KAMU YÖNETİMİNDE E-DEVLET MODELİ: KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAMU YÖNETİMİNDE E-DEVLET MODELİ: KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM ...
Author: Gonca Yakin
4 downloads 0 Views 1010KB Size
T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KAMU YÖNETİMİNDE E-DEVLET MODELİ: KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

UZMANLIK TEZİ Ahu UÇAR SEVER

Tez Danışmanı Dr. Şeyda ODABAŞI

Eylül– 2010 ANKARA

Ahu UÇAR SEVER tarafından hazırlanan KAMU YÖNETİMİNDE EDEVLET MODELİ: KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ adlı bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Dr. Şeyda ODABAŞI (Danışman)

Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı ve Soyadı

İmzası

Başkan : _____________________________________ …………… Üye : ________________________________________ …………… Üye : ________________________________________ …………… Üye : ________________________________________ …………… Üye : ________________________________________ ……………

Tarih : ......../….…/………… Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur.

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ

Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı

: Ahu UÇAR SEVER

Tez Konusu

: Kamu Yönetiminde e-Devlet Modeli: Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Örneği

Tez Danışmanı

: Dr. Şeyda ODABAŞI

Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum.

…/…/2010

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN

Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim.

…./..../2010 Ahu UÇAR SEVER Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı

ÖNSÖZ İçinde yaşadığımız yüzyılda, bilgi ve iletişim teknolojileri küreselleşme süreci ile birlikte insanları, toplumları ve kültürleri birbirine yakınlaştırmakta dünyadaki tüm ekonomik, sosyal ve siyasal birimleri aynı ağ yapısı içinde buluşturmakta ve teknolojinin yönlendirdiği yeniden yapılanma süreci, günlük hayattan toplumsal yapıya kadar her noktada kendisini hissettirmektedir. Günümüzün entegre dünyasında, bireyler ve örgütler kadar, kamu kurumları da bilgi çağına uyum sağlamak için değişim geçirmekte, kamu yönetimi teorisinde reform tartışmaları yaşanan teknolojik gelişmelerden beslenmektedir. Bu çalışmanın konusu olan edevlet, bilgi toplumuna giden yolda elektronik iletişim sistemlerinin kamu hizmetlerinin sunumunda kullanılması demek olup kamu yönetiminde reform tartışmalarının önemli bir ürünüdür. e-Devlet modelindeki uygulamalar kamu hizmetlerinin sunumunda; verimliliği, etkinliği, yönetişimi, hesap verebilirliği, vatandaş-devlet yakınlaşmasını, açık ve saydam toplum anlayışını esas alan bir yapılanmayı öne çıkartmaktadır. Kamunun elektronik dönüşümü, klasik anlamda devlet-vatandaş ilişkilerinin yeni bir boyuta taşınmasından öte bir yönetim felsefesi değişiklidir ve bu durumun farkına varılması e-devlet uygulamalarının başarısını belirleyen en önemli etken iken e-devlete teknik bir konu olarak yaklaşıp sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarının ihmal edilmesi modelin hedeflerine ulaşamaması nın yanı sıra yeni sorun alanlarının doğmasına da yol açacaktır. Bu çalışmada e-devlet olgusunu gündeme getiren gerekçelere bakılarak modelin kamu yönetiminde hedeflediği değişiklikleri ortaya koymak, bilgi toplumu olma yolunda Türkiye’nin elektronik dönüşüm sürecini incelemek ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın e-devlet uygulamalarını genel hatları ile değerlendirerek uygulamaların

daha

etkin

hale

getirilmesi

yönünde

önerilerde

bulunmak

amaçlanmıştır. Çalışmanın hazırlanması sırasında bana her türlü yardım ve desteği sağlayan Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut EVKURAN ve Halk Kültürünü i

Araştırma Dairesi Başkanı Ali İhsan GÜLSER’e, iş arkadaşlarıma, tez yazım sürecinde bilgisi ve birikimi ile sürekli yanımda olan ve beni yönlendiren tez danışmanım Dr. Şeyda ODABAŞI’na ve hayatımın her evresinde olduğu gibi bu dönemde de sevgi, anlayış ve desteklerini hep yanımda hissettiğim aileme ve eşime teşekkürü bir borç bilirim.

ii

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ....................................................................................................................... i İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... iii TABLOLAR DİZİNİ ……………………………….............................................. vi

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1. GİRİŞ ................................................................................................................... 1 1.1. Konunun Önemi ............................................................................................. 1 1.2. Araştırmanın Amacı ....................................................................................... 2 1.3. Araştırmanın Kapsamı ................................................................................... 3 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları .............................................................................. 3 1.5. Araştırma Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri ........................................... 3

İKİNCİ BÖLÜM E-DEVLET 2. E-DEVLET .......................................................................................................... 5 2.1. e-Devletin Kavramsal Temelleri..................................................................... 5 2.2. e-Devlet Tanımları ....................................................................................... 11 2.3. Yönetişim Modeli Olarak e-Devlet .............................................................. 14 2.4. e-Devletin Amaç ve Öngörüleri.................................................................... 17 2.4.1. Kamusal Alanda Şeffaflık.................................................................... 19 2.4.2. Kamu Hizmetlerinde Verimlilik.......................................................... 19 2.4.3. Kamu Hizmetlerinde Bütünlük............................................................ 20 2.4.4. Kamu Hizmetlerine Erişebilirlik.......................................................... 21 2.4.5. Kamu Hizmetlerine Katılımcılık.......................................................... 21 iii

2.5. e-Devlet ile İlgili Sorunlar ve Eleştirel Yaklaşımlar.................................... 23 2.5.1. İktisadi Sorunlar................................................................................... 24 2.5.2. Yasal ve Teknik Sorunlar……………………………………………. 25 2.5.3. Yönetsel ve Toplumsal Sorunlar…………………………………….. 27 2.5.4. Etik Sorunlar………………………………………………………… 28

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DE E-DEVLET POLİTİKASI 3. TÜRKİYE’DE E-DEVLET POLİTİKASI ....................................................3O 3.1. Türk Kamu Yönetiminde e-Devlete Geçiş................................................... 30 3.2. Türkiye’de e-Devletin Tarihçesi ve Gelişimi .............................................. 32 3.3. Türkiye’de e-Devlet Uygulamaları Kapsamında Yürütülen Önemli e-Devlet Proje Örnekleri …………………………………………………………..... 43 3.3.1. MERNİS ........................................................................................... 45 3.3.2. UYAP ................................................................................................ 45 3.3.3. MBS................................................................................................... 46 3.3.4. Say 2000i ............................................................................................47 3.3.5. VEDOP I-II ....................................................................................... 47 3.3.6. SEÇSİS .............................................................................................. 48 3.4. Türkiye’de e-Devletin Hukuki Çerçevesi…………………………………..48 3.4.1. Bilgi Edinme Hakkına İlişkin Mevzuat……………………………...49 3.4.2. Bilgi Güvenliği/Kişisel Bilgilerin Mahremiyetine İlişkin Mevzuat…50 3.4.3 e-Ticarete İlişkin Mevzuat……………………………………………51 3.4.4. Elektronik İmza ile İlgili Mevzuat…………………………………..52 3.4.5. İnternet Ortamında İşlenen Suçlara İlişkin Mevzuat………………..53 3.4.6. Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Mevzuat……………………53

iv

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDA E-DEVLET UYGULAMALARI 4. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDA E-DEVLET UYGULAMALARI............................................................................................ 55 4.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Görevleri ve Teşkilat Yapısı……………..55 4.2. Kurumsal e-Devlet Uygulamaları .................................................................58 4.3. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün e-Devlet Uygulamaları .......... 66

BEŞİNCİ BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER ...................................................................................... 71 KAYNAKÇA ......................................................................................................... 83 EKLER .................................................................................................................. 90 ÖZET .................................................................................................................... 154 ABSTRACT ......................................................................................................... 156 ÖZGEÇMİŞ ......................................................................................................... 158

v

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo I:

Geleneksel Devlet/e-Devlette Vatandaş-Kamu Yönetimi İlişkisi…......9

Tablo II:

Bürokratik Yapı ile e-Devlet Modelinin Karşılaştırılması………...….10

Tablo III: Elektronik Kamu Hizmetleri Kullanım Alanları………………….…..14 Tablo IV: Uluslar arası Kuruluşların e-Devlet Projelerinde Oynadıkları Roller…32 Tablo V:

Türkiye’nin Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010)……………...……37

Tablo VI:

Kamu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yatırımları (2002-2010)………40

Tablo VII: Türkiye’de 2003-2008 Yılları Arasında gov.tr Uzantılı Web Sayfalarının Sayısı…………………………………………………………..………41 Tablo VIII: Ülkelerin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Durumu…………………….42 Tablo IX:

Türkiye'nin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Durumu…………………. 42

Tablo X:

e-Devlete Geçişte İnternet Sitelerinin Aşamaları…………………….64

vi

BİRİNCİ BÖLÜM

GİRİŞ

1.1. Konunun Önemi

21. yüzyıl, devletlerin, teknolojik yenilikleri toplumsal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerinin her aşamasında kullanma çabalarına sahne olmaktadır. Her türlü bilginin elektronik ortamda dünyanın bir yerinden başka bir yerine saniyeler içinde nakledilebilir olması, bilginin edinilmesi yanında verimli ve mantıklı bir şekilde kullanılmasını da önemli hale getirmektedir.

1980’lerin ikinci yarısından itibaren kamu yönetimleri dünya ölçeğinde, hizmet sunumunda yaşanan aksaklıklara çözüm aramaktadır ve bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı dönüşüm teorik düzeyde kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasında etkin rol oynamaktadır. “Yeni Kamu Yönetimi Yaklaşımı” olarak adlandırılan çözüm modeli, yönetişim, hesap verebilirlik, etik, performans yönetimi, toplam kalite yaklaşımı ve e-devlet tartışmalarından beslenerek; klasik yönetim teorisindeki bürokratik, hantal ve dışa kapalı yönetim anlayışı yerini yeniliklere açık, bilim ve teknolojideki yenilikleri takip eden, piyasa tabanlı ve vatandaş odaklı yönetime bırakmaktadır.

Kamu yönetimi anlayışındaki değişikliklerin ürünü olan “e-devlet modeli”, genel bir tanımla; devlet-vatandaş, devlet-sivil toplum ve devlet-özel sektör arasındaki tüm iş ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirebilmesine imkan tanıyan uygulamaları ifade etmektedir ve kamu hizmetlerine 7/24 ulaşmayı amaçlamaktadır.

e-Devlet

ile

vatandaşlar

veya

örgütler,

devletle

olan

etkileşimlerinde, günün istedikleri her saatinde kamu kurum ve kuruluşlarının 1

internet adreslerinden, kendilerine gereken tüm bilgileri alabilmekte, hazırlıklarını gerçekleştirmekte ve başvurularını çevrim içi yapabilmektedirler. İnternet, devleti birey ve örgütlerin yakınına getirmekte, standartlaşma, saydamlık ve uzmanlaşmada aracısızlık ile büyük katkı sağlamaktadır ve bu katkının her geçen gün artmasında, internet/web sitelerinin, modern kamu yönetiminin temel unsurlarından biri olarak kabul edilmesi düşüncesi yatmaktadır

Geleneksel yönetim anlayışına alternatif, yeni bir hizmet sunum aracı olan edevlet modeli, yeni kamu yönetimi anlayışının önemli bir parçasıdır. Yeni kamu yönetimi yaklaşımının temel değerleri olan etkin/şeffaf/hesap verebilir/demokratik devlet ve aktif/katılımcı yurttaş, e-devlet uygulamalarının nihai hedefidir. Bu bakımdan, e-devlet, sadece yönetim süreçlerinde teknolojik olanakların kullanımı değil özel sektör, sivil toplum ve vatandaşların potansiyellerinin maksimize edilerek değerlendirilmesini de içeren bir felsefe değişimini ifade etmektedir.

1.2.

Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın temel amacı, e-devlet modelinin yapısını ve kamu yönetiminde hedeflediği değişiklikleri ortaya koymaktır ve çalışmanın konusunu, e-devletin kavramsal temelleri ile bilgi toplumu olma yolundaki Türkiye’nin, elektronik dönüşüm sürecinin incelenmesi oluşturmaktadır. Ayrıca, genel hatları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve daha özel olarak da Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün e-devlet uygulamalarının incelenmesi sonucunda, uygulamaların daha etkin hale getirilmesi yönünde önerilerde bulunulacaktır.

2

1.3.

Araştırmanın Kapsamı

Bu

araştırmanın

kapsamını,

Kültür

ve

Turizm

Bakanlığı

e-devlet

uygulamaları oluşturmaktadır. Bakanlık çalışmaları hakkında farklı disiplinlerde hazırlanmış Kültür ve Turizm Uzmanlık Tezleri bulunmakla birlikte, e-devlet uygulamalarını konu alan bir çalışma bulunmadığından bu tez, Uzmanlık Tezleri arasında özgün bir yere sahip olacaktır. Çalışmada yeni kamu yönetimi anlayışının bir unsuru olan e-devlet modeli, yönetim bilimi bakış açısı ile teorik düzeyde betimsel araştırma yöntemi ile incelenmiş ve genel hatları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın e-devlet uygulama örnekleri değerlendirilmiştir.

1.4.

Araştırmanın Sınırlılıkları

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, Bakanlık sisteminden kontrol edilen 100, Bakanlık sisteminde yer almakla birlikte dışarıdan güncellenen de 60 web sitesi bulunmaktadır1. Ancak bu çalışmada, Bakanlığın ana web sayfası www.kultur.gov.tr sitesi “e-Uygulamalar” alt başlığı ve http://aregem.kulturturizm.gov.tr sitesi üzerinden yürütülen e-devlet uygulamaları incelenmiştir.

1.5.

Araştırma Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri Çalışmada tezin amacı ve konusu dikkate alınarak niteliksel araştırma yöntemine başvurulmuştur. Çalışmanın verileri, literatür taraması, betimleme ve belgesel tarama yöntemleri ile toplanmıştır. Bu amaçla konu ile ilgili daha önce yapılmış bilimsel çalışmalar incelenerek önemli noktaları özetlenmiş; mevcut edevlet uygulamalarının daha önceki olay ve koşullarla ilişkileri dikkate alınarak 1

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem ve Bilgi Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Eylül 2010 verileri.

3

açıklanmaya çalışılmış ve çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturmak için Ankara’daki çeşitli kütüphanelerde (Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Milli Kütüphane) bulunan basılı materyaller ile veri tabanlarından yararlanılmıştır.

4

İKİNCİ BÖLÜM E-DEVLET

2.1. e-Devletin Kavramsal Temelleri

İçinde yaşadığımız yüzyılda bilgi ve iletişim teknolojileri, toplumları ve kültürleri birbirine yakınlaştırarak; dünyadaki tüm ekonomileri, işletmeleri ve bireyleri giderek yaygınlaşan bir ağ yapısı içerisinde birbirleriyle ilişkili hale getirmektedir. Bireyler günlük yaşamlarında ve faaliyetlerinde; iş dünyası, küresel rekabet koşulları içerisinde üretimden pazarlama ve satış sonrası hizmetlere kadar tüm iş süreçlerinde; kamu kurumları da, hızlı ve nitelikli hizmet sunumunda bu teknolojilerin sağladığı olanaklardan giderek daha çok faydalanmakta ve bu durum da bilgi ve iletişim teknolojileri kavramlarını gündeme getirmektedir (DPT, 2006a:1).

Kavram olarak bilgi teknolojileri; verilerin kayıt edilmesi, saklanması, belirli bir işlem sürecinden geçirilmek suretiyle yeniden üretilmesi, üretilen bu bilgilerin gerekli alanlara nakledilmesi gibi işlemlerin etkili ve verimli yapılmasına olanak tanıyan teknolojileri tanımlamada kullanılan bir terimdir. İletişim teknolojileri de insanlar arasındaki iletişimin teknolojik gelişmenin getirdiği, başta internet olmak üzere birçok yeni iletişim aracı vasıtasıyla uğradığı dönüşümü anlatmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, günümüz dünyasında, toplumsal ölçekte en küçük birimlerden devlet örgütlenmesine kadar pek çok düzeyde dönüşümlere yol açmaktadır.

5

21. yüzyılda küresel ölçekte belirleyici iki önemli unsur olan “insan” ve “bilgi” unsurlarından “insan”, küresel rekabetin odağı, “bilgi” ise geleceğin anahtarı niteliğindedir. Toplumsal basamakları ve çağları etkin unsura göre adlandırma eğilimi açısından değerlendirildiğinde 21. yüzyıla damgasını vuran bilgi ve iletişim teknolojileri 21. yüzyılın “bilgi çağı”, bu yüzyıla ait toplumun da “bilgi toplumu” olarak adlandırılmasına yol açmıştır.

Bilgi

toplumuna

giden

yolun

başlangıcı

“bilgi”

ile

"teknoloji"nin

bütünleşmesinde aranmalıdır. Bilgisayarın icadı ile bir bakıma daha somut ve paha biçilebilen bir olgu olan bilgi, üretim faktörlerinden birisi haline gelmiştir. Günümüz dünyasında ülkelerin gelişmişlik farkı bile “sermaye açığı” kavramı yerine “bilgi açığı” kavramı ile açıklanır olmuştur. Bilginin; ürettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız şeylerin asıl bileşeni haline gelmesinin bir sonucu olarak, bilgiyi yönetmek geliştirmek, saklamak, satmak, paylaşmak, bireylerin, işletmelerin ve ülkelerin en önemli görevi haline gelmiştir (Ekici, 2007: 6).

Teknolojinin bilgi yönetimi sürecinde sağladığı gücün farkında olan devlet kurumları, kurumlarındaki bilgi ve iletişim teknolojilerini bir araya getirmek, onların yeteneklerinden ve imkânlarından yararlanmak, internet gibi başka bilgi kaynaklarına erişmek ve böylece bilgiyi ve kısıtlı zamanı en iyi şekilde değerlendirebilmenin en güvenli, hızlı ve ucuz yollarını araştırma çabası içerisine girmişler ve bu çabalar sonucu bilgi ve iletişim teknolojileri, kamu yönetimindeki yeniden yapılanma ve modernleşme çabalarını besleyerek elektronik dönüşüm noktasında devletin dijitalleşme/e-devlet olma sürecinde en önemli araç haline gelmiştir (Şahin, 2008:3738).

Yükselen bilgi toplumu devlet ve toplum arasındaki işbölümünün hiyerarşik niteliğini de değiştirmiştir. Artık, tüm siyasal ve toplumsal süreç, devlet, yerel 6

yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve üniversiteler gibi

aktörler

arasındaki

beraberce

yönlendirme

ve

düzenleme

temelinde

yapılandırılmaktadır. Dolayısıyla e-devlet örgütsel değişme için bir katalizör rolü oynamaktadır. Bugün gelinen noktada, e-devlet uygulamaları, değişen ve dönüşen toplumun yönetsel taleplerine bir çözüm olarak, kamu yönetiminde tüm aktörler tarafından tartışılır hale gelmiştir. e-Devletin sunduğu model kamu yönetiminde “yönetme” ve “yönetilme” olgularının arasında bulunan doğal engellerin bilgi ve bilişim teknolojilerinin aktif olarak kullanılmasıyla azaltılması şeklindedir (Kösecik ve Karkın, 2004:98). Ancak e-devleti sadece kamu yönetiminde teknolojik olanakların kullanımı olarak görmemek gerekir. Çünkü bu uygulamalar aynı zamanda insan kaynaklarının, iş süreçlerinin ve vatandaşların potansiyellerinin maksimize edilerek değerlendirilmesini de içeren bir felsefe değişimini ifade etmektedir (Balcı, 2008:319). Bu değişim “Kamu yönetimi artan ihtiyaçlara nasıl daha hızlı ve daha az maliyetle cevap verebilir?” sorusu ile şekillenmiştir (İnce, 2001:13). 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kamu yönetimleri dünya ölçeğinde bu sorunun cevabını aramaktadırlar.

1980’li yıllarda tüm dünyada yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeler kamu sektörünü en çok tartışılan konular arasında ön sıralara taşımıştır. Bu yıllarda kamu sektörüne çeşitli yönlerden eleştiriler yapılmaya başlanarak devletin, katı, hantal ve bürokratik yapısı sorgulanmıştır. Bilginin ve teknolojinin ateşlediği değişim ortamı, kamu yönetiminde çabuk hareket etme, yönetime dinamik ve daha esnek bir yapı kazandırma, değişen ve gelişen koşulların ortaya çıkardığı toplumsal taleplerin karşılanması amacına yönelik bir yapı oluşturma gibi süreçleri gündeme getirmiştir (Özer, 2006:3). İşte bu ortamda, geleneksel Weberyen Bürokratik Yönetim Modeli2’nin yetersizliklerine bir tepki olarak “Yeni Kamu Yönetimi” (new public

2

Büyük organizasyonlarda ideal yönetim ilkeleri üzerine çalışmalar yapan Alman sosyolog Max Weber (1864-1920)’in Bürokratik Yönetim Teorisi’nin başlıca ilkeleri: - Katı emir ve komuta zinciri içerisinde hiyerarşik bir organizasyon yapısı oluşturulması, - Merkeziyetçi işbölümü - Organizasyonlarda örgüt merkezli, biçimsel kuralların hâkimiyeti, - Yöneticilerin seçimle değil atama yoluyla işbaşına getirilmesidir.

7

management) anlayışı doğmuştur (Al, 2003:51). Bilgiç’e göre yeni anlayış, basit bir reform ya da işletme tarzındaki değişiklik değil, devletin toplumdaki rolünde ve devlet-vatandaş ilişkisinde önemli bir anlayış değişikliğini ifade etmektedir (Bilgiç, 2008:28). Yeni anlayış doğrultusundaki politikalar, ilk olarak İngiltere’de Margaret Thatcher döneminde ortaya çıkarken benzerlerine aynı dönem Amerikası’nda Ronald Reagen döneminde, Türkiye’de de Turgut Özal döneminde rastlanmaktadır.

Tutum yeni yönetim anlayışı doğrultusunda devlet örgütlenmesinde yaşanan gelişmeleri aşağıdaki gibi ifade etmektedir: -“Ulusal kamu yönetimlerinin büyüklüğünde, kapsamında, kullandığı kaynaklarda ve etkileme araçlarında bir daralma, -Kamu görevlilerinin geleneksel statülerindeki aşınma dolayısıyla kamu görevlerinde çok sağlam olan istihdam garantisi olan sistemden sözleşmeli yapıya yönelme, -Kamu yönetiminde “işletme yöneticiliği” anlayışının ön plana çıkması, -Kamu yönetimini demokratikleştirme ve yönetişim modeli; bu bağlamda vatandaşın bilgi edinme hakkının geliştirilmesi, açık yönetim ve katılımcı mekanizmaların oluşturulması” (Tutum, 1995:135-137).

1980’li yıllarda, dünya ölçeğinde devletlerin, artan ihtiyaçları karşılamakta güçlük çekmesi devletlerin rolünün sorgulanmasına yol açmış; alternatif hizmet sunum mekanizmaları gündeme gelmiştir. Özelleştirme uygulamalarının artması, vatandaş istek ve beklentilerinin karar alma süreçlerine yansıması, bilgi ve iletişim hizmetlerinden yararlanma, e-devlet uygulamalarına geçilmesi, kamu maliyesinin daha iyi yönetilmesi, etik ilkelerin kamuda yaygınlaştırılması, toplam kalite anlayışı, performans yönetimi gibi çağdaş yönetim ilkeleri kamuda uygulanır olmuştur (Coşkun, 2008:55).

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çoğununda devletin rolü ve büyüklüğü ile kullandığı yöntemlerin büyüteç altına alınarak sorgulanmaya başlanması dar 8

anlamda kamu hizmetlerinde, geniş anlamda ise devlet, toplum ve ekonomi ilişkilerinde kullanılan yöntemlerin tartışmaya açılmasına neden olmuştur. Yeni paradigma, bürokrasinin doğrudan hizmet sağlama aracı olması gibi temel ve vazgeçilmez özelliklerini sarsmıştır ve geleneksel yönetim anlayışının alternatif hizmet sunum aracı, “e-devlet” modeli olmuştur (Bilgiç, 2008:28). e-Devlet, merkeziyetçi olmayan yatay bir koordinasyon yapısı içinde bilişim ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımı sayesinde kamu yönetiminin tüm birimlerini birbirine, vatandaşları da bu ağ yapısına bağlamaktadır.

Uçkan ve Şahin’in e-devlet ile geleneksel devletin zihinsel ve yapısal dönüşümüne ilişkin önerdiği model Tablo I’de ifade edilmektedir:

Tablo I: Geleneksel Devlet/e-Devlette Vatandaş-Kamu Yönetimi İlişkisi - Geleneksel Devlet Pasif Yurttaş

- e-Devlet Aktif-Müşteri-Yurttaş

Kağıt Temelli İletişim

Elektronik İletişim

Dikey/Hiyerarşik Yapılanma

Yatay/Koordineli Ağ Yapılanması Yurttaşın Veri Yüklemesi

Yönetimin Veri Yüklemesi Eleman Yanıtı Eleman Yardımı Eleman Temelli Denetim Mekanizması Nakit Akışı/Çek Tek Tip Hizmet Bölümlenmiş/Kesintili Hizmet Yüksek İşlem Maliyetleri 9

Otomatik Sesli Posta, Çağrı Merkezi vb. Kendi Kendine Yardım/Uzman Yardımı Otomatik Veri Güncellemesiyle Denetim Elektronik Fon Transferi (EFT) Kişiselleştirilmiş/Farklılaştırıl mış Hizmet Bütünsel/Sürekli/Farklılaştırıl mış Hizmet Düşük işlem Maliyetleri

Verimsiz Büyüme

Verimlilik Yönetimi

Tek Yönlü İletişim

Etkileşim

Uyruk İlişkisi

Katılım İlişkisi

Kapalı Devlet

Açık Devlet

Kaynak: Uçkan, 2003:47.

Tablo II’de Bürokratik Yapı ile e-Devlet Modeli karşılaştırılmaktadır. Tablo II: Bürokratik Yapı ile e-Devlet Modelinin Karşılaştırılması Bürokratik Yapı Oryantasyon

Üretimde verimlilik

Örgütsel Süreçler Yönetim İlkeleri

İşlevsel rasyonalite, kontrol, dikey hiyerarşi Emir ve kurallarla yönetim

Liderlik Tarzı

Emir ve kontrol

İçsel İletişim

Yukarıdan aşağıya doğru, hiyerarşik

Dışsal İletişim

Merkezileşmiş, resmi ve sınırlı kanallar

Hizmet Sunum Şekli

Belgelere dayalı tarz, kişiler arası etkileşim Standartlaştırma, tarafsızlık, eşitlik

Hizmet Sunum İlkeleri

e-Devlet Modeli Tüketici memnuniyeti ve kontrolü, esneklik Yatay hiyerarşi, bilgilerin paylaşımı Esnek yönetim, merkezi koordinasyon eşliğinde bölüm içi takım çalışması Kolaylaştırma ve koordinasyon, yenilikçi girişim Merkezi koordinasyonla çok yönlü ağ, direk iletişim Resmi ve resmi olmayan, direk ve hızlı geri bildirim, çok kanallılık Elektronik değişim, yüz yüze olmayan etkileşim Vatandaşı özgünleştirme, kişiselleştirme

Kaynak: Şahin, 2008:55. e-Devlet, devlet-vatandaş, devlet-özel sektör ve devlet-sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere, diğer kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerde daha az sorun yaşanmasını hedeflemektedir, çünkü e-dönüşüm yeniliğe, örgütsel öğrenmeye 10

ve girişimciliğe vurgu yaparak devletin sürekli olarak kendisini yenilemesini öngörmektedir. Geleneksel bürokratik yönetim modeli, yukarıdan aşağıya doğru yönetimi ve hiyerarşik iletişimi ön plana çıkarırken; e-devlet, takım çalışması, çok yönlü ağlar, direk iletişim ve hızla geri bildirim üzerinde durmaktadır. Bu sistemde sürükleyici güç, toplumdan çevrimiçi hizmetlere, demokratik paylaşıma, hesap verebilirliğe, şeffaflığa ayrıca hizmetteki hız ve kaliteye karşı gelen taleptir (Şahin, 2008:46-47).

2.2. e-Devlet Tanımları

Akıllı devlet, dijital devlet olarak da isimlendirilen e-devlet kavramı, bilgi teknolojilerinin en yaygın örneği olan internetin, birçok alanda kullanılabileceği teziyle birlikte literatürde kullanılmaya başlanılmıştır ve henüz açık, net, herkes tarafından kabul edilen bir tanım ortaya konulmadığından ilgili çalışmalarda farklı tanımlar ile karşılaşılmaktadır.

e-Devlet kavramına ilişkin bazı tanımlar, aşağıda belirtildiği üzere, oldukça basittir ve sadece teknik anlamda ifadeleri içermektedir: “e-Devlet, vatandaşların ya da iş dünyasının devlet kurumlarıyla olan ilişki ve işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesidir” “e-Devlet, elektronik bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla kamu hizmetlerinin daha hızlı, etkin, şeffaf bir biçimde vatandaşlara, özel sektör kuruluşlarına ve diğer kamu kurumlarına düşük maliyetle sunulmasıdır” (Şahin, 2008:45). “e-Devlet, kamu kuruluşları, özel sektör ve vatandaşlardan oluşan üç unsurun aynı ortamda elektronik olarak iletişim kurabildiği ve işlemlerini sürdürebildiği, daha çok web tabanlı uygulamalardan oluşan teknolojik yönetim biçimidir” (Arifoğlu, 2004:236).

11

Bazı kaynaklarda, e-devlet karşılıklılık vurgusu ve öngörüleri ile beraber daha geniş kapsamlı tanımlanmaktadır: “e-Devlet, devlet yönetiminde bilişim teknolojilerinin stratejik kullanımı sayesinde, bilgi toplumunun ihtiyaçlarına cevap verebilecek, vatandaşı ve kurumları ile elektronik ortamda iletişimde bulunarak verimliliği, şeffaflığı ve kalkınmayı sağlayacak bir yeniden yapılanma modelidir” (Kuran, 2005:11). “e-Devlet, devletin vatandaşlara karşı getirmekle yükümlü olduğu görev ve hizmetler ile vatandaşların devlete karşı olan görev ve hizmetlerinin karşılıklı olarak elektronik iletişim ve işlem ortamlarında kesintisiz ve güvenli olarak yürütülmesidir”(Saruhan, 2003:130).

Bazı tanımlarda ise e-devletin, kamu yönetiminde yönetsel bir dönüşüme işaret ettiği, yeni bir yönetim paradigması olduğu, hatta toplumsal ilişkilere ve dinamiklere yeni anlamlar kazandıran bir yönetim biçimi olduğu yönünde görüşler vardır: “e-Devlet kamu yönetsel birimlerinin enformasyon teknolojilerini kullanarak vatandaşlar, firmalar ve diğer devlet birimleri arasındaki ilişkileri dönüştürmesidir. Bu teknolojiler sayesinde, kamu hizmetlerinin vatandaşa daha iyi sunulması, vatandaşın bilgiye erişimi ile güçlendirilmesi ve daha etkin bir kamu yönetiminin sağlanması hedeflenmektedir” (Kösecik ve Karkın, 2004:98). “Model olarak, e-devlet, yurttaşların, “müşteri”, kamu yönetimi faaliyetlerinin de “hizmet”, olarak görüldüğü, kalite-fiyat performansı ölçütlerinin uygulandığı, en az maliyet ve emekle en kaliteli hizmetin üretilmesini hedefleyen verimlilik yönetim sistemidir” (Çelik, 2005:42).

e-Devlet kavramının çok yönlü oluşu zaman zaman kavram kargaşasına da yol açabildiğinden e-devletin ne olduğu kadar ne olmadığını da tanımlamak önemlidir. Örneğin günümüzde henüz evrilmekte ve içeriğini aramakta olan e-devlet ile e-ticaret, e-demokrasi gibi kavramlar arasında farklılık bulunmaktadır. e-Ticaret 12

daha çok özel sektör kuruluşlarının kendi aralarındaki ve müşterileriyle aralarındaki ticari faaliyetleri kapsarken; kamu kurumlarının özel sektör kuruluşlarıyla aralarındaki ticari faaliyetler hem e-devletin hem de e-ticaretin kapsama alanına girmektedir. Aynı şekilde, e-demokrasi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin politik alana yansımalarını, e-devlet ise yönetim alanına yansımalarını değerlendirmekle beraber aradaki ayırım her zaman çok net olmamaktadır (Yıldız, 2003:307).

Çok çeşitli anlamları ile birlikte geleceğin devleti olarak da tanımlanan edevlet; temel olarak kamunun hizmet verdiği alanlarda bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla daha şeffaf, vatandaşa daha yakın, daha ucuz ve daha iyi çalışan bir idari yapı olarak tanımlanabilir (İnce, 2001:21). Bu yapıyı kendine has, çok özel bir sistem kılan en temel özellik, sistemin vatandaşa yararlanmak istediği hizmetten yalnızca devlet kurumlarının açık olduğu gün ve saatlerde değil, kendine uygun bulduğu bir gün ve zamanda yararlanabilme olanağını sunuyor olmasıdır.

Vatandaşın istediği zamanda istediği kamu hizmetinden faydalanabildiği edevlet tanımından hareketle elektronik kamu hizmetlerini de, devletin vatandaşa ve iş dünyasına verdiği hizmetler ile kendi kurumları arasındaki iletişimin elektronik ortamda yürütülmesi olarak tanımlamak mümkündür (Saruhan, 2003:133).

Tablo III’de elektronik kamu hizmetleri kullanım alanları özetlenmektedir.

13

Tablo III: Elektronik Kamu Hizmetleri Kullanım Alanları Bilgi Verme

İletişim Hizmetleri

Hizmetleri Günlük Yaşam

İş hayatı, konut, eğitim, sağlık, kültür, ulaşım, çevre vs hakkında bilgiler Uzaktan Yönetim Kamu hizmetleri rehberi, idari süreçler için kılavuz, kamu kayıtları veri tabanları Politik Katılım Yasal düzenlemeler, meclis kayıtları, siyasi programlar, görüş belgeleri, karar alma sürecinde hazırlanan belgeler Kaynak: İnce, 2001:9-10.

Online İşlem Hizmetleri

Günlük yaşama ilişkin konularda danışmanlık, iş ya da konut ilanları, eposta iletişimi Kamu görevlileri ile e-posta iletişimi

Bilet rezervasyonu, çeşitli programlara kayıtlar Formların elektronik ortamda doldurulması

Siyasi konularla ilgili tartışmalar, politikacılarla eposta iletişimi

Referandum, seçimler, anketler

2.3. Yönetişim Modeli Olarak e-Devlet

Devletin rol ve fonksiyonları ile kamu yönetiminin işleyişinde yaşanan değişmeler, yeni süreçte, devletin egemen-tek belirleyici güç olma özelliğini kaybetmesine, bir dizi yeni aktör ve kurumun kamu politikalarının karar alma ve uygulama süreçlerinde aktif rol almasına yol açmıştır. Yeni anlayışa göre, toplumu kontrol eden ve düzenleyen geleneksel yönetim-iktidar modelinin modası geçmiştir. Ulusal hükümetleri, uluslar arası çevre, sivil toplum kuruşları, medya ve vatandaşlar farklı düzeylerde etkilemektedir. Kamu politikaları artık işbirliği içerisinde belirlenir

14

olmuştur ve yönetim anlayışındaki bu değişimleri açıklayan kavramsal çerçeve, genelde “yönetişim” (governance) yaklaşımı içinde ele alınmaktadır.

Yönetişim konusundaki tanımlar eklektik ve görece dağınık olmakla birlikte, kavram, genel olarak, bir toplumsal-politik sistemdeki ilgili bütün aktörlerin ortak çabaları ile elde edilen sonuçların oluşturduğu yapı ya da düzen olarak tanımlanabilir (Özer, 2006:60). Yönetişim bu şekliyle yönetmekten kaynaklanan ancak, aynı zamanda onun ötesinde, bir dizi aktörün ve kurumun varlığına işaret etmektedir.

Yönetişim terim olarak ilk kez Kuzey Avrupa’da, ardından da bütün dünyada kullanılmaya başlanılmıştır. Terimin kökeni 16. yüzyıla kadar götürülebilmektedir. Özellikle 17. yüzyılda Fransa’da hükümeti sivil toplumla uzlaştırmaya ya da kombine etmeye çalışan bir yaklaşımdan esinlendiği belirtilmektedir (Yüksel, 2000:147). Yönetişim teriminin olgunlaşması İngiltere’de olmuştur. Ülkede yönetişim ilk olarak, İngiliz modelinde klâsik Westminister modeline meydan okuma şeklinde doğmuştur. Bu modelde, parlamento üstünlüğü, güçlü kabine hükümeti sistemi ve seçimler aracılığıyla sağlanan sorumluluk sistemi söz konusudur. Hakim unsur bakanlık sorumluluğu çerçevesinde üniter devletin yönetilmesidir. Yönetişim bu klâsik yapılanmaya karşı çıkmakta ve mevcut sorunları söz konusu yapının olumsuzluklarına bağlamaktadır. Günümüzde ise terimin, 1980’li yıllarda Latin Amerika’da belirginleşen demokratikleşme dalgasıyla ve bu dalganın 1990’lardan itibaren Afrika’da yayılmasıyla, dünya genelinde kullanımının arttığı görülmektedir. Bu dönemde neoliberal kuramcılar, daha inşacı ve politik bir yaklaşım benimseyerek yönetişim modeli ve kavramı üzerinde odaklaşmaya başlamışlardır (Yüksel, 2000:153).

Dünya Bankası da Afrika ülkeleri için kullandığı yönetişim kavramı ile Afrika ülkelerinin kalkınmasını ve yönetimini, devleti ya da kamu yönetimini aşan

15

bir fenomen olarak görmüştür (Şaylan, 2000:20). Yönetişim anlayışının dünya genelinde yayılışını hızlandıran nedenler aşağıdaki şekilde sayılabilir:

- Tüm dünyada; politikanın giderek karmaşıklaşması ve bağımlılıkların artmasından dolayı geniş bilgi ve perspektife duyulan ihtiyaç, - Bilgi toplumunun artan ihtiyaçlarını karşılamak ve daha iyi bir bilgi yönetimi sağlamak, - Vatandaşı politika oluşturma sürecine dahil ederek görüşlerinin dikkate alınması yönündeki beklentilerini karşılamak, - Daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik yönündeki talepleri karşılayarak devlete güveni sağlamak.

Esas olarak, geleneksel devlet yaklaşımına karşılık olarak e-devlet yaklaşımının hayata geçirilmeye çalışılmasının ve e-devlet uygulamasına geçiş hazırlıklarının temelinde, "karşılıklı yönetmek" olarak ifade edilebilen “yönetişim” (governance) yaklaşımı bulunmaktadır. "Yöneten" ve "talep eden" geleneksel devlet, e-devlet yaklaşımı ile "karşılıklı yönetilen ya da vatandaşların da kamu hizmetlerini yönlendirebildiği" ve "taleplere en iyi şekilde cevap veren" bir yapıya dönüşmektedir (İnce, 2001:69-70).

İnternet ve bilgi teknolojilerinin yönetim süreçlerinde kullanılması ve edevlet uygulamalarına geçiş, yönetişim modelinin önerdiği, kamunun zihniyet dönüşümünü sağlayacak önemli araçlardır. "e-Yönetişim” olarak adlandırılan ve kriterleri, açıklık, katılım, hesap verebilirlik, etkinlik ve tutarlılık olarak belirlenen bu yaklaşım aslında bilişim teknolojilerinin oluşturduğu, e-devletin, yönetim, hukuk ve e-demokrasi boyutlarında meydana getirdiği değişimlerin bir bileşimidir. Çünkü edevletle birlikte yönetimde saydamlığın artması sağlanırken bunun sonucu olarak da bir taraftan yönetişimin etkin, verimli, tutumlu ve hesap verme yükümlülüğü

16

kurumsallaşmış, dürüst bir yönetimin oluşması kolaylaşmış, diğer taraftan da yurttaşların yönetime katkı düzeyi yükselmiş olmaktadır (Aktel, 2003:112).

