l Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu

l Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu w ll 2-5 EKIM 2012 ~ M~.MAR SiNAN 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Camiterin Sosyal Yaşamdaki Yeri ve işlevi...
20 downloads 0 Views 1010KB Size
l Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu

w

ll

2-5 EKIM 2012

~ M~.MAR SiNAN

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Camiterin Sosyal Yaşamdaki Yeri ve işlevi

CAMi MiMARiSiNDE KADlNLARlN YERi VE iSTANBUL MÜFTÜLÜGÜ CAMiLERiN KADlNLAR BÖLÜMÜNÜ GÜZELLEŞTiRME PROJESi (3T PROJESi) Kadriye AVCI ERDEMLi

Diyanet işleri Başkaniiği istanbul Müftülüğü il Müftü YardimCISI iriş

_dı

Cami kelimesi, Arapça cem kökünden türeyen, "toplayan, bir araya getiren" anlamında bir kelime olup, başlangıçta sadece Cuma namazı kılınan büyük mescitler için kullanılan .. el-mescidü'l-cami" (cemaati toplayan mescitl tamlamasının kısaltılmış şeklidir. ı

Müslümanların topluca ibadet ettikleri yere mescit veya cami denir. islam'ın ilk devirlerinde mabetler "mescit'' adıyla anılırken daha sonra küçük mabetlere "mescit'', cuma ve bayram namazlarının kılındığı büyük mabetlere ise "cami" denmiştir. Kur'an-ı Kerim' de, hadislerde ve ilk Islam kaynaklarında cami'nin karşılığı olarak mescit keLimesi kullanılmıştır.z Hz. Peygamber(s.a.s.l. islam'ın kurumsallaşmasına camiden başlamış olup, hicretten hemen sonra inşa ettiği camiyi, ibadet ve sosyal amaçlı pek çok ihtiyacın karşılandığı bir merkez haline getirmiştir.3 Cami, her yaş ve seviyeden insanlar için hem ibadet hem de bir eğitim kurumu olmuştur.4 Yeryüzünde kurulan ilk mescit Kabe olup,s Hz. Peygamber Medine'ye hicretten sonra Mescid-i Nebevl'yi inşa etmiştir.6 Kabe, islam'ın ilk yıllarından bugüne kadar kadın erkek bütün Müslümanların birlikte tavaf yaptıkları ve saf düzeni söz konusu olmadan namaz kıldıkları, kadınlar için ayrı bir bölümün yapılmadığı yegane ibadet mekanıdır. Mescid-i Nebevi ise, Hz. Peygamber döneminde yediden yetmişe her yaştan kadın ve erkek Müslümanların caminin ana mekanında bir araya geldikleri, kadınlar için duvar, kat, perde gibi bir ayırımın bulunmadığı, saf düzenine uyularak ibadet ettikleri, ilim öğrendikleri, vaaz ve sohbet dinledikleri, toplumsal meseleleri ele alarak çözüme kavuşturdukları yerler olmuştur.7 Günümüzde erkek cemaatin camiyle ilgisi bir şekilde sürerken, kadınların genellikle camiye devam etmedikleri; cemaatle namaz ve cami eğitiminden yeterince yararlanamadıkları görülmektedir. Bunun nedenleri arasında kadınların camiye gitmelerini hoş karşılamayan dinle ilgili yorumların etkisini; çağı mız cami mimarisinin kadınları düşünmeden, onları yok sayarak kadınlara yer ayırmadan yapılmasını ya da ana mekandan kopuk izbe yerlerin kadınlara tahsisini, kadınların abdest alacağı yerlerin bulunmamasını sayabiliriz. Bu tebliğde, "llmihallere Göre Camilerde Kadınların Saf Düzeni", "Hz. Peygamber Döneminden Günümüze Camilerde Kadınların Varlığı", "Camilerde Kadınlara Ayrılan Mekanlar", bu bağlamda "istanbul Müftülüğü Camiterin Kadınlar Bölümünü Güzelleştirme Projesi" ile ilgili çalışmalar ele alınacaktır. Amacımız, kadınların 1 ~hmet Önkal, Nebi Bozkurt, "CAMI" maddesi, TDV Islam Ansiklopedisi, TDVYayınlan,lstanbut 2 On kat, Bozkurt, s 46 3 Hüseyin Yılmaz, Değerler Eğitim Dergisi, Aralık 2007, c. 5, sayı 14, s. 108

1993, c. 7, s 46

~ ijıza Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadın, Ravza Yayınları. ıstanbul1991, s. 126 5 Ali lmran, 3/96; Muhammed lsmail El-Buhari, Sahihu'l-Buhari, Beytu'l-Efkaru'l-Devliyye, Riyad 1998, Kitabu Enbiya, 40 6 Muhammed Hamidullah,lslam Peygamberi, (Çev: Salih Tuğl, y.y., Ankara 2003, c. 2, s. 767 7 Hüseyin Yılmaz, "Kadınların Cami Eğitimi ve Diyanet Işleri Başkanlığı'nın Buna Yönelik Hizmetleri", 1. Din Hizmet~~ri Sempozyumu, DIB Yayınları, Ankara 2008, c. 1, s. 277; Mehmet Erdoğan, Islam Hukukunda Ahkamın Değişmesi, MUIF Yayınları, Istanbul 1990, s. 181, 182.

1. Ulusol Comi Mimorisi Sempozqumu 1

Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

camilerde Hz. Peygamber zamanındaki gibi ibadet edebilmeleri için fiziki ve fikri engelleri değerlendirmek, caminin kadın erkek her Müslümanın ibadet edip ilim öğrendiği mekan olma özelliğinin korunmasına katkıda bulunmaktır. 1- ilmihallere Göre Cemaatle Namazda Saf Düzeni Bu tebliğde ilmihallere göre camilerdeki saf düzenine değinmemizin amacı, islam'ın ilk yıllarından beri kadınların camide mevcut olduğunu, cami mimarisinde kadınlar bölümü diye ayrı bir kat, oda, camiden kopuk ayrı bir yapı olmadığını, ancak kadınların caminin ana mekanında saf düzenine uyarak namaz kıldıklarını ortaya koymaktır.

Kadınların cemaatle namazdaki saf düzeni ve erkeklerde aynı safta olması konusu, ilmihallerde "muhazatü'n-nisa" terimiyle ifade edilir.s

veya hizada

imama uyacak kişi sadece bir erkek ise imarnın sağına durur. Birden çok iseler dururlar. lma ma uyacak kişi tek kadın ise imarnın arkasına durur .. Cemaat çoğalıp saf teşkil edilecek ise saf düzeni; önce erkekler safı, onun arkasında çocuklar safı ve onun arkasında kadınlar safı olacak şekilde yapılır.9 Enes b. Malik (r.a.l'in rivayet ettiğine göre, ninesi Müleyke Resulullah'ı yemeğe davet etmişti. Yemekten sonra Resulullah 'Kalkın size namaz kıldırayım' dedi. Enes ile bir yetim çocuk Hz. Peygamberin arkasında saf tuttu, kadın da onların arkasında namaza durdu.ıo Hz. Peygamberin bu uygulamasında da gördüğümüz gibi, kadın Hz. Peygamberin arkasında saf tutarak namazını kılmış; ayrı bir oda, paravan veya perde arkası gibi bir yere gönderilmemiştir. Özellikle Hanefi bilginler, saf düzenine uyulmasını sağlamak için, cemaatle kılınan namazda, kadının erkeğin hizasında durarak namaz kılması durumunda, erkeğin namazının sahih olmayacağını söylemişlerdir. Daha açık söylemek gerekirse, bir kadın erkek safları arasında namaz kılacak olsa kadının iki yanındaki birer erkeğin ve kadının tam arkasındaki bir erkeğin namazı bozulur, ötekilerin namazı bozulmaz. Hanefıler'e göre bu durumda namazın bozulmasının nedeni, duruş düzeni (tertlbü'lmakam] farzının terk edilmiş olmasıdır. Nitekim imama uyan kimse imarnın önüne geçecek olursa, duruş düzenini ihlal ettiği için namazı bozulur. Cenaze namazı, mutlak namaz olmadığı için ·cenaze namazında kadınların erkeklerle aynı hizada bulunması namaza zarar vermez. Ancak cenaze namazında da sünnet olan saf düzeni, kadınların ayrı safta olmalarıyla gerçekleşir. Kabe'nin içerisinde ise muhazat sorunu yoktur. Çünkü farklı yönlere yönelme durumunda muhazat söz konusu olmaz. Şafii ise kadının erkek hizasında namaza durmasının, erkeğin narnazına zarar vermeyeceği görüşündedir. Çünkü bu konuda söylenebilecek en ileri nokta, kadınların aynı hizada bulunmaları durumunda, saf tutmanın gerçekleşemeyeceğidir. Saf tutmanın, farz değilsünnet olduğu düşünülürse, bunun da fazla bir önemi olmadığı görülür. Mezhepterin bu konudaki görüşleri ve gerekçeleri incelendiğinde kadınların erkeklerle aynı safta bulunup bulunmayacakları konusunun esas itibariyle dini bir mesele olmayıp, doğal ve örfı nedenlere dayandığı ve namazda huzurun sağlanmasının hedeflendiği görülmektedir. lı ilmihallerde kadınların saf düzeni ile ilgili açıklamada şunu görüyoruz ki, kadınlar için ayrılmış bir mekandan bahsedilmiyor, sadece mezheplere göre saf düzeninden söz ediliyor. Tartışma kadınların camiye gelip gelemeyeceği ya da caminin içinde namaz kılıp kılamayacağında değil, erkeklerle karışık saf tutup tutamayacakları noktasında dır. Bu da bize gösteriyor ki kadınlar da saf düzenine uyduğu müddetçe caminin ana mekanında herhangi bir duvar, kat, perde gibi bir ayıraç olmadan namaz kı la bilirler. imarnın arkasına

