 milyon üyeye sahip en büyük sivil toplum kuruluşudur.

Sayfa 10

Suggest Documents