imgeler SiMGELER MIRCEA EUADE. Turk

... - - .....- .. - .- .- MIRCEA EUADE MIRCEA BLIA.DE IMAGES ET SYMBOLES Essais Sur Ie Syriibolisme Magico-Religieux . . iMGELER SiMGELER . OECE Y...
1 downloads 0 Views 17MB Size
... - - .....- ..

- .- .-

MIRCEA EUADE MIRCEA BLIA.DE IMAGES ET SYMBOLES Essais Sur Ie Syriibolisme Magico-Religieux .

. iMGELER SiMGELER

. OECE YAYINLARI:19 . BiRiNCi BASKI:HAZiRAN 1992 ISBN 975-382-033-X GECE KiTAPLARI MF LTD. srt TARAFINDAN BASKIYAHAZIRLANMAKTADIR

Turk

.

'-

o

.~.,)

.I

.)-

-"

.......

J

Erkek. cocugun annesine karst duydugu cekirn ve bunun gerekcesi ulan Oedipus kornpleksi, ancak, bunlarrn oyle yapilmasi gerekti¥i uzer e imgeler olarak dew gil 'de, olduklan gibi sunulduklan olcude "carprci'' oJmaktallIriar. CunkO gerc;e~ olan Anne'nin j"zge'sidir, voksa Freud'un civle ;'lnlasdmaSlna izin verdi0.i gihi SLI veva bu anne, hie etllUlIC degildir. Avnl ahda hem kozmolojik, hem de antropolojik, hem de psikolojik olan ger

XXVII

.,)

ONSOZ

yin arasinda -cok fazla dunyevilesmis, gerilemis ve . makyajh olarak- 'varoluslarm en yerden yere olarum yan bilincli akim icinde bulmaktadir: uyanikken gorulen duslerde, melankolilerde, imgelerin bilincin "oyun saatleri" esnasindaki serbest oyunlarinda (sokakta, metroda vs.), her cinsvakit gecirme ve eglencede. Yalmzca tekrarlamak icin soylenirse, bu efsanevi hazine burada "laiklesmis" ve "modernlesmis" bir sekilde yatmaktadir. Freud'un cinsel gerc;eklere iliskin cok ham imalarla gosterdigi uzere, bu cins imgelerin "bicirn" degi§tirdikleri olrnustur. Imgeler ayakta kalabilrnek iC;,in, "bildik" hale gelrnislerdir. . Fakat kullarumlari hie; de azalrrus degildir. Cunku bu gerilernis imgeler, modern insarun manevi yenilen, mesinin mumkun hareket noktasim sunmaktadirlar. Modern insarun en "siradan" hayaurnn icindesaklannus bir ilahiyat -degilse de, bir mitolojinin butununu ,yeniden-bulmanm cok onemli oldugunu dusunuyoruz: akmtimn tersine yuzmek ve butun bu solmus imgelerin ve butun bu gerilernis efsanelerin derin anlarmm ke§fetmek ona: baghdir. Bize, bu kahntilarin modern insarn artrk ilgilendirrnedigi, bunlarrn ne mutlu ki Xl Xyuzyrl tarafrndan tasfiye edilmis olan "batil itikata dayah bir gec;mi§"eait olduklari, imgeler ve nostaljilerle gev§emenin .sairler. cocuklar ve metro insanlari icin iyi oldugu, ciddi insanlann "tarih yapma"lanna ve dusunmelerine lutfen kartstlmamasi gerektigi soylenmesin: "hayatm ciddiyeti" ile "du§ler" arasmdaki b6ylesine bir aynm gerc;ege denk du§memektedir. Modern XXVlII