B H. Yunus Apaydın,llmihat-lman ve lbadetler, DIVANTAŞ, lstanbul1999, c. 1, s. 273 9 Apaydın, c. 1, s. 273. 10 Buhari, Salat, 727. 11 Apaydın, c. 1. s. 274-275

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde

Kadınların

Yeri ve Istanbul Müftülüğü Ca milerin Kadriye AVCI ERDEMLi

11-Kabe'de Kadınların Tavaf ve

Kadınlar

Bölümünü

Namazı

Yeryüzünde kurulan ilk mescit olan Kabe'de kadınlar için ayrılmış ayrı bir mekan olmaksızın; kadın erkek bütün Müslümanlar beraberce tavaf eder, ezan okununca da herkes bulunduğu yerde saf olup, beş vakit namazda tek bir yürek olup Kabe'ye yönelir. Kabe'nin içerisinde muhazat sorunu da yoktur. Yeryüzünün ilk mescidi olan Kabe'de Hz. Peygamberle birlikte ilk Müslüman ve bir kadın olan Hz. Hatice'nin de namaz kıldığın ı ve tavaf yaptığını görüyoruz. Cebrail (a.s.l, Hz. Peygambere abdest almayı ve namaz kılmayı öğretince, O da ilk olarak Hz. Hatice'ye öğretti ve birlikte namaz kıldılar.12 Hz. Hatice, Resulullah ve Hz. Ali ile beraber bazen Kabe civarında, bazen de evinde ibadet etti.13 O'nun peygamberimiıle birlikte Kabe'de namaz kıldığına dair Afıf b. el-Kindiden gelen şu rivayeti nakledebiliriz: "Ben cahiliye döneminde ticaretle uğraşıyordum. Bir gün Mekke'ye gittiğimde, Hz. Muhammed'in amcası Abbas ile Kabe'de atıururken bir adam geldi ve Kabe'ye doğru yönelip namaz kılmaya başladı. Sonra b'ir kadın geldi ve arkasında namaza durdu. Sonra bir çocuk gelerek onların sağ yanında namaza durdu. Adam rükG ve secde edince, kadın ve çocuk da rükG ve secde etti. Abbas'a 'Ey Abbas, bu büyük bir iştir, bu adam kim ve bu din nedir' dedim. Abbas :"Evet gerçekten de büyük bir iştir. Adam kardeşimin oğlu Muhammed b. Abdullah'tır. Şu kadın onun eşi Hatice Binti Huveylid'tir, ona iman etti. Şu çocuk ise Ebu Talib'in oğlu Ali' dir, O da ona iman etti. Şu anda yeryüzünde şu üçünden başka bu dine inanan yoktur" dedi.14 Abdullah b. Mes'Gd da, Mekke'ye ticaret için gittiğinde onların üçünü bir arada Kabe'yi tavaf ederken gördüğünü ve bu esnada Hz. Hatice'nin tesettüre uyduğunu rivayet etmiştir. ıs lll- Hz. Peygamber Zamanında Camilerde

Kadın Varlığı

1J Namaz Amaçlı 2] Eğitim Amaçlı

1) Namaz Amaçlı Bilindiği

gibi Islam dini,

kadın

erkek bütün

Müslümanları

ibadet ile yükümlü

tutmuş, bu konuda da kadın ile erkek arasında herhangi bir ayrım gözetmemiştir. Kur'an-ı Kerim'de kadınların camiye gidip ibadet etmeleri ile ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Hz. Peygamber döneminde camiye gelen kadınlara her türlü kolaylık tanınmış, hatta teşvik edilmiş ve böylece kadınların cemaatle ibadet sevabmdan yaradanmalarına özen gösterilmiştir. Bu dönemde Mescid-i Nebevi'de kadınlar vakit, Cuma, bayram namazlarına katılmışlar, Hz peygamber'in yaptığı va az ve sohbetlerden nasiplenmiş; din ve sosyal hayatla ilgili konularda bilgi edinmişlerdir. Kadınlar camide erkeklerle karma bir şekilde oturmamışlar, ancak erkekler ile kadınların arası bir duvar veya perdeyle de ayrılmamıştır.16

Fatıma bint Kays anlatıyor: "Haydin toplayıcı namaza! diye cemaat arasında nida olundu. Camiye giden insanlar arasında ben de gittim. Kadınların ön safında idim. Bu saf, erkeklerin son safının arkasındaydı".17 Müslüman kadınlar faziletinden dolayı sadece Resullullah'ın (s.a.s.] mescidine gitmiyorlar, Medine içindeki ve dışındaki mahalle camilerine de gidiyorlardı. ıs Vakit, 12lbn Hişam, Siretu'n-Nebi, Daru's-Sahabe, 1995, c. 1. s. 314; lbnü'L-Esir, EL-Kamil fı't-Tarih,. Daru'L- Kutubu'l-llmiyye, Beyrut 1987,c. 1, s. 577; M. Asım Köksal.lslam Tarihi, Köksal Yayıncılık, Istanbul 2004, c. 1, s. 179. 13 M. Yaşar Kandemir, "Hatice" maddesi, TDV Islam Ansiklopedisi, TDV Yayınları,lstanbul1997, c. 16, s. 465. 1~ Ib n Sad, Kitabu't-Tabakati'L-Kebir, Mektebetu'L-Hanci, Kahire ty, c. 10, s. 19. 15 Kandemir, c. 16, s. 465-466. 16 Yılmaz, "Kadınların Cami Eğitimi ve Diyanet Işleri Başkanlığı'nın Buna Yönelik Hizmetleri", s. 283; Abdülhalim Ebu Şakka, Tahrirü'l-Mer'e Islam Kadın Ansiklopedisi,IÇev. Şaban Haklı, Fethi Güngörl, Düşün Yayıncılık, Istanbul 2007, c. 1, s. 431. 17 Müslim, 8/205. 18 Ebu Şakka, c. 1, s. 412.

1. uıusnl Cnıni Miınnrisi Sempozijumu Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten /

cuma ve bayram

namazlarına katıldıkları

gibi19, sabah

narnazına

dahi camiye

gidiyorlardı.ıo

Hz. Peygamber Kuba'da sabah namazını kıldınrken vahiy gelmiş ve Kabe'ye yönelmesi emrolunmuştur. O gün cemaatte bulunan Süveyle binti Etsem, Kabe'ye yönelme emrinden sonra kadınların erkeklerin yerine, erkeklerin de kadınların yerine geçerek namaza devam edildiğini anlatmıştır. Bu olay, hem kadınların M.e.scidi Nebevi dışındaki camilere de kadınların gittiğini hem devahiyle kıblenin değiştiği sabah namazında kadınların camide bulunduğunu göstermektedir. Hz. Ayşe'den (r.a.] nakledilen: "ResGlullah (s.a.s.] sabah namazını kıldırdığı zaman mürnin kadınlar örtülerini örterek orada hazır bulunurlar, daha sonra da evlerine dönerterdi ki (hava karanlık olduğu için] onları kimse tanıyamazdı."22 şeklindeki rivayetten de kadınların sabah narnazına camiye gittikleri anlaşılmaktadır. Peygamber efendimiz kendi ailesini bayram namazları na götürdüğü gibi, genç-. ihtiyar ayırımı gözetmeksizin diğer Müslüman kadınları da bayram namazlarına katılmaya teşvik etmiştir.

Her iki bayramda da kızlarını ve hanımlarını musallaya çıkaran"23 ResGlullah (s.a.s.J'den Ümmü Atiyye'den şöyle bir rivayet nakletmiştir: "ResGlullah (s.a.s.] bize bayram namazlarına genç kızları, eve kapanmış (hudGr] kadınları ve hayızlı kadınları da çıkarmamızı emretti. Hayızlıların katılması, Müslümanların cemaatlerini görmeleri ve dualarında hazır bulunmaları içindi ... "24 Rivayete göre Hafsa binti Slrln konuyla ilgili şunları söylemiştir: "Biz genç kızlarımızı bayram gününde namaz yerine gitmekten alıkoyardık. Basra'ya bir kadın geldi ve Halef Oğulları köşküne indi. O kadın, kız kardeşinin (ki kocası ResGlullah ile birlikte on iki gazveye katılmış, kendisi de bu gazveterden altısında kocasıyla beraber bulunmuş] 'biz hastalara bakıyor ve yaratılara ilaç yapıyorduk' dediğini söyledi. Daha sonra da kız kardeşinin; 'Ey Allah'ın ResGlu, bizden herhangi birimizin dış elbisesi olmadığı zaman namaz yerine gelmemizde bir sakınca var mı?' diye sorduğunu, O'nun da; 'Bir kadına arkadaşı kendi örtüsünü giydirirse, bu kadın hayır meclisinde ve mürninterin duasında hazır bulunabilir' dediğini söyledi."25 Bu rivayetlerden, Hz. Peygamberin namazgaha giden kadın, erkek, çocuk herkese özel nasihatte bulunduğu, mazereti bulunanların bile cemaate katılıp tekbir ve dua la ra iştirak ettikleri, Müslümanların huzur ve neşe içerisinde coşkulu bir bayram yaşadıkları anlaşılmaktadır.

Kadınlar

Hz Peygamber zamanında Cuma

namazları na

da

gitmişlerdir.

Harise

kızı Ümmü Hişam (r.a.] diyor ki: "Ben, Kat SOresi'ni Cuma namazlarında Hz.