Devletin hacmini yeniden belirlemek, devletin vatandaşlarına sunduğu kamu hizmetlerine çok aktörlü ve çözüm yönelimli uygulamalarla katılımcı bir eksende yaklaşmak amacını güden kamu yönetiminin etkinliğini arttırmaya yönelik yeni yönetim yaklaşımlarından birisi olan “yönetişim”in e-boyutu, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki merkeziyetçi, otoriter, hiyerarşik ve kırtasiyeci bürokratik yapının ortaya çıkardığı sıkıntılara karşı bir çözüm olarak görülmektedir. Bilgi toplumu kavramı üzerine inşa edilen, bilişim ve bilgi teknikleriyle güçlendirilerek elektronik uygulamalarla

hız

ve

kapasitesi

artırılan

e-devlet

yaklaşımı,

e-yönetişim

uygulamalarıyla sosyo-kültürel dinamikler tarafından içselleştirilmektedir. Böylece kendi içinde katılımcılık, saydamlık ve hesap verebilirliği sağlayan bir kamu yönetimi yaratılmak istenmektedir (Demirel, 2010:90-91).

2.4. e-Devletin Amaç ve Öngörüleri

e-Devletten beklenen faydalar, e-devlet uygulamalarının amaçları, gelişimi ve hızı ülkelerin politik sistemlerine, ekonomik durumlarına, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmişliklerine, yönetim ve liderlik tarzlarına, vatandaş, özel sektör ve kamu sektöründen oluşan işlem sahiplerine göre değişmektedir. Örneğin, bir Afrika ülkesinde başlatılan e-devlet girişiminin temel amacı yolsuzluğu önlemek iken Batılı bir ülkede en önemli amaç devletler/eyaletler arası rekabetin güçlendirilmesi olabilmektedir (Ateş, 2003:489). Ancak, yine de tüm ülkeler için geçerli e-devlet uygulamaları ile amaçlananlar ana hatları ile aşağıdaki şekilde sıralanabilir (Ateş, 2003:488, Balcı, 2008:321, Kösecik ve Karkın, 2004: 99, Kuran, 2005: 16-17, Şahin, 2008: 60-61, Yıldız, 2003:305-329):

17



Kamuda hesap verebilirliğin ve şeffaflığın sağlanması,



Kamu kurumlarının güvenilirliğinin artırılması,



Bilgiye ulaşma ve kullanım kolaylığı sağlanması,



Kamu kurumları arasında bilgi bütünlüğü sağlanarak bilginin kötüye kullanımının önüne geçilmesi,



Kamu hizmetlerinin sunumunda kopukluk ve dağınıklığın önüne geçilmesi,



Kamu hizmetlerinin daha düşük maliyetle ve daha nitelikli sunulması,



Kamu hizmetlerinin üretimi ve yönetimi sürecinde vatandaşların istek ve eğilimlerinin değerlendirilerek her düzeyde katılımcı yurttaşlığın önünün açılması,



7/24 kamu hizmeti sunulması,



Zamandan, kâğıttan, enerjiden tasarruf sağlanması,



İnsan kaynakları maliyetinin azaltılması,



Kamu gelirlerinin artırılması ve ekonomik gelişmenin sağlanması,



Bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi ve otoriter eğilimlerin azaltılması,



Esnek yönetim anlayışının benimsenmesi.

e-Devlet uygulamalarının amaçları incelendiğinde kamusal alanda şeffaflık, kamu hizmetlerinde verimlilik, kamu hizmetlerinde bütünlük, kamu hizmetlerine erişebilirlik ve kamu hizmetlerine katılımcılık başlıkları öne çıkmaktadır.

18

2.4.1. Kamusal Alanda Şeffaflık e-Devlet uygulamalarının temel amaçlarından biri olan “şeffaflık”, yapılan işlerle ve hizmetlerle ilgili olarak gizlilik sınırlamalarının mümkün olan en alt düzeye indirilmesi, bilgi edinme hak ve özgürlüğünün önünün açılmasıdır (Kösecik ve Karkın, 2004: 99). Klasik kamu yönetiminde işlerin önceden belirlenmiş süreçlere, yöntemlere ve kurallara göre sevk ve idaresi söz konusudur (Özer, 2006:5). Katı bürokratik yapı içinde, yönetilenlere bilgi verilmemesi ve karar alma süreçlerinde vatandaşların istek ve eğilimlerinin dikkate alınmaması, zaman içerisinde kamuda statükoculuğa yol açmakta; statükoculuğun doğal sonucu da gizlilik ve dışa kapalılık olmaktadır.

Yeni kamu yönetimi anlayışının bir unsuru olarak e-devletin temel söylemi ise “kayıtlı devlet”, “şeffaf yönetim” ve “açık toplum” idealidir. Bu söylemde şeffaflık, hukuk devletlerine özgü gizliliğin yasal tanımının dışına çıkılmaması, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının saklamak ve işlemek durumunda oldukları bilgileri, yalnızca kendilerine özgü “gizli bilgi”, “kuruluşa özel bilgi” olduğu düşüncesinden vazgeçmeleri demektir (Ateş, 2003:494). Bilgi güvenliğinin ve doğru bilgiye ulaşılırlığın e-devlet uygulamaları ile sağlanması, kamu hizmetlerinin karar alma mekanizmalarından sunulmalarına kadar geçen sürecin her aşamasının denetiminin kolaylaşması ve böylece kamuda hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim anlayışının egemen olmasıdır.

2.4.2. Kamu Hizmetlerinde Verimlilik

Verimlilik kavramı, temel işletmecilik kavramlarından biridir ve teknik olarak anlamı “çıktıların girdilere oranıdır”. İşletme teorisinde “verimlilik” kavramı “kâr” kavramı ile bağlantılıdır, çünkü kâr, işletmelerde elde edilen gelir ile maliyetler arasındaki pozitif farkı ifade eder (Müftüoğlu, 2003:224). Ancak, kamu yönetiminde, 19

“kârlılık” diye bir hedef bulunmamaktadır, “kârlılık” yerine “verimli hizmet” ifadesi kullanılabilir ve kamu hizmetlerinde “verimlilik” ile ifade edilen, kamu hizmetlerinin daha düşük maliyetle daha nitelikli olarak sunulmasıdır.

Yönetim, e-devlet uygulamaları sonucunda vatandaşa her türlü bilgiyi bilgi teknolojilerinin uygulamadaki en yaygın yolu olan internet ile ulaştırabilmektedir (Kösecik ve Karkın, 2004: 100). Kırtasiyeciliğin ve personel gereksiniminin büyük ölçüde azalması, çıktı alma, fotokopi, posta maliyetlerinin ve arşivciliğin büyük ölçüde ortadan kalkması gibi tasarruf kalemleri, genel maliyetlerin azalmasında önemli katkılara sahiptir. Sağlık, eğitim, altyapı gibi temel hizmetlere yönelik verimlilik artışı ulusal bilgi uçurumunu azaltırken kalkınmaya da katkı sağlamaktadır (Kuran, 2005:22).

2.4.3 Kamu Hizmetlerinde Bütünlük

e-Devlet uygulamalarının bir diğer amacı da kamusal hizmetlerin yürütülmesinde

bütünlüğün

sağlanmasıdır.

Kamu

hizmetlerinde

e-devlet

bağlamında bütünlük irdelenirken iki ayaklı bir yapıdan söz etmek gerekir. Birinci ayak, kamunun örgütsel işleyiş açısından enformasyon ve iletişim teknolojileri yoluyla etkinlik ve etkenliğe ulaşmak için bilgileri bütün birimlerin yer aldığı bir portalda toplaması, depolaması ve organize halde tutmasıdır (Balcı, 2008:320). İkinci ayak ise hizmetten faydalananların hizmetlerle ilgili olarak tartışabilecekleri, görüş beyan edebilecekleri forumlar oluşturmaları ve böylece etkileşimli bir yapının hem kullanıcılar hem de sunucular açısından oluşmasıdır (Kösecik ve Karkın, 2004: 101).

20

2.4.4. Kamu Hizmetlerine Erişebilirlik

Bilgi teknolojileri ve internette sağlanan gelişmeler, yaşamın her alanında olduğu gibi, kamu hizmetlerinin daha iyi sunumu konusunda da yeni olanaklar getirmektedir. e-Devlete geçiş sürecinde, kamu internet sitelerinin geliştirilmesi ve etkileşimli çalışması, kamu hizmetlerinin hızlı, kolay kullanılabilir olması ve güvenli bir şekilde elektronik ortama aktarılması; arka planda kurumların iş süreçlerini bu yapıya uygun hale getirmeleri, kamu hizmetlerine erişebilirliği kolaylaştırmaktadır.

Kamu hizmetlerine e-devlet uygulamaları aracılığı ile erişilebilirlik geniş anlamda; kamu kurum sitelerine ulaşmak isteyen tüm kullanıcıların ulaşması demektir.

Engelli

ve

farklı

program

kullanan

kişilerin

algılayabileceği,

anlayabileceği, gezinebileceği ve etkili bir şekilde kullanabileceği ve bunun yanı sıra içerik yaratıp, katkıda bulunabileceği internet sitelerinin oluşturulması e-devlet uygulamalarının başarısını artıracaktır (Sayıştay, 2006b:13-19). Bütün kamu kurumlarının tek bir ana sayfadan ulaşılabilen hükümet portalları olarak tasarlandığı e-

devlet

uygulamalarına,

ABD’nin

http://www.usa.gov/,

Singapur’un

http://www.ecitizen.gov.sg ve Türkiye’nin e-devlet kapısı olan http://turkiye.gov.tr siteleri örnek verilebilir (Altınok, 2005:135).

2.4.5. Kamu Hizmetlerine Katılımcılık

e-Devlet, internet ağı üzerinde devlet ve vatandaş arasında interaktif iletişime açık yeni bir organizasyon yapısını amaçlamaktadır. Geleneksel devlet anlayışındaki aktif karşılıklı iletişim, e-devlet modelinde fiziksel uzaklığı “bir tık’a” indirmektedir. Kamu yönetimi ile yönetilenler arasındaki bu iletişim ağının fonksiyonel kılınması daha aktif ve katılımcı bir yurttaş profilini doğurmaktadır. Vatandaşların kamu

21

hizmetlerinden daha hızlı ve zahmetsiz yararlanmasını sağlayan e-devlet, katılımcıaktif bir kamu-yurttaş ilişkisinin önünü açmaktadır (Ateş, 2003:490).

Kamu yönetimi teorisi açısından bakıldığında, elektronik kamu hizmetlerinin yaygınlaşması, kamuda modern yönetim anlayışının benimsenmesine yol açar niteliktedir.

Geleneksel

sistemde,

vatandaş

hizmeti

beklerken

e-devlet

uygulamalarında hizmetler vatandaşı beklemektedir ve bunun temelinde kamu yönetiminde paradigma değişimi olarak da adlandırılan yeni kamu yönetimi yaklaşımının önermelerinden biri olan, vatandaşların müşteri olarak görülmesi eğilimi yer almaktadır. Dolayısıyla, sunulacak hizmeti vatandaşın talepleri doğrultusunda şekillendirilmekte ve kamu projeleri bunlara cevap verecek tarzda hazırlanmaktadır. e-Devlet uygulamaları sonucunda ortaya çıkacak olan en önemli sonuç, kamusal hizmetlerin günün her saatinde veya yılın her anında, istenilen yer ve zamanda erişilebilecek bir yakınlıkta bulunmasıdır ki bu durum; tam anlamıyla gerçekleştiğinde, siyasal ve yönetsel sistemle ilgili olarak ortaya çıkan meşruiyet sorunu da çözülecektir. Çünkü demokrasinin en temel ilkesi olan “katılımcılık” araçsız olarak gerçekleşecektir (Kösecik ve Karkın, 2004: 102). Balcı’ya göre; gelişen teknoloji ile “doğrudan demokrasinin” yeni bir türü ortaya çıkmakta ve bu sayede bürokratik işlemlerde ve siyasette yolsuzluğa bulaşmış politikacılar ile özel çıkarların ağırlığı azaltılarak, vatandaşların isteklerinin rahatça ifade edilmesinin yolu açılmaktadır (Balcı, 2008:317).

Siyasal alanda temsili demokrasinin bunalımı olarak ortaya çıkan katılma krizi ile yönetsel alanda ortaya çıkan bürokratik modelin açmazı olarak gündeme gelen “katılma” sorunları kendi aralarında ilişkilendirilebilir. Bu anlamda, vatandaşların siyasal katılımdan dışlanmalarıyla, kamu hizmetinden faydalananların, bu hizmetlerin karar alınma ve uygulanma mekanizmalarına katılımından dışlanmaları arasında paralellik olduğu düşünülebilir.

22

2.5. e-Devlet ile İlgili Sorunlar ve Eleştirel Yaklaşımlar

e-Devlet uygulamalarına yalnızca hükümetlerin web sayfaları olarak değil, politik, sosyal, ekonomik ve teknolojik tüm unsurların yer aldığı, kamu yönetiminin yönetişim bağlamında dönüşümünü sağlayan bir süreç olarak bakıldığında; edevletle ilgili sorun alanlarının varlığı da tanımlanmış olmaktadır. e- Devlet, geleneksel yönetim anlayışında köklü yapısal dönüşümleri vaat etmektedir, fakat bu dönüşümlerin “nasıl?”, “ne kadar zamanda?” ve “ne kadar maliyetle yapılacağı?” gibi sorular henüz cevaplanmış değildir.

e-Devlete eleştirel yaklaşan bazı yazarlar, taşıdığı tüm pozitif yönlere rağmen e-devlet uygulamalarının bazı problemlere eşlik ettiğini vurgulamaktadırlar. Tartışmalar, özellikle gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda artmaktadır. eDevlet uygulamalarının hayata geçirilmesi için büyük bir ekonomik güç, zaman ve personel eğitimi gerekmesi, bunun ise gelişmekte olan ülkelerin zaten kıt olan kaynaklarının önceliklerinin yeniden belirlenmesi anlamına geldiği önermelerden biridir. Diğer bir önerme de e-devletin başarısının ve işlerliğinin pek çok faktöre birden bağlı olmasıdır. Başta politik istikrar olmak üzere, devlete duyulan güven, toplumun sosyo-ekonomik yapısı, devletin merkeziyetçi veya yerinden yönetime ağırlık vermesi gibi değişkenler e-devletin başarı ya da başarısızlığında rol oynamaktadır (Balcı, 2008:330). Gelişmekte olan ülkelerde başarıyı etkileyen faktörlere; bürokratik direnç, personelin eğitim ve uyum sorunu, sosyo-ekonomik direnç, hizmetlerin fiyatlandırılması ve finansal yük getirmesi, telekomünikasyon altyapısındaki eksiklikler v.b. aşılması gereken engellerin de eklenmesi, e-devlet ile ilgili tartışmaların artmasına neden olmaktadır.

e-Devletin kuramsal temellerine yönelik diğer bir eleştiri de e- devlet uygulamaları ile hedeflenenlerin gerçekçilikten uzak olduğu yönündedir. Ateş’e göre, e-devlet projelerinde öngörülen kapsamlı program ve amaçlar, ilk anda 23

görülenin aksine devlette radikal bir dönüşümün safhası değil, yalnızca modern devletin bir restorasyon çalışmasıdır. Bürokratlar, teknisyenler ve vatandaşlar bu çalışmalardan olağanüstü sonuçlar bekleyecek kadar ümitli olsalar da e-devlet çabalarında yeteri kadar ilerleme sağlanamamaktadır. Retorik ile realite birbirine uymamaktadır (Ateş, 2003:494-495).

e-Devlet

modeline

ilişkin

sorunlardan

bir

kısmı

kamu

yönetim

kademelerinden, bir kısmı kullanıcılardan, bir kısmı her ikisinden birden ve bir kısmı da teknik ve yasal altyapının kurulması ve sürdürülmesindeki zorluklardan kaynaklanmaktadır (İnce, 2001:30). Sorunlar farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde tanımlanmış olsalar da temel olarak; iktisadi, teknik, yasal, yönetsel ve toplumsal alanlar ile etik alanında yoğunlaşmaktadır.

2.5.1. İktisadi Sorunlar

e-Devlet uygulamaları ile ilgili en önemli iktisadi sorun, e-devlete geçiş için ihtiyaç

duyulan

finansal

kaynağın

ne

kadar

olduğunun

kesin

olarak

belirlenememesidir. İnce’ye göre kamu hizmetlerinin elektronik ortama taşınması ve daha önce kağıt üzerinde yapılan işlemlerin büyük bir kısmının uzaktan erişimli bilgisayarlar aracılığıyla yapılmaya başlanması, bilgi ve iletişim teknolojisi ürünlerinin ve usullerinin yoğun olarak kullanılmasını gerektirmektedir. Bu, aynı zamanda bilgisayar ve ağ teknolojileri ile çeşitli konularda uzmanlaşmış olan işgücünün istihdamı ve sayısız form ve evrakın bilgisayar ortamına aktarılması anlamına gelmektedir (İnce, 2001:40).

e-Devlet uygulamalarının finansmanı konusunda iki ayrı akım bulunmaktadır. Birinci akımın savunucuları, e-devletin bir kamu hizmeti olduğunu dolayısıyla giderlerin vergi gelirleriyle karşılanabileceğini iddia etmektedirler. Diğer akımın 24

taraftarları ise vatandaşların e-devlet vasıtasıyla elde ettikleri bilgi ve hizmetler için bir ücret ödemelerini savunmaktadırlar. Bu iki yaklaşımın kesiştiği noktada ise sanal bilgi ve hizmetlerin çoğunun ücretsiz olduğu, buna karşılık bazılarının kullanımının ücrete tabi kılındığı karma sistemler bulunmaktadır (Yıldız, 2003:315). Türkiye’de edevlet uygulamalarında, birinci akımın savunduğu diğer bir deyişle, e-devletin bir kamu hizmeti olduğu dolayısı ile giderlerinin vergi gelirleri ile karşılanabileceği görüşü geçerlidir.

e-Devletin iktisadi boyutu ile ilgili diğer bir sorun alanı da devlet-özel sektör arasında kurulan ilişkidir. e-Devlet, bir taraftan kamu yönetiminin daha gelişmiş hizmet sunabilmesi için bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanmasına olanak tanırken, diğer taraftan da bilgisayar ve yazılım teknolojileri sektörünün, devletin faaliyetleri üzerindeki ilgisini artırmaktadır. Böylece, bilişim hizmetleri kamu yönetimi alanında özel sektörün faaliyet gösterebileceği yeni bir alan yaratmaktadır ve bu sonuç sosyal devlet anlayışı bakımından sıkıntı yaratabilmektedir (Sonuvar, 2008:26).

2.5.2. Yasal ve Teknik Sorunlar

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması sürecinde aktif olarak kullanılması, ekonomik ve sosyal hayatın her aşamasına kolaylıklar getirdiği gibi bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlardan en önemlileri teknik ve yasal alanda yaşanmaktadır. Yasal alanda sorunlar; elektronik belgelerin devlet tarafından kabul edilmesi ve bu belgelerde kimlik kanıtlanması, bilgi güvenliği ve kişisel bilgilerin gizliliğinin sağlanması, elektronik imzanın kabulü, internet ortamında işlenen suçlar, sözleşme hukuku, kurumlar arası bilgi paylaşımında kural ve standartların ortaya çıkartılması ve genel devlet politikasının ve stratejisinin oluşturulması gibi konularla ilgilidir (Kösecik ve Karkın, 2004: 103). 25

e-Devlet uygulamalarında bilgi güvenliğinin sağlanması yasal sorunlar alanında önemli bir konudur. Bilgiye sürekli olarak erişilebilirliğin sağlandığı bir ortamda, bilginin göndericisinden alıcısına kadar gizlilik içerisinde, bozulmadan, değişikliğe uğramadan ve başkaları tarafından ele geçirilmeden bütünlüğünün sağlanması ve güvenli bir şekilde iletilmesi, kamu hizmetlerinin internet ortamında sunumunda, olmazsa olmazdır. Sağıroğlu yüksek seviyede e-devlet güvenliğinden bahsedebilmek için yapılması gerekenleri aşağıdaki şekilde özetlemektedir: “…kurumsal ve bireysel anlamda bilgi güvenliğinin gerekleri yerine getirilmelidir, bilgi güvenliği konusunda uzmanlar yetiştirilmelidir, güvenlik testleri ile e-devlet uygulamaları periyodik olarak test edilmelidir ve toplumda e-devlet güvenliği bilinci oluşturulmalıdır” (Sağıroğlu, 2008).

Söz konusu maddelere bilgiye yasa dışı yollarla ulaşımın engellenmesi için hukuki düzenlemelerin yapılması eklenilebilir.

Yıldız internet aracılığı ile sunulan bilgi ve hizmetlerin gizliliği konusunu iki ayrı açıdan incelemiştir. Yıldız’a göre, ilk olarak yönetim birimlerinin vatandaşlara ve kurumlara hizmet sunarken kullandığı gizli bilgilerin kötü niyetli üçüncü şahısların eline geçmemesi için bilgi bankalarının dikkatle korunması gerektir. Gizlilik konusunun ikinci yönünü ise internet üzerinde sergilenen kamusal bilgilerin ulusal güvenliği tehlikeye düşürmemesi oluşturmaktadır (Yıldız, 2003:316).

e-Devlet uygulamaları ile ilgili diğer bir yasal sorun; idare hukuku alanında göze çarpmaktadır. Elektronik ortamda gerçekleştirilen; başvuru işlemleri, ilanlar ve tebligatlar, vatandaşlar açısından hukuksal olarak hüküm ve sonuç doğurmaktadır ve bu nedenle yasal düzenlemelerin yetersizliği sıkıntılara sebep olabilmektedir (Sonuvar, 2008:48). 26

e-Devletin teknik sorunlar boyutu, ülkelerin telekomünikasyon altyapıları ile ilişkilidir. Ülkelerin telekomünikasyon altyapıları; e-devletin belkemiğidir. Böyle bir altyapı olmadan e-devlet çalışamaz. Her şeyi ile iyi çalışan bir internet, dolayısıyla çok iyi uydu, yeraltı ve yer üstü donanımları gerekir. Bilgi teknolojileri ile ilgili mevcut teknik araçlardan ve teknolojik alanda her geçen gün ortaya çıkan yeniliklerden yararlanılarak, bunların en kısa sürede e-devlet altyapısına uyarlanması gerekir (Ateş, 2009:55). Aksi takdirde, kamu hizmetlerinin görülmesindeki bürokratik hantallığa teknik sorunlar da eklenmiş olacaktır.

2.5.3. Yönetsel ve Toplumsal Sorunlar

Yönetsel sorunlar, kamuda yeniliğe karşı verilen tepkiler ve e-devletin kamu yönetimi kademelerinde nasıl algılandığı doğrultusunda şekillenmektedir. Yönetsel sorunların temelinde liderlik inisiyatifi3 olarak da adlandırılan sorun bulunmaktadır. İdeal bir idari sistemde liderlik unsuru, pek çok gelişmenin sağlanabilmesi açısından gerekli koşulların başında gelmektedir. Elektronik devletin gelişiminde ortaya çıkan liderlik sorunu esas olarak genel bir sorundur ve çoğunlukla, liderlik pozisyonunda olanların, alışılagelmiş düzenin dışına çıkmakta gösterdikleri isteksizlikle belirgin hale gelmektedir. Kamu yönetiminin işleyişini geleneksel usullerden çıkartarak, çağın gereklerine uygun bir sisteme kavuşturmak için öncelikle liderlerin elektronik devlet fikrini benimsemesi kaçınılmaz görülmektedir. Bu bakımdan, lider inisiyatifinin en üst kademeden başlamak üzere yönetimin daha alt kademelerine doğru yaygınlaşması, her şeyden önce lider pozisyonunda bulunanların ikna olması, ilgilileri sevk ve teşvik etmesi gerekmektedir (İnce, 2001:30-31).

3

Burada kullanılan “liderlik” terimi, gerçek bir kişinin liderliğini ifade ettiği gibi, kurumsal anlamda liderlik olarak da değerlendirilebilir.

27

e-Devlet uygulamalarının en önemli öngörülerinden biri vatandaşların daha etkili

kamu

hizmeti

almalarıdır.

Toplumun

genelini

ilgilendiren

e-devlet

uygulamalarının etkin olabilmesi için hane halkı internet erişiminin yüksek düzeylerde olması gerekmektedir. Aksi takdirde internet üzerinden sunulan kamu hizmetlerine yalnızca küçük bir grup ulaşabilecektir. Dijital uçurum; teknolojiyi kullanamayan veya ondan faydalanmayan insanlarla teknolojiye erişebilen ve teknolojiden faydalanabilen insanlar arasındaki farkı ifade etmektedir (Sonuvar, 2008:40). Dijital uçurumun büyümesi e-devlet uygulamalarının toplum tarafından kabul edilmesinin güçleşmesi demektir. Bu sebeple Uçkan’a göre dijital uçurumu önlemek için bilgi ve iletişim teknolojileri işlerliği ve bağlantı imkanını, içerik geliştirme ve bilgi işleme donanımını, bilgi okuryazarlığı ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarını, yeni örgütlenme ve sosyal ilişki modellerini herkesin erişimine sunmak gerekir (Uçkan, 2003:209).

2.5.4. Etik Sorunlar

Yönetsel etik, yönetsel kararların verilmesinde tutarlı, tarafsız ve gerçeklere dayanmayı, bireylerin varlık ve kişiliklerine saygı duymayı, herkes için en iyi olacak eylemlerin seçilmesini ve bu eylemlerde adalet, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, sorumluluk, açıklık, sevgi, hoşgörü gösterme gibi evrensel değerleri temel almayı sağlayan ve yöneticilere kamu hizmetlerini sunarken eylemlerinde yol gösterici, rehber olan davranış ilkelerini içermektedir (Baydar, 2005:103). e-Devlet uygulamaları potansiyel olarak geleneksel devlet yapısını köklü bir değişime uğratma niteliğine sahiptir. e- Devletle birlikte ortaya çıkan yeni durum, kamuda geleneksel değerlere dayalı olan tarafsızlık, maddi çıkar elde etmemek gibi bir takım yönetsel etik ilkelerin uygulanmasını kolaylaştırırken, güven ve kişi mahremiyetinin zarar görmesi gibi yeni bazı etik sorunların ortaya çıkmasına yol açmaktadır (Tataroğlu ve Coşkun, 2010).

28

Devlet-vatandaş ilişkisinin doğasında yer alan eşitsizlik özelliği, bu ilişkinin e-devlet uygulamaları ile sanal ortama taşınmasıyla da değişmemektedir. Vatandaş karşısına web sitesi veya başka elektronik formda da çıksa devlet, egemenlik gücüne sahiptir. Bu durumda vatandaşların en büyük çekincesi, kayıt altına alınmak ve izlenmek olmaktadır. Vatandaşlar kamusal web sitelerine girerken bırakacağı izlerin daha sonra bilemediği ve tahmin edemediği nedenlerle devletin kendisini izlemesine olanak sağlamasından çekinmektedir. Etik sorunların önemli bir unsuru olan “güven sorunu” elektronik ortamda gerçekleştirilen işlemlerin alanının genişlemesiyle daha da büyümektedir (Tataroğlu ve Coşkun, 2010).

e-Devlet uygulamalarının, vatandaş-hak ve özgürlükleri açısından ortaya çıkardığı etik sorunların çözümü, yasal sorunların çözüm yolları ile benzeşmektedir. Etkin işleyen yasal düzenlemelerin gerçekleşmesi kişi mahremiyeti, güvenlik gibi yönetsel etik sorunların çözümünde önemli rol oynamaktadır.

29

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DE E-DEVLET POLİTİKASI

3.1. Türk Kamu Yönetiminde e-Devlete Geçiş

Kamu hizmetlerinin etkinliğini ve kalitesini artırmak için tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bilgi teknolojilerinden en üst seviyede yararlanma yoluna gidilmekte ve paralel olarak Türkiye’de de, kamu kurum ve kuruluşlarının birbirinden bağımsız da olsa farklı yazılım ve donanımları kullanarak kendi web sayfalarını oluşturarak e-devlet projeleri geliştirdikleri bilinmektedir. Ayrıca, son zamanlarda ülkemizde e-devlet uygulamalarına yönelik kurumsal projelerin bütüncül bir yaklaşım ile değerlendirilmesine önem verildiği görülmektedir.

Türkiye’de

e-devlet

aşamalar

halinde

şekillenmiştir.

İlk

aşamada

akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, işletmeler ve kamu kesiminin katkıları ile, stratejilerin geliştirilmesi üzerinde odaklanılmış, ikinci aşamada e-devleti hayata geçirmek için gereken hususlar planlanarak yol haritaları çizilmiştir. Farklı aşamalardan geçen e-devlet modelinin nihai hedefi ise e-devletin bir araç olarak kullanılması suretiyle kamu yönetiminin modernizasyonu olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Türkiye’de e-devletin birçok itici gücü bulunmaktadır. Başlıca itici güçler kamu yönetiminin modernizasyonu ve bilgi toplumunun teşvik edilmesidir. Özel sektörün rekabetçiliğinin artırılması ve vatandaşların yaşam kalitesinin yükseltilmesi de diğer itici güçler arasında yer almaktadır.

Türkiye’de e-devlete geçiş nedenleri ve e-dönüşümü hızlandıran faktörler incelendiğinde; iç ve dış kaynaklar, kurumsal, ulusal ve uluslar arası boyutlar öne çıkmaktadır. Tüm boyutları göz önüne alındığında e-devlete geçiş nedenleri; Türk 30

kamu yönetiminde karşılaşılan güven sorunu başta olmak üzere, toplumda karşılaşılan ekonomik, siyasal, yönetsel, hukuksal ve kültürel sorunlara çözüm getirecek reform talepleri ve eşbiçimlilik baskılarıyla4 ilişkilidir. Türkiye’de mali sistemin yozlaşması, ekonomik krizler, aşırı iç ve dış borç yükü, artan bireysel ve örgütlü suç oranları, hızlı kentleşme, göç, sosyal güvenlik sistemi, adalet, eğitim, sağlık ve bürokratik yapının işleyişinden kaynaklanan sorunlar e-devlet projelerinin başlamasına ve gelişmesine neden olmuştur (Şahin, 2008:75-76).

Refah devleti anlayışının, küreselleşme ile çeşitlenen vatandaşların taleplerine cevap verememesi, devletin vatandaşlara bakışını ve vatandaşların devletten beklenti ve taleplerini değiştirmiştir. Sorunların hızla ve katlanarak arttığı bir ortamda vatandaşların farklılaşan taleplerini karşılamak, devlet-toplum bütünleşmesini sağlamak ve azalan güveni tekrar inşa etmek ise geleneksel devlet yapısıyla mümkün gözükmediğinden kamu yönetiminde etkinliği, şeffaflığı ve kalite düzeyini artırma amaçlarına yönelik reform talepleri gündeme gelmiştir. Bu noktada geleneksel devlet anlayışı yerini e-devlet dönüşümlü yeni bir devlet anlayışına bırakmıştır (Şahin, 2001: 76).

Türkiye’nin e-dönüşümünü hızlandırarak e-devlete geçmesinde rol oynayan önemli bir etken de uluslararası ilişkilerdir. Avrupa Birliği gibi uluslar üstü, Dünya Bankası, OECD, IMF, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı gibi uluslar arası kuruluşlar, e-devlet politikalarını hem parasal kaynak sağlayarak, hem de teknik ve yönetsel destek ve/veya denetim desteği sağlayarak etkilemektedirler. (Yıldız, 2007:47). Söz konusu bu kuruluşlar, etkin devlet ve yönetişim esasına dayanan reformların kurallarını belirlemekte ve bu kurallara uyma düzeyini gözlemleyerek tesviyelerde ve gerekirse baskılarda bulunabilmektedir. Uluslar arası kuruluşların Türkiye’de e-devlet projelerine ilişkin rolleri Tablo IV’de örneklenmektedir

4

Eşbiçimlilik baskısı: Aynı çevresel şartlarla karşı karşıya olan tüm kurum ve kuruluşların birbirlerine olan benzerliğini artıran baskı sürecini ifade etmektedir.

31

Tablo IV: Uluslar arası Kuruluşların e-Devlet Projelerinde Oynadıkları Roller PROJE Say2000i

DIŞİŞLERİ

UYAP

YERELNET MERNİS VEDOP

ULUSLAR ARASI KURULUŞLARIN ROLÜ - 1980’lerde Dünya Bankası ve IMF Projeyi desteklemiştir. - Dünya Bankası 1990’larda proje danışman ücretini ödemiştir. - Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve IMF projeye destek vermektedir. - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kısmi maddi destek sağlamıştır. - Avrupa Birliği projeyi desteklemektedir. - Proje AB ve Türkiye’deki kamu kurumları arasında sanal bilgi alışverişini kolaylaştıracaktır. - Proje Avrupa yargı sistemi ile uyumu sağlayacaktır. - AB projeyi desteklemektedir. - AB projeyi desteklemektedir. - Dünya Bankası projeyi Doğu Avrupa ülkelerine örnek göstermektedir. - AB projeyi desteklemektedir. - 1990’larda Dünya Bankası ve UNDP projeye maddi ve teknik destek sağlamıştır. - AB projeyi desteklemektedir.

Kaynak: Yıldız, 2007: 49.

3.2 Türkiye’de e-Devletin Tarihçesi ve Gelişimi

Türkiye internet ile 1993 yılında tanışmasına rağmen, ilk kapsamlı bilim ve teknoloji politikası çalışması 1983 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun oluşturulmasıyla gerçekleşmiştir. e-Devlet çalışma ve uygulamalarına yönelik ilk resmi adımlar ise “Kamu Net” projesi ile 1998 yılında atılmıştır. 1998 yılında Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulan Kamu Net Teknik Kurulu, Türkiye’nin edevlete geçiş eylem planının hazırlanmasından sorumlu olmuştur. Kamu Net Teknik Kurulu’nun ana görevleri aşağıda özetlenmiştir. “…bilgi toplumuna geçiş sürecinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirdiği olanaklardan yararlanarak, devletin etkin, şeffaf, güvenli, 32

hızlı ve kesintisiz hizmet sunacak; e-Kurumların oluşturulmasını sağlamak, devlet ve vatandaş arasındaki ilişkileri elektronik ortama taşımak için Devlet e-Kapısını (portalını) oluşturmak” (www.bilgitoplumu.gov.tr, 16.06.2010).

Türkiye’de bilgi toplumuna geçiş ile ilgili çalışmalar, 2000’li yıllara gelindiğinde Avrupa Birliği ile ilişkilerin yoğunlaşması ile ivme kazanmıştır. Avrupa Komisyonu 1999 yılında Avrupa’yı dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü en yüksek pazar haline getirmek amacına yönelik olarak, üye ülkelerde internet alt yapısını kurmak üzere “eAvrupa+” girişimini başlatmıştır. Bu kapsamda, 23-24 Mart 2000 tarihlerinde Lizbon’da yapılan Avrupa Konseyi Toplantısı’nda 15 AB ülkesinin Hükümet ve Devlet Başkanları, Avrupa’nın gelecek on yılda “dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanlı ekonomisi” haline gelmesi hedefini koymuşlardır. Öte yandan, 11-12 Mayıs 2000 tarihlerinde Varşova’da yapılan Avrupa Bakanlar Konferansı’nda ise, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, 15 AB ülkesi tarafından Lizbon’da ortaya konulan stratejik hedefleri benimsemiş; aday ülkeler olarak kendileri için “eAvrupa+” benzeri bir eylem planını hazırlamaya karar vermişlerdir. Avrupa Komisyonu Şubat 2001 tarihinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Malta ve Türkiye gibi aday ülkelere ortak eylem planının oluşturulması için davette bulunmuştur. 23-24 Mart 2001 tarihlerinde Stocholm’de yapılan liderler zirvesinde, AB’ye aday ülke konumundaki ülkelerde bilgi toplumu oluşturma yönündeki eylem planlarını içeren eAvrupa+ girişimi görüşülüp onaylanmıştır.

eAvrupa+ Eylem Planı’nda bilgi toplumu olma yolunda hazırlanan projenin hedefleri aşağıdaki şekilde belirtilmiştir. “Bilgi toplumu teknolojileri ve araçlarının kullanımı yoluyla, aday ülke ekonomilerinin modernizasyonunun ve reformlarının hızlandırılmasına katkıda bulunmak, aday kurumsallıklarının ve yeteneklerinin artırılmasının desteklenmesi, genel rekabet güçlerinin geliştirilmesi ve ülkelerin sahip oldukları güçleri vatandaşlarının yararına kullanmalarına fırsat verilmesi ve bütün vatandaşlara ucuz iletişim hizmetlerine erişim olanağı sunulmasıdır .” (Delikurt, 2007:60). 33

Söz konusu hedeflere sahip eAvrupa+ Girişimi’ne Türkiye 15-16 Haziran 2001 AB Zirvesi’nde resmen katılmıştır. Buna bağlı olarak Türkiye’nin AB’ye sunduğu Ulusal Program’ın “Bilim ve Araştırma” başlığı altında, “…Hükümetimiz AB çerçevesinde başlatılan ve yürütülmekte olan eAvrupa+ girişimini desteklemekte ve bu girişime katkıda bulunmak istemektedir. Türkiye’de bilgi toplumu oluşturmak amacıyla e-Türkiye girişimini başlatıp yönlendirmeyi ve AB’deki çalışmalarla eşgüdümü sağlayarak bir kurumsal yapıyı, ilgili özel sectör, akademik çevreler, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde oluşturmayı hedeflemektedir.” denilerek Türkiye’nin bu konudaki kararlılığı ifade edilmiştir (Uçkan, 2003:155).

Türkiye’de e-devlet çalışmaları bakımından diğer bir önemli gelişme de, 2003 yılında 58. Hükümet tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı’nda yer verilen “eDönüşüm Türkiye Projesi” (eDTr) dir. Proje ile sorumlu kuruluş DPT olarak belirlenmiş ve 2003/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile projenin amaçları, kurumsal yapısı ve uygulama esasları belirlenmiştir. Aynı Genelge ile projeyi yürütmek üzere DPT bünyesinde Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı oluşturulmuştur (Sayıştay, 2006b:25).

4 Aralık 2003 tarih ve 2003/48 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile de “eDönüşüm Türkiye İcra Kurulu” oluşturulmuştur. e-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu’nun üyeleri aşağıda belirtilmiştir.

● Devlet Planlama Teşkilatı’nın bağlı olduğu Devlet Bakanı, ● Milli Eğitim Bakanı, ● Ulaştırma Bakanı, ● Sanayi ve Ticaret Bakanı, ● Başbakanlık Müsteşarı, ● İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, 34

● Maliye Bakanlığı Müsteşarı, ● Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, ● Başbakanlık Baş Müşaviri (www.bilgitoplumu.gov.tr, 11.07.2010).

Ayrıca, Kurul’a ilgili kurumlardan üst düzey yetkililer de katılabilmektedir. Kurulun temel görevleri aşağıda özetlenmektedir. “Türkiye'nin bilgi toplumuna geçiş çalışmalarının hızlandırılması, başta bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları olmak üzere bilgi toplumu strateji ve politikalarının belirlenerek bu alandaki tüm faaliyetlerin bir bütünlük içerisinde yürütülmesi ve küresel rekabet koşullarına uyum sağlamak üzere ekonomik ve sosyal dönüşümün gerçekleştirilmesi amacını taşıyan e-Dönüşüm Türkiye Projesi'nin hayata geçirilmesi ve Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulanması sürecinde en üst düzeyde politika belirleme ve karar alma,değerlendirme ve yönlendirmedir” (www.bilgitoplumu.gov.tr, 11.07. 2010).

e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin hedefleri aşağıdaki şekilde ifade edilebilir.

•Türkiye’de de uygulanacak olan, aday ülkeler için hazırlanmış eAvrupa+ Eylem Planı ve AB müktesebatı ile uyum içerisinde bilgi ve iletişim teknolojilerine ilişkin politikalar, yasalar ve düzenlemeler yeniden gözden geçirilecek ve gerekirse değiştirilecektir, •Vatandaşların bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak kamu yönetiminde karar alma sürecine katılımını kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirilecektir, • Kamu yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik arttırılacaktır, •Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın kullanımı ile kamu hizmetlerinde iyi yönetişimin prensipleri ortaya konacaktır, • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılacaktır, •Kamu Bilgi Teknolojileri projeleri düzenlenecek, izlenecek, değerlendirilecek ve gereksiz yatırımların önüne geçmek amacıyla gerektiğinde birleştirilecektir, •Yukarıda sıralanan amaçlar doğrultusunda özel şirketlere rehberlik yapılacaktır (www.bilgitoplumu.gov.tr, 05.08.2010).

