KİMYASAL RİSK ETM ENLERİ

KİMYASAL RİSK ETM ENLERİ TANIMLAR KİMYASAL MADDE: Doğal halde bulunan veya üretilen veya herhangi bir işlem sırasında veya atık olarak ortaya çıkan v...
Author: Metin Ahmad
1 downloads 0 Views 297KB Size
KİMYASAL RİSK ETM ENLERİ

TANIMLAR KİMYASAL MADDE: Doğal halde bulunan veya üretilen veya herhangi bir işlem sırasında veya atık olarak ortaya çıkan veya kazara oluşan her türlü element, bileşik veya karışımlardır. ZEHİRLENME: Normal olarak insan vücudu değişik maddelerin sınırlı miktarları ile başa çıkabilir. Zehirlenme; bu sınırların aşılması ve vücudun sindirim absorpsiyon veya boşaltım yolu ile bu maddelerle başa çıkamamasıdır. ZEHİRLİLİK: Kimyasal maddenin kalıtsal zehirleyebilme potansiyelidir. Kimyasalların zehirliliği çok değişiktir. Örneğin bazı kimyasalların birkaç damlası ölüme neden olurken diğerleri aynı sonucu çok fazla miktarlarda gösterebilirler. TEHLİKELİ KİMYASAL MADDE: a) Patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alevlenir, kolay alevlenir, alevlenir, toksik, çok toksik, zararlı, aşındırıcı, tahriş edici, alerjik, kanserojen, mutajen, üreme için toksik ve çevre için tehlikeli özelliklerden bir veya birkaçına sahip maddeler. b) Yukarıda sözü edilen sınıflamalara girmemekle beraber kimyasal, fiziko-kimyasal veya toksikolojik özellikleri ve kullanılma veya işyerinde bulundurulma şekli nedeniyle işçilerin sağlık ve güvenliği yönünden risk oluşturabilecek maddelerdir. TEHLİKE: Sağlığa, mala ve çevreye zararlı olma potansiyelidir. KİMYASAL TEHLİKE: Zararlı olduğunu gösteren bilgilerin var olduğu veya zararlı olarak sınıflandırılan herhangi bir kimyasal. RİSK: Kimyasal maddenin zarar verme potansiyelinin çalışma veya maruziyet koşullarında ortaya çıkması olasılığıdır. TOZ: Havada askıda kalan katı parçacıklarıdır. Bu tozlar; katı maddelerin kırma, öğütme, delme vb. işlemlerinde ortaya çıkar. Bu parçacıkların büyüklükleri çıplak gözle görülen sınırdan görülmeyene kadardır. Görülmeyen tozlar havada daha uzun süre kalırlar ve ciğerlerin derinliklerine nüfuz edebilme yeteneklerinden dolayı tehlikeli ve zararlıdırlar. BUHAR: Gırtlağı geçen ve havanın iletildiği kanallara (soluk borusu, bifürkasyonlar) ve ciğerin solunum ile ilgili bölgelerine (toraks) nüfuz eden ortalama 10 mikro metre çapındaki solunabilir partiküller olarak tanımlanır. SİS: Sıvı parçacıkların hava içinde yayılmasıdır. Sis normal olarak elektro-kaplama, sıvıların çok küçük parçacıklar halinde püskürtülmesi işlemlerinde açığa çıkar. DUMAN: Maddelerin buhar fazından yoğunlaşması ile oluşan katı parçacıklardır. Dumanlar genellikle erimiş metallerde metal buharlarının erimiş metalin üzerindeki alanda yoğunlaşması sonucu oluşan katı parçacıklardır. Parçacıkların büyüklükleri çıplak gözle görülebilir. GAZ: Oda sıcaklığı ve atmosfer basıncında oksijen, azot veya karbondioksit gibi gaz fazında olan maddelerdir. AKUT ETKİ: Bir maddenin yüksek konsantrasyonuna kısa süreli (genellikle bir vardiyada) maruziyetin yarattığı etki. KRONİK ETKİ: Bir kimyasala uzun süreli ve tekrarlanabilir maruziyetin yarattığı etki. Bu etki birçok seneler süren maruziyetten sonra hissedilir. Akut ve kronik etkilerin her ikisi de, maruziyetin ortadan kalkması ve uygun tedavi ile yok edilebilir veya edilemeyebilir.

Kimya Sanayii:

Kimyasallar, şu 3 ham maddeden üretilir: 1. Mineraller, 2. Metaller, 3. Hidrokarbonlar. Bu ham maddeleri bir seri kimyasal veya karıştırma gibi fiziksel işlemlerden sonra son ürün olarak kullanırız. Örnekler: Boyalar, yapıştırıcılar ilaçlar, kozmetik ürünleri, yapay fiberler, reçineler, sabunlar gibi. Kimyasallar 2 ana grupta değerlendirilir;

1. Organik kimyasallar, 2. İnorganik kimyasallar. Organik kimyasalların temel yapısı karbon atomlarının hidrojen ve diğer elemanlarla birleşiminden oluşur. Petrol ve petrol gazları organik kimyasal üretiminin %90'ını oluşturmaktadır. Kömür, sebze ve hayvansal ürünler de bu gruptandır. İnorganik kimyasallar; örneğin cevherlerden elde edilen kükürt, tuzdan elde edilen klor, asitler bazlar gibi.

Kimya sanayiinin ürünleri 3 ana grupta incelenebilir. 1. Ana kimyasallar; (main) (organik ve inorganik) normal üretim yolları ile yılda milyonlarca ton üretilir ve normal olarak diğer ürünlere çevrilir.

2. Ara ürünler; ana kimyasallardan üretilirler. Pek çoğu daha ileri işlemlere tabi tutulur, ancak bazıları mesela çözücüler gibi olduğu gibi kullanılır. 3. Son ürünler; daha ileri kimyasal prosesle elde edilir. İlaçlar, kozmetikler, sabunlar, plastikler, boyalar, fiberler gibi. İşyerlerinde bu kimyasallar, işlenirken, depolanırken, taşınırken, reaksiyona girerken yani bu kimyasallarla her türlü işlem yapılırken bunların ortama yayılma , sağlık ve güvenlik riski yaratma durumu bulunmaktadır. Bu kimyasallardan kaynaklanan risklere kimyasal riskler diyoruz. Örneğin: gazlar, tozlar, metal buharları, organik çözücü buharları gibi.

Kimya sanayinin ana sektörleri: • Temel inorganikler: Asitler, bazlar ve tuzlar sanayide diğer işlemlerde kullanılırlar. Sanayi gazları, oksijen, azot ve asetilen üretimi gibi. • Temel organikler: Plastiklerin, reçinelerin, suni kauçukların, sentetik fiberlerin, çözücülerin, deterjanların boyaların ham maddesi, girdisi gibi. •

Gübreler ve pestisitler: (herbisitler, fungisitler, insektisitler dahil)



Plastikler, reçineler, sentetik kauçuklar, selülozik ve sentetik fiberler.



Farmasotikler (ilaçlar) .



Boyalar, laklar, vernikler.



Sabunlar, deterjanlar, temizlik ürünleri, parfümler, kozmetikler.



Diğerleri: patlayıcılar, yapıştırıcılar, mürekkepler gibi.

.

Bu sınıflandırma Birleşmiş Milletlerin ISIC (International Standart Industrial Classification of All Economic activities) grubunun sınıflandırmasıdır.

Türkiye'de kimya sanayii:

Kimya sanayii yüksek parasal yatırım ve çok ileri araştırmalara dayanır. Bu nedenle çok az vasıfsız işçi istihdam eder. Osmanlı döneminde kimya sanayimiz yoktur. Kimya sanayimiz Cumhuriyet dönemi ile başlar. 1930'lu yıllarda Gemlikte Suni İpek Fabrikası, Sümerbank Dokuma Fabrikaları, gibi. Tekstil sektöründe girdilerin %15'i, deri sektöründe girdilerin %12'si, kağıt sektöründe girdilerin %50'si kimya sektöründen gelir. İlaç, sabun ve deterjanlar, soda, krom kimyasalları, bor kimyasalları, boyalar gibi kimya sanayinin toplam sanayide yeri %30'dur. 4300 şirkette 77. 000 kişi çalışmakta olup, bu şirketlerin 95 adedi büyük ölçekli, 208 adedi orta ölçekli diğerleri küçük ölçeklidir. Kimya sanayii, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Adana, Gaziantep ve Ankara'da toplanmıştır. Sektörler şöyledir: Petrokimyasalların sanayide yeri %30, gübrelerin payı %25, geri kalan % 45'i de sentetik elyaf ve iplikler, sabun ve deterjanlar, boyalar, plastik ham maddeleri, kozmetik, barut ve patlayıcılar, izolasyon maddeleridir.

Sağlık ve Güvenlik : Kimyasalların sağlığa etkisi: İşyerlerinde sağlığa zararlı olabilecek pek çok kimyasal bulunmaktadır. Kimyasalların sağlığı etkilemesi için vucutla bir şekilde temas etmesi veya emilmesi (absorption) gereklidir. İşyerindeki kimyasalı değerlendirirken " (toxicity) zehirlilik ile (hazard) tehlike arasındaki farkı bilmek gereklidir. Zehirlilik, bir maddenin vücuda yeterli miktarda girdiğinde istenmeyen etki yapabilme kapasitesidir. Kimyasal ne kadar toksik ise (zehirli) o kadar az miktarı vücutta sağlığa olumsuz etki gösterir. Kimyasal az toksik ise; sağlığa etki etmesi için o kadar fazla miktar gerekir. Kimyasalların toksik özellikleri genellikle hayvan deneyleri ile belirlenir. Test hayvanlarının (sıçanların) %50 sinin ölümüne neden olan miktara (kimyasal mg/hayvanın Kg ağırlığı) LD50ölüm dozu (lethal dose) denir. LC50 (lethal concentration) ölüm konsantrasyonu, belli test süresinde, örneğin 4 saatte, test hayvanlarının %50 sinin ölümüne neden olan havadaki konsantrasyondur. Kimyasal maddenin toksik etkisi çeşitli faktörlere bağlıdır, bunlardan bazıları: • • • • • • • • • • • •

Tehlikeli maddenin kimyasal bileşimi, Kimyasal maddenin fiziki hali (katı, sıvı, gaz) , Kimyasal maddenin vücuda giriş yolu (solunum, sindirim, deri (absorpsiyon) , Maddeye maruz kalma sıklığı, yoğunluğu ve süresi, Kimyasalın kaynama noktası, Kimyasalın parlama noktası, Havadan ağır olup olmaması, Maruz kalanın kişisel özelliği (yaşı, cinsiyeti, v. b.) gibi. Kimyasal eğer toz halinde ise, Partikül (tane) büyüklüğü ve yoğunluğu, Tehlikeli tozun miktarı, Kimyasal maddenin biriktiği ya da lokalize olduğu dokular ve organlar, Kimyasal maddeye maruz kalanın, yaşı, cinsiyeti.

