Zorunlu askerlik devam edecek

türk çe DÖRT FIRMADAN BIRINI GÖÇMENLER KURUYOR  www.aktuell7.ch 04.39.0913 Sayı 73 - 2013 - HAFTALIK YAYIN 10 AZA 8953 DIETIKON Zorunlu askerl...
Author: Guest
12 downloads 0 Views 4MB Size
türk çe

DÖRT FIRMADAN BIRINI GÖÇMENLER KURUYOR 

www.aktuell7.ch

04.39.0913

Sayı 73 - 2013 - HAFTALIK YAYIN

10

AZA 8953 DIETIKON

Zorunlu askerlik devam edecek

15 

20 

Yeni evler boş kalıyor

08 

Elektronik versiyonu indirmek için QR kodunu tarayın.

Göçmenlere seçme hakkına Zürih hayır dedi.

türk çe

03

IMPRESSUM

EDİTÖR’DEN

Geht an alle Aktuell 7 Mitglieder VERLEGERADRESSE SWISS CREATIVE MEDIA AG PFINGSTWEIDSTRASSE 105 CH-8005 ZÜRICH

Turgut Karaboyun

REDAKTION AKTUELL7 | BERNSTRASSE 90 CH-8953 DIETIKON ZH E-MAIL: [email protected]

Chefredaktor [email protected]

ABONNEMENT ERSCHEINUNGSWEISE: 52X JÄHRLICH ABO-PREIS: CHF 60.- / JAHR ABODIENST: +41 44 576 60 50 E-MAIL: [email protected] OFFICE / ZENTRALE: +41 44 576 60 50 WERBUNG / ANZEIGEN MOBILE: +41 76 342 90 91 OFFICE: +41 44 576 60 90 E-MAIL: [email protected] WERBE AGENTUR ETHNOMEDIA GMBH WWW.ETHNOMEDIA.CH MARKETINGSLEITER BAHADIR CANDAN CHEFREDAKTEUR TURGUT KARABOYUN REDAKTION DERYA EDIS, MEHMET AKYOL, MINE BARDAKCI, ARBEN REXHEPI MLADA BOKAN, ERCAN MUHARREMI, INESA BAJRAMOVIC, DIELSE INROGA, HÜSEYIN TÜRKKAN CREATIVE DIRECTOR TAMER KARAOĞLU GRAFIKDESIGNER MEHMET POLATER ÜBERSETZUNGSDIENST TURKA LINGUA MEDIENKOORDINATOR MEHMET ALI DEMREN EDV / IT BÜLENT KABACAOĞLU WWW.ACTIVEIP.CH PRAKTIKANTIN AYBIKE YURTMAN VERTRETER ISTANBUL: M. ALI TUNCER ANKARA: MEHMET KUZU DRUCKEREI RINGIER PRINT ************************************** FREIE JOURNALISTEN ASIYE SINICI, MEHMET KUZU, AYSE AZIZLER AUTOREN SUNAY AKIN, MEHMET AKYOL, YÜCEL MUSLU, HÜLYA RÜST, ÖZLEM KALACA

Aktuell7 Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. Aktuell7’de kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı aktuell7’ye aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır.

ABONE FORMU Abonelik işlemini QR kodu üzerinden yapabilirsiniz

Vorname / Adı

[KTU / AID-3879]

Ort / Şehir

Telefon E-Mail

Datum / Tarih

Unterschrift / İmza Ich verpflichte mich die jährliche Abo zu bezahlen. Yıllık Abonelik ücretini ödemeyi kabul ediyorum.

yemeğinde buluştu

05 Organizasyon harika, ilgi beklenilenin çok altında Bulut İsviçre‘deydi.

Daha da Aktüel olacağız

07 Türk Sanatçıların Eserleri

Geçtiğimiz hafta gazete yönetimimizin almış olduğu yeni kararla, bundan sonra okurlarımıza "Aktuell 7" adıyla yayın yapacağız.