ONSe)Z

. insan mitolojileri ile ilahiyatlan hor gorrnekte serbesttir, . ama bu onun gerilerde kalrrns efsaneler ve gerile. mis imgelerden beslenrnesini engellerneyecektir. Modern dunyarun en dehsetli tarihsel bunalrmi -Ikinci Dunya Savas: ve kendiyle birlikte ve kendinden sonra yo! ac;tlgl hersey-, efsane ve simgeJerin yok edilmesinin yarnlsarna oldugunu yeteri kadar gosterrnistir. En umutsuz "tarihsel durum"da bile (Stalingrad siperlerinde, Nazi ve Sovyet toplama karnplarmda), kadmlar ve erkekler romanslar soylemisler, oykuler .dinlernislerdir (zayif taymlanrun bir bolurnunu bu oykuleri anla- , tanlara sunacak kadar ileri gitrnislerdir); bu oykuler yalruzca efsaneleri aktarmakta, bu romanslar "nostalji" yuklu olrnaktaydrlar. lnsarnn hayal giicu deniJen §U esas ve.zarnan asmuna ugrarnayan kesimi simgeciligin gobeginden beslenmekte ve eski efsane ve .ilahiyatlan ya§atJ?aya devam etmektedir (6). Modern insana, bu paha bicmenin olanaksiz oldu- .: . gu ve kendisine ta§ldlgl imge haznesini "uyandirrnak- . tan" baska birsey dusmemektedir: 'onlan bakirlikleri .icinde seyretrnek ve cagnlanru ozumlernek uzere im- . geleri uyandirmak. Halk bilgeligi, hizzat bireyin saghgl, ie;hayatin dengesi ve zenginligi icin hayal gucunun 6nemin~ defalarca ifade etrnistir. BaZI modern diller "hayalgucunden yoksun olan"dan, sirurh, vasat, huzunlu, rnutsuz bir varhk olarak, yakinarak soz etmektedirler. Basta C. G. Jung olmak uzere psikologlar, modern dunyamn dramlanmn buyuk b(jltimJeri itibariyle hayaJ .gticunun artan bir ktSlria§masmm yol ac;tlgl. XXIX

()NS()Z

hem birevsel, hem de ortaklasa psikenin derin bir den(resizli(Tin-den" ne olcude turediiiini gosterrnislerdir. t: b .> ~.._. "Hayal gucune sahip olrnak" bir i~ zenginliginden. imgelerin kesintisizve kendiliginden akmundan yar arlanmak dernektir. Fakat kendiligindenlik, keyfi icat etmek degildir. "Haval uucu" etimolojik olarak imago, "ternsil, taklid" ve taklid etmek "yeniden uretrnek, benzerini yaprnak" ile dayarusm« halindedir: Etimoloji 'hir kereligine. pxikolojik gercekleri nldllgu kadar rnanevi cerceiii de vansrtnraktudu. Huval uucu ornek ahnacak m'oJelleri -lrngeler- taklid ;tm;kte. onlan hit; aralrksiz tekrarlarnaktadrr. Hayal gucune sahip 01mak, dunyayi butunselligi icinde gorrnektir, cunku kavrarnsallasnrmaya gelmeyen herseyi gosterrnek irngelerin gorevidir ve.bu onun iktidari icindedir. "Hayal gU- . cunden voksun" insarun talihsizlig] ve cokuntusu artik aC;lklan,;bilmekteLlir: hayatrn ve Kendi ruhunun derin L_

-'

()NSC)Z

lar ve edebivat elestirmenlerini g()Z onune alarak vavmladrk. Din tarihcisi simueler biluisini ileri gC)tlll:111e ". .~ ..... ,.... konusunda herkesten daha uygun konumdadir: onun belgeleri, psikologve edehiyat elestirrneninin sahip 01duklarrna nazar.m hem daha tam, hem de daha turarhdirlar: . bu belzeler bizzat...... sirnuesel dusuncenin kavnak~ ~ " Iarmdan devsirilrnisler dir. "ilk modeller" dinler tar ihinde bulunmaktadir: psikologlar ve edebiyat ele~tirrnenler i bunlara ancak vaklasik dcgiskenler halinde ula~ahilmektedirler. ~

J

xxx

J

..J

......