Kimyasallardan etkilenen organlar: Kimyasalların zehir etkisi gösterebilmesi vücuda alınan kimyasalın yeterli miktarının etki yerine (hedef organa) ulaşması ve belirli süre etki ettiği yerde bulunmasına bağlıdır. Kimyasallar vücutta lokal veya sistemik etkilere sahip olabilirler.

Örneğin kimyasal kan dolaşımına geçer ve vücudun tüm kısımlarına dağılırlarsa sistemik etkilere neden olurlar (karbonmonoksit CO gazı gibi) . Ancak kimyasalların toksik etkileri, tüm organlarda aynı değildir. Genellikle bir iki organı etkilerler. Kimyasalların toksik etkilerini gösterdikleri bu organlar hedef organ olarak tanımlanır. Deri, merkezi sinir sistemi, kan dolaşım sistemi, karaciğer, böbrek, akciğer, kas ve kemik iliği en fazla hedef alınan organlardır. Amonyak, azot oksitler, kükürtdioksit, asbest ve kömür tozları akciğer,klorlu hidrokarbonlar ve dioksan karaciğer ve böbrek, benzen kemik iliğine etki eder.

Kimyasalların etkileşimi: Aynı anda vücuda giren iki kimyasal, birbirini etkiler.

Bağımsız etki: Her iki madde birbirinden ayrı bağımsız etki yapabilir. Sinerjik etki: Aynı organda aynı yönde ve aynı şekilde etki ediyorsa sinerjik etki ortaya çıkar. Bu da additif etki dediğimiz iki kimyasalın etkisinin toplamı kadar etkidir. Bir de potansiyeli arttıran yani tek tek etkileri 3' e 5'e katlayan etkidir buna da potansiyalizasyon etki denir. Örneğin asbeste maruz kalmak ve aynı anda sigara içmek gibi.

Antagonizma: Bir kimyasalın etkisi başka bir kimyasal tarafından kaldırılabilir. Yani iki maddenin biri diğerine zıt etki edebilir. Bu etkiden, zehirlenmelerde kullanılmak için kimyasalın antidotunu (panzehirini) bulmakta yararlanılır . Tehlike (Hazard) : Bu kimyasalın bu miktarının vücutta olabileceğidir. Zehirlilik, kimyasalın kalıtsal özelliğidir. Kimyasal çok zehirli olabilir, uygun koşullarda işlem yapılırsa (vücuda girmezse) tehlikeli (hazardous) olmayabilir. Öte yandan çok düşük toksisitesi olan kimyasal, koşullar nedeniyle çok tehlikeli olabilir. Örnek: 1.

Açık kaptaki asit kapalı kaptaki aside gore daha tehlikelidir.

2. Aynı toksisitede iki kimyasal değişik düzeyde tehlike arzedebilir. Bir tanesi kokusuz ve gözü ve burnu irrite etmeyebilir. Öbürünün keskin kokusu vardır, gözü ve burnu irrite etmektedir, bu ikincisinin uyarı özelliği olduğu için birincisinden daha az tehlike arz eder. Zehirli maddelerin insana etkisi; ya dış dokulara, göz, deri gibi olur, veya vücuda bir yolla girmeleri gerekir. Zehirli maddelerin vücuda girmesinin 3 ana yolu vardır:

Sindirim yoluyla : Ağız yolu ile vücuda girmesidir. Bu kirlenmiş alanlarda bir şey yemek içmekle olur. Deri yoluyla : Göze ve deriye temas eden kimyasal ya absorplanarak (emilerek) vücuda geçer ya da local zararlar verir. Organik bileşiklerde toplam maruziyette deriden absorplanma önemli yer tutar. Solunum yoluyla : Solunum yolu ile kimyasallar akciğerlere girer. Kılcal damarlar teneffüs ettiğimiz hava ile sürekli temas halindedir. Havadaki kirleticiler, bu dokular tarafından kolayca emilir. İşyeri ortamında en çok kimyasal solunum yolu ile vücuda girer. Sağlık etkisinin bir de kronik ve akut olanı vardır. Toksik madde vücuda temas ettiğinde ya akut (hemen) ya da kronik (uzun-dönem) de etki eder. Örneğin elimize sıçrayan asit derimizi yakarak hemen, akut etki gösterecektir. Asbeste maruz kalmak veya sigara içmek, en az yirmi sene sonra akciğer kanseri yapacaktır. Bu uzun dönem etkidir. Maruziyette;kronik ve akut maruziyet olarak sınıflandırılır. Kronik maruziyette dozlar belli sıklıkta alınır (günlük veya haftalık) . Akut maruziyette doz bir kerede alınır ve emilimi çabuktur. Genel olarak kronik maruziyet düşük konsantrasyonlarda, akut maruziyet yüksek konsantrasyonlarda olur. Bazı kimyasallar akut olarak alınınca zarar verir. Uzun dönem de bir zararı yoktur. bazıları da kısa dönem de bir etki göstermez, ancak uzun sureli maruziyetten sonra etkisini gösterir.

Kimyasalları biyolojik etkilerine göre de sınıflandırırız.

İrritanlar: Kimyasalın doku ile temasında, dokuda bir tür kötüleşme ve kızdırma olmasıdır. Örnek: Amonyak, Azotdioksit.

Boğucular: Bunlar dokuya gelen oksijeni azaltarak zarar verirler. Basit boğucular: Karbondioksit CO2, azot N2, metan CH4, hidrojen H2, Kimyasal boğucular: Karbonmonoksit CO, hidrojen siyanür HCN, hidrojensülfür H2S. Narkotik veya anestetikler: Ana etkileri merkezi sinir sistemine depresan etkidir. Örnek: Pek çok organikler, kloroform, ksilen.

Sistemik zehir : Ana etkileri iç organlara zarar vermeleridir. Karaciğere, böbreğe zarar verirler. Karbontetraklorür karaciğere, bazı diğer halojenlihidrokarbonlar böbreğe zarar verir.

Kanserojenler: İnsanda kansere neden olan kimyasallardır. Örnek: Benzen, arsenic, kromun inorganic tuzları, nikel, berilyum. Mutajenler: Maruz kalan hücrelerde istenmeyen mutasyona neden olan kimyasallar. Örnek: Radyasyon, bazı kimyasallar.

Teratojenler: Hamile kadının çocuğunda istenmeyen durumlar yaratan kimyasal. Örnek: Thalidomide, belki de steroidler.

Hassaslaştırıcıla r: Allerji veya allerji gibi reaksiyona neden olan kimyasallar. Bu reaksiyonlar maddenin vücuda giriş yoluna bağlı olarak dermatitler veya astım gibi olabilir. Örnek: Bor yağları (cutting oils) , poliüretan köpüğünde hidrojensiyanürler, spray boya işlemleri, bazı çözücüler gibi.

Meslek hastalıkları: Kimyasalların reaktif olması, biyolojik aktiviteleri nedeniyle onlara maruz kalanlar özel risk altındadırlar. O nedenle, kısa ve uzun dönem toksikolojik etkileri konusunda uyanık olmalıyız ve maruziyetleri daima zararlı düzeylerin altında tutmalıyız. Değişik miktarlarda pek çok değişik kimyasal vardır ve bu çok zor bir iştir. İşte bu nedenle talihsiz olaylar ve beklenmedik akut maruziyetler olmaktadır. Özellikle uzun dönem maruziyetler de toksikolojik bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. (örneğin Beta naftilamin, vinilklorür monomeri gibi.) Kurşun ve civa bileşiklerine maruz kalarak zehirlenmelerin tespiti nesiller boyu sürmüştür. Hala 20. yüzyılda bile gelişmiş ülkelerde dahi kurşun ve cıva zehirlenmelerine zaman zaman rastlanmaktadır Deri hastalıkları: İrrite edici ve aşındırıcı etmenlerle deri temas ederse deri hastalıkları oluşur. Uygun hijyen önlemleri ile bu durum önlenebilir. Ancak uzun dönemde kanser yapma olasılığı var ise bunun kontrolü zordur. Epidemiyolojik survey zordur. (Kontrol grup verisi ile maruz grubun verisini yıllarca tutmak) . Onun için de bilimsel veriler de yetersiz olduğundan önlemler de değişmektedir. Yasaklamaya kadar gitmektedir. Bazılarının etkileri de net olarak bilinmektedir. •

Beta naftilamin: mesane kanseri,



Asbest: mezotelyema,



Ayakkabı ve odun sanayii: burun kanseri,

• Vinil klorür monomeri: karaciğer kanseri gibi. Vinil klorür monomeri çok enteresandır. İlk zamanlarda nispeten zararsız görülüp narkotik etkisinden dolayı tıpta anestetik olarak kullanılmıştır. Polimerizasyonun olduğu reaktör temizleyicileri, yıllar sonra kanser olmuşlardır

Çevre güvenliği: ölümler ve kazalar alarm düzeyinde değilse de, kimya sanayinde ürünlerin kara ve

demiryolu ile taşınmasında kaza olduğunda halk için risk oluşturur. Yangının, etrafa kimyasalın yayılmasının zaman zaman fiziksel ve toksikolojik sonuçları olur. En zararlısı, 1976 yılında Seveso'da dioksin yayılmasıdır. Kontrolden çıkan bir reaksiyon sonucu etrafı çok zehirli ve kalıcı olan (tetrachlorodibenzo-para dioxsine) bulutu sarmıştır. Fabrikanın çevresine ve kilometrelerce ötesine yayılmıştır. Yine de zehirleme etkisi beklenen kadar olmamıştır. . Bu da bize gösteriyor ki, fabrika içi, fabrika dışı, ulusal ve uluslararası daha sıkı önlemler daha iyi organizasyonlar olmalıdır. Bu tür kazalarda hava, su da kirlenir ve atıkların bertarafı da sorun olur. Kimyasalların sağlık zararlarından başka fizikokimyasal zararları, güvenlik zararları bulunmaktadır. Bu fizikokimyasal zararlarına örnek: yanıcı, paslandırıcı, patlayıcı, oksitleyici, kimyasal olarak reaktif olmalarıdır. Pek çok kimyasal hem sağlık için hem güvenlik için tehlike oluşturur.

Dünyadaki Önemli Kimyasal Kazalar (Toksik Madde Yayılması) Fosgen (COCI2)

10 ölüm

Meksika, 1950

Klor (CI2)

7 ölüm

B. Almanya, 1952

Dioxin (TCDD)

-

İtalya (sveso) , 1976

Amonyak (NH3)

30 ölüm - 25 yaralı

Kolombiya1977

Kükürtdioksit (SO2)

10 yaralı

A. B. D. 1978

Hidrojensulfur (H2S) ,

8 ölüm, 29 yaralı

A. B. D. 1978

Not: Dioxin: 2, 3, 7, 8 tetraklorin - dibenzo- p- dioxin. İki oksijen köprüsü ile birbirine bağlanmış iki klorlu benzen halkası.