Peygamberin dilinden öğrendim. Çünkü o, her Cuma günü Kat SOresi'ni okurdu."26 O zamanki imkanları da düşünerek meseleyi değerlendirdiğimizde kadınların, Cuma günü Resul-i Ekrem tarafından okunan hutbeyi işitebilecek, antayabilecek ve ezberleyebilecek kadar Hz. Peygambere yakın bir mekanda olduklarını ve söz konusu bu mekanın da mescidin· içerisinde bir yer olması gerektiğini kolayca anlamış oluruz.27 Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği şu hadis de, Hz. Peygamber namaz kıldırırken, kadınların hafif bir el çırpmasının duyulacağı kadar yakın bir yerde namaz kıldığını göstermektedir: 19 Abdi'l-Latifı'z-Zebidi, Sahih-i Buhari, Muhtasan Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, (Çev: Ahmet Naiml, Diyanet Işleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1984, c. 2, s. 222-224. 20 Ebu Şakka, c. 1. s. 111: Buhari, Salat, 13. 21 Ebu Şakka, c. 1, s. 412. 22 Buhari, Salat, 867. 23 lbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi Külüb-i Sitte, Akçağ Yayınevi, y.y., t.y., c. 17, s. 71. 21- Buhari, lydeyn, 974 ve 981. 25 Bu ha ri, Hayz. 324. 26 Müslim, Cuma, 52: Ebu Davud, Salat, 229. 27 Kerim Suladı, Kadına Kitabi Bir Bakış, Kayıhan Yayınları, lstanbul2008, s. 45-46.

l. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde Kadınların Yeri ve Istanbul Müftülüğü Camileri n Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

"ResGlullah (s.a.s.) namazda, (imamın hata yapması durumunda) kadınların ellerini çırpmasına, erkeklerin de "subhanallah' demesine ruhsat tanıdı" .28 Hanefi ve Malikiler, namazda imarnın hata yapması halinde, başka delillere dayanarak kadın ve erkek her ikisinin de 'Sübhanallah" diyerek uyarı yapabileceğine hükmetmişlerdir.29

Hz. Peygamber döneminde kadınların camide namaz kılmalarının sadece cuma, bayram ve vakit namazlarıyla sınırlı olmadığını, bazen gece ibadet etmek için de camiye gittiklerini görmekteyiz. Hz. Peygamber, gece namazlarını camide kılmak isteyen kadınlara engel çıkartılmaması hususunda ashabını şu Hadis-i Şerif'le uyarmıştır : "Kadınlarınız, geceleyin mescide gidip ibadet etmek için sizden izin istediklerinde kendilerine izin veriniz."30 Hz. Ömer'in sabah ve yatsı namazlarını da cemaatle mescitte kılan bir eşi vardı. Ona bir defasında bir grup kadın 'Ömer mlscide kadınların gelmesine kızdığı ve kerih gördüğü halde sen niçin mescide gidiyorsun?' diye sordular. O da 'Sizce Ömer'i beni engellemekten ne alıkoyuyor?' diye karşılık verdi. Bunun üzerine, Ömer'i seni engellemekten ResGlullah'ın şu sözü alıkoyuyor dediler: 'Allah'ın kadın kullarını Allah'ın mescidlerine gitmekten men etmeyiniz."31 Başka bir örnek de Hz. Aişe (r.a.)'dan gelen şu rivayettir: Hz. Peygamber yatsı namazını bir gün geç vakte kadar bırakmış, o gece hücre-i saadetlerinden henüz çıkmamıştı ki Hz. Ömer (r.a.) geldi ve 'Ya Resulallah ! Buradaki kadınlar ve çocuklar hep uyuya kaldılar' dedi.32 Hz. Ömer, Atike b. Zeyd' e evlilik teklif eder. Atike "mescide gitmesini engellernemesi ve dövmemesi şartlarıyla evlenmeyi kabul eder.33 Hz. Atike, Hz. Ömer namaza çıktığında onu takip ederdi. Hz. Ömer, 'Biliyorsun ki ben, böyle yapmanı istemiyorum' deyince, Hz. Atike 'Sen beni yasaklamadığın müddetçe vallahi bundan (cemaate iştirakten) vazgeçmem demiştir. Atike, Hz. Ömer'in vefatından sonra Zübeyr ibn Awam ile aynı şartlarta evlenir. Daha sonra Zübeyr, Atike'yi mescide gitmekten menetmek ister. Bunun üzerine Atike : "Ey ibne'l-Awam! Sen benden Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer ile beraber namaz kıldığı m yerde namaz kılmamı senin kıskançlığın için bırakmamı mı istiyorsun" diye karşı çıkmış, Zübeyr de bu isteğinden vazgeçmiştir.34 Bu olaylar Hz. Peygamber döneminde Müslüman kadınların namazlarını camide kılma gayretlerini ve bu konuda haklarını ciddiyetle savunduklarını göstermesi açısından önem taşımaktadır. Konu camilerde kadınların yeri olunca Hz. Aişe'den bahsetmemek büyük bir eksiklik olacağı kanaatindeyim. Mescid-i Nebevi'deki yeşil direklerden biri Hz. Aişe (r.a.) direğidir. Bu direkte Arapça olarak ''üstüvanetü'l-Aişe" yazılıdır. Kıble, Mescidi Aksa'dan Mescid-i Haram'a (Kabe'ye) döndüğünde Peygamberimiz (s.a.s.) iki üç hafta namazları burada kıldırmıştır. Sonrasında Hz. Aişe (r.a.) de burada namaz kılar, burada hadis-i şerif rivayet edermiş. Bu direk tam da Mescid-i Nebevi'nin harimi de denilen ana mekanında bulunmaktadır. Bu da Hz. Aişe'nin caminin hariminde namaz kıldığının göstergesidir. 28 Buhari, Kitabu"l-Amel fı"s-Salat, 1203 29 Canan, c. 17, s. 30 30 Buhari, Ezan, 162 31 Buhari, Cuma, 900 32 Buhari, Salat, 862 33 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadın, s. 111 3' Savaş, Raşid Halifeter Devrinde Kadın, s. 81-82

•ı uıusHI Cmni MimHrisi Sempozqumu Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

1 Hz. Peygamber, camiye gelen kadınların· durumunu dikkate alır, onların sıkıntıya özen gösterirdi. Kadınların çocuklu da olsa camiye gelmelerini istediğini, namaz sırasında bir çocuğun ağladığını duyduğunda, anneyi düşünerek namazı kısalttığından anlıyoruz. Hz. Enes [r.a.l anlatıyor: Resulullah [s.a.s.l buyurdular ki : ''Ben, uzun tutmak arzusuyla namaza başlarım. Namazı kıldınrken bir çocuk ağlaması kulağıma gelir. Çocuğun ağlamasından annesinin duyacağı elemi bildiğim için namazı uzatmaktan vazgeçerim".as Hz. Peygamber, camide kadın-erkek aynı mekanda namaz kılan cemaate, cami adabıyla ilgili bazı ahlaki öğütlerde bulunarak, camiye gelen kadın ve erkeklerin davranışlarına dikkat etmelerini, karşı cinsin dikkatini çekecek tutum ve davranışlardan kaçınmalarını36, giyim kuşamda ölçülü olmalarını37, yatsı narnazına gelen kadınların güzel koku sürünmemelerini tavsiye etmiştir.as Kadınlarla erkekler camide karma bir şekilde değil; aynı mekanda ama ayrı yerlerde oturuyorlardı. Kadınlar, caminin ana mekan ında, varsa çocuklar satından sonra, yoksa hemen erkeklerin arkasında durarak namaz kılarlardı. Bu nedenle Hz. Peygamber, erkeklerin avret yerlerinin gözükme ihtimaline karşı, onlar secdeden kalkıp doğruluncaya kadar kadınların secdeden kalkmamalarını tavsiye ederdi: "Sizden kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, erkekler başlarını kaldırıncaya kadar başını yeden kaldırmasın, böylece erkeklerin avretlerini görmekten korunmuş olur".39 Hz. Peygamber, camide kadınların rahat edebilmeleri, camiye rahat girip çıkmaları için gerekli kolaylığın sağlanmasını da istemiştir. O dönemde Medine Mescidi'nin üç kapısı vardı. Başlangıçta kapılardan herhangi biri kadınlara tahsis edilmemişti. Ancak camiye devam eden kadınların sayısında artış görülmesi üzerine Hz. Peygamber; "Keşke şu kapıyı kadınlara ayırsaydık" buyurarak, kapılardan birinin onlara tahsis edilmesinin daha uygun olacağını belirtmiştir. Nitekim O'nun bu isteği daha sonra yerine getirilmiş ve Hz. Ömer döneminde kapılardan biri kadınlara tahsis edilmiştir.4ll Namazdan sonra kadınların camiden ayrılmaları bir düzen ve intizam dahilinde olurdu. Ibadet bittiğinde camiden önce kadınlar, sonra Hz. Peygamber ve daha sonra da erkek cemaat ayrılırdı. Konuyla ilgili Ümmü Selerne [r.a.J şu açıklamayı yapmıştır: "ResGlullah [s.a.s.l selam verip namazı bitirir bitirmez kadınlar hemen kalkarlar, ResGlullah ise yerinde oturarak onların dışarı çıkmalarını beklerdi."41 Görüldüğü gibi, Mescid-i Nebevi'de kadınların namaz kıldığı yerin günümüzdeki bazı camilerde olduğu gibi, erkeklerin namaz kıldıkları yerden duvar ya da perdeyle ayrıldığı konusunda herhangi bir rivayete rastlanılmamıştır. Dolayısıyla kadınların, Hz. Peygamberle birebir muhatap olabilecekleri bir ortamda, caminin ana mekanında mihrap, minber gibi caminin ana unsurlarını görerek, erkeklerden ayrı bir saf düzeninde namaz kıldıkları anlaşılmaktadır. Mescide giriş çıkışların kolay olması açısından kadınlar için ayrı bir kapı tahsisini arzulayan Hz. Peygamber, gerekli görseydi kadınlar için ayrı bir mekan tahsisini de işaret edebilirdi. Böyle bir uygulaması bulunmadığı gibi ileriye dönük bir arzusunun da olmaması; kadınlar için ayrı bir bölmenin, badrum katın cami havasını vermemesi ve kadınların camiden alması gereken bilgilenme ve duyguyu edinemerneleri mülahazasından kaynaklanmış olabileceği kanaatini taşımaktayım. düşmemelerine

35 Buhari, Salat, 868 36 Ali b. Ahmed Vahidi, Esbabu'.n-Nuzül, Daru'l Fıkr, Kahire 1968, s. 186. 37 Buhari, Meğazi, 537. 38 Canan. c. 7, s. 31. 39 Ebu Oavud, Salat, 146. 40 Ebu Davud, Salat, 17. 41 Buhari, Salat, 870.

