1

DİTİB Bölge Koordinatörleri Kurumsal Hizmetleri Değerlendirme Raporu

(Kasım 2014)

Hazırlayanlar Fatih ŞAHAN, Baden Aykan İNAN, Güney Bavyera Necati BİLGİN, Münster

2

İçindekiler Giriş............................................................................................................................................... 3 Ditib Eyalet Birliklerimiz ........................................................................................................ ….5 DİTİB Eyalet Gençlik Birlikleri ve DİTİB Gençlik Çalışmaları ................................................. 5 DİTİB Eyalet Kadın Birlikleri ve DİTİB Kadın Çalışmaları ....................................................... 9 DİTİB Dernekleri ....................................................................................................................... 10 DİTİB Dernekleri Yeni Camii Projesi ....................................................................................... 14 DİTİB Din Görevlileri…..……………………………………………………………………...16 DİTİB ve Diğer Müslüman Teşkilatlar…………………………………………………………17 DİTİB ve Kiliseler ..................................................................................................................... 19 DİTİB ve Yahudi Cemaati....................................................................................................................20 DİTİB ve Anayasayı Koruma Teşkilatları................................................... ...............................20 DİTİB ve Alman İslam Konferansı............................................................................................ .21 DİTİB İslam Akademileri.......................................................................................................... .22 DİTİB ve Alman İslam İlahiyat Fakülteleri............................................................................... .23 DİTİB Irkçılık & Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu.......................................................................26 DİTİB e-Basın Bülteni................................................................................................................27 EXTRANET ve Cemaat Kütüğü Sistemi....................................................................................28 PERSİS Sistemi...........................................................................................................................28 DİTİB Bölge Koordinatörleri Olarak Talep ve Beklentilerimiz……………………………….29 DİTİB Dernek Tüzükleri ve Yönetmelikleri...............................................................................31 Ekler............................................................................................................................................41

3

GİRİŞ Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya genelinde Müslümanlar arasında var olan çoğulculuğu da göz önünde bulundurarak vermiş olduğu hizmetler ile Türkiye kökenli bütün Müslümanlara ulaşabilmektedir. Almanya’da yaşayan burasını 2. vatan olarak benimsemiş olan Türkiye kökenli Müslümanlar Camilerimizden ilk kuruluş amacından farklı olarak, yeni beklentiler içerisine girmiş bu doğrultuda camii etrafındaki cemiyet hizmetlerimiz de zamanla çeşitlilik kazanmıştır. Almanyanın en büyük sivil toplum kuruluşu ve en büyük Müslüman dini cemaati olan kurumumuz DİTİB’in kurumsal yapısı henüz DİTİB Cemiyetlerimiz ve DİTİB çalışanları tarafından dahi bilinmemektedir. Bu durum gerek kurum içi gerekse dışarıya yönelik profesyonellikten uzak bir görünüm arz etmektedir. Almanya’da kurumların Organigramı (Kurumsal Şeması) şeffaflık açısından, o kurumun nasıl işlediğini ve hangi alanlarda faaliyet gösterdiğinin bilinmesi adına çok büyük bir fonksiyonu icra etmektedir. Almanya dini cemaat yapısına uygun bir organigram hem Genel Merkez hem de Eyalet Birliği nezdinde standard hale getirilerek uygulanması Almanya dini cemaat yapısına kurumsal yapımızı ortaya koyma açısından son derece önem büyük taşımaktadır. (Bkz. Ek 1) 30 yılı aşkın bir süredir Almanya’da organize olan kurumumuzun vermiş olduğu hizmetlerin kendi cemiyetlerimiz tarafından dahi bilinmemesi, kurumsal kimliğin ve DİTİB aile şuurunun ortaya çıkmasına engel teşkil etmektedir. DİTİB Birimlerimizin şeffaf bir şekilde sorumluluk, hizmet ve çalışma alanlarının öncelikli olarak DİTİB camii dernekleri nezdinde, daha sonra Alman kamuoyu açısından ortaya konması kurumsal açıdan DİTİB’in Alman kamuoyu ve derneklerimiz açısından daha da olumlu bir şekilde algılanmasına katkı sağlayacaktır. Bugüne kadar DİTİB birimlerinin hangi alanlarda sorumluluk taşıdığı ve hizmet verdiğinin kurum içerisinde dahi bilinmemesi birimlerin işlevlerliği açısından olumsuz ve bir takım yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiştir. Aynı şekilde kurumumuz gelişen hizmet yelpazesi çerçevesinde bir takım yeni alanlar istihdam etmekte, kurum içi bir takım yeni görevlendirmeler yapmaktadır. Bu vb önemli istihdamların ve kurum içi görev değişikliğinin gerek Ditib Çalışanlarına, Bölge Koordinatörlerine, Eyalet Birliklerine ve DİTİB Cemiyetlerimize

4

bildirilmesi gerekmektir. Sağlıklı bir kurumsal yapının oluşması için birimlerin ve birim görevlilerin çalışma alanları, hangi alanlarda hizmet verildiğinin belirtilmesi gerekmtekdir. Bu durumdaki

karışıklığın en çok

yaşandığı

birimlerden birisi

de DİTİB Bölge

Koordinatörlerinin kurum içerisindeki yeri ve görev alanları. Bölge Koordinatörleri mi, Bölge Görevlileri mi, Bölge Müdürleri mi? Bu alanda cemiyetlerimiz, Eyalet Birliklerimiz, Ataşelerimiz ve kamuoyu nezdinde kafa karışıklığı oluşmaktadır. -Bölge Görevlilerinin görev tanımlarının yapılmamış olması, bölgedeki cemiyetlerimizde de kurumsal anlamda bir takım sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Bölge Koordinatörleri olarak neyin ve hangi konuların koordine edildiğinin belirtilmesi, Bölge Koordinatörlerinin görev alanlarını bildiren Resmi bir yazının DİTİB Genel Başkanımız tarafından Almanya çapında bütün derneklerimize gönderilmesi bu karışıklığı giderecektir. -DİTİB in Eyaletlerde gözü, kulağı, eli, ayağı olan Bölge Görevlilerine Merkez'deki bilgi birikiminin yerel derneklere daha düzenli ve verimli aktarılabilmesi için daha düzenli bilgi aktarımı olmalı. Gerekirse Merkez'den yereldeki derneklere yapılacak ziyaretler Bölge Görevlilerine de iletilmeli. Derneklere (mesela en son dernek yöneticilerinin sigortalanması ile ilgili bilgi) giden yazışmalardan Bölge Görevlileri de haberdar edilmemesi ve daha önceden detaylı bir bilgilendirmenin yapılmaması cemiyetlerimiz nezdinde bir takım karşılıklıklara ve yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiştir. Zira cemiyet başkanlarımız bu vb. konuları Bölge Görevlilerine soruyorlar, DİTİB olarak bu vb. yeniliklerin, gelişmelerin cemiyetlerimize taşınmasında, onlar tarafından kabul görmesinde aydınlatma ve detaylı bilgi verme görevi DİTİB Bölge Koordinatörleri tarafından yapılmaktadır. Bu durum DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğünde de daha açık bir şekilde görülmüştür.

5

DİTİB Eyalet Birliklerimiz Eyalet Birliklerinin ww.ditib.de üzeri Menü üzerinden linkleri bir yıldır çalışmıyor. ditib.de üzeri yerel Eyalet Birliklerine ve Bölge Görevlilerine ulaşmak mümkün değil. ditib.de üzeri menü linkinden bir yıldır hatalı sayfa çıkacağına en az bir sayfalık irtibatlar listesi oluşturmak daha uygun olurdu. Eğer Eyalet Birliklerinin kendine ait websayfalarının oluşturulması uzun sürecekse en azından her Eyalet Birliğinin aktüel facebook sayfasına link verilebilir. -Eyaletlerdeki Gelişmeler ve DİTİB adına atılacak adımlar Eyalet Birlikleri Başkanları, Bölge Koordinatörleri ve DİTİB’den ilgili birimlerin katılacağı istişare toplantısı neticesinde hayata geçirilmesi daha sağlıklı olacaktır. Her Eyaletin kendi gerçekleri göz önünde bulundurularak, o eyalete yönelik çözüm üretilmelidir. -Bazı eyalet birliklerimiz halen çanta teşkilatı konumunda olup henüz kendilerine ait bir yerleri bulunmamaktadır. Bu durum Eyalet Birliklerimizin bölgelerde gerek cemiyetlerimiz açısından gerekse de kamuoyu tarafından ciddi bir muhatap olarak algılanmasını engellemektedir. -Eyalet Birliklerimizin hemen hemen hepsi aynı süreçlerden geçmektedir. Bu durum Eyalet Birliklerimiz arasında karşılıklı işbirliği ve istişare toplantılarını elzem kılmaktadır. Eyalet Birliklerimizin bu zamana kadar çok katılımlı ve geniş istişare toplantılarının aksine belirli bir konu etrafında sistematik, düzenli ve belirli periyodik aralıklarla istişare toplantıları ile biraraya gelmeleri gerekmektedir. DİTİB Eyalet Gençlik Birlikleri ve DİTİB Gençlik Çalışmaları Almanya'da camii derneklerimizin varlığı Müslümanların ibadetlerini yapabilmelerine ve belirli bir derece din eğitimi vermelerinden dolayı büyük önem taşımaktadır. Yeni nesil din görevlilerimiz haftalık programları ile her yaştan kesime din eğitimi vermeye çalışmaktadırlar. Haftasonu Kuran'ı Kerim öğrenmek için camilerimize gelen çocuklarımıza din görevlilerimiz, aşırı yoğunluktan, camii derneklerimizin derslik konusunda yeterli imkanlarının olmamasından dolayı din eğitimi vermek bir yana çocukların hepsine Kuran'ı Kerim okuma dersi dahi tam olarak verememektedirler. Haftasonu Camii'ye din eğitimi ve Kuran'ı Kerim okumayı öğrenmek

6

için gelen çocukların çok olması onları yaşlarına ve gelişim seviyelerine göre gruplandırılmasını ve buna göre bir din eğitimi sunmaya imkan verememektedir. Dolayısıyla camilerimizdeki din eğitimi sadece Kuran'ı Kerim okumayı öğrenmekten ve belirli bir yaş grubuna hitap etmekten öteye geçememektedir. Gençlere yönelik din eğitimi camii din görevlimizin haftasonu onlara yönelik vaazlarından oluşmakta bu da sadece çoğu zaman monolog şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bu durum Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez Hocamız tarafından da eleştirilmiştir. Özellikle ergenlik ve gençlik dönemlerinde bir kimlik arayışı içerisinde olan gençlerimize Almanya gibi aşırı seküler ve her din ve dünya görüşünden insanların yaşadığı çok kültürlü ve çok dinli bir toplumda gençlerine bir kimlik, aidiyet ve bir anlam inşa etmeye imkan verememektedir. Bilhassa 11 Eylül 2001 deki menfur saldırıdan sonra Almanya'da yaşayan göçmen kökenli farklı ülke ve milletten olan Müslümanların hepsi artık etnik ve geldikleri ülkelere göre değil dini kimliklerine göre nitelendirilmesi toplumsal ve politik konulara dini aidiyetleri ile konu olması, en çok Alman toplumunda, okullarda, Praktikum yerlerinde ve Üniversitelerde olan Müslüman gençleri olumsuz yönde etkilemiş, dini bir kimlik arayışında olan gençlerimizi bu ihtiyaçlarını karşılamak için farklı yollara tevessül etmesine neden olmuştur. Genelde dünyada özelde Almanya’da İslam ve Müslümanlar hakkında medyadaki olumsuz dil gençlerimizi içinde yaşadıkları toplumda İslam konusunda, kendi dinleri konusunda çekingen, özgüveni olmayan savunmacı bir anlayışa sevketmiş, bu durum gençlerimizin Almanya’daki varlığını ve İslam algısını olumsuz yönde etkilemektedir. Müslüman gençler adı altında toplanan, bu çerçevede hareket ettiklerini iddia eden kuruluşlar sunmuş oldukları profesyonel ve Almanya gerçeklerine uygun gençlik çalışmaları ve din eğitim imkanlarıyla gençlerimize hitap edebilmekte onlara ulaşabilmektedir. Diğer taraftan bu tür kuruluşlar özellikle Türkiye kökenli gençlere ortak Müslüman bilincine sahip olma iddiasında bulunmakta onları kendi tarihi ve kültürel arka planlarına, köklerine uzaklaşmalarına sebebiyet vermekte ve tek tip İslam Anlayışı sunmaktadırlar.