Pestisit üretiminde 1984 yılında Hindistan Bopal'de metil-izosiyanat salınımı ile ilk anda 2000 ölü ve 200.000 yaralı diye kayıtlara geçmiştir. Ancak daha sonra ölü sayısı 17.000'e çıkmıştır. Not: metil-izosiyanat= CH3-N = C = O

Dünyadaki Büyük Yangınlar Metan (CH4)

136 ölü, 77 yaralı

ABD, 1944

LPG (BLEV)

18 ölü, 90 yaralı

Fransa1966

LNG

40 ölü,

Amerika 1973

Metan (CH4)

52 ölü,

Meksika, 1978

LPG (BLEV)

650 ölü 2500 yaralı

Meksika 1985

BLEV'i kısaca açıklarsak: Bazen ateş topu da denir. Kaynayan sıvının genişleyen buharının patlaması) . Yangın ve patlamanın karışımıdır. Çok kısa zamanda çok yoğun ısı açığa çıkar. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, olay bir tank içinde sıvılaştırılmış gazın atmosferik kaynama noktasının üstünde muhafazasında bu tank bir şekilde yarılır veya açılırsa (yapısının zayıflaması da olabilir) tankın içindeki gaz ve sıvı karışımı olarak akmaya başlar, hava içinde çok hızlı genişler ve bulut oluşturur. Bu buhar bulutu bir ateş kaynağına denk gelirse ateş topu oluşur ve birkaç saniye içinde çok yüksek ısı açığa çıkar. Böyle bir yangında birkaç yüz metre ötedekiler bile derin yanıklara ve ölümlere maruz kalabilirler. O nedenle bu tür kazalarda ölü ve yaralı sayısı gördüğünüz gibi fazla olmaktadır.

BAZI KİMYASALLARIN KULLANIMINDA ALINACAK ÖNLEMLER Asetilen tüplerinde alınacak önlemler: Asetonda çözülmüş asetilen tüplerinin doldurulmasında basınç hiçbir zaman 15 Kg/cm2 yi geçmeyecektir. Yeni asetilen tüplerinin absorpsiyon malzemesi ve aseton ile yeteri kadar dolu olduğu kontrol edilecektir. Asetilen bakır ve %70 den fazla bakır içeren malzemelerle temas ettirilmeyecektir. Asetilen hortumlarının rakorları çentikli ve sol dişli olacaktır. Örneğin; asetilen, oksijen tüpleri gibi basınçlı tüplerin üstüne kazınmayacak ve çıkmayacak şekilde. a) İmalatçı firmanın adı, b) İmal tarihi ve seri numarası, c) Doldurulacak gazın cinsi, d) En çok doldurma basıncı, kullanma basıncı ve deneme basıncı, e) Boş ve dolu hacmi ve ağırlığı, yazılmış olacaktır.

Oksijen tüplerinin et kalınlığı 6-7 mm, dolum basıncı 150 Bar, rengi mavidir. Oksijen hortumlarının rakorları çentiksiz ve sağ dişli olacaktır. Oksijen tüpünün vanası donduğunda sıcak havlu veya buharla açılacaktır. Asla ateşle değil. Asetilen tüplerinin rengi sarı, dolum basıncı 15 Bar, çelikten yapılmış tüplerdir. Asetilen bakır veya %70 den fazla bakır içeren alaşımlarla temas etmemelidir, Reaksiyona girer ve patlayıcı ortam oluşturur.

BASINÇLI TÜPLERİN RENKLERİ o o o o o

Asetilen tüpleri Oksijen tüpleri Helyum tüpleri Azot tüpleri Hidrojen tüpleri

Mavi Kahverengi Yeşil Kırmızı

Parlayıcı sıvıların kapalı bir kaptan diğerine boşaltılmasında kullanılan tesisatta sıvı buharının dönüşünü sağlayacak bir boru donanımı bulunacaktır. Eğer asetilen çözülmüş veya yalnız başına homojen gözenekli bir absorpsiyon malzemesine emdirilmiş halde değil ise basınç 1. 5 kg/cm2 den yüksek olamaz. Un yem benzeri patlayıcı madde binalarının her 25 m3 iç hacım için 1m2 yüzey hesabı ile patlama menfezleri bulunacak. Hububat silo ve depolarında en az 30 cm çaplı dikey bacalar ile ayrıca açık havaya bağlı olacaktır. Hidroflorik asit, kurşun veya plastik ve benzeri maddeden yapılmış kaplarda saklanacaktır. Kibrit imalinde beyaz fosfor yasaktır. Havai fişek ve maytap yapımında da kullanılamaz. Aromatik hidrokarbonlarla çalışılan yerlerde, Fenollerle çalışılan yerlerde akarsu şebekesi ve derhal kullanılacak bol su bulunacaktır. Amonyak üretilen yerde otomatik su püskürtme tesisatı yapılacak. Aktif kömürlü maske bulunacaktır. Ani olarak Cl2 gazı çıkışı halinde yeter miktarda amonyum hidroksit çözeltisi hazır bulundurulacaktır. Kurşunla çalışılan işyerlerinde havada kurşun miktarı 0. 15 mg/m3 ü geçmeyecektir.

Kimyasallar fiziksel durumlarına göre çok basit olarak gaz, sıvı ve katı'lar olarak ayrılırlar . Gazların ve buharların sınıflandırılması: Organik çözücülerin buharları: benzen, ksilen, alkoller, aseton, trikloretilen gibi. Üst solunum yollarını irrite eden zehirli gazlar: amonyak, kükürtdioksit, formaldehit, Ciğerleri irrite eden zehirli gazlar: klor, fosgen, azot oksit gibi. Kimyasal boğucu gazlar: karbonmonoksit ve hidrosiyanik asit HCN, H2S gibi. Sistematik etki gösteren toksik gaz ve buharlar: Arsenikli hidrojen, karbon sülfür gibi. Basit boğucu gazlar: azot, karbondioksit, metan, asetilen gibi. Diğer gazlar: inorganik ve organik hidrojensülfür, arsin, pestisitler gibi.

Çok yaygın olarak bilinen bazı gazlar Hidrojen Sülfür : (Kükürtlü hidrojen H2S) : Kauçuk ve yün yangınlarında ortaya çıkan havadan ağır, karbonmonoksitten daha zehirli, çürük yumurta kokusunda yanıcı bir gazdır. Alt üst patlama limiti % 4-44 dür.

Fosgen: (COCl2) : Fosgen 8 derece santigratta sıvılaşan, boğucu, kokulu renksiz bir gazdır. Fosgen suyla tepkimeye girerek hidrojen klorür ve karbondioksit verir. Fosgen çok reaktif bir madde olması yüzünden solunduğunda aşırı ölçüde zehirleyicidir. Hemen tahriş edici etki göstermemeine rağmen akciğer ödemine yol açar. Bu özelliğinden dolayı savaş gazı olarak kullanılır. Fosgenden sanayide poliüretan üretiminde kullanılan izosiyanatların hazırlanmasında ve boyar maddelerin elde edilmesinde yararlanılır.

Göz yaşartıcı gaz (tear gas) : nonivamide, bromoaseton, phenaclylchloride, xylyl bromide karışımı öldürücü olmayan (non lethal) bir gazdır. C10H5ClN2: 2. chlorobenzolmolonitrile.

Çözücüler (solventler) başlı başına kimyasal risk etmenidirler. Sanayide çok kullanılırlar. Suyun çözme özelliği yaşam için şarttır. Endüstride su pek çok maddeyi çözmez ve biz organik sıvıları kullanırız. Bunlara ''endüstriyel çözücüler'' deriz. Benzen hem çözücüdür hem de boya üretiminin ilk basamak maddesidir. Benzen kanserojen olduğu için çözücü olarak yerine daha az zararlı bir madde kullanılmalı, ancak boya üretiminde ham madde olarak kullanılmak zorundadır. Burada ikame madde yoktur.

Çözücülerin kimyasal sınıflandırmasında 9 grup bulunmaktadır. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.

Hidrokarbonlar (Alifatikve aromatik) Halojenli hidrokarbonlar, Aldehit ve ketonlar, Alkoller, Eterler, Glikol türevleri, Esterler, Ketonlar, Diğerleri

Çözücülerin en çok kullanıldığı alanlar; Yağları ekstrakte etme, boyalar, mürekkepler, plastikler, yağ giderme işidir. Zararları: Yangın, patlama ve sağlık zararları göz önüne alınmalıdır. Yangın ve patlama: Çok faydalı pek çok çözücü yanıcıdır. Buharlaşma özellikleri yangın riskini artırır. Çözücü kullanılıp işi bitince onu buharlaştırarak uzaklaştırmak gereklidir. Ne kadar uçucu ise o kadar kolay uzaklaşır. Fakat bu uçucu buharlar hava ile patlayıcı karışımlar oluştururlar.

Eğer çözücünün parlama noktası oda sıcaklığından düşük ise her zaman patlayıcı ortam oluşabilir, muhakkak önlem alınmalıdır. Sağlığa zararı: Çoğu çözücüler narkotik etkiye sahiptirler. Ayrıca bazıları zehirli etkiye de sahiptirler. Narkotik etkiden kurtulunabilinir ancak zehirlilikten kurtulunamaz. Vücut bir kısmını nefes verirken atabilir, bazılarını vücut daha az tehlikeliye çevirir. Çevirme işlemi karaciğerde olur ve böbreklerle atılır. Çözücüleri genel olarak gördükten sonra biraz önceki sınıflandırmamıza göre de spesifik olarak görelim. 1. Hidrokarbonlar: Alifatik aromatik karbon, C, atomu 10 un altında, parlama noktası 46 derece santigradın altında olanlar olefin serisi bu gruptadır. Siklohegzan: par. nk. -20 derece santigrat, Benzen: -40 derece santigrat, Toluen: 4 derece santigrat, ksilen: 30 derece santigrat gibi.

Bunlar genellikle narkotiktir, ancak sistemik zehirlilikleri genellikle düşüktür. Çok yüksek buhar maruziyetine kalınırsa, şuur kaybı, kas koordinasyon kaybı görürlür. Benzenin kana ve kemik iliğine çok büyük zararı (kanserojen) ile bu gruptan ayrılır.

2. Halojenli hidrokarbonlar: Çözücü olarak çok önemlidirler. Florlu türevleri daha güvenlidir. Ancak kullanım için çok pahalıdır. Alifatik grubu yanıcı değildir. Narkotik etkileri vardır. Bir kısmı çok toksiktir. Bazılarının bozunması çok toksik fosgen gazına yol açar. Karbon tetraklorür karaciğer ve böbreklere etki eder. Aromatik klorlularda en önemlisi klorobenzendir. Yanıcı sıvıdır. Merkezi sinir sistemine akut olarak etki eder ve şuur kaybına neden olur. Fakat kronik etkisi yoktur. Bazı klorlu hidrokarbonlara maruz kalmakta kanser riski vardır. 3. Aldehitler: Ketaller, : Uçucu, yanıcı sıvılardır. Yangın riski vardır. Göze, solunum sistemine ve deriye irritandır. 4 . Alkoller: Metil, etil, propil, bütil alkol çözücüdürler. Parlama noktaları oda sıcaklığının altındadır. Orta dereced e narkotiktirler. Metil alkol ayrıca kör edici ve zehirleyicidir.