35

Yukarıda belirtilen hedeflerin uygulanabilmesi için öncelikli olarak 4 Aralık 2003

tarih

ve

2003/48

sayılı

Başbakanlık

Genelgesi

kapsamında

DPT

koordinatörlüğünde “e-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Planı” (KDEP) hayata geçirilmiştir. Kısa Dönem Eylem Planı’nda, çeşitli kurumlara görevler verilerek çalışmalara başlanılmıştır. 2003-2004 yıllarını kapsayan KDEP’te öncelikli olarak, kamu kurumları tarafından çevrimiçi hizmetlerin etkin bir şekilde sunulabilmesi için birlikte çalışabilir ve güvenli bilgi sistemlerinin oluşturulmasına yönelik eylemlere yer verilmiştir. KDEP’in sona ermesinin ardından 2005 yılı Eylem Planı (EP) hazırlanarak hedeflere yönelik somut projelere başlanılmıştır. 2005 yılına gelindiğinde Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin olarak yararlanması ve bilgi toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesine yönelik orta ve uzun vadeli strateji ve hedefleri belirlemek üzere, 2006-2010 dönemini kapsayan “Bilgi Toplumu Stratejisi” ve eki “Eylem Planı”5, 11/07/2006 tarihli ve 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararıyla onaylanmış, 28/07/2006 tarih ve 26242 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Şahin, 2008:88).

Bilgi Toplumu Stratejisi’nde, toplumun temel öğelerini oluşturan vatandaşlar, kamu sektörü ve işletmeler ile bilgi ve iletişim sektörünün mevcut durumu ve Türkiye’nin 2010 yılında bilgi toplumuna dönüşüm potansiyeli değerlendirilmiş; belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmiştir (DPT, 2006a:2). Bu kapsamda Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde yedi temel stratejik eksen belirlenmiştir.

5

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında sorumlu olduğu eylemlere Dördüncü Bölümde yer verilecektir.

36

Tablo V’de bilgi toplumuna geçişte belirlenen stratejik eksen ve amaçlar özetlenmektedir. Tablo V: Türkiye’nin Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010) Herkes için bilgi ve iletişim teknolojileri fırsatı: Vatandaşların gündelik ve iş yaşamlarında bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımı ile ekonomik ve sosyal fayda artacaktır. Küresel Rekabetçi Bilgi Teknolojileri Bilgi teknolojileri hizmetleri alanında proje odaklı hizmetler ve kamu-özel Sektörü sektör işbirlikleriyle sektör yetkinliklerinin geliştirilerek dış pazarlara açılma: Yazılımda rekabet avantajının daha yüksek olduğu sektörel çözümlere odaklanılacaktır. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin İş İşletmelere bilgi ve iletişim teknolojileri yoluyla rekabet avantajı: Bir yandan Dünyasına Nüfuzu KOBİ’lerin bilgisayar sahipliği ve internet erişimi arttırılarak e-ticaret yapmaya teşvik edilmeleri, diğer yandan stratejik önem taşıyan sektör ve bölgelere ilişkin bilgi ve iletişim teknolojileri ihtiyacının belirlenerek bu ihtiyacı karşılamak üzere sektöre özel verimlilik programları hayata geçirilecektir. Yüksek standartlarda kamu hizmeti Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü sunumu: Kamu yönetimi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yardımıyla, kullanımı yoğun ve getirisi yüksek hizmetlerden başlamak üzere elektronik ortama taşınacak, aynı zamanda iş süreçleri kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılarak hizmet sunumunda etkinlik sağlanacaktır. Bilgi ve iletişim teknolojileriyle Kamu Yönetiminde Modernizasyon desteklenen kamu yönetimi reformu: Verimliliği ve vatandaş memnuniyetini öncelikli olarak gözeten, ülke koşullarına uygun örgüt ve süreç yapılanmalarına sahip etkin bir e-devlet oluşumu, bilgi ve iletişim teknolojileri desteğiyle hayata geçirilecektir. Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz İletişim Toplumun her kesimine yüksek kalitede ve ucuz geniş bant erişim imkânı: İletişim Altyapı ve Hizmetleri

Sosyal Dönüşüm

37

Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi

altyapı ve hizmetlerinin geliştirilebilmesi ve yaygın kullanımının sağlanması için telekomünikasyon sektöründe hizmet ve altyapılarda etkin rekabet ortamı tesis edilecek, bu yolla hızlı, güvenli, sürekli ve kaliteli iletişim hizmetlerinin uygun maliyetlerle sunulmasının yanı sıra teknolojilere dayalı telekomünikasyon altyapılarının kurulması için uygun ortam yaratılacaktır. Küresel pazarın taleplerine uygun yeni ürün ve hizmetler: Dünya pazarlarında talebi giderek arttıran, yenilikçi ve yüksek katma değerli bir sektör olarak bilgi ve iletişim sektöründe Ar-Ge faaliyetlerine öncelik verilecek, bu alanda yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve üretime dönüştürülmesi desteklenecektir. Diğer taraftan, Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerinin geliştirilmesi ve etkinleştirilmesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami ölçüde faydalanılacaktır.

Kaynak: DPT, 2006a: 20.

Türkiye’de e-devlete geçişin olgunluk aşamasında uzun bir zamandır her kurumun sadece kendi servislerine yönelik bilgi sistemleri üzerinde çalıştığı, e-devlet uygulamaları sırasında birbirinden bağımsız ve habersiz birçok projenin hayata geçirildiği gözlemlenmektedir. Eksikliklerin giderilmesi ve merkezi yönetim ile yerel yönetimler ve diğer kamu kurum kuruluşları düzeyindeki tüm e-devlet çabalarının birbirleriyle uyumlu çalışabilmesi için Bakanlar Kurulunca 24 Mart 2006 tarihinde “e-devlet kapısı”nın kurulması kararlaştırılmıştır (Şahin, 2008:95).

Tüm e-devlet faaliyetlerinin merkeziyetçi bir yaklaşımla ele alınarak, tek noktadan ve tüm güvenlik önlemleri alınmış kesintisiz bir sistemden yönetilmesini hedefleyen e-devlet kapısı, kamu bilgi bankası işlevinin yanı sıra, vatandaşların internet üzerinden sunulan kamu hizmetlerinden tek noktadan ve güvenle 38

faydalanabilmesi

amacıyla

kurulmuştur.

Sisteme

entegrasyonu

tamamlanan

kurumların hizmetleri, devletin kısa yolu www.türkiye.gov.tr adresi üzerinden sunulabilmekte, vatandaşlar Şifre, e-İmza ya da Mobil İmza ile sisteme giriş yaparak sadece kendilerine ait bilgilere erişebilmekte ve güvenle işlem yapabilmektedir (www.edevlet.turksat.com, 05.08.2010).

Vatandaşların tek bir portaldan kamu hizmetlerine ulaşabildiği e-devlet kapısının kurulması ve yönetilmesi görev ve sorumluluğu Başbakanlık adına Ulaştırma Bakanlığı’na verilmiştir, ancak daha sonra, e-devlet kapısının kurulması görevi Türk Telekom’un özelleştirilmesinin ardından Türksat A.Ş.’ye verilmiştir. Böylece, Türksat A.Ş, “e-devlet kapısı”nın kurulması için DPT başta olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak çalışmakta ve kurumlar için bu konuda gerekli teknik desteği sağlamaktadır (Şahin, 2008:95).

Türkiye, e-dönüşüm sürecinde kendisine uluslar arası ortamda önemli bir yer edinme hedefini koymuş ve bu doğrultuda bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik yapılan yatırımlar, kamunun elektronik dönüşümünü hızlandırma amacını güden stratejiler belirlemiştir. Tablo VI’da 2002-2010 döneminde kamunun bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik yatırımlarına tahsis etmiş olduğu ödenekler yer almaktadır.

39

Tablo VI: Kamu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yatırımları (2002-2010) Yıl Proje Sayısı 2010 Yılı Fiyatlarıyla Ödenek (Milyon TL) Değişim (%) 2002 203 478 2003 204 536 +12 2004 211 588 +10 2005 200 815 +39 2006 203 901 +11 2007 237 928 +3 2008 271 836 -10 2009 244 890 +6 2010 177 1 084 +22 Kaynak: www.bilgitoplumu.gov.tr, 07.08.2010.

Tablo VI’da görüldüğü üzere yatırımlar, 2001 yılında “eAvrupa+” girişimine katılımın ardından her geçen yıl artmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojileri yatırımları ile doğru orantılı olarak artan mali kaynak, uzman personel ve teknik altyapıda sağlanan gelişmeler elektronik hizmetlerin sunulabildiği “gov.tr” uzantılı web sayfalarının sayısının da her geçen yıl artmasına yol açmaktadır. 2008 verilerine göre “gov.tr” uzantılı web sayfalarının sayısı 7484’e ulaşmıştır. Tezin araştırma yöntemi literatür taramasına dayalı olduğundan 2009 verilerine ulaşılamamış, ayrıca tezin sınırlılıkları Türkiye’deki tüm gov.tr uzantılı web sayfalarını araştırmaya izin vermediğinden Dalbay’dan alınan veriler kullanılmıştır. Tablo VII’de 2003-2008 yılları arasında “gov.tr” uzantılı web sayfalarının durumu özetlenmektedir.

40

Tablo VII: Türkiye’de 2003-2008 Yılları Arasında gov.tr Uzantılı Web Sayfalarının Sayısı

Kaynak: Dalbay, 2008.

Türk kamu yönetiminde, zihniyet dönüşümünü hedefleyen e-devlet ile ilgili çalışmalar artmaktadır. Tablo VI ve VII’de belirtildiği şekilde, e-dönüşümde ölçülebilir bir aşama kaydedilmiştir, ancak uluslar arası istatistikler incelendiğinde Türkiye’nin e-devlet alanında henüz hedeflediği noktaya ulaşamadığı ortaya çıkmaktadır.

Tablo VIII ve IX ülkelerin bilgi toplumuna hazır olma durumlarını özetlemektedir.

41

Tablo VIII: Ülkelerin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Durumu (Networked Readiness)

SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ... 55

2007 - 2008 ÜLKE Danimarka İsveç İsviçre

PUAN 5.78 5.72 5.53

SIRA 1 2 3

ABD Singapur Finlandiya Hollanda İzlanda Güney Kore Norveç

5.49 5.49 5.47 5.44 5.44 5.43 5.38

4 5 6 7 8 9 10 ... 61

2008 - 2009 ÜLKE Danimarka İsveç ABD

PUAN 5.85 5.84 5.68

Singapur İsviçre Finlandiya İzlanda Norveç Hollanda Kanada

5.67 5.58 5.53 5.50 5.49 5.48 5.41

TÜRKİYE 3,96 TÜRKİYE Toplam 127 ülke Toplam 134 ülke Kaynak: www.bilgitoplumu.gov.tr, 07.08.2010

3,91

Tablo IX’da Türkiye’nin bilgi toplumuna hazır olma durumu genel olarak ülke sıralaması bazında değerlendirilmektedir.

Tablo IX: Türkiye'nin Bilgi Toplumuna Hazır Olma Durumu (Networked Readiness) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 80 102 104 115 122 127 134 Değerlendirilen Ülke Sayısı Türkiye’nin e-Hazırlık Sırası 50 56 52 48 52 55 61 Kaynak: www.bilgitoplumu.gov.tr, 07.08.2010

42

Tablo VIII ve IX’a göre, Türkiye 2003 yılından 2009’a bilgi toplumuna hazır olma durumu açısından uluslar arası arenada gerilemiştir.

Türkiye e-devlet alanında, kamuyu daha etkin, şeffaf ve hesap verebilir kılmaya yönelik önemli kazanımlar elde etmiş bulunmaktadır. Bu sonucun uluslar arası istatistiklere yansımamasında, elektronik ihale, sosyal güvenlik ve sağlık ödemelerinin, gümrük ve vergi tahsilatı gibi e-devletin altyapısını oluşturan hizmetlerin, çoğunlukla elektronik ortamda yapılması yerine, sayısal olarak çok fazla fakat yüksek hacimli ve yüksek getirisi olmayan hizmetlerin e-devlet uygulamaları ile yürütülmesi etkilidir.

3.3. Türkiye’de e-Devlet Uygulamaları Kapsamında Yürütülen Önemli e-Devlet Proje Örnekleri

Türkiye’de genel olarak kamu kurum ve kuruluşlarının birbirinden bağımsız şekilde de olsa farklı yazılım ve donanımları kullanarak kendi web sayfalarını oluşturdukları bilinmektedir. Özellikle merkez teşkilatlarında vatandaşlara ve diğer kurum ve kuruluşlara yönelik olarak interaktif işlem yapabilen web sayfaları ya da edevlet projeleri bulunmaktadır. Yerel yönetimler de halka en yakın hizmet birimi olarak yönetsel işlevlerinden bazılarını internet ortamında yerine getirmektedir.

Türkiye’de yerel yönetimler alanındaki e-devlet uygulamaları büyük ölçüde belediyeler ile sınırlı kalmasına rağmen, son yıllarda il özel idareleri de valilik bünyesinden çıkarak kendi web sayfaları üzerinden hizmet vermeye başlamışlardır.

43

Sayıştay’ın “E-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri” adlı raporundaki bilgilere göre, kamu kurumları tarafından elektronik ortamda sunulan hizmetlerin dağılımı aşağıdaki şekildedir: • %94 kurum ile ilgili tanıtıcı bilgiler • %92 basılmış dokümanların ve haberlerin incelenmesi • %89 mevzuat araştırma • %83 yapılan veya yapılacak çalışmalar • %67 soru-cevap hizmeti • %56 kurum üst yönetiminin bilgi sunumları • %56 dosya indirmek • %50 elektronik hizmet veya belge kabulü • %47 ihale takip • % 39 kişisel bilgilere ulaşma veya işlem yapma (Sayıştay, 2006a:11). Yukarıda belirtilen oranlar göz önüne alındığında, Türkiye’de e-devlet uygulamalarının yaygın olarak birinci ve ikinci aşamalarda, başka bir deyişle bilgi edinme ve yayımlama aşamalarında yoğunlaştığı, web sayfalarının çoğunluğunun henüz broşür görünümünde olduğu gözlemlenmektedir.

İnce’ye göre Türk kamu yönetimi sistemi içerisinde yer alan başlıca kurumlar, bir internet web sayfasına sahip bulunmaktadır. Ancak, sunulan hizmetler genellikle kurumun faaliyet alanı ile ilgilidir ve bununla ilgili diğer konularda bilgi verme amacına yöneliktir. Faaliyet alanı dışında interaktif hizmet veren kurumlar parmakla sayılacak kadar azdır (İnce, 2001:71).

İnteraktif işlem yapılabilen önemli e-devlet projelerine Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS), Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS), Saymanlık Otomasyon Sistemi (Say2000i), Vergi Daireleri Otomasyonu

44

Projesi (VEDOP I-II), Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSİS) örnek verilebilir.

3.3.1. MERNİS

MERNİS, nüfus kayıtlarının bilgisayar ortamında tutulmasına, toplanan bilgilerin kamu hizmetleri ve vatandaş için çok yönlü değerlendirilmesine ve nüfus hizmetlerinin bu esaslara göre yeniden düzenlenmesine yönelik bir projedir. Veritabanında 120 milyonun üzerinde kayıt bulunan MERNİS Projesi, Ocak 2003 itibarıyla tamamlanmıştır. Proje kapsamında, kurumların vatandaşlar için kullandığı farklı numaralar tekleştirilmiş ve vatandaşların her kurumda kullandıkları farklı numara ve işaretler de sona erdirilmiştir (Eroğlu, 2006:86). MERNİS ile kamu kuruluşlarına ve vatandaşlara elektronik ortamda nüfus hizmetleri verilebilmekte ve web sayfası üzerinden T.C.Kimlik Sorgulaması yapılabilmektedir. MERNİS Projesi, kişi bilgileri bazında, e-devlet çalışmalarının temelini teşkil etmektedir. Bu nedenle, kişi bilgileri tutulan tüm kamu ve özel kuruluşlarla direk ilişkisi vardır. Kimlik Paylaşım Sistemi’nin devreye girmesi ve bu uygulamada istenilen verimin elde edilmesi için kamu kurumları, kendi bünyelerinde tutmuş oldukları kişi bilgilerinin MERNİS Veri Tabanı’ndaki kişi bilgileri ile tutarlı olmasını sağlamakta, Kimlik Paylaşım Sistemi’nin devreye girmesi ile kamu kuruluşları daha önce kağıt ortamında yapılan bilgi alış verişini elektronik ortamda gerçekleştirmektedirler. Bu yolla hem kırtasiye işlemleri en aza indirgenmekte hem de işlemlerde sürat ve etkinlik sağlanmaktadır (http://www.nvi.gov.tr, 12.08.2010).

3.3.2. UYAP

UYAP proje çatısı altında e-adalet sisteminin kurulması için yüksek yargı organları ve yargı için bilgi temininde vazgeçilmez özellikte bulunan kurumlar 45

sisteme dâhil edilerek,

Adalet Bakanlığı Merkez Teşkilâtı ile birlikte tüm

mahkemeler, cumhuriyet başsavcılıkları ve icra dairelerini içine alacak şekilde Türkiye geneli için geniş bilgisayar ağı kurma ve uygulama geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. e-Devlet mekanizmasının gereksinimleri karşılayacak şekilde bir ekurum uygulaması olan UYAP, adaletin daha ekonomik, hızlı ve gecikmeksizin yerine getirilerek vatandaşın mağdur olmasını engellemek, Türkiye Cumhuriyeti Adli Sistemi’nin işleyişinin güvenirliğini ve doğruluğunu koruyarak, yargıya hız kazandırmak hedeflerine sahiptir (www.uyap.gov.tr, 12.08.2010). Projenin birinci aşaması olan, vatandaşların duruşma günlerine internet üzerinden erişebilmelerini sağlayan sistem, 2001 yılında tamamlanmış 2004 yılı itibariyle de test aşamasından uygulama aşamasına geçilmiştir.

3.3.3. MBS

Devlet mevzuatının halka tanıtılması amacıyla Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Bilgi İşlem Başkanlığı'nın teknik desteğiyle yayımlanan Mevzuat Bilgi Sistemi’nden (MBS) mevzuata ait tüm bilgiler ücretsiz olarak en güncel şekliyle takip edilebilmekte, istenen mevzuata ait bilgilere sitede bulunan bölümden arama yapılarak ulaşılabilmektedir. Arama yapılırken istenen bilgiye ait numara, isim, yıl, nitelik vb. bilgilerden herhangi biri sayesinde bilgiye ulaşmak kolaylaştırılmıştır. Kanun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Tüzük, Yönetmelik ve Mülga Kanunların bulunduğu ve izlendiği Mevzuat Bilgi Sistemi’nin izlenmesi ile modern hizmet anlayışı içinde mevzuatta meydana gelen değişikliklerin günü gününe bilgisayarlardan takip edilebilme imkânı doğmuştur (www.mevzuat.gov.tr, 12.08.2010).

46

3.3.4. Say 2000i

Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün e-devlet için mali alanda atılmış önemli bir adımı olan proje, 1999 yılında başlamış ve 2001 yılında tamamlanmıştır. Bütün kamu kurumlarının muhasebe işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği proje ile devletin tahsilât ve harcamaları anında izlenebilmekte, buna bağlı olarak kamu maliyesi ile ilgili kararlara güncellenmiş bilgiler ile destek verilmektedir (Şahin, 2008:110-111). Proje ile devlet, uluslar arası standartlara uygun bilanço, gelir tablosu gibi mali tablolar üretebilmekte, tüm kamu çalışanlarının personel ve maaş bilgileri merkezi bir veritabanında tutulmaktadır (Kuran, 2005:27).

3.3.5. VEDOP I-II

Vergi dairesi işlemlerinin tümünün bilgisayarlarla yapılarak iş yükünün azaltılması, vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılması ve bilgisayar ortamında toplanan bilgilerden sağlıklı bir karar, destek ve yönetim bilgi sisteminin oluşturulmasının hedeflendiği Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (I) 1998 yılında başlatılmış, 22 il merkezi ile 155 vergi dairesinde uygulamaya geçirilmiştir. Proje ile evrak girişinden başlayarak, tahakkuk, tahsilat, borç sorgulaması, muhasebe, haciz işlemleri gibi vergi dairesinin bütün işlemlerinin bilgisayar ortamında izlenmesi ve bankalarca yapılan vergi tahsilatlarının elektronik ortamda mükellef hesaplarına aktarılması gerçekleştirilmiştir. 2004 yılında başlayan VEDOP II Projesi çalışmaları halen devam etmekte olup Proje ile otomasyonlu vergi dairesi sayısının artırılması, beyannamelerin internet üzerinden alınması (e-Beyanname), Türkiye Vergi Dairesi ile veri ambarının oluşturulması, denetim otomasyonunun yapılması ve böylece diğer kurum ve kuruluşlarla veri paylaşımına imkân veren altyapının oluşturulması hedeflenmektedir (DPT, 2005:82).

47

3.3.6. SEÇSİS

Yüksek Seçim Kurulu tarafından 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’a dayanarak SEÇSİS Projesi hayata geçirilmiştir. Projenin hedefi, vatandaşların seçmen kütüklerine kaydolmak için ayrıca başvurmak zorunda kalmamaları, böylece tekil tanımlayıcı olarak TC kimlik numarasının kullanılmasıyla mükerrer oy kullanımının önüne geçilmesidir. 2009 yılında yapılan yerel yönetim seçimlerinde Yüksek Seçim Kurulu, vatandaşların kimlik ve adres bilgilerini Kimlik Paylaşım Sistemi’nden elektronik ortamda alarak seçmen kütüklerini otomatik olarak güncellemiştir (DPT, 2009:4).

3.4. Türkiye’de e- Devletin Hukuki Çerçevesi

Türkiye’nin e-devlet ulusal yaklaşımı, merkezi kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından farklı uygulamalar olmasına rağmen, merkezi olarak tanımlanabilir. e-Devlet strateji ve politikaları merkezi bir yaklaşımla hazırlanıp koordine edilmekte, ancak genel politika ve stratejiler belirlendikten sonra uygulama, merkezi idaredeki kamu kurumlarına bırakılmakta ve böylece güvenli bilgi sistemlerine imkân tanıyan ortak bir anlayış oluşturulmaktadır.

e-Dönüşüm

konusuna

yaklaşım

ortak

olmakla

birlikte,

dönüşümü

gerçekleştirecek tek ve özel bir e-devlet yasası bulunmamaktadır. Konu, birden çok kanun ve yönetmelik ile düzenlenmiştir. e-Devletin hukuki çerçevesini oluşturan mevzuat

incelendiğinde;

Bilgi

Edinme

Hakkına

İlişkin

Mevzuat,

Bilgi

Güvenliği/Kişisel Bilgilerin Mahremiyetine İlişkin Mevzuat, e-Ticarete İlişkin Mevzuat, Elektronik Haberleşmeye İlişkin Mevzuat, Elektronik İmza ile İlgili Mevzuat ile Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Mevzuat başlıkları öne çıkmaktadır. 48

3.4.1. Bilgi Edinme Hakkına İlişkin Mevzuat

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak 25 Haziran 2003 tarihinde TBMM’ye sevk edilen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Meclis tarafından Ekim 2003’te kabul edilmiş ve Mayıs 2004’te yürürlüğe girmiştir (EK 1). Kanun, 24 Ocak 2004 tarih ve 25356 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması hakkında 2004/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile desteklenmiştir.

Kanun, vatandaş ve tüzel kişilere, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından bilgi edinme hakkı vermektedir. Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi, kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmektedir. Kanuna göre, kamu kurumları kendilerinden istenen bilgi/belgelerin onaylı kopyasını 15 gün içinde talep sahibine vermekle sorumlu tutulmaktadır. İstenen bilgi veya belgenin kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, başvuru sahibinin belgeyi ilgili kurumda incelemesine izin verilecektir. Sözlü başvurular da, mümkün olduğunca

kısa

süre

içerisinde,

nezaket

kuralları

çerçevesi

içerisinde

cevaplandırılacaktır. Kanun’un Nisan 2004’te yürürlüğe girmesiyle, bütün kamu kurumları Bilgi Edinme Birimleri’ni kurmuş ve internet üzerinden yapılanlar dahil bilgi edinme başvurularını kabul etmeye başlamıştır. Kasım 2005’te Bilgi Edinme Hakkı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bilgi edinme istemi reddedilen başvuru sahiplerinin tüm red kararlarına itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır (DPT, 2009:12).

49

3.4.2. Bilgi Güvenliği/Kişisel Bilgilerin Mahremiyetine İlişkin Mevzuat

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. Bölümünün 4. Başlığı, “Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması” başlığını taşımaktadır. Anayasanın 20. maddesi özel hayatın gizliliği ile ilgilidir. Buna göre; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz.” 22. maddede ise “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme

engellenemez

ve

gizliliğine

(www.tbmm.gov.tr, 12.08.2010).

50

dokunulamaz.”

denilmektedir

Telekomünikasyon Sektöründe Kişisel Bilgilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik 6 Şubat 2004 tarih ve 25365 sayılı Yönetmeliğin amacı, telekomünikasyon sektöründe kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasının güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir (EK 2).

Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği 20 Temmuz 2008 tarih ve 26942 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik, işletmecilerin elektronik haberleşme ağlarının güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini tanımlamaktadır (EK 3). Yönetmelik, işletmelerin fiziksel alan, veri, donanım-yazılım ve personel güvenliğinin sağlanması için tehditlerden ve/veya zafiyetlerden kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi veya azaltılmasına ilişkin olarak alacakları tedbirlere yönelik usul ve esasları kapsamaktadır. Kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması Yönetmeliğin kapsamı dışında tutulmuştur (DPT, 2009:13).

3.4.3. e-Ticarete İlişkin Mevzuat

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Elektronik ticarette meydana gelen küresel gelişmelere paralel olarak, Türkiye’de e-ticareti destekleyen yeni araçlar ortaya çıkmıştır. 23 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4822 nolu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile e-ticaretle ilgili bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu kanun ile temel olarak mal tanımı, elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları da kapsayacak 51

şekilde genişletilmiş ve elektronik ortamda yapılan mesafeli satış sözleşmeleri 4077 nolu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamı içine dahil edilmiştir (EK 4).

3.4.4. Elektronik İmza ile İlgili Mevzuat

Elektronik İmza Kanunu 2004 yılında yasalaşan 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun amacı, elektronik imzanın hukukî ve teknik yönleri ile kullanımına ilişkin esasları düzenlemektir (EK 5). Kanun, elektronik imzanın hukukî yapısını, elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini ve her alanda elektronik imzanın kullanımına ilişkin işlemleri kapsar. Belirlenen usullere göre üretilen nitelikli elektronik imza ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurmaktadır.

Elektronik İmza Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Elektronik İmza Kanununda öngörülen ikincil düzenlemeler kapsamında 06/01/2005 tarih ve 25692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin amacı, elektronik imzanın hukuki ve teknik yönleri ile uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirlenmiştir (Ek 6). Yönetmelik kapsamında, bildirim ve sertifikasyon süreçleri, güvenli elektronik imza oluşturma ve doğrulama verileri ile araçları, elektronik sertifika hizmeti sağlayıcısı kurum, nitelikli elektronik sertifika sahibi ve üçüncü kişilerin yükümlülükleri, denetim, faaliyetin sona erme halleri, zaman damgası, yabancı elektronik sertifikalar, güvenlik ve teknik ve mali hususlara ilişkin esaslar düzenlenmiştir (mevzuat.gov.tr, 12.08.2010).

52

3.4.5. İnternet Ortamında İşlenen Suçlara İlişkin Mevzuat

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele edilmesini amaçlayan 5651 sayılı Kanun, 26530 sayılı ve 23 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Ek 7). Kanunun amacı, giderek daha yaygın kullanıma ulaşan internet servislerinin denetlenmesi yoluyla internet üzerinden zararlı içeriklerin yayılmasının engellenmesidir. Kanun, bu amaçla, yalnızca yer sağlayıcılarına (sunucu/hosting işletmeleri) ve içerik sağlayıcılarına (internet sitesinin içeriğinden sorumlu olan gerçek ve tüzel kişiler) değil, toplu kullanım sağlayıcılarına (insanların internete erişimlerini sağlayan gerçek/tüzel kişiler) da ticarî amaçla olup olmadığına bakılmaksızın sorumluluklar yüklemektedir.

Bu kanun kapsamında kamu kurumlarının ve işletmelerin kesin bir yükümlülükleri vardır. Kurumlar; personelinin internet erişimini denetleyebilmeli, suç oluşturan zararlı içeriğin olabildiğince filtrelenmesini sağlamaya gayret göstermeli, personelin internet etkinliğini kayıtlarda tutabilmeli (loglama) ve bu kayıtlarda (loglarda) ayrıntılı arama yapabilmelidir (www.5651sayilikanun.net, 12.08.2010).

3.4.6. Kamu Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Mevzuat Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik

53

31 Temmuz 2009 tarih ve 27305 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin amacı, etkin, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen ve şeffaf bir kamu yönetimi oluşturmak, kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemektir (Ek 8) ve bunun için, basılı ortamdaki bilgi ve belgelerin elektronik ortama taşınması ve veritabanlarının diğer idarelerle paylaşılması, idareye yapılacak başvuruların elektronik ortamda da yapılması, sürecin başvuru sahibince izlenebilmesi ve sonucun ilgilisine elektronik ortamda iletilmesi gibi düzenleyici hükümler getirilmektedir. Yönetmelik ile esas hedeflenen,

kamunun

e-devlet

kapısına

(www.mevzuat.gov.tr, 15.08.2010).

54

entegrasyonunu

sağlamaktır

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDA E-DEVLET UYGULAMALARI Bu bölümde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevleri ve birimleri ile ilgili genel bilgiler verilecek, Bakanlık’ın e-devlet uygulamaları ana web sayfası üzerinden genel hatları ile değerlendirilerek Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün edevlet uygulamaları incelenecektir. Tezin birinci bölümünde yer alan sınırlılıklar kapsamında

belirtildiği

üzere

e-devlet

uygulamalarının

teknik

detaylarına

girilmeyecektir.

4.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Görevleri ve Teşkilat Yapısı

Kültür ve Turizm Bakanlığı 16.4.2003 tarih ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile kurulmuştur. Söz konusu Kanun’un ikinci maddesinde Bakanlığın görevleri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

-

Millî, manevî, tarihî, kültürel ve turistik değerleri araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, değerlendirmek, yaymak, tanıtmak, benimsetmek ve bu suretle millî bütünlüğün güçlenmesine ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak,

-

Kültür ve turizm konuları ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirmek, bu kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile iletişimi geliştirmek ve işbirliği yapmak, (Ek ibare: 13/01/2007, 26402 sayılı R.G) ; yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kurulan veya kamu personelini desteklemek için kurulan dernekler ve aynı amaçlarla Türk Medeni Kanununa göre kurulan 55

vakıflar dışındaki asıl amacı kültür, sanat, turizm ve tanıtım faaliyeti olan dernek ve vakıflar ile özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere nakdi yardımda bulunmak, -

Tarihi ve kültürel varlıkları korumak,

-

Turizmi, millî ekonominin verimli bir sektörü haline getirmek için yurdun turizme

elverişli

bütün

imkânlarını

değerlendirmek,

geliştirmek

ve

pazarlamak, -

Kültür ve turizm alanlarında her türlü yatırım, iletişim ve gelişim potansiyelini yönlendirmek,

-

Kültür ve turizm yatırımları ile ilgili taşınmazları temin etmek, gerektiğinde kamulaştırmak, bunların etüt, proje ve inşaatını yapmak, yaptırmak,

-

Türkiye'nin turistik varlıklarını her alanda tanıtıcı faaliyetler ile her türlü imkân ve araçlardan faydalanarak kültür ve turizmle ilgili tanıtma hizmetlerini yürütmek,

-

Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak (www.kultur.gov.tr, 01.09.2010). Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın misyon ve vizyonu aşağıdaki şekilde ifade

edilmektedir:

Misyon: Ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi değerlerini ortaya çıkarmak, korumak, geliştirmek, gelecek nesillere aktarmak ve toplumsal bilincin oluşmasında bilgiye erişimi

kolaylaştırmak;

turizmi

çeşitlendirmek,

pazarlamak,

teşvik

etmek,

denetlemek; dinamik kültür ve turizm politikaları ile ülkemizin dünya turizminde alacağı payı artırmak ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak.

Vizyon: Kültür değerlerimizi yaşatan ve tanıtan, ülkemizi turizm alanında lider konumuna taşıyan bir kurum olmak (www.kultur.gov.tr, 01.09. 2010). 56

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın merkezdeki teşkilat yapısını oluşturan Ana Hizmet Birimleri, Yardımcı Hizmet Birimleri ile Danışma ve Denetim Birimleri aşağıda yer almaktadır: Ana Hizmet Birimleri: -

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü

-

Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü

-

Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü

-

Tanıtma Genel Müdürlüğü

-

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü

-

Milli Kütüphane Başkanlığı

-

Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı

-

Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü

-

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü

Yardımcı Hizmet Birimleri: -

Personel Dairesi Başkanlığı

-

İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı

-

Özel Kalem Müdürlüğü

Danışma ve Denetim Birimleri: -

Teftiş Kurulu Başkanlığı

-

Hukuk Müşavirliği

-

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

-

Bakanlık Müşavirleri Bakanlığın kuruluş kanununda belirtilen teşkilat yapısı içinde merkez

birimlere ek olarak, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden oluşan bağlı kuruluşlar, 81 ilde İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri ve yurt dışı teşkilatını oluşturan Kültür ve Tanıtma Müşavirlikleri ile Ataşelikleri bulunmaktadır.

57

4.2. Kurumsal e-Devlet Uygulamaları

Kuruluş

kanunu

kapsamındaki

faaliyetlerini,

misyonu

ve

vizyonu

doğrultusunda ana hizmet, yardımcı hizmet, danışma/denetim birimleri, taşra teşkilatı ve yurt dışı örgütlenmesi ile yerine getirmekte olan Kültür ve Turizm Bakanlığı bu çalışmanın konusu açısından değerlendirildiğinde, teşkilat yapısı içinde kurumsal bir e-devlet yürütücüsü koordinasyon birimine sahip değildir. e-Devlet uygulamaları birbirinden

bağımsız

olarak

Genel

Müdürlükler

düzeyinde

yürütülmekte,

uygulamalar Bilgi İşlem ve Bilgi Yönetimi Dairesi aracılığı ile de web üzerinden sunulmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kurumsal e-devlet uygulamaları üç seviyede incelenebilir. Birinci Seviye e-Devlet Uygulamaları: Kültür ve Turizm Bakanlığı birinci seviye e-devlet uygulamaları, ana web sayfasında Bakanlık ile ilgili rehber niteliğinde genel bilgilerin yer aldığı, interaktif uygulamalardan çok bilgi paylaşımının amaçlandığı bölümdür. Kurumsal e-devlet uygulamalarının ilk seviyesine,

Bakanlığın

ana

web

sayfası

da

olan

www.kultur.gov.tr,

www.turizm.gov.tr ve www.kulturturizm.gov.tr adreslerinden ulaşılabilmektedir. Ana portal, kaynağı merkezden düzenlenebilen ve serbest olarak halka sunulan bilgilerden oluşmaktadır. Söz konusu web sitelerinde yer alan birinci seviye e-devlet uygulamalarını oluşturan bilgiler, yetkili bakanlık personelinin günlük işlemlerinden derlenmiş ve otomatik olarak güncellenmeleri yapılan verilerdir. Bakanlık ile ilgili genel bilgilere ulaşmak isteyen kullanıcılara, zahmetsiz, tutarlı ve güncel bilgi yayını portal üzerinden yapılabilmektedir. Bu katmanda kullanılan program “web” tabanlı tasarlanmıştır.

Herhangi bir ek program yüklemeye gerek kalmaksızın, tarayıcı

tarafından çalıştırılabilmektedir. Böylece, portala bağlantı, günümüzün internete bağlanabilme yöntemlerinden hemen hepsi (bilgisayar, cep telefonu, TV vb.) ile mümkün olmaktadır ve herhangi bir sınır olmaksızın her kullanıcıya rehber/broşür 58

niteliğinde içerik sunulmaktadır. Söz konusu içeriklere: Duyurular, Atatürk, Bakanlık, Mevzuat, Türkiye, Turizm, Kültür, Sanat, Tarih, Haberler, Bilgi Edinme, Kamu Hizmet Standartları, Stratejik Plan ana başlıkları ve bu ana başlıklar üzerinden ulaşılan Bakanlık teşkilat ve görevleri, yasal düzenlemeler, tanıtım filmleri, il rehberleri, korunan alanlar, seyahat kılavuzu, turizm çeşitleri, destinasyonlar, Cumhuriyet, Atatürk, Çanakkale Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu, müzeler ve ören yerleri, sanat faaliyetleri, geleneksel sanatlar, sektörel bilgiler, sektöre yönelik belgelendirme kılavuzları, istatistikler vb. alt başlıkları örnek olarak verilebilir.

İkinci Seviye e-Devlet Uygulamaları: İkinci seviye e-devlet uygulamaları web sayfasının “Hızlı Erişim” ve “e-Uygulamalar” başlıkları altında yer alan uygulamalardan oluşmaktadır. Hızlı erişim bölümünde birinci ve ikinci seviye edevlet uygulamaları birlikte sunulmaktadır. Bu bölümde yer alan rehber/broşür niteliğinde birinci seviye e-devlet uygulamalarına, İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri, birimlerin web siteleri, mevzuat, Türkiye Turizm Stratejisi, turizm istatistikleri başlıkları örnek verilebilir. Hızlı Erişim ve e-Uygulamalar başlıklarının altında yer alan ikinci seviye e-devlet uygulamalarına, Gaspıralı Çeviri Programı, Türk Lehçeleri Sözlüğü, Teda, Kültür Çocuk alt başlıkları örnek verilebilir.

e-Uygulamalar

başlığı

Bakanlık

e-devlet

uygulamalarının

temelini

oluşturmakta ve bu bölümde, konuşan kitaplık, e-kitap, TV müzik, Türkiye Kültür Mirasları, Evrakım Hangi Aşamada, Tiyatro ve Opera Online Bilet Satışı, Türkiye Yazmaları Katalog Tarama ve Eser Satın Alma, ISBN Başvurusu, FSE Sertifikalandırma, Süreli Olmayan Yayınlar Bandrol Başvurusu, Online Taramalar, Halk Kütüphaneleri Etkinlikleri, GESİM Sanal Mağaza, Sanal Müzeler ve Belgesel TV alt başlıkları yer almaktadır.

e-Uygulamalar bölümünde yer alan hizmetler çevrimiçi şifresiz yapılabilen işlemler ve çevrimiçi şifreli yapılabilen işlemler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 59

Tiyatro ve opera online bilet satışı, ISBN Başvurusu, FSE Sertifikalandırma ve GESİM Sanal Mağazasında yapılacak e-uygulamalar için üyelik ve şifre kullanımı gerekmektedir. Üyelik başvurusu ile kullanıcıya sistemdeki hizmetleri kullanma yetkisi verilmekte, işlemler sırasında özel güvenlikli e-mail sunucusu servisi ile spam maillerden arındırılmış, sadece alıcısı ve göndericisi belli bir e-mail servisi sunulmaktadır.

Çevrimiçi şifresiz yapılabilen işlemleri birinci seviye rehber/broşür niteliğinde hizmetlerden ayıran temel fark, sistemin interaktif uygulamalara izin vermesidir ve bu bölümdeki uygulamalar, hizmete ilişkin bilgi vermek dışında, çevrimiçi taramaya da imkan tanımaktadır. Örneğin, “kültür çocuk” uygulaması, kültürel varlıklarımızın çocuklara oyunlar aracılığı ile tanıtımı hedefine uygun olarak renkli ve hareketli görsel sunum, müzik ve interaktif oyunları kullanmaktadır.

Üçüncü Seviye e-Devlet Uygulamaları: Kurumsal e-devlet uygulamalarının üçüncü seviyesi Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında yürütülen çalışmalardır. Kültür ve Turizm Bakanlığı e-devlet uygulamalarının üçüncü seviyesi, bu çalışmanın üçüncü bölümünde bahsedilen (sayfa 43-44) 2006-2010 yıllarını kapsayan “Bilgi Toplumu Stratejisi ve ekindeki Eylem Planı”na6 göre şekillenmektedir. Strateji Belgesi ve eki Eylem Planı kapsamında 111 adet eylem belirlenmiş, eylemlerden sorumlu ve ilgili kuruluşlar tespit edilerek görev paylaşımı yapılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı da Başbakanlık ile koordineli olarak Eylem Planı kapsamında belirlenen e-devlet uygulamalarında sorumlu ve ilgili kuruluş olarak görev yapmaktadır. Bu kapsamda, Bakanlığın ilgili kuruluş olarak görevli olduğu eylemler aşağıda belirtilmektedir.