7

Baden-Württemberg Eyaletinde Katolik Rottenburg Başpiskoposluğuna bağlı Akademinin Robert Bosch Stiftung ile yapmış olduğuu Junge Muslime als Partner (Partner olarak Genç Müslümanlar) adlı araştırmaya göre Müslüman gençler her iki kültürü de tanımaları, her iki toplum grubuyla iletişime geçmeleri konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamamaları, Almanya gerçeklerine uygun bir yapılanma ve çalışma içerisine girmeleri, Alman kurum ve kuruluşlarının kendileriyle daha yapıcı, sürekli ve ileriye dönük bir çalışma içerisinde olmalarını kolaylaştırmakta bu vb alanlarda kendilerinin muhatap (Partner) olarak alınmasını ortaya koymaktadır. Müslüman gençlerin ve gençlik çalışmalarının sadece kendi kurumsallaşmaları içerisinde kalmaması gerektiği, mevcut gençlik yapılanmalarına dahil edilmesi gerektiği, finansal olarak da desteklenmesi gerektiği araştırma neticesinde yayınlanan kitapta ve Akademide gerçekleştirilen programda çeşitli aktörler tarafından önemle vurgulandı. Bu aynı zamanda Müslüman gençler Alman toplumunun bir geleceği olarak sadece Müslüman teşkilatlara bırakılmamalıydı. Bu anlamda DİTİB olarak gençlik çalışmalarını sadece yapısal olarak değil içerik olarak da daha yapısal ve ileriye dönük dini cemaat anlayışı ve ruhuyla doldurmamız gerekmektedir. DİTİB Gençlik çalışmalarını sadece Alman gençlik yapılanlamalarına dahil olma, bu alanlardaki maddi desteklerden yararlanma olarak görmemeli ve gençlik çalışmalarımızı Eyalet dini cemaat yapılanmamızın eşliğinde dini cemaat arka planıyla desteklememiz gerekmektedir. Müslüman gençlerin özellikle çeşitli kurum ve kuruluşlar ile diğer dini cemaatler ile iletişime hazır olduğu bu konuda kendilerinde bir ön yargı bulunmadıklarını bu alanda özellikle diyalog alanında büyük bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı. Bu doğrultuda DİTİB’in daha önce Federal çapta gerçekleştirmiş olduğu ProDialog projesi de yapılan araştırmada bilhassa vurgulandı ve DİTİB’in gençlik çalışmalarını ProDialog da elde ettiği bilgi, birikim ve kaynaklar üzerine bina ettiği araştırmayı yapan kişiler tarafından dile getirildi. DİTİB olarak bizler de kurumsal anlamda ProDialog vb projelerimizin sürekliliğinin (Nachhaltigkeit) olduğunu, bunun sadece Camilerimize yönelik değil aynı zamanda içinde yaşadığımız topluma yönelik kazanımlarının da olduğunu çeşitli platformlarda bu çalışmadan hareketle ifade edebiliriz. Junge Muslime als Partner araştırması DİTİB’in ProDialog projesinin kalitesi ve geri dönüşü tescillenmiş oldu.

8

Eksiklikler -Tecrübesizlik -Fahri Hizmet verme -Cemiyetlerde Gençlik Gruplarının oluşmaması -Cemiyetlerimizin yeni Tüzüğe geçmemiş olması -Birliğin cemiyetlerimiz tarafından henüz tam kabul görmemesi -Yeni Tüzükte Gençlik Grubu ve Çalışmalarının belirtilmemesi Gelişmeler -kendi aralarında çabuk organize olma -Resmi Makamlarla iletişim ve ortak çalışmalarda daha etkin -geç kalınmış birçok süreci hızlı bir şekilde takip ve telafi etme Öneriler -

Bizim ve cemiyetlerimizin geleceği ve varlık gayesi olan gençlerimize kurumsal anlamda

çok ciddi destek verilmeli. -

DİTİB ve Eyalet Birlikleri ile cemiyetlerimizin ama gündemi gençlik çalışmaları ve

onların eğitimi olmalıdır. Bu konuda yapısal ve - Ortak bir bilinç ve bilgi seviyesi oluşturmak için gençlerimize bilhassa kendi alanlarında ve dini alanlarda Almanca ve Türkçe kitap listesi oluşturulmalı - Yine bu doğrultuda küçük rehber kitapçıklar çıkartılmalı - Aynı şekilde Alanının uzmanı kişiler tarafından bölgesel, sistemli ve düzenli seminerler verilmelidir. - Federal ve Eyalet Bazında yıllık ortak, konulu Programların ve organizasyonların gerçekleştirilmesi Dini cemaat olmaktan kaynaklanan bütün hizmet alanlarında gençlerin kendi aralarında ve kendi genç bakışıyla organize olmalarına ve şekillendirmelerine imkan oluşturulması Zekat, Fitre, Umre, Hacc ve Kurban faaliyetlerinde gençlerin de kendi perspektiflerinden çalışmalarda bulunması ve aktif olmalarının sağlanması. Gençlik Çalışmalarının Adem'i merkeziyetçilik ile yapılması

9

T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile işbirliği ile gerçekleştirilen Seyyah Programı gençlerimiz ve aileler tarafından olukça büyük bir ilgiyle karşılanmıştır. Seyyah Programı gençlerimizin arasında bir kaynaşmaya, onların kendi tarihleri ve kültürlerini tanıma fırsatı oluşmuştur. Seyyah vb tarihi ve kültürel geziler gerek gençlerimiz arasında gerekse kendi cemiyet yönetim kurulları üyelerimiz arasında daha sistematik ve düzenli bir şekilde daha sık düzenlenmesi gerekmektedir. Aynı şekilde Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafindan ilk defa uygulamaya konulan Değerler Eğitimi Programı, programa katılan gençlerimiz tarafindan kısmen bazı eksiklikler olduğuna dair eleştirilmesine ragmen beğenilmiş devamı istenmiştir. DİTİB olarak kurumsal anlamda bu tür hizmetlerimizi eğitim seminerlerimizi daha da geliştirmeli, belirli konular çerçevesinde insan gruplarımıza göre sistematik ve düzenli hale getirilmesi gerekmektedir. Bazı bölgelerimizde 14-18 yaş grubundan gençlerimize yönelik bir haftalık gençlik kampı yapılmış, program gençler ve aileler tarafından ilgiyle karşılanmıştıır. Bu tür programlarda din görevlilerimiz gençlerimiz ile birlikte kalmıi aynı şekilde bir dernek başkanımız da din görevlimize eşlik edip katkı sağlamıştır. DİTİB Eyalet Kadın Birlikleri ve DİTİB Kadın Çalışmaları DİTİB Cemiyetlerimizin bel kemiği oluşturan hanım kardeşlerimizin DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğünün hayata geçirilmediği derneklerimizde yönetimde olması sorun olarak görülmektedir. Bu konunun daha hızlı çözülebilmesi için bayanların dernek faaliyetlerine yaptıkları başarılı örnekler daha etkili şekilde tanıtılmalıdır. DİTİB Eyalet Kadın teşkilatlarımız kurumumuz tarafından cemiyetlerimize karşıda pozitif anlamda desteklenmelidir. Federal Kadın Teşkilatımız tarafından her yıl kadın çalışmaları federal düzeyde ödüllendirilmelidir. Kadın Kollarının daha verimli çalışabilmesi ve etkinliklerinin artması için daha fazla bayan Din Görevlisi kadrosu açılmalıdır. Özellikle son yıllarda cemiyetlerimizde insanlarımızın cemiyet hizmetlerine ve faaliyetlerine ilgi göstermesi bölgelerdeki etkin bayan din görevlilerimiz sayesinde gerçekleşmiştir. insanımıza, ailelere ulaşmakta bayan din görevlilerimiz daha başarılı olmaktadır. Bu anlamda cemiyetlerimizin hepsinde olmasa bile, en azından Eyalet birliklerimizin

10

keni çalışmaları doğrultusunda gittiği bölgeleşme yapılanmasına uygun olarak her bölgeye mutlaka donanımlı bayan din görevlilerimizin sayısının arttırılması gerekmektedir. DİTİB Dernekleri -DİTİB olarak Eyaletlerde köklü olarak bir yapılanmaya gidilmiş bu amaçla 2009 tarihinde DİTİB Eyalet Birlikleri kurulmuştur. Eyalet Birliklerimiz 2009 yılından bugüne kadar bulundukları Eyaletlerde kendilerini kabul ettimiş, İslam ve Müslümanlarla ilgili konularda, Almanya’nın eyalet sisteminin gereği olarak yerel muhatap olarak algılanmaya başlanmıştır. Eyalet Birliklerimiz kuruluşundan bugüne kadar oldukça ciddi bilgi, birikim ve tecrübe toplamışlardır. 2012 yılı itibariyle cemiyetleriimizde yapmış olduğumuz kadın ve gençlik çalışmalarının sistematik hale getirmek, bu alanlarda da muhatap olarak kabul edilebilmek ve Eyalet Birliklerimizi daha da görünür kılmak için Eyalet Gençlik ve Kadın teşkilatlarımızın kuruluşu gerçekleştirilmiştir. -DİTİB olarak çalışmalarımız gönüllülük esasına dayanmakta ve gerek cemiyetlerimizde gerekse DİTİB Eyalet Birliklerimiz, Eyalet Gençlik ve Kadın Teşkilatlarımızda farklı meslek ve uzmanlık alanından insanlarımız hizmet vermeye çalışmaktadırlar. Bu teşkilatlarımızın çalışmaları da elbetteki buralarda fahri olarak görev yapan sorumluların eğitim, bilgi, birikim ve tecrübelerine göre şekil almaktadır. Bu teşkilatlarımızda fahri olarak görev yapan kişiler görevlerinden ayrıldıktan sonra, kendileri ile birlikte DİTİB Teşkilatlarımızın yapmış olduğu kamuoyu çalışmaları, bilgi, birikim, tecrübe ve muhataplarla oluşturulan iletişim ağı da kaybolmaktadır. Farklı alanlardan insanlarımızın DİTİB teşkilatlarında hizmet veriyor olması DİTİB olarak ortak bir dil, bilgi ve ortak akıl oluşturmamızı da engellemektedir. Kurum olarak bu alanlarda hizmet veren insanlarımızı, hizmet verdikleri alanlanlar ilgili Almanya’nın tarihi, siyasi ve toplumsal şartları da gözönünde bulundurularak ilmi ve literatur çalışmalarımızla kendilerine destek olmamız gerekmektedir. Almanya’da bizleri ilgilendiren gündem, politika ve toplumsal konulara dair DİTİB ailesi olarak ortak bilgi ve akla ihtiyaç duyulmaktadır. Dini bir cemaat olmamız hasebiyle de dini alanda ortak bir bilinç ve dil geliştirmemiz gerekmektedir. Bir kurum olarak DİTİB ailesinin geleceği olan