5. Eterler: Çok yanıcıdırlar, etil-eterin parlama noktası -45 derece santigrattır. Çok kuvvetli narkotik etkileri var olup, orta derecede toksiktirler. 6. Glikol türevleri: En iyi bilineni etilenglikol monometil eterdir. Yanıcıdır. Ancak parlama noktası 46 derece santigrattır. Kana ve sinir sistemine toksik etkisi vardır. 7. Esterler: Bunlar yanıcıdır. Parlama noktaları oda sıcaklığıdır. Genellikle göze, buruna ve üst solunum yollarına irritandırlar. 8. Ketonlar: Bunlar yanıcıdırlar. En önemlileri aseton, metil etil keton, parlama noktaları -18 ve -16 derece santigrattır. Sinir sistemine etkileri vardır. 9. Diğerleri: Nitroparafin, karbon sülfür gibi. Nitroparafin yanıcı, narkotik ve irritandır. Karaciğer ve böbreklere de zarar verebilir.

Karbonsülfür: Sanayide kullanılan en tehlikeli çözücüdür. Çok yanıcıdır, parlama noktası -30 derece santigrattır. Çok zehirlidir, sinir sistemine etki eder, ölümden önce delilikler görülür . Sağlık ve güvenlik önlemleri: Bazıları sağlık için zararlı, bazıları da yangın, patlama riski ve sağlığa zararlı. Benzen ve karbonsülfür çok zehirli iki bilinen çözücüdür. Bu durumda yapılacak en iyi iş daha az tehlikeliyi seçmektir. Nafta (petroleumnaphta) lastik sanayiinde karbonsülfür yerine kullanılacak en iyi seçenektir. Benzen yerine de toluen, ksilen, nafta kullanılır. Yangın ve patlama önlemi: gereklidir.

Hava ile karışınca patlama limitinin altında tutmak için lokal havalandırma

Açık aydınlatma olmamalıdır. Açık alanda depolama tanklarının etrafına bentler yapılmalıdır. yanıcı sıvı taşıyan kabın kaynak ve kesimden önce kabın iyice boşaltılması buharının da dışarıya çıkarılması gereklidir. Sağlık Önlemi: Sistem kapalı olmalı ve negatif basınçta olmalı. Lokal havalandırma bulunmalıdır. Havadan ve biyolojik sıvılardan numuneler alınmalı, solunum cihazı verilmeli (kimyasal kartuşlu veya hava beslemeli) . Eğer deride dermatit yaparsa, eldivenler ve kolluklar verilmeli. Yeterli duş yerleri olmalıdır.

TOZLAR Kimyasal olarak 2 gruba ayrılırlar. 1. Organik tozlar: 2. İnorganik tozlar:

1. Organik tozlar: Bitkisel tozlar (pamuk, un, tahta, saman tozu gibi) Hayvansal tozlar (tüy, saç gibi) Sentetik bileşenlerin tozları (DDT, TNT tozu gibi) .

2. İnorganik tozlar: Metalik tozlar (demir, bakır, çinko tozu gibi) , Metalik olmayan tozlar (kükürt, kömür tozu gibi) , Kimyasal bileşiklerinin tozu (çinko oksit, manganez oksit gibi) , Doğal bileşiklerin tozları (mineraller, killer, maden cevherleri gibi) . Sağlık açısından en ince toz, alveollere gidip orada kalan tozun parça büyüklüğü 0. 1-5 mikron arasıdır. Tozlar alveollere (hava kesecikleri) kadar gider ve pnömokonyoz dediğimiz akciğer toz hastalıkları yapar.

5 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan ''Tozla Mücadele Yönetmeliğine göre; İnert toz: Solunumla akciğerlere ulaşmasına rağmen akciğerlerde yapısal ve/veya fonksiyonel bozukluk yapmayan tozları, Kristal yapıda SiO2 : Kuvars, tridimit ve kristobaliti, Lifsi tozlar: Uzunluğu beş mikrondan daha büyük, eni üç mikrondan daha küçük ve boyu eninin üç katından büyük olan parçacıkları, Okuyucu : ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografileri Sınıflandırılması konusunda eğitim almış hekimi, Pnömokonyoz (Akciğer Toz Hastalığı) : Akciğerlerde tozun birikmesi sonucu ortaya çıkan doku reaksiyonu ile oluşan hastalığı Solunabilir toz : Aerodinamik eşdeğer çapı 0.1-5.0 mikron büyüklüğünde kristal veya amorf yapıda toz ile çapı üç mikrondan küçük, uzunluğu çapının en az üç katı olan lifsi tozları, Standart akciğer radyografisi: En az 35x35 cm ebatında ILO Uluslararası Pnömokonyoz Radyografileri Sınıflandırılması kriterlerine göre değerlendirilebilir akciğer radyografisini veya dijital akciğer radyografisini, Toz: Bu Yönetmeliğe göre işyeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıkları, Tozla Mücadele Komisyonu (TMK) : Bu Yönetmelik çerçevesinde çalışma hayatında tozla ilgili konularda ihtiyaç ve öncelikleri belirleyerek teknik ve tıbbi açıdan görüş ve öneri hazırlamak amacıyla Bakanlıkça oluşturulan komisyonu, Zaman Ağırlıklı Ortalama Değer (ZAOD/TWA) : Günlük 8 saatlik zaman dilimine göre ölçülen veya hesaplanan zaman ağırlıklı ortalama değeri, Toz ölçümü: tozlarda lif sayısına göre belirlenmesini, İşyeri ortam havasındaki toz miktarının gravimetrik esasa veya lifsi tozlarda lif sayısına göre belirlenmesini, ifade eder.

Tozlarla ilgili risk değerlendirmesi yaparken Tozla Mücadele Yönetmeliğine göre aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır. Tozlu işlerde yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır. a) Ortamda bulunan tozun çeşidi, b) Ortamda bulunan tozun sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları, c) Maruziyetin düzeyi, süresi ve sıklığı, ç) Bu Yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan mesleki maruziyet sınır değerleri, d) Toz ölçüm sonuçları, e) Alınması gereken önleyici tedbirleri, f) Varsa daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları.

Pnomokonyoz olgularının belirlenmesi ILO Uluslararası Pnömokonyoz Değerlendirme Kategorisi Çizelgesi'ne göre okuyucuların nihai değerlendirme sonuçlarına ilişkin raporunu alan işveren; a) Kategori 0 olarak değerlendirilenlerin; aralıklı muayenelerle takibinin yapılmasını, b) Kategori 1 ve üzeri olarak değerlendirilenlerin; SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularına sevkini sağlar. Meslek hastalıkları tıbbi tanısında yetkili sağlık kuruluşu, düzenlediği raporların birer örneğini ilgili işverene gönderir. İşveren, işyerinde çalışanların yaptıkları iş, çalışma süresi, toz ölçüm sonuçları ile kişisel sağlık dosyalarının kayıtlarını ilgili mevzuatta ayrıca belirlenmemişse çalışanın işten ayrılma tarihinden itibaren on beş yıl süreyle saklar. İşyeri ortamındaki tozlardan kaynaklanan hastalıkların yükümlülük süresi bu süreyi aşan işyerlerinde, evrakların saklanması hastalıkların yükümlülük süresine göre uzar. Çalışanın işyerinden ayrılarak başka bir işyerinde çalışmaya başlaması halinde, yeni işveren çalışanın kişisel sağlık dosyasını ve diğer kayıtları ister, önceki işveren de dosyanın bir örneğini onaylayarak gönderir. Yönetmeliğin Ek-I inde Toz Mesleki Maruziyet Sınır Değerleri Tablosu, Ek 2 de Pnomokonyoz Tanı Şeması, Ek 3 de Pnomokonyoz değerlendirme kategorisi çizelgesi, verilmiştir.

Zararlılıklarına Göre Tozlar Fibrojenik tozlar: Akciğerlerde fibrotik (ipliğimsi) değişiklikler meydana getirir. Örnekleri: Silis (kum) , asbest, alüminyum tozları. Kanserojen tozlar: Asbest, arsenik ve bileşikleri, berilyum, kromatlar, nikel ve bileşiklerinin tozları, Toksik tozlar : Çeşitli organlar üzerinde (sinir sistemi, karaciğer, böbrekler, mide, akciğer, kemik iliği gibi) kronik veya akut etki yaparlar. Örnek: Kurşun, kadmiyum, mangan, ağır metal tozları) . Radyoaktif tozlar: Radyoaktif maddelerin tozlarıdır. Örnek: uranyum, toryum, radyum tozları. Allerjik tozlar : Ateş, dermatit, astım gibi çeşitli allerjik reaksiyonlara sebep olan tozlar. Örnek: Hayvan yemi, saman, ot, tahıl, küspe gibi küflü tozlar, pamuk, keten, kenevir, pamuk tozunun sebep

olduğu hastalık (bisinosiz) , un, ağaç tozu.

İnert tozlar : Bu tür tozlar vücutta birikebilen fakat fibrojenik ve zararlı etkisi olmayan, ancak insanın solunum kapasitesini düşüren tozlardır. Örnek: Kireçtaşı, mermer, alçı taşı tozları ve tütün tozu.

Silisyum dioksit (kum, kuartz) : silikosiz yapar ve madencilik ve tünel açma işlerinde en çok görülür. Kömür tozu : Antrakozis yapar, kömür madenciliğinde görülür. Asbest: Asbestozis, mezotelyema (akciğer zarı kanseri) , akciğer kanseri, mide kanseri yapar, asbest endüstrisinde görülür. Talk: Talkozis yapar, lastik endüstrisinde görülür. Tozlar: 0. 1-5 mikron çaplı tozlar alveollerde kalır. Asbestte 3 mikron çapı olan ve uzunluğu 100 mikrona kadar olan tozlar alveollere ulaşır. Kuartz tozları silikosiz, asbest tozları asbestozis'e neden olur ayrıca allerjik tozlar da bulunmaktadır. İnert tozlar bile sağlığa zararlıdır. Bazı metal tozları alüminyum gibi bazı bitkisel tozlar da fibrojenik etki gösterir. Asbest tozu aynı zamanda kanserojendir. İlerde detaylı inceleyeceğiz. Talk pudrasının içinde asbest ve kuartz tozu var ise o da zararlıdır. Örnek verirsek: Silikosiz yapan tozlar, kömür ve kum,

Asbestozis yapan tozlar : krizotil, asbestli çimento, fren balataları, Metal tozları: Alüminyum, Alüminyum oksit, krom, kromat (+6 değerlikli krom kanserojendir) kobalt tozları fibrojeniktir. Kadmiyum ve kadmiyum oksit tozları sistemik zehirdir, böbreklere etki eder, kemik erimesi yapar. Kurşun ve kurşunoksit tozu sistemik zehirdir, anemi yapar merkezi sinir sistemini etkiler) , Pamuk tozu bisinosiz yapar. Arsenik ve tuzlarının tozları zehirli ve kanserojendir. Odun, saman, tahıl tozu irritandır bazı exotic odun tozu türleri kanserojendir. Binlerce kimyasal maddenin tek tek değerlendirilmesinin yanı sıra kimyasalların kendine has özelliklerine, insan sağlığına ve çevreye verdikleri zararın türü ve derecesine göre sınıflandırılması, kullanımında alınacak önlemlere yardımcı olacak ve kimyasalların daha iyi tanınmasını sağlayacaktır.