09 Dündar sevgisi salonu

Tam altı yıl boyunca okurlarımıza "Pusula" adıyla hizmet verip, elimizden geldiğince gündemde öne çıkan birbirinden değerli haberleri sizlere ulaştırmaya çalıştık. Ancak geçtiğimiz haftalarda başlayan yeni projemizde karşılaştığımız isim karmaşası sebebiyle, isimde de yenilik yapmak bizim için şart oldu. Yeni başlayan haftalık yayında dört ayrı millete yayın yapan gazetemizin birden dört ayrı isim kullanması organizasyon açısından bizi oldukça zorladı. Pusula, Bussola, Kompas ve Busulla isimleriyle sürdürdüğümüz haftalık yayınlarımızda birden fazla isimle yayın yapabilmenin ne kadar güç ve ne kadar büyük bir organizasyon gerektirdiğine şahit olduk. Her gazete için ayrı internet adresleri, mail adresleri ve telefon numaraları gerekmekteydi. Hepsini hazırladık. Fakat yayına başladığımız tarihten itibaren okurlarımızdan gelen telefon ve maillerde büyük sorunlarla karşılaştık. Tüm bu sorunlara ilave olarak gazetemizin reklam ve tanıtım çalışmalarında da dört ayrı ismin bizi frenlediğini ve kendimizi başkalarına tam olarak ifade edemediğimizi anladık. En son geçtiğimiz hafta içinde yapmış olduğumuz son yönetim kurulu toplantımızda, kendi adımıza oldukça radikal bir karar vererek, yıllardır kullandığımız ve zevkle taşıdığımız Pusula isminden vazgeçtik. Almanca bir başlıkla "Aktuell 7" ismi altında yayınlarımızı sürdürme kararı aldık. Bazı okurlarımız, gazetemizin adının Almanca olmasını yadırgayabilirler. Bu okurlarımıza şunu mutlaka hatırlatmak isteriz; gazetemiz artık sadece Türkçe yayınlarla okurlarına hizmet vermiyor. Portekizce, Arnavutça ve Sırpça konuşan değişik etnik gruplara da haftalık yayınımızı ulaştırıyoruz. İlerleyen zamanlarda başka dillerde de yayın yapmak gibi projelerimiz var. Çok dilli sürdüğümüz çalışmalarımızın her milletin anlayabileceği bir isim altında buluşması, sanırız yeni ismimizi yadırgayan okurlarımıza da mantıklı gelecektir. Bundan sonraki en büyük hedefimiz "Aktuell 7" adını en yakın zamanda İsviçre’de marka haline getirmek olacak. Bunun için tüm ekibimizle birlikte var gücümüzle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Halkımız nerede?

PLZ / PK

04 Türk sağlıkçılar akşam

06 Başbakan Baş Müşaviri Yiğit

Nachname / Soyadı Strasse / Cadde

İÇİNDEKİLER

Geçtiğimiz haftalarda Zürih’de organize edilen Lernfestival programını okurlarımız için takip etmeye gitmiştik. Program Zürih’in en güzel salonlarından biri olan Swissotel’de gerçekleştirildi. En beğendiğim salonlardan biridir doğrusu. Ben trafik yoğunluğundan dolayı saat 13:00’de başlayacak programa biraz geç kalmıştım. ‘Eyvah! Geç kaldım program başlayacak ve herkesten sonra salona gireceğim,’ korkuları yaşarken, adrese ulaştığımda karşımda 50 kişiden az bir topluluk görüp şok geçirdim. Oysa konu çoğumuzun şikayet ettiği, çözüm aradığı, en önemli sorunlarımız arasında neredeyse ilk sırada olan eğitim meselesiydi. Böylesi bir çalışmaya, ailelerimizin bu denli ilgisiz kalmasını kabullenemiyorum doğrusu. Kendi aramızda dertleşmeyi bırakıp bu tür organizasyonlara katılmayı ilke haline getirmemiz ve kendimizi eğitim konusunda geliştirmemiz gerekiyor. Yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynlerin, çocuklarının eğitimleri için çok önemli olan bu semineri kaçırmalarına toplumumuz adına çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Organizasyona emeği geçen başta İTT yönetim kurulu olmak üzere herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.

Zürih‘de Boy Gösterdi!

08 Göçmenlere seçme hakkına Zürih de hayır dedi doldurdu.

10 Dört firmadan birini göçmenler kuruyor!

11 İsviçre parası ne kadar kirli?

12 Özel dersler işe yaramıyor 13 Tren yollarındaki gecikmeler can sıkıyor

15 Zorunlu askerlik devam edecek

16 Yirmi milletvekilinden biri göçmen kökenli

18 Şimdi de peçe yasağı! 20 Yeni evler boş kalıyor! 21 Gençler hukukçu olmak istiyor 21 Anne sütü kadar sağlıklı bebekler için emzirin

22 'Hırsım, hep en iyisini yapabilmek için'

24 Sonbahar Kapıda Kalmasın! 26 Cenevre – Tüm güzellikler birarada

26 Club Dilaila 10.Yılını Kutladı 27 Her Hafta Bir App 27 Yeni teknoloji harikası 3D yazıcılar

27 iOS 7 Apple kullanıcılarıyla buluştu!