6

Eylem Planı, Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında belirlenen yedi temel stratejik amaç ve hedefe ulaşılmasını sağlamak üzere, stratejinin uygulama döneminde hayata geçirilecek faaliyet ve projeleri içermektedir. Eylem Planı, Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulanması sürecinde sorumlu ve ilgili kurum ve kuruluşların faaliyetlerine referans olmak üzere hazırlanmıştır (DPT, 2006b:1).

60

-

2 nolu eylem: Kamu İnternet Erişim Merkezlerinin Kurulması

-

7 nolu eylem: Kamu İnternet Erişim Merkezleri İçin insan Kaynağı Geliştirilmesi

-

14 nolu eylem: Türkçe Çeviri Arayüzü

-

60 nolu eylem: Sınır Kapısında Vatandaşlara Yönelik Tek Pencere Uygulaması

-

80 nolu eylem: İl Envanteri Sisteminin Geliştirilmesi ve Karar Destek Sistemi

-

81 nolu eylem: Kamudaki Sayısal Bilginin Paylaşımı ve Tekrar Kullanımına Yönelik Esasların Belierlenmesi

Bakanlığın doğrudan sorumlu olduğu ve bu çalışmada değerlendirilecek eylemler aşağıda yer almaktadır. - 13 nolu eylem: Türkiye Kültür Portalı - 22 nolu eylem: Türkiye Turizm Portalı - 38 nolu eylem: Entegre e-Kütüphane Sistemi (DPT, 2006b:10-13-18).

13 nolu “Türkiye Kültür Portalı” başlıklı Eylem, Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında belirlenen yedi temel stratejik öncelik ekseninden 1 nolu Sosyal Dönüşüm (Herkes için bilgi ve iletişim teknolojileri fırsatı) stratejisi kapsamındadır. Eylemin, Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumluluğunda ve TBMM, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve TRT işbirliğinde yürütülmesi planlanmaktadır. Bu bağlamda; kamu kurumlarının internet sitelerinde bulunan Türkçe içeriğin, TRT veritabanından da yararlanarak derlenmesi, görsel materyallerle desteklenmesi ile kültür, sanat, tarih, turizm gibi konularda bilgi sağlayan ve kullanıcılarla etkileşime imkan veren bir portal oluşturulması hedeflenmektedir (DPT, 2006b:10). Portal çalışmalarına 2007 yılında başlanmış ve öncelikle yer alması planlanan içerik için Bakanlık birimleri ve Eylem Planı kapsamındaki ilgili kuruluşlar ile hazırlık toplantıları yapılmıştır. Türkiye Kültür 61

Portalı Projesi’nin, Başbakanlık tarafından “11 Öncelikli e-Devlet Projesi”7 kapsamına alınması üzerine sorumlu ve ilgili kurumların üst düzey yöneticilerinden oluşan bir Proje Yönlendirme Grubu oluşturulmuştur (www.bilgitoplumu.gov.tr, 02.09.2010). 2009 yılı sonu itibari ile portalın teknik alt yapı ve içerik çalışmaları büyük ölçüde tamamlanmış ve veri giriş işlemleri düzenlenmeye başlamıştır. Portal, sistemin işleyişini daha sağlıklı görebilmek ve gerekli düzenlemeleri yapabilmek amacıyla 2 Temmuz 2010 tarihinden itibaren www.turkiyekulturportali.gov.tr adresinden test yayınına başlamıştır. Siteye, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, Milli Kütüphane Başkanlığı, Tanıtma Genel Müdürlüğü, Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü adına yazar olarak görevlendirilen personel, kültürel miras, halk bilimi, Türk mutfağı, sahne sanatları, görsel sanatlar, güncel kültür sanat etkinlikleri ve e-ticaret gibi başlıklarda içerik yüklemektedirler. Proje, Strateji Geliştirme Başkanlığı sorumluluğunda Bilgi İşlem ve Bilgi Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.

Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumlu olduğu diğer bir e-devlet uygulaması 22 nolu eylem olan “Türkiye Turizm Portalı”dır. Eylem, Bilgi Toplumu Stratejisi kapsamında belirlenen yedi temel stratejik öncelik ekseninden, 3 nolu Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin İş Dünyasına Nüfuzu (İşletmelere bilgi ve iletişim teknolojileri yoluyla rekabet avantajı) stratejisi kapsamındadır. Eylemin, Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumluluğunda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TURSAB ve ilgili sivil toplum kuruluşları işbirliğinde yürütülmesi planlanmaktadır. Bu bağlamda turizm portalı oluşturarak tanıtım ve pazarlamaya katkı sağlamak, çevrim içi rezervasyon ve sektörde ilgili aktörler arasında bilgi 7

11 Öncelikli e-Devlet Projesi kapsamında Projeler, Başbakanlık Koordinasyonu’nda vatandaşa en hızlı şekilde yansıyacak, en az müdahale ile en fazla sonuç alınacak şekilde seçilmiştir. Seçilen projeler, online araç tescili,e-adli sicil, online şirket kuruluşu, sağlıkta e-randevu, e-ihale, belediyelerde e-vergi, online dava işlemleri, tüketici portalı, kültür portalı, yurt dışına e-ticaret, eçevre izni başlıklarını taşımaktadır.

62

paylaşımına uygun ortam sağlamak hedeflenmektedir (DPT, 2006b:13). Bu eylem uyarınca, portal oluşturulması için Hacettepe Üniversitesi ile 2006 yılında on yıl süreli bir protokol imzalanmıştır. Portalın Hacettepe Üniversitesi tarafından markalaştırılmasına ve Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü adına tescil edilmesine karar verilmiştir. www.goturkey.com adresinden ulaşılan portal 01 Aralık 2007 tarihi itibariyle Türkçe, Almanca, İngilizce ve Fransızca olmak üzere dört dilde yayına başlamıştır. Türkiye’nin resmi turizm portalı olarak hizmet veren www.goturkey.com sitesinde, Türkiye hakkında genel bilgiler, popüler tatil ve ziyaret yerlerinin tanıtımı, seyahat rehberi, güncel kültür sanat etkinlikleri, online otel rezervasyonu, faydalı bilgiler gibi başlıklar yer almaktadır ve portal Tanıtma Genel Müdürlüğü sorumluluğunda işlev görmektedir.

38 nolu “Entegre e-Kütüphane Sistemi” başlıklı Eylem, Bilgi Toplumu Stratejisi’nde yer alan 4 nolu Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü (Yüksek standartlarda kamu hizmeti sunumu) stratejisi kapsamındadır. Eylemin, Kültür ve Turizm

Bakanlığı

sorumluluğunda,

Başbakanlık,

Milli

Eğitim

Bakanlığı,

Yükseköğretim Kurulu, TÜBİTAK (ULAKBİM), üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları işbirliğinde yürütülmesi planlanmaktadır. Bu bağlamda, portal aracılığı ile ülkedeki tüm kütüphanelerde yer alan kaynakların tek noktadan sorgulanabilmesi, kitap

ayırtma,

talep

uzatma,

ceza

ödeme

gibi

işlemlerin

çevrimiçi

gerçekleştirilebilmesi, elektronik kanallardan kullanıcılara çeşitli bilgilendirme mesajları yollanabilmesi ve farklı kurumlar tarafından yürütülen e-kütüphane çalışmalarının birleştirilmesi hedeflenmektedir (DPT, 2006b: 18). Elektronik kütüphanecilikte önemli bir aşama olan Entegre e-Kütüphane Sistemi, TÜBİTAKULAKBİM’in

proje

yazılım

ve

desteği

ile

test

aşamasına

gelmiştir.

www.toplukatalog.gov.tr yayınını sürdüren sitede, 18 kuruma ait 462 kütüphanenin yaklaşık 8 milyon katalog bilgisi sorgulanabilmektedir. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen Entegre e-Kütüphane Sistemi Projesi ile uzun vadede, ülkedeki tüm kütüphanelerde yer alan kaynakların tek bir noktadan sorgulanabilmesi hedeflenmektedir (Özdemir, 2010:47-62).

63

Sayıştay’ın hazırlamış olduğu “E-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri” adlı rapor kamu internet sitelerini farklı bir inceleme tekniği kullanarak beş aşamada kategorize etmektedir. Rapora göre, her aşama birbirini takip etmekte ve bir öncekine göre vatandaşların ihtiyaçlarına daha fazla cevap vermektedir. Tablo X’da Rapor’da yer alan kamu internet sitelerinin gelişme aşamalarına göre sunduğu hizmetler özetlenmektedir. Tablo X. e-Devlete Geçişte İnternet Sitelerinin Aşamaları 1. Düzey: Basit Bir İnternet Sitesi. Bu sitelerde kurum hakkında temel bilgiler ve halkın kullanımına sunulan belli başlı basılı dokümanların elektronik versiyonları yer alır. Sitenin az sayıda sayfası vardır. Kurumun iletişim bilgileri verilir, ancak e-posta hizmeti sunulmaz. Sitenin kullanıcıları form indiremez, çevrimiçi (online) herhangi bir işlem yapamazlar. 2. Düzey: Elektronik Yayıncılık. Kurum, iletişim stratejisinin önemli bir parçası olarak, web sitesinin kapsamını, çok sayıda sayfa ekleyerek ve kurum bilgilerinin önemli bir bölümünü koyarak genişletir. Kullanıcı, formları indirebilir, doldurup geri postalayabilir, ancak çevrimiçi olarak gönderemez. Bu aşamada basit e-posta bağlantısı sağlanmakla birlikte, dışa açık web sitesi ile kurumun arka ofis sistemi arasında etkin bir bağlantı kurulmamıştır. 3. Düzey: İnteraktif (Etkileşimli) e-Yayıncılık. Kullanıcı, hizmetle ilgili başvurularını internetten gönderebilir, internet üzerinden sorgulama yapabilir. Örneğin, kullanıcı adres veya posta kodu belirterek, kurumun veri tabanındaki bazı bilgilere ulaşabilir. Kurumun dışa açık web sitesi, arka ofis sistemlerinin bazıları ile bağlantı sağlar. Kurumun tüm formları indirilebilir ve bazıları çevrimiçi olarak geri gönderilebilir. Resmi e-posta bağlantısı teşvik edilir, cevaplar zamanında ve düzenli olarak verilir. Kurum aynı zamanda tam veya kısmi İntranet’e sahiptir. 4. Düzey: İşlem Yapılabilen İnternet Sitesi. Kullanıcı, kurum ile çevrimiçi bağlantı kurarak, güvenilir bir şekilde kimliğini belgeleyip onaylatarak, özel işlemlerini tam olarak internet üzerinden gerçekleştirebilir. Örneğin vergi, cezasını ve/veya bir hizmetin işlemlerini yapıp, bedelini ödeyebilir. Bu tür işlemler, biri daha basit olmak üzere, iki düzeyde gerçekleştirilebilir. Basit düzeyde, kullanıcı hakkında önceki bilgiler kullanılmadan işlemler gerçekleştirilmektedir. Karmaşık işlemlerde, kullanıcı değişik güvenlik düzeylerinde kurumun veritabanında sorgulama yapabilir. Örneğin yapılan bir işlem başvurusundaki gelişmeler takip edilebilir ya da bir sözleşme için teklif verilebilir. En zor uygulamalar, internet bankacılığı v.b. yüksek güvenlik gerektiren, tam bir işlemi kapsayan ve kullanıcının kendi işlemini yürütmesine olanak sağlayanlardır. Bu aşamada kullanıcı, online olarak tüm formları indirebilir ve gönderebilir. Kurumun dışa açık web sitesinin arka ofis sistemlerinin büyük bir bölümü ile tam bağlantısı sağlanmıştır. Kurumun kendi personeli için internet sitesi ile bağlantılı tam bir intranet ağı vardır. Aynı zamanda, kurumun yakın ilişkide bulunduğu diğer kurumlarla bağlantısını sağlayan bir extranet ağı bulunur. 5. Düzey: Katılımcı e-Yönetişim. Kullanıcı, kamu kurumlarının internet sitelerinde verilen hizmetlere, çevrimiçi olarak ve bir hizmetin tüm süreçlerinin entegre edildiği bir yapıda tek bir noktadan ulaşabilir. Bu aşamada, web siteleri açık ve şeffaf bir erişim sağlar. Söz konusu erişim, sadece kullanıcının bağlandığı noktayı değil, bir bütün olarak merkezi kamu kurumlarını kapsar. Bunun yanı sıra, gerektiği zaman, diğer alanlar veya yönetim kademeleriyle, özellikle de bölgesel ve yerel yönetimlerle bağlantı kurulmasına olanak

64

verir. Kullanıcı kendi dosyalarını ve hesaplarını görebilir, internet ve e-posta yoluyla kurumla ilişki kurabilir. Bu aşamada işlemler, bir insanın aktif aracılığı olmadan gerçekleştirilebilir. Kurumlar kullanıcıların ihtiyaçlarını dikkatle inceleyip analiz ederek tahminler yaparlar. Kullanıcılara yaklaşan son ödeme günleri konusunda uyarı yapılması buna örnek olarak verilebilir.

Kaynak (Sayıştay, 2006a:12).

Kültür ve Turizm Bakanlığı internet sitesi incelendiğinde; internet sitesinin Tablo X’da yer alan düzeylerden, basılmış dokümanların/haberlerin incelenmesi, kurum üst yönetimine bilgi sunulması, yapılan/yapılacak kurumsal çalışmalar, sorucevap hizmeti, kurum ile ilgili tanıtıcı bilgiler, dosya indirmek ve mevzuat araştırma gibi, çoğunlukla ilk iki düzeyde hizmet sunduğu, son yıllarda yapılan çalışmalar ile üçüncü düzeyde hizmet sunumu için alt yapı oluşturulduğu görülmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı internet sitesi, Sayıştay Raporu’nda belirtilen düzeylerdeki uygulama esasları temel alınarak incelendiğinde; aşağıdaki sonuçlara varılmaktadır:  Tasarımda ifadelerin kısa ve net olması, sayfa isminin, kolay ve akılda kalıcı olması, her pencerenin başlığının olması, yerleşim düzeni açısından sayfada gereksiz resim, görüntü ve linklere yer verilmemesi ve ana sayfanın sade, açık ve anlaşılır olması, sitenin olumlu taraflarıdır. Ancak, kullanıcıların müdahale edemediği hareketli yazıların bulunması sitenin olumsuz yönü olarak düşünülebilir.  Ana sayfada site haritasının olması, her sayfada bir ana sayfa bağlantısının bulunması, dolaşımı kolay kılan bir menü/alt menü yapısının olması, kullanıcının, yön oklarıyla sayfadaki yönünü kolay bulabilmesi, arızalı ya da kullanıma kapalı sayfa ve linkler bulunmaması ve link çeşitlerinin verilen hizmetle uyumlu ve yeterli olması sitenin diğer bir olumlu yönüdür.  Sayfa ile ilgili problemlerin çözümü için başvuru telefonu veya bilgi işlem biriminin telefonunun yer alması, sayfanın kullanımı ile ilgili 65

olarak e-mail iletişiminin sağlanması, bütün birimlerin e-mail, telefon ve adres bilgilerinin ayrıntılı olarak yer alması ve kolaylıkla bulunabilmesi, kurumsal bilgileri içermesi, sayfanın Türkçe-İngilizceAlmanca-Fransızca-Rusça-Çince-İspanyolca ve Arapça olmak üzere sekiz dilde kullanılabilmesi, site içi arama motorunun olması ve site içi arama motorunda gelişmiş arama seçeneğinin bulunması sitenin olumlu taraflarıdır.  Duyma engelliler açısından sitede erişim zorluğu olmaması ve farklı internet tarayıcı programlarıyla düzgün çalışabilmesi sitenin olumlu taraflarıdır.

Ancak,

web

sayfası

kullanılabilir nitelikte olmadığından

görme

engelliler

açısından

sitenin olumsuz yönü olarak

değerlendirilebilir (Sayıştay, 2006a:49).

4.3. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün e-Devlet Uygulamaları

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ana hizmet birimlerindendir ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 13. maddesinde aşağıda yer alan görevleri yerine getirmektedir. -

Güzel sanatlar alanında bilimsel araştırma, inceleme, yayınlar yapmak, arşiv kurmak, geliştirmek ve faydalanılmasını sağlamak,

-

Halk kültürlerinin, halk edebiyatı ve tiyatrosu, gelenek, görenek ve inançları, halk müziği ve oyunları, sanatları, mutfağı, giyim, kuşam, süsleme ve benzeri bütün dallarında araştırma, derleme, inceleme ve diğer bilimsel çalışmaları yapmak, yaptırmak, yayımlamak, tanıtmak,

-

(Değişik: 14/7/2004-5225/13 md.) Somut olmayan kültürel mirası araştırmak, derlemek, arşivlemek, tanıtmak, tescil ettirmek; bu kapsamda tespit ve tescil kurullarını oluşturmak, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında bu konuda işbirliği geliştirmek, 66

-

Türkiye'de ve Türkiye dışında yaşayan Türklerin kültür varlıklarını, kültür anlaşmaları ve kültürel mübadele programları çerçevesinde araştırmak, incelemek, derlemek ve diğer bilimsel çalışmaları yapmak, yaptırmak, bunları yayımlatmak, tanıtmak, açık hava müzelerine ve halk kültürleri arşivine kazandırmak,

-

Yabancı ülkelerde halen konuşulmakta olan Türkçe'nin lehçe ve şiveleri ile bunlara yardımcı dilleri öğretmek ve bu konuda araştırmalar yapmak üzere mevzuat çerçevesinde enstitü kurulmasını sağlamak,

-

(Değişik:03/02/2006-26069) Kültür ve turizm sektörlerinin eğitilmiş eleman ihtiyacının tespitini ve bu ihtiyacın karşılanması için gerekli tedbirlerin alınmasını, eğitim programlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak, bu amaçla kurslar açmak, ilgili meslek ve kamu kuruluşlarıyla gerekli işbirliğini yapmak,

-

Kültür ve turizm eğitimi programlarının geliştirilmesi ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla dış kaynaklardan teknik yardım sağlamak,

-

Toplumda kültür ve turizm bilincinin geliştirilmesi için gerekli çalışmaları yapmak, bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlamak,

-

Kültür ve turizmle ilgili kamu kuruluşları personelinin kültür ve turizm konularında eğitilmesini plânlamak ve gerçekleştirmek,

-

Bakanlık personelinin ve meslek elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesini plânlamak ve gerçekleştirmek,

-

Bakanlık personeli ile ilgili hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarını düzenlemek ve uygulamak,

-

Bakanlık makamınca verilecek benzeri görevleri yapmak.

-

(Ek: 14/7/2004-5225/13 md.) Rehberlik kursları açmak, rehber adaylarının seçme sınavlarını yapmak, rehberlerin çalışma usul ve esaslarını düzenlemek, rehberlerin bilgilerinin güncellenmesine yönelik eğitim programları ve diğer çalışmaları gerçekleştirmek, rehberlikte uzmanlaşmayı sağlamak, denetimler yapmak, belgesiz rehberliği önlemek, rehberlik hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine yönelik gerekli tedbirleri almak veya bu görevlerin meslek kuruluşları, üniversiteler, ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliğiyle

67

veya Bakanlığın denetim ve gözetimi altında bunlarca yapılması suretiyle yürütülmesini sağlamak (http://teftis.kulturturizm.gov.tr, 01.09.2010). Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün misyonu, vizyonu ve ilkeleri aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir. Misyon: Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğüne tevdi edilmiş görevler kapsamında; Türk kültür mirasının gelecek nesillere aktarılması ve benimsetilmesi ile turizmin toplumsal refaha katkısının arttırılması yönünde, ulusal ve uluslararası düzeyde ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle kamu yararına odaklı yazılı ve görsel materyalleri üretmek, eğitim hizmeti sunmak ve çeşitli etkinlikler düzenlemektir. Vizyon: Yurt içi ve dışındaki ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ile koordineli olarak, Türk kültür değerleriyle varlıklarının korunması, Türk kültür mirasının çeşitlilik ve zenginliğinin ön plana çıkarılması için araştırma, derleme, yayınlama, arşivleme çalışmalarını yapmak/yaptırmak, Türk turizminin potansiyeline katkı sağlayan tüm paydaşlara eğitim hizmeti sunmak, dolayısıyla kültür ve turizm alanında, ülke kaynaklarını en uygun biçimde kullanarak, sürdürülebilir politikalar geliştirmek ve/veya oluşturmaktır. İlkeler: 1)Toplumsal sorumluluk anlayışıyla ülke menfaatlerini ön planda tutarak hizmet vermek esastır. 2)Uluslararası standartlara uygun, kaynakları etkin ve verimli kullanacak biçimde planlanmış çalışmalar yaparak yurt içi/yurt dışında güvenilir ve itibarlı birim yapısını sürdürmesi esastır.

68

3)Planlı ve katılımcı yönetim sistemiyle mesleki yetkinliğe sahip, yapılan iş ve işlemlerde etik değerlere önem veren, yeniliğe açık, yüksek sorumluluk duygusu gelişmiş çalışanların yetişmesini sağlamak esastır (www.aragem.kulturturizm.gov.tr ,19.09.2010). Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nde aşağıda belirtilen altı daire başkanlığı belirtilen görevleri, misyon, vizyon ve ilkeler doğrultusunda yerine getirmektedir. 

Stratejik Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı



Yaygın Eğitim Dairesi Başkanlığı



Halk Kültürünü Araştırma Dairesi Başkanlığı



Turist Rehberliği Dairesi Başkanlığı



Hizmet İçi Eğitim Dairesi Başkanlığı



Türk Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı

Araştırma

ve

Eğitim

Genel

Müdürlüğü’ne

elektronik

ortamda

http://aregem.kulturturizm.gov.tr adresi üzerinden ulaşılmaktadır. Genel Müdürlük edevlet uygulamaları, söz konusu site ile sınırlıdır. Genel Müdürlük e-devlet uygulamalarının değerlendirilmesi aşamasında öne çıkan ilk nokta, kurumsal e-devlet uygulamalarında olduğu gibi Genel Müdürlük e-devlet uygulamalarında da koordinatör bir e-devlet yürütücüsü birimin bulunmamasının yarattığı eksikliktir. eDevlet çalışmaları Başkanlıklar düzeyinde yürütülmekte, Stratejik Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı tarafından da internet sitesine aktarılmaktadır. Genel Müdürlükte e-devlet projelerine öncülük edebilecek ve gerekli alt yapıyı oluşturacak bilgisayar mühendisi ya da yazılım konusunda uzman olan personel sayısı yeterli değildir.

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü web sitesi, birinci seviyede yer alan euygulamaları kapsamaktadır ve kullanıcılara herhangi bir sınır olmaksızın rehber/broşür niteliğinde içerik sunulmaktadır. Birinci seviye e-uygulamalar; 69

haber/duyuru niteliğindeki bilgiler, Genel Müdürlük Mevzuatı, Genel Müdürlüğün Görevleri, Kutlamalar, Yarışmalar, Festivaller, Sergiler, Profesyonel Turist Rehberliği, Yayınlar, Gençlik Turizmi, Kütüphane, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Çalışmaları vb. alt başlıklardan oluşmaktadır ve kullanıcı, belirli sürelerde güncellenen bilgilere günün her saatinde ulaşabilmektedir ancak portal, kullanıcının çevrim içi işlem yapmasına imkan tanımamaktadır.

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ana portalına ek olarak, Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı’nda 13 nolu Eylem olan “Türkiye Kültür Portalı”nın oluşturulması amacı ile Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı koordinatörlüğünde yürütülen ve henüz test yayını yapan www.turkiyekulturportali.gov.tr sitesine içerik desteği sağlanmaktadır. Söz konusu portalın “Halk Bilimi” başlıklı bölümü, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü sorumluluk alanındadır ve Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi’nde bulunan yazılı, görsel ve işitsel belgeler taranarak web sitesinin ilgili bölümlerine aktarılmaktadır.8 Gerekli koordinasyonu sağlamak amacı ile Şube Müdürleri, Kültür ve Turizm Uzmanları ile Folklor Araştırmacıları editör ve yazar olarak görevlendirilmişlerdir.

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü internet sitesi, Sayıştay’ın hazırlamış olduğu “e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri” adlı raporda yer alan aşamalardan, kurum hakkında temel bilgilerin ve belli başlı basılı dokümanların elektronik versiyonlarını içeren “1. Düzey: Basit Bir İnternet Sitesi” düzeyindedir. Site, kısmen “2. Düzey: Elektronik Yayıncılık” seviyesinde hizmet sunmakla birlikte, sitede Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün tüm faaliyet alanına ilişkin çevrim içi formlar yer almamakta ve sınırlı kriterlerde arama yapabilen bir arama motoruna sahip bulunmaktadır.

8

Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Halk Kültürünü Araştırma Dairesi Başkanlığı tarafından Temmuz 2010 itibari ile 130 adet belge girişi yapılmış olup çalışmalara devam edilmektedir.

70

BEŞİNCİ BÖLÜM

SONUÇ VE ÖNERİLER

Konusu “kamu yönetiminde e-devlet modeli” olan ve Türkiye’nin e-dönüşüm kapsamında geçtiği aşamaları değerlendirerek Kültür ve Turizm Bakanlığı e-devlet uygulamalarını araştıran bu çalışmada, aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

İnsanların çalışma şekli, iletişim modelleri ve öğrenme yöntemleri üzerindeki etkisi ile hayatımızda önemli yer tutan bilgi ve iletişim teknolojileri, bireyler ve örgütler kadar kamu kurumlarını da etkilemekte ve kamu yönetiminde reform tartışmaları yaşanan teknolojik gelişmelerden beslenmektedir. İdari reform hareketleri, dünyada ve Türkiye’de, farklı dönemlerde, değişik nedenlerle sürekli tartışıla gelmiş, 1980’li yıllarda artan bilgi birikiminin ve gelişen teknolojinin sonucu olarak geleneksel Weberyan bürokratik yönetim modeli terk edilmiş ve yeni kamu yönetimi yaklaşımı benimsenmiştir. Yeni yönetim yaklaşımının temel önermeleri, sonuç odaklılık, verimlilik, esnek yönetim ile alternatif hizmet mekanizmalarının geliştirilmesidir ve söz konusu yeni kavramlar, performans yönetimi, etik, yönetişim, toplam kalite yönetimi ve e-devlet gibi uygulamaları tartışmaya açmıştır.

Bu çalışmasının konusu olan e-devlet modeli, kamu yönetiminde idari reform çalışmalarının ve yeni yönetim anlayışının önemli bir ürünüdür ve 90’lı yıllar sonrasında internet kullanımının yaygınlaşması ile daha çok tartışılır olmuştur. eDevlet modeli, kamu yönetiminde verimliliği, etkinliği, yönetişimi, hesap verebilirliği, vatandaş-devlet yakınlaşmasını ve açık saydam toplum anlayışını esas alan bir yapılanmayı öne çıkarmaktadır ve model geleneksel devlet anlayışının açmazlarına karşı, 21. yüzyıl dijital devriminin bir sonucu olarak, evrensel bir öneri şeklinde sunulmaktadır. 71

Bilgi yoğun bir alan olan kamu yönetiminde bilgi yönetimi prensipleri hemen her süreç ve işlemde işlemektedir. Bu çalışmanın merkezinde yer alan e-devlet kavramı da bilgi yönetimi sürecinin bir parçasıdır. e-Devlet, hem devletin vatandaşlara hem de vatandaşların devlete karşı olan görev ve sorumluluklarının, karşılıklı olarak elektronik ortamda sağlanmasıdır. Vatandaşlar, işletmeler ve sivil toplum örgütleri, e-devlet uygulamaları ile bilgisayar ekranları, konuşan makineler ve telefonla yönlendirilen servisler örneklerinde olduğu gibi, kamu hizmetinin değişen yüzü ve yeni olanakları ile karşı karşıyadır.

Çalışma konusu kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda, e-devlet yaklaşımının faydaları aşağıdaki şekilde özetlenebilir. e-Devlet;  Kamu hizmetlerine 7/24 erişimi sağlamaktadır,  Hizmet sunumunda zaman tasarrufu sağlamaktadır,  Kamuda şeffaflık ve hesap verebilirliğin yolunu açmaktadır,  Siyasal ve yönetsel anlamda, temsili sisteme katılımı teşvik etmektedir,  Bürokratik süreçlerin basitleştirilmesini ve yönetimde otoriter eğilimlerin azaltılmasını savunmaktadır,  Kamudaki personel yapısını ve çalışma kültürünü değiştirmektedir,  Düşük yetenek gerektiren alt kademe memurların yapacağı işler yerine, enformasyon uzmanlığını teşvik etmektedir,  Kamu hizmetlerinde otomasyonu sağlayarak hizmetlere ulaşımın önündeki zaman ve mekan sorununu çözmektedir,  Kamu politikalarının belirlenmesinde yönetişim modeline imkan tanımakta ve böylece demokratik kültürün yerleşmesine katkı sağlamaktadır.

72

e-Devlet yaklaşımı günümüzde politik öncelik haline gelmekle birlikte, model literatürde ve uygulamada bazı risk ve sorunları da beraberinde getirmektedir. eDevlet modelindeki risk ve sorunlar aşağıda belirtilmektedir.  e-Devlet, ancak finansman, zaman ve yetişmiş personel sorununun çözülmesi ile etkin olabilecektir,  e-Devlet, bilişim teknolojileri konusundaki yeniliklere hukuki alt yapının yetişememesi nedeniyle, uygulama sorunu yaşamaktadır,  e-Devlet, tartışılmakta olan etik değerleri henüz modele katabilmiş değildir,  e-Devlet, yeniliğe karşı oluşan yönetsel ve toplumsal direnci yıkmak için çaba harcanmadığında başarısız olması kaçınılmazdır.  e-Devletin etkinliği, telekomünikasyon alt yapısının gelişmiş olmasına bağlıdır,  e-Devlet, kamu hizmeti alıcıları ile devlet arasındaki ilişkiyi bilgisayar üzerinden kurmakta ve bu durum hizmeti alanlar açısından ikincil ilişkilerin

yaşandığı

ortamda,

güven

sorununu

beraberinde

getirmektedir,  e-Devlet,

ülkelerin

eğitim

sistemleri

ile

desteklenmediğinde

uygulamalara ulaşım sınırlı olmaktadır,  e-Devlet, hem vatandaşların hizmet alımında sunduğu bilgileri hem de kamunun sunduğu bilgilerin güvenliğini sağlayamadığı takdirde bilgi güvenliği ve özel hayatın korunamaması riski ile karşı karşıyadır.

Dünyada elektronik devletin entegrasyonunun gelişimine bakıldığında, entegrasyonun 1990’lı yıllarda hız kazandığı göze çarpmaktadır. Dünya Bankası, OECD, Bileşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birliği, IMF, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslar arası kuruluşların, gelişmekte olan ülkelere e-devlet girişimlerine başlama konusunda krediler vermeleri bu durumu desteklemiştir. Uluslararası kuruluşlar, kamu politikalarının belirlenmesinde birden çok aktöre yer veren anlayış olan yönetişimin, kamu yönetiminde yerleşmesine sağladığı katkılardan dolayı e73

devleti,

ayrıca

önemsemektedirler.

Birleşmiş

Milletlerin

e-Devlet

2008

Araştırması’nda bu durum açıkça dile getirilmiş ve e-devlet uygulamasının en son aşamasının “e-katılım” ve bu bağlamda yönetişime geçiş olduğunun altı çizilmiştir. Söz konusu raporda, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmenin kamu yönetimini dönüştürerek yönetim ve yönetişim hakkında yeni bir perspektif getirdiği vurgulanmaktadır (aktaran Şahin, 2008:172).

e-Devlet çalışmaları, Türk kamu yönetiminde, dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak, 1999 yılında, Avrupa Birliği’nin 2010 yılında dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanlı ekonomi haline gelmesini amaçlayan “Lizbon Stratejisi”ni ve “eAvrupa+” girişimini kabul etmesi ile eş zamanlı olarak başlamıştır. 2003 yılında, “e-Dönüşüm Türkiye Projesi” uygulamaya konularak e-Türkiye için Başbakanlığın yönlendirmesi ve koordinasyonu altında, kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin bulunduğu çalışma gruplarının oluşturulması edevlet çalışmalarını hızlandırmıştır.

2005 yılında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Bilgi Toplumu Stratejisi ve ekinde yer alan Eylem Planı’nın yayınlanması, ulusal e-devlet politika metinleri olmaları nedeni ile önemlidir. Strateji yayınlanmadan önce de Türkiye’deki tüm kamu kurum ve kuruluşları, vatandaşlara web sayfalarından e-devlet uygulamaları kapsamında bilgi sunmakta ve bazı işlemleri çevrimiçi olarak yapabilme imkânı sağlamaktaydılar ancak Bilgi Toplumu Stratejisi’nin e-devlet uygulamalarına getirdiği yenilik, çalışmaların Devlet Planlama Teşkilatı koordinasyonunda yürütülmeye başlanılması ve gov.tr uzantılı web sayfalarının sayısında ve içeriğinde gelişme sağlanmasıdır. Çalışmanın üçüncü bölümünde de vurgulandığı üzere, ülkemizdeki kamu web sitelerinin büyük bir bölümü henüz e-devletin ilk aşamalarındadır ve birçok kamu kurumu, internet sitesine sahip olmakla birlikte, sadece bilgilendirme amaçlı hizmet vermektedir. Söz kousu web sitelerinde yalnızca kurumun tarihi, kanun, yönetmelik, organizasyon yapısı, duyurular ve e-posta yoluyla haberleşme gibi bilgiler yer almaktadır. Oysa kamu web siteleri etkin ve hızlı 74

hizmet sunumunun ilk aşaması olarak değerlendirilmeli, gerekli yazılım ve alt yapıyı oluşturarak hizmetlerin tüm süreçlerinin bulunduğu, çevrimiçi işlem yapılabilen web siteleri tasarlanmalıdır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanılarak başarılmak istenen iki temel hedef, kamu hizmetlerinin vatandaş ya da daha genel tanımla "kullanıcı" ihtiyaçları gözetilerek sunulması ve gelişmiş karar destek süreçleri oluşturulmasıdır. Bu kapsamda, hedeflere ancak doğru, güncel, eksiksiz bilginin ilgili kamu kurum ve kuruluşları arasında güvenli ve etkin bir şekilde paylaşılması yoluyla ulaşılabilir. Devlet birimleri arasındaki bilgi akışının önündeki bürokratik engellerin kaldırılması ve tek bir portaldan tüm kamu web sayfalarına ulaşılması için gerekli hukuki düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Türkiye’de e-devlet politikasının olumlu diğer bir yönü, kamuda halen merkeziyetçi bir yapının var olması ve e-devlet çalışmalarının ulusal bir politika halinde uygulama şansının bulunmasıdır. Merkezi olarak yapılan çalışmalar ile ulusal e-devlet politikalarının belirlenmesi, takibinin yapılması ve kurumlar arası koordinasyonunun sağlanması kolaylaşmaktadır. Devletin kısa yolu olarak tanıtılan ve www.türkiye.gov.tr adresi üzerinden ulaşılan “e-devlet kapısı”9, bu kapsamda Türkiye’deki merkezi e-devlet uygulamalarının en önemli örneklerindendir.

Türkiye’de

e-devlet

uygulamalarının

etkinliğini

belirleyen

önemli

unsurlardan birisi de kamudaki insan kaynağıdır. Kamuda alt kademelerde yer alan personelin eğitim ve uyum sorunu, üst kademelerdeki personelin bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yeniliklerden uzak olması ve enformasyon teknolojileri konusunda yetişmiş personelin bulunmaması, e-devlet hedeflerine ulaşmayı güçleştirmektedir. 9

e-Devlet Kapısı üzerinden sunulan hizmetler her geçen gün artmakta olup kayıtlı kullanıcı sayısı 455 bin ve günlük tıklanma sayısı 300 bindir. İçeriğini hazır eden kurumların e-devlet kapısına eklenmesi ile bu sayı da ciddi oranda artacaktır (Hürriyet, 10.10.2010).

75

Bu noktada, kamuda hizmet içi eğitim önemli rol oynamaktadır ve kamu personeline e-devletin amacı ve uygulamaları hakkında hizmet içi eğitim verilmesi öncelikler arasında yer almalıdır. Kamuda insan kaynakları yönetiminin eğitim sistemi ile uyumlu hale gelmesi e-devlet hedeflerine ulaşmayı kolaylaştırıcı niteliktedir.

Küreselleşme süreci ve bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’de toplumsal dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için önemli bir fırsat yaratmıştır. Fırsatlar iyi değerlendirilemediği takdirde, küreselleşme sürecinin nimetlerinden istifade edemeyen, risklerinden olumsuz etkilenen, refah düzeyi bakımından potansiyelinin çok altında kalan, iç istikrar sorunlarıyla boğuşan bir ülke durumuna düşmek kaçınılmaz olarak gözükmektedir. Bu bağlamda e-devlet ve e-dönüşüm projeleri geliştirmek, elektronik dönüşüme zamanında ve yeterli yatırım yapmak, dünyanın gerisinde kalmamak son derece hayati önem taşımaktadır (Acar ve Kumaş, 2009:16). Aynı şekilde e-devlet modelinde, bilgi ve iletişim teknolojileri ile hizmet ve işlemlerin elektronik ortama taşınması, aslında sadece bir araç olarak görülmelidir. Temel hedef, bilgiyi işleme kapasitesi yüksek, acil karar alabilen, ihtiyaçlara hızla cevap verebilen bir yönetsel mekanizmanın oluşturulmasıdır.