Bu olayların önüne; teknolojik gelişmeler, sanayi ve kişisel hijyen, toksikolojik araştırmaların gelişimi, işçilerin tıbbi gözetimi ile geçilebilir. Her şeye rağmen kanserojenlerle ilgili risk/fayda analizi yapılacak politika ve ekonomi işin içine girecektir. Bu konularda ILO;WHO; AB çalışmalar yapmaktadır. Kimya sanayinde mutlak güvenliğe ulaşmak mümkün değildir. Yasalar, iyi eğitimli işçiler, yönetim ve gözetim, sağlık gözetimi ile istenilen sonuçlar elde edilebilir. Fabrikalarda iş hijyeni gibi önlemler alınarak kimya sanayi ekonomiye katkısını sürdürecektir.

Tehlikeli kimyasal reaksiyonlar: Kimya sanayinde, çoklu ham madde, çoklu işlemler ve ürünler vardır. Bunlar yanıcı, patlayıcı ve zehirleyici özelliklere sahip olabilirler. Egzotermik (ısı açığa çıkaran) reaksiyonlara özel soğutucu sistemler gereklidir. Veya endotermik (ısı alan) reaksiyonlara optimum koşulları sağlamak için ısıtma sistemleri gereklidir. Tehlikeli kimyasal reaksiyonlar, zehirli veya yanıcı maddelerin veya karışımlarının reaksiyonudur. (asitler,

alkaliler, aldehitler, esterler hidrokarbonlar, metal ve bileşikleri, nitratlar, peroksitler) gibi maddeler, işlemler de; oksidasyon, sulfanasyon, klorinasyon, nitrasyon, polimerizasyon gibi. Bu reaksiyonları tam olmamakla beraber sınıflandırırsak: 1. Toksik maddelerle reaksiyonlar, 2. Yanıcı maddelerle reaksiyonlar, 3. Çok hızlı reaksiyon veren madde reaksiyonları, 4. Karışık reaksiyonlar. Bu sınıflandırma kimyasal reaksiyonları belli parametrelere göre değerlendirmeye imkan verir. Toksik maddelerde maruziyet limitleri, yanıcı maddelerde kendi kendine tutuşma sıcaklığı ve parlama noktalarına dikkat edilmesi gibi. 1. toksik maddelerle reaksiyonlarda ya ham madde ya son ürün ya da yan reaksiyonlardan oluşan ürünün toksik olması gibi. Nitrasyon reaksiyonlarında örneğin ana nitrolama maddesi nitrik asittir. Buharları hem toksik, hem de kuvvetli oksitleme özelliği taşır. Eğer reaksiyon normal koşullardan saparsa yan ürün olarak azot oksitleri oluşur ki, çok toksiklerdir. 2. grup yanıcı madde reaksiyonlarında; ham madde veya son ürün veya ara ürün patlayıcıdır. Hatta bu reaksiyonlarda soğutma ve kondensasyon (yoğuşma) aşamaları daha tehlikeli olabilir. Çünkü yanıcı maddeler gaz ve buhar fazındadır. Örneğin benzen (benzol) soğutma aşamasında ısıtma aşamasından daha patlayıcı olabilir. 3. grup hızlı reaksiyonlar; bu reaksiyonlar çok miktarda gaz ve buhar ve ısı yayarlar. Bunlar egzotermik reaksiyonlardır sıcaklığın yükselmesi temel ve yan reaksiyonları hızlandırır. Bu da yanıcı, toksik veya patlayıcı ürünlerin oluşmasına ve çok miktarda gazın açığa çıkmasına neden olur. Örnek: nitrolama reaksiyonları egzotermiktir, sıcaklığın yükselmesi yan reaksiyonlarla çok miktarda azot oksitleri oluşmasına ve açığa çıkmasına neden olur. 4. grup reaksiyonlar da 1, 2, 3 nolu reaksiyonların özelliklerini bünyesinde toplayabilir. Çok tehlikeli reaksiyonlar bu karışık reaksiyon grubunda görülür.

Kimya Fabrikalarında ve Laboratuvarında Alınacak Genel Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Kimyasal reaksiyonlar patlama ve yangın nedeniyle tecrit edilmiş bölmelerde yapılmalıdır. Çok uçucu organometal bileşikleri (kaynama noktası 20-25 derece santigrat) ve uçucu, aniden yanıcı maddeler ya vakum veya inert gaz ile taşınmalıdır. Metalik sodyum ve potasyum su ile temas ettirilmemelidir. Uçucu zehirli maddelerle yapılan çalışmalar negatif basınç altında ve kapalı sistemlerde yapılmalı ve kontrolü uzaktan olmalıdır. ILO'nun İş Sağlığı ve Güvenliği Ansiklopedisi ve Kimya sanayicileri Derneğini kaynak olarak kullanıp kimya sanayi konusunda bu genel bilgileri verdikten sonra, daha spesifik tanımlara ve mevzuat bilgilerine ve alınması gerekli önlemlere bakmanın zamanı geldiği kanısındayım.

EINECS (Ticari Kimyasal Maddeler Avrupa Envanteri): Günümüzde piyasaya sürülen ve değişik amaçla kullanılan kimyasalların envanterini tutmaktadır. CAS Numarası: American Chemical Society's (Chemical Abstract Service) ın envanter numarasıdır. (Servis kayıt Numarası) , Kimyasal abstrakt servis numarası. ELINCS : European List Of Notified Chemical Substances) Avrupa Kimya Ajansına Bildirilmiş Yeni

Kimyasalların Numarası. EINECSE göre değişik amaçlarla 100. 000 kimyasalın piyasaya sürüldüğü bilinmekte, Bunlara yaklaşık her yıl 1000 kimyasal madde eklenmektedir. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı) bunlardan %5-10' unun sağlığa zararlı olduğunu hesap etmektedir. Bu da 5000-10000 eder. Yaklaşık 150-200 çeşidi de kansere neden olmaktadır. International Programme on Chemical Safety (IPCS) Birleşmiş Milletlerin Çevre Programı UNEP, ILO ve WHO nun ortak çalışmasıdır. Bugün hemen hemen her işyerinde çalışanlar şu veya bu şekilde kimyasallara maruz kalmaktadır. Örneğin; yağ giderme, boya ve lak işlerinde karışımların seyreltilmesinde çözücülerin kullanılması, katıların öğütülmesinde tozların uzun süre havada kalması, kaynak ve soğutma işlerinde gaz ve buharların kullanılması, tarımda kimyasal bazlı gübrelerin, pestisit ve herbisitlerin kullanılması gibi. Kimyasallar zarar verici ve öldürücü olduğu gibi yaşamın kalitesini de artırmaktadır. Kimyasallar tek başlarına veya diğer kimyasallarla karıştıklarında yaralanmalara, hastalıklara veya ölümlere, yanlış kullanımları da yangın ve patlamalara neden olabilir. Bunun yanında tarım ilaçları ve gübreler gıda üretimini büyük ölçüde artırmıştır. Kemoterapi ilaçları kanser tedavisine yardımcı olmuştur. Karbon fiberler hafif materyallerin üretiminde, seramik fiberler yalıtım malzemesi olarak asbestin yerine kullanılmaktadır. Bunlar kimyasalların günlük hayata katkılarıdır. Kimyasallarla herhangi bir şekilde teması olacaklar için; •

Kimyasal maddenin ne olduğunun,



Ne gibi riskler taşıdığının,



Sağlığa vereceği zararların neler olacağının,



Güvenli kullanımı için

ne gibi önlemler alınması gerektiğinin bilinmesi bir zorunluluktur.

MALZEME GÜVENLİK VERİ BELGESİ (KİMYASAL GÜVENLİK VERİ BELGESİ) : Kimyasalın özelliklerine göre sınıflandırılması, güvenli kullanma yöntemi ve kimyasalın ne olduğu, temin edenin kim olduğu, tehlikeler, güvenlik önlemleri ve acil önlemler gibi gerekli bilgileri içeren, kullanıcı için hazırlanan belge.

TERATOJENLER: Anne karnındaki çocukta kalıtsal olmayan bozukluklara neden olan kimyasallar. MUTAJENLER: Genetik bozukluklara neden olan kimyasallar. Avrupa Birliği ülk elerinde ve ülkemizde sınıflandırma: (Kim. Mad. Çalışmalarda Sağ. Güv. Önlemleri Hakkında Yön.) (12. 08. 2013) göre bazı tanımlar aşağıda verilmiştir. Patlayıcı madde: Atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile egzotermik reaksiyon verebilen ve/veya kısmen kapatıldığında ısınma ile kendiliğinden patlayan veya belirlenmiş test koşullarında patlayan, çabucak parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelatinimsi haldeki maddeyi, Oksitleyici madde: Özellikle yanıcı maddelerle olmak üzere diğer maddeler ile de temasında önemli ölçüde egzotermik reaksiyona neden olan maddeleri. ÇOK KOLAY ALEVLENİR MADDE: Parlama noktası 0 derece C dan düşük ve 35 derece C dan düşük kaynama noktasına sahip sıvı haldeki maddeler ile oda sıcaklığında ve basınç altında hava ile temasında yanabilen, gaz haldeki maddeleri