J

KiT ABIN PLANI Kitabin ilk dort bolumu farkh donernlerde ve cesitIi okuyucu kitleleri icin kaleme ahnmrslardrr (7). I. ve II. bolumlerde rnurnkun en az sayida tlipnot yer almaktadrr; bu bolumlerde kullaruian dosyalar ya daha onceki Kendi cahsmalanrmz e::.n;l:--'illda. ya da baska arastrrmacrlurm calismulan sirasmd», daha ()nceden·· olusturulmus durumdaydrlnr "I \ c IV. bolurnler bu,nun tersine, belli miktarda dipnot ve atrf icerrnektedirIeI'. Bu bolumlerde birarava" gclirilen rnalzemeler , hl. . zim onlara iliskin olara]; sundugumuz yorumdan bile haglmslz olarak, kendi baslarrna . kullarulabilir rnonou-~ ~ raHler olmaktadlrl~lr. Aynl zamanda gene! sonut; da ,ol,in sonuncu hcjltim de klsltll hir kayn~lk;>;,>

yarclimlyla, bir

iMGELER SiMGELER

MIRCEA ELIADE

antropo-kozmos olan bedenin simgeciligini de yeniden bulabilir. Cesitli hayal kurma tekniklerinin ve en basta da siirsel tekniklerin bu konuda gerceklestirdikleri, dinler tarihinin vaad ettikleri karsisinda adeta hiebir §ey duzeyindedirler. Bugun butun bu veriler varliklarim modern insanda bile surdurmektedirler; soz konusu olan onlan yeniden canlandirmak ve bilincin esigine getirmektir. Modern insan kendi antropokozmik sirngeciliginin bilincine yeniden vararak -ki bu da eski simgeciligin bircesidinden ibarettir-, §U andaki varolusculugun ve tarihsiciligin tamamen cahili olduklan yeni bir varolussal boyut elde edecektir: bu onu nih ilizmden ve tarihsici gorelelikten koruyan, ama bu neden den oturu tarihin disma cikartmayan hakiki ve basat bir varolus tarzidir. Cunku tarihin kendi de birgun gercek anlarrum bulabilir; yani sanh ve mutlak bir insanhk durumunun ortaya cikmasi gerceklesebilir. Tarihin nasi] ve hangi yonde "sanh" ve hatta "mutlak" olabilecegini kavrayabilmek icin, Yahudi-Hiristiyan geleneginin tarihsel varolusa verdigi degerihatirlamarmz yeterli olacaktir.

lise'nin icinde yasamakta olan cok eski ve cok karma§lk bir dinsel gelenegi miras alrmstir. Eger hiristiyan terimleriyle konusulacak olursa, hicbir-mumin Kozmos aracilgiyla sam aciga cikartan hicbir sey karsismda hicbir durumda kayitsiz kalamaz.

Aciklarnah dinl~r tarihi incelemelerinin dinsel deneyin, bundan daha da az olmak uzere iman deneyinin bizzat kendinin yerine gecmesi gerektigini veya gecebilecegini iddia etmek tabii ki mumkun degildir. Fakat bir hrristiyan bilinc icin bile, eski simgeciligin aracihgiyla gerceklestirilecek bir dusunce dogurtma i§lemi meyvalanm verecektir. Htristiyanhk, ruhani deger.leri ve ilahiyat yonelirni degi§mi§ olsa bile, yapilari Ki-