120

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde

Kadınların

Yeri ve Istanbul Müftülüğü Camileri n Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

2) Eğitim Amaçlı

Hz. Peygamber döneminde kadınların camiyle ilgileri sadece ibadetle sınırlı camideki diğer eğitim ve kültür etkinliklerinden de yararlanıyorlardı. Zira Hz. Peygamber Mescid-i Nebevi'de hem erkeklere hem de kadınlara yönelik eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunuyordu.42 Hz. Peygamber, kendisine vahyedilen Kur'an ayetlerini, kadın erkek ayrımı gözetmeksizin, herkese ulaştırmakla görevli bir peygamber olduğunu sözleri ve uygulamaları ile insanlığa göstermiştir. Kendisine gelen ayetleri camide toplanan erkeklere ve kadınlara okuyordu.43 Kadınlar, O'nun cuma ve bayram hutbelerini" değişik konularla ilgili açıklamalarını dinliyor, merak ettikleri pek çok konuyu sorarak bizzat O'nun dilinden öğreniyorlardı.4S Medine Mescidi'nde haftanın bir günü Hz. Peygamber tarafından sadece kadınların eğitimine tahsis edilmişti.46 Bu durum, Ebu Said el-Hudri'den gelen şu rivayette kalmıyor,

anlatılmaktadır:

"Bir gün kadınlar 'Ey Allah'ın Resulu, erkJklerden bize meydan kalmıyor, bize özel bir gün ayırır mısınız?' dediler. ResCılullah onlara bir gün belirledi. Kadınlar o günde Resulullah'ın huzuruna geldiler, O da onlara vaaz etti."47 Bir başka rivayette Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "ResCılullah (s.a.s.) mescide girdi; orada Ensar kadınlarından bir grup vardı ve onlara va az etti ... ".48 Hz. Peygamberin burada zikredilen eğitim uygulaması, cemaate katılan kadınlar içindi. Bunun dışında kadınlar münferit olarak da ResCılullah (s.a.s.)'a gelir, O'na sorular sorup bilgi alırlardı.49 Bu dönemde kadınların camiye Kur'an-ı Kerim dinlemek için de gittiklerini Hz. Aişe'den gelen şu rivayetten anlıyoruz: "Ya ts ı namazını mescitte kıldığı m bir gece eve Resulullah (s.a.v.J' dan sonra geldim. Bana; 'Neredeydin?' diye sordu. Ben; 'Mescitte ashabından birisinin okuduğu Kur'an'ı dinliyorduk. Doğrusu ashabın arasında onun gibi güzel sesli ve güzel okuyanı hiç duymamıştım' diye cevap verdim. Bunun üzerine tekrar ResCılullah ile beraber 9,idip onu dinledik. Sonra bana dönerek; 'Bu, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'dir. Ummetim arasında böyle birisini var eden Allah'a hamd olsun' buyurdu."so islam'ın ilk yıllarında sosyal hayatta aktif olarak yer alan kadınlar, vakit, cuma ve bayram namazlarına katılıp Hz. Peygamberin hutbe ve vaazlarını dinlemişlerdir. Mahalle mescitlerinde veya bazı evlerde kılınan namazlarda cemaate katılan kadınlar, oralarda yapılan eğitim etkinliklerinden önemli ölçüde yararlanmışlardır. Onlar, cinsiyetlerinden kaynaklanan özel durumları ile ilgili pek çok konuyu hiç çekinmeden Hz. Peygambere sorarak öğrenmişlerdir. O dönemin kadınlarının bu özelliği, Hz. Ayşe'nin şu sözüyle ifade edilmektedir: "Ensar kadınları ne iyi kadınlardır; çünkü hayatarı dinlerini öğrenmelerine engel olmadı."sı

Bu ve diğer rivayetlerden de anlaşıldığı gibi, Hz. Peygamber döneminde kadınlar cami etkinliklerine aktif olarak katılıyorlardı. Camide kız çocuklarının ve kadınların eğitimiyle Hz. Peygamber sadece kendisi ilgilenmez, özel kadın öğretmenler de görevlendirirdi. Özellikle kendi eşleri, kız çocuklarının ve kadınların eğitim öğretimiyle yakından ilgilenir, evlerine gelenlere islam bilgilerini öğretirdi.52 42 Önkal, Bozkurt, s 50. 43 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadm, s. ı26-ı27. M Müslim,lman 34. 45 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadın, s. ı26-ı27. 46 Ebu Şakka, c. ı. s. 306-307; Hamidullah, c. 2, s. 772. 47 S ahih-i Buhari, Hadis Na: 87, c. ı, s. 99.

48 Buhari, Salat, 863. Savaş, Hz. Muhammed devrinde Kadın, s. 127. Hakim, lll, 326. lbn Hanbel, VI, 148. Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadın, s. 124-125; Yilmaz, "Kadınların Cami Eğitimi ve

49 50 51 52

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

1

Camide yapılan sohbetlerde kadınlar sadece dinleyici konumunda değillerdi; onlar bazen soru sorarak, iyice anlayamadıkları konunun açıklığa kavuşturulmasını ister ve böylece cami sohbetlerine aktif olarak katılırlardı.S3 Bu gayretleri n sonucu olarak, o dönemde toplumda erkeklerle tartışabilen, onların hata ve yanlıştıklarını çekinmeden eleştirebilen, kendilerine danışıtıp İstişare edilen ve insanlara yol gösteren k_adın bilginler yetişmiştir.54 Bunlar arasında Hz. Ayşe, Hz. Peygamberden öğrendiği pek çok hadisi diğer sahabelere aktararak önemli bir hadis ravisi olmiJştur. Hz. Ömer, Ebu Hureyre, Abdullah b. Ömer, Ebu Musa el-Eş'ari gibi pek çok erkek sahabe Hz. Ayşe'den hadis rivayet etmiş, bazı fıkhi konularda onun görüşlerinden yararlanmışlardır.ss

Hz. Aişe islam dünyasında ilmi tenkitçiliğin başlamasına da öncülük etmiştir. O, özellikle kadın hakları ile ilgili islam'ın anlayışının nesillere doğru olarak anlatılması konusunda yoğun çaba harcamıştır. Başka pek çok kadın sahabe halifelerin, valilerin ve ilim adamlarının görüşlerine başvurduğu danışmanlar olarak uzun yıllar hizmet vermişlerdir.s6 Hz. Peygamberin eşlerinin ve diğer bazı kadınların bu yöndeki ilgi ve gayretlerinin bir sonucu olarak, o dönemde islam, kadınlar arasında da hızlı bir şekilde yayılmıştır.57

Sahabe içerisinde yirmi kadar kadın fıkıh bilgininin yetişmesi, Hz. Peygamber döneminde kadınların cami eğitiminden ne ölçüde yararlandıkları konusunda önemli bir ipucu vermektedir.sa Kadınların eğitim-öğretimleri sadece dini bilgiler edinmekle sınırlı değildi; onlar, hayatla ilgili pek çok konuyu da camide öğrenme imkanı elde etmişlerdir. Bazı kadınlar şiir, tıp ve hayvancılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi olmuşlardır.s9 Özellikle Hz. Ayşe'nin tefsir, hadis ve fıkıh gibi ilimterin yanında nesep, tarih, siyer, tıp, astronomi, şiir, hitabet, eğitim ve siyaset alanlarında da önemli bir ilmi birikime sahip olduğu bilinmektedir. bo Şüphesiz o dönem kadınlarının bu düzeye ulaşmalarında en büyük etkenin cami eğitimi olduğu söylenebilir. Çünkü onlar genellikle camide bir araya gelip birbirlerinin bilgi ve tecrübelerini paylaşıyorlardı. Görüldüğü gibi, ilim öğrenmenin kadın erkek herkese farz olduğu islam'ın Hz. Peygamber dönemindeki uygulanışı sırasında kadınlar geceleri bile camiye giderek Kur'an-ı Kerim dinleyip namaz kılmışlar ve orada gerçekleştirilen eğitsel etkinliklerden yararlanmışlardır. Kadınların camiye devam etmeleri, caminin ana mekanında namaz kılmaları ve vaaz hutbe dinleyerek merak ettiklerini sorarak egitim almaları şeklindeki uygulama, Raşit halifeler döneminde de devam etmiştir.61 Nitekim Hz. Ömer ile bir kadın arasında yaşanan ve asırlardır dilden dile anlatılan meşhur diyalogdan da bunu anlamak mümkündür. Rivayete göre Hz. Ömer'in evlenilecek kadına verilecek mihrin miktarının azaltılmasını konu alan bir hutbeyi sunduğu sırada, bir kadın, cami içerisinde oturduğu yerden kalkarak Nisa Suresi'nin 20. ayetini okumuş ve Hz. Ömer' e itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra Hz. Ömer aldığı karardan dönmüş, 'Kadın, Ömer'den daha iyi bildi, Ömer ise yanıldı" demiştir.62