Bu çalışmanın konusunu oluşturan Kültür ve Turizm Bakanlığı e-devlet uygulamaları değerlendirildiğinde; Bakanlığın teşkilat yapısı içinde kurumsal edevlet yürütücüsü koordinasyon birimi olarak görev yapan Strateji Geliştirme Başkanlığı’na bağlı Bilgi İşlem ve Bilgi Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın görevleri arasında “e-devlet ve e-Türkiye projeleri kapsamında, Bakanlık adına çalışmaları yürütmek bu çalışmalarda birimler arasında aktif-düzenleyici koordinasyonu sağlamak” yer almaktadır, ancak Bakanlığın bilgi işlem kurumsal alt yapısını hazırlamaktan sorumlu olan söz konusu Başkanlığın, e-devlet kurumsal yazılım ihtiyaçlarını karşılayacak yazılım ve dokümantasyon oluşturabilen eğitimli personelinin az olduğu ve yeterli bütçeye sahip olmadığı görülmektedir. Bu durum, Bakanlığın

veri

tabanının

oluşturulmasını,

bilgi

teknolojisi

stratejisinin

belirlenmesini ve alandaki yenilik ve gelişmelerin takip edilmesini güçleştirmektedir. 76

Çalışma konusu kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın e-devlet uygulamaları ile ilgili aşağıdaki önerilerde bulunulabilir:  Günümüz dünyasında teknoloji=para olduğundan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın e-devlet projelerini teşvik edecek bütçe ve bütçeyi kapsamlı projelerde kullanacak yeterli sayıda eğitimli personel desteği sağlanmalıdır.  Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genel evrak akışının, eş zamanlı olarak elektronik ortamda tutulması e-devlet kapısına entegrasyonu sağlayacak önemli bir aşamadır. Söz konusu aşamanın örneklerinden İçişleri

Bakanlığı

uygulamalarında

olduğu

gibi

bazı

kamu

kurumlarında, kuruma gelen ve giden evraklar taranarak ya da içerik bilgileri sisteme girilerek veri tabanında toplanmakta ve böylece evrak, sistemde yalnızca tarih/sayısı ile değil içeriği ile de yer almaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı kurum arşivinin güvenli bir şekilde saklanabilmesi için önemli bir aşama olan bu yöntem, Bakanlık evrak kayıt sisteminde de kullanılmalıdır.  Evrak akışı Bakanlık internet sitesi üzerinden “Evrakım Hangi Aşamada” başlığı altında takip edilebilmektedir, fakat bu başlık altında yapılan tarama çok sınırlıdır ve sistem yalnızca evrakın hangi tarihte giriş yaptığını ve en son hangi birimin evrakına kayıt edildiğini göstermektedir. Oysaki evrakların örneğinin elektronik ortamda bir veri tabanında tutulması, hem kurumsal hafızanın korunmasına katkı sağlayacak hem de e-devletin işlerliğini sağlayacak araçlardan olan eimzanın uygulamaya konulmasını kolaylaştıracaktır. Bu nedenle Bakanlığın e-devlet kapısına entegrasyonunu sağlayacak yazılım kurulmalı ve teknolojik alt yapı oluşturulmalıdır. 77

 Günümüzde mobil iletişim teknolojileri (cep telefonu, ipad, iphone…) yoğun biçimde kullanıldığı için e-devletin tamamlayıcısı olarak “m-devlet” yeni bir tartışma alanı yaratmıştır. Mobil cihazların internet hızlarının yüksekliği sebebi ile daha yoğun biçimde kullanıldığı göz önüne alındığında Bakanlığa ait bir mobil web sayfası ivedilikle hazırlanmalıdır.  e-Devlet, sadece kamu web sayfaları anlamına gelmese de Bakanlığın web sayfası, e-devlete ulaşmanın ilk aşaması olarak düşünüldüğünden, öncelikle içerik olarak zenginleştirilmeli ve sitede yalnızca broşür niteliğinde ilk aşama bilgi sunulmasından çok interaktif uygulamalara yer verilmelidir.  Zengin içeriğe sahip web sayfasının oluşturulmasının ardından kullanıcı

profilleri

dikkate

alınarak

sitenin

tasarımında

farklılaştırmaya gidilmelidir. Engelli kullanıcıların da faydalanabildiği içerikler oluşturulmalı, tasarım sürecinde kullanıcı beklentileri ve gereksinimleri göz önüne alınmalıdır.  Bakanlığın personel politikası dikkate alındığında, kurumda kamu insan kaynakları yaklaşımının en son yeniliklerinden olan “bilişim uzmanı” kadrosunda henüz istihdam görülmemektedir. e-Devlet modelinin kurumsal işleyişini sağlamak için söz konusu kadroya yer verilmeli, ayrıca kurumda görev yapmakta olan diğer personele yönelik hizmet içi eğitim programları oluşturulurken güncel teknolojik yenilikler takip edilerek programlara ulusal ve uluslararası e-devlet projeleri dâhil edilmeli ve bu yolla personelin farkındalığı artırılmalıdır.  e-Devlet uygulamaları yüksek miktarda finansman, teknik ve hukuki altyapı ile uzman personel gerektirdiğinden ve aslında bir knowhow ürünü olduğundan konu ile ilgili yeni girişimleri uygulama 78

aşamasında, danışman firmalardan, akademisyenlerden ve e-devlet konusundaki uzmanlardan faydalanılmalı, Bakanlığın kendi birimleri ve diğer kamu kurumları ile arasındaki bilgi alış verişi önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bu çalışmanın ana konusunu oluşturan Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün e-devlet uygulamaları değerlendirildiğinde; Genel Müdürlük edevlet çalışmalarının koordinasyon birimi olarak Stratejik Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığının görevli olduğu, ancak bu birimin e-devlet çalışmalarını yürütecek ayrı ve yeterli bir bütçe ya da hukuki bir düzenlemeye sahip olmadığı görülmektedir. Birimin iş yoğunluğu ve uzman personelin azlığı göz önüne alındığında e-devlet çalışmaları zaman zaman aksayabilmektedir. Genel Müdürlüğün e-devlet kapısına entegrasyonunun en kısa zamanda sağlanması için e-devlet projelerini teşvik edecek bütçe ve bütçeyi kapsamlı projelerde kullanacak söz konusu alanda eğitimli personel desteği sağlanmalı, mevcut personelin teknolojik yenilikleri takip etmesi amacıyla ulusal ve uluslararası eğitim programlarına katılımları desteklenmelidir.

e-Devlet uygulamalarının asıl hedefi kamu hizmetlerine kullanıcı (vatandaş, işletme, sivil toplum örgütleri v.b.) düzeyinde erişimin elektronik ortamda yapılmasıdır. Hizmet sağlayıcı olarak da devletin, çevrimiçi elektronik taramalara imkan verecek yazılımı kurması gerekmektedir. Bu kapsamda, çalışmanın dördüncü bölümünde söz edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı kurumsal e-devlet uygulamalarını inceleme kriterleri göz önüne alındığında; Genel Müdürlük web sitesinin henüz birinci seviyede yer alan e-uygulamaları kapsadığı görülmektedir. Kullanıcılara Genel Müdürlük faaliyetlerine ilişkin herhangi bir sınır olmaksızın rehber/broşür niteliğinde içerik sunulmakta, haber/duyurular bölümü zengin içeriği ile tanıtım rolünü eksiksiz olarak yerine getirmektedir, ancak e-devlet uygulamalarının hem niceliksel hem de niteliksel olarak geliştirilebilmesi için sitenin ikinci seviye interaktif hizmetleri de vermesi ve yeni bir yazılım desteği ile veritabanlarını geliştirmesi gerekmektedir. 79

Kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere yürürlükte bulunan “Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” kapsamında, tüm Bakanlık birimleri, hizmet standartları tablolarını hazırlamışlardır. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün hizmet standartlarını belirleme amacı ile yapılan çalışmalar da tamamlanmıştır. Kamu hizmetlerinin bir üst aşamada e-Devlet Kapısı’na entegrasyonunu sağlamak amacı ile belirlenen hizmet standartları, Genel Müdürlük faaliyetlerinin ikinci seviye e-devlet uygulamalarına uyarlanabilmesi için önemli bir aşamadır. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün hizmetleri “Hizmet Standartları Tablosu’nda” aşağıdaki şekilde belirtilmektedir (Ek 9). -

Konaklama ve Yeme-İçme İşletmelerinde Çalışan Personele Yönelik Mesleki Turizm Eğitimi

-

Başarı Belgelerini Kaybeden Kursiyerlere, Katılma Belgelerini Kaybeden Katılımcılara Yeniden Belge Düzenlenmesi

-

Profesyonel Turist Rehberliği Kursu Sınavlarında Başarılı Olanlar İçin Yeni Kimlik Kartı

-

Üniversitelerin Rehberlik Bölümü Mezunlarına Kimlik Kartı Verilmesi

-

Dil Ekletme

-

Kimlik Yenileme

-

Nakil

-

Soyadı Değişikliği

-

Kimlik Kaybı

-

Profesyonel Turist Rehberleri Mazeret Komisyonu İşleri

-

Bilgi Edinme Talebi

-

Üniversite Öğrencilerine Staj Olanağı Sağlanması

-

Kütüphane Okuyucu Hizmetleri

-

Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezinde Halk Bilimi Konusunda Bilgi ve Belge Hizmeti

-

Halk Aşığı ve Ozanları Değerlendirme Kurulu

-

Mahalli Sanatçılar Değerlendirme Kurulu 80

-

Geleneksel Tiyatro Değerlendirme Kurulu

-

Geleneksel El Sanatları Değerlendirme Kurulu

-

Türk Süsleme Sanatları Değerlendirme Kurulu Genel Müdürlük hizmetlerinin tamamlanma süreleri hizmetlerin içeriklerine

göre değişmektedir. Örneğin, “Geleneksel El Sanatları Değerlendirme Kurulu” hizmeti en geç altı ayda tamamlanırken “Profesyonel Turist Rehberliği Kursu Sınavlarında Başarılı Olanlar İçin Yeni Kimlik Kartı” verilmesi hizmetinde, gerekli belgeleri tamamlayan turist rehberine en geç iki hafta içinde belge gönderilmektedir. Hizmetler arasındaki süre farklılığının temel sebebi içerikten kaynaklansa da başvuru aşamasında kaybedilen süre e-devlet uygulamaları ile telafi edilerek hizmetin evrak akışına daha kısa sürede girmesi sağlanılabilir.

e-Devlet uygulamaları kapsamında Genel Müdürlüğün önemli hizmetlerinden biri olan ve interaktif işlem yapmaya da imkan veren “Kütüphane Okuyucu Hizmetleri”

henüz

birinci

seviyede

yürütülen

hizmetlerdendir.

Kullanıcılar/okuyucular, Turizm İhtisas ve Boratav Halk Kültürünü Araştırma İhtisas Kütüphaneleri’ne

gelerek

kütüphanelerde

bulunan

bilgisayarların

arama

motorlarından yazar/konu taraması yapabilmekte, talep ettikleri anda da kütüphane materyallerine ulaşabilmektedirler. Ancak, kullanıcılar, söz konusu hizmete ulaşabilmek için fiili olarak kütüphanelere gelmek zorundadır. e-Devletin amacının vatandaşlara talep ettikleri yer ve zamanda hizmet sunulması olduğu göz önüne alındığında, gerekli teknolojik desteğin sağlanmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Genel Müdürlük web sayfasında kütüphanelerdeki materyalleri taramayı sağlayacak yazılımın kurulması, e-devlet uygulamalarının amacına ulaşmasını sağlayacak, kullanıcıların herhangi bir bilgisayardan Bakanlığımızın zengin bilgi ve belge arşivine ulaşmalarını kolaylaştıracaktır.

Genel Müdürlük web sayfasına hizmetlere ilişkin başvuruda istenen belgeler eklenilir ve kullanıcı tarafından online olarak doldurularak evrak akışında yer alması 81

sağlanırsa, hem iş süreçleri kullanıcı düzeyinde daha basit hale gelecek ve böylece kullanıcılar sunulan hizmetlerden aracısız şekilde yararlanma imkanına kavuşacaklar hem de hizmet sunucular zaman ve işgücü tasarrufu sağlayacaklardır.

Genel Müdürlük hizmetlerinden olan “Üniversite Öğrencilerine Staj Olanağı Sağlanması” hizmeti, e-devlete uygulanabilirliği açısından incelendiğinde; Hizmet Standartları Tablosu’nda hizmetin gerçekleşebilmesi için öğrencilerin zorunlu staj belgelerinin ve staj taleplerinin yer aldığı dilekçe ile bireysel başvuru yapmaları sonucunda kurum içi yazışmaların yapılmasının ardından hizmetin en geç üç haftada tamamlanacağı belirtilmektedir. Söz konusu hizmetin elektronik evrak akışına izin veren bir sistemde yapılması halinde ise süreç çok daha kısa sürede sonuçlanacaktır.

Genel Müdürlük faaliyetlerinin e-devlet kapısına tümüyle entegrasyonu için, bilişim teknolojilerinde yaşanan ulusal ve uluslararası güncel gelişmeler izlenmeli, iş süreçlerinin takibinde elektronik veri tabanları devreye sokulmalı, hukuki olarak ıslak imzaya eş değer olan elektronik imza kurumsal hizmetlerde uygulama alanı bulmalı ve gerekli hukuki/teknik alt yapı kurularak Bakanlık birimleri ve diğer kamu kurumları ile işbirliği içinde olunmalıdır.

İş süreçlerinde ve iş yapma biçiminde rasyonelliği hedef alan e-devlet modelinin Genel Müdürlük faaliyetlerinde işlerliğinin tümüyle sağlanması ile kamu hizmet sunumundaki ve yeni kamu yönetimi teorisindeki zihniyet dönüşümünün bir parçası olunacaktır.

82

KAYNAKÇA ACAR, M. ve KUMAŞ, E. (2009), “Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Dönüm Noktası: E-Devlet, E-Dönüşüm ve Entegrasyon Standartları”, Ed.R.KASAP, 17. İstatistik Araştırma Sempozyumu Bildiriler Kitabı,(s.1-19), Ankara: TÜİK Yayınları. AL, H. (2003), Bilgi Toplumu ve Kamu Yönetiminde Paradigma Değişimi, Ankara: Bilim adamı Yayınları. ALTINOK, R. (2005), “e-Dönüşüm Yolunda Türkiye: E-Devlet Stratejisi Hazırlama Süreci ve Yaşanan Sorunlar”, Ed.A.NOHUTÇU ve A. BALCI, Bilgi Çağında Türk Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılanması-I, (s.133-167), İstanbul: Beta Yayınları. AKTEL, M. (2003), Küreselleşme ve Türk Kamu Yönetimi, Ankara: Asil Yayınları. ARİFOĞLU, A. (2004), E-Dönüşüm: Yol Haritası, Dünya, Türkiye Ankara: Sas Bilişim Yayınları. ATEŞ, H. (2003), “E-Devletin Kuramsal Temelleri: Eleştirel Bir Yaklaşım”, Ed. Ç.GÜMÜŞSUYU ve diğerleri, Kamu Yönetiminde Kalite 3. Ulusal Kongresi Bildirileri, (s.481-529), Ankara: TODAİE Yayınları. ATEŞ, O. (2009), Katılımcı Demokrasi ve E-Devlet Uygulamalarının Türkiye’de Demokratik Yönetime Etkileri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. BALCI, A. (2008), “E-Devlet: Kamu Yönetiminde Yeni Perspektifler, Fırsatlar ve Zorluklar”,

Ed.A.

BALCI

ve

diğerleri,

Kamu

Yönetiminde

Çağdaş

Yaklaşımlar,(s.317-337), Ankara: Seçkin Yayınları. BAYDAR, T. (2005), “Yönetim Etiği Açısından İngiltere’deki Kamu Yönetimi Uygulamaları” Türk İdare Dergisi, Sayı: 447, s.101-124. 83

BİLGİÇ, V. (2008), “Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı”, Ed.A. BALCI ve diğerleri, Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar,(s.27-47), Ankara: Seçkin Yayınları. COŞKUN, B. (2008), “Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Üzerine Bir Değerlendirme”,

Ed.A.

BALCI

ve

diğerleri,

Kamu

Yönetiminde

Çağdaş

Yaklaşımlar,(s.47-67), Ankara: Seçkin Yayınları. COŞKUN, S. (2008), “Kamu Yönetiminde Yönetişim Yaklaşımı”, Ed.A. BALCI ve diğerleri, Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar,(s.67-83), Ankara: Seçkin Yayınları. ÇELİK, Y. (2005), Online Devlet, İstanbul: Boyut Yayınları. DALBAY, Ö. (2008), “Türkiye’de E-Devlet Hizmetleri ve E-Devlet Kapısı”, 4-5 Kasım 2008 Ulusal E-Devlet Konferansı Sunum Notları, www.edevletkonferansi.org, (Erişim tarihi: 01.08.2010). DELİKURT, A. (2007), Türkiye’de E-Devlet ve Elektronik Dönüşüm Süreci Sanayi.Net Uygulaması, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. DEMİREL, D. (2006), “E-Devlet ve Dünya Örnekleri”, Sayıştay Dergisi, , Sayı: 61, s.83-118. DEMİREL, D. (2010), “Yönetişimde Yeni Bir Boyut: E-Yönetişim”, Türk İdare Dergisi, , Sayı: 466, s.65-94. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI. (2005), e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara: DPT Yayınları.

84

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI. (2006a), Bilgi Toplumu Stratejisi (20062010),Ankara: DPT Yayınları. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI. (2006b), Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı, Ankara: DPT Yayınları. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLAT. (2009), e-Devlet Raporu, Ankara: DPT Yayınları EKİCİ, G. (2007), Kamu Kurumlarının e-Devlet Uygulamalarında Vatandaş Bilgilerinin Güvenliği ve Korunması, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. EROĞLU, T. (2006), “E-Devlet Uygulamaları Çerçevesinde MERNİS Projesi ve Beklentiler”, Sayıştay Dergisi, , Sayı: 62, s.83-106. (http://aregem.kulturturizm.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF670 AAAC19264C5A81E51F94316EC70B3), Erişim tarihi:19.09.2010. (http://edevlet.turksat.com.tr/v2/belgeler/e-devlet-yolunda-e-devlet-kapisi-projesi), Erişim tarihi:05.08.2010. (http://teftis.kulturturizm.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF20F60 137B44E34F5F16253C00C474F71) , Erişim tarihi: 01.09.2010 (http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/Icra_Kurulu/080612_IK24.Toplantisi BasbakanlikTarafindanBelirlenenOnceliklie-DevletProjeleri.pdf),

Erişim

tarihi:

02.09.2010. (http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/Yayinlar/021000_EDevleteGecisSure cindeKAMU-NETCalismalari.pdf), Erişim tarihi: 16.06.2010.

85

(http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Portal.aspx?value=UE9SVEFMSUQ9MSZQQUdF SUQ9MTY3JlBBR0VWRVJTSU9OPS0xJk1PREU9UFVCTElTSEVEX1ZFUlNJT 04), Erişim tarihi: 10.07.2010. (http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Portal.aspx?value=UE9SVEFMSUQ9MSZQQUdF SUQ9MTY3JlBBR0VWRVJTSU9OPS0xJk1PREU9TEFURVNUX1ZFUlNJT05fR k9SX0VESVRJTkc), Erişim tarihi: 11.07.2010. (http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Portal.aspx?value=UE9SVEFMSUQ9MSZQQUdF SUQ9MTUwJlBBR0VWRVJTSU9OPS0xJk1PREU9TEFURVNUX1ZFUlNJT05fR k9SX0VESVRJTkc), Erişim tarihi: 05.08.2010. (http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Portal.aspx?value=UE9SVEFMSUQ9MSZQQUdF SUQ9MTUwJlBBR0VWRVJTSU9OPS0xJk1PREU9UFVCTElTSEVEX1ZFUlNJT 04), Erişim tarihi: 07.08.2010. (http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFC057B1 97B696425D76748A22998D156C ), Erişim tarihi: 01.09.2010 (http://www.mevzuat.gov.tr/), Erişim tarihi: 12.08.2010. (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=3.5.200915169&MevzuatIlis ki=0&sourceXmlSearch=kamu%20hizmetlerinin) , Erişim tarihi: 15.08.2010. (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7224&MevzuatIliski=0& sourceXmlSearch=elektronik%20imza), Erişim tarihi: 12.08.2010. (http://www.nvi.gov.tr/Hakkimizda/Projeler,Mernis_Genel.html?pageindex=4), Erişim tarihi: 12.08.2010. (http://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2010.pdf), Erişim tarihi: 12.08.2010

86

(http://www.uyap.gov.tr/tarihce/tarih.html), Erişim tarihi: 12.08.2010. (http://www.5651sayilikanun.net/ ), Erişim tarihi: 12.08.2010. Hürriyet (2010), 10.10.2010 İNCE N.M. (2001), Elektronik Devlet Kamu Hizmetlerinin Sunulmasında Yeni İmkanlar, Ankara: Devlet Planlama Teşkilatı Yayınları. KARKIN, N. (2003), Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Değişim Süreci: e-Devlet Uygulamaları ve Denizli Belediyesi Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. KÖSECİK, M., KARKIN, N. (2004), “Elektronik Devlet: Amaçlar, Sorunlar ve Uygulamalar”, Ed. A.YILMAZ ve M. ÖKTEM, Kamu Yönetimi, (s.97-129) Ankara: Gazi Yayınları. KURAN, H. N. (2005), Türkiye İçin E-Devlet Analiz ve Model Önerisi, İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları. MÜFTÜOĞLU, T. M. (2003), İşletme İktisadı, Ankara: Turhan Kitabevi. ÖZDEMİR, F. (2010), Türkiye’de Elektronik Kütüphanecilik ve Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planlarından 38 Nolu Eylem: Entegre E-Kütüphane Sistemi Projesi, Yayımlanmamış Kültür ve Turizm Bakanlığı Uzmanlık Tezi, Ankara. ÖZER,

A.M.

(2006),

“Kamu

Yönetiminde

Kimlik

Bunalımı

Üzerine

Değerlendirmeler”, Sayıştay Dergisi, Sayı: 61, s.3-22. ÖZER, A.M. (2006), “Yönetişim Üzerine Notlar”, Sayıştay Dergisi, Sayı: 63, s.5989.

87

SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI. (2006a), e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri, Ankara: Sayıştay Yayınları. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI. (2006b), e-Dönüşüm Türkiye Projesi Çerçevesinde Yürütülen Faaliyetler, Ankara: Sayıştay Yayınları. SAĞIROĞLU, Ş. (2008), “E-Devlette Bilgi Güvenliği”, 4-5 Kasım 2008 Ulusal EDevlet

Konferansı

Sunum

Notları,

www.edevletkonferansi.org

(Erişim

tarihi:01.08.2010). SARUHAN, Ş.C. (2003), “Kamu’da E-Hizmet Anlayışı ve Uygulamadan Bir Örnek: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü”, Ed. M.ERDAL, İstanbul Üniversitesi’nin 550.Yılında Elektronik Devlet Paneli, (125-141) İstanbul: İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları. SONUVAR, N. (2009), E-Devlet Kavramı ve Uygulamaları: Sosyal Güvenlik Kurumu Uygulamaları,

Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. ŞAHİN, A. (2008), Türk Kamu Yönetiminde Yapısal Dönüşüm ve E-Devlet, Konya: Çizgi Yayınevi. ŞAYLAN, G. (2000), “Kamu Yönetimi Disiplininde Bunalım ve Yeni Açılımlar Üzerine Düşünceler”, Amme İdaresi Dergisi, Sayı: 33, s.1-21. TATAROĞLU, M. ve COŞKUN, B. (2010), Bilgi İletişim Teknolojileri ve E-devletin Etik Açıdan İrdelenmesi, http://www.etikturkiye.com/etik/kyonetim/Tataroglu.pdf. (Erişim tarihi:02.08.2010). TUTUM, C. (2005), “Kamu Yönetiminde Yapılanma”, Yeni Türkiye, Sayı:4,s.133146.

88

UÇKAN, Ö. (2003), E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye, İstanbul: Literatür Yayınları. YILDIZ, M. (2003), “Elektronik (E)-Devlet Kuram ve Uygulamasına Genel Bir Bakış ve Değerlendirme”, Ed. M.ACAR ve H.ÖZGÜR, Çağdaş Kamu Yönetimi I, (305-329), Ankara: Nobel Yayınları. YÜKSEL, M. (2000), “Yönetişim Kavramı Üzerine”, Ankara Barosu Dergisi, Sayı:58, s.145-159

89

EKLER EK – 1 Bilgi Edinme Hakkı Kanunu BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE 1. — Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. Kapsam MADDE 2. — Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır. 1.11.1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır. Tanımlar MADDE 3. — Bu Kanunda geçen; a) Kurum ve kuruluş: Bu Kanunun 2 nci maddesinde geçen ve kapsama dahil olan bilgi edinme başvurusu yapılacak bütün makam ve mercileri, b) Başvuru sahibi: Bu Kanun kapsamında bilgi edinme hakkını kullanarak kurum ve kuruluşlara başvuran gerçek ve tüzel kişileri, c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi, d) Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını, e) Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini, f) Kurul: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunu,

90

İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülüğü Bilgi edinme hakkı MADDE 4. — Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır. Bilgi verme yükümlülüğü MADDE 5. — Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bilgi Edinme Başvurusu Başvuru usulü MADDE 6. — Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir. Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir. İstenecek bilgi veya belgenin niteliği MADDE 7. — Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır. Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler.

91

İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir. Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler MADDE 8. — Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir. Gizli bilgileri ayırarak bilgi veya belge verme MADDE 9. — İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir. Bilgi veya belgeye erişim MADDE 10. — Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler. Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hâllerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin; a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini, b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini, c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini, Sağlarlar. Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır. Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir. Bilgi veya belgeye erişim süreleri MADDE 11.— Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve

92

kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve onbeş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir. 10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır. Başvuruların cevaplandırılması MADDE 12. — Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir. İtiraz usulü MADDE 13. — Bilgi edinme istemi 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplerle reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler. Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdurur. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu MADDE 14. — Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, 16 ve 17 nci maddelerde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Kurul; birer üyesi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyesi ceza hukuku, idare hukuku ve anayasa hukuku alanlarında profesör veya doçent unvanına sahip kişiler, bir üyesi Türkiye Barolar Birliğinin baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip kişiler içinden göstereceği iki aday, iki üyesi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar ve bir üyesi de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu Bakanlıkta idarî görevlerde çalışan hâkimler arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek dokuz üyeden oluşur. Kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır. Kurul Başkanı, kurul üyelerince kendi aralarından seçilir. Kurul, en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.

93

Kurul üyelerinin görev süreleri dört yıldır. Görev süresi sona erenler yeniden seçilebilirler. Görev süresi dolmadan görevinden ayrılan üyenin yerine aynı usule göre seçilen üye, yerine seçildiği üyenin görev süresini tamamlar. Yeni seçilen Kurul göreve başlayıncaya kadar önceki Kurul görevine devam eder. Kurul üyelerine 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla fiilen görev yaptıkları her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlara (1000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (2000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir. Bu ödemelerde damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Kurul, belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları kurabilir; ayrıca gerekli gördüğü takdirde, ilgili bakanlık ile diğer kurum ve kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini bilgi almak üzere toplantılarına katılmaya davet edebilir. Kurulun sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilir. Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Bilgi Edinme Hakkının Sınırları Yargı denetimi dışında kalan işlemler MADDE 15. — Yargı denetimi dışında kalan idarî işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz. Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler MADDE 16. — Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler MADDE 17. — Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler MADDE 18. — Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.

94

İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler MADDE 19. — Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde; a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak, b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak, c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek, d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek, Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler MADDE 20. — Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde; a) Suç işlenmesine yol açacak, b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek, c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek, d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek, Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır. Özel hayatın gizliliği MADDE 21. — Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

95

Haberleşmenin gizliliği MADDE 22. — Haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ticarî sır MADDE 23. — Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Fikir ve sanat eserleri MADDE 24. — Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır. Kurum içi düzenlemeler MADDE 25. — Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır. Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler MADDE 26. — Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır. Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır. Tavsiye ve mütalaa talepleri MADDE 27. — Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır. Gizliliği kaldırılan bilgi veya belgeler MADDE 28. — Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler, bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hâle gelir. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Ceza hükümleri

96

MADDE 29. — Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır. Bu Kanunla erişilen bilgi ve belgeler ticarî amaçla çoğaltılamaz ve kullanılamaz. Rapor düzenlenmesi MADDE 30. — Kurum ve kuruluşlar, bir önceki yıla ait olmak üzere; a) Kendilerine yapılan bilgi edinme başvurularının sayısını, b) Olumlu cevaplanarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını, c) Reddedilen başvuru sayısı ve bunların dağılımını gösterir istatistik bilgileri, d) Gizli ya da sır niteliğindeki bilgiler çıkarılarak ya da bu nitelikteki bilgiler ayrılarak bilgi veya belgelere erişim sağlanan başvuru sayısını, e) Başvurunun reddedilmesi üzerine itiraz edilen başvuru sayısı ile bunların sonuçlarını, Gösterir bir rapor hazırlayarak, bu raporları her yıl Şubat ayının sonuna kadar Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna gönderirler. Bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları raporlarını bağlı, ilgili ya da ilişkili oldukları bakanlık vasıtasıyla iletirler. Kurul, hazırlayacağı genel raporu, söz konusu kurum ve kuruluşların raporları ile birlikte her yıl Nisan ayının sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir. Bu raporlar takip eden iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca kamuoyuna açıklanır. Yönetmelik MADDE 31. — Bu Kanunun uygulanması ile ilgili esas ve usullerin belirlenmesine ilişkin yönetmelik, Kanunun yayımını takip eden altı ay içinde Başbakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur. Yürürlük MADDE 32. — Bu Kanun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 33. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

97

EK – 2 Telekomünikasyon Sektöründe Kişisel Bilgilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, telekomünikasyon sektöründe kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasının güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, telekomünkasyon sektöründe hizmet veren ve alan gerçek ve tüzel kişileri kapsar. Hukuki Dayanak Madde 2 — Bu Yönetmelik, 4/2/1924 tarihli 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ile 5/4/1983 tarihli 2813 sayılı Telsiz Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar Madde 3 — Bu Yönetmelikte geçen; Kurul: Telekomünikasyon Kurulunu, Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu, Abone: Telekomünikasyon hizmeti sunan bir işletmeci ile ilgili hizmetten yararlanmaya ilişkin sözleşme yapan gerçek veya tüzel kişiyi, Alıcı: Resmi görevi çerçevesinde bilgileri elde edebilecek makamların dışında kalan ve kişisel bilgilerine erişebilen kamu kurum ve kuruluşları ile her türlü gerçek ya da tüzel kişiyi, Arama: Haberleşmeye imkan tanıyan kamuya açık bir telekomünikasyon hizmeti yoluyla kurulan bir bağlantıyı, Ara bağlantı: İki ayrı telekomünikasyon şebekesi arasındaki telekomünikasyon trafiğinin gerçekleştirilmesini teminen iki şebekenin birbirine irtibatlandırılmasını, Elektronik mektup: Telekomünikasyon hizmetini kullanan tarafından toplanacağı ana kadar şebekede veya alıcının terminal cihazında depolanabilir nitelikteki şebeke üzerinden gönderilen yazılı, sesli, görüntülü mesajı,

98

İşletmeci: Türk Telekom da dahil olmak üzere, Kurum ile yapılan bir görev sözleşmesi, imtiyaz sözleşmesi ve/veya Kurumdan alınan bir telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin uyarınca telekomünikasyon hizmetleri yürüten ve/veya telekomünikasyon altyapısı işleten bir sermaye şirketini, İsimsizleştirme: Arayan veya aranan numara veya kişiye ait özel bilgilerin görüntüsünün veya bilgisinin görünürlüğünün ortadan kaldırılmasını, Katma değerli telekomünikasyon hizmetleri: Aboneler arasında iletilen ses ve veri dahil her türlü mesajın formu, muhtevası, kodu, protokolü veya benzer hususları üzerinde bilgisayar işlemleri veya başka surette işlem yapıp, aboneye veya kullanıcıya ilave, farklı veya yeniden yapılandırılmış bir mesaj ileten veya yüklenilmiş, kaydedilmiş mesaj ve veriler ile aboneler arası iletimi sağlayan telekomünikasyon hizmetlerini, Kişisel bilgiler/veriler: Tanımlanmış ya da doğrudan veya dolaylı olarak, bir kimlik numarası ya da fiziksel, psikolojik, zihinsel, ekonomik, kültürel ya da sosyal kimliğinin, sağlık, genetik, etnik, dini, ailevi ve siyasi bilgilerinin bir ya da birden fazla unsuruna dayanarak tanımlanabilen gerçek ve/veya tüzel kişilere ilişkin herhangi bir bilgiyi, Kişisel bilgilerin işlenmesi: Otomatik olsun olmasın, toplama, kaydetme, hazırlama, yükleme, uyarlama, değiştirme, geri çağırma, danışma, kullanma, aktarma yoluyla açığa vurma, yayma ya da bunların dışında erişilebilir hale getirme, düzenleme, birleştirme, engelleme, silme gibi yollardan, kişisel bilgiler üzerinden yürütülmekte olan herhangi bir işlem ya da işlemler bütününü, Kısa mesaj: Kullanıcıya, herhangi bir telekomünikasyon cihazı aracılığıyla kısa yazılı mesaj alma ve gönderme imkanı sağlayan hizmeti, Kullanıcı: Aboneliği olup olmamasına bakılmadan telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan gerçek kişiyi, Şebeke: Bir veya birden fazla noktada telekomünikasyonu sağlamak için bu noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama teçhizatı ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü iletişim sistemleri ağını, Trafik verisi: Bir şebekede haberleşmenin iletimi veya faturalama amacıyla işlenen her türlü veriyi, Telekomünikasyon: Her türlü işaret, sembol, ses ve görüntünün ve elektrik sinyallerine dönüştürülebilen her türlü verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektro manyetik, elektro kimyasal, elektro mekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınmasını, Telekomünikasyon hizmeti: Telekomünikasyon tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tümünün hizmet olarak sunulmasını,

99

Üçüncü şahıs: Kamu kurum ve kuruluşları ile her türlü özel ve tüzel kişileri ya da verilerin ilgili olduğu kişi, Kurum veya işlemcinin doğrudan yetkisi altında verileri işlemekle yetkilendirilen kişiler dışındaki herhangi bir kurum veya kişiyi, Yer verisi: Kamuya açık telekomünikasyon hizmeti kullanıcısına ait bir telekomünikasyon cihazının coğrafi konumunu belirleyen şebekede işlenen her türlü veriyi, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Uygulama Esasları Uygulama Madde 4 — Bu Yönetmelik, şebekelerde telekomünikasyon hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması konusunda uygulanır. Uygulama Kapsamı Madde 5 — Yönetmeliğin, 12,13, 14 ve 18 inci maddeleri yanlızca sayısal ve uygun işaretleşme sistemine sahip santrallerde hizmet alan aboneler için uygulanır. Bu maddenin uygulanmasının teknik olarak mümkün olmadığı durumlar ile aşırı mali yük getirdiği durumlar, işletmeciler tarafından gerekçeli olarak Kuruma bildirilir. Kurum tarafından teknik imkansızlık veya aşırı mali yük getirdiğinin tespit edildiği durumlarda bu maddeler uygulanmaz. Güvenlik Madde 6 — İşletmeciler verdikleri hizmetlerin güvenliğini sağlamak amacıyla, hizmetin gerektirdiği hallerde şebekenin güvenliğine ilişkin alacakları tüm gerekli teknik ve yapısal önlemleri Kurumun onayına sunar. Riski Haber Verme Madde 7 — İşletmecinin verdiği hizmetlerle ilgili olarak şebeke güvenliğinin ihlaline ilişkin, işletmeci tarafından alınan önlemlerin dışında olağanüstü bir risk söz konusu olduğunda işletmeci, riskler ve riskin giderilme yolları konusunda derhal abonelerini uyarır. Telekomünikasyonun Gizliliği Madde 8 — Yasaların ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, haberleşmeye taraf olanların tamamının izni olmaksızın, telekomünikasyonun üçüncü şahıs tarafından dinlenmesi, kaydedilmesi, saklanması, kesilmesi veya gözetimi yasaktır.

100

İlgili trafik verilerinin ise işletmeci tarafından hizmet amaçları dışında kaydedilmesi, saklanması ve gözetimi yasaktır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Trafik Verisi İzin ve Süre Madde 9 — Telekomünikasyon hizmetlerini pazarlamak ya da katma değerli hizmetleri sağlamak amacıyla; abone veya kullanıcı kişisel bilgilerinin kullanılmasına izin verirse, işletmeci bu tür hizmetler ve pazarlama için gerekli kapsam ve sürede veriyi işleyebilir. Kullanıcı ve aboneler, kişisel bilgilerinin işlenmesi için verdikleri izinleri her zaman geri alabilirler. İşletmeci; abonenin veya kullanıcının onayını almak koşuluyla, telekomünikasyon hizmetlerinin pazarlanması ya da katma değerli hizmetlerin sağlanması amacıyla, işlenen kişisel bilgileri ve bu tür işlemin süresini abone ve kullanıcılara bildirecektir. Trafik Verisi İşleme Yetkisi Madde 10 — Trafik verilerinin işlenmesi yetkisi; işletmecinin yetkisi altındaki kişiler ile telekomünikasyon hizmetlerinin faturalama ve trafik idaresi, müşteri hizmetleri, yolsuzluk tespitleri, elektronik telekomünikasyon hizmetleri pazarlama veya katma değerli hizmet ile görevli kişilere münhasırdır. Yetkili Makama Bildirim Madde 11 — Trafik verisi; arabağlantı, faturalama veya benzeri anlaşmazlıkları çözmek amacıyla mahkeme veya uyuşmazlığı çözmekle yetkili gerçek ve tüzel kişilere bildirilebilir. Ayrıntılı Faturalar Madde 12 — Aboneler taleplerine uygun olarak ayrıntılı veya ayrıntısız fatura alma hakkına sahiptir. Arayan Hattın Kimliğinin Açıklanmasının Engellenmesi Madde 13 — İşletmeci, aramayı yapan abonesine basit bir yöntemle ve ücretsiz olarak her arama için arayan hattın kimliğinin açıklanmasını engelleme olanağını tanır. İşletmeci sözkonusu imkandan abonelerini ücretsiz olarak haberdar etmekle yükümlüdür. Arayan Hattın Bağlanmasının Engellenmesi

101

Madde 14 — Arayan hattın kimliğinin gizlendiği durumlarda; işletmeci abonenin isteğine bağlı ve ücretsiz olarak gelecek aramaların aboneye ulaşmasını engeller. İşletmeci sözkonusu imkandan abonelerini ücretsiz olarak haberdar etmekle yükümlüdür. Yer Verisi Madde 15 — Abone ve kullanıcılarla ilgili yer verileri sadece abone ve kullanıcıların isimsizleştirildiği veya katma değerli bir hizmetin sağlanması için gereken kapsam ve sürede abonelerin aksi başvuruları olmadığı hallerde işlenebilir. İşletmeciler, işlenecek yer verisi tipini, işlemenin amaç ve süresi ile bu bilgilerin üçüncü şahıslara katma değerli hizmet sağlama amacıyla gönderilip gönderilmeyeceği hususlarında, aboneleri bilgilendirir. Aboneler, yer verilerinin işlenmemesi için her zaman başvuru yapabilirler. Geçici Red Madde 16 — İşletmeciler kullanıcı veya abonelere yer verilerinin işlenmesini geçici olarak reddetme olanağını, basit bir yöntemle ve ücretsiz olarak, şebekeye her bağlantı için sağlarlar. Kişi Sınırlandırması Madde 17 — Yer verilerinin işlenmesi yetkisi, şebeke ve/veya işletmecinin veya katma değerli hizmet sağlayan üçüncü kişilerin yetkisi altındaki kişilere münhasırdır. Ancak bu yetki, telekomünikasyon hizmetinin sağlanması amacının gerektirdiği ölçüde yapılmalıdır. İstisnai Durumlar Madde 18 — Kötü niyetli veya rahatsızlık verici aramaların takibi amacıyla, abone tarafından yapılan başvuru üzerine, arayan abonenin kimliğini içeren bilgiler, 1 (bir) yıl süreyle saklanmalı ve ilgili mevzuata göre erişilebilir olmalıdır. Kolluk güçleri, ambülans ve itfaiye hizmetleri dahil tüm acil aramalara ilişkin çağrılara cevap verme amacıyla; abonenin veya kullanıcının rızası olmasa bile abonenin yer verisini ve kimliğini, kullanıcının ise yer verisini içeren bilgilere erişilebilir olmalıdır. Aboneler İçin Hazırlanan Rehberler Madde 19 — Aboneler, yazılı ve elektronik abone rehberlerinin, yayınlanma amaçları hakkında rehbere kayıt edilmeden önce ücretsiz olarak bilgilendirilirler. Aboneler istedikleri zaman, abonelik bilgilerinin rehberlerde düzeltilmesini, teyit edilmesini ve/veya çıkarılmasını ücretsiz olarak talep edebilirler. Abonelerin ad ve soyadlarına dayalı kişisel bilgilerine erişim dışındaki rehberlik hizmetleri için abonenin ek onayı alınır.

102

İstek Dışı Haberleşmeler Madde 20 — İşletmeciler kişi müdahalesi olmadan çalışan fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi otomatik arama sistemlerini, abonenin önceden izni olmadan siyasi propaganda amacıyla kullanamazlar. Sözkonusu otomatik arama sistemlerinin doğrudan pazarlama amacıyla kullanılması halinde kullanıcılara gelen her bir mesajı bundan sonrası için almayı reddetme hakkı ücretsiz ve kolay bir yolla sağlanır. Doğrudan pazarlama amacıyla gönderilen ve kimin adına haberleşme yapıldığı hususunda göndericinin kimliğini saklayan veya alıcının bu iletişimin sonlandırılması konusunda talepte bulunacağı bir adres bulunmayan elektronik mektupların gönderilmesi abonenin bu yöndeki talebi halinde engellenir. Teknik Özellikler ve Düzenlemeler Madde 21 — İşletmeciler kişisel bilgilerinin işlenmesi ve gizliliğinin korunması için gerekli terminal cihazlarını temin ederler. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Diğer Hükümler Geçici Madde 1 — Bu Yönetmeliğin yayımından önce halka açık abone rehberlerinde kişisel bilgileri bulunan sabit veya mobil telefon hizmeti abonelerinin kişisel bilgileri, elektronik veya basılmış rehberlerde bulunmaya devam eder. Yürürlük Madde 22 — Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 23 — Bu Yönetmelik hükümlerini, Telekomünikasyon Kurulu Başkanı yürütür.

EK-3 Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜ Genel Hükümler Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, işletmecilerin fiziksel alan güvenliği, veri güvenliği, donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği ile personel güvenilirliğinin sağlanması için tehditlerden ve/veya zafiyetlerden kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi veya azaltılmasına ilişkin olarak alacakları tedbirlere yönelik usul ve esasları kapsar.