11

DİTİB Cemiyetlerinde, farklı Birliklerinde ve teşkilatlarında fahri olarak hizmet veren yöneticilerimize, sorumlu başkanlarımıza ve cemaatimize yönelik ortak bilgi, bilinç ve ortak akıl oluşturulması DİTİB aile şurunun oluşmasına olumlu katkı sağlayacaktır. DİTİB tarafından belirlenecek konularda alanının uzmanı kişiler tarafından bilgi üretilmesi üretilen bu bilgilerin el kitapçığı şeklinde cemiyetlerimiz, birliklerimiz ve teşkilatlarımız ile paylaşılması ortak akıl ve bilinç oluşturulmasında faydalı olacaktır. Diğer taraftan gerek DİTİB camii derneklerimizde gerekse üst teşkilatlarımızda DİTİB tarafından bizleri ilgilendiren konulara dair ortak bir literatür belirlenmesi ve bunun cemiyetlerimizde ve teşkilatlarımızda yaygın hale getirilmesi bir aile olarak bizleri daha da güçlendirecek, bizleri ilgilendiren konularda birlik ve beraberlik içerisinde daha hızlı hareket etmemize imkan sağlayacaktır. -Uzun yıllardır DİTİB Camii derneklerinde hizmet vermiş 20 yılı aşkındır camii başkanlığı yapmış dernek başkanlarımız bulunmaktadır. Almanya’daki camileri inşaa eden kendi fahri çalışmaları ile bu cemiyetlerin ayakta kalmasını sağlayan bu vefakar ve de cefakar insanlarımıza dini cemaat olarak onore edilmesi ve hizmetlerinin formel de olsa takdir edilmesi DİTİB aile ruhu açısından izahtan varestedir. Camii derneklerimizde 10 veya daha fazla yıl süreyle hizmet vermiş başkanlarımızın hacca gönderilmesi, plaket, belge, vb. tarzda ödüllendirilmesi Alman kamuoyu açısından da olumlu karşılanacaktır. -Sermayesi insan olan DİTİB Camii Derneklerimizin ortak akıl ve ortak eylem birliği ile hareket edebilmesi için, Almanya’daki bizim ile ilgili gelişmeler noktasında cemiyet başkanlarımız, yönetim kurullarımız nezdinde çeşitli konuların paylaşımı ve rehberlik hizmeti ile Almanya’daki gündemimize dahil edilmelidir. -DİTİB Camii derneklerimizin vermiş olduğu hizmetlerin daha görünür olması ve bulundukları şehirlerde yerel kurumlar tarafından ciddiye ve muhatap olarak alınması için ortak tanıtım broşürlerinin (Flyer) oluşturulması gerekmektedir. -DİTİB Camii derneklerimizin hizmet ve faaliyet alanları Almanya genelinde büyük bir oranda benzerlik göstermektedir. Bu yüzden Eyalet Birliklerinin katılımı ile bütün camii derneklerimize yönelik ortak yıllık faaliyet takviminin oluşturulması gerekmektedir. Ortak takvim verilen

12

hizmetlerin belirli bir standarda, kaliteye ve sürekliliğe sahip olması açısından son derece önem arz etmektedir. Aynı zamanda yıllık ortak faaliyet takvimi, cemiyetlerimizin birbiri ile bilgi, birikim ve tecrübe alışverişini hızlandıracaktır. -DİTİB Yeni tüzüklerinin hayata geçirilmesi noktasında yaşanılan sıkıntıların tekrarlanmaması adına Almanya’daki süreçler konusunda derneklerimizin bilgilendirilmesi, belirli konularda el kitapçığı şeklinde bilgilendirme broşürlerinin hazırlanması gerekmektedir. -DİTİB Camii derneklerimizin çoğunluğu isimleri, tüzükleri ve din görevlileri anlamında DİTİB camii dernekleri olarak geçmektedir. Camii derneklerimizin çoğunluğu başlı başına bir DİTİB olarak hareket etmekte, bazı süreçlere dahil olmamaktadırlar. Bu gibi cemiyetlerimize DİTİB Rehberlik Birimi tarafından belirli aralıklar ile rehberlik verilmesi gerekmektedir. -DİTİB olarak Almanya’nın belli başlı büyük şehirlerinde örnek marka cami ve cemiyetler oluşturulması gerek kurumumuz açısından gerekse İslam ve Müslümanlar açısından oldukça olumlu sonuçlar ortaya koyacaktır. Marka Cemiyetlerin oluşturulması bir konsept çerçevesinde DİTİB’in desteği ve gözetiminde gerçekleştirilmelidir. Eyalet Birlikleri danışmanlığında her bölge için bu tür dernekler belirlenmelidir. -DİTİB Camii derneklerimizn mevcut profilinde maalesef üniversiteli, akademisyen toplumda belirli mevkilere gelmiş kişiler yer bulamamakta, camii derneklerimizin yönetim kurullarında kendilerini görememekte ve bu tür hizmetlerden ve çalışmalardan uzak durmaktadırlar. Camii derneklerimizde halen 6 ayını Türkiye’de 6 ayını Almanya’da geçiren dernek başkanlarımız bulunmaktadır. Aynı şekilde bazı cemiyetlerimizde, cemiyet faaliyetleri ve yönetim kurulları hemşehricilik anlayışı ile yürütülmektedir. Bu durum bazı derneklerimizde olumlu netice verirken bazı derneklerimizde de farklı bölgeden insanlarımızın cemiyet faaliyetlerinin ve yönetim kurullarının dışında kalmalarına sebebiyet vermektedir. -DİTİB olarak Almanya’da üniversite okuyan, akademisyen ve toplumda belirli yerlere gelmiş Müslümanlara yönelik cemiyetlerimizde planlı, programlı ve belirli bir konsept çerçevesinde dini bir arka planla imkanlar ve ortamlar oluşturulmalıdır. Camii derneklerimizin olduğu üniversite şehirlerinde, o şehre üniversite okumak için gelmiş olan Müslüman gençlere yönelik

13

cemiyetlerimizde haftasonu “İrfan Kahvaltıları” etkinliği yine aynı şekilde belirli bir sistem ve program çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Böylece Cami ve etrafında şekillenen hizmetlere daha geniş çerçevede insanlarımızı dahil etmiş ve bir nesil değişikliğinin ortamı sağlanabilir. -DİTİB Merkez Camii projesinin daha önce belirtilen sürede ve meblağda henüz bitirilmemiş olması derneklerimiz nezdinde olumsuz bir görünüm arz etmiş, Köln Merkez Camii ile ilgili gelişmeler şeffaf bir şekilde cemiyetlerimiz ve din görevlilerimiz ile paylaşılmamış olması DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğünün hayata geçirilmesinde bir mazeret olarak ileri sürülmüştür. DİTİB Merkez Camii projesine dair gelişmeleri gerek kurum çalışanları gerekse fahri dernek yöneticilerimiz sadece basın açıklamaları üzerinden takip etmiş, bu alandaki bilgi kirliliğini de kurumuzdan değil fakrlı basın-yayın organları tarafından gidermeye çalışmıştır. -DİTİB derneklerimizin standard isminin olması marka oluşturmak anlamında olumlu olmuştur ama Almanca resmi isimlerde Köln şivesi olan “zu” ibaresi Almanya’nın çoğu bölgelerinde garip karşılanmıştır. -DİTİB dernekleri bazı standard sorunların Merkez tarafından standard halde çözülmemesinden şikayetçidir, mesela her sene Namaz Vakitleri Cetvelleri (takvimler) Ataşeliklere ödenmelidir, ama Ataşelik fatura kesemediği için DİTİB Muhasebe Danışmanlığı Birimi’nden resmi bir çözüm sunulmamaktadır. Ayrıca Namaz Vakitleri Cetvelleri 2013 yılında çok geç geldiği için üye cemiyetlerden hergün Eyalet Birliği'ne şikayetler geldi. Yıllardan beri takvimleri taşıyan TIR şoförleri gece veya gündüz demeden ancak kente ulaştığında cami görevlilerine haber vererek anında camiye gelmemizi bekliyorlar. İsteğimiz TIR şoförlerinin en azından Almanya'ya yaklaşınca, mesela 24 saat önce kente gelecekleri vakti belirmeleri ve bizlerin de bu duruma göre takvimleri camiye taşıyacak kişileri ve vaktimizi ona göre ayarlamamız. -DİTİB derneklerinin her türlü resmi bilgisi ve belgesi 1984’ten beri Köln’de arşivlenmiştir. 2009 yılından sonra bu görevin Eyalet Birlikleri ve Bölge Görevlileri’nin yapması istenmiş ama Köln’deki arşivler bölgede ve sahada çalışan kişilere açılmadığı için bilgi eksikliği ile verimli

14

çalışma engellenmektedir. Ayrıca Merkez’de her türlü birim ve müdürlük ayrı ayrı dernekler listesi oluşturduğu için mesela dernek adresi değişikliği veya başkan ile muhatap değişikliği gibi konularda her liste aynı anda değiştirilemediği için iletişim hataları oluşmakta. Bu soruna bilgisayar bölümü ortak veritabanı oluşturarak çözmelidir. DİTİB Dernekleri Yeni Camii Projeleri Almanya’ya misafir işçi olarak gelen göçmen Müslümanlar günümüzde yaşadığı ülkelere aidiyetinin bir ifadesi olan yeni camii projeleri ile gündeme gelmektedir. Gerek Almanya genelinde gerekse BW’de birçok şehirde Müslümanlar kendi dini ihtiyaçlarına uygun, Almanya’daki kalıcılığının ve varlıklarının bir göstergesi olarak çoğunlukla sanayi bölgesinde veya şehir dışında bulunan Camiler’den çıkarak yeni bir Camii inşaası içerisinde girmektedirler. Eski fabrikadan ya da evden dönüştürme binaları Camii olarak kullanan Müslümanlar geldikleri ülkelerdeki camilerin fonksiyonlarından farklı olarak, Almanya’da Camilerin çok yönlü fonksiyonu olduğunu yaşayarak müşahede ettiler. Almanya’da Camiler fonksiyonları itibariyle Hz.Muhmmed (s.a.v)’in Medine’de inşaa etmiş olduğu Mescid-i Nebevi’nin ifa ettiği görevler ve verdiği hizmetler açısından aynı işlevi görmektedirler. Özellikle Türkiye kökenli Müslümanlar ilk defa çoğunluk toplumunda dini azınllık olarak tarihi bir tecrübe yaşamaktadırlar. Bu tarihi tecrübelerinde Almanya’da inşaa etmiş oldukları camiler günümüzde Müslümanlara bir dini cemaat olma, aynı dinin müntesipleri olarak biraraya gelme, ibadetlerini yerine getirdikleri, çocuklarının dini eğitim aldığı, kadın ve gençlik çalışmalarının yapıldığı, Almanya’nın ikinci dünya savaşından sonra yeniden inşaasına takdir-i şayan bir şekilde çalışkanlıkları ile olağanüstü katkılarda bulunmuş ilk neslin devamlı uğrak yeri olan ve kendi akranlarıyla biraraya geldiği bir yer olarak Camiler birçok özelliği ile çok önemli bir görevi ifa etmektedirler. 923 Camii derneği ile Almanya’nın en büyük Müslüman dini cemaati olan kuruluşumuzun 1984 yılından bugüne Almanya’nın gerçeklerine, buradaki insanlarımızın farklılaşan beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik gerek mimari, gerek estetik, gerekse de plan ve proje açısından olsun herhangi bir camii konseptinin olmaması kurumumuz açısından son derece düşündürücüdür.

15

Yeni Camii projesi olan cemiyetlerimizi bu alanda Kurumumuzdan danışmanlık hizmeti alamadığı için bulundukları şehrin belediyesinin kilise ve çeşitli kurumların temsilcilerinden oluşturduğu Moscheebeirat veya Arbeitskreis der Moscheebau (Camii Danışma Kurulu, Camii Yapımı Çalışma Grubu) gibi oluşumlara mecbur bırakılmıştıır. Almanya genelinde cemiyetlerimizin yarıdan fazlasının yeni camii projesi olduğu varsayımı Almanya’daki Müslümanların yarım yüzyıldan fazladır varolmalarına uygun düşmektedir. Cami hizmetlerimizin ve Almanya’da Müslümanların camilerden beklentileri ve buna bağlı olarak camilerin hizmet alanlarının çeşitlenmesi birçok cemiyetimizi yeni camii projesine sevketmiştir. Şimdilerde cemiyetlerimiz bina olarak fonksyonel olmadığı için, kadın, gençlik ve çocuklarımız açısından cemiyetlerimiz yeni arayışlar içerisine girmiştir. Ayrıca diğer cemaatler özeellikle Türkiye’deki son gelişmeleri de dikkate aldığımızda birçok alanda güven kaybettiği için insanlarımız, Müslümanlar DİTİB cemiyetlerine gelmektedirler ve burada görev alan kardeşlerimiz de artık cemiyetleri sadece namaz için açıp kapatmak istememektedirler. Çocuklara, gençlere hizmet veren bir külliye yapmak istemektedirler. Zira bunun acil bir ihtiyaç olduğunu kendileri yakinen ailelerinden, çocuklarından bilmektedirler. Kurumumuzun özellikle birçok cemiyetimizin yeni camii projeleri hazırlıkları ve girişimleri arefesinde

cemiyetlerimize öncelikli olarak, Almanya’daki Müslümanların günümüz

ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni camii konsepti sunmalı, bu kapsamda yeni camii projesi olan cemiyetlerimiz ile acil olarak biraraya gelinmeli, karşılıklı fikir alışverişinde bulunulmalıdır. Ortak bir çalıştay ile her cemiyetimiz kendi yeni camii projesini tanıtabilir, bu çalıştaydan ortaya çıkacak bilgileri yeni camii projesi olan cemiyetlerimize yol haritası olarak sunabiliriz.