IV- Hz. Peygamberderı Sonraki Dönem Hz. Peygamberin gönderildiği Arap toplumunun, kadınları aşağılayan, her türlü haktan mahrum eden bir topluluk olduğu bilinen bir hakikattir. islam dini ise gerek ayetler gerekse Hz. Peygamberin uygulamalarıyla o dönemde kadınlar lehine devrim sayılabilecek düzenlemeler getirmiştir. Mesela kadınların mirastan pay alması. Cahiliye döneminde eli kılıç tutmadığı, savaşa gitmediği gerekçesiyle kadınlara ve 53 Yilmaz, 'Hz. Peygamber Döneminden Günümüze Kadmlar ve Cami Eğitimi', s. 121-122 54 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Ka dm, s. 273 55 Mustafa Fayda, 'Aişe' maddesi, TDV Islam Ansiklapedisi, TDV Yaymlan, Istanbul 1989, c. 2. 56 Fayda, c. 2, s. 203-205 57 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadm, s. 235-261 59 Hamidullah, c. 2. s. 773 59 Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadm, s. 134,-135 6G Fayda, c. 2, s. 203: Savaş, Hz. Muhammed Devrinde Kadm, 136 61 Savaş, Raşid Halifeler Devrinde Ka dm, s. 92 62 Bulad1, s. 46-47

s. 204

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde Kadınların Yeri ve istanbul Müftülüğü Camileri n Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

çocuklara miras verilmezdi. "Ana, baba ve akrabaların (miras olarak) bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır. Ana, baba ve akrabaların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır"63 ayeti nazil olunca, erkek sahabilerden ""eli silah tutup savaşa gitmeyen kadınlar ile çocuklara miras mı verilecek'" şeklinde Hz. Peygambere itirazda bulunan olmuştu.64 Vefatından sonra tekrar bu konularda zafiyet göstermemeleri için, veda hutbesinde bile Resulullah kadın haklarına riayet etmeleri noktasında erkekleri uyarmıştı.65 Ancak bazı sahabilerin "ResGLullah devrinde hakkımızda ayet iner korkusuyla kadınlarımıza elimizi ve dilimizi uzatmaktan sakınırdık. ResGLullah vefat edince, dilimizi ve ellerimizi onlara uzatmaya başladık""66 sözlerinden de anlıyoruz ki, Hz. Peygamberden kısa süre sonra kadınlar hakkında tartışmalar ve bazı yasaklamalar gelmeye başlamıştır. Eşlerinin camiye gelmesini istemeyen erkeklere Hz. Peygamber'in "Kadınları mescide gitmekten men etmeyiniz" yolundaki uyarıları münasebetiyle, o dönemde kadınların cami ve cemaatten azami ölçüde yararlanabildiklerini yukarıda anlatmaya çalıştık. Hz. Peygamberden sonra ise kadın~rın camiye gitmesi konusunda da tartışmalar başlamış olduğunu görüyoruz. Kimisi Hz. Peygamberin "kadınların mescide gitmekten menedilmemesi"" yönündeki asli hükmünü savunurken, kimisi de genel ahlakın bozulduğu gerekçesiyle kadınların mescide gitmekten menedilmesi gerektiğini savunmaya başlamışlardır. Abdullah İbni Ömer ile oğlu Vakid arasında geçen şu münakaşa, bu tartışmaların bir örneğini teşkil etmektedir: İbn Ömer ""ResGLullah "Kadınları gece mescide çıkmaktan menetmeyiniz" buyurdu" deyince, oğlu: "Onları bırakmayız, bırakırsak çıkarlar ve bunu kötüye kullanırlar· der". Bunun üzerine İbn Ömer oğluna kızar, onu tokatlar ve bağırır: "Ben sana ResGLullah "izin verin" buyuruyor diyorum, sen de çıkıyor: "Hayır, izin veremeyiz' diyorsun."67 Yine Hz. Peygamber döneminde kadınların sadece namaz için değil, eğitim ve sosyal nedenlerle de mescide gitmelerinin serbest olduğu, hatta teşvik edildiği bilindiği halde, sonraki dönemlerde kadınlar bir takım sınırlamatarla karşıtaşmaya başlamışlardır. Mesela Havle binti Kays, Hz. Ömer döneminin ilk yıllarında mescitte kadınların bir araya gelerek sohbet ettiklerini, ip eğirip hurma dallarından bazı işler yaptıklarını, ancak daha sonra Hz. Ömer'in kadınların sadece namaz vakitlerinde mescide gelmelerine müsaade ettiğini nakletmiştir.6S Hz. Peygamberden sonra, İslam'ın öngördüğü cinsiyet eşitliği prensibinden uzaktaşıldığı dönemlerde kadınların sosyal, siyasal, ekonomik ve dini hayattaki yeri sorun haline gelmiş69 bazı rivayetler kadınlarla ilgili olumsuz hükümler içerecek şekilde yorumlanmıştır. Yine zamanın bozulması ve fıskın ortaya çıkması nedeniyle kadınların cuma ve bayram namazları için camiye gitmelerinin rnekruh olacağı ya da sadece yaşlı kadınların camiye gelmelerinde bir sakınca olmadığı gibi değerlendirmeler dini kitaplarda yer almıştır.7o Hz. Aişe'den (r.a.) nakledilen; "Eğer Allah Rasulü kadınların kendisinden sonra mescitlerde neler ihdas edeceklerini bilseydi, İsrailoğulları gibi, O da onların mescitlere girmelerini yasaklardı"71 şeklindeki bir rivayetten hareketle, bir takım kaygılar dile getirilmiş ve toplumun yarısını oluşturan büyük bir kitlenin cami eğitiminden uzak kalmasına neden olunmuştur. Oysa bir yasaklama konulacak olsaydı, Hz. Peygamber sağlığında bunu meneder ya da işaretlerini bizzat kendisi verebilirdi.72 Hz. Aişe'nin bu sözü, kadınları camiden uzaklaştırmak için değil, kendilerine çeki düzen vermeleri için söylemiş olduğu kanaatini taşıyorum. Çünkü 63 Nisfl, 4/7 64/bn Cerir et-Taberi, Camiu'ul-beyan an Tevili'l-iiya'l-Kur'an, Daru Hicr, Kahire 2001, c. 6, s. 429-430 65 Zebidi, c. 10, s. 398 66 Buhari, Nikah, 80 67 Mehmet Erdoğan, Islam Hukukunda Ahkamın Değişmesi, M.Ü.IIahiyat Fakültesi Yayınları,lstanbul1990, s. 181182 68 Rıza Savaş, Raşid Halifeler Devrinde Kadın, Ravza Yayınları, Istanbul 1996, s. 81 69 Yılmaz, "Kadınların Cami Eğitimi ve Diyanet /şleri Başkanlığı'nın Buna Yönelik Hizmetleri". s. 284 70 Apaydın, c. 1. s. 272-273; Ebu Şakka. c. 1, s. 112 71 Muhammed lsa Sevra et-Tirmizi, Sunen-i't-Tirmizi, Mektebetu'l-Maarif. Riyad t.y., Cuma, 540; Buhari. Ezan, 163 72 Yılmaz, "Kadınların Cami Eğitimi ve Diyanet /şleri Başkanlığı'nın Buna Yönelik Hizmetleri". s. 286

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu 1 Hz. Aişe'nin amacı kadınların camiye gitmelerinin yasaklanmasını isternek olsaydı, o dönemin en önde gelen otoritelerinden biri olarak bu yönde bir teşebbüste bulunabilirdi. Ya da her şeyden önce kendisi mescide gitmezdi, ki Hz. Aişe'nin ölene kadar Mescid-i Nebevi"de, bu gün dahi ""Hz. Aişe Direği"" olarak anılan yerde namaz kıldığı ve hadis rivayet ettiği bilinmektedir. Görüldüğü üzere Hz. Peygamberin Medine'de başlattığı bu gelenek, hızla genişleyen islam coğrafyasına aynı ölçüde yansımamıştır. Dinintemel kaynağf"ölan Kur'an-ı Kerim'e ve Hz. Peygamber'in sahih sünnetine uymayan, islam öncesi geleneğin izlerini taşıyan rivayet ve yorumların sözlü ve pratik uygulamalara yansıması, Islam dünyasında kadınların cami ortamından uzak kalmasında ve eğitimin ihmal edilmesinde önemli bir etken olmuştur. Sosyal ve kültürel hayatın dışında tutulan ve okullara gönderilmeyerek eğitimin dışına itilen kadınların camiye gidip oradaki · ibadet ve eğitim etkinliklerine katılmaları da uygun görülmeyince, toplumun yaklaşık yarısını oluşturan bir kitle asırlarca cehalete terk edilmiştir. Kadınların fitne, fesat korkusu ve düşüncesiyle camiye gelmelerini hoş karşılamayanların ve karşı çıkanların görüşlerinin yeterli delile dayanmadığını söyleyebiliriz. Ibadethanelerde ve bütün alanlarda her türlü güvenliği sağlamak, idarenin ve yetkililerin görevidir. Bu vehimler vesile kılınarak kadınların camilere girmelerini engellemek veya onlar için nezih ve' zarif mekanlar içeren mabetler tesis etmemek, görüldüğü üzere Kur'an ve sünnete dayandırılamaz.73