28 Haftanın Filmleri 29 Etkinlik Takvimi

türk çe

04

Türk sağlıkçılar akşam yemeğinde buluştu

5

0’den fazla doktor, diş hekimi, eczacı, hemşire, muayenehane asistanları, sosyal pedagog ve sigorta uzmanları bu buluşmadan oldukça memnun kaldılar. Grubun sözcüsü, Dr. Cankut Yüksel, “Yılda birkaç kez buluşma isteği, geçtiğimiz buluşmamızda katılımcıların

[KTU / AID-3878]

ortak görüşüydü. Bu sayede birbirimize daha fazla yardımcı olabilir, destekleyebiliriz. Amacımız sağlık sektöründe çalışan herkesi kucaklamak. Önerilerinize açığız, yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyoruz.” dedi. Türk sağlıkçıların bir araya gelmesi konusunda baştan beri des-

tek olan Zürih Başkonsolosu Sayın Aslı Oral Hanımefendi’nin son anda buluşmaya katılamaması gecenin tek üzüntü sebebi oldu. Gecede yapılması planlanan diğer çalışmaların duyuruları da gerçekleştirildi. 12 Aralık Perşembe günü, İsviçre Kanser Derneği ile ortaklaşa düzenlenecek olan kanser hastalıkları ile ilgili ortak pilot projenin ilk toplantısının ‘’Meme kanseri’’ konusunda yapılacağı belirtildi. (Yer: Zürih Başkonsolosluğu Atatürk Salonu Saat: 18.30) Devamında her ay yeni bir kanser konusu ile (akci-

3 Rappen’den* bas ¸layan fiyatlarla 33 ülke

ğer, prostat, kalın bağırsak, rahim kanserleri) devam edileceği açıklandı. Grubun sözcüsü, Dr. Cankut Yüksel ayrıca, İsviçre’de yaşayan Türk sağlıkçılardan aldıkları güçle bir sonraki büyük toplantılarını 15 Mart 2014 Cumartesi tarihinde büyük Tıp Bayramı Şöleni olarak gerçekleştirmek istediklerini de söyledi. ‘Tüm sağlıkçılarımız, aileleri ve çocukları ile yine buluşmayı planlıyoruz,’ diyen Yüksel, Türk sağlık çalışanlarını şimdiden gelecek buluşmaya davet etti.

www.yallo.ch

Geçtiğimiz yıl ilk kez bir araya gelen Türk sağlık çalışanları, Zürih’de düzenlenen organizasyonla yeniden buluşma imkanı yakaladı. 28 Eylül Cumartesi akşamı düzenlenen yemek, Zürih gölü kıyısında bir restoranda gerçekleştirildi.

50’den fazla sağlık alanında görevli çalışanlar, Zürih’de buluştular.



Şimdi ücretsiz:

SIM kartınızı Sunrise Center'den alınız!

Türkiye’ de dahil! SIM kartlar ve cep telefonları buralardan temin edilebilir:

5 CHF tutarında başlangıç kontörü dahil. 31.12.2013 tarihine kadar Sunrise Center'de geçerlidir.

yallo-13-k

* 0,03 CHF/dak.’ya yallo kontörlü hat ile İsviçre’den aŞağıdaki ülkelerde bulunan sabit hatlar aranabilir: Almanya, Avusturya, Fransa, İtalya, ABD, Arjantin, Avustralya, Belçika, İngiltere, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, Kanada, Macaristan, Meksika, Norveç, Peru, Polonya, Portekiz, Romanya, Şili, Sırbistan, Slovakya, Tayland, Türkiye, Yunanistan. Mobil hatları arama: 0,25 CHF/dak.! İsviçre içi yallo'dan yallo'a aramalar: 0,05  CHF/dak. Dünya çapında SMS gönderimi: 0,10 CHF/SMS. Tüm bilgileri ve tarifeleri www.yallo.ch adresinde bulabilirsiniz.

türk çe

05

Organizasyon harika, ilgi beklenilenin çok altında

Ekibimiz, katılımcılarla röportajlar yaptı.

İsviçre Türk Topluluğu tarafından 2008 yılından beri her yıl düzenli olarak organize edilen “Lernfestival” bu yıl Zürih ve Suhr şehirlerinde gerçekleştirildi.

Y

aşadığımız toplum içinde saygınlığımızı arttıracak yegane yolun eğitimden geçtiğini iyi bilen İTT yönetimi, yıllardır halkımıza eğitimin önemini anlatabilmek için bu organizasyonları düzenliyor. Düzenlenen organizasyon kapsamında, eğitimin önemini vurgulamak mevcut sorunlara çözüm üretmek ve katılımcılarla sorunları karşılıklı tartışmak amacıyla düzenlenen seminerlerde, uzmanlar tarafından oldukça önemli bilgiler aktarıldı. Organizasyonun ikinci gününde Zürih’de katıldığımız seminerler İTT

[KTU / AID-3871]