Kolay alevlenir madde: Enerji uygulaması olmadan, ortam sıcaklığında hava ile temasında ısınabilen ve sonuç olarak alevlenen maddeyi veya ateş kaynağı ile kısa süreli temasta kendiliğinden yanabilen ve ateş kaynağının uzaklaştırılmasından sonra yanmaya devam eden katı haldeki maddeyi veya parlama noktası 21derece C nin altında olan sıvı haldeki maddeyi veya su veya nemli hava ile temasında, tehlikeli miktarda, çok kolay alevlenir gaz yayan maddeleri, Alevlenir madde: Parlama noktası 21-55 derece C arasında olan sıvı haldeki maddeleri, Çok toksik madde : Çok az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddeleri, Toksik madde : Az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, veya deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde, akut veya kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddeleri, Aşındırıcı madde: Canlı doku ile temasında, dokunun tahribatına neden olabilenn maddeleri, Tahriş edici madde: Mukoza veya cilt ile direkt olarak ani, uzun süreli veya tekrarlanan temasında lokal eritem, eskar veya ödem oluşumuna neden olabilen, aşındırıcı olarak sınıflandırılmayan maddeleri, Alerjik madde : Solunduğunda, cilde nüfuz ettiğinde aşırı derecede hassasiyet meydana getirme özelliği olan ve daha sonra maruz kalınması durumunda olumsuz karakteristik etkilerin ortaya çıkmasına neden olan maddeleri, Kanserojen madde : Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddeleri, Mutajen madde : Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kalıtımsal genetik hasarlara yol açabilen ve bu etkinin oluşumunu hızlandıran maddeleri, Üreme için toksik madde : Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde erkek ve dişilerin üreme fonksiyon ve kapasitelerini azaltan ve /veya doğacak çocuğu etkileyecek kalıtımsal olmayan olumsuz etkileri meydana getiren veya olumsuz etkilerin oluşumunu hızlandıran maddeleri, Çevre için tehlikeli madde : Çevre ortamına girdiğinde çevrenin bir veya birkaç unsuru için hemen veya sonradan kısa ve uzun süreli tehlikeler gösteren maddeleri, Mesleki maruziyet sınır değeri: Başka şekilde belirtilmedikçe, 8 saatlik sürede, çalışanların solunum bölgesindeki havada bulunan kimyasal madde konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırını, Biyolojik sınır değeri: Kimyasal maddenin ve metabolitinin uygun biyolojik ortamdaki konsantrasyonunun ve etki göstergesinin üst sınırını, Sağlık gözetimi: Çalışanların belirli bir kimyasal maddeye maruziyetleri ile ilgili olarak sağlık durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılan değerlendirmeyi, Solunum bölgesi: Merkezi, kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan 30 cm yarıçaplı kürenin, başın ön kısmında kalan yarısını, Kimyasal maddelerin kullanıldığı işlemler : Bu maddelerin üretilmesi, işlenmesi, kullanılması, depolanması, taşınması, atık ve artıkların arıtılması veya uzaklaştırılması işlemlerini, ifade eder.

Kimyasalların sınır değerlerinin - sembollerinin anlamları TWA: 8 saatlik referans zaman dilimine göre ölçülen veya hesaplanan zaman ağırlıklı ortalama. STEL: Başka bir süre belirtilmedikçe, 15 dakikalık sürede maruz kalınan, aşılmaması gereken limit değer. Mg/m3 : 20 derece santigrat sıcaklıkta ve 101. 3KPa (760 mm civa basıncı) basınçtaki 1 M3 havada bulunan maddenin mg cinsinden miktarı.

ppm : 1m3 havada bulunan maddenin mililitre cinsinden miktarı (ml/m3) LD : Ölüm dozu (Lethal dose) LD50: Test hayvanlarına bir kerede verilen ve %50 sinin ölümüne neden olan doz. Bir maddenin akut toksisitesi böyle ölçülür. LC50: Test hayvanlarının %50 sinin genellikle 4 saatlik maruziyetten sonra öldüğü havadaki konsantrasyon. Biliyorsunuz, kimyasallar en çok solunum ve deri yolu ile vücuda girerler. Bu yönetmelikte; kimyasal maddelerle çalışmalarda yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır: a) Kimyasal maddenin sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları. b) İmalatçı, ithalatçı veya satıcılardan sağlanacak Türkçe malzeme güvenlik bilgi formu. c) Maruziyetin türü, düzeyi ve süresi. ç) Kimyasal maddenin miktarı, kullanma şartları ve kullanım sıklığı. d) Bu Yönetmelik eklerinde verilen mesleki maruziyet sınır değerleri ve biyolojik sınır değerleri. e) Alınan ya da alınması gereken önleyici tedbirlerin etkisi. f) Varsa, daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları. g) Birden fazla kimyasal madde ile çalışılan işlerde, bu maddelerin her biri ve birbirleri ile etkileşimleri. (3) İşveren, tedarikçiden veya diğer kaynaklardan risk değerlendirmesi için gerekli olan ek bilgileri edinir. Bu bilgiler, kullanıcılara yönelik olarak, varsa kimyasal maddelerin yürürlükteki mevzuatta yer alan özel risk değerlendirmelerini de içerir. (4) Tehlikeli kimyasal maddeler içeren yeni bir faaliyete ancak risk değerlendirilmesi yapılarak belirlenen her türlü önlem alındıktan sonra başlanır.

Ek-2 sinde kurşun ve kurşun iyonik bileşikleri için;bağlayıcı biyolojik sınır değer 70 mikro gramPb/100 ml kan. Aşağıdaki durumlarda tibbi gözetim yapılır: Havadaki kurşunun haftada 40 saate göre hesaplanmış ZAOD: 0. 075 mg/m3ten fazla ise, çalışanlardan herhangi birinin kanında kurşun seviyesi 40 mikrogram/100 ml kandan fazla ise tıbbi gözetim yapılır. Ek-3 Kullanımı yasak olan kimyasal maddeler ile yapılması yasaklanan işler a) Kimyasal maddeler: 2-naftilamin ve tuzları 4-aminodifenil ve tuzları Benzidin ve tuzları 4-nitrodifenil Safsızlık olarak ağırlıkca %1 den az ise bu yasak uygulanmaz. b) Yapılan işler: -

Ek-4 te sıvı oksijen, sıvı argon ve sıvı azot depolama tankları ile ilgili güvenlik mesafeleri verilmektedir. a) Sıvı oksijen tankları için;Tablo-1 vana flanş gibi ek yeri olmayan yanıcı gaz ve sıvı boru hatlarına uzaklık,

Tablo-2 araç park yerleri, binalar vana flanş gibi ek yerleri olan yanıcı gaz ve sıvı borularına olan uzaklıklar Tablo-3 ofis kantin yüksek miktarda parlayıcı gaz ve LPG nin depolandığı yerlere uzaklıklar. b) Sıvı argon ve sıvı azot tankları için: Tablo-1 vana flanş gibi ek yeri olmayan yanıcı gaz veya sıvı boru hatlarına olan uzaklık, Tablo-2 araç park yerleri, açık alev ve sigara içilmesine izin verilen yerler, vana flanş gibi ek yerleri olan yanıcı, parlayıcı gaz ve sıvı boru hatlarına olan uzaklıklar.

İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik 20 Ağustos 2013 günü Resmi gazetede yayımlanmıştır.

Bu Yönetmeliğin amacı; iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışma ortamındaki kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fizilsel, kimyasal ve biyolojik etkenlerle ilgili iş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapacak özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarlarının yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. İşveren;ölçüm, test, analiz ve değerlendirmeleri, ön yeterlik veya yeterlik belgesini haiz laboratuvarlara yaptırmakla yükümlüdür. İşveren, laboratuvar personeline iş yerinde yürüttüğü faaliyetler süresince eşlik edecek, işin yürütülmesi hakkında bilgi sahibi olan bir kişiyi görevlendirir. Ölçüm, test ve analiz kayıtları işyerinde denetimlerde gösterilmek üzere saklanır. Mevzuatta süre belirtilmemişse 15 yıl saklanır. Bu laboratuvarlar akredite olmak zorundadırlar.

Akreditasyon Standardı: TS EN ISO/IEC 17025 '' Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar'' Standardıdır. Bu yönetmelik;İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü laboratuvarlarında, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun kendi mevzuatı çerçevesinde gerçekleştirdiği iş hijyeni ölçüm, test ve analiz faaliyetlerini , Çalışanlardan alınan biyolojik numuneler üzerinde yapılan ölçüm, test ve analizleri ve çalışanın sağlık durumunu belirlemek üzere yapılan ölçüm, test ve analizlerini kapsamaz

26 Aralık 2008 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan ''Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik" eklerinde H R ve S değerleri verilmiştir. Bu Yönetmelik Çevre Bakanlığı tarafından çıkarılmıştır. H, hazard, (tehlikeli) , R risk ve S safety (güvenlik) kelimelerinin başharfleridir. Bu yönetmelik ekinde kimyasallar tehlikeli özelliklerine göre sınıflandırılmıştır; H1 Patlayıcı maddeler (katı veya sıvı) H2 Parlayıcı sıvılar H3 Parlayıcı katılar H4 Kendiliğinden yanmaya müsait katılar H5 Su ile temas halinde parlayıcı gazlar çıkaran maddeler H6 Oksitleyici maddeler H7 Organik peroksitler H8 Zehirli (toksik) maddeler

H9 Enfekte edici maddeler H10 Korrozif maddeler H11 Hava veya su ile toksik madde yayan maddeler H12 Toksik (gecikmiş ve kronik etkilere yol açan) maddeler H13 Ekotoksik maddeler H14 Diğerleri

GENEL PRENSİPLER Yetkili Makamın Sorumlulukları: Bir ülkede yetkili makam, o ülkenin şartları ve yasalarını göz önüne alarak, işveren ve işçi kuruluşları ile istişarede bulunarak 'Kimyasalların Güvenli Kullanımı' konusunda halkın ve çevrenin korunması ile uyum içinde olan ve belli aralıklarla günün şartlarına göre gözden geçirilen bir politika oluşturmalıdır. Yetkili otorite, işçi-işveren kuruluşları ile istişare edip uluslararası düzenlemeleri ve standartları göz önüne alarak var olan yasaları periyodik olarak gözden geçirmelidir. Yetkili otorite, yeni yasal düzenlemeler yapıp standartlar ve kriterler koyarak, güvenlik ve sağlık bakımından uygun olmayan kimyasalların kullanımını yasaklayabilmeli, sınırlayabilmeli veya kullanıcının önceden bildirimde bulunmasını isteyebilmeli ve bu yetkiye sahip olmalıdır. Yetkili otorite veya yetkili otoritece onaylanmış bir kurum daha önce açıklanan kriterleri göz önünde bulundurarak kimyasalları sınıflandırmalı, sınıflandırma ve sınıflandırmanın uygulanması gelişen koşullara göre sürekli genişletilmelidir.

Tüm kimyasallar ne olduklarını belirten işaretlerle işaretlenmelidir. Zararlı kimyasallar ayrıca, çalışanların kolayca anlayabileceği bir şekilde, hangi sınıfa girdiklerini, tehlikelerini, alınması gerekli güvenlik önlemlerini gösteren etiketlerle etiketlenmelidir. Zararlı kimyasalların adı, üreticisi, sınıfı, tehlikeleri, güvenlik önlemleri, acil durumda yapılması gerekenler gibi önemli bilgileri içeren ' Malzeme Güvenlik Belgesi'nin işverenlere verilmesi sağlanmalıdır.