V-

Osmanlı

Döneminde Camilerde

Kadın

Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidin döneminde kadınlara ayrıca bir mekan ayrılmadığını, kadınların caminin ana mekanında erkekler safının arkasında herhangi bir bölme olmadan namaz kıldıklarını yukarıda anlattı k. Osmanlılar döneminde ise, caminin öğeleri arasında kadın mahfilleriyle karşıtaşıyor ve kadınların caminin ana mekanından mahfillere taşındığını görüyoruz. Osmanlılar döneminde kadınların vakit namazlarına, bayram ve Cuma namazlarına Hz. Peygamberin dönemindeki gibi bilinçli bir katılımından söz edilemez. Ama yine de bu dönemde Osmanlı kadınları camiye Ramazan ayında kılınan teravih namazı, kandil ve mevlit gibi bazı özel gün ve sebeplerle gitmişlerdir. Kadınların camiyle bağı bu kadar az olmasına rağmen, yine de onlar için caminin içinde, ana mekanda bir bölme ya da kadınlar mahfili yapılmıştır. Kadınlar burada -sınırlı da olsa- hem mihrap minber gibi ana unsurlarını görerek camide bulunma duygu ve sevabına ererek namaz kılmışlar, hem de camide dinledikleri vaaz ve hutbeler münasebetiyle eğitim faaliyetlerinden nasiplenmişlerdir. Fakat bu dönem camilerinde kadınlar şadırvanı bulunmamaktadır. Bu ise büyük bir eksikliktir. Cami mimarisinde Camiyi meydana getiren öğelerin başlıcaları arasında sayılan fevkaniye de denilen kadınların namaz kılmasına ayrılmış mahfil ilk defa Osmanlılar döneminde görülmeye başlanmıştır. Fevkaniye, Osmanlı camilerinde ana mekanın çevresinde yer alan galeri niteliğindeki katlara denmektedir. Bunların bir kesimi Hünkar Mahfili olarak kullanıLC)bildiği gibi, kadınların namaz kılmasına da ayrılabilir.74 Mahfil, islam mimarisinin diniyapılarında özel kullanımları olan ve hükümdarlara, müezzinlere, kadınlara tahsis edilen mekan birimlerine verilen isimdir.75 Camiye gelen hükümdarların namaz kıldıkları yeri halktan ayıran bölmeye Arap memleketlerinde maksure denilmektedir. Osmanlı döneminde bu kısma ufak bir loca biçimi verilmiş ve yüksekte olmasına özen gösterilmiştir. Hünkar mahfili adı verilen bu bölüm genellikle caminin sol köşesinde yer alır ve dışarıya doğrudan bağlantılıdır. Caminin içinde müezzinler için ayrılmış yüksekçe bir yer müezzin mahfili olarak adlandırılır. Büyük camilerde bu iki unsurdan başka, esas girişin iki tarafında alçak korkuluktarla ayrılmış kadınlar mahfili de bulunur.76 73 Buladi s. 41-42 74 Mehm~t Mutlu, Geleneksel Yapi Ögeleri, http://www.mehmetmutlu.gen.tr/wp-content/uploads/2011/12/ 5GelenekselYap%C4%B 1-0geleri-12.pdf 26.08.2012 75 M. Baha Tanman, "Mahfil' maddesi, TDV Islam Ansiklopedisi, TDV Yaymlan, lstanbul2003, c. 27, s. 331-333 76 Semavi Eyi ce, ·cami/Mimari Tarihi" maddesi, TDV Islam Ansiklopedisi, TDV Yaymlan,lstanbul1993, c. 7, s. 57

· 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde Kadınların Yeri ve istanbul Müftülüğü Camiterin Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

Anadolu Türk mimarisinde mahfil uygulamasının erken örneği Divriği Kale Camii'nde (M. 1180-811 görülmekle birlikte, çalışmamız esnasında bu mahfillerden kadınların yararlandıklarına dair bir bilgiye rastlamadık. Anadolu Türk mimarisinde hükümdar mahfilinin yanı sıra kadınlar mahfilinin en erken örneklerden biri Beyşehir Eşrefoğlu Camii'dir (M. 1299]. Kuzeydeki kapalı son cemaat yerinin üstü kadınlar için bir fevkanl mahfil olarak değerlendirilmiş ve şebekeli ahşap korkuluktarla çevrilmiştir.77

teşhis edildiği

XIV. yüzyıl sonunda Timur devrinde cami yapımının ikinci plana atılmasına karşılık medrese, türbe ve meşhet inşası önem kazanmıştır. Bu arada bazı musallalar da yapılmıştır. Bunlardan Semerkant'takinde geniş bir meydanın kenarında inşa edilen bir eyvanın dip duvarına bir mihrap yerleştirilmiş, bunun iki tarafına kadınlara mahsus daha küçük birer eyvan yapılmıştır.7s Osmanlı camileri içinde kadın mahfiline sahip olduğu kesin olarak bilinen en eski tarihli yapı Bursa'da Çelebi Sultan Mehm~d'in yaptırdığı Yeşil Cami'dir (M. 14191. Kadınlar mahfili; -yapının kuzeyinde, üst katın ekseninde yer alan zemin kattaki giriş eyvanının üstüne oturan bir loca görünümü arzeden- Hünkik mahfilini arkadan ve yanlardan kuşatan, hükümdarıo maiyetiyle harem halkına mahsus olduğu anlaşılan toplam beş adet birimden biridir. Bu cami mimarisinde, harem halkından olan kadınlara caminin üst katında bir mekan tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Harimi üç yönden (doğu, batı ve kuzey] saran kadınlara mahsus fevkanl mahfillerin Bizans dini mimarisinden ve özellikle Ayasofya'dan mülhem olduğu düşünülmektedir.79

VI- Günümüzde Camilerde Kadınların Varlığı

Cumhuriyet döneminde yapılan camilerde ise, teravih namazları, kandil geceleri veya mevlit programları vesilesiyle camiye giden kadınlar, caminin mahfil kısmına alınmamaya başlanmış artık neredeyse caminin içine giremez ve namaz kılamaz olmuşlardır. Bodrumlara, odalara veya perdelerin arkasına gönderilen kadınlar artık mihraba perde arkasından bakmayı, camide namazın gerekleri arasında saymaya; erkeklerin kendilerini namaz kılarken görmesinin namazlarını bozacağına inanmaya başlamışlardır. Aslında böyle düşünenler ilmihallere baksa, bu durumun doğru olmadığını görecektir. Namazı veya abdesti bozan şeyler arasında erkeklerin kadınları görmesi yahut kadınların erkekleri görmesi gibi bir madde yoktur. Bu durum namazın rnekruhları arasında bile değildir. Bilakis kadınların imamı görmeden; caminin badrum katında ya da kapalı bir odada imamatabi olmasının, "cemaatin imama uyabilme şartları" arasında olan "mekan birliği şartı"na uyup uymadığı tartışmalı bir konudur. Fıkıh kitaplarında "imama Uyabilme Şartları"nı anlatan bölümlerde, cemaatin imama uyabilmesi için belli şartlar sıralanırken "imama uyanın, imamı görmesi ve sesini işitmesi" ile "imam ile imama uyanın aynı mekanda bulunması (mekan birliği]" şeklinde iki şarttan bahsedilir. Farklı görüşler bulunmakla birlikte, birçok islam alimine göre cemaatle imam arasında "iştibah" (imamın hareketlerini görmeye engel] olmaması lazımdır.so Bu görüşlerden şunu anlıyoruz ki, ana mekanı gören üst katlarda; imamı görecek ve sesini duyacak mahfil katlarında ya da kadınların imamı görecek sesini İşitecek bir safta cemaate uymaları mekan birliği şartına uyuyor. Ancak, badrum katları, duvarla veya perde ile ayrılmış yerlerin, "mekan birliği ve imamı görme" şartına uyup uymadığı tartışmalıdır. Günümüzde camiye devam eden kadınların sayısının çok düşük olmasında, dinden ziyade geleneğin etkili olduğu bilinmekle birliktesı, artık sosyal hayata daha 77 Tanman, s. 331-333 78 Eyice, s. 74 79 Tanman, s. 331-333 BO Serahsi, El-Mebsut, Oaru·t-Marife, Beyrut, c. 1, s. 184; Molla Hüsrev, Dürerü'l-Ahkam 81 Şerhi, Istanbul H: 1313, c. 1, s. 93

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempoz~umu Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

/

namaz kılmak için camiye gittikleri zaman kötü muameleyle namaz kılacak yer bulamamaları, mevcut yerlerin camilerden kopuk, soğuk, rutubetli, süpürgenin, temizlik maddelerinin fazla eşyaların konulduğu uygunsuz yerler olması; daha da önemlisi kadınların tuvalet ve abdest alacak yer bulamamaları da camiye gitmemelerinde etkili olmaktadır. Hz. Peygamber döneminde cami ve cemaatten azami ölçüde yararlanan kadıntar için; Islam topraklarının genişlemesi, Müslüman nüfusun çoğalmasıyla birlikte camicemaat ilişkisinde farklı düzenlemeler geliştirilmiştir. Bu konuda farklı milletleri n ve kültürlerin etkisi olmuştur. Kadına karşı davranışlarda, kadın ve cami söz konusu olduğunda geleneklerin dinin önüne geçtiğini söyleyebiliriz. Gece, gündüz, vakit, cuma, bayram namazlarına ve güneş tutulmasında kılınan namazlara iştirak eden kadınların, daha sonraki dönemlerde yeterli ve kuwetli bir delil olmamasına rağmen fitne korkusu gibi bir gerekçe ile cemaate katılmasına engel olunmuştur. Bunun neticesi olarak da camiler sadece erkek nüfusuna ve varlığına göre planlanmış, yapılmış ve dizayn edilmiştir. Müslümanların mabetlerinin, erkek egemen topluma göre inşa edilmesi, Islam'ın ruhu ile bağdaşmadığı gibi, dini açıdan büyük bir kitlenin cahil kalmasına da sebep olmuştur.B2 Neticede milletin, cemiyetin ve ailenin mimarı olan Müslüman kadınlar, lslam'ı yeterince öğrenememiş, ehliyetsiz ve cahil kimselerin inisiyatifine bırakılmış ve neticede bid'at ve huratelerin tesirinde nesilleri yetiştirmeye devam etmişlerdir. Bu durum Islam toplumunun yanlış yapılanmasına sebep olmuş ve Islam'ın doğru olarak algılanmasına da mani olmuştur.B3 Günümüzde kadınların ibadetlerini evlerde yapmalarının daha hayırlı olduğu şeklindeki düşüncenin de, kadınların camiye gitmemesinde ve gitmek istemelerinin erkekler tarafından kötü görülmesinde etkili olmuştur. Bu düşüncenin oluşmasına şu ve benzeri rivayetlerin yorumlarının etkili olduğu söylenebilir: Ummu Humeyd adındaki sahabi hanım Hz. Peygamber' e; "Ey Allah'ın ResGlu, kocalarımız sizinle beraber namaz kılmamıza engel oluyor. Oysa biz sizinle namaz kılmayı çok istiyoruz" diye şikayette bulunmuştur. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Ummu Humeyd'e evinde namaz kılmasının daha iyi olacağını aktif