Nihayet, aciklamah dinler tarihi incelemeleri, sirndiyekadar yeterli olcude farkedilmemis birseyi aydinIatacaktir: ancak en azindan bazi simge gruplan tutar11,birbirine mantikh bir sekilde zincirlenmis olarak go.rulduklerinde bir simge mantigi olabilir (1), yani ancak bu simge gruplarr sistematik olarak formule edilebildiklerinde, rasyonel terimler halinde ifade edilebildiklerinde, boylesine bir simge mantrgi bulunabilir. Simgelerin bu ic manngi, ortaya buyuk sonuclara ge- . be bir sorun koymaktadir; bireysel veya ortaklasa bilincsizligin bazi alanlan da logos'un egemenligi altmda rmdirlar, yoksa karsirmzda bir. bilincotesinin disa vurumlan rru bulunmaktadir? Bu sorun tek basma derinlikler psikolojisi tarafmdan cozulemez, cunku onun tarafindan desifre edilen simgecilikler cogu zaman dagmik parcalardan ve patalojik bir gerileme halinde degilse, en azmdan bunalim icinde olan bir psikenin disa vurumlari tarafindan olusturulmustur. Simgelerin ger

-

_)

.).;

:,

.>

-

.:

. ,

J

.)

-

,

.I

..)'

..).

,.

,/.

.J

wi

.

,

.)'

.:J>

"YUGALAR" DOKTRiNi

.I

'

J

.'

..I

.I

'

,

.. r'

.._..

./.J

..I

J

-

..I

.

"

.)

.).),

-

..>

.I

~.

'_'

..;

..J

'..J

:,

',.I

'.,

..-.I

.I

.~

.,

Bu efsanenln, ileride doneceiiimiz bir devarm var, ~ drr. Su an icin, Visnu tarafmdan cok etkilevici hir sekilde sunulan devrevi ve sonsuz zaman kuvrayrsuu bl'ltun Hinde ortak kozrnik devrelere iliskin kavrarn 01dugunu belirtelirn. Evrenin devrevi olarak yaraddl§ ve vokedilisine olan inane Alharva Veda'da, da (X. K, :)9-40) bulunmaktadrr. Zaten bu inane tum eski toplumlann Weltanshauung'vuvs dahildir.

.)

:,....

:.

~

5

~

.,),

efsanevi Buvuk Zarnaru veniden bulrnak yuce gercegin ifsa edilisine esdegerli olmaktadrr. Bu. ancak efsaneler ve simgeler aracrlrgtyla .yakla§ahilen. siki sikiya metafizik bir gercektir. kinlasurrnak

.. '

-

.)

0-

.)..>

"

50 '



Hind bu arada, Evrenin devrevi yaradtll] ve yokedilislerinin saytsiru, giderek dehsere dusuren oranlarda arurarak, hir kozmik dev~eler doktrini yogurrnustur. En kucuk devrenin ()I

_,

..I.

.

_,)

.

'"

..I

54

kaderlere hukrnetmektedir.

~

_

.

.;......._.,)

J

.:>~,

.;,

0/

-

.

,

.

oJ

.,>

.).._"

.,)

."I

Tam bir devre, bir mahttyuga bir "

,.

'-

__ "

-_

.I ~

_ ......

(,( )

Efsanenin bu 'devaml dengeyi yeniden kurmaktadir: onernli clan her zaman evrensel Varllga ulasmak icin bosuna caba sarfederek, kendi tarihsel konurnun. dan vazgecrnek degildir; onernli olan tarihsel zaman icindeki odevini yerine getirmeyi surdurerek, Buyuk Zaman bakrs acrsrru surekli olarak akilda tutmaktrr. Bu, Bhagavad-Gitu'sse Krisna tarafindan Arjuna 'ya verilen dersin tamamen avnl~hr. Eski dunvarun hernen heryerinde oldugu gibi, Hind'de de efsanelerin devre- . vi olarak ezberden okunmasi yoluyla bu Buyuk Zaman'a ac;.1I1§,ayl1l anda hem metafizik, hem ahlfiki, hem de toplurnsal olan bir diizen'uv, Tarihe tapmmayla hicbir ilgisi olmayan bir duzenin sonsuza Kadar stir; durulmesine olanak vermekteclir; cunku efsanevi Z;t. man hakl~ (1