Kimyasalın etiketteki adı ile malzeme güvenlik belgesindeki adı aynı olmalıdır. Kimyasalı Tedarik Edenin Sorumluluğu Kimyasalı tedarik eden, üretici, ithalatçı, dağıtıcı vb. olabilir. Tedarik ediciler, yukarıdaki hususlar göz önüne alınarak yapılan ve hazırlanan sınıflandırma, işaretleme, etiketleme, malzeme güvenlik belgelerini temin edip kullanıcıya vereceklerdir. Henüz sınıflandırılmamış bir kimyasal için de eldeki tüm bilgileri temin edip kullanıcıya vereceklerdir. Kimyasalın etiketteki adı ile malzeme güvenlik belgesindeki adı aynı olmalıdır .

Kimyasalı İhraç Eden Ülkelerin Sorumluluğu: İhraç eden ülke, ihraç ettiği kimyasalın tamamı veya bir kısmının kullanımı kendi ülkesinde sağlık ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanmışsa ithal eden ülkeye bu bilgileri verecektir.

Işverenin sorumluluğu İşveren, kullandığı tüm kimyasallar ile ilgili etiketleme, işaretleme, malzeme güvenlik belgeleri gibi bilgileri eksiksiz temin edecek çalışanlar veya temsilcilerinin bu bilgilere ulaşmasını sağlayacaktır. İşverenler, sınıflandırılmış ve ilgili tüm bilgileri verilmiş kimyasalı kullanırken, tüm koruyucu önlemlerin alınmış olmasından sorumludur. İşverenler, ayrıca işyerinde kullanılan tüm zararlı kimyasalların kayıtlarını

malzeme güvenlik belgesi ile birlikte tutacaklar ve çalışanların bu kayıtları görmelerini sağlayacaklardır. İşverenler, çalışanların zararlı kimyasallara maruziyetlerini, ulusal yasalar veya uluslar arası standartlarca belirlenen maruziyet limitlerinin altında olmasını sağlayacaklardır. İşveren, işyerinde kimyasalların kullanımından doğabilecek risklerin değerlendirmesini yapacak, Kimyasal maddenin miktarı, kullanım şartları ve sıklığı, Kimyasal maddenin maruziyet sınır değeri, biyolojik sınır değeri, Alınan ya da alınması gereken önleyici tedbirlerin etkisi, Sağlık gözetiminin sonuçları irdelenecek ve risk değerlendirmesi yazılı belge haline getirilecek en az 2 yılda bir defa, çalışma koşullarında bir değişiklik olduğunda, bir kaza olduğunda, ortam ölçümleri ve sağlık gözetimlerinin sonuçlarına göre gerektiğinde, risk değerlendirmesi yenilenecektir. Çalışanların kimyasalların zararlarından korunmasında aşağıdaki yollar izlenecektir.

1. Riski yok eden veya en aza indiren kimyasalların seçimi, 2. Riski yok eden veya en aza indiren teknolojinin seçimi, 3. Yeterli mühendislik kontrol yöntemlerinin kullanılması, 4. Yeterli mesleki hijyen kurallarının benimsenmesi, 5. Yukarıdaki hususların uygulanmasının yeterli olmadığı hallerde, çalışanlara hiçbir maliyet yüklemeden koruyucu malzeme ve giysilerin verilmesi gibi. Ayrıca işverenler; olabildiğince az çalışanın olabildiğince düşük miktarda kimyasala maruz kalmasını sağlayacak, ilk yardım ve acil önlemlerle ilgili önlemler alacaklardır.

Malzeme güvenlik bilgi formları, 2002 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan'' Malzeme Güvenlik Bilgi Formu Tebliği''nde ve 26 Aralık 2008 de çıkarılan''Tehlikeli Maddeler ve Müstahzarlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formlarının Hazırlanması ve Dağıtılması HakkındaYönetmelik'' te belirtilen bilgi leri içerecektir. Şöyle ki; Maddenin /müstahzarın adı ve şirket ve iş sahibinin tanıtımı, Bileşimi/içindekiler hakkında bilgi, Tehlikelerin tanımı, İlk Yardım Tedbirleri, Yangınla Mücadele tedbirleri Kaza sonucu yayılmaya karşı tedbirler, Kullanma ve depolama, Maruz Kalma kontrolleri/Kişisel Korunma, Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri, Kararlılık ve Reaktivite, Toksikolojik Bilgi, Ekolojik Bilgi, Bertaraf Bilgileri, Taşımacılık Bilgileri,

Mevzuat Bilgisi, Diğer Bilgiler Kimyasalların kullanımında alınacak genel önlemler ve özel önlemler bulunmaktadır.

Genel Önlemler: İşyerinde uygun düzenleme ve iş organizasyonu yapılacak, Uygun makine ve ekipman kullanılacak, Alınan önlemlerin etkinliğinin kontrolü ve gözetimi ve denetimi yapılacak, En az sayıda işçi çalıştırılacak, Çalışanların maruz kalacakları miktar ve süre en az olacak, Üretim alanında gereğinden fazla kimyasal madde bulunmayacak, İşyerleri ve eklentileri her zaman düzenli ve temiz tutulacak, Çalışanların kişisel temizlikleri için uygun ve yeterli şartlar sağlanacak, Tehlikeli atıkların da uygun şekilde depolanması ve taşınması sağlanacaktır.

Özel Koruyucu Önleyici Önlemler; İkame yöntemi, Uygun proses ve ekipman, Riski kaynağında önlemek üzere yeterli havalandırma gibi toplu korunma önlemleri, Kişisel koruyucular, Sağlık gözetimi, Ortam ölçümü, ölçüm sonuçları bu yönetmeliğin ekindeki maruziyet sınır değerlerine göre değerlendirilecektir. Ayrıca işyerinde; Parlayıcı ve kimyasal olarak kararsız maddelerin tehlikeli miktarlarda bulundurulması önlenecektir. Bu mümkün değil ise, işyerinde yangın ve patlamaya sebep olacak tutuşturucu kaynakların bulunması önlenecektir. Patlama basıncının etkilerini azaltacak önlemler, Tesis makine ve ekipmanın sürekli kontrolü yapılacaktır.

Kaza ve Acil Durumlarda; İşveren kimyasal maddelerden kaynaklanacak kaza, olay ve acil durumlarda yapılacak işleri önceden belirleyen bir acil eylem planı hazırlamak ve planın gerektirdiği düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. İşyerinde belli aralıklarla acil eylem planı ile ilgili uygulamalı eğitim ve tatbikat yapılacak ve uygun ilk yardım imkanları sağlanacak, Çalışanlar durumdan haberdar edilecek, durumun en kısa zamanda normale dönmesi için gerekli çalışmalar yapılacak, etkilenmiş alana zorunlu işlerin yapılması için görevli kişilerden başkasının girmesine izin verilmeyecektir. Etkilenmiş alanlara girenlere uygun kişisel koruyucular verilecektir. İşveren, kurtarma, tahliye ve yardım işlerinin kısa sürede yapılabilmesi için uyarı ve haberleşme sistemini kuracak,

Çalışanların eğitimi ve bilgilendirilmesi yapılacak. Sağlık Gözetimi Kayıtları tutulacak, muhafaza edilecek, Maruziyetler, biyolojik izleme ve gerekli incelemeler yer alacaktır. Bizim mevzuatımızdan ve kimyasalların tehlikelerinden nasıl korunacağımıza dair spesifik örnek verirsek;

Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik (30 Nisan 2013 Bu yönetmeliğe ATEX 137 de denir. Avrupa Birliği Direktifinin adıdır.

tarihli)

Patlayıcı ortam: Yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi bir tutuşturucu kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımı, Normal çalışma Şartları: Bir tesisin tasarımlanan amaç doğrultusunda, ölçü ve değerlerde çalıştırılmasını ifade eder. Böyle bir işyerinde işveren: Patlayıcı ortamın oluşmasını önleyecek, Yapılan işlerin doğası gereği patlayıcı ortam oluşmasını önleyemiyorsa patlayıcı ortamın tutuşmasını önlemek, Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlayacak şekilde patlamanın zararlı etkilerini azaltacak önlemleri almak, Patlama riskinin değerlendirmesini yapacak; a) patlayıcı ortam oluşma ve bu ortamın kalıcılığı, b) statik elektrik dahil tutuşturucu kaynakların bulunması, c) olabilecek patlamanın etkisinin büyüklüğünü belirleyecektir.

Patlayıcı ortam oluşabilecek yerlerin sınıflandırılması: Bölge 0 : Gaz, sis ve buhar ile patlayıcı ortamın sürekli olduğu yerler, Bölge 1 : Patlayıcı ortamın ara sıra olduğu yerler Bölge 2: Patlayıcı ortam oluşma ihtimali olmayan veya çok kısa bir süre için oluşan yerlerdir. Bölge 20: Tozlar ile patlayıcı ortamın sürekli olduğu yerler, Bölge 21 : Tozlar ile patlayıcı oretamın ara sıra olduğu yerler, Bölge 22 : Tozlar ile patlayıcı ortam oluşma ihtimali olmayan veya çok kısabir sure için oluşan yerlerdir. Çalışanların patlayıcı ortam risklerinden korunması için alınacak asgariönlemler;Ekipman sınıflandırmaya göre yapılacaktır.

seçimi

bu

(30. 12. 2006 tarihli R. G. de yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamlarda Kullanılan Teçhizat ve Korunma Sistemi ile ilgili Yönetmelik) Bu yönetmeliğe ATEX 100 a denir. Bölge 0, Bölge 20: Kategori 1 ekipman Bölge 1, Bölge 21: Kategori 1 veya 2 ekipman, Bölge 2, Bölge 22: Kategori 1, 2 veya 3 ekipman kullanılmalıdır. Patlayıcı ortam oluşabilecek yerler için uyarı işaretiüçgenşeklinde sarı zemin üzerine siyah kenarlar ve siyah yazı (EX) . Sanayi ve Ticaret Bakanlığının çıkardığı 27. 10. 2002 tarihli Muhtemel Patlayıcı Ortamlarda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemle İlgili Yönetmelik, 4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın

Hazırlanması ve Uygulanmasına dair Kanuna göre çıkarılmıştır. 1. nolu kategoride yer alan ekipman yüksek seviyede koruma sağlayacak, 2. nolu kategori: arızalarda dahi koruma sağlar, 3. nolu kategori: normal koruma sağlar. 1nolu teçhizat grubu grizu ve /veya yanıcı toz tehlikesi olan madenlerin yer altı bölümlerinde ve hatta bu risk var ise yer üstü bölümlerinde de kullanılacak, 2 nolu teçhizat grubu ise: patlayıcı ortamların tehlikeye düşürebileceği diğer yerlerde kullanılacaktır.