16

DİTİB Din Görevlileri Almanya’da 900 den fazla camii derneği ile bütün Müslümanları kapsayacak şekilde hizmet veren kurumumuzun bel kemiğini Din Görevlilerimiz oluşturmaktadır. Türkiye’deki görevlerine nazaran Almanya’da çok farklı görev alanları olan din görevlilerimiz, büyük bir özveri ve fedakarlıkla görev yapmaktadırlar. Cemiyetlerimiz nezdinde bir DİTİB kimliğinin ve aidiyetinin oluşmasında

Din

Görevlilerimizin

oldukça

büyül

rolü

bulunmaktadır.

Bazı

DİTİB

Cemiyetlerimizin isimlerinin, tüzüklerinin aynı olmasına karşın çok farklı bir dernekmiş gibi birbirlerinden bağımsız hareket etmesi DİTİB olarak aynı gündemi takip etmemesi bu kurumsal aidiyeti ve aile şuurunu zedelemektedir. Bu anlamda bu vb derneklerimizin DİTİB olan bağının tesis edilmesi, DİTİB olarak Almanya’daki ve eyaletlerdeki ortak gündemimizin takip edilmesi din görevlilerimiz üzerinden olmaktadır. Daha önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 5+5 formülü gündeme getirilmiş ama daha sonra muhataplar hiç bir gelişmeden haberdar edilmemiştir. Başarılı ve Almanya’ya iyi uyum sağlamış olan Din Görevlileri’ne ilk 5 yıllık görevlerinden sonra başka bir dernekte yine 5 yıllık görev verilme olanağı hem daha fazla Almanya’da kalmak isteyen Din Görevlileri tarafından olumlu karşılanmış hem de dernekler Almanya deneyimli Din Görevlileri’nden daha fazla faydalanabilmek için sevinmişlerdir. Bu şekilde Almanya’da harcanan enerji yine Almanya’da kalarak kalıcı bir dini cemaat olma ve Almanca bilen Din Görevlileri edinme yolunda DİTİB’e avantaj sağlayacaktır. Din Görevlileri görev sürelerinin sonunda Din Hizmetleri Ataşeliği’ne görev raporu sunmaktalar. Diyanet İşleri Başkanlığımız ve DİTİB’in din hizmetleri alanında daha verimli çalışmalarda bulunması açısından oldukça önemli olan bu rapor, dernek başkanlarımız tarafından da cemaat adına dernek yönetimleri resmi olarak Din Görevlisi Performans Raporu sunma hakkı talep etmektedirler. - Son yıllarda derneklere götürdükleri iyi ve verimli hizmetler karşısında Eyalet Birlikleri’nin ve özellikle Bölge Görevlileri’nin itibarı ve saygı oranı artmıştır. Bundan dolayı ve Denetleme Kurulu görevleri gereği Eyalet Birlikleri yönetim içi ve yönetim ile Din Görevlisi arasına oluşan sorunları çözmek için hakemlik görevine çağrılmaktadır. Bu görevi Merkez’i ve fahri çalışan Eyalet Birliği yöneticilerini yormadan Din Hizmetleri Ataşeliği ile işbirliğinde çözebilmek için Bölge Görevlilerine daha fazla yetki ve olanak sağlanmalıdır.

17

-Uzun süreli veya kısa dönem din görevlilerimiz Almanya’da son yıllarda DİTİB ve cemiyetlerimizde meydana gelen kurumsal değişikliklerden ve gelişmelerden Yurtdışı din hizmetlerine başlamadan önce bilgilendirilmelidir. Özellikle DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğü, yeni tüzüğün ön gördüğü cemiyet çalışmaları ve kurulların işleyişi, DİTİB Eyalet Birlikleri, DİTİB Kadın, Gençlik, Veliler Birliği ve bu Birliklerin federal yapıları ve çalışmaları konusunda din görevlilerimize yönelik yurtdışı görevlerine başlamadan geniş çapta hizmetiçi eğitim verilmelidir. Almanya’da dini cemaatler, (Kiliseler, Yahudi Dini Cemaati, Ahmediyya, Aleviler) bunların yapılanmaları, DİTİB olarak dini cemaat olma taleplerimiz ve bu alandaki çalışmalarımız, Müslüman dini cemaat kütüğü, Ayrımcılık, İslam Düşmanlığı, Almanya’da gençlik yapılanmaları, Almanya’da kiliselerin Seelsorge alanındaki kurumsallaşması, Müslüman Manevi Destek Hizmeti vb alanlarda da din görevlilerimiz Almanya’da göreve başlamadan önce bu alanda kendilerine seminer verilmelidir. Aynı konuların sistematik bir şekilde kendi birliklerimize de kendi bakış açımızdan eğitim semineri olarak verilmesi gerekmektedir.

DİTİB ve Diğer Müslüman Teşkilatlar Yaklaşık 50 yıldan fazladır Almanya’da bulunan Türkiye kökenli Müslümanlar, Almanya’da dini ihtiyaçları doğrultusunda dernekleşmeye giderken Türkiye’deki ayrılıklarını ve cemaatleşme noktasındaki farklılıklarını da Almanya’ya taşımışlardır. Özellikle son yıllarda Türkiye’deki sosyal-siyasal ve ekonomik anlamdaki olumlu gelişmeler Almanya’daki Türkiye kökenli Müslümanların ortak hareket etmesi noktasında pozitif katkı sağlamıştır. Almanya’da Müslümanların ortak platformu olarak gösterilen KRM (Koordinationsrat der Muslime), belirli sembolik etkinliklerin dışında fazla bir etkinliği Müslüman kamuoyuna yansımamıştır veya yansıtılamamıştır. Müslümanların birçoğu KRM’in varlığından bile haberdar değildir. Almanya’da Türkiye kökenli Müslüman dini cemaatler bile maalesef Alman muhataplarımızın ve kiliselerin oluşturmuş oldukları çeşitli platformlarda biraraya gelmekte, böylesi platformlarda da sanki birbirinden oldukça farklı dini birer grupmuş gibi bir pozisyona sokulmakta,

18

Müslümanlar olarak ortak akıl ve eylemden tamamen uzak günü birlik çalışmalar içerisine gidilmektedir. Bu durum özellikle Almanya’da farklı grupların öne çıkmasına ve gençlerimiz arasında olumsuz bir etkiye sahip olmaktadır. Almanya’nın en büyük sivil toplum kuruluşu ve Müslüman dini cemaati olarak en azından Türkiye kökenli Müslümanları biraraya getirme, farklı ortak platformlarda birlikte hareket etme imkanını ve zemini oluşturmamız gerekmektedir. Genel olarak DİTİB’in aksine diğer Müslüman teşkilatlarda dinler ve kültürlerarası ilişkiler alanında (Diyalog) görevlendirilen ya da görev alan tamamen fahri ve alanının uzmanı olmayan kişilerden oluşması, bu alanda İslam açısından da bir takım yanlışları beraberinde getirmektedir. Her konuda çok çabuk karar veren, kiliselerin diyalog alanında Müslümanlar için oluşturmuş olduğu bir gündem ve çerçevesi belli olan bir program dahilinde hareket etmeye zorlanan Müslümanlar, herhangi bir konzepti ya da bu alana dair bir duruşu olmaksızın faaliyet göstermeye çalışmaktadırlar. -DİTİB olarak da, kurumumuzun diyalog alanında herhangi bir konseptinin, duruşunun ve bir gündeminin olmayışı, bizleri de bu alanda Kiliselerin belirlediği çerçeve ve etkinliker doğrultusunda hareket etmemize, onların belirlemiş olduğu gündem çerçevesinde gitmemize sebebiyet vermektedir. -Çok açık ve net bir şekilde dinler ve kültürlerarası ilişkiler alanında (Diyalog) beklentilerimizi, işbirliğimizin çerçevesini belirlememiz ve bu doğrultuda belirli bir konsept ile muhataplarımızın karşısına çıkmamız gerekmektedir. Bu durum Almanya çapında diğer DİTİB cemiyetlerimizin ve din görevlilerimizin de bu süreçlere olumlu katkı sağlamasına vesile olacaktır. Diğer Müslüman teşkilatlar ve kardeşlerimizle biraraya gelmede, ortak gündem belirlemede, birçok alanda ortak konseptler geliştirmede DİTİB olarak öncülük etmemiz gerekmektedir. Hristiyan Muhataplarımız oluşturmuş oldukları çeşitli diyalog platformlarında bizim sayemizde diğer Müslümanlar ile biraraya gelmektesiniz, diyalog Müslümanlar arası diyaloğa da katkı sağlamıştır tezini savunmaktadırlar.

19

DİTİB ve Kiliseler DİTİB Camii derneklerimiz gerek bulundukları eyalet düzeyinde gerekse bulundukları şehir de Müslümanları temsil etmektedir. Camilerimiz bulunduklaır şehirde Müslümanları temsilen kiliseler ile çeşitli diyalog faaliyetleri yapmaktadırlar. Yapılan diyalog faaliyetlerine Din Görevlierimizin dil sorunundan dolayı fahri insanlar katılmaktadırlar. Şayet Din görevlimiz yeni gelmiş ise bu alan ile Diyalog ile ilk defa Almanya’da muhatap olduğundan tam olarak nasıl bir yol izlemesi gerektiği, bu vb toplantı ve etkinliklerde muhatabının beklentileri, muhatabın bizzat kendisi ve çalışma metodları konusunda herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Bu durum dinler ve kültürlerarası ilişkiler alanında sürekliliği ve belirli bir yol haritasını zorunlu kılmaktadır. Cemiyetlerimiz adına fahri olarak katılan dernek başkanlarımız iyi niyetle bazen olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilmektedirler. -Dinler ve Kültürlerası ilişkilerde ortak akıl ve ortak eylem ile hareket edebilmek için Dinler ve Kültürlerası ilişkiler konusunda hangi alanlarda ne tür çalışmalarda bulunulmaktadır, bunun tespitinin yapılması ve yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Böylece gerek Din görevlilerimizde gerekse derneklerimizde varolan kafa karışıklığı ve çekingenlik ortadan kaldırılmış olacaktır. -Almanya’da dinler ve kültürlerarası ilişkiler alanında katolik ve protestan kiliselerinin en önemli muhatabı olarak DİTİB gösterilmektedir. DİTİB Bölge Koordinatörleri olarak Eyalet düzeyinde dini cemaat başvurularımız ve İslam din dersi konusundaki girişimlerimiz neticesinde büyük kiliseler ile yapmış olduğumuz işbirlikleri ve çeşitli etkinlinler kurumumuz açısından son derece verimli olmuş, DİTİB Bölge Koordinatörlüğünün oluşması ile birlikte kurumumuz Eyaletlerde birçok alanda özellikle kiliseler ve Eyalet Hükümetleri nezdinde ciddi bir muhatap olarak kabul görmüştüür. Özellikle Cami yapımı konusunda Almanya’daki mevcut kiliseler bizlere cemiyetlerimize açık desteklerini herzaman için göstermişlerdir.

20

DİTİB ve Yahudi Cemaati Almanya’da katolik ve protestan kiliseleri ile birçok alanda olan farklı işbirliğimiz Yahudi Cemaati ile yok denecek kadar azdır. Yahudi cemaatinin Almanya’da uzun zamandır bir (dini) azınlık olarak bulunması, azınlık kültürünün ve bilincinin getirmiş olduğu tecrübe ve kurumsallaşma konusunda farklı ortak çalışmalar ile kendilerinden istifade etmemiz herzaman sözkonusu olabilir. Kiliselerin aksine Yahudi Cemaati Müslümanlar ile yapılan diyalog faaliyetlerinde daha açık olup, sünnet, helal kesim vb konularda herzaman kendileri ile birlikte hareket etmemiz kurumumuz açısından da bir kazanım olacaktır. Yahudi Cemaati ile DİTİB olarak üst düzeyde bir işbirliğine gidip Camiler ve Yahudi cemiyetleri olarak yıllık düzenli ve konulu ortak etkinlikler düzenleyebilmenin Federal düzeyde bir işbirliğinin temelleri biran önce atılmalıdır. Büyük kiliseler ile yapmış olduğumuz diyalog çalışmalarına Yahudi Cemaatinin de dahil edilmesi biz Müslümanlar açısından bir katolizatör görevi görecek, bu alanda Kiliselerin güçlü etkin söylemlerini kıracaktır. DİTİB ve Anayasayı Koruma Teşkilatları DİTİB Eyalet Birliklerimizin, özellikle Niedersachsen Eyalet Birliğimiz Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatları ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirmiş ve belirli bir işbirliği çerçevesinde yürüttükleri ortak projeler sözkonusu olmuştu. DİTİB’in Federal düzeyde Güvenlik İşbirliği çerçevesinde sorunlu “Vermisst” kampanyasından sonra ipler kopunca işbirliği süreci resmi olarak sonlandırılmıştır. Almanya’da İslam adına hareket ettiklerini söyleyen, kimlerle nasıl işbirliği içerisinde olduğu ve kimlere hizmet ettiği belli olmayan bir takım aşırı grupların güçlenmesi, dini söylemleri ile gençler arasında kabul görmesi, Müslüman dini cemaatler ile Anayasayı Koruma Teşkilatları ile yeniden işbirliği kamuoyunda yüksek sesle dile getirilmeye başlanmıştır. Cemiyetlerimizden bazıları Belediye ve yerel güvenlik teşkilatları Polis ile ortak güvenlik işbirliğine gitmektedirler. Bu durum DİTİB’e rağmen gerçekleştirilmektedir.

21

Bu vb işbirliği alanlarında cemiyetlerimizde fahri olarak hizmet veren insanlarımız konunun Almanya’da hangi çerçevede ele alındığını muhataplarımızın bizlerden beklentilerini ve şayet bir işbirliği olacak ise bunun nasıl ve ne şekilde olması gerektiği yönünde herhangi bir bilgi ve birikimi bulunmamaktadır. Bu vb çeşitli işbirliği alanlarında kurumsal olarak ortak hareket etmemiz

Anayası

koruma

teşkilatları

ile

DİTİB

Eyalet

Birlikleri

olarak

birlikte

şekillendireceğimiz bir konsept ile ortak hareket etmemiz gerekmektedir. Aşağıdaki haberde de görüldüğü gibi cemiyetlerimiz yerelde belediye ve çeşitli resmi makamlarla zaten bu tür güvenlik işbirliği yapmaktadırlar. (http://www.rheinneckarblog.de/27/sich-in-mannheim-sicher-fuehlen/52545.html) (http://www.mrn-news.de/2014/10/25/mannheim-sicher-fuehlen-in-mannheim-runder-tischzieht-bilanz-165645/) DİTİB ve Alman İslam Konferası Alman İslam Konferansı, Müslümanların Almanya’da kalıcı olduğu gereğinden hareketle kuruldu. Almanya'da yaşayan Müslümanların yarıdan fazlası Almanya İslam Konferansı'nın ve bu platformdan hareketle hayata geçirilen politikaların varlığından habersiz. Almanya'nın en büyük Müslüman dini cemaati olan ve Alman İslam Konferansı'nın en önemli katılımcılarından olan kurumumuz DİTİB kendi cemiyetleri ve din görevlileri dahi Alman İslam Konferansı'ndan, amaçları ve hedeflerinden haberdar edilmemekte, eyalelerde devlet anlaşması, İslam Din Dersi, İslami Defin, Müslüman Manevi Destek Hizmeti (Seelsorge) gibi bir çok alanda faaliyet göstermesi beklenen Eyalet Birliklerimiz kurumumuzun Alman İslam Konferansı konusundaki politikasından ve stratejisinden bihaber bırakılmaktadır.

22

DİTİB İslam Akademileri Almanya’da Akademilerin ve özellikle dini cemaatlerin akademilerinin hangi alanlarda aktif olduklarını ve ne gibi çalışmalar içerisinde bulundukları hepimizce malum. Son yıllarda kurulan İslam ilahiyat fakültelerinin yanına İslam Akademileri ilahiyatta görev alan öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin kendilerin ilmi yönden geliştirdikleri, ilahiyat bilgi ve birikimini, akademi üzerinden belirli gruplara çeşitli seminer, kongre ve sempozyumlarla aktarabildikleri bir platform olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam Din Dersi, İslam İlahiyat Fakülteleri ve Müslüman manevi destek hizmetleri gibi konulara sonradan dahil olmuş olsak ve de bu süreçlere hazırlıksız yakalanmamıza rağmen kurum olarak özellikle İslam ilahiyat fakültelerinin bulunduğu bölgelerde acil olarak Akademi düzeyinde bir tapılanmaya gidilmesi son derece büyük önem arzetmektedir. Almanlar kendilerinin yönetmiş olduğu çoklu muhatapların olduğu kurumsal aidiyeti olmayan kişileri ne denli destekledikleri hepimizce malum. BW’de belirli kesimler tarafından desteklenerek kurulacak olan bir akademiye BW eyalet hükümeti ve çeşitli makamlar het türlü desteği verecekleri bilinmektedir. Tübingen İslam İlahiyat Fakültesinden mezun olacak öğrencilerin bu akademide alacakları ek eğitimşe imamlık için gerekli donanımlara sahip olacaklardır. Almanya’da kurulan İslam İlahiyat Fakültelerinin yanında kurulacak İslam Akademileri dini cemaat olarak tanınma ve kamu tüzel kişiliği statüsünü elde etmek isteyen Eyalet Birliklerimiz için hizmetiçi eğitim seminerleri, İslam Din Dersi öğretmenlerinin, Müslüman manevi destek hizmeti görevlilerinin, din görevlilerinin, gençlerin ve kadınların eğitiminde son derece büyük öneme sahip olacaktır. DİTİB Akademimizin bu alanlara yönelik konseptler geliştirmesi Almanya’da Müslüman varlığının kalıcılığını sağlama dini alanda literatüür ve kavram üretme açısından önemli bir fonksiyonu icra edecektir. Hizmetler Almanyaki Müslümanların ve bu toplumun gerçeklerine ve ihityaçlarına göre şekillendirilmelidir. Türkiye’de olduğu gibi çekirdek kadrolar oluşturularak Bölge Eğitim Merkezleri ileriye dönük düşünülmeli burada genç ve yetişkin eğitimine yönelik programlar Hizmetiçi Egitimler yapılmalıdır.

23

DİTİB ve Alman İslam İlahiyat Fakülteleri 2010 yılında Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı Almanya Bilim Kurulunun Alman toplumunun çok kültürlü, çok dinli bir yapıya sahip olduğu görüşünü savunduğu raporundan hareketle 4 yerde İslam İlahiyat Merkezlerinin açılmasını kararlaştırdı. Esas olarak İslam İlahiyat Merkezlerinin açılması, oluşturulması Eyaletlerin ve Üniversitelerin görevi olarak görülse de bunun bir devlet politikası olduğu Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığının bu süreci başlatması ile açıklanabilir. Almanya’da İslam ilahiyat fakültelerinin açılması gündeme geldiğinde Baden Württemberg Eyaleti’de özellikle Tübingen ve Heidelberg gibi köklü üniversitelerin varlığı, Almanya’nın en önde gelen Eyaletlerinden olması bakımından bir İslam ilahiyat Fakültesinin Baden Württemberg’de açılması için 2010 yılında girişimlerde bulundu. Baden-Württemberg Eyaletinde Müslümanları ilgilendiren çok önemli toplantıların hepsi Stuttgart Hohenheim’da bulunan Katolik Akademisinde şekillenmektedir. Gerek Eyalet Hükümeti gerekse Katolik Kilisesi bu şekilde Müslümanları hep kontrol altında tutabilmekte, onları istediği şekilde yönlendirmektedirler. Bu akademide yapılan bütün programlar Kurumumuz tarafından ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir. Özellikle Eyalet Birliklerimizin önemini vurgulama açısından bu Akademideki toplantılara Eyalet Birlikleri Başkanlarımızın da katılması Halkla ilişkiler ve kamuoyu oluşturma açısından da son derece önem arzetmektedir. Müslümanlar ile ilgili herhangi bir politika, Eyalet çapında hayata geçirilmeden önce, Eyalet Hükümeti için bir ön hazırlık mahiyetinde konu Katolik akademisinde çok geniş katılımlı Müslüman aktörlerle birlikte ele alınıp bütün yönleriyle Katolik kilisesinin moderatörlüğünde ele alınıp tartışılır. Farklı Müslüman grupların konuya yaklaşımları ve duruşları burada tespit edilir ve Eyalet hükümeti bu doğrultuda politikalarına yön verir. İslam ve Müslümanlarla ilgili konuların, İslam Din Dersi, İslam İlahiyat Fakültelerinin açılması, Müslüman dini cemaatlerle devlet anlaşması vb konuların Alman kamuoyu, toplumu açısından da kabul görmesi bu konuların normalleşmesi noktasında katolik akademisi olumlu katkı da sağlamıştır.

24

Tübingen Üniversitesi İslam ilahiyat Merkezinin bugünkü haliyle oluşumunda konuyu en başından takip eden, eyalette bütün aktörler ile biraraya gelip, Müslüman dini cemaatlerin beklentileri doğrultusunda bir İslam İlahiyat Merkezi Danışma Kurulunun oluşumunda DİTİB Bölge koordinatörlerimiz büyük katkı sağlamışlardır. -İslam ilahiyat Merkezleri ile DİTİB olarak diğer Müslüman dini cemaatlere nazaran en yapıcı, olumlu

katkıyı

kurumumuzun

sağlayacağından

son

derece

eminiz.

Diyanet

İşleri

Başkanlığımızın ve Türkiye ilahiyat tecrübesinin Almanya’da henüz oluşum aşamasında olan İslam ilahiyat Merkezlerine, Almanya’ya taşınması açısından DİTİB’in kurumsal olarak İslam ilahiyat Merkezleri ile daha açık, belirli sürekli ve düzenli bir işbirliğine gitmesi gerekmektedir. -DİTİB Akademinin özellikle İslam İlahiyat Merkezleri için vermiş olduğu iftar programı, burada öğretim görevlisi olarak aktif olan, İslam İlahiyat Merkezi yöneticileri DİTİB’in kurumsal olarak vermiş olduğu iftarı oldukça önemsemişler, ilahiyat merkezleri olarak DİTİB’den ilahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilere yönelik verilen kursun son derece faydalı olduğunu belirtmişlerdir. Bu anlamda DİTİB’den daha çok katkı beklediklerini bizlere farklı yollarla iletmişlerdir. -Almanya’daki İslam ilahiyat Fakültelerine olumlu katkı sağlamak, islam ile ilgili konulara kendi dini cemaat ve ilahiyat anlayışımız açısından yaklaşabilmek ve ele alabilmek için DİTİB Akademinin öncülüğünde, Türkiye’deki ilahiyat fakültesi tecrübesini Almanya’ya taşımak adına yıllık, konulu ve düzenli Sempozyumların organize edilmesi ve bunların yayınlanması Almanya’daki Müslümanların özgüvenine ve Alman toplumunda İslam ve Müslümanlar ile ilgili konulara son derece olumlu katkı sağlayacaktır. -DİTİB olarak Almanya’daki İslam ilahiyat merkezlerine Tübingen İslam İlahiyat Merkezi Danışma kurulu örneğinde olduğu gibi tek yapıcı katkı sağlayan Müslüman kuruluşu durumundayız. Diğer Müslüman dini cemaatler farklı beklentiler ile danışma kurulunda bulunmaktadırlar. -İslam ilahiyat Fakültesi danışma kurulları bunun nasıl işleyeceği vb konular gerek kurumsal gerekse burada fahri olarak DİTİB adına görev alan kişiler için son derece yeni bir alan olup