103

(2) Kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması, bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 2 ve 4 üncü maddesi ile 5/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 7 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Donanım-yazılım: Elektronik haberleşme altyapısı, bilgisayarlar, veri kaydetmek için kullanılan taşınabilir ve sabit diskler ile bunlarda kullanılan yazılım bileşenlerini, b) Elektronik haberleşme: Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınmasını, c) Elektronik haberleşme altyapısı: Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini, ç) Elektronik haberleşme hizmeti: Elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tamamının hizmet olarak sunulmasını, d) Elektronik haberleşme şebekesi: Bir veya daha fazla nokta arasında elektronik haberleşmeyi sağlamak için bu noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama ekipmanları ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü iletim sistemleri ağını, e) Güvenlik hassasiyetli alan: Elektronik haberleşme altyapısının işletmeci kontrolündeki bölümlerini, f) İşletmeci: Kurum tarafından yapılan bir yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten sermaye şirketini, g) Kurul: Telekomünikasyon Kurulunu, ğ) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu, h) Şifreleme: Veri muhteviyatının, yalnızca yetkili kişi ya da kurumlarca veya haberleşmeyi gerçekleştiren taraflarca bilinmesini sağlamak ve üçüncü şahıslarca elde edilmesini önlemek üzere, söz konusu verinin formunun özel bir şablona göre değiştirilmesini, ı) Veri: Abone ya da kullanıcının elektronik haberleşme şebekesi üzerindeki konum, zaman, trafik bilgileri ile elektronik haberleşmenin içeriğini, i) Veri güvenliği: Verinin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanmasını ifade eder. İlkeler MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında aşağıda belirtilen temel ilkeler gözetilir: a) Objektif nedenler aksini gerektirmedikçe, niceliksel ve niteliksel devamlılık, ayrım gözetmeme, düzenlilik, şeffaflık ve kaynakların etkin kullanılması, b) Tüketici haklarının korunması, c) Hizmet kalitesinin yükseltilmesi, ç) Ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartların dikkate alınması. İKİNCİ BÖLÜM Elektronik Haberleşme Güvenliği Usul ve Esasları Tehdit ve zafiyetler MADDE 6 – (1) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca tehditler; a) Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla güvenlik hassasiyetli alana girilmesi,

104

b) Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla silme, ekleme, değiştirme, geciktirme, başka bir ortama kaydetme veya ifşa etme yoluyla veri gizliliğinin, bütünlüğünün ve/veya devamlılığının bozulması, c) Donanım-yazılım bileşenlerinin ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartlar uyarınca belirlenen gereklilikleri yerine getirmesinin kısmen veya tamamen engellenmesi, ç) Deprem, sel, su baskını, yangın gibi doğal afetler ile grev ve lokavt hali, d) Kullanıcıyı yanıltarak doğru tarafla elektronik haberleşmede bulunduğu izleniminin verilmesi, e) Elektronik haberleşmenin yasal olmayan bir şekilde izlenmesi ve/veya dinlenmesi, f) Doğru olmayan bir bilgi üretilerek bu bilginin başka bir taraftan alındığının iddia edilmesi veya başka bir tarafa gönderilmesi, g) Elektronik haberleşme altyapısının kısmen veya tamamen hizmet veremez hale getirilmesi veya altyapıya ait kaynakların, hizmet sunumunu aksatacak şekilde tüketilmesidir. (2) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca zafiyetler; a) Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel tehditlerin öngörülememesi, b) Bir sistem veya protokolün tasarımında yapılan yanlışlıklar, c) Bir sistem veya protokolün kurulumu sırasında oluşan problemler, ç) Geliştiricilerin hataları, d) Uygulayıcıların hataları, e) Sistemin işletimi sırasında oluşan uygunsuzluklar veya yetersizliklerdir. Fiziksel alan güvenliği MADDE 7 – (1) Bina içi güvenlik hassasiyetli alanlarda aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Giriş ve erişim yetkisi ile bu yetkinin kapsamı işletmeci tarafından önceden tanımlanarak, giriş ve erişim sadece yetkili kişilerle sınırlandırılır. b) Ziyaretçi giriş ve çıkışlarında gerekli kontroller yapılarak, tarih, saat ve kimlik gibi bilgiler kaydedilerek, her ziyaretçinin sadece izin verilen yerlere girişi ve çıkışı sağlanır. c) Tüm personel ve personel harici kişiler, kimlik bilgilerini, yetki ve erişim seviyelerini açık bir şekilde görünür kılacak giriş veya kimlik kartı taşır. ç) Güvenlik hassasiyetli alanlara giriş ve erişim yetkisi, düzenli olarak gözden geçirilerek güncellenir ve gerekli değilse iptal edilir. (2) Bina dışı güvenlik hassasiyetli alanlarda aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Sahada yer alan, elektronik haberleşme altyapısını içeren bina, kule, dolap ve kutu gibi güvenlik riski oluşturabilecek alt yapı bileşenlerine erişim kontrol altında tutulur ve yetkisiz kişilerin kolaylıkla erişim sağlayamayacağı şekilde tesis edilir. b) Elektronik haberleşme maksatlı kullanılan kule ve saha dolapları, yetkisiz kişilerin müdahale etmesini engellemek amacıyla uyarıcı levhalar ile donatılır. (3) Güvenlik hassasiyetli alanlarda ilave olarak aşağıdaki tedbirler alınır: a) Kötü niyetli faaliyetleri engellemek amacıyla planlanmamış çalışmalardan kaçınılır. b) Ses ve/veya video kayıt cihazlarının güvenlik hassasiyetli alanlara, izinsiz olarak girişini engellemek amacıyla gerekli önlemler alınır. c) Güvenlik hassasiyetli alanların, tehditlere karşı korunması amacıyla fiziki güvenlik tedbirleri planlanır ve gerekli önlemler alınır. Personel güvenilirliği MADDE 8 – (1) Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilen teknik personel, konusunda yeterli mesleki deneyime sahip ya da eğitim almış olmalıdır. Bu personelin görev tanım ve sorumlulukları açıkça belirlenmelidir. (2) Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilecek personel hakkında adli sicil kaydı belgesi istenir.

105

(3) Personelin haberleşme gizliliğine, milli güvenliğe ve kamu düzenine aykırı davranışta bulunmaması için her türlü önlem alınarak, işlerin ve hizmetlerin düzenli yürütülmesi sağlanır. Veri güvenliği MADDE 9 – (1) Veri güvenliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır: a) Veri erişim yetkisi ve bu yetkinin kapsamı, veri türüne göre önceden belirlenir ve kayıt altına alınır. b) Yetki sınırları dahilinde erişim sağlanması için kullanılacak teknolojilerin seçimi, işletmecinin tasarrufundadır. Donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği MADDE 10 – (1) Elektronik haberleşme altyapılarında kullanılan donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır: a) Donanım-yazılımın ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartlara uygun olması sağlanır. b) Aynı fiziksel alanda ve/veya farklı fiziksel alanlarda bulunan donanım-yazılım bileşenleri arasındaki iç haberleşmeyi sağlayan kablolu ve/veya kablosuz ağ yönetimi sadece yetkili kişiler tarafından erişilecek şekilde şifrelenir. c) Donanım-yazılım bileşenleri, herhangi bir güvenlik tehdidinin gerçekleşmesini önlemek üzere kontrol ve izleme altında tutulur. ç) Donanım-yazılım bileşenlerinin, yasal olmayan elektronik haberleşme dinleme ve/veya izleme tehdidi oluşturacak unsurları içerip içermediğini belirlemek üzere satın alma, kullanım, bakım ve onarım sırasında kontrolleri yapılır. Donanım-yazılım bileşenlerinde bu tür bir unsurun varlığının saptanması durumunda ilgili bileşenin kullanımına son verilir. Bu durum kayıt altına alınarak raporlanır ve oluşan tehdidi bertaraf edecek önlemler ivedilikle alınır. d) İşletmeci, elektronik haberleşmenin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanması için kritik donanım-yazılım bileşenlerinin tespitini yapar. Tespit edilen kritik donanım-yazılım bileşenlerinin yedekli çalışması esastır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İşletmecilerin Yükümlülükleri Elektronik haberleşme güvenliğini sağlama yükümlülüğü MADDE 11 – (1) İşletmeci, TS ISO/IEC 27001 veya ISO/IEC 27001 standardına uygunluğu sağlamakla yükümlüdür. Yetkilendirilen işletmeciler yetkilendirme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlar. Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave süre verilebilir. (2) İşletmeci, elektronik haberleşme güvenliği kapsamında, başta 6 ncı maddede belirtilen tehdit ve zafiyetler olmak üzere, kendi teknik ve idarî yapılanmasına göre yılda en az bir kez risk analizi yapar veya bu analizi tarafsız kuruluşlara yaptırır. Bu çerçevede tespit edilen tehdit ve zafiyetlere ilişkin riski değerlendirerek gerekli önlemleri alır. Kuruma bilgi verme yükümlülüğü MADDE 12 – (1) Elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin rapor her yıl yenilenir ve Şubat ayı sonuna kadar Kuruma gönderilir. Söz konusu rapor; a) 11 inci madde kapsamında yapılan risk analizinde tespit edilen tehdit ve zafiyetler ile bunların yüksek, orta veya düşük şeklinde tasnifi ile gerçekleşme olasılıkları ve önlemleri, b) Bir tehdit ve/veya zafiyetin gerçekleşmesi durumunda yürütülecek faaliyetleri ve bu faaliyetlerde görev alacak personel ile bunların yetki ve sorumluluklarının neler olacağını içeren iş akış diyagramları ve acil eylem planlarını, c) Donanım-yazılım bileşenlerinin kurulumu, kullanımı ve işletimi ile bakım ve onarımı sırasında ortaya çıkan ve raporlanan problem ile uygunsuzlukları

106

içerir. Alt yüklenici firmadan sorumlu olma yükümlülüğü MADDE 13 – (1) Alt yüklenici firma ile çalışılması halinde, alt yüklenici firma tarafından bu Yönetmelik hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda söz konusu ihlalin işletmeci tarafından yapıldığı kabul edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Müeyyideler MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinin ihlali durumunda; 5/9/2004 tarihli ve 25574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Telekomünikasyon Kurumu Tarafından İşletmecilere Uygulanacak İdari Para Cezaları ile Diğer Müeyyide ve Tedbirler Hakkında Yönetmelikte söz konusu ihlale karşılık gelen idari para ceza oranları uygulanır. İdari para cezalarının uygulanması, tahsili, ihlalin tekerrürü gibi durumlarda, söz konusu Yönetmelik hükümleri uygulanır. (2) Birinci fıkrada belirtilen Yönetmelikte yer almayan; haberleşmenin güvenliğine yönelik tehdit ve zafiyetlere ilişkin gerekli önlemlerin alınmaması ile bina içi ve dışı güvenlik hassasiyetli alanlarda yeterli önlemlerin alınmaması durumunda işletmecinin bir önceki takvim yılındaki cirosunun % 1 (yüzde bir)’ine kadar idari para cezası uygulanır. Kurul tarafından gerekli görülen durumlarda idari para cezası verilmeden önce, ilgili işletmeciye söz konusu durumun düzeltilmesi için yeterli süre verilebilir. Standarda uygunluğu sağlama GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce yetkilendirilen işletmeciler, Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde 11 inci maddede Belirtilen standarda uygunluğu sağlar. Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave süre verilebilir. Yürürlük MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Telekomünikasyon Kurulu Başkanı yürütür.

EK-4 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun MADDE 1. - 23.2.1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde yer alan "ekonominin gereklerine ve" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. MADDE 2. - 4077 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde yer alan "hukukî işlemi" ibaresi "tüketici işlemini" olarak değiştirilmiştir. MADDE 3. - 4077 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 3. - Bu Kanunun uygulamasında; a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını, b) Bakan: Sanayi ve Ticaret Bakanını, c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,

107

d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi, f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri, h) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi, ı) İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, j) İthalatçı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiyi, k) Kredi veren: Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini, l) Reklam veren: Ürettiği ya da pazarladığı malın/hizmetin tanıtımını yaptırmak, satışını artırmak veya imajını yaratıp güçlendirmek amacıyla hazırlattığı, içinde firmasının ya da mal/hizmet markasının yer aldığı reklamları yayınlatan, dağıtan ya da başka yollarla sergileyen gerçek ya da tüzel kişiyi, m) Reklamcı: Ticari reklam ve ilânları reklam verenin duyduğu ihtiyaç doğrultusunda hazırlayan ve reklam veren adına yayınlanmasına aracılık eden ticari iletişim uzmanı gerçek ya da tüzel kişiyi, n) Mecra kuruluşu: Ticari reklam veya ilânı hedef kitleye ulaştıran iletişim kanallarının ya da her türlü aracın sahibi, işleticisi veya kiralayıcısı olan gerçek veya tüzel kişiyi, o ) Teknik düzenleme: Bir ürünün ve hizmetin, ilgili idari hükümler de dahil olmak üzere, özellikleri, işleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirilmesi işlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten ilgili Bakanlık tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan her türlü düzenlemeyi, p) Tüketici örgütleri: Tüketicinin korunması amacıyla kurulan dernek, vakıf veya bunların üst kuruluşlarını, İfade eder. MADDE 4. - 4077 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Ayıplı Mal Madde 4. - Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

108

Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir. Güvenli olmayan mallar, piyasaya özürlüdür etiketiyle dahi arz edilemez. Bu ürünlere, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır. Bu hükümler, mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır. MADDE 5. - 4077 sayılı Kanuna 4 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Ayıplı Hizmet MADDE 4/A. - Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

109

Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Bu hükümler, hizmet sağlamaya ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır. MADDE 6. - 4077 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 5. - Üzerinde "numunedir" veya "satılık değildir" ibaresi bulunmayan bir malın; ticarî bir kuruluşun vitrininde, rafında veya açıkça görülebilir herhangi bir yerinde teşhir edilmesi halinde satıcı bu malların satışından kaçınamaz. Hizmet sağlamada da haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz. Aksine bir teamül, ticarî örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz. Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır. MADDE 7. - 4077 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Sözleşmedeki Haksız Şartlar Madde 6. - Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ve sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik satıcı veya sağlayıcı tarafından derhal giderilir. Bakanlık standart sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespit edilmesine ve bunların sözleşme metninden çıkartılmasının sağlanmasına ilişkin usul ve esasları belirler.

110

MADDE 8. - 4077 sayılı Kanuna 6 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 6/A maddesi eklenmiştir. Taksitle Satış MADDE 6/A. - Taksitle satış, satım bedelinin en az iki taksitle ödendiği ve malın veya hizmetin sözleşmenin düzenlendiği anda teslim veya ifa edildiği satım türüdür. Taksitle satış sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Sözleşmede bulunması gereken asgari koşullar aşağıda gösterilmiştir: a) Tüketicinin ve satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adresleri ve varsa erişim bilgileri, b) Malın veya hizmetin Türk Lirası olarak vergiler dahil peşin satış fiyatı, c) Vadeye göre faiz ile birlikte ödenecek Türk Lirası olarak toplam satış fiyatı, d) Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, e) Peşinat tutarı, f) Ödeme planı, g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları. Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür. Sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir. Taksitle satışlarda; tüketici, borçlandığı toplam miktarı önceden ödeme hakkına sahiptir. Tüketici aynı zamanda, bir taksit miktarından az olmamak şartıyla bir veya birden fazla taksit ödemesinde bulunabilir. Her iki durumda da satıcı, ödenen miktara göre gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcı, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak satıcının veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve ödenmeyen taksit toplamının satış bedelinin en az onda biri olması halinde kullanılabilir. Ancak satıcının veya sağlayıcının bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir şekilde değiştirilemez. MADDE 9. - 4077 sayılı Kanuna 6/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 6/B maddesi eklenmiştir. Devre Tatil MADDE 6/B. - Devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubudur. Devre tatil sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler. MADDE 10. - 4077 sayılı Kanuna 6/B maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 6/C maddesi eklenmiştir. Paket Tur MADDE 6/C. - Paket tur sözleşmeleri; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dahil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten uzun bir süreyi kapsayan

111

veya gecelik konaklamayı içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, önceden düzenlenmiş yazılı sözleşmelerdir. Paket tur sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler. MADDE 11. - 4077 sayılı Kanunun 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 7. - Kampanyalı satış, gazete, radyo, televizyon ilânı ve benzeri yollarla tüketiciye duyurularak düzenlenen kampanyalara iştirakçi kabul edilmesi ve malın veya hizmetin daha sonra teslim veya ifa edilmesi suretiyle yapılan satımdır. Kampanyalı satışlar Bakanlığın izni ile yapılır. Bakanlık hangi tür satışların izne tabi olacağını, ön ödeme, taksit miktarı, teslim süresi, üretici firma garantisi, yatırılacak teminat ile kampanyalı satışlarda uyulması gereken usul ve esasları tespit eder. İlan ve taahhüt edilen mal veya hizmetin teslimatının veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda, satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren müteselsilen sorumludur. Tüketici kampanyadan ayrılmaya karar verdikten sonra kampanyayı düzenleyen, mal veya hizmetin tüketiciye teslim tarihini geçmemek şartıyla tüketicinin o ana kadar ödediği tüm bedeli ödemekle yükümlüdür. Kampanyayı düzenleyen, kampanyalı satışlarda düzenlenecek yazılı sözleşmede, 6/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bilgilere ek olarak "kampanya bitiş tarihi" ve "mal veya hizmetin teslim veya yerine getirilme tarih ve şekli"ne ilişkin bilgileri de içeren sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermek zorundadır. Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, ön ödeme tutarı, mal veya hizmetin satış bedelinin yüzde kırkından fazla olamaz. Kampanyalı satışlarda malın teslim ya da hizmetin ifa süresi on iki ayı aşamaz. Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar için bu süre otuz aydır. Tüketicinin ödemeye ilişkin tüm edimlerini yerine getirmesi durumunda, malın teslimi ya da hizmetin ifası, ödemenin bitimini takiben en geç bir ay içinde yapılmak zorundadır. Kampanyalı taksitle satışlarda 6/A maddesi hükümleri de uygulanır. MADDE 12. - 4077 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 8. - Kapıdan satış; işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında yapılan satımlardır. Bakanlık, kapıdan satış yapacaklarda aranılacak nitelikleri, bu Kanuna tabi olan ve olmayan kapıdan satışları ve kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirler. Bu tür satışlarda; tüketici, teslim aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde malı kabul etmekte veya hiçbir gerekçe göstermeden ve hiçbir yükümlülük altına girmeden reddetmekte serbesttir. Hizmetlerin satımında ise bu süre, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlar. Bu süre dolmadan satıcı veya sağlayıcı, kapıdan satış işlemine konu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Satıcı, cayma bildirimi kendisine ulaştığı andan itibaren yirmi gün içerisinde malı geri almakla yükümlüdür. Tüketici, malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalarından sorumlu değildir. Taksitle yapılan kapıdan satışlarda 6/A maddesi, kampanyalı kapıdan satışlarda 7 nci madde hükümleri ayrıca uygulanır. MADDE 13. - 4077 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Kapıdan Satışlarda Satıcının ve Sağlayıcının Yükümlülüğü

112

Madde 9. - Kapıdan satış sözleşmelerinde, sözleşmede bulunması gereken diğer unsurlara ilave olarak mal veya hizmetin nitelik ve niceliğine ilişkin açıklayıcı bilgiler, cayma bildiriminin yapılacağı açık adres ve en az on altı punto ve koyu siyah harflerle yazılmış aşağıdaki ibare yer almak zorundadır: Tüketicinin hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin teslim aldığı veya sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde malı veya hizmeti reddederek sözleşmeden cayma hakkının var olduğunu ve cayma bildiriminin satıcı/sağlayıcıya ulaşması tarihinden itibaren malı geri almayı taahhüt ederiz. Tüketici, sahip olduğu haklarının da yazılı bulunduğu sözleşmeyi imzalar ve kendi el yazısı ile tarihini yazar. Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür. Bu madde hükümlerine göre düzenlenmiş bir sözleşmenin ve malın tüketiciye teslim edildiğini ispat satıcıya veya sağlayıcıya aittir. Aksi takdirde, tüketici cayma hakkını kullanmak için yedi günlük süre ile bağlı değildir. MADDE 14. - 4077 sayılı Kanuna 9 uncu maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Mesafeli Sözleşmeler MADDE 9/A. - Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir. Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntıları Bakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesi zorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçe sözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi, yine elektronik ortamda yapılır. Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılabilir. Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddî malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispatla yükümlüdür. Cayma hakkı süresince sözleşmeye konu olan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesinin istenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satışlara ilişkin hükümler mesafeli sözleşmelere de uygulanır. Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içinde almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukukî işlemden dolayı borç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür. MADDE 15. - 4077 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 10. - Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez. Sözleşmede; a) Tüketici kredisi tutarı,

113

b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, c) Faizin hesaplandığı yıllık oran, d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, e) İstenecek teminatlar, f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar, Yer alır. Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez. Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. MADDE 16. - 4077 sayılı Kanuna 10 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Kredi Kartları MADDE 10/A. - Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir. Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz. Kredi veren faiz artırımını otuz gün önceden tüketiciye bildirmek zorundadır. Kredi veren tarafından artırılan faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici bildirim

114

tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde tüm borcu ödeyip kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez. Mal veya hizmetin kredi kartı ile satın alındığı durumlarda, satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden komisyon veya benzeri bir isim altında ilave ödemede bulunmasını isteyemez. MADDE 17. - 4077 sayılı Kanunun 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 11. - Süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen ve her ne amaç ve şekilde olursa olsun, bilet, kupon, iştirak numarası, oyun, çekiliş ve benzeri yollarla süreli yayın dışında ikinci bir ürün ve/veya hizmetin verilmesinin taahhüt edildiği durumlarda; kitap, dergi, ansiklopedi, afiş, bayrak, poster, sözlü veya görüntülü manyetik bant veya optik disk gibi süreli yayıncılık amaçlarına aykırı olmayan kültürel ürünler dışında hiçbir mal ya da hizmetin taahhüdü ve dağıtımı yapılamaz. Bu amaçla kampanya düzenlenmesi halinde, kampanya süresi altmış günü geçemez. Kampanya konusu mal veya hizmet bedelinin bir bölümünün tüketici tarafından karşılanması istenemez. Süreli yayın kuruluşu, kampanyaya ait reklam ve ilânlarında, kampanya konusu mal veya hizmetin Türkiye genelinde teslim ve ifa tarihlerine ilişkin programını ilân etmek ve kampanya konusu mal veya hizmetin teslim ve ifasını, kampanyanın bitiminden itibaren otuz gün içinde yerine getirmek zorundadır. Kampanya süresince, süreli yayının satış fiyatı, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen mal veya hizmetin yol açtığı maliyet artışı nedeniyle artırılamaz. Kampanya konusu mal veya hizmet taahhüdü ve dağıtımı bölünerek yapılamayacağı gibi, bu mal veya hizmetin ayrılmaz ya da tamamlayıcı parçaları da ayrı bir kampanya konusu haline getirilemez. Bu Kanunun uygulamasında, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen her bir mal veya hizmete ilişkin işlemler bağımsız bir kampanya olarak kabul edilir. Süreli yayın kuruluşları tarafından düzenlenmeyen, ancak süreli yayınla doğrudan veya dolaylı irtibatlandırılan kampanyalar da bu hükümlere tabidir. MADDE 18. - 4077 sayılı Kanuna 11 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Abonelik Sözleşmeleri MADDE 11/A. - Her türlü abonelik sözleşmelerine taraf olan tüketiciler, isteklerini satıcıya yazılı olarak bildirmek kaydıyla aboneliklerine tek taraflı son verebilirler. Satıcı tüketicinin aboneliğe son verme isteğini, yazılı bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yerine getirmekle yükümlüdür. Süreli yayın aboneliğine son verme isteği ise; yazılı bildirimin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren günlük yayınlarda onbeş gün, haftalık yayınlarda bir ay, aylık yayınlarda üç ay sonra yürürlüğe girer. Daha uzun süreli yayınlarda ise, bildirimden sonraki ilk yayını müteakiben yürürlüğe konulur. Satıcı, abone ücretinin geri kalan kısmını hiçbir kesinti yapmaksızın onbeş gün içinde iade etmekle yükümlüdür. MADDE 19. - 4077 sayılı Kanunun 12 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Fiyat Etiketi Madde 12. - Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir, okunabilir şekilde o malla ilgili tüm vergiler dahil fiyat, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması, etiket konulması mümkün olmayan hallerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur.

115

Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de birinci fıkraya göre düzenlenerek asılır. Etiket, fiyat ve tarife listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat üzerinden satış yapılır. Fiyatı; Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları tarafından belirlenen mal veya hizmetlerin, belirlenen bu fiyatın üzerinde bir fiyatla satışa sunulması yasaktır. Bakanlık, etiket ve tarife listelerinin şeklini, içeriğini, usul ve esaslarını bir yönetmelikle düzenler. Bakanlık ve belediyeler, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle ayrı ayrı görevlidirler. MADDE 20. - 4077 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 13. - İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir. Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür. Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır. Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilânla görevlidir. MADDE 21. - 4077 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 14. - Yurt içinde üretilen veya ithal edilen sanayi mallarının tanıtım, kullanım, bakım ve basit onarımına ilişkin Türkçe kılavuzla ve gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satılması zorunludur. Bakanlık, sanayi mallarından hangilerinin tanıtma ve kullanım kılavuzu ve etiket ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bunlarda bulunması gereken asgari unsurları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilânla görevlidir. MADDE 22. - 4077 sayılı Kanunun 15 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Satış Sonrası Hizmetler Madde 15. - İmalatçı veya ithalatçılar, sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri sanayi malları için o malın Bakanlıkça tespit ve ilân edilen kullanım ömrü süresince, yeterli teknik personel ve yedek parça stoku bulundurmak suretiyle bakım ve onarım hizmetlerini sunmak zorundadırlar. İmalatçı veya ithalatçıların bulundurmaları gereken yedek parça stok miktarı Bakanlıkça belirlenir.

116

İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi halinde, kullanım ömrü süresince bakım ve onarım hizmetlerini, o malın yeni ithalatçısı sunmak zorundadır. Bakanlık, hangi mallar için servis istasyonları kurulmasının zorunlu olduğu ile servis istasyonlarının kuruluş ve işleyişine dair usul ve esasları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilânla görevlidir. Garanti belgesiyle satılmak zorunda olan bir sanayi malının garanti süresi sonrasında arızalanması durumunda, o malın Bakanlıkça belirlenen azami tamir süresi içerisinde onarımı zorunludur. MADDE 23. - 4077 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 16. -Ticari reklam ve ilânların kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır. Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilânlar ve örtülü reklam yapılamaz. Aynı ihtiyaçları karşılayan ya da aynı amaca yönelik rakip mal ve hizmetlerin karşılaştırmalı reklamları yapılabilir. Reklam veren, ticari reklam veya ilânda yer alan somut iddiaları ispatla yükümlüdür. Reklam verenler, reklamcılar ve mecra kuruluşları bu madde hükümlerine uymakla yükümlüdürler. MADDE 24. - 4077 sayılı Kanunun 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 17. - Ticari reklam ve ilânlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek, bu ilkeler çerçevesinde ticari reklam ve ilânları incelemek ve inceleme sonucuna göre, 16 ncı madde hükümlerine aykırı reklam ve ilânları üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya aynı yöntemle düzeltme ve/veya para cezası verme hususlarında görevli bir Reklam Kurulu oluşturulur. Reklam Kurulu kararları Bakanlıkça uygulanır. Reklam Kurulu, ticari reklam ve ilânlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemede; ülke koşullarının yanı sıra, reklamcılık alanında evrensel kabul görmüş tanım ve kuralları da dikkate alır. Başkanlığı, Bakanın görevlendireceği ilgili Genel Müdür tarafından yürütülen Reklam Kurulu; a) Bakanlıkça ilgili Genel Müdür Yardımcıları arasından görevlendirilecek bir üye, b) Adalet Bakanlığınca, bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hakimler arasından görevlendirilecek bir üye, c) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca görevlendirilecek reklam konusunda uzman bir üye, d) Yükseköğretim Kurulunun reklamcılık alanında uzman üniversite öğretim elemanları arasından seçeceği bir üye, e) Türk Tabibleri Birliği Merkez Konseyinin görevlendireceği doktor bir üye, f) Türkiye Barolar Birliğinin görevlendireceği avukat bir üye, g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin değişik sektörlerden görevlendireceği dört üye, h) Türkiye’deki tüm gazeteciler derneklerinin kendi aralarından seçeceği bir üye, i) Reklamcılar derneklerinin veya varsa üst kuruluşlarının seçeceği bir üye, j) Tüketici Konseyinin Konseye katılan tüketici örgütü temsilcileri arasından seçeceği veya üst örgütlerinin görevlendireceği bir üye, k) Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye, l) Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun görevlendireceği bir üye,

117

m) Türk Standartları Enstitüsünden bir üye, n) Diyanet İşleri Başkanlığından bir üye, o) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden bir üye, p) İşçi sendikaları konfederasyonlarından bir üye, r) Memur sendikaları konfederasyonlarından bir üye, s) Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye, t) Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin kendi aralarından seçeceği bir üye, u) Türk Eczacılar Birliğinden bir üye, v) Türk Diş Hekimleri Birliğinden bir üye, Olmak üzere yirmibeş üyeden oluşur. Kurul üyelerinin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler yeniden görevlendirilebilir veya seçilebilir. Üyelikler herhangi bir sebeple boşaldığı takdirde boşalan yerlere üçüncü fıkra esasları dahilinde bir ay içerisinde görevlendirme veya seçim yapılır. Kurul en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır. Kurul, Başkan dahil en az ondört üyenin hazır bulunması ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir. Kurul, gerekli görülen hallerde sürekli ve geçici olarak görev yapmak üzere özel ihtisas komisyonları kurabilir. Kurulun bu komisyonlarda görev yapmasını uygun göreceği kamu personeli, ilgili kamu kuruluşlarınca görevlendirilir. Kurul üyeleri ile özel ihtisas komisyonu üyelerinden kamu görevlisi olanlara verilecek huzur hakkı ile kamu görevlisi olmayan kurul üyelerine ödenecek huzur ücreti Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir. Kurulun sekretarya hizmetleri Bakanlık tarafından yerine getirilir. Reklam Kurulu kararları, tüketicilerin bilgilendirilmesi, aydınlatılması ve ekonomik çıkarlarının korunması amacıyla Reklam Kurulu Başkanlığınca açıklanır. Reklam Kurulunun görevleri, kuruluş, çalışma usul ve esasları ile sekretarya hizmetlerinin ne suretle yerine getirileceği Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. MADDE 25. - 4077 sayılı Kanunun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 18. - Tüketicinin kullanımına sunulan mal ve hizmetlerin kişi beden ve ruh sağlığı ile çevreye zararlı veya tehlikeli olabilmesi durumunda, bu malların emniyetle kullanılabilmesi için üzerine veya ekli kullanım kılavuzlarına, bu durumla ilgili açıklayıcı bilgi ve uyarılar, açıkça görülecek ve okunacak şekilde konulur veya yazılır. Bakanlık, hangi mal veya hizmetlerin açıklayıcı bilgi ve uyarıları taşıması gerektiğini ve bu bilgi ve uyarıların şeklini ve yerini ilgili bakanlık ve diğer kuruluşlarla birlikte tespit ve ilânla görevlidir. MADDE 26. - 4077 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Mal ve Hizmet Denetimi Madde 19. - Tüketiciye sunulan mal ve hizmetler; ilgili bakanlıklar tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan teknik düzenlemeye uygun olmalıdır.

118

İlgili bakanlıklar, bu esaslara göre denetim yapmak veya yaptırmakla görevlidir. Mal ve hizmet denetimine ilişkin usul ve esaslar her bir ilgili bakanlıkça ayrı ayrı tespit ve ilân edilir. MADDE 27. - 4077 sayılı Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 20. - Tüketicinin eğitilmesi konusunda örgün ve yaygın eğitim kurumlarının ders programlarına, Millî Eğitim Bakanlığınca gerekli ilaveler yapılır. Tüketicinin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi için radyo ve televizyonlarda programlar düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar, Tüketici Konseyinin önerisi ile Bakanlıkça tespit ve ilân olunur. MADDE 28. - 4077 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Tüketicinin sorunlarının, ihtiyaçlarının ve çıkarlarının korunmasına ilişkin gerekli tedbirleri araştırmak, sorunların evrensel tüketici hakları doğrultusunda çözülmesi için alınacak tedbirlerle, bu Kanunun uygulanmasına yönelik tedbirlere dair görüşleri, ilgili mercilerce öncelikle ele alınmak üzere iletmek amacıyla, Bakanlığın koordinatörlüğünde bir "Tüketici Konseyi" kurulur. Tüketici Konseyi, Bakanın veya görevlendireceği bir Bakanlık görevlisinin başkanlığında, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Turizm ve Çevre bakanlıkları ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, Rekabet Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Diyanet İşleri Başkanlığı, büyük şehir belediyeleri, il belediyelerini temsilen Türk Belediyeler Birliği, işçi sendikaları konfederasyonları, memur sendikaları konfederasyonları,Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tüketim Kooperatifleri Merkez Birliği, Ahilik Araştırma ve Kültür Vakfı ve tüketici örgütleri temsilcilerinden oluşur. MADDE 29. - 4077 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 22. - Bakanlık, il ve ilçe merkezlerinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlidir. Başkanlığı Sanayi ve Ticaret İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dahil beş üyeden oluşur. Ticaret ve sanayi odası ya da ayrı ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği üye, uyuşmazlığın satıcı tarafını oluşturan kişinin tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmamasına göre ilgili odaca görevlendirilir. Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür.

119

Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici sorunları hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, belediye meclislerince re'sen doldurulur. Tüketici sorunları hakem heyetlerinde heyetin çalışmalarına ve kararlarına esas olacak dosyaları hazırlamak ve uyuşmazlığa ilişkin raporu sunmak üzere en az bir raportör görevlendirilir. Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir. Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilân edilir. 25 inci maddede cezai yaptırıma bağlanmış hususlar dışındaki tüm uyuşmazlıklar, tüketici sorunları hakem heyetlerinin görev ve yetkileri kapsamındadır. Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, bir ayda ödenecek tutar 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir. Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir. MADDE 30 - 4077 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 23. - Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Tüketici mahkemelerinin yargı çevresi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, 29 uncu maddeye göre kaydedilen özel ödenekten Bakanlıkça karşılanır. Davanın, davalı aleyhine sonuçlanması durumunda, bilirkişi ücreti 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye özel gelir kaydedilir. Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Yedinci Babı, Dördüncü Faslı hükümlerine göre yürütülür. Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Bakanlık ve tüketici örgütleri münferit tüketici sorunu olmayan ve genel olarak tüketicileri ilgilendiren hallerde bu Kanunun ihlali nedeniyle kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilirler. Gerekli hallerde tüketici mahkemeleri ihlalin tedbiren durdurulmasına karar verebilir. Tüketici Mahkemesince uygun görülen tedbir kararları, masrafı daha sonra haksız çıkan taraftan alınmak ve 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye özel gelir

120

kaydedilmek üzere, ülke düzeyinde yayınlanan gazetelerden birinde Basın İlan Kurumunca ve ayrıca varsa davanın açıldığı yerde yayınlanan mahalli bir gazetede derhal ilân edilir. Kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılmasına yönelik Tüketici Mahkemesi kararları ise masrafı davalıdan alınmak üzere aynı yöntemle derhal ilân edilir. MADDE 31. - 4077 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 24. - Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Bakanlık, tüketiciler veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabilir. Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, malın satışı geçici olarak durdurulur. Mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbının ortadan kaldırılması için üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı firma uyarılır. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkânsız olması halinde mal, üreticiimalatçı ve/veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattırılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir. Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye sokan ayıp taşıması durumunda, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır. Ayıplı malları satın alan tüketicilerin uğradıkları maddî ve manevî zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır. 4 üncü maddenin altıncı fıkrası hükümlerine tâbi bir seri ayıplı malın satışa arz edilmesi durumunda bu madde hükümleri uygulanmaz. MADDE 32. - 4077 sayılı Kanuna 24 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. Olduklarından Farklı Görünen Mallar MADDE 24/A. - Gıda ürünü olmamalarına rağmen, sahip oldukları şekil, koku, görünüm, ambalaj, etiket, hacim veya boyutları nedeniyle olduklarından farklı görünen ve bu sebeple de tüketiciler tarafından gıda ürünleriyle karıştırılarak tüketicilerin sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atan malların üretilmesi, pazarlanması, ithalatı ve ihracatı yasaktır. Mal piyasaya sürülmüşse, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır. Olduğundan farklı görünen malı satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır. MADDE 33. - 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 25. - 6 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırılığı tespit edilen her bir sözleşme için 50.000.000 lira para cezası uygulanır. 4 üncü maddenin yedinci fıkrasında, 5 inci maddede, 6 ncı maddenin altıncı fıkrasında, 6/A maddesinde, 6/B, 6/C maddeleri uyarınca Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslarda, 7 nci maddenin beşinci fıkrasında, 9 uncu maddede, 9/A maddesinde, 10 uncu maddede, 10/A maddesinde, 11/A maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 12, 13, 14, 15 ve 27 nci maddelerde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 100.000.000 lira para cezası uygulanır. 7 nci maddenin dördüncü ve altıncı fıkraları ile 8 inci maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 250.000.000 lira para cezası uygulanır. 20 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca Bakanlıkça tespit ve ilân olunan usul ve esaslara aykırılığa 500.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayın yapan radyo ve televizyonlarca gerçekleştirilmişse cezanın on katı uygulanır.