katılan kadınların

karşılaşmaları,

söylemiştir.a4

Hz. Peygamberin Ummu Humeyd'e evde ibadet'etmesini söylemesinin nedeni, ·kocasını şikayet eden bu kadının aile içerisindeki konumunu dikkate alması ve ailede huzursuzluk çıkabileceği ihtimalini göz önünde bulundurması olabilir. Çünkü Hz. Peygamber bir taraftan Ummu Humeyd'e evinde namaz kılmasını söylerken diğer yandan da erkeklere, "Sizden birinizin eşi mescide gitmek için izin istediğinde, onu menetmeyiniz"ss diyerek camiye gitmek için izin isteyen eşleri ne müsaade etmelerini emretmiştir. Kadınların mescitlerden alacakları haz, öğüt ve faydalı bilgilerden onları alıkoymayın anlamındaki bu hadis önemli bir hususa işaret etmektedir. Kadınların camilerde yapılacak nasihatlerden, tali m ve terbiyeden kendilerine düşen

payı almaları, hem kendileri, çocukları, aile müessesesi, hem de Islam milletinin dini, ahlaki, sosyal ve kültürel yapısı için büyük önem arz etmektedir.B6 Son olarak burada göz önünde bulundurulması gereken husus, Hz. Peygamberin sağlığında başlattığı uygulamaları vefatından sonra da devam ettirmektir. Nitekim Kur'an'da şöyle buyrulmaktadır: "Kim Peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur"B7, "Peygamber size ne verdiyse onu alın ve size neyi yasakladı ise ondan da sakının" .aa

az Yılmaz, s.28-29

a3 Buladı, s. 37 64/bn Esir, VII, 323

as Buhari. Nikah, 5238 a6 Buladı. s. 32 a1 En-Nisa, 4/80

aa El-Hasr. 59/7

l. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde Kadınların Yeri ve Istanbul Müftülüğü Camileri n Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

VII- istanbul'daki Camilerio Kadınlar Bölümünü Güzelleştirme Projesi" "3T (Tespit, Tedarik, Takip) Projesi" 1- Projeye Neden Gerek Duyuldu Kadınlar eğitim, iş, cami ziyaretleri vb nedenlerle toplum hayatına daha a.ktif olarak katılmaya başladıklarından beri daha çok dışarıda bulunmaya başlamışlardır. Bu durum ise kadınların camilerde vakit ve Cuma namazı kılma ihtiyacını gündeme getirmiştir. Çoğu camimizin mimari yapısı, cami yapılırken kadınlar düşünülmediği için bu talebi karşılama konusunda yetersiz kalmıştır. Yukarıda da geçtiği gibi Hz. Peygamber zamanında caminin ana mekanında saf düzenine uygun olarak namazlarını kılan; camide cemaat olma duygu ve bilgisine erebilen kadınlara bugün Türkiye'de, badrum katı ya da küçük yerler tahsis edilmiştir. Bu küçük yerler camiden kopuk odalar veya cami estetiğine uymayan perde ile ayrılmış mekanlar olup bu durumnamazlarının geçmesi gibi bir zaruret olmadıkça- kadınların camiye gelmemesinde

~~ de etkili olmuştur. Ramazanda bir ay teravih namazı kılmak için bu tür camiden kopuk rnekanlara gelen kadınlar; mihrabı, minberi, caminin bölümlerini görmedikleri, caminin atmosferini yaşayamadıkları ve kendilerini camide hissetmediklerinden; yine imamı müezzini görmeyip de sesleri ancak hoparlörden dinleyebildiklerinden konsantrasyonlarını kaybetmekte, arkadaşlarını görünce konuşmaya dalmaktadırlar. Ya da mevsimine göre yazın çok sıcak kışın çok soğuk, rutubetli, eski halı, rahle, sıra, süpürge, perde, temizlik ürünleri gibi eşyaların bulunduğu sağlıksız şartlarda namazlarını kılmak durumunda kalmaları da kadınları camiden uzaklaştırmaktadır. Kadınların namaz kılma yerleri için yönlendirme levhaları ya yok veya ilkel şartlarda yazılmış bulunmaktadır. Abctest alma mekanları ise hiç düşünülmemiştir. Modern çağın gereklerinden olarak bir iş yerinde değişik makam ve mevkilerde çalışan kadınlar ya da lise veya üniversitede okuyan öğrenciler okul veya iş yerinde mescit olmadığı için en yakın camide vakit namazlarını kılmak istemekte, ama başta abctest alma sorunu ile karşılaşmaktadırlar. Şehirlerarası cami ziyaretine gelen kadınlar tarihi ve turistik camilerde iki rekat namaz kılmak istediklerinde abctest alacak yer; abctestleri olduğu zaman ise özellikle Cuma günleri namaz kılacak yer bulamamaktadırlar. Ya da camiden kopuk cami altlarında namaz kılmak durumunda kalmaktadırlar ki, bu da onların kendilerini, ziyarete geldikleri tarihi havayı soluyacakları cami ortamında hissetmemelerine neden olmaktadır. Kadınlar bu durumdan uzun zamandır müşteki olmakla birlikte ancak kadın müftü yardımcılarının atanmasıyla birlikte kendilerine m uhatap bulmuşlar ve bu konudaki sıkıntıları çokça dile getirir olmuşlardır. Namaz kılan ve çoğunlukla günü dışarıda geçen kadın yazarlar namaz kılmak için gittikleri camilerde karşılaştıkları olumsuz davranışları ve fiziki sorunları gazete köşelerine taşımışlar; Yıldız Ramazanoğlu "Camilerde Kadının Yeri Neresi?'" diye sorarken, Fadime Özkan "Camilerde kadın ayrımcılığı" ve "Camilerdeki ayrımcılık ve dezavantajlı kesimler"" başlıklı iki ayrı yazıyı köşesine taşıyor, Süheyla Sancar ise "Kadınlar için camilerde abctest alacak mekanlar yok!" başlıklı araştırma yazısında cami cami isim vererek kadınların camilerdeki ibadete erişebilmelerinin çilesini yazıyordu. Yalçın Bayer de "Kadınlar camiden uzaklaştırılıyor" başlığı altında, Kimya Yüksek Mühendisi bir kadın okurundan gelen mektubu yayınlıyordu. İşte İstanbul Müftülüğü, yazılı ve sözlü bu şikayetler üzerine ··İstanbul'daki Camiterin Kadınlar Bölümünü Güzelleştirme Projesi", diğer adıyla "3T= Tespit, Tedarik, Takip Projesi"ni başlattı. Proje kararı, 8 Mart 2011 Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle İstanbul Müftülüğü Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu (AİRB] tarafından alındı. Bu karardan kısa süre sonra konu Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, 24-25 Mart 2011 tarihli il müftüleri toplantısına taşındı, kadınların camiye gelmeleri ve ca milerin kadınlar bölümü ile ilgili kararlar alındı ve bu toplantının sonuç bildirgesine taşındı:

127

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

1

"Dini duyarlıklarıyla her zaman tebarüz eden kadınların camiye, cemaate ve cuma namazlarına katılımları teşvik edilecektir. Bu amaçla camilerde kadınlara ayrılan fiziki ortam ların, başta Ramazan ayı olmak üzere iklim şartlarını da dikkate alarak talebe paralel bir şekilde düzenlenmesi, geliştirilmesi ve uygun imkanlar sağlanması için gerekli girişimlere başlanacaktır. Bu konuda il ve ilçe müftülükleri ile cami dernekleri gerekli katkıyı sağlayacaklardır:· Diyanet İşleri Başkanı Sn. Mehmet Görmez, kadınlar için ayrılan abdest alma ve namaz kılma yeri bulunmamasından yahut mevcut yerlerin olumsuz şartlarda olmasından ve karşılaştıkları kötü muameleden dolayı basın aracılığı ile bütün kadınlardan özür diledi: "Biz bu dönemde geçmişe yönelik hizmet kusurlarımızın envanterini çıkarmaya çalışıyoruz. Ve Diyanet açısından özeleştiri yapmak için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımızda hizmet kusurlarımız içerisinde en başlara - yerleştirebileceğimiz kadınlara yöneliktir. ... Camileri n en izbe yerlerinde namaz kılmalarını sağlamışız, bu bizim kusurumuz. Herhangi bir mescide uğradığınııda buradaki düzenlemelerde kadınlarımızı biraz dışarıda bıraktığımızı görüyoruz ve bundan çok üzüntü duyuyoruz. Ben Diyanet İşleri Başkanı olarak bütün hanımefendilerden, bütün kadınlardan özür diliyorum .... Kadının camiden uzak durmasının dinle ilgisi yok tamamen gelenekle ilgisi var. Hazreti Peygamber zamanına gittiğimizde kadınların sadece cuma ve bayram namazlarına değil, beş vakit namazlarına da aktif olarak katıldığını görürüz .. :· 2- Projenin Hedefi

istanbul" da 3000"i aşkın camide; kadınlara namaz için ayrılan mekanların, abdest alma yerleri ve WC"lerin nezih hale getirilmesi. Kadınların abdest alacağı ve namaz kılacağı yer olmayan camilere ise, abdest alma yeri ve -caminin ana mekanında mihrabı minberi görebilecek şekilde- namaz kılahileceği yerler yapılması. 3- "3T (Tespit, Tedarik, Takip) Projesi" A- Tespit

3T Projesi" nin "tespit"" aşamasında, istanbul genelinde -3 bin civarındaki- bütün camiler bir erkek vaiz veya murakıp ile bir kadın va izden oluşan iki kişilik, toplam 30 ekip (60 kişi) tarafından 02 Mayıs 2011 Pazartesi gününden itibaren ziyaret edilmeye başlanmış, kadınlara ait mekanlar detaylı şekilde incelenmiş, fotoğraflar çekilmiş, formlar doldurulmuş ve tespit edilen hususlar istanbul Müftülüğü"ne rapor halinde ulaştırılmıştır. Denetimler esnasında proje kapsamında bir takım kriterler ara nmıştır: Camiterin Kadınlar Bölümü, WC ve Abdest Alma Yerleri Için Aranan Kriterler istanbul Müftülüğünce geliştirilen "Camilerde Kadınlara Ayrılan Mekanların Güzelleştirilmesi Projesinin" yürütülmesi çerçevesinde, kadınlara yönelik hizmetlerin, dinimizin temel ilke ve kurallarına uygun bir anlayışla, camiterin kutsiyetine, ibadet ruhuna ve kadınların kişiliğine yakışır bir düzeyde, toplumun beğenisini kazanacak kalite ve mükemmellikte sunulması hedeflenmiştir. Bunun için aşağıdaki hususların tüm ilgililerce sorumluluk bilinciyle yerine getirilmesi için azami çabanın gösterilmesi gerekmektedir.

al Kadınlara Namaz İçin Ayrılan Mekanlar İçin Kriterler 1. Camilerde kadın bölümlerinin mahfil veya ana mekanlarda oluşturulması; zorunluluk halleri dışında erkeklerin bu bölümlere alınmaması, 2. Talep olması halinde ihtiyaca göre Cuma namazı için kadınlara bölüm oluşturulması,

3. Mahfillerde perde

kullanılmaması.