25

islam ilahiyat merkezleri danışma kurullarında DİTİB adına görev alan kişilere yönelik bir eğitim semineri düzenlenmesi ve bu alanda kurumsal ortak bir yol haritası belirlenmesi gerekmektedir. -İslam İlahiyat Merkezleri danışma kurullarına kurumsal anlamda daha çok katkı sağlayabilmek için katolik ve protestan ilahiyat merkezlerinin üniversite ve rektör ile olan işbirliği ve dini cemaat olarak ortak çalışmalarının nasıl olduğu, Kilise hukuku açısından ne tür bir işbirliğinin ön görüldüğünün kurumumuz ve danışma kurulu üyeleri tarafından çok iyi bir şekilde bilinmesi gerekmektedir. Zira Müslüman dini cemaatlerin bu alandaki tecrübesizliklerinden istifade ederek ya da bunu kötüye kullanarak gerek ilahiyat merkezlerindeki hocalar, gerek rektör, kiliseler veya Eyalet hükümetleri Müslümanların dini cemaat olmaktan kaynaklanan, diğer dini cemaatlere kilise hukukunun ön gördüğü bir takım hakları kısıtlama noktasına gitmektedirler. Bu alanda kurumsal hafızanın ve tutumun oluşması için Hristiyan ilahiyat fakültelerinin ve burada görev yapan öğretim görevlilerinin dini cemaatler ile nasıl bir işbirliği içerisinde olduğunun bizim tarafımızdan, kurumumuz tarafından da çok iyi bir şekilde bilinmesi gerekmektedir. -Almanya’da birçok eyaletde İslam Din Dersleri halen pilot proje olarak okullarda verilmektedir. Eyalet Birliklerimiz dini cemaat olarak İslam Din Dersi için muhatap olmak bununla birlikte dini cemaat statüsünü almak için Eyalet hükümeti yetkilileri ve eyaletlerde çeşitli resmi ve dini kuruluşlarla görüşmeler yapmaktadırlar. Almanya’da içinde bulunduğumuz son derece önemli süreçlerde DİTİB Eyalet Birliklerimiz, İslam Din Dersi, İslam İlahiyat Fakülteleri, Müslüman Manevi destek hizmetleri gibi dini cemaatin en önemli faaliyet alanı olan, Eyalet anayasalarının kendilerine tanımış olduğu en önemli haklardan olan bu alanlarda çalışmalarda bulunmaktadır. Kurumumuzun özellikle yukarıda belirtilen bu alanlarda alanının uzmanı olan kişilerden oluşan çalışma gruplarını çok acil bir şekilde hayata geçirmesi gerekmektedir. Bu alanlar bizlerin sürekli hizmet vereceği, kalıcı hizmet alanları olup bu alanlarda bilgi, birikim ve tecrübenin kurumsallaşıp bütün eyaletlerde değerlendirilmesi gerekmektedir. Günübirlik, ya da günü kurtarmak için bir takım

26

çalışmalar içerisine girmek yerine, Dini cemaatin en önemli faaliyet alanların belirlenip, bu alanlarda bir Know-How un oluşturulması gerekmektedir. DİTİB Irkçılık & Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu (Antidiskriminierungsstelle) 2001 11 Eylül tarihi günümüzde Dünyada yaşanan birçok olayların miladı olduğu ve bu anlamda yeni bir döneme girildiği bugün itibariyle daha iyi anlaşılmaktadır. 11 Eylül Tarihi aynı zamanda Dünyada İslam algısını tamamen değiştirmiştir. Buna göre İslam dini modern dünyaya uymayan, modern dünyanın kazanımları önünde bir engel ve hatta dünya barışını tehdit eden bir unsur olarak

gösterilmektedir.

Özellikle

batı

toplumunda

İslam

ve

Hristiyanlığın

tarihsel

karşılaşmalarından dolayı ortaçağdan bu yana insanların zihninde varolan İslam hep batı için bir tehdit unsuru olarak görülmüştür. Bu algı tarihte gerek Haçlı Seferleri, gerekse Osmanlı-Avrupa siyasi ilişkileri açısından bakıldığında günümüze kadar devam etmiş, 11 Eylül saldırıları ile uzakta bir tehdit olarak görülmekte idi.

Küreselleşme ile İslam’ın çok uzakta olmadığını

İslam’ın dünya barışı ve medeniyeti için bir tehdit olduğu ön yargısı daha da pekiştirilmiştir. Aavrupa’da Türkler’in en çok yaşadığı ülke olarak Almanya özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra bütün Müslüman ülkelerde o ülke ile ilgili bir masa kurdurmuş ve buradaki islami akımları gözlemleyerek kendi ülkelerinde yaşayan Müslümanlara karşı politikalarını belirlemede ve onlara karşı yaklaşımda Müslüman ülkelerdeki gelişmeler etkili olmuştur. Buna göre gerek yazılı gerekse görsel medya da İslam ile ilgili yapılan haberler, makale, köşe yazısı vb. sanki tek bir elden çıkmış gibi hep klişe ifadelerle verilmekte, özellikle Müslüman ülkelerde meydana gelen şiddet olayları Almanya’da yaşayan insanların İslam algısını birinci derecede belirlemektedir. Avrupada ve Almanya’da yaşayan Müslümanlar buraları artık kendi ülkeleri olarak görmektedirler. Müslümanların bu yeni yurtlarında, içinde yaşadıkları toplumda tarihi arka planı olan, günümüzde Müslüman ülkelerde cereyan eden savaş ve şiddet olayları ile daha da pekiştirilen İslammofobia gelecekte Müslümanların daha sık karşılaşacağı toplumsal bir gerçek olacaktır. Bundan dolayı İslam düşmanlığı ile etkili ve sistematik mücade Almanya’nın en büyük Müslüman dini cemaati olarak en önemli çalışma alanlarımızdan birisini oluşturmalıdır. İslam düşmanlığı ile mücadele Müslümanlara karşı yapılan bir takım haksızlıkların ve ayrımcılıkların dile getirilip yayınlanması ile kalmamalı, Müslümanlar olarak içinde yaşadığımız ülkelerin ve

27

toplumların bir parçası olarak buradaki insanların ve toplumların problemlerine İslami bir bakış açısı ile yaklaşmamız ve buranın toplumsal ve insani problemlerine İslam’ın katkısını da sunabilmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda Almanca dilinde çeşitli dini yayınların çıkarılması gerek Müslümanlar açısından gerekse Alman kamuoyu tarafından olumlu karşılanacaktır. www.ditib-antidiskriminierungsstelle.de adresi üzeri bildirilen şikayetlere otomatik olarak geri dönülmeli ve danışmanlık hizmeti verilebilmelidir. Almanya genelinde yapılan cami saldırıları ankete eklensin veya eklenmesin liste ve harita olarak aktüel halde sunulmalı. İslam ve Müslüman düşmanlığı tarihsel ve güncel bir sorun olarak Müslümanlar (Türkler) tarafından da bir kavram ve gündelik hayatta karlılaşılan bir husus olarak dahi tam anlamıyla anlaşılmadığı bilinmektedir. Buna göre öncelikli olarak

bu konuda kendi insanımızın

bilinçlendirilmesi gerekmektedir. İslam ve Müslüman düşmanlığının tarihsel arka planı ve toplumdaki değişik yansımalarına dair (dini, kültürel ve politik bir söylem olarak) Türk toplumunun çeşitli broşür, yayın, seminer ve etkinliklerle bilinçlendirilmesi ve aydınlatılması gerekmektedir. Bu tür bir aydınlatma faaliyeti, Müslümanların da bu konuyu ciddi bir şekilde ele almasına ve bununla sistematik bir şekilde mücadele edilmesine katkı sağlayacaktır. DİTİB e-Basın Bülteni Bir süredir mail yolu ile derneklerimize gönderilen DİTİB e-Basın Bülteni kısa sürede çok beğenilmiş ve hergün ilgili kişilerin bizzat mail kutularına ulaşılarak birebir ve interaktif hizmet sunulmaktadır. Bu hizmetin daha kalıcı olması için ve hergün 10 MB kadar büyük mail hacminden rahatsız olan kişilere de ulaşabilmeye devam etmek için bültenlerin mesela www.basin.ditib.de gibi bir sayfada arşivlenmesi ve hergün o adrese yüklenerek DİTİB e-Basın Bülteni’ni mail yolu ile okumak istemeyenlere de bu güzel hizmetin devam ulaşması verimli olacaktır.

28

EXTRANET ve Cemaat Kütüğü Sistemi Büyük özveri ile tasarlanan EXTRANET ve ilk önce ücretli sonra ücretsiz olan online Muhasebe programı da dernekler tarafından bilinmediği için kullanılmıyor. İlk başta her derneğe şifre vererek Cemaat Kütüğü sistemini tanıtırken birebir kendi bilgisayarlarında gösterme imkanı vardı. Daha sonra bir takım teknik hatalar orytaya çıktı ve hiç değişiklik olmadığı için Merkez'den programa ilgi duyulmadığı hissedildi ve mecburen bu güzel sistemin tanıtılması aksadı. Almanya gibi aşırı seküler çok kültürlü ve çok dinli bir toplumda Dini Cemaat olma çalışmalarımıza uygun olarak büyük bir heyecanla cemaatimize tanıtmış olduğumuz Müslüman Cemaat kütüğü maalesef kurumumuz tarafından da uzun süredir ihmal edilmektedir. Cemiyetlerimizde Müslüman Cemaat kütüğüne en büyük ilgiyi çocuklarının bu toplumda yaşamış olduğu değişiklikleri birinci derecede gözlemleyen annelerimiz, kadınlarımız tarafından gösterilmektedir. Cemaat Kütüğü online kayıt sistemi ile ilgili halen bir takım sıkıntılar yaşanmaktadır. Müslüman Cemaat kütüğü sadece din görevlilerimiz ve dernek başkanlarımızı ilgilendiren ya da onların

ilgilenmesi

gereken

bir

konu

olarak

algılanmaktadır.

DİTİB’in

Eyaletlerde

kurumsallaşmasına uygun olarak bu konunun bütün cemaatimi, Eyalet Birliklerimiz, Eyalet Kadın, Gençlik ve Veliler Birliklerimiz tarafından da gündeme getirilmeli sürekli canlı tutulmalıdır. PERSİS Sistemi 17.11.2013 tarihinde Ali Osman Aktaş tarafından Genel Merkez'de Bölge Görevlilerine tanıtılan ve http://www.e-ditib.de sayfasında takip edebildiğimiz Personel İletişim Sistemi PERSİS için bizlere yakın zamanda giriş şifreleri verilecekti. Bölge Görevlileri olarak daha elimize bu şifreler ulaşmadı. Sistem daha hala kullanıma açılmadı ve bir yıldan beri hiç bir bilgi verilmedi. PERSİS de çoğu DİTİB projesi gibi Pilotphase'de takılı kaldı ve devreye giremedi. Bir ara zamanın Genel Başkan Yardımcısı Orhan Bilen tarafından da büyük bir heyecan ile derneklere yönelik buna benzer bir dijital proje tanıtılmıştı. Hayata geçirilmeyen projeler, cemiyetlerimiz nezdinde hayal kırıklığı ve güvensizliğe neden olmaktadır.