121

18 inci maddeye aykırı hareket eden üretici-imalatçı ve ithalatçı hakkında 1.000.000.000 lira para cezası, satıcı-sağlayıcı hakkında ise bu cezanın beşte biri uygulanır. 19 uncu maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenler hakkında 2.000.000.000 lira para cezası uygulanır. 11 inci maddeye aykırı hareket edenler hakkında 5.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayım yapan süreli yayın ile gerçekleşmişse cezanın yirmi katı uygulanır. Bakanlık, ayrıca süreli yayın kuruluşundan kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilânın durdurulmasını ister. Bu isteğe rağmen aykırılığın devamı halinde, reklam ve ilânın durdurma zorunluluğunun doğduğu tarihten itibaren her sayı- gün için 100.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Bakanlık, kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilânın durdurulması talebi ile Tüketici Mahkemesine başvurur. 16 ncı maddeye aykırı hareket edenler hakkında üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya düzeltme ve/veya 3.500.000.000 lira para cezası uygulanır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir. 16 ncı maddeye aykırılık, ülke düzeyinde yayın yapan yazılı, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleşmiş ise, para cezası on katı olarak uygulanır. 7 nci maddenin yedinci ve sekizinci fıkralarına aykırı hareket edenlere, kampanya konusu mal veya hizmetin fatura bedeli oranında para cezası uygulanır. Kampanyayı düzenleyen, tüketici kampanyadan ayrıldığında, para iadesinde bulunursa bu ceza uygulanmaz. 7 nci maddenin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere, 7 nci madde hükümlerine uygun kampanya düzenlemeleri için bir hafta süre tanınır. Bu sürenin bitiminde aykırılığın devam ettiğinin tespiti halinde, bu hükme aykırı hareket edenlerle 24 ve 24/A maddelerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 50.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezaları, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanır. Para cezaları her yıl başında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci madde hükümleri uyarınca artırılır. Bu Kanunda yazılı fiiller hakkında diğer kanunlarda da para cezası öngörülmüşse ağır olan ceza uygulanır. MADDE 34. - 4077 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 25 inci maddenin bir, dört, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu fıkralarındaki cezalar Bakanlık tarafından, diğer fıkralarındaki cezalar o yerin mülki amiri tarafından uygulanır. MADDE 35. - 4077 sayılı Kanunun 28 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 28. - Bakanlık ilaç, müstahzar, kozmetik ve gıda maddeleri analizleri hariç olmak üzere, bu Kanunun uygulanması için resmi ve özel kuruluşların kurulu bulunan laboratuvarlarından yararlanabilir. Bakanlıkça yapılan denetimler sırasında alınan numunelerin test ve muayeneleri resmi veya özel kuruluş laboratuvarlarında yaptırılabilir. Test ve muayene ücretleri 29 uncu maddedeki özel ödenekten karşılanır. Test ve muayene sonuçlarının ilgili standarda veya teknik düzenlemeye aykırı çıkması halinde buna ilişkin tüm giderler üretici veya ithalatçı tarafından ödenir. Bu giderler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Tahsil olunan test ve muayene ücretleri 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye özel gelir kaydedilir. MADDE 36. - 4077 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

122

Madde 29. - Tüketici Konseyi, tüketici sorunları hakem heyetleri ve Reklam Kurulunun kuruluş ve çalışmalarına ilişkin masraflar, tüketici dernekleri ve bunların üst kuruluşlarına yapılacak maddi yardımlar, Bakanlığın tüketicinin korunması amacına yönelik masrafları, sair harcamalar ve usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit edilecek miktarlarda personele yapılacak ek ödemede; a) Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten, b) Yeni kurulacak olan anonim ve limited şirket statüsündeki tüm ortaklıkların sermayelerinin ve sermaye artırımı halinde, artan kısmın binde biri nispetinde yapılacak ödemelerden karşılanır. (b) bendinde belirtilen gelirler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya muhabiri olan T.C. Ziraat Bankası nezdinde açılacak hesapta toplanır. Bu hesapta toplanan tutarların yüzde altmışı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına, yüzde kırkı Rekabet Kurumu hesabına her ay sonunda aktarılır. Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına aktarılan tutarlar bir yandan bütçeye özel gelir, diğer yandan Maliye Bakanlığınca, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesinde mevcut veya yeni açılacak tertiplere özel ödenek kaydedilir. Bakanlık bütçesine özel ödenek olarak kaydedilen tutarlardan bir kısmı; en az beş yıldır faaliyette bulunan ticari, siyasi ve idari kuruluşlardan bağımsız tüketici dernekleri ile bunların üst kuruluşlarının yapacağı faaliyetleri içeren projelerin desteklenmesinde kullanılır. Bu hesaptan, tüketici dernekleri ve bunların üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurullarında görev alanlara huzur hakkı ve maaş adı altında herhangi bir ödeme yapılamaz. Bu hesaptan yararlanacak tüketici dernekleri ve bunların üst kuruluşlarının taşıyacağı diğer kriterler, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının birlikte hazırlayacağı bir yönetmelikle düzenlenir. Bu suretle özel ödenek kaydedilen miktarlardan yılı içerisinde harcanmayan tutarları ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve özel ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. MADDE 37. - 4077 sayılı Kanunun 32 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 32. - 3489 sayılı Pazarlıksız Satış Mecburiyetine Dair Kanun, 632 sayılı İthal veya Yurt İçinde İmal Edilen Taşıt Araçları, Motor, Makina Alet ve Cihazların Tanıtmalık ile Birlikte Satışı Hakkında Kanun, 3003 sayılı Endüstriyel Mamulatın Maliyet ve Satış Fiyatlarının Kontrolü ve Tespiti Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeniyle ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık yüzde elliyi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak suretiyle oniki eşit taksitte ödenir. Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar. Bu madde hükümleri, tüketicinin kredi verene, Kanunun yayımı tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır. MADDE 38. - Bu Kanunun; 36 ncı maddesi ile geçici 1 inci maddesi yayımı tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe girer. MADDE 39. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

123

EK-5 Elektronik İmza Kanunu

BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE 1. — Bu Kanunun amacı, elektronik imzanın hukukî ve teknik yönleri ile kullanımına ilişkin esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2. — Bu Kanun, elektronik imzanın hukukî yapısını, elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini ve her alanda elektronik imzanın kullanımına ilişkin işlemleri kapsar. Tanımlar MADDE 3. — Bu Kanunda geçen; a) Elektronik veri: Elektronik, optik veya benzeri yollarla üretilen, taşınan veya saklanan kayıtları, b) Elektronik imza: Başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi, c) İmza sahibi: Elektronik imza oluşturmak amacıyla bir imza oluşturma aracını kullanan gerçek kişiyi, d) İmza oluşturma verisi: İmza sahibine ait olan, imza sahibi tarafından elektronik imza oluşturma amacıyla kullanılan ve bir eşi daha olmayan şifreler, kriptografik gizli anahtarlar gibi verileri, e) İmza oluşturma aracı: Elektronik imza oluşturmak üzere, imza oluşturma verisini kullanan yazılım veya donanım aracını, f) İmza doğrulama verisi: Elektronik imzayı doğrulamak için kullanılan şifreler, kriptografik açık anahtarlar gibi verileri, g) İmza doğrulama aracı: Elektronik imzayı doğrulamak amacıyla imza doğrulama verisini kullanan yazılım veya donanım aracını, h) Zaman damgası: Bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve / veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan kaydı,

124

ı) Elektronik sertifika: İmza sahibinin imza doğrulama verisini ve kimlik bilgilerini birbirine bağlayan elektronik kaydı, j) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu, İfade eder. İKİNCİ KISIM Güvenli Elektronik İmza ve Sertifika Hizmetleri BİRİNCİ BÖLÜM Güvenli Elektronik İmza, Güvenli Elektronik İmza Oluşturma ve Doğrulama Araçları Güvenli elektronik imza MADDE 4. — Güvenli elektronik imza; a) Münhasıran imza sahibine bağlı olan, b) Sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan, c) Nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan, d) İmzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan, Elektronik imzadır. Güvenli elektronik imzanın hukukî sonucu ve uygulama alanı MADDE 5. — Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğurur. Kanunların resmî şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukukî işlemler ile teminat sözleşmeleri güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez. Güvenli elektronik imza oluşturma araçları MADDE 6. — Güvenli elektronik imza oluşturma araçları; a) Ürettiği elektronik imza oluşturma verilerinin kendi aralarında bir eşi daha bulunmamasını, b) Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin araç dışına hiçbir biçimde çıkarılamamasını ve gizliliğini,

125

c) Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin, üçüncü kişilerce elde edilememesini, kullanılamamasını ve elektronik imzanın sahteciliğe karşı korunmasını, d) İmzalanacak verinin imza sahibi dışında değiştirilememesini ve bu verinin imza sahibi tarafından imzanın oluşturulmasından önce görülebilmesini, Sağlayan imza oluşturma araçlarıdır. Güvenli elektronik imza doğrulama araçları MADDE 7. — Güvenli elektronik imza doğrulama araçları; a) İmzanın doğrulanması için kullanılan verileri, değiştirmeksizin doğrulama yapan kişiye gösteren, b) İmza doğrulama işlemini güvenilir ve kesin bir biçimde çalıştıran ve doğrulama sonuçlarını değiştirmeksizin doğrulama yapan kişiye gösteren, c) Gerektiğinde, imzalanmış verinin güvenilir bir biçimde gösterilmesini sağlayan, d) İmzanın doğrulanması için kullanılan elektronik sertifikanın doğruluğunu ve geçerliliğini güvenilir bir biçimde tespit ederek sonuçlarını değiştirmeksizin doğrulama yapan kişiye gösteren, e) İmza sahibinin kimliğini değiştirmeksizin doğrulama yapan kişiye gösteren, f) İmzanın doğrulanması ile ilgili şartlara etki edecek değişikliklerin tespit edilebilmesini sağlayan, İmza doğrulama araçlarıdır. İKİNCİ BÖLÜM Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı, Nitelikli Elektronik Sertifika ve Yabancı Elektronik Sertifikalar Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı MADDE 8. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, elektronik sertifika, zaman damgası ve elektronik imzalarla ilgili hizmetleri sağlayan kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerdir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, Kuruma yapacağı bildirimden iki ay sonra faaliyete geçer. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı yapacağı bildirimde; a) Güvenli ürün ve sistemleri kullanmak,

126

b) Hizmeti güvenilir bir biçimde yürütmek, c) Sertifikaların taklit ve tahrif edilmesini önlemekle ilgili her türlü tedbiri almak, İle ilgili şartları sağladığını ayrıntılı bir biçimde gösterir. Kurum, yukarıdaki şartlardan birinin eksikliğini veya yerine getirilmediğini tespit ederse, bu eksikliklerin giderilmesi için, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına bir ayı geçmemek üzere bir süre verir, bu süre içinde elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının faaliyetlerini durdurur. Sürenin sonunda eksikliklerin giderilmemesi halinde elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının faaliyetine son verir. Kurumun bu kararlarına karşı 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükümleri gereğince itiraz edilebilir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerinin devamı sırasında bu maddede gösterilen şartları kaybetmeleri hâlinde de yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları, Kurumun belirleyeceği ücret alt ve üst sınırlarına uymak zorundadır. Nitelikli elektronik sertifika MADDE 9. — Nitelikli elektronik sertifikada; a) Sertifikanın "nitelikli elektronik sertifika" olduğuna dair bir ibarenin, b) Sertifika hizmet sağlayıcısının kimlik bilgileri ve kurulduğu ülke adının, c) İmza sahibinin teşhis edilebileceği kimlik bilgilerinin, d) Elektronik imza oluşturma verisine karşılık gelen imza doğrulama verisinin, e) Sertifikanın geçerlilik süresinin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, f) Sertifikanın seri numarasının, g) Sertifika sahibi diğer bir kişi adına hareket ediyorsa bu yetkisine ilişkin bilginin, h) Sertifika sahibi talep ederse meslekî veya diğer kişisel bilgilerinin, ı) Varsa sertifikanın kullanım şartları ve kullanılacağı işlemlerdeki maddî sınırlamalara ilişkin bilgilerin, j) Sertifika hizmet sağlayıcısının sertifikada yer alan bilgileri doğrulayan güvenli elektronik imzasının, Bulunması zorunludur.

127

Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının yükümlülükleri MADDE 10. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı; a) Hizmetin gerektirdiği nitelikte personel istihdam etmekle, b) Nitelikli sertifika verdiği kişilerin kimliğini resmî belgelere göre güvenilir bir biçimde tespit etmekle, c) Sertifika sahibinin diğer bir kişi adına hareket edebilme yetkisi, meslekî veya diğer kişisel bilgilerinin sertifikada bulunması durumunda, bu bilgileri de resmî belgelere dayandırarak güvenilir bir biçimde belirlemekle, d) İmza oluşturma verisinin sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından veya sertifika talep eden kişi tarafından sertifika hizmet sağlayıcısına ait yerlerde üretilmesi durumunda bu işlemin gizliliğini sağlamak veya sertifika hizmet sağlayıcısının sağladığı araçlarla üretilmesi durumunda, bu işleyişin güvenliğini sağlamakla, e) Sertifikanın kullanımına ilişkin özelliklerin ve uyuşmazlıkların çözüm yolları ile ilgili şartların ve kanunlarda öngörülen sınırlamalar saklı kalmak üzere güvenli elektronik imzanın elle atılan imza ile eşdeğer olduğu hakkında sertifika talep eden kişiyi sertifikanın tesliminden önce yazılı olarak bilgilendirmekle, f) Sertifikada bulunan imza doğrulama verisine karşılık gelen imza oluşturma verisini başkasına kullandırmaması konusunda, sertifika sahibini yazılı olarak uyarmak ve bilgilendirmekle, g)Yaptığı hizmetlere ilişkin tüm kayıtları yönetmelikle belirlenen süreyle saklamakla, h) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma ve elektronik sertifika sahibine bildirmekle, Yükümlüdür. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı üretilen imza oluşturma verisinin bir kopyasını alamaz veya bu veriyi saklayamaz. Nitelikli elektronik sertifikaların iptal edilmesi MADDE 11. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı; a) Nitelikli elektronik sertifika sahibinin talebi, b) Sağladığı nitelikli elektronik sertifikaya ilişkin veri tabanında bulunan bilgilerin sahteliğinin veya yanlışlığının ortaya çıkması veya bilgilerin değişmesi,

128

c) Nitelikli elektronik sertifika sahibinin fiil ehliyetinin sınırlandığının, iflâsının veya gaipliğinin ya da ölümünün öğrenilmesi, Durumunda vermiş olduğu nitelikli elektronik sertifikaları derhâl iptal eder. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, nitelikli elektronik sertifikaların iptal edildiği zamanın tam olarak tespit edilmesine imkân veren ve üçüncü kişilerin hızlı ve güvenli bir biçimde ulaşabileceği bir kayıt oluşturur. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, faaliyetine son vermesi ve vermiş olduğu nitelikli elektronik sertifikaların başka bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından kullanımının sağlanamaması durumunda vermiş olduğu nitelikli elektronik sertifikaları derhâl iptal eder. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının faaliyetine Kurum tarafından son verilmesi halinde Kurum, faaliyetine son verilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının vermiş olduğu nitelikli elektronik sertifikaların başka bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına devredilmesine karar verir ve durumu ilgililere duyurur. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı geçmişe yönelik olarak nitelikli elektronik sertifika iptal edemez. Bilgilerin korunması MADDE 12. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı; a) Elektronik sertifika talep eden kişiden, elektronik sertifika vermek için gerekli bilgiler hariç bilgi talep edemez ve bu bilgileri kişinin rızası dışında elde edemez, b) Elektronik sertifika sahibinin izni olmaksızın sertifikayı üçüncü kişilerin ulaşabileceği ortamlarda bulunduramaz, c) Elektronik sertifika talep eden kişinin yazılı rızası olmaksızın üçüncü kişilerin kişisel verileri elde etmesini engeller. Bu bilgileri sertifika sahibinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz. Hukukî sorumluluk MADDE 13. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının, elektronik sertifika sahibine karşı sorumluluğu genel hükümlere tâbidir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, bu Kanun veya bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerinin ihlâli suretiyle üçüncü kişilere verdiği zararları tazminle yükümlüdür. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı kusursuzluğunu ispat ettiği takdirde tazminat ödeme yükümlülüğü doğmaz.

129

Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, söz konusu yükümlülük ihlâlinin istihdam ettiği kişilerin davranışına dayanması hâlinde de zarardan sorumlu olup, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, bu sorumluluğundan, Borçlar Kanununun 55 inci maddesinde öngörülen türden bir kurtuluş kanıtı getirerek kurtulamaz. Nitelikli elektronik sertifikanın içerdiği kullanım ve maddî kapsamına ilişkin sınırlamalar hariç olmak üzere, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının üçüncü kişilere ve nitelikli elektronik imza sahibine karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü şart geçersizdir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, bu Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu doğan zararların karşılanması amacıyla sertifika malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Sigortaya ilişkin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığının görüşü alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Bu maddede öngörülen sertifika malî sorumluluk sigortası Türkiye'de ilgili branşta çalışmaya yetkili olan sigorta şirketleri tarafından yapılır. Bu sigorta şirketleri sertifika malî sorumluluk sigortasını yapmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe uymayan sigorta şirketlerine Hazine Müsteşarlığınca sekizmilyar lira idarî para cezası verilir. Bu para cezasının tahsilinde ve cezaya itiraz usulünde 18 inci madde hükümleri uygulanır. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, nitelikli elektronik sertifikayı elektronik imza sahibine sigorta ettirerek teslim etmekle yükümlüdür. Yabancı elektronik sertifikalar MADDE 14. — Yabancı bir ülkede kurulu bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından verilen elektronik sertifikaların hukukî sonuçları milletlerarası anlaşmalarla belirlenir. Yabancı bir ülkede kurulu bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından verilen elektronik sertifikaların, Türkiye'de kurulu bir elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından kabul edilmesi durumunda, bu elektronik sertifikalar nitelikli elektronik sertifika sayılır. Bu elektronik sertifikaların kullanılması sonucunda doğacak zararlardan, Türkiye'deki elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı da sorumludur.

ÜÇÜNCÜ KISIM Denetim ve Ceza Hükümleri Denetim MADDE 15. — Elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının bu Kanunun uygulanmasına ilişkin faaliyet ve işlemlerinin denetimi Kurumca yerine getirilir. Kurum, gerekli gördüğü zamanlarda elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarını denetleyebilir. Denetleme sırasında, denetleme yapmaya yetkili görevliler tarafından her

130

türlü defter, belge ve kayıtların verilmesi, yönetim yerleri, binalar ve eklentilerine girme, yazılı ve sözlü bilgi alma, örnek alma ve işlem ve hesapları denetleme isteminin elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları ve ilgililer tarafından yerine getirilmesi zorunludur. İmza oluşturma verilerinin izinsiz kullanımı MADDE 16. — Elektronik imza oluşturma amacı ile ilgili kişinin rızası dışında; imza oluşturma verisi veya imza oluşturma aracını elde eden, veren, kopyalayan ve bu araçları yeniden oluşturanlar ile izinsiz elde edilen imza oluşturma araçlarını kullanarak izinsiz elektronik imza oluşturanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz milyon liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Yukarıdaki fıkrada işlenen suçlar elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı çalışanları tarafından işlenirse bu cezalar yarısına kadar artırılır. Bu maddedeki suçlar nedeniyle oluşan zarar ayrıca tazmin ettirilir. Elektronik sertifikalarda sahtekârlık MADDE 17. — Tamamen veya kısmen sahte elektronik sertifika oluşturanlar veya geçerli olarak oluşturulan elektronik sertifikaları taklit veya tahrif edenler ile yetkisi olmadan elektronik sertifika oluşturanlar veya bu elektronik sertifikaları bilerek kullananlar, fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve birmilyar liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Yukarıdaki fıkrada işlenen suçlar elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı çalışanları tarafından işlenirse bu cezalar yarısına kadar artırılır. Bu maddedeki suçlar nedeniyle oluşan zarar ayrıca tazmin ettirilir. İdarî para cezaları MADDE 18. — Bu Kanunun; a) 10 uncu maddesindeki yükümlülüklerinden herhangi birini yerine getirmeyen elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına onmilyar lira, b) 11 inci maddesindeki yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirmeyen elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına sekizmilyar lira, c) 12 nci maddesi hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında onmilyar lira, d) 13 üncü maddesinin beş ve yedinci fıkralarındaki yükümlülükleri yerine getirmeyen elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına sekizmilyar lira, e) 15 inci maddesi hükmüne aykırı hareket eden elektronik sertifika hizmet sağlayıcısına yirmimilyar lira,

131

İdarî para cezası Telekomünikasyon Kurulu tarafından verilir. Verilen para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz, zaruret görülmeyen hâllerde, evrak üzerinden inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen kararlara karşı Bölge İdare Mahkemesine başvurulabilir. Bölge İdare Mahkemesinin verdiği kararlar kesindir. Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları, Kurumun bildirimi üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur. İdarî nitelikteki suçların tekrarı ve kapatma MADDE 19. — 18 inci maddedeki suçları işleyenlerin bu suçları işledikleri tarihten itibaren geriye doğru üç yıl içinde ikinci kez işlemeleri hâlinde para cezaları iki kat olarak uygulanır, üçüncü kez işlemeleri hâlinde ise Kurum tarafından elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları hakkında kapatma cezası verilir. Kapatma cezası verilmesine ilişkin karar 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre ilgililere tebliğ edilir. Bu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, yetkili makam tarafından verilen kapatma kararının yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz, zaruret görülmeyen hâllerde, evrak üzerinden inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen kararlara karşı Bölge İdare Mahkemesine başvurulabilir. Bölge İdare Mahkemesinin verdiği kararlar kesindir. DÖRDÜNCÜ KISIM Çeşitli Hükümler Yönetmelik MADDE 20. — Bu Kanunun 6, 7, 8, 10, 11 ve 14 üncü maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Kamu kurum ve kuruluşları hakkında uygulanmayacak hükümler MADDE 21. — Bu Kanunun 8 inci maddesinin dört ve beşinci fıkraları ile 15 ve 19 uncu maddesi hükümleri, elektronik sertifika hizmet sağlama faaliyeti yerine getiren kamu kurum ve kuruluşları hakkında uygulanmaz. MADDE 22. — 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. Güvenli elektronik imza elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir. MADDE 23. — 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa 295 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 295/A maddesi eklenmiştir.

132

MADDE 295/A- Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Bu veriler aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılırlar. Dava sırasında bir taraf kendisine karşı ileri sürülen ve güvenli elektronik imza ile oluşturulmuş veriyi inkâr ederse, bu Kanunun 308 inci maddesi kıyas yoluyla uygulanır. MADDE 24. — 5.4.1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (m) bendi eklenmiş ve mevcut (m) bendi (n) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. m) Elektronik İmza Kanunu ile verilen görevleri yerine getirmek, Yürürlük MADDE 25. — Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 26. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. EK-6 Elektronik İmza Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 – Bu Yönetmeliğin amacı; elektronik imzanın hukuki ve teknik yönleri ile uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam Madde 2 – Bu Yönetmelik; bildirim ve sertifikasyon süreçlerine, güvenli elektronik imza oluşturma ve doğrulama verileri ile araçlarına, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, Kurum, nitelikli elektronik sertifika sahibi ve üçüncü kişilerin yükümlülüklerine, denetime, faaliyetin sona erme hallerine, zaman damgasına, yabancı elektronik sertifikalara, güvenliğe, teknik ve mali hususlara ilişkin usul ve esasları kapsar. Dayanak Madde 3 – Bu Yönetmelik 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar Madde 4 – Bu Yönetmelikte geçen; Kanun: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununu, Kurul: Telekomünikasyon Kurulunu, Kurum:Telekomünikasyon Kurumunu, ESHS: Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısını, Arşiv: Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ve ESHS’nin saklamakla yükümlü olduğu bilgi, belge ve elektronik verileri, Bildirim Şartları: Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şartları, Denetim: ESHS’nin her türlü faaliyet ve işleyişinin ilgili mevzuat hükümlerine uygunluğunun incelenerek; muhtemel hata, noksanlık, usulsüzlük ve/veya suistimallerin

133

tespit edilmesi ve ilgili mevzuatta öngörülen yaptırımların uygulanması amacıyla yapılan çalışmalar bütününü, Dizin: Geçerli sertifikaları içinde bulunduran elektronik depoyu, Erişim Verisi: Güvenli elektronik imza oluşturma araçlarına erişim için kullanılan parola, biyometrik değer gibi verileri, İnceleme: Kuruma yapılan bildirimin gerekli şartları sağlayıp sağlamadığını tespit etmek amacıyla yapılan çalışmalar bütününü, İptal Durum Kaydı: Kullanım süresi dolmamış sertifikaların iptal bilgisinin yer aldığı, iptal zamanının tam olarak tespit edilmesine imkan veren ve üçüncü kişilerin hızlı ve güvenli bir biçimde ulaşabileceği kaydı, Kurumsal Başvuru: Bir tüzel kişiliğin çalışanları veya müşterileri veya üyeleri veya hissedarları adına yaptığı nitelikli elektronik sertifika başvurusunu, Nitelikli Elektronik Sertifika: Kanunun 9 uncu maddesinde sayılan nitelikleri haiz elektronik sertifikayı, Özetleme Algoritması: İmzalanacak elektronik verilerin sabit uzunlukta bir özetinin çıkarılmasında kullanılan algoritmayı, Sertifika Özet Değeri: Sertifikanın, özetleme algoritması ile elde edilen çıktısını, Sertifika İlkeleri: ESHS’nin işleyişi ile ilgili genel kuralları içeren belgeyi, Sertifika Uygulama Esasları: Sertifika ilkelerinde yer alan hususların nasıl uygulanacağını detaylı olarak anlatan belgeyi, Sertifika Mali Sorumluluk Sigortası: ESHS’nin, Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu doğacak zararların karşılanması amacıyla yaptırmakla yükümlü olduğu sigortayı, Zaman Damgası İlkeleri: Zaman damgası ve hizmetleri ile ilgili genel kuralları içeren belgeyi, Zaman Damgası Uygulama Esasları: Zaman damgası ilkelerinde yer alan hususların nasıl uygulanacağını detaylı olarak anlatan belgeyi, ifade eder. Bu Yönetmelikte yer almayan tanımlar için Kanunda yer alan tanımlar geçerlidir. İlkeler Madde 5 – Bu Yönetmeliğin uygulanmasında aşağıdaki temel ilkeler göz önüne alınır; a) Objektif nedenler aksini gerektirmedikçe, niceliksel ve niteliksel devamlılık, güvenilirlik, ayrımcı olmama, düzenlilik, verimlilik, açıklık, şeffaflık ve kaynakların etkin kullanılması, b) Tüketici haklarının korunması, c) Hizmet kalitesinin sağlanması, d) Etkin ve sürdürülebilir rekabet ortamının sağlanması ve devamına yönelik uygulamaların teşvik edilmesi, e) Uluslararası standartların dikkate alınması, f) Elektronik imza kullanımının yaygınlaşması için yeni yatırımların ve uygulamaların özendirilmesi, g) Elektronik sertifika sahibinin, talep ettiği hizmet ya da ürünler dışında herhangi bir hizmeti ya da ürünü satın almak zorunda bırakılmaması, h) Bir hizmetin ya da ürünün diğer bir hizmetin ya da ürünün ücreti yoluyla desteklenmesinden veya karşılanmasından kaçınılması. İKİNCİ BÖLÜM Bildirim Süreci Bildirimin Yapılması

134

Madde 6 – Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri, ESHS olma talebini içeren dilekçeyi ve Ek-1’de yer alan bilgi ve belgeleri eksiksiz olarak Kuruma ibraz etmek suretiyle bildirimde bulunur. ESHS yapmış olduğu bildirimde, bildirim şartlarını sağladığını ayrıntılı bir biçimde gösterir. Bildirimin İncelenmesi ve Sonuçları Madde 7 – Kurum, yapılan bildirimi derhal incelemeye alır ve incelemeyi iki (2) ay içinde sonuçlandırır. Bildirim şartlarını eksiksiz olarak yerine getiren ESHS, bildirim yaptığı tarihten iki (2) ay sonra faaliyete geçer. Kurum, inceleme sonucunda bildirim şartlarından bir veya birkaçının eksikliğini veya yerine getirilmediğini tespit ederse, bu eksikliklerin giderilmesi için ESHS’ye bir (1) ayı geçmemek üzere bir süre verir. ESHS bu sürenin sonuna kadar faaliyette bulunamaz. ESHS, Kurum tarafından verilen süre içinde bildirim şartlarındaki eksiklikleri giderdiğini ispatlayan bilgi ve belgeleri Kuruma sunar. Bu şartları sağladığı Kurum tarafından tespit edilen ESHS, bildirim yaptığı tarihten itibaren iki (2) aylık sürenin tamamlanmış olması halinde faaliyete geçer. Kurum, vermiş olduğu sürenin sonuna kadar bildirim şartlarındaki eksiklikleri gidermeyen ESHS’nin ESHS olma vasfını kaybettiğine karar verir. Bildirimdeki Değişiklikler Madde 8 – ESHS, faaliyete geçtikten sonra, yapmış olduğu bildirimde herhangi bir değişiklik meydana gelmesi halinde, bu değişiklikleri yedi (7) gün içinde Kuruma bildirir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sertifikasyon Süreci Nitelikli Elektronik Sertifika Başvurusu Madde 9 – ESHS, nitelikli elektronik sertifika vereceği kişilerin kimliğini; nüfus cüzdanı, pasaport, sürücü belgesi gibi fotoğraflı ve geçerli resmi belgelere göre tespit eder. Nitelikli elektronik sertifika verilecek kişi kimlik tespiti esnasında bizzat hazır bulunur. ESHS, nitelikli elektronik sertifika verilecek kişinin kimliğinin birinci fıkra hükümlerine göre önceden tespit edilmiş olduğu hallerde veya kurumsal başvurularda kimlik tespiti için bizzat hazır bulunma şartını aramayabilir. Kurumsal başvuru sahibi, adına başvuruda bulunduğu kişilerin nitelikli elektronik sertifika taleplerini yazılı olarak belgelendirir. Nitelikli elektronik sertifika başvurusu sırasında sertifika verilecek kişiye ait kimliğin doğru ve güvenilir biçimde tespit edilmesinden ESHS sorumludur. ESHS, nitelikli elektronik sertifika sahibinin diğer bir kişi adına hareket edebilme yetkisinin, mesleki veya diğer kişisel bilgilerinin sertifikada yer alması durumunda, bu bilgileri resmi belgelere dayanarak eksiksiz, doğru ve güvenilir biçimde tespit eder; sertifika verilecek kişiden, sertifika vermek için gerekli olan bilgiler hariç bilgi talep edemez. ESHS, bu bilgileri nitelikli elektronik sertifika sahibinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz. Nitelikli Elektronik Sertifikanın Oluşturulması Madde 10 – ESHS, nitelikli elektronik sertifika başvurusundan sonra sertifikayı oluşturur ve sertifika sahibine teslim eder. Nitelikli elektronik sertifikanın geçerlilik süresi sözleşmeyle belirlenir. Nitelikli Elektronik Sertifikanın Yayımlanması Madde 11 – ESHS, sertifika sahibinin onayını almak kaydıyla nitelikli elektronik sertifikayı kamuya açık bir dizinde yayımlar. ESHS, dizin hizmetinin kesintisiz olarak verilmesini sağlar. Nitelikli Elektronik Sertifikanın Yenilenmesi

135

Madde 12 – Nitelikli elektronik sertifika, geçerlilik süresinin sona ermesinden önce sertifika sahibinin veya sertifika sahibinin onayını almak koşuluyla kurumsal başvuru sahibinin talebi doğrultusunda ESHS tarafından yenilenebilir. ESHS nitelikli elektronik sertifikayı, sertifika sahibine ait bilgilerin geçerliliğini doğrulayarak yeniler. Nitelikli Elektronik Sertifikanın İptal Edilmesi Madde 13 – Nitelikli elektronik sertifikanın iptaline ilişkin talepler; ESHS, sertifika sahibi ve sözleşme ile belirlenen kişiler tarafından yapılabilir. ESHS; bu duruma ilişkin taleplerin yapılabilmesini, asgari olarak telefonla ve kesintisiz sağlar. ESHS nitelikli elektronik sertifika sahibini söz konusu durum hakkında bilgilendirir. Kurumsal başvurularda başvuru sahibi de bilgilendirilir. İptal talebinin alınmasından sonra nitelikli elektronik sertifika derhal iptal edilir. İptal edilen nitelikli elektronik sertifika, geçerlilik süresi sonuna kadar iptal durum kayıtlarında yer alır. ESHS, nitelikli elektronik sertifikalara ilişkin iptal durum kaydını herhangi bir kimlik doğrulamasına gerek olmaksızın ücretsiz ve kesintisiz olarak kamu erişimine açık tutar. Kayıtların bir sonraki güncelleme zamanı söz konusu kayıtlarda açıkça gösterilir. ESHS, nitelikli elektronik sertifikayı geçmişe yönelik olarak iptal edemez. ESHS’nin imza oluşturma verisinin çalınması, kaybolması, gizliliğinin veya güvenilirliğinin ortadan kalkması ya da sertifika ilkelerinin değişmesi gibi sertifika sahibinin kusurunun bulunmadığı durumların sonucunda nitelikli elektronik sertifikaların ESHS tarafından iptal edilmesi ve yenilenmesi halinde, yenileme işlemleri için hiçbir ücret talep edilemez. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yükümlülükler ESHS’nin Yükümlülükleri Madde 14 – ESHS; nitelikli elektronik sertifika verilecek kişiyi nitelikli elektronik sertifika vermeden önce asgari olarak; a) Kanunda öngörülen sınırlamalar saklı kalmak üzere, güvenli elektronik imzanın elle atılan imza ile eşdeğer olduğuna, b) İmza oluşturma verisini ve aracını başkasına kullandırmamasına, c) Nitelikli elektronik sertifikanın kullanımı ile ilgili usul ve sınırlamaların kapsamına, d) Nitelikli elektronik sertifikanın iptal durumuna, e) Nitelikli elektronik sertifika sahibi ile arasında çıkacak uyuşmazlıklarda başvurulabilecek alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına, f) Sözleşmenin hüküm ve şartlarında meydana gelecek değişikliklere, ilişkin yazılı olarak bilgilendirir. ESHS;

verileri,

a) Geçerlilik süresi sona eren nitelikli elektronik sertifikaları, b) Nitelikli elektronik sertifika başvurusunda talep edilen bilgi, belge ve elektronik

c) Sertifika ilkelerini ve sertifika uygulama esaslarını, d) Zaman damgası ilkelerini ve zaman damgası uygulama esaslarını, e) Geçerlilik süresinin sona ermesinden itibaren kendi sertifikasını, f) Nitelikli elektronik sertifika yönetimine ilişkin tüm işlemlere, bu işlemlerin yapıldığı zamana ve işlemleri yapan kişiye veya kişilere ait bilgileri içeren kaydı, en az yirmi (20) yıl süreyle saklar. ESHS;

a) Sertifika uygulama esaslarının sertifika sahibini veya üçüncü kişileri ilgilendiren bölümlerini ve sertifika ilkelerini internet sayfasında yayımlamakla, b) Nitelikli elektronik sertifika, zaman damgası ve elektronik imza ile ilgili

136

hizmetlere ait ücretleri, bunları uygulamaya koyduktan sonra en geç onbeş (15) gün içinde Kuruma bildirmekle, c) Sertifika mali sorumluluk sigortası yaptırmakla, d) Nitelikli elektronik sertifika sahibine imza oluşturma aracı vermesi durumunda, bu aracın güvenli imza oluşturma aracı olmasını sağlamakla, yükümlüdür. Nitelikli Elektronik Sertifika Sahibinin Yükümlülükleri Madde 15 – Nitelikli elektronik sertifika sahibi; a) Nitelikli elektronik sertifika almak için gerekli tüm bilgi ve belgeleri eksiksiz ve doğru olarak sağlamakla, b) ESHS’ye vermiş olduğu bilgilerde değişiklik meydana gelmesi halinde ESHS’yi derhal bilgilendirmekle, c) İmza oluşturma verisini kendisi üretmesi durumunda Elektronik İmza ile İlgili Süreçlere ve Teknik Kriterlere İlişkin Tebliğ ile belirlenen algoritmaları ve parametreleri kullanmakla, d) İmza oluşturma ve doğrulama verilerini sadece elektronik imza oluşturma ve doğrulama amaçlı olarak ve nitelikli elektronik sertifikanın içerdiği kullanıma ve maddi kapsama ilişkin sınırlamalar dahilinde kullanmakla, e) İmza oluşturma verisini başkalarına kullandırmamakla ve bu konuda gerekli tedbirleri almakla, f) İmza oluşturma verisinin gizliliğinden veya güvenliğinden şüphe etmesi durumunda ESHS’yi derhal bilgilendirmekle, g) Güvenli elektronik imza oluşturma aracını kullanmakla, h) İmza oluşturma ve doğrulama verilerinin ESHS’ye ait olmayan yerlerde ve araçlarla üretilmesi durumunda gerekli güvenliği sağlamakla, i) İmza oluşturma aracının veya erişim verisinin kaybolması, çalınması, güvenilirliğinden şüphe edilmesi durumunda ESHS’yi derhal bilgilendirmekle, yükümlüdür. Üçüncü Kişilerin Yükümlülükleri Madde 16 – Üçüncü kişiler; a) Sertifikanın “nitelikli elektronik sertifika” olup olmadığını kontrol etmekle, b) Nitelikli elektronik sertifikanın iptal ve geçerlilik durumunu kontrol etmekle veya güvenli elektronik imza doğrulama aracı kullanmakla, c) Nitelikli elektronik sertifikanın kullanımına yönelik herhangi bir kısıtlamanın olup olmadığını kontrol etmekle, yükümlüdür. Kurumun Yükümlülükleri Madde 17 – Kurum, ESHS’lerin bildirim sürecine ve faaliyet durumuna ilişkin bilgileri internet sayfasında yayımlar. Kurum, elektronik imzaya ilişkin yaptığı çalışmalarla ve sektörün durumuyla ilgili yıllık durum raporu hazırlar ve internet sayfasında yayımlar. BEŞİNCİ BÖLÜM Teknik Hususlar ve Güvenlik İmza Oluşturma ve Doğrulama Verileri Madde 18 – ESHS, kendi imza oluşturma ve doğrulama verileri ile sertifikasını Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde oluşturur ve imza oluşturma verisini hiçbir şekilde bu sınırların dışına çıkaramaz. ESHS’ye ait imza oluşturma ve doğrulama verilerinin geçerlilik süresi on (10) yılı aşamaz. ESHS, faaliyete geçmesini müteakip yedi (7) gün içinde; sertifikasının sertifika özet değerini ve özetleme algoritmasını kendi internet sayfasında yayımlar, ulusal yayın yapan en

137

yüksek tirajlı üç (3) gazetede ilan vermek suretiyle kamuoyuna duyurur ve gazete ilanlarının bir örneğini Kuruma iletir. Güvenlik Kriterleri Madde 19 – ESHS özel hukuk tüzel kişisi ise, kurucu ortakları, tüzel kişiliği temsile yetkili yöneticileri ve istihdam ettiği veya ettirdiği personeli; gerçek kişi ise kendisi, temsile yetkili yöneticileri ve istihdam ettirdiği personeli taksirli suçlar hariç olmak üzere, affa uğramış olsalar bile ağır hapis veya altı (6) aydan fazla hapis yahut basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekarlık, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, kara para aklama veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı ya da iştirak veya bilişim alanındaki suçlar nedeniyle hüküm giymemiş olmalıdır. ESHS; bilgi güvenliği, elektronik imza teknolojileri ve veri tabanı yönetimi alanlarında yeteri kadar teknik personel istihdam eder veya ettirir. Teknik personel, konusunda yeterli mesleki deneyime sahip ya da ilgili alanlarda eğitim almış olmalıdır. ESHS organizasyon şemasında istihdam ettiği veya ettirdiği tüm personelinin görev tanımını ve dağılımını belirler. ESHS; güvenli sistem ve cihazlar kullanır, bu sistem ve cihazlar ile bunların bulunduğu bina veya alanın korunmasını sağlar. ALTINCI BÖLÜM Mali Hususlar Nitelikli Elektronik Sertifika, Zaman Damgası ve İlgili Hizmetlerin Ücretleri Madde 20 – Nitelikli elektronik sertifika, zaman damgası ve ilgili hizmetlere ait ESHS’lerin uymakla yükümlü olduğu ücretlerin alt ve üst sınırlarının belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından tespit edilir. İdari Ücret Madde 21 – Kurum ESHS’den bir önceki yıla ait net satışlarının binde dördü (% 0,4) kadar idari ücret alır. Bu ücretin tamamı Nisan ayının son iş gününe kadar Kuruma ödenir. YEDİNCİ BÖLÜM Denetim Usul ve Esasları Denetim Madde 22 – ESHS’nin denetimi Kurum tarafından gerek görülmesi halinde ve iki (2) yılda en az bir defa re’sen yapılır. Denetimde Uyulacak İlkeler Madde 23 – Denetimde aşağıdaki ilkelere uyulur; a) Denetim faaliyeti sırasında, sonuçların değerlendirilmesinde ve denetim raporunun hazırlanmasında tarafsız olmak, b) Dürüstlüğü ve tarafsızlığı etkileyebilecek herhangi bir müdahaleye imkan vermemek, c) Denetim faaliyetine ilişkin çalışmaların her aşamasında gerekli özeni göstermek. Denetim Görevlilerinin Yetkileri Madde 24 – Denetim görevlileri; a) Gerekli gördükleri her türlü defteri, belgeyi ve kayıtları istemeye, incelemeye ve bunların aslı ve/veya örneklerini almaya, b) Yönetim yerleri, binalar ve eklentilerine girmeye ve bu yerlerde inceleme yapmaya, c) Konu ile ilgili yazılı ve/veya sözlü bilgi istemeye ve gerekli tutanakları düzenlemeye, d) Her türlü işlem ve hesapları denetlemeye, yetkilidir. Denetim Görevlilerinin Yükümlülükleri

138

Madde 25 – Denetim görevlileri; a) Denetime başlamadan önce denetim görevlisi olduklarına dair belge ile kendilerini tanıtmakla, b) İlgililer tarafından kendilerine tevdi edilen defter, belge ve kayıtları işin gerektirdiği süre içinde olduğu gibi muhafaza ve işin bitiminde iade etmekle, c) Denetim faaliyeti dolayısıyla edindikleri gizlilik niteliği taşıyan bilgileri, kanunen yetkili kılınanlardan başkasına açıklamamak ve doğrudan veya dolaylı şekilde kendi yararlarına kullanmamakla, d) Defter, belge ve kayıtlar üzerinde incelemenin gereği olan işaretler dışında; şerh, ilave veya düzeltme yapmamakla, e) Denetim yaptıkları yerlerde yönetim ve yürütme işlerine müdahale etmemekle, yükümlüdürler. ESHS’nin Denetime İlişkin Yükümlülükleri Madde 26 – ESHS, denetim görevlilerinin yetkileri çerçevesindeki taleplerini en kısa sürede karşılamakla ve denetim görevlilerine elverişli bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlüdür. ESHS, gizlilik ve sır saklama gibi gerekçeler ileri sürerek denetim yükümlülüklerinden imtina edemez. Raporların Sunulması Madde 27 – Denetim görevlileri tarafından hazırlanan denetim raporu, denetim faaliyetinin sona ermesinden itibaren otuz (30) gün içinde Kurula sunulur. Denetim sırasında ESHS’lerin faaliyet ve işleyişini olumsuz yönde etkileyebilecek derecede önem arz eden hususların tespit edilmesi halinde denetim görevlileri denetim faaliyetinin sonuçlanmasını beklemeksizin bu hususları içeren bir rapor hazırlayarak Kurula sunar. Kurul Kararı Madde 28 – Denetim raporu ve 27 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen rapor Kurul tarafından öncelikli olarak gündeme alınır. Kurul, raporları değerlendirerek karar verir. Raporlarda, ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık tespit edilmiş olması ve bu tespitin Kurul tarafından da sabit görülmesi halinde, ilgili mevzuatta öngörülen yaptırım ve cezaların uygulanmasına karar verilir. SEKİZİNCİ BÖLÜM Faaliyetin Sona Ermesi Kurum Tarafından Faaliyete Son Verilmesi Madde 29 – Kurum, yaptığı denetim sonucunda, ESHS’nin faaliyetinin devamı sırasında bildirim şartlarından birini veya birkaçını kaybettiğini tespit etmesi halinde ESHS’ye bu eksikliğin giderilmesi için bir (1) aya kadar süre verir ve bu süre içinde ESHS’nin faaliyetini durdurur. Kurum, vermiş olduğu sürenin sonunda eksikliğin giderilmemesi veya Kanunun 18 inci maddesindeki suçların işlendiği tarihten itibaren geriye doğru üç (3) yıl içinde üçüncü kez işlenmiş olması halinde ESHS’nin faaliyetine son verir. Birinci fıkrada geçen faaliyete son verme hallerinden birinin gerçekleşmesi ile faaliyetine son verilen ESHS, faaliyete son verme kararının tebliği tarihinden itibaren onbeş (15) gün içinde faaliyette bulunan herhangi bir ESHS ile nitelikli elektronik sertifikaların devri konusunda anlaşabilir. Kurum, taraflar arasında anlaşma sağlanması durumunda, faaliyetine son verilen ESHS’nin oluşturduğu nitelikli elektronik sertifikaların anlaşma sağlanan ESHS’ye devredilmesine karar verir. Faaliyetine son verilen ESHS ile faaliyette bulunan herhangi bir ESHS arasında onbeş (15) gün içinde nitelikli elektronik sertifikaların devrine ilişkin anlaşma sağlanamaması durumunda Kurum, sertifikaların herhangi bir ESHS’ye devrine re’sen karar verir. Nitelikli elektronik sertifikaları devralan ESHS sertifika yenileme işlemlerini başlatır ve devir kararının tebliği tarihinden itibaren bir (1) ay içinde bu işlemleri tamamlar. Kurum, uygun görmesi halinde, bir (1) ayı geçmemek üzere ek süre verebilir.