128

1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozqumu Cami Mimarisinde Kadınların Yeri ve Istanbul Müftülüğü Camiterin Kadınlar Bölümünü Kadriye AVCI ERDEMLi

4. Şartlara göre kadınlar için caminin ana mekanında yer oluşturulması durumunda bu kısmın perde ile değil, portatif, estetik, kadınların göğüs hizasını aşmayacak ve caminin ana mekan ve unsurlarını görmesini engellemeyecek şekilde ahşap parmaklıktarla ayrılması,

5. Umumi ayakkabılık, tuvalet önü gibi rahatsız edici yerlerin kadınların namaz için ayrılmaması, 6. Kadınların (namaz için değil de) sosyal etkinlikleri için cami bitişiğinde veya altında ekstradan bir yer ayrılmışsa buralarda boya badana, temizlik gibi hususlara dikkat edilmesi, eskimiş halı ve pencere perdelerinin yenilenmesi, temiz tutulması, 7. Kadınlara ayrılan yerlerin fazla malzemelerin konulduğu bir depo gibi kılması

kullanılmaması,

8. Tarihi ve turistik camiler başta olmak üzere merkezi konumdaki camilerde için başörtüsü, etek gibi tesettür malzemeleri bulunduruluyorsa temizliğine azami ölçüde dikkat edilmesi, -."' 9. Engelliler için ram pa, asansör ve ıslak zemin düzenlemesinin yapılması. b) Kadınların Kullanabileceği WC ve Abdest Alma Yerleri kin Kriterler 1. Kadınlar için WC ve/veya abdest alma yeri bulunmayan camilerde bu unsurların imkanlar ölçüsünde, en kısa zamanda, en elverişli ve kaliteli bir şekilde oluşturulması, 2. Elverişli olan camilerde, mutlaka kadınlara ait tuvaletlerin abdest alma yerlerinden ayrı olması, 3. Her ilçede camiterin kadınlara ait WC ve abdest alma yerlerinin modern şartlara uygun düzenlenmesi için bir mimardan proje desteği alınması, 4. WC"lerin, -imkanlar ölçüsünde- hem alafranga hem alaturka olacak şekilde projelendirilmesi, alafranga tuvaletlerin hijyenik olabilmesi için .. klozet kapak örtüsü'' kadınlar

bulundurulması,

5. Tuvalet kabinlerinde tuvalet kağıdı; abdest alma yerlerinde askı, sıvı sabun, havlu, ayna, çöp kutusu gibi temizlik malzemelerinin bulundurulması, 6. Kadın ve erkek tuvaleHerine engelli rampaları konulması, 7. Tuvaletlerde bebek bezi değiştirme yeri ayrılması, 8. Kadınlara ayrılmış yerlere sabit ve estetik yön levhaları konulması, bütün levhaların ilçe içindeki camilerde tek tip olacak şekilde ayarlanması. Denetimlerde kullanılan formlardaki bilgilerin istatistiki verilere dönüştürülmesi için takip komisyonu tarafından çalışma yapılmış, özel bir anket firması ile yapılan işbirliği neticesinde bilgilerin yorumlanması sağlanmıştır. Bu çalışma neticesinde, camilerde kadınların namaz kıldığı yerlerin; -% 47.5'sinin perdeyle,% 31.2'sinin duvarla ve% 21.3'ünün de paravaola ayrıldığı, % 54.7'sinde yönlendirme tabetasının olmadığı, - % 43.3'ünde kadınların abdest alması için yer olmadığı, %9.6'sında yetersiz kağıt

olduğu,

-% 37.9'unda WC

olmadığı

tespit

edilmiştir.

B- Tedarik ve Takip

Projenin ikinci 'T'si, .. tedarik aşaması". Bu aşamada raporlarda belirtilen eksiklikler ilçe müftülüklerine bildirilmiş ve bunların giderilmesi istenmiştir. Tedarik süreci halihazırda devam etmektedir. Camiterin kadınlar bölümü ile ilgili tedarik aşaması devam ederken görevliler ve cemaatte farkındalık oluşturmak amacıyla 20.05.2011 tarihinde istanbul'un bütün camilerinde .. Cami ve Kadın .. isimli hutbe okututmuş olup, vaaz ve hutbelerde konu zaman zaman işlenmeye devam edilmektedir. Diyanet işleri Başkanlığı da projeyi bütün illere teşmil edecek şekilde genişletmiştir. istanbul'un 39 ilçesinde görevyapan müftü, vaiz, Kur'an kursu hocası, imam, müezzin

. 1. uıusnl Cnmi Mimnrisi Sempozqumu 1 ve camiterin dernek

Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler

Gelenekten

başkanlarına

toplam 22 seminer tertip

edilmiş

ve proje

anlatılmıştır.

Üçüncü 'T ise "'takip''. Takipte, 60 kişilik ekip daha önce gittikleri camileri yeniden gözden geçirecek olup, gerekli düzenlemenin, istenen düzeltmelerin yapılıp yapılmadığı.kontrol edilecektir. Konunun halkımız tarafından da izlenmesi sağlanacak, gözlenen olumsuzlukların resmi internet sitesinde oluşturulacak forum vasıtasıyla istanbul Müftülüğü'ne iletilmesi istenecektir. Bu forumun camiler, Kur'an Kursları ve basın yoluyla tanıtımı yapılacak ve denetim sürecinin sürekliliğine özellikle kadınların katkıda bulunması sağlanacaktır. Oluşturulan denetim ekiplerinden ziyaretler sırasında kadınlara ayrılan yerler, WC ve abdest alma yerlerinin durumu ile kadınların cemaate katılma düzeylerini gösteren formları yeniden doldurmaları istenecek olup önceki durum ile tedarik aşamasındaki durum kıyaslanacaktır.

Öneriler islam'ın ilk yıllarında camilere gitmek erkekler için ne kadar önemli ise, kadınlar için de aynı derecede önemli ve gerekli olduğunu, camilerde kadınların caminin harim kısmı da denen ana mekanında namaz kıldıklarını, eğitim aldıklarını; kadınlar için ayrılmış badrum kat, oda, perde gibi olumsuzlukların bulunmadığını ortaya koymaya çalıştık. Öyleyse nasıl ki, islam medeniyetinin inşası sırasında kadın, erkek, engelli ve çocuk ayrımı yapılmadan herkes camide kendine yer bulmuş ve muhatap alınmış ise; günümüzde Müslüman toplumların maddi ve manevi yönden kalkınmasının da kadın erkek herkesin yine camilerde ve diğer eğitim mekanlarında eşit bir şekilde muhatap alınması ile mümkün olabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Günümüzde kadınların camiye devam etmelerini özendirip kotaylaştırmaya yönelik olarak şunlar önerilebilir: • Kadınların camilerde rahatlıkla bulunabilmelerini kolaylaştıracak bazı fiziki düzenlemeler yapılmalıdır. Yukarıda belirttiğimiz kriterler yeni yapılacak camiterin projelerinde yer bulmalıdır. Sayıları her geçen gün artan camilerde kadın cemaat de göz önünde bulundurularak, kadınlar için camiterin bünyesinde onların ibadet edebilecekleri nezih mekanlar oluşturulmalıdır. • Tarihi Eserleri Koruma Kurulu ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün ilgi ve yetkisinde olan tarihi ve turistik camilerde kadınlar için çoğunlukla abdest alma yeri bulunmamaktadır. Bu camilerde Diyanet işleri Başkanlığı'nın tasarrufta bulunma yetkisi olmadığından, kadınların en çok geldikleri tarihi ve turistik camilere abdest alma yerleri, ilgili kurul ve genel müdürlük tarafından yapılmalıdır. o

Merkezi ve büyük camilerde

kadınlara

yönelik hizmet veren

kadın diiı

hizmetleri

uzmanı bulundurulmalıdır. o Bazı dini kaynaklarda yer alan kadınların camiye gelmemesi yönünde rivayetler ile kadınların evlerinin en izbe köşelerinde namazlarını kılmaları gerektiği konularındaki kadın aleyhtarı rivayetler yeniden değerlendirilmelidir. Bu konularda kadın erkek herkes iyice bilgilendirilmelidir. • ilahiyat fakültesi öğretim üyeleri tarafından öncelikle ilahiyat öğrencilerine camilerde kadınların yeri konuları ders olarak anlatılmalı; Diyanet tarafından ise, çalışanlarına seminerler, hizmet içi kurslar düzenlemek suretiyle camilerde kadınların gelmelerin(n önemi anlatılmalı, doğru bilgiye ulaşmaları sağlanmalıdır.