29

DİTİB Bölge Koordinatörleri Olarak Talep ve Beklentilerimiz Birçok alanda fahri olarak da hizmet veren DİTİB Bölge Koordinatörleri Eyalet Birliklerimizin, kurumsal anlamda DİTİB’in Eyaletlerde tek ve ciddi bir muhatap olarak ortaya çıkmasına, dini cemaat olarak algılanmasında çok büyük katkılarda bulunmuşlardır. Bölge Koordinatörlerinin eyaletlerde birçok farklı kişi, kurum ve kuruluşların muhatapları olması, DİTİB adına eyaletlerde bu kişi, kurum ve kuruluşlarla sağlıklı, düzenli ve sürekli ilişkileri yürütmesi kurumumuz adına da çok büyük olumlu katkı sağlamıştır. Bölge Koordinatörleri DİTİB’in Eyaletlerdeki kurumsallaşmasını gerçekleştirmiş, gençlik, kadın vb alanlarda kendileri insiyatif alarak bu alanlardaki hizmetlerin sürekliliğinin teminini sağlamıştır. Bu durum DİTİB’in Eyaletlerde özellikle Eyalet Hükümetleri nezdinde ve Kiliseler nezdinde Müslümanlar tarafından ciddiye alınan tek muhatap olarak algılanmasını sağlamıştır. Bölge Koordinatörlerinin çalışma alanlarının çok çeşitli olması, birçok alanlarda da fahri olarak görev yapmaları onların aynı zamanda bu alanlarda maddi ve manevi kurumsal desteğini de gerekli kılmaktadır. 8 yıldan fazladır DİTİB kurumumuza, kurumsal bir bilinç ve kazanımla hizmet veren Bölge Görevlilerin daha önceki DİTİB Genel Başkanımız Prof. Dr. İzzet Er ile yapmış oldukları ve protokolleri de olan görüşmede belirttiği gibi maddi ve manevi durumlarının iyileştirilmesi kurumumuz açısından da önem arzetmektedir. -Bazı Eyaletlerde Eyalet Birliklerimizin yönetim kurullarının değişmesi ile birlikte, Eyalet Koordinatörlerine karşı görev alanlarının belirsizliğinden, Eyalet Birlikleri ile ne tür bir çalışma içerisinde olmaları gerektiği DİTİB tarafından belirlenmediği için DİTİB Bölge Koordinatörü ile Eyalet Birlikleri arasında bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Bölge Koordinatörlerinin çalışma alanları, Eyalet Birlikleri ve Ataşeliklerle istişare şekli, kişilerin insiyatifine bırakılmaksızın acil Görev Tanımının ve isimlendirmenin DİTİB Genel Başkanımız imzasıyla Almanya çapında bütün derneklerimize gönderilmesi. -Görev onay formlarında senede 4 ila 5 defa yapılan değişiklikleri bir sistematiğe oturtulması -Görevlerden doğan geri ödemeler yerine, birçok farklı görevi yapan bölge görevlilerine yol masrafları olarak bir ön ödemenin yapılması bu alanda belirli bir bütçenin kendilerine tahsis edilmesi.

30

-Bölge Koordinatörlerinin Eyaletlerde çok farklı muhataplarının olması hasebiyle, Muhataplar ile biraraya gelme onlarla daha sağlıklı bir iletişim kurma açısından kendilerine bu alanda belirli bir ücretin tahsis edilmesi -Büro, bilgisayar, telefon, mesleki eğitim seminerleri vb bir takım donanımlar konusunda Bölge Görevlilerin de daha sağlıklı hizmet verebilmeleri için DİTİB Köln görevlileri gibi bu alanda yazılım, donanım vb ihtiyaçlarının giderilmesi -Bölge Koordinatörlerin kurumsal aidiyet açısından DİTİB ZSU'dan işveren olarak DİTİB’e bağlanması. -DİTİB Bölge Koordinatörlerin sorumluluk ve görev sorumluluğu açısından DİTİB Yönetim Kuruluna direkt olarak bağlanması ve muhatap Yönetim Kurulu üyesinin belirlenmesi -DİTİB Köln’deki birimlerin rastgele kendi inisiyatifleri doğrultusunda DİTİB Bölge Koordinatörleri hakkında ve çalışma alanları konusunda tasarrufta bulunmamaları. -DİTİB Birimleri ve DİTİB Bölge Koordinatörleri arasındaki iletişimin ve istişarenin nasıl olacağının çerçevesinin ve yetki alanlarının belirlenmesi. --DİTİB ve Eyalet Birliklerimiz adına bölgede Müslümanları temsil eden birçok alanda faaliyet gösteren, Müslümanlar adına çeşitli etkinliklere ve görüşmelere katılan Bölge Görevlilerinin maddi manevi durumlarının iyileştirilmesi kurumumuz adına da son derece büyük önem taşımaktadır.

31

DİTİB Dernek Tüzükleri ve Yönetmelikleri Yeni DİTİB tüzüğünü kabul eden derneklerimize DİTİB Merkez tarafından gönderilmesi gereken “Zustimmung” tüzük değişikliği onay yazısı çok geç gönderildiği için derneklerimiz noter ve dernek mahkemeleri nezdinde mağdur oluyorlar. Yine aynı şekilde yeni tüzüğün § 11.3. gereği “İstifa eden Yönetim Kurulu üyelerinin yerine Denetleme Kurulu tarafından seçim dönemi için yeni Yönetim Kurulu üyeleri tayin edilir.” Her istifa eden kişi için Eyalet Birliği 1. ve 2. Başkanı’nın buluşması ve “Aufsichtsratsbeschluss” belgesini imzalayarak Merkez’e göndermesi zaman alıyor ve DİTİB Genel Başkanı ile Genel Başkan Yardımcısı’nın da imzalaması gereken bu onay yazısı çok geç gönderildiği için derneklerimiz noter ve dernek mahkemeleri nezdinde mağdur oluyorlar. Ayrıca çok sık olan Yönetim Kurulu üyeliği istifası veya alt kol başkanlarının değişikliği hem Eyalet Birliği’ne hem de Merkez’e fazladan posta ücreti ve büro hizmeti oluşturuyor. Bu soruna mesela dijital ortamda daha pratik çözüm bulunmalı. DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğümüz, Almanya’da uzun yıllardır dernek statüsü ile hizmet veren, hakikatta Almanya’da varolan diğer dini cemaatlere nazaran farklı bir inanç grubu, İslam dini müntesipleri olarak gerçek anlamda bir dini cemaat olarak ortaya çıkmamızı sağlayacaktır. Birçok cami derneğimiz dernek yönetimi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çalışmalar ve cemiyet faaliyetleri noktasında katılımın ve ilginin azlığından şikayet etmektedirler. DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğü ile Cemiyetlerimizde yeni tüzük ile ön görülen birçok çalışmalar, faaliyetler sadece belirli bir grup tarafından değil, gençlik, kadın, veliler ve ihtiyarlar heyeti oluşumunun ön görülmesiyle bütün bu hizmetler adeta camimizin bulunduğu o şehirdeki bütün Müslümanlar tarafından sahiplenilmesini ve taşınmasını ön görmektedir. Bu durum Almanya’da bir ortak akıl, bilgi, birikim ve gündem ile hareket eden Müslüman bir dini cemaatin ortaya çıkmasına da son derece olumlu katkı sağlayacaktır. Yeni tüzüğü cemiyetlerimizin genel kurullarında kabul ettirirken ve yeni tüğün cemiyetlerimizde hayata geçirilmesi çalışmalarında DİTİB Bölge Koordinatörlerimiz sadece bir DİTİB çalışanı olarak değil, diğer birçok alanda olduğu gibi fahri olarak Allah Rızası doğrultusunda son derece

32

özverili çalışmalarda bulunmuşlardır. Yeni Tüzük ile ilgili cemiyetlerimizden haklı olarak gelen birçok eleştiriyi göğüslemişler, yeni tüzük kabulü öncesi birçok cemiyetimizde, cemiyet üyelerimizin de katılımıyla yeni tüzük tanıtım programları ve toplantıları düzenlemişlerdir. Yeni tüzüğü, ön gördüğü birim ve çalışmaları tam olarak anlamayan bu konuda aydınlatılmayan dernek başkanlarımız, yeni tüzük ile ilgili bazı kişi ya da grupların bilinçli olumsuz tepkilerini, eleştirilerini bertaraf etme noktasında DİTİB Bölge koordinatörlerinden yardım ve destek talep etmişlerdir. Cami Derneklerimiz, yeni tüzüğün kabulü ve hayata geçirilmesi noktasında maalesef bilgisiz bırakılmışlardır. Birçok cami derneğimizde yönetim kurullarında görev yapan birinci ve ikinci nesil dernek başkanlarımız ve diğer yönetim kurulu üyeleri yeni tüzüğe bazen de uygulamada zorluk çekeceklerini düşündüklerinden karşı çıkmışlar yeni tüzüğü eleştirmişlerdir. DİTİB Cemiyetleri yeni tüzüğünün kısa sürede hayata geçirilmiş olması insanımızın hala kurumumuza olan güveninden dolayı olmuştur. Yeni tüzükde ön görülen birçok konu yönetmeliklere atfedilmesine rağmen, bu konuda DİTİB olarak çok geç kalınmış, yeni tüzüğün ön gördüğü kurulların çalışmalarını belirleyecek olan yönetmelikler aradan uzun zaman geçmesine rağmen hala cemiyetlerimizle paylaşılmamış olması cemiyetlerimiz nezdinde hayal kırıklığına sebebiyet vermiştir. DİTİB Bölge Görevlileri olarak da bu durumu derneklerimize izah etme noktasında zorluk çekmekteyiz. DİTİB Bölge Görevlileri olarak yönetmelikleri incelemiş ve incelememiz neticesinde bir takım hususların yeniden gözden geçirilmesi için aşağıdaki değerlendirmeler dile getirmeye çalıştık. Yönetmeliklerin yürürlüğe konulması için ancak alttaki değişiklikler ile ilgili fikir ve görüşlerimiz DİTİB Merkez tarafından değerlendirilerek sonucu tarafımıza aktarıldıktan sonra derneklere arz edilmesi daha uygun olabilir.

33

Genel olarak değiştirilmesi gereken ifade: Her Yönetmeliğin başında § 3 - Tanımlar maddesinde "Cemiyet" Türk İslam Birliği olarak tanımlanıyor ama DİTİB cemiyet tüzüklerinde cemiyetlerimizin resmi ismi "Türk İslam Cemiyeti" olarak tanımlanmıştır. Kafa karışıklığına yol açmamak için bu ifade her yönetmelikte teker teker mutlaka değiştirilmelidir. Genel olarak eksik kalan konular: Teşkilatımızın en önemli konularından olan Dinlerarası İlişkiler, Koruyucu Aile, Islamischer Wohlfahrtsverband ile ilgili görevler ve kurallar eksik. Bir çok formu ve bir çok farklı yerde Subbelrather Str. 17 olarak eski DİTİB Merkez adresi kullanılmıştır. 01_Mali İşler ve Muhasebe Yönetmeliği § 13 - Cemiyetin Maddi Yükümlülükleri § 13.2'de "din görevlileri ücreti katkı payı" olarak belirtilen aylık 200€, § 13.4'de "Cemiyet aidatı" (ektedeki Beitragsbestätigung) olmuştur. § 13.3'de "cemiyet aidat miktarı" olarak belirtilen üye başına 1€, § 13.4'de "cemiyet masraf payı" (ekdeki Umlagenbestätigung) olmuştur. Bu kavram karışıklığı özellikle Türkçe'de acilen giderilmelidir. § 13.3 DİTİB Merkez genel kurul kararı ve DİTİB Merkez cemiyet aidatı ve masraf payı tarifesi ile değiştirilme hakkı saklı olmak üzere; tüm cemiyetlerin 2014 Eylül ayından itibaren ödemekle yükümlü olduğu cemiyet aidat miktarı üye başına 1€'dur. Masraf payı hangi konular için harcanacak ve cemiyetlere geri dönecek? Cemiyetlerin üye sayısı nasıl belirlenecek ve Merkez'e iletilecektir? Üye sayılarının gerçekten daha az olarak bildirilmesi nasıl önlenecektir? Üye tanıma sadece aidat ödeyen üyeler mi yoksa kayıtlı her üye mi?

34

Yeni aile üyeliği formlarında özellikle üye sayısı çok görünmesi için bayanları ve çocukları da üye yazmalarını teşvik etmiştik. Şimdi bunu Merkez'e daha çok para aktarılması için yaptınız diye gelecek eleştirilere ne cevap verebiliriz? 400-500 gibi çok üye sayısına ve çok gidere sahip cemiyetler de mi üye başına 1€ ödeyeceklerdir? Bu esnada çıkacak şikayetler ve sorunlar nasıl giderilecektir? Muhatap kim olacaktır? § 13.6 Ayrıca, bölgesel veya eyalet çapında ortak faaliyetlerin yürütülmesi durumunda her cemiyet payına düşen masrafı ödemekle yükümlüdür. Bu genel ifade yönetmeliğin hiç bir yerinde geçmeyen Eyalet Birliği aidatı anlamına mı geliyor? Eğer geliyorsa daha net ifade edilmeli. Eğer gelmiyorsa "cemiyet aidat miktarı" olarak belirtilen üye başına 1€'dan Eyalet Birliklerine pay ayrılmalıdır. 01-03_Cemiyet Bütçesi Listede Eyalet Birliği aidatı yoktur. 4382 DİTİB Eyalet Birliği Aidatı eklenmelidir. 05_Genel Kurul Yönetmeliği 05-03 Genel Kurul Davetiyesi'ndeki 14 maddelik gündem ile 05-10 Genel Kurul Protokolü'ndeki 10 maddelik gündem farklı olduğu için standard hale getirilmelidir. 05-05 Üyelik Müracaat Formu ve bir çok farklı yerde Subbelrather Str. 17 olarak eski DİTİB adresi kullanılmıştır. § 6 - Genel Kurul Divan Heyeti Divan Heyeti'ne kimler seçilemez, mesela mevcut Yönetim Kurulu üyeleri? Genel Kurul'da Yönetim Kurulu seçimi gibi personel ile ilgili bir gündem yoksa, mesela sadece Mali veya Bilgilendirme Genel Kurulu olacaksa Divan Heyeti'ne, mesela mevcut Yönetim Kurulu üyeleri de seçilebilir mi?

35

§ 14 - Gündem • Komisyon Seçimi, Komisyon kelimesi daha önce tanımlanmadığı için "Yönetim Kurulu, Kasa Denetleme Kurulu ve gerekli komisyonların seçimi" daha uygun bir ifade olur. § 42.3 Birinci ve ikinci dereceden akraba olan üyeler aynı cemiyet organına aday olamazlar. Birinci derece akrabalar, anne, baba, kardeş ve çocuklar; ikinci derece akrabalar, dede, nine, amca, hala, dayı ve teyzelerdir. Damat ve gelinler çocuklara; kayınpeder ve kayınvalide anne ve babaya dahildir. İstisnalar, genel kurul tarafından onaylanabilir. Kuzenler bu maddenin neresinde? Bu madde Yönetim Kurulu'na en az 2 bayan bulmada sorun çıkmaması için kaldırılmıştı! Özellikle Yönetim Kurulu üyelerinin eşleri, kız kardeşleri ve/ya kız çocukları adaylığa teşvik edilecekti. En azından bayanların adaylığını sağlamak için ne yapılabilir? § 49 yoktur. 06_Yönetim Kurulu Yönetmeliği § 9.7 Cemiyet üyeleri, yönetim kurulu başkanlığı görevine üstüste en fazla 3 dönem seçilebilirler. § 10 - Görev Süresi 10.1 Tekrar seçim sadece 3 kez mümkündür. Cemiyet tüzüklerinde sadece 1. Başkan için 3 dönem sınırı yani 1 kere seçildikten sonra 2 kez tekrar seçilme hakkı tanınıyor. Ama Madde 10.1 hem bütün Yönetim Kurulu üyelerini kapsıyor hem de toplam 4 dönem herhangi bir görevde kalabilme hakkı olarak anlaşılıyor. Bu yorum doğru mudur?

36

§ 11 - Gensoru Önergesi ve Üye İhracı § 9.5'e göre görev dağılımı yapan Yönetim kurulu üyeleri, Gensoru sonucu Yönetim Kurulu'nda kalması istenen ama mesela 1. Başkan veya Muhasip gibi görevinden alınıp başka bir görev alması istenilen Yönetim Kurulu içi görev değişikliği nasıl olmalıdır? 07_Kasa Denetleme Kurulu Yönetmeliği § 9 - Kasa Denetleme Kurulunun Temel İlkeleri • Kasa denetleme faaliyetleri en az 6 aylık aralıklarla olacaksa en fazla 3 yıl yani sadece Genel Kurul öncesi olsa da olur mu? 6 aylık süre dolmadan Kasa Denetleme Kurulu bir denetleme ihtiyacı gördüğünde ne yapılmalıdır? Kasa Denetleme Kurulu denetleme tarihini hangi süre öncesinden Yönetim Kurulu'na bildirmelidir? 08_Gençlik Kolu Yönetmeligi Bu yönetmelikler çok gecikti. Güney Bavyera Eyalet Gençlik Birliği gibi çoğu gençler Landesjugendring kurumları ile görüşerek şu an kullandıkları yönetmeliklerde çok güzel çözülmüş olan bazı eksiklikleri giderdiler. Gemeinnützigkeit konusu yönetmeliklerde söz konusu değil. Derneğin hakkı Gençlik Kolu için de geçerli mi? §3 – Tanımlar: “Denetleme Kurulu: DİTİB Federal Gençlik Birliği ve Eyalet Gençlik Birliği Başkan ve Başkan Yardımcılarını;” · EGB başkan ve başkan yardımcıların tamamından mı, yoksa sadece söz konusu eyaletin sorumlu kişilerden mi bahsediyoruz burada? Karar mekanizması nasıl çalışacak? FGB üyeleri yerel GK dan tamamen kopuk bir şekilde nasıl karar alabilecek? 900 GK için denetim nasıl sağlanacak? FGB YK ve EGB başkanları yerine sadece EGB YK’yı görevlendirmek daha mantıklı olmazı mı? § 13 - Muhasibin Görev ve Yetkileri

37

· Banka işlemleri için aynı şekilde Muhasibin 18 yaşını doldurmuş olması faydalı olabilir. Kontovollmacht, etc. § 14 – Komisyon Üyelerinin Seçimi, Görev Süresi ve Toplantılar: “14 ve 27 yaşları arasında olmak,” · 27 yaş sınırı bugüne kadar birçok tecrübeli abileri ve ablaları tam kendilerinden istifade edebileceğimiz anda saf dışı bırakabilir. Özellikle ‘kağıt kürek’ ve resmi işlemlerde yaş itibarı ile fazla tecrübe sahibi olan üyeler GK’lara faydalı olabilir. Gizli oylamada genel kurul onayı ile Juleica-kartına sahip (ehliyet belgesi) üyelerin 35 yaşına kadar seçilme haklarını muhafaza edebilmeleri önerisini sunuyorum (aynı anda Juleica’ya teşvik). Henüz Juleica-kartı yaygın olmadığı için en az 5 sene gençlik çalışmalarında aktif bir şekilde (bunu genel kurul onayı ile belirleyebiliriz, yani esas olan genel kurul onayı olabilir, 5 sene şartı sadece kağıt üzerinde adaylığı zorlaştırmak ve cemiyet ile alakası olmayan kişileri dışarıda tutabilmek için kullanılabilir) bulunmuş kişiler için geçerli olabilir. § 14 – Komisyon Üyelerinin Seçimi, Görev Süresi ve Toplantılar: “Toplantı protokolü ve alınan kararlar karar defterine sekreter tarafından yazılır, toplantıya katılan komisyon üyelerince imzalanır ve takibi yapılır. Karar metinlerinde silinti, kazıntı ve çıkıntı yapılamaz, hatalar düzeltilirken hatalı kısım okunacak şekilde tek çizgiyle çizilerek paraf edilir. Kararlara her faaliyet dönemi başından itibaren bir sıra numarası verilir. Karar defterleri tarih sırasına göre arşivlenerek en az 10 yıl süreyle saklanır. Karar defterlerinin saklanması için gerekli tedbirler alınır. Toplantı protokolü ve karar evrakları elektronik ortamda hazırlandığı takdirde çıktıları alınır ve imzalanarak muhafaza edilir.” · Dernek GK için biraz mübalağalı değil mi? § 14 – Komisyon Üyelerinin Seçimi, Görev Süresi ve Toplantılar: “Toplantı protokolü ve karar evrakları elektronik ortamda Eyalet Gençlik Birliği’ne bilgi amaçlı yılda bir kez iletilir.” · EGB’yi ilgilendirmeyen özel konular hariç?

38

§ 15 - Genel Kurul: “Gençlik kolu genel kurulu, 3 yılda bir, en geç cemiyetin olağan genel kurulundan önce normal olarak toplanır.” · Bu cemiyet genel kurulundan önce yapılan toplantıda yeni GK komisyonu seçmek şart mıdır? (Mahkemeye doğal üyeleri bildirme sorunu…) Sınır nerededir? GK komisyonu dernek Genel kurulundan 1 yıl önce seçildiyse tekrar seçim yapmak için toplanmaları gerekir mi? § 15 - Genel Kurul: “Eyalet Gençlik Birliği ve DİTİB Federal Gençlik Birliği’ne davetiyelerin yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir.” · FGB Dernek genel kurula neden yazılı davetiye alıyor? (3 sene içerisinde en az 900 davetiye = senelik en az 300 davetiye) à Gerçek dışı ve bence gereksiz

9_Kadınlar Kolu Yönetmeliği Tanımlarda "Eyalet Kadınlar Birliği" ifadesi kullanılmış ama şimdiye kadar hep "Eyalet Kadın Birliği" ifadesi geçerliydi. § 5 - Kadınlar Kolunun Görevleri Teşkilatımızın en önemli projelerinden biri olan Koruyucu Aile ve Gençlik Daireleri ile işbirliğine atıf eksik. § 14.3 Kadınlar kolu yönetim komisyonuna aday olamayacak olanlar şunlardır: • Kardeş ve eşler (aday bulunmaması halinde bu şart uygulanmaz) Daha önce § 7.1'de "Cemiyetin, tüm 18 yaşını doldurmuş, cemaat kütüğüne kaydını yaptırmış kadın üyeleri kadınlar kolunun üyesidir." denildiğine göre erkek eşlerin aday olamaması zaten doğaldır. Bu ibare kalırsa eşcinsel eşlerin bayan eşlerinin aday olamayacağı anlaşılır. 10_Veliler Birliği Yönetmeliği § 5 - Veliler Birliğinin Görevleri

39

Türkçe Anadil Dersleri'ne atıf yapılabilir mi? Kültürel kimliğin ve ana dilin muhafazası açısından. 11_Yaşlılar Heyeti Yönetmeliği § 5 - Yaşlılar Heyetinin Görevleri Wohlfahrtsverband veya daha doğrusu ileride kurulacak bir Islamischer Wohlfahrtsverband'a atıf eksik. § 8.2 Yaşlılar heyeti yönetim komisyonu, DİTİB Federal Yaşlılar Birliği ve Eyalet Yaşlılar Birliği’nde cemiyeti temsil eder. Daha önce DİTİB Federal Yaşlılar Birliği ve Eyalet Yaşlılar Birliği kurulmayacağı belirtilmişti. Bu birlikler ne zaman kurulmalıdır? § 15.8 Eyalet Yaşlılar Heyeti ve DİTİB Federal Yaşlılar Heyeti’ne davetiyelerin yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Bu kurulların ismi daha önce belirtildiği gibi Birlik mi olacak Heyet mi? 13_Dosya Yönetimi ve Gizlilik Esasları Yönetmeliği § 14.3 İç İlişkiler dosyasında bulunması gereken önemli belgeler şunlardır: Eyalet Birliği: Bu bölüm : işaretinden sonra bir bilgi beklendiği halde boş kalmış! 14_Din Hizmetleri Görevlileri Yönetmeliği Bu yönetmelik çok fazla konut konusunu işlemiş ancak "Din Hizmetleri Görevlileri'nin Görevleri" konusunda Türkiye için geçerli olan madde Almanya için uyarlanmamış. Teşkilatımızın en önemli konularından olan Dinlerarası İlişkilere atıf eksik. § 6.2

40

Konut; konum, büyüklük ve donanım olarak sunulan hizmet ve çevre koşullarına uygun olmalıdır. Konutla ilgili belirli bir büyüklük talebinde bulunulamaz. Her çevrenin ve her görevlinin koşulları farklı olduğuna göre hangi demirbaşların olacağı konusunda standard nedir? § 10.1 Konut ile ilgili tüm yan giderler konutta oturan din görevlilerine aittir. Bu madde maaşları daha az olan 2 yıllık kadrosuz görevliler için de geçerli midir? Geçerli değilse belirtilmelidir.

41

Ek 1