Çalışanların eğitimi, Yazılı talimatlar ve çalışma izni yazılı olarak sorumlu kişi tarafından verilecektir, Statik elektrik boşalmalarına karşı özel kişisel koruyucu donanımlar verilecek, Patlayıcı ortam oluşmasından önce sesli ve görsel işaretlerle çalışanların uyarılması, İşçilerin uzaklaştırılması için tahliye sistemi, Otomatik sistemlerde gerektiğinde manuele geçilebilmelidir.

Kanserojen ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yön. (6. 08. . 2003 tarihli Resmi Gaz.)) . Amaç: Çalışanların kanserojen ve mutajen maddelere maruziyetinden kaynaklanabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden korunması için bu maddelere maruziyetin önlenmesi ve sınır değerler de dahil olmak üzere asgari gerekliliklerin belirlenmesidir. Asbest gibi kanserojen maddelerle çalışmalarda hem kendi özel yönetmeliği hem de bu genel yönetmelik uygulanır.

Kanserojen madde : Solunduğunda ağız yolu ile alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran madde veya müstahzarları, Ek-1 de belirtilen maddeler, işlemler ve bu işlemler sırasında ortaya çıkan madde veya müstahzarı: (üreamin üretimi, kömür katranı ve ziftinde bulunan polisiklik hidrokarbonlara maruziyete neden olan işler, bakır-nikel cevherinin kavrulması ve elektro rafinasyonu işleminde açığa çıkan toz serpinti ve dumana maruziyete neden olan işler, kuvvetli asit işlemi ile isopropil alkol üretimi, sert odun tozuna maruziyete neden olan işler.) ifade eder. Mutajen maddeler: Solunduğunda, ağız yolu ile alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kalıtımsal genetik hasarlara yol açabilecek veya bu etkinin oluşumunu hızlandırabilecek madde veya müstahzarları, Sınır değer: Aksi belirtilmedikçe kanserojen veya mutajen maddenin, çalışanın solunum bölgesinde bulunan havadaki, EK-2 de belirlenen referans zaman aralığındak, zaman ağırlıklı ortalama konsantrasyonunu, Solunum bölgesi: Merkezi kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan ve 30 cm yarı çaplı kürenin, başın ön kısmında kalan yarısını ifade eder. Birkaç örnek verecek olursak:

Benzen: 3, 25 mg/m3 veya 1 ppm, Vinilklorür monomer: 7, 77 mg/m3 veya 3 ppm,

Sert ağaç tozları: 5 mg/m3 dür. İşveren risk değerlendirmesinde maruziyet şekli, maruziyet miktarı, maruziyet süresini belirleyecektir. İşveren, teknik olarak mümkünse tehlikesiz veya daha az tehlikeli maddeyi kullanacaktır. Tam kapalı sistem kullanılacak, sınır değerler aşılmayacak, gerektiği kadar madde işyerinde bulundurulacak, işçi sayısı en aza indirilecek, gerekli mühendislik kontrol önlemleri alınacak, lokal ve genel havalandırma ile kanserojen ve mutajen maddenin dışarı atılması halka ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yapılacak, herhangi bir kaza sonucunda bu maddelerin ortama yayılmasında uygun ölçüm sistemleri olacaktır. Özellikle işyeri tabanı, duvarlar ve diğer yüzeyler temizlenecek ve hijyen şartları sağlanacak, çalışanlar bilgilendirilecek, ikaz levhaları ve güvenlik işaretleri bulundurulacak, yeme içmenin yasak olduğu levhalar asılacaktır. Acil durum planları yapılacak, depolama ve taşımada etiketleme açıkca ve görünür şekilde olacaktır. Kaplar kapalı ve sızdırmaz olacaktır. Atıklar içinde etiketli, sızdırmaz kapalı kaplar kullanılacaktır.

Öngörülemeyen maruziyette; etkilenmiş alana sadece onarım ve diğer zorunlu işleri yapacak işçiler girecek, tüm çalışanlara maruziyet hakkında bilgi verilecek, her işçi çok kısa süre çalışacak, koruyucu aracı gereci olmayan işçi etkilenmiş alanda çalışmayacaktır. Riskli alanlara sadece izin verilenler girebilir. Hijyen ve kişisel korunma: Kanserojen ve mutajen maddelerle kirlenme olasılığı bulunan yerlerde çalışanların sigara içmeleri, yeme içmeleri önlenecektir. Çalışanlara özel koruyucu elbiseler verilecek ve kendi elbiseleri ile aynı dolaba konmayacak ayrı ayrı 2 dolap verilecektir. Çalışanlara uygun ve yeterli yıkanma yerleri tuvalet ve temizlik malzemesi verilecektir. Kişisel koruyucu donanımlar özel yerlerde uygun şartlarda saklanacaktır.

Eğitim : Çalışanlara ve temsilcilerine; hijyen kuralları, kişisel koruyucuların kullanımı, kazaların önlenmesi, kaza anında yapılacak işler, etiketler ve uyarı işaretleri hakkında bilgi ve uygun eğitim verilecektir. Sağlık Gözetimi: Maruziyet başlamadan önce ve düzenli aralılarla sürdürülecek, Kişisel sağlık kaydı tutulacak, kayıtlar maruziyetin sona ermesinden sonra en az 40 yıl saklanacak, işyerinde faaliyet sona ererse işveren bu kayıtları Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne teslim eder. Yetkili makama bilgi verilmesi: İşveren çalışanların sağlığı ve güvenliği yönünden risk bulunduğu saptanan işlerde, Bakanlıkça istendiğinde; işyerinde kullanılan kanserojen ve mutajen maddelerin kullanıldığı işlemler ile bu maddelerin kullanılma nedeni, kullanılan miktar, maruz kalan çalışan sayısı, alınan koruyucu önlemler, kullanılan koruyucu araç ve gercin türü, maruziyetin türü ve düzeyi, ikame yapılıp yapılamadığı konularında bilgi verir. Kanserojen madde olarak Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri hakkında Yönetmelik 25. 01. 2013 tarihinde çıkarılmış ve yürürlük tarihi de 31. 12. 2012 olarak belirtilmiştir. Bu yönetmelikte Asbestin tanımı: Aktinolit asbest CAS No: 77536-66-4, Grünerit asbest CAS No: 12172-73-5, Antofilit asbest CAS No: 77536-675, Krizotil asbest CAS No: 12001-29-5, Tremolit asbest CAS No 77536-68-6

krosidolit asbest CAS No: 12001-28-4 Lifli silikatları ifade eder.

Zaman ağırlıklı ortalama değer (ZAOD/TWA) : Günlük 8 saatlik zaman dilimine göre ölçülen veya hesaplanan zaman ağırlıklı ortalama değeri, Asbest söküm uzmanı: Yönetmelik kapsamında işlerin yapılması sırasında işveren tarafından sorumluluk verilen bakanlıkça kurulan komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını bitirerek sınavda başarılı olanı,

Asbest söküm çalışanı: Bakanlıkça kurulan komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını tamamlamış ve kurs bitirme belgesi almış çalışanı ifade eder. İşveren asbest tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda risk değerlendirmesi yapacaktır. İşveren, işçilerin maruz kaldığı havadaki asbest konsantrasyonunun sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama (TWA) değerinin 0. 1lif/cm3 ü geçmemesini sağlayacaktır.

Bildirim ve iş planı: İşveren önce iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu çalışma ve İş kurumu İl Müdürlüğüne iş planı ile birlikte bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Bildirimde: işyerinin unvanı, adresi, sökümü yapılan asbestin türü ve miktarı, yapılan işler ve işlemler, çalışan sayısı, işe başlama tarihi, işin tahmini süresi, alınacak sağlık ve güvenlik önlemleri, kullanılacak iş ekipmanlarının özellikleri gibi hususlar yer alacaktır.

Kullanım yasağı: a) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı, b) Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması, c) Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır. Asbest numuneleri eğitilmiş kişiler tarafından alınacak, lif saymak için uygun araç gereçle donatılmış laboratuvarlarda yapılacak, Numune alma süresi bir vardiya süresinde işçinin maruziyetini belirleyecek şekilde olacaktır. Lif sayımı faz-kontrast mikroskobu (PCM) kullanılarak Dünya Sağlık Teşkilatının 1997 tarihinde tavsiye ettiği veya eşdeğer sonuçları veren yöntemle olacaktır. Havadaki asbestin ölçülmesinde boyu 5 mikrondan büyük, eni 3 mikrondan küçük ve boyu eninin 3 katından büyük olan lifler hesaba katılacaktır.

Sınırlar aşılmışsa önlemler alınıncaya kadar etkilenmiş alanda çalışma yapılmayacaktır. Asbest ölçümleri: Asbest ölçme ve numune alma işlemleri İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü (İSGÜM) ve/veya yetkilendirilmiş laboratuvarlar tarafından aşağıda belirtildiği şekilde yapılır. Söküm ve yıkım işleri: İşveren, asbest içerebilecek malzemelerin yıkım, söküm, uzaklaştırma, tamir ve bakım işlerini söküm uzmanı ve söküm çalışanı tarafından yapılmasını sağlar. İşçiler uygun solunum sistemi koruyucusu ile çalışacak bu işçiler belirlenecek, Uyarı levhaları asılacak, tozun etrafa yayılması önlenecektir. Belli aralıklarla çalışanlara eğitim verilecektir. Eğitimin konuları; asbestle ilgili, KKD'lerle, acil durum ile, dekontaminasyon ile, uzaklaştırma, gerekli tıbbi muayenelerle ilgili olacaktır. Asbestle çalışma yapılan yerlere uyarı levhaları asılacak, görevliler dışında kimse girmeyecek, sigara, yeme içme yasaklanacak, koruyucu iş elbiseleri verilecek, elbiseler işyeri dışına çıkarılmayacak, temizlendikten

sonra kapalı kaplarda saklanacak, koruyucu elbiseler ile işçilerin kendi elbiseleri ayrı ayrı saklanacak, el yüz yıkama yerleri, duşlar olacak, KKD'ler her kullanımdan sonra temizlenip saklanacaktır. İşçiler veya temsilcileri bilgilendirilecektir

Sağlık gözetimi: İşe başlamadan önce diğer tetkiklerin yanında göğüs muayeneleri yapılacak en az 2 yılda bir işçilerin sağlık durumları değerlendirilecek, sağlık kayıtları tutulacak, kayıtlar maruziyetten sonra en az 4O yıl saklanacaktır. İşyerinin faaliyetinin sona ermesi halinde bu kayıtlar SGK İl Müdürlüğüne verilecektir. Asbestozis ve mezotelyama vakaların kayıtları SGK tarafından tutulacaktır. Ek I de verildiği gibi asbest; asbestozis, mezotelyema, akciğer kanseri, mide-bağırsak kanseri ne neden olabilir. Not: Krizotil

: Beyaz asbest,

Krosidolit

: Mavi asbest

Amosit

Kahverengi asbest

Suggest Documents