139

ESHS, Kurumun faaliyete son verme kararının tebliğinden itibaren elektronik sertifika, zaman damgası ve elektronik imzalarla ilgili hizmetleri sağlayamaz. Ancak, sertifika yenileme işlemleri tamamlanıncaya kadar iptal durum kaydı hizmetini devam ettirir. Faaliyetine son verilen ESHS nitelikli elektronik sertifikaları devralan ESHS’ye kimlik doğrulamada kullanılan belgeleri, dizini, arşivi ve sertifika yenileme işlemlerinin tamamlanmasından sonra iptal durum kaydını devreder ve kendi imza oluşturma verisi ile yedeklerini imha eder. Kurum, nitelikli elektronik sertifikaları re’sen devredebileceği herhangi bir ESHS’nin bulunmaması durumunda, faaliyetine son verdiği ESHS’nin oluşturduğu nitelikli elektronik sertifikaların iptal edilmesine karar verir. Faaliyetine son verilen ESHS son iptal durum kaydını oluşturduktan sonra kendi imza oluşturma verisi ile yedeklerini imha eder, geçerlilik süresi en geç sona eren nitelikli elektronik sertifikanın geçerlilik süresi sonuna kadar iptal durum kaydı hizmetini devam ettirir ve arşivi en az yirmi (20) yıl süreyle saklar. Kurum, nitelikli elektronik sertifikaların devrine ilişkin kararları internet sayfasında yayımlar. Faaliyetine son verilen ESHS devire ilişkin kararları nitelikli elektronik sertifika sahiplerine elektronik posta ile duyurur ve internet sayfasında yayımlar. ESHS’nin Faaliyetine Son Vermesi Madde 30 – ESHS faaliyetine son vereceği tarihten en az üç (3) ay önce durumu Kuruma yazılı olarak bildirir. ESHS, faaliyetine son verme kararının Kuruma bildirilmesinden itibaren nitelikli elektronik sertifika başvurusu kabul edemez ve yeni nitelikli elektronik sertifika oluşturamaz. ESHS faaliyetine son vereceği tarihten en az üç (3) ay önce faaliyetine son verme kararını internet sayfasında yayımlar, sertifika sahiplerine elektronik posta ile bildirir ve ulusal yayın yapan en yüksek tirajlı üç (3) gazetede ilan vermek suretiyle kamuoyuna duyurur. ESHS; faaliyetine son verme tarihine kadar geçerlilik süresi sona ermeyecek ve kullanımı faaliyette bulunan herhangi bir ESHS tarafından sağlanabilecek nitelikli elektronik sertifikaları, faaliyete son verme tarihinden bir (1) ay öncesine kadar faaliyette bulunan herhangi bir ESHS’ye devredebilir. Faaliyetine son veren ESHS devir hususunda sertifika sahiplerini elektronik posta ile bilgilendirir. Nitelikli elektronik sertifikaların devredilmesi halinde sertifikaları devralan ESHS sertifika yenileme işlemlerini başlatır ve bir (1) ay içinde bu işlemleri tamamlar. Kurum, uygun görmesi halinde, bir (1) ayı geçmemek üzere ek süre verebilir. Nitelikli elektronik sertifikaları devreden ESHS sertifikaları devralan ESHS’ye kimlik doğrulamada kullanılan belgeleri, dizini, arşivi ve sertifika yenileme işlemlerinin tamamlanmasından sonra iptal durum kaydını devreder ve kendi imza oluşturma verisi ile yedeklerini imha eder. Faaliyetine son verme tarihinden bir (1) ay öncesine kadar nitelikli elektronik sertifikaların devredilememesi veya nitelikli elektronik sertifikaların kullanımının faaliyette bulunan herhangi bir ESHS tarafından sağlanamaması durumunda, faaliyetine son vermek isteyen ESHS nitelikli elektronik sertifikaları faaliyete son verme tarihinde iptal eder. Faaliyetine son veren ESHS son iptal durum kaydını oluşturduktan sonra kendi imza oluşturma verisi ile yedeklerini imha eder, geçerlilik süresi en geç sona eren nitelikli elektronik sertifikanın geçerlilik süresi sonuna kadar iptal durum kaydı hizmetini devam ettirir ve arşivi en az yirmi (20) yıl süreyle saklar. DOKUZUNCU BÖLÜM Diğer Hükümler Zaman Damgası ve Hizmetleri Madde 31 – ESHS, zaman damgası ve hizmetlerini sağlamakla yükümlüdür. Nitelikli elektronik sertifika sahibi, bu hizmeti talep etmesi halinde alır. Yabancı Elektronik Sertifikaların Kabul Edilmesi Madde 32 – Yabancı elektronik sertifikaların hukuki sonuçlarına ve kabul edilmesine ilişkin şartlar milletlerarası anlaşmalarla belirlenir.

140

Milletlerarası anlaşma bulunmaması halinde, yabancı bir ülkede kurulu bir ESHS tarafından verilen elektronik sertifikaların Türkiye’de kurulu bir ESHS tarafından kabul edilmesi için asgari olarak; a) Yabancı elektronik sertifikanın, Kanunda ve bu Yönetmelikte yer alan nitelikli elektronik sertifikanın teknik şartlarını taşıması, b) Yabancı ESHS’nin kurulu bulunduğu ülkede ESHS olarak faaliyet göstermesi, gerekir. Türkiye’de kurulu bir ESHS, kabul edeceği yabancı elektronik sertifika ile ilgili aşağıdaki belgeleri, sertifikaların kullanımına başlanmadan bir (1) ay önce Kuruma verir; a) Elektronik sertifikalarını kabul edeceği yabancı ESHS’nin kendi sertifikasının örneği, b) Yabancı ESHS’nin kurulu bulunduğu ülkede ESHS olduğuna dair yetkili merciden alınmış belge, c) Yabancı elektronik sertifikanın, Kanun ve bu Yönetmelikte yer alan nitelikli elektronik sertifikanın teknik şartlarını taşıdığına dair bilgi ve belgeler. Kurum, yabancı ESHS’ye ait bilgileri internet sayfasında yayımlar. Kabul edilen yabancı elektronik sertifikaların kullanılması sonucunda doğacak her türlü zarardan sertifikaları kabul eden Türkiye’deki ESHS de sorumludur. Faaliyet Raporu Madde 33 – ESHS, Kuruma her yıl Mart ayı sonuna kadar bir önceki yıla ilişkin rapor verir. Rapor asgari aşağıdaki unsurları içerir; a) Oluşturulan sertifika türleri ve sayıları, b) Her bir sertifika türüne göre iptal edilen sertifika sayısı, c) ESHS’nin geçmiş yıla ait mali durumunu gösterir bilgi ve belgeler, d) Varsa kendisine devredilen sertifikaların durumuna ilişkin bilgiler, e) ESHS’nin bir sonraki yıla ait pazar öngörüleri, f) Kurum tarafından istenecek diğer bilgi ve belgeler. Teknik Hususlara İlişkin Tebliğ Madde 34 – Nitelikli elektronik sertifika başvurusu, sertifikanın oluşturulması, yayımlanması, yenilenmesi, iptali ve arşivleme süreçleri dahil olmak üzere ESHS’nin işleyişine, imza oluşturma ve doğrulama verilerine, sertifika ilkelerine ve sertifika uygulama esaslarına, imza oluşturma ve doğrulama araçlarına, ESHS’nin faaliyetleri için kullandığı sistem, cihaz ile fiziki güvenliğine, personeline, zaman damgasına ve hizmetlerine ilişkin uyulması gereken teknik kriterler tebliğ ile belirlenir. Kurum gerekli görülen hallerde tebliği günceller. Hüküm Bulunmayan Haller Madde 35 – Elektronik imzayla ilgili bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan haller için Kurul Kararı ile düzenleme yapılır. Geçici Hükümler Geçici Madde – ESHS, Kurum tarafından nitelikli elektronik sertifika, zaman damgası ve ilgili hizmetlere ait ücretlerin alt ve üst sınırları belirleninceye kadar, 5 inci maddede yer alan genel ilkeler çerçevesinde nitelikli elektronik sertifika, zaman damgası ve ilgili hizmetlere ilişkin ücretleri belirleyebilir. Yürürlük Madde 36 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 37 – Bu Yönetmelik hükümlerini Telekomünikasyon Kurulu Başkanı yürütür.

141

EK-7 İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amaç ve kapsamı; içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûlleri düzenlemektir. Tanımlar MADDE 2 – (1) Bu Kanunun uygulamasında; a) Bakanlık: Ulaştırma Bakanlığını, b) Başkanlık: Kurum bünyesinde bulunan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını, c) Başkan: Telekomünikasyon İletişim Başkanını, ç) Bilgi: Verilerin anlam kazanmış biçimini, d) Erişim: Bir internet ortamına bağlanarak kullanım olanağı kazanılmasını, e) Erişim sağlayıcı: Kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişileri, f) İçerik sağlayıcı: İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri, g) İnternet ortamı: Haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinde oluşturulan ortamı, ğ) İnternet ortamında yapılan yayın: İnternet ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişilerin ulaşabileceği verileri, h) İzleme: İnternet ortamındaki verilere etki etmeksizin bilgi ve verilerin takip edilmesini, ı) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu, i) Toplu kullanım sağlayıcı: Kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayanı, j) Trafik bilgisi: İnternet ortamında gerçekleştirilen her türlü erişime ilişkin olarak taraflar, zaman, süre, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve bağlantı noktaları gibi değerleri, k) Veri: Bilgisayar tarafından üzerinde işlem yapılabilen her türlü değeri, l) Yayın: İnternet ortamında yapılan yayını, m) Yer sağlayıcı: Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri, ifade eder. Bilgilendirme yükümlülüğü MADDE 3 – (1) İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usûller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İçerik sağlayıcının sorumluluğu MADDE 4 – (1) İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. (2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur. Yer sağlayıcının yükümlülükleri

142

MADDE 5 – (1) Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. (2) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Erişim sağlayıcının yükümlülükleri MADDE 6 – (1) Erişim sağlayıcı; a) Herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak engelleme imkânı bulunduğu ölçüde erişimi engellemekle, b) Sağladığı hizmetlere ilişkin, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla, c) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma, içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esas ve usûllere uygun olarak Kuruma teslim etmekle, yükümlüdür. (2) Erişim sağlayıcı, kendisi aracılığıyla erişilen bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup olmadıklarını ve sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü değildir. (3) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan yükümlülüklerden birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından onbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülükleri MADDE 7 – (1) Ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, mahallî mülkî amirden izin belgesi almakla yükümlüdür. İzne ilişkin bilgiler otuz gün içinde mahallî mülkî amir tarafından Kuruma bildirilir. Bunların denetimi mahallî mülkî amirler tarafından yapılır. İzin belgesinin verilmesine ve denetime ilişkin esas ve usûller, yönetmelikle düzenlenir. (2) Ticarî amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. (3) Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğe aykırı hareket eden kişiye mahallî mülkî amir tarafından üçbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi MADDE 8 – (1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir: a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; 1) İntihara yönlendirme (madde 84), 2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra), 3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), 4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194), 5) Müstehcenlik (madde 226), 6) Fuhuş (madde 227), 7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları. b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar. (2) Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde

143

tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir. (3) Hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere Başkanlığa gönderilir. (4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re’sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar, erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir. (5) Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren yirmidört saat içinde yerine getirilir. (6) Başkanlık tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, Başkanlık tarafından, Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. (7) Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığı kararının bir örneğini Başkanlığa gönderir. (8) Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda mahkemece beraat kararının bir örneği Başkanlığa gönderilir. (9) Konusu birinci fıkrada sayılan suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır. (10) Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (11) İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir. (12) Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir. İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı MADDE 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır. (2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. (3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır. (4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile

144

cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır. İdarî yapı ve görevler MADDE 10 – (1) Kanunla verilen görevler, Kurum bünyesinde bulunan Başkanlıkça yerine getirilir. (2) Bu Kanunla ekli listedeki kadrolar ihdas edilerek Başkanlığın hizmetlerinde kullanılmak üzere 5/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununa ekli (II) sayılı listeye eklenmiştir. Başkanlık bünyesindeki iletişim uzmanlarına, Kurumda çalışan Telekomünikasyon Uzmanlarına uygulanan malî, sosyal hak ve yardımlara ilişkin hükümler uygulanır. İletişim Uzmanı olarak Başkanlığa atanan personelin hakları saklı kalmak kaydıyla, kariyer sistemi, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. (3) Başkanlığa Kanunla verilen görevlere ilişkin olarak yapılacak her türlü mal veya hizmet alımları, ceza ve ihalelerden yasaklama işleri hariç, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın Kurum bütçesinden karşılanır. (4) Kanunlarla verilen diğer yetki ve görevleri saklı kalmak kaydıyla, Başkanlığın bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkileri şunlardır: a) Bakanlık, kolluk kuvvetleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile içerik, yer ve erişim sağlayıcılar ve ilgili sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon oluşturarak internet ortamında yapılan ve bu Kanun kapsamına giren suçları oluşturan içeriğe sahip faaliyet ve yayınları önlemeye yönelik çalışmalar yapmak, bu amaçla, gerektiğinde, her türlü giderleri yönetmelikle belirlenecek esas ve usûller dahilinde Kurumca karşılanacak çalışma kurulları oluşturmak. b) İnternet ortamında yapılan yayınların içeriklerini izleyerek, bu Kanun kapsamına giren suçların işlendiğinin tespiti halinde, bu yayınlara erişimin engellenmesine yönelik olarak bu Kanunda öngörülen gerekli tedbirleri almak. c) İnternet ortamında yapılan yayınların içeriklerinin izlenmesinin hangi seviye, zaman ve şekilde yapılacağını belirlemek. ç) Kurum tarafından işletmecilerin yetkilendirilmeleri ile mülkî idare amirlerince ticarî amaçlı toplu kullanım sağlayıcılara verilecek izin belgelerinde filtreleme ve bloke etmede kullanılacak sistemlere ve yapılacak düzenlemelere yönelik esas ve usûlleri belirlemek. d) İnternet ortamındaki yayınların izlenmesi suretiyle bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçların işlenmesini önlemek için izleme ve bilgi ihbar merkezi dahil, gerekli her türlü teknik altyapıyı kurmak veya kurdurmak, bu altyapıyı işletmek veya işletilmesini sağlamak. e) İnternet ortamında herkese açık çeşitli servislerde yapılacak filtreleme, perdeleme ve izleme esaslarına göre donanım üretilmesi veya yazılım yapılmasına ilişkin asgari kriterleri belirlemek. f) Bilişim ve internet alanındaki uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak. g) Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçların, internet ortamında işlenmesini konu alan her türlü temsili görüntü, yazı veya sesleri içeren ürünlerin tanıtımı, ülkeye sokulması, bulundurulması, kiraya verilmesi veya satışının önlenmesini teminen yetkili ve görevli kolluk kuvvetleri ile soruşturma mercilerine, teknik imkânları dahilinde gereken her türlü yardımda bulunmak ve koordinasyonu sağlamak. (5) Başkanlık; Bakanlık tarafından 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, çocuk, kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı ile Kurum ve ihtiyaç duyulan diğer bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları ile internet servis sağlayıcıları ve ilgili sivil toplum kuruluşları arasından seçilecek bir temsilcinin katılımı suretiyle teşkil edilecek İnternet Kurulu ile gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlar; bu Kurulca izleme, filtreleme ve engelleme yapılacak içeriği haiz yayınların tespiti ve benzeri konularda yapılacak öneriler ile ilgili gerekli her türlü tedbir veya kararları alır.

145

Yönetmelikler MADDE 11 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usûller, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşleri alınarak Başbakanlık tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Bu yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde çıkarılır. (2) Yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmek isteyen kişilere, telekomünikasyon yoluyla iletişim konusunda yetkilendirme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın, yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla yetkilendirme belgesi verilmesine ilişkin esas ve usûller, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde çıkarılır. İlgili kanunlarda yapılan değişiklikler MADDE 12 – (1) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 2 nci maddesinin (f) bendine aşağıdaki cümle eklenmiştir. "Bu idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir." (2) 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun ek 7 nci maddesinin onuncu fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "belirtilen" ibaresinden sonra gelmek üzere "telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişime ilişkin" ibaresi eklenmiş, ikinci cümlesi "Oluşturulan bu Başkanlık bir başkan ile daire başkanlıklarından oluşur." şeklinde değiştirilmiştir. (3) 5/4/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanununun 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Kurulca belirlenecek esas ve usûller çerçevesinde, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinde belirtilen doğrudan temin usûlüyle serbest avukatlar veya avukatlık ortaklıklarıyla avukat sözleşmeleri akdedilebilir." (4) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi "4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (14) numaralı alt bendi kapsamında yapılacak dinlemeler de bu merkez üzerinden yapılır." şeklinde değiştirilmiş; dördüncü fıkrasında yer alan "Ancak" ibaresinden sonra gelmek üzere "casusluk faaliyetlerinin tespiti ve" ibaresi eklenmiş; altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinde geçen "Bu madde" ibaresi "Bu fıkra" olarak değiştirilmiştir. GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Başkanlığın kuruluştaki hizmet binasının yapımı, ceza ve ihalelerden yasaklama işleri hariç, Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın Kurum bütçesinden karşılanır. (2) Halen faaliyet icra eden ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde 7 nci maddeye göre alınması gereken izin belgesini temin etmekle yükümlüdürler. (3) Halen yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra eden kişilere, Kurum tarafından, telekomünikasyon yoluyla iletişim konusunda yetkilendirme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın, yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla bir yetkilendirme belgesi düzenlenir. Yürürlük MADDE 13 – (1) Bu Kanunun; a) 3 üncü ve 8 inci maddeleri, yayımı tarihinden altı ay sonra, b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 14 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

146

EK-8 Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmelik

Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; etkin, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen ve şeffaf bir kamu yönetimi oluşturmak; kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 2 nci ve 33 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Kamu hizmetlerinin ilk kademede ve vatandaşa en yakın yerde sunulması MADDE 3 – (1) Kamu hizmetlerinin, başvuru yapılan ilk kademeden sunulması ve sonuçlandırılması, başvuru mercii ile karar/onay mercii arasında birden fazla kademe oluşturulmaması esastır. İdare, başvuruların, doğrudan kamu hizmetini sunan birime yapılmasını ve ilk kademede sonuçlandırılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (2) İdare, hizmetlerin vatandaşa en yakın yerden sunulabilmesi amacıyla gerekli görülen mahallerde geçici veya sürekli bürolar açabilir. (3) İdare, sunduğu hizmetlerin her birini yerine getirecek birim ve görevlileri tespit eder. Taşra teşkilatı, tespit edilen birim ve görevlileri bulundukları yerin en büyük mülkî idare amirine bildirir. Kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması MADDE 4 – (1) Basılı ortamdaki bilgi ve belgelerin elektronik ortama taşınması ve veritabanlarının diğer idarelerle paylaşılması esastır. (2) İdare, başvuruların elektronik ortamda da yapılmasına, sürecin başvuru sahibince izlenebilmesine ve sonucun ilgilisine elektronik ortamda iletilmesine yönelik tedbirleri alır ve hizmetin e-Devlet Kapısına entegrasyonunu sağlar. Vatandaşın bilgilendirilmesi MADDE 5 – (1) Kanunî sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla idare, sunduğu hizmetlere ilişkin bilgileri ve mevzuatı, basılı ya da elektronik ortamda duyurur. (2) İdare, sunduğu kamu hizmetlerinin envanterini ek-1’e göre oluşturarak kurumsal internet sayfasında ve e-Devlet Kapısında en güncel şekli ile yayınlar. Hizmet standartları oluşturma MADDE 6 – (1) İdareler, ek-2’de yer alan örneğe göre hizmet standartlarını oluşturur. Ek-3’te belirtilen açıklamalara göre oluşturulan hizmet standartları tablosunda; hizmetin adı, başvuruda istenen belgeler, hizmetin ne kadar sürede tamamlanacağı ve şikâyet mercilerine ilişkin bilgiler yer alır. Bu tablo, hizmeti doğrudan sunan birimlerce vatandaşların kolayca görebileceği panolarda, kurumsal internet sayfalarında ve e-Devlet Kapısında duyurulur. Ayrıca, idarenin danışma masalarında da istenilen belgeleri gösteren dokümanlar bulundurulabilir ve talep edenlere ücretsiz olarak verilir. Özürlülerle ilgili tedbirler MADDE 7 – (1) İdare, sunduğu kamu hizmetlerinin özürlüler tarafından kolayca erişilebilir olması için gerekli tedbirleri alır. Başvuru sahibinden bilgi ve belge istenmesine ilişkin esaslar MADDE 8 – (1) İdare, hizmetleri yerine getirirken başvuru sahibinden istediği bilgi ve belgelerle ilgili düzenlemelerinde aşağıdaki ölçütleri esas alır: a) Düzenlemeler beyan esas alınacak şekilde hazırlanır. b) Zorunlu olmadıkça, işlemin tekemmülü aşamasına kadar belge talep edilmez. c) İş sınavlarına müracaat safhasında sadece sınav için gerekli belgeler istenir; göreve başlamak için gereken belgeler ise sınavı kazananlardan istenir.

147

ç) İdarenin görevi gereği kendisinde bulunan bilgi ve belgeler ile daha önce başvuru sahibinden alınarak kurum kayıtlarına aktarılan ve değişmediği başvuru sahibi tarafından beyan edilen belgeler yeniden istenmez. d) İstenen belgenin aslının getirilmesi hâlinde, belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili görevli tarafından isim ve unvan yazılarak tasdik edilir. e) Diğer idarelerin elektronik ortamda paylaşıma açtığı bilgi ve belgeler, başvuru sahibinden istenmez. Ancak, bu bilgi ve belgelere kolayca erişim için gerekli bilgiler istenebilir. f) Başvuru sahibinden adlî sicil kaydı istenmez, bunun yerine yazılı olarak beyan istenir. Başvurunun form kullanılarak yapıldığı hâllerde, formda adlî sicil beyanı bölümü ayrılır. İdare, beyanın doğruluğunu adlî sicil bilgilerini verebilecek mercilerden teyit eder. İlgili merciler, gerekli bilgileri, teknik altyapısı hazır olan kurumlara elektronik ortamda derhal, diğer hâllerde en geç üç işgünü içinde verir. g) Başvuruda istenen belgeler, idarece sayma suretiyle belirtilir. İstenen belgeler arasında, idare tarafından istenecek diğer belgeler veya benzeri belgeler gibi muğlâk ibarelere yer verilmez. ğ) Başvuru sırasında istenen formlar idarenin internet sayfasında da yayımlanır. Gerçeğe aykırı belge verilmesi veya beyanda bulunulması MADDE 9 – (1) İdare, gerçeğe aykırı belge verenler ya da beyanda bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacağı hususunda başvuru sahiplerinin bilgilendirilmesi için gerekli tedbirleri alır. Başvuru sahiplerine malî yükümlülüklerinin bildirilmesi MADDE 10 – (1) Başvuruları esnasında, ödemek zorunda oldukları malî yükümlülükler, mevzuat dayanakları ile birlikte başvuru sahiplerine açıkça belirtilir. Kurum içi ve kurum dışı yazışma MADDE 11 – (1) Kurum içi ve kurum dışı görüş, bilgi ve belge talep yazıları günlü yazılır. İlgili mevzuatındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, idareler belge taleplerini en geç beş gün, bilgi ve görüş taleplerini ise en geç onbeş gün içinde yerine getirir. İdare, bilgi ve görüş yazıları için onbeş günü geçmemek üzere ek süre kullanabilir. Bu yazışmalar elektronik ortamda da yapılabilir. Başvurunun kabulü ve sonuçlandırılması MADDE 12 – (1) Bizzat yapılan başvurular sırasında başvuru incelenir, anında giderilebilecek eksiklikler yazışmaya gerek kalmadan tamamlatılır. Talebi hâlinde başvuru sahibine alındı belgesi verilir. Sonradan tespit edilen eksiklikler başvuru sahibine bildirilir. (2) Başvurular hizmet standartlarında belirtilen süre içinde sonuçlandırılır. (3) Başvuru sonucunun olumsuz olması durumunda ilgiliye gerekçesi bildirilir, varsa itiraz mercii ve süresi gösterilir. Yönetmeliğe uyum GEÇİCİ MADDE 1 – (1) İdareler, bu Yönetmelikte öngörülen hususlara ilişkin gerekli her türlü idarî, teknik ve hukukî düzenlemeleri bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde gerçekleştirir. Yürürlük MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

148

EK-9 Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Hizmet Standartları

SIRA NO

1

2

3

4

HİZMETİN ADI Konaklama ve Yeme-İçme İşletmelerinde Çalışan Personele Yönelik Mesleki Turizm Eğitimi Başarı Belgelerini Kaybeden Kursiyerlere; Katılma Belgelerini Kaybeden Katılımcılara Yeniden Belge Düzenlenmesi

Profesyonel Turist Rehberliği Kursu Sınavlarında Başarılı Olanlar İçin Yeni Kimlik Kartı

Üniversitelerin Rehberlik Bölümü Mezunlarına Kimlik Kartı Verilmesi

BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER

HİZMETİN TAMAMLANMA SÜRESİ (EN GEÇ SÜRE)

1-Dilekçe 2-Eğitim Talep Formu

10 Gün

1- Dilekçe 2- T.C Kimlik Numarası

3 Gün

1-Dilekçe2-Diploma Örneği (İl Müdürlüğünce Bakanlığa Gönderilir.)3-T.C Kimlik Numarası4Sabıka Kaydı5-Rehberlik Yapmaya Engeli Olmadığına Dair Sağlık Raporu (İl Müdürlüğünce Bakanlığa Gönderilir.)6-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu7-İki Adet Fotoğraf8Uygulama Gezisi Belgesi (İl Müdürlüğünce Bakanlığa Gönderilir.)

2 Hafta

KPDS Belgesi İle Başvuruda Bulunanlar: 1-Dilekçe 2-Diploma Örneği 3-Gezi Belgesi 4-En az "C" Seviyesinde KPDS Belgesi veya Onaylı Örneği 5-Sabıka Kaydı 6-Sağlık Raporu 7-T.C Kimlik Numarası 8-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 9-İki Adet Fotoğraf Bakanlıkça Açılan Turist Rehberliği Kursu Seçme Sınavlarına Turist Rehberliği Yönetmeliğinin 42. Maddesine Göre Başvuruda Bulunanlar: 1-Dilekçe 2-Diploma Örneği 3-Gezi Belgesi 4-Sabıka Kaydı 5-Sağlık Raporu 6-T.C Kimlik Numarası 7-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 8-İki Adet Fotoğraf

149

2 Hafta

KPDS Belgesi İle Başvuranlar; 1-Dilekçe 2-KPDS ile Ekletiyorsa En Az "C" Seviyesinde KPDS Belgesi 3-T.C Kimlik Numarası 4-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 5-İki Adet Fotoğraf 5

Dil Ekletme

6

Kimlik Yenileme

7

8

9

10

Nakil

Soyadı Değişikliği

Kimlik Kaybı

Bakanlıkça Açılan Turist Rehberliği Kursu Seçme Sınavlarına Turist Rehberliği Yönetmeliğinin 41. Maddesine Göre Başvuruda Bulunanlar: 1-Dilekçe 2-T.C Kimlik Numarası 3-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 4-İki Adet Fotoğraf 1-Dilekçe 2-T.C Kimlik Numarası 3-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 4-İki Adet Fotoğraf 1-Dilekçe 2-T.C Kimlik Numarası 3-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 4-İki Adet Fotoğraf 1-Dilekçe 2-Evlilik Cüzdanı veya Mahkeme Kararı 3-T.C Kimlik Numarası 4-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu 5-İki Adet Fotograf 1-Dilekçe2-T.C Kimlik Numarası3Kayıp İlanı veya Polis Tutanağı4-20 TL'lik Kimlik Kartı Bedelinin Yatırıldığına Dair Banka Dekontu5İki Adet Fotograf

1-Dilekçe 2-Seminere Müracaat Edildiğine Dair Belge 3-Mazeret Komisyonunda Görüşülecek Konuya ilişkin Belge (Başvuru yapacak rehber tarafından durumuna uygun olan ve aşağıda belirtilen mazeretlerden Profesyonel Turist Rehberleri birinin ilgili kuruluşlardan veya Mazeret Komisyonu İşleri noterden tasdikli tercüme edilmiş belge aslının ibrazı gerekmektedir. Mazeret Komisyonunda Geçerli Belgeler; a- Çalışmasına engel durumunu tam teşekküllü hastaneden alınmış sağlık kurulu raporu ile belgelemek, b- Mazeretin oluştuğu dönemde yurtdışında doktora, yüksek lisans(master) yaptığını veya Milli

150

2 Hafta

2 Hafta

2 Hafta

2 Hafta

2 Hafta

Mazeret Komisyonu Mart ve Aralık Ayları olmak üzere yılda iki kez toplanmaktadır. Başvuru, takip eden Mazeret Komisyonu toplantı kararları ile sonuçlandırılır.

Eğitim Bakanlığınca burslu olarak lisans eğitimi amacıyla yurtdışına gittiğini belgelemek, (Seminere Müracaat Edildiğine Dair Belgeye gerek yoktur.), c- Kendisinin veya eşinin kamu görevi dolayısıyla yurtdışında bulunduğunu belgelemek, (Seminere Müracaat Edildiğine Dair Belgeye gerek yoktur.), d- Yurtdışında ikamet tescili için o ülke tarafından yurtdışına çıkma tahdidi konulanların bu durumu belgelendirmeleri halinde geçerli olmak üzere yurt dışında en fazla bir yıl süreyle ikamet zorunluluğunu belgelemek, e- Doğal afete maruz kaldığını belgelemek, f- Askerlik durumunu belgelemek, g- Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca yurtdışında görevlendirildiğini belgelemek)

11

Bilgi Edinme Talebi

Elektronik ortamda başvuru olursa;1-T.C Kimlik Numarası2-Mail Adresi3-Oturma/İşyeri Adresi4Cevabı Nasıl İstediği (yazılı, dijital)Dilekçe ile başvuruyor ise;1Mutlaka İmzalı Dilekçesi2-Avukatı Vasıtasıyla Müracaat Edilmesi Durumunda Pullu Vekaletname 3Tüzel Kişi Müracaatlarında Yetki Belgesi

12

Üniversite Öğrencilerine Staj Olanağı Sağlanması

1-Öğrenim Belgesi Örneği 2-Zorunlu Staj Belgesi

Kütüphane Okuyucu Hizmetleri

Okuyucunun hizmeti talep ettiği anda tamamlanmaktadır.

13

1- Kurum personelin ödünç kitap istemesi durumunda belge talep edilmemektedir.2- Kurum dışından gelen okuyucuların ödünç kitap istemesi durumunda kimlik karşılığı fotokopi çektirilmek üzere kitaplar verilmektedir.

14

Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezinde Halk Bilimi Konusunda Bilgi ve Belge Hizmeti

1 - Kullanıcı Yararlanma Formu, 2- Yabancı Uyruklu Araştırmacılardan Dışişleri Bakanlığının Araştırma Yapabilecekleri Konusunda İzin Belgesi

Tek belge için, tarama hariç 2 saat (Okuyucunun istediği belgeye göre süre değişebilmektedir.)

151

15 İş Günü

3 Hafta

İlk Defa Başvuranlardan İstenen Belgeler: 1- Başvuru Formu 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri 15

Halk Aşığı ve Ozanları Değerlendirme Kurulu

16

Mahalli Sanatçılar Değerlendirme Kurulu

17

Geleneksel Tiyatro Değerlendirme Kurulu

18

Geleneksel El Sanatları Değerlendirme Kurulu

Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine Kaydı Olanlardan İstenen Belgeler: 1- Dilekçe 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri İlk Defa Başvuranlardan İstenen Belgeler: 1- Başvuru Formu 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri Halk Kültürü Bilgi Ve Belge Merkezine Kaydı Olanlardan İstenen Belgeler: 1- Dilekçe 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri İlk Defa Başvuranlardan İstenen Belgeler: 1- Başvuru Formu 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine Kaydı Olanlardan İstenen Belgeler: 1- Dilekçe 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri İlk Defa Başvuranlardan İstenen Belgeler:1- Başvuru Formu2- Bilgi Formu3- T.C Kimlik Numarası4- İki Adet Fotograf5- Eserleri Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine Kaydı Olanlardan İstenen Belgeler:1- Dilekçe2- Bilgi Formu 3T.C Kimlik Numarası4- İki Adet Fotograf5- Eserleri

152

6 Ay

6 Ay

6 Ay

6 Ay

İlk Defa Başvuranlardan İstenen Belgeler: 1- Başvuru Formu 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri 19

Türk Süsleme Sanatları Değerlendirme Kurulu

Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezine Kaydı Olanlardan İstenen Belgeler: 1- Dilekçe 2- Bilgi Formu 3- T.C Kimlik Numarası 4- İki Adet Fotograf 5- Eserleri

153

6 Ay

ÖZET

İnternetin günümüzün en etkin iletişim araçlarından birisi haline gelmesi ile birlikte her türlü bilgi, elektronik ortamda saniyeler içinde dünyanın bir yerinden başka bir yerine nakledilebilir hale gelmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan bu gelişme, bilginin edinilmesi yanında verimli ve mantıklı bir şekilde kullanılmasını da önemli hale getirmiş ve içinde yaşadığımız yüzyıl, devletlerin, teknolojik yenilikleri toplumsal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerinin her aşamasında kullanma çabalarına tanık olmuştur.

Kamu yönetiminde modernleşme ve yeniden yapılanma çalışmalarının kilit kavramlarından biri olarak nitelenen e-devlet, devletin vatandaşlara karşı getirmekle yükümlü olduğu görev ve sorumluluklar ile vatandaşların devlete karşı olan görev ve sorumluluklarının karşılıklı olarak elektronik iletişim ve işlem ortamlarında kesintisiz ve güvenli olarak yürütülmesine imkan tanıyan mekanizmalardır. e-Devlet ile kamu hizmetlerinden faydalanmak isteyenler, günün istedikleri her saatinde kamu kurum ve kuruluşlarının internet adreslerinden kendilerine gereken tüm bilgileri toplamakta,

hazırlıklarını

gerçekleştirmekte

ve

başvurularını

çevrim

içi

yapabilmektedirler. e-Devlet, devleti kişi ve örgütlerin çok yakınına getirmekte, kamu

hizmetlerinin

standartlaşmasına

ve

saydamlaşmasına

büyük

katkı

sağlamaktadır.

Kamunun

elektronik

dönüşümünün,

klasik

anlamda

devlet-vatandaş

ilişkilerinin yeni bir boyuta taşınmasından öte, aslında bir yönetim felsefesi değişikliği olduğunun farkına varılması, e-devlet uygulamalarının başarısını belirleyen en önemli etkendir. e-Devlete teknik bir konu olarak yaklaşıp sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarının ihmal edilmesi ise modelin hedeflerine ulaşması bir yana yeni sorun alanlarının doğmasına yol açacaktır. Bu kapsamda, tez çalışmasında, öncelikle, kavramsal çerçeveyi belirlemek için e-devlet tanımları, e154

devletin amaç ve öngörüleri ile e-devlete ilişkin eleştirel yaklaşımlara değinilmiş, Türkiye’nin elektronik dönüşümünün temellerinin ve e-devlet politikasının ana hatları dahilinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ana web sayfası ile Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü web sitesi, e-devlet uygulamaları yönünden incelenerek Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı kapsamında Bakanlık sorumluluğunda yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş ve Türkiye’nin içinde bulunduğu elektronik dönüşüm sürecinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın e-devlet uygulamalarının daha etkin hale getirilmesi için önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: e-Devlet, bilgi ve iletişim teknolojileri, kamu yönetimi, edönüşüm

155

ABSTRACT Through electronic media, transferring any form of information in a few seconds from one place to another across the world has now become more possible since internet serves as one of the highly effective means of communication. Recent improvements and innovations in information technologies have prompted mankind to create an understanding that focuses on the acquisition as well as the functional and good use of information. Having realized that fact, this century will further witness the efforts of the States to instrument technological innovations and improvements in all phases of social, political and economic transformation.

Considered as the key concepts of restructuring and modernization efforts in public administration, e-Government is a mechanism used in the platforms of electronic communications and procedures that enable fulfilling, in a safe and continuous way, the duties and responsibilities of the State to its citizens and vice versa. The individuals, groups or communities- willing to utilize public services through e-Government- can access the information that they seek for; do the preparation necessary for the issues and/or make online applications at any time of the day by using the web sites of public organizations and institutions. e-Government contributes greatly to ensuring standard and transparent public services as well as bringing State closer to the individuals and organizations.

The most important determinant for the success of e-Government applications is to become aware in that electronic transformation of public institutions is regarded as a shift in governing philosophy beyond creating a new dimension for state-citizen relationship in traditional context. Treating e-Government as a bare technical issue and ignoring its social, cultural and economic dimensions will certainly result in new challenges, far from achieving the goals of the model. To this respect, the research, with a view to drawing conceptual frame, discusses e-Government definitions, the purposes, perspectives of and the critical approaches to e-Government. This research, 156

moving on the third chapter which basically deals with e-Government policy and the essentials of electronic transformation of Turkey in general and analyzes, within the bounds defined in the first chapter, the web site of Ministry of Culture and Tourism and the web site of Directorate General of Research and Training in terms of eGovernment applications, furthermore, e-Government projects which are conducted by the Ministry of Culture and Tourism have been evaluated within the context of Information Society Strategy and its Action Plan. The final chapter includes suggestions for increasing the efficiency of Ministry of Culture and Tourism eGovernment applications in the process of electronic transformation that Turkey undergoes.

Keywords: e-Government, information and communication technologies, public administration, e-transformation

157

ÖZGEÇMİŞ

Ahu UÇAR SEVER 03.08.1983 tarihinde Ankara’da doğdu. İlkokulu İsmail Erez İlköğretim Okulu’nda, ortaokulu Abdi İpekçi İlköğretim Okulu’nda okudu. Alparslan Yabancı Dil Ağırlıklı Lisesi’nde tamamladığı lise eğitiminin ardından 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü kazandı ve dört yıllık lisans eğitimi 2005 yılında sona erdi. 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Siyaset ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi yüksek lisans programına başladı ve ders aşamasını bitirdi. Ahu UÇAR SEVER 2007 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nde Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı olarak görev yapmakta olup, İngilizce bilmektedir. .

158