Başkanı Kahraman Tunaboylu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Seminerlerin devamında Bern Büyükelçimiz Tanju Sümer katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, böylesine önemli bir organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti. Zürih Entegrasyon Dairesi’nden Julia Morais ve Claudia Sacchetti de seminer kapsamında katılımcılara önemli bilgiler aktardılar. Bayan Morais, çocukların ve gençlerin okuldaki başarısına aile içindeki yaşamın ve ilginin etkilerini anlatırken, Bayan Sacchetti, Kanton Zürih’deki okul sistemi ve eğitimde yaşanan sorunlar üzerine

seminer verdi. Programın devamında Eğitim Müşavirimiz Sezai Güler de bir seminer vererek çocuklarımızın anadil ve kültür derslerinde eğitimlerinin İsviçre okul sistemine etkisinden bahsetti. Türk öğrenciler için İsviçre’de açık lise ve açık üniversite gibi konular başta olmak üzere, eğitimde yaşanan problemler hususunda katılımcılara bilgiler aktardı. Seminerin sonunda Türk okullarında öğretmen olarak görev yapan Zeliha Demircioğlu tarafından, Türkçe eğitimin çocuklara

faydaları ve önemi konusunda yapılan çalışmalar ve elde edilen tecrübeler aktarıldı. Programı sonuna kadar takip edip katılımcılardan organizasyonlar hakkında düşüncelerini aldık. Aktuell7 mikrofonlarına konuşan herkesin ortak görüşü, çok değerli bir organizasyona halkımızın bu kadar az ilgi göstermesini anlayamadık şeklinde oldu. Yapılan röportajları izleyebilmek için QR kodunu okutmanız yeterli.

QR kodunu okutarak haberin videosunu izleyebilirsiniz.

CHP’den ‘Geleceğimiz için birleşiyoruz’ konferansı 28 Eylül Cumartesi saat 19:00’da başlayan CHP Zürih Konferansı’nda, ‘Geleceğimiz için birleşiyoruz’ konu başlığı altında toplanıldı.

S

ağlık problemleri nedeniyle konferansa katılamayan CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın özür mesajı ile başlayan konferans, konuşmacıların dinlenmesiyle sürdü. CHP Kadın Kolları Başkanı Hilal Dokuzcan, CHP Kadın Kolları Genel Sekreteri Nurten Bozkurt ve CHP İsviçre Milli Genel Başkanı Salman Coşkun’un söz aldıkları

[KTU / AID-3870]

konferansta açılış konuşması Dilara Kara tarafından yapıldı. Ağırlıklı olarak kadınların toplum, yaşam ve siyasetteki öneminin ele alındığı konferansta, Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü bir lider olduğunun ve Türk kadınlarının haklarını diğer ülke kadınlarına göre yıllar önce kazandığının altı çizildi. CHP Kadın Kolları Genel Başka-

Konferansta kadınların toplum, alındı. yaşam ve siyasetteki önemi ele

nı Hilal Dokuzcan, kadın kollarının Türkiye’de değişik bölgelerde yaptığı etkinlikler hakkında geniş bilgiler verdi. Film ve slayt gösterileriyle renk-

lenen ‘Geleceğimiz için birleşiyoruz’ konferansı ilerleyen saatlerde soru cevap şeklinde devam ederek son buldu.

türk çe

06

Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut ve Başbakan Müşaviri Muharrem Çığlık işadamlarımızla kahvaltıda bir araya geldiler

Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut İsviçre’deydi Son haftalarda düzenledikleri programlarla ses getirmeye devam eden UETD İsviçre yönetimi, 4 Ekim 2013 Cuma günü HWZ Zürih’ de organize ettikleri konferansla, vatandaşlarımızı Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut ile buluşturdu. [KTU / ID-3896]

K

onferans günü öğle saatlerinde İsviçre`ye gelen Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut ve Başbakan Müşaviri Muharrem Çığlık, öncelikle işadamlarımızla bir araya geldiler. Aarau`da bulunan Turquoise Restaurant` da organize edilen kahvaltıda, iş adamlarımız ve Türkiye`den gelen heyet güncel konuları değerlendirip görüşme imkanı buldular.

“Türkiye’nin Kültürel ve Tarihsel Mirasına Sahip Çıkma” konusunu işlediği konuşmasında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, kısa adıyla TIKA hakkında vatandaşlarımızı bilgilendirdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı‘ na bağlı olan kurum, Türkiye‘nin dış yardımlarını organize etmekte ve yurt dışında Türkçe öğretimini (TIKA Türkoloji Projesi) desteklemekte.

sayılı Başbakanlık Genelgesi ile TIKA’ ya verildiğini belitti. Meslek Eğitim Merkezlerine teknik malzeme alımları, kadınlara meslek edindirme amaçlı eğitim programları düzenlendiğine de dikkat çekerek, davetlilere bu konuda ışık tuttu.

Akşam saat 18:30`da organize edilen konferans ise Zürih Üniversitesine bağlı HWZ binasında gerçekleştirildi. Vatandaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği konferansa; Başkonsolosumuz Aslı Oral, Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Ahmet Akın, Turizm ve Tanıtma Ataşemiz Hilal Demirel ve STK temsilcilerimiz de katıldı.

Çığlık, yurt dışındaki kültür varlıklarımızın tespit edilmesi, hukuki statülerinin belirlenmesi ve restorasyonlarının yaptırılması faaliyetlerinin farklı kamu, kurum ve kuruluşları tarafından yerine getirilmesi nedeniyle, etkin bir eşgüdüm mekanizmasının kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Bu nedenle yürütülecek çalışmalarda kamu, kurum ve kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlama, strateji geliştirme ve restorasyon faaliyetlerini yönlendirilme görevinin 2008/15

Konferansın devamında söz alan Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut ise konuşmasında, “Türkiye Global Krizden Neden Etklilenmedi?“ sorusunu çok yönlü masaya yatırıp bilgiler verdi. 1854’te başlayan borçlanmanın 1954’e kadar sürdüğünü belirten Bulut, altı yıllık bir boşluktan sonra 1960’da IMF anlaşmaları imzalandığını ve bu anlaşmaların 2003’e kadar sürdüğünü anlattı.

UETD İsviçre Teşkilatı Başkanı Emre Hasan Yılmaz’ın yapmış olduğu açılış konuşmasının ardından Başbakan Müşaviri Muharren Çığlık söz aldı. Çığlık,

“10 yıl öncesine kadar IMF’ye bağlı bir ülkeydik. Bugün biz IMF’ye kredi veriyoruz!”

“10 yıl öncesine kadar IMF’ye bağlı bir ülkeydik. Bugün biz IMF’ye kredi veriyoruz!” diyen

Konferansın son bölümünde UETD İsviçre Başkanı Emre Yılmaz, Başbakan Başmüşaviri Yiğit Bulut ve Başbakan Müşaviri Muharrem Çığlık soruları cevaplandırdılar

Bulut, artık Avrupa’nın kaybedenler grubuna girdiğine işaret etti. Yeni dünya sisteminde öne çıkacak ülkelerin; Amerika, Türkiye, İran ve Çin olacağını vurguladı. Yiğit Bulut, 2023’de bizleri bambaşka bir Türkiye’nin beklediğini, bundan 10 yıl sonra yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın büyük bir kısmının yaşamak için yeniden Türkiye`yi tercih edeceklerini, bunun için hükümetin var gücüyle çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Davetlilerden gelen soruların cevaplandırılmasının ardından programa katkı sağlayan sponsorlara plaketleri takdim edilerek organizasyon sonlandırıldı.

QR kodunu okutarak haberin videosunu izleyebilirsiniz.

türk çe

07

Türk sanatçıların eserleri Zürih’te baş gösterdi! 26 Eylül Perşembe akşamı T.C. Zürih Başkonsolosluğu’nda Ressam Nuran Tanrıverdi ve Mimar Mühendis Prof. Metin Hepgüler’in sergi açılışı yapıldı. [BAM / AID-3874]

S

aat 19.00’da başlayan açılışa ilgi oldukça fazlaydı. Başkonsolosumuz Aslı Oral’ın açılış konuşmasının ardından; önce Ressam Nuran Tanrıverdi, ardından Metin Hepgüler konuşmalarını yaptılar. Programa diğer ülkelerden Başkonsoloslar da katıldılar. Açılış konuşmasından sonra müzik eşliğinde Türk mutfağından lezzetlerin sunulmasıyla program devam etti. Nuran Tanrıverdi kimdir? 1953 doğumlu İzmirli sanatçı Ege Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunudur. İzmir’deki ünlü ve başarılı sanat ofislerinde çalıştık-

tan sonra, beş yıl boyunca Stuttgart’ta bulundu. 1998 yılında İsveç Stockholm’deki Uluslararası Sanat Fuarı’na davet edilmesiyle, resmine ve sanatına daha çok zaman ayırmaya başladı. Türkiye’nin birçok şehrinde ve yurtdışında Nahçıvan, Avusturya ve şimdi de Zürih’te sergiler açtı. Türk sanat çevrelerinde oldukça tanınan bir isim olan Tanrıverdi, aynı zamanda İzmir Alsancak’da bir sanat galerisini yönetiyor. Zürih’de sergisinin açılmasından oldukça memnun olan Tanrıverdi, düşüncelerini şu şekilde belirtti: “Sanatınızı dünyanın farklı yerlerinde sergileme imkanı bulmak

çok güzel bir duygu. Zürih’te ilk kişisel sergim ve ilk izlenimlerime göre Zürih yaşamak için harika bir şehir. Herşey kontrol altında, düzenli. Ama tek bir şey eksik: Bir İzmirlinin asla vazgeçemeyeceği şey deniz. İzmir’in renkleri ve coşkusu ise benim sanatıma can veriyor. Bugün burada bulunmaktan çok mutluyum. Bizleri yalnız bırakmayan ziyaretçilerimize ve organizasyonda emeği bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.„ Profesör Metin Hepgüler kimdir? 1953 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Metin Hepgüler, Türkiye mimarlık tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. 1959 yılında İstanbul Manifaturacılar Çarşısı mimarı proje yarışmasına Doğan Tekeli ve Sami

Ressam Nuran

Tanrıverdi

Sisa ile katılarak birincilik ödülüne layık görüldüler. 1966 yılında Metin Hepgüler Müessesesi’ni kurarak, Suudi Arabistan, Libya, Dubai, İsviçre başta olmak üzere yurtdışında projelere ve tasarımlara imzasını attı. Profesör Metin Hepgüler’in en büyük arzusu, genç Türk mimarlarının ufkunun genişlemesi ve dünyaca ünlü projelere imza atmak adına çalışmaktan asla vazgeçmemeleri.

türk çe

08

Göçmenlere seçme hakkına Zürih de hayır dedi Zürih kantonunda yaşayan göçmenlere, belli şartlarla belediyelerde yapılacak halkoylamalarında oy kullanma hakkı tanımayı öngören yasa tasarısı yine kabul edilmedi. ‘Daha fazla demokrasi’ adı altında 2011 yılında lanse edilen yasa tasarısına verilen hayır oyları %75'den fazla oldu. Zürih'de sadece bir semtte yasa lehine kullanılan oylar çoğunluk sağlayabildi. [AKM / AID-3864]

S

on yirmi yılda üçüncü kez halkın oyuna sunulan 'göçmenlere politik haklar tanınması' bir kez daha yüksek bir hayır oyu ile reddedildi. Her dört seçmenden sadece birinin oyunu alabilen öneri 2011 yılında second@s plus derneği tarafından gerekli imzaların toplanması ile halkın oyuna sunuldu. Belli şartları yerine getiren göçmen-

lere, belediye ile ilgili konulardaki halkoylamalarına katılma imkanı tanıyan tasarıyla göçmenler, daha önce reddedilen tasarılardan daha az hak istemekteydi. Ancak bu konuda yapılan diğer oylamalarda da görüldüğü gibi, İsviçreli seçmen halâ konuya önyargılı bakmaya devam ediyor. Zürih kantonundaki 185 belediye-

den, sadece göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Zürih’in Kreis 4 ve 5 bölgesinde oyların çoğunluğu yasa tasarısı lehine çıktı. Bu sonuçla göçmenlere oy hakkı tanıyan kantonların sayısı eskiden olduğu gibi 8'de kaldı. Bu kantonlar Appenzell Ausserrhoden, Basel-Stadt, Freiburg, Genf, Graubünden, Jura, Neuenburg ve Waadt.

türk çe

09

Uğur Dündar, meslek hayatında hiçbir patron veya meslek dışı güçten mir ve talimat almadığını, evrensel meslek ilkeleri dışındaki hiçbir gücün önünde eğilip bükülmediğini belirtti.

Eğitimci Orhan Suat ve gazeteci Uğur Dündar`ın konuşmacı olarak katıldığı programı Bilgi Menekşe yönetti.

Dündar sevgisi, salonu doldurdu Geçtiğimiz pazar günü Winterthur`da organize edilen 90. Yılında Cumhuriyet Söyleşisi adlı programa usta gazeteci Uğur Dündar ve eğitimci Orhan Suat konuşmacı olarak davet edildiler. Yaklaşık 700 kişinin katıldığı organizasyonda, halkımızın usta gazeteci ve TV programcısı Uğur Dündar`a gösterdiği ilgi görülmeye değerdi. [KTU / ID-3895]

B

ir başka ünlü gazeteci Nedim Şener`in son anda özel nedenlerden dolayı katılamadığı program, saat 12:30 civarında saygı duruşu ve İstiklal marşıyla başladı. İstiklal marşının hemen ardından „Andımız“, salonda bulunan tüm konuklar tarafından hep bir ağızdan okundu. ADD Zürih, Radyo Munot Türkiye Özlemi, Schaffhausen Türk Kültür Derneği, İsviçre Türk Kadınları Derneği, Wädenswil Türk Birliği ve TGB İsviçre dernekleri tarafından hazırlanan söyleşi, başarılı organizasyonu ile dikkat çekti. Açılış konuşmaları, ADD Zürih Başkanı Hasan Kemahlı ve Schaffhausen Türk Kültür Derneği Başkanı Bilgi Menekşe tarafından yapıldı. Her iki konuşmacıda organizasyonu düzenlemelerinde emeği geçen kişi ve kurumlara, söyleşiye katılarak kendilerini onurlandıran konuşmacılara ayrı ayrı teşekkür ettiler. Programın devamında Radyo Munot Türkiye Özlemi çalışanları

tarafından hazırlanan sinevizyon gösterisi ile konuşmacıların hayatı ve başarıları anlatıldı. Ardından sahneye davet edilen konuklar sırayla konuşmalarını yaptılar. Sahneye ilk çıkan konuşmacı yıllarca kendini eğitime adamış olan Orhan Suat oldu. Türkiye’nin eğitim sistemini anlatan Suat, mevcut eğitim sisteminin içinde bulunduğu kaosdan bahsederek, çözüm önerileriyle ilgili bir konferans verdi. Uğur Dündar sevgisi görülmeye değerdi Programın devamında sahneye davet edilen Uğur Dündar, samimi ve içten sohbetiyle yaklaşık 1 saat süren bir konuşma yaptı. Dündar, meslek hayatında hiçbir patron veya meslek dışı güçten emir ve talimat almadığını, evrensel meslek ilkeleri dışındaki hiçbir gücün önünde eğilip bükülmediğini belirtti. Her zaman toplumun bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet ettiğini, 50 yıla yaklaşan gaze-

İstiklal marşının hemen ardından “Andımız”, salonda bulunan tüm konuklar tarafından açılan bayraklar eşliğinde hep bir ağızdan okundu.

tecilik hayatında günah çıkartmaya neden olacak bir ahlaksızlığın içinde bulunmadığını da sözlerine ekledi. Dündar tecrübelerini paylaştığı konuşmasında, güç odaklarının bir yerlerde örtbas etmeye çalıştıkları şeyin haber, gerisinin reklam olduğunu söyledi. Konuşmasının devamında; “Bu ifadeyi bizim gibi gelişmekte olan ve demokrasisi kesintiye uğramış ülkelerde söylemek kolay ama ödün vermeden uygulamak zordur. Evrensel meslek ilkelerine sıkı sıkıya sarılmanın bedeli, bizler gibi soruşturmacı gazetecilik yapma sevdasında olan gazeteciler için çok daha ağırdır. Öyleki bunun bedelini bazen hayatınızla ödersiniz, ” dedi. Öldürülecekler listesinde bende vardım Susurluk Çetesi Davası hükümlülerinden, eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın’ın, o dönemde adının kendilerine öldürülmek üzere verildiğini hatırlatan Dündar,” Eğer susurluk kazası olmasaydı, belki bugün aranızda

olmayacaktım,“ dedi. Konuşmasının devamında Halk TV` de yaptığı çalışmalardan da bahseden Dündar; “Başarımı ve kazancımı Türk halkına borçluyum. Bu borcu Halk TV`de yaptığım hiçbir programdan para almayarak ödemeye çalışıyorum,” diyerek konuşmasını tamamladı. Verilen arada katılımcıların neredeyse her biriyle fotoğraf çektiren Uğur Dündar; “Doğrusu böylesine bir ilgi beklemiyordum. Bugün tüm eğlencesini bırakıp vaktini bizimle birlikte geçiren halkımıza teşekkür ediyorum,” diyerek memnuniyetini dile getirdi. Programın sonunda, organizasyona emeği geçen dernek yöneticilerine ve konuşmacılara hazırlanan plaketler takdim edildi.

QR kodunu okutarak haberin videosunu izleyebilirsiniz.

türk çe

10

Dört firmadan birini göçmenler kuruyor! Her yıl İsviçre’de binlerce ticari şirket kuruluyor. Bunlar arasında İsviçre pasaportuna sahip olmayanlar tarafından kurulanlar, her yıl artıyor. Bu yılın ortasında yeni kurulan şirketlerin %40'ı göçmenler tarafından kurulmuş. Üstelik yeni kurulan firmalar arasında göçmenler tarafından kurulanlar, İsviçre’nin dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip olmasını destekliyor. [AKM / AID-3800]

D

aha 2000 yılında göçmenler tarafından kurulan firmaların oranı %22 civarındayken, geçen süre içerisinde hızlı bir şekilde artarak bu yıl %40 sınırını aşmış durumda. İsviçre televizyonu tarafından sunulan bir programda, en yeni teknoloji firmalarının çoğunun göçmenler tarafından kurulduğu belirtildi. Yeni kurulan bu firmaların katkılarıyla İsviçre, dünyanın teknoloji devleri arasında yerini alıyor. 2000 yılında göçmenler nüfusun %20’sini oluşturuyor, yeni kurulan firmaların %22’side göçmenlerin imzasını taşıyordu. 2013 yılına gelindiğinde ise toplam nüfus içindeki oranları %23’e yükselen göçmenlerin, yeni kurulan firmalar içerisindeki payları %40’a kadar yükseldi. St. Gallen Üniversitesi genç şirketler kurumu ise yeni kurulan şirketler arasında, yüksek okullardan mezun olan göçmen gençler tarafından kurulanların oldukça yüksek olduğunu belirtiyor. Genç üniversite mezunlarına bakıldığında, yüksek teknoloji ile çalışan firma sahipleri arasında göçmen gençlerin %75 gibi büyük bir çoğunluğa sahip olması dikkatlerden kaçmıyor. Göçmenler tarafından kurulan firmalar arasında Almanların önde geldiği görülüyor. Her kurulan 100 yeni firmadan 7’sinin sahibi Alman vatandaşı. Almanları 6 firma ile İtalyanlar, 5 firma ile eski Yugoslavya ülkelerinden gelenler, 4 firma ile Fransızlar takip ediyor. Devamında, 100 yeni firmadan 2’si Türk vatandaşları, 3’ü Portekizliler tarafından kuruluyor. Almanların bu konuda ilk sıralarda yer alma sebeplerine bakıldığında, ekonomik kriz ve yabancı dil hakimiyeti belirleyici faktör olarak gösteriliyor.

Yıllara göre yeni kurulan şirketler içinde göçmenlerin payı (%)

İsviçre’nin önde gelen firmaları arasında, göçmenler tarafından kurulanların fazla olduğu bilinmekteydi. Ancak bu yeni gelişme, göçmenlerin İsviçre ekonomisi açısından giderek nasıl vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. Göçmen aileler tarafından kurulan dünyaca ünlü büyük firmaların önde gelenleri ise şunlar: 1. Frankfurt doğumlu Heinrich Nestle 1867 yılında ‘çocuk unu’adını verdiği mama imalatı için ilk işletmesini İsviçre’de açtı. Vevey’de merkezi olan firmanın yıllık cirosu, 90 Milyar Frank. 2. Yine bir Alman olan Walter Boveri, Charles Brown ile birlikte Zürih’de BBC şirketini kurdu. Bugünkü ismi ABB olan şirketin toplam 145.000 çalışanı bulunuyor. 3. Genç yaşlarda İsviçre’ye yerleşen Nicolas Hayek, ilk plastik saatleri yapan Swatch saat fab-

rikalarını kurdu. 4. Göçmenler tarafından kurulan en yeni firmalardan biri olan Actelion, 1997 yılında Fransız vatandaşı Jean-Paul Clozel tarafından kuruldu. 5. Lüks markalar arasında ayrı bir yeri olan Richemont ise Güney Afrikalı girişimci Anton Rupert tarafından Cenevre'de kuruldu. 6. Başka bir Fransız, Leon Givaudan 1895 yılında Zürih’de ilk parfüm işletmesini kurdu. Bugün dünyanın önde gelen kimyasal madde üreticileri arasında olan şirketin merkezi Cenevre’ye taşındı. 7. İsviçre’nin özel bankalarından biri olan Julies Baer ilk defa 1890 yılında Bank Hirschhorn & Grob adı ile Zürih’in Bahnhof Caddesi’nde çalışmalarına başlamıştı. 8. İki Alman tarafından 1886 yılında kurulan "Conservenfabrik Henkell & Zeiler" Lenzburg’da konserve imalatı ile çalışmalarına başlamıştı.

2000 2005 2010 2011 2012 2013

22 30 35 36 38 40

2013 yılında kurulan yeni firmaların sahiplerinin oranı (%)

İsviçre Almanya İtalya Yugoslavya Portekiz Türkiye Diğerleri

60 7 6 5 3 2 13

Ausländer gründen 4 von 10 Firmen In der Schweiz entstehen Jahr für Jahr Tausende von neuen Unternehmen. Einen immer grösseren Anteil daran haben die Ausländer: Mıttlerweile werden 40 Prozent der Unternehmen von Personen ohne Schweizer Pass gegründet. Viele davon helfen mit, dass die Schweiz Innovationsweltmeister ist.

türk çe

11

İsviçre parası ne kadar kirli? Bir mikrobiyolog ekibi tarafından yapılan araştırmaya göre İsviçre Frank’ı banknotlar, Euro veya Hindistan Rupisi'ne göre daha sağlıksız. [AKM / AID-3819]

M

erkez Bankası tarafından çıkarılması beklenen yeni Franklar ise daha da sağlıksız. İngiliz Merkez Bankası tarafından Hollandalı ve Türk bilim insanlarına yaptırılan araştırmayla, banknotlar üzerinde önemli oranda sağlığa zararlı bakteri bulundu. Bazı ülkelerin paraları incelendiğinde oldukça kirli gözükmelerine rağmen insan sağlığına pek zarar vermedikleri görüldü. Bunun nedeni ise, kağıt paraların üzerindeki bakteriler. Bu bakterilerin çoğalmasına zemin hazırlayan unsur ise, basım aşamasında kullanılan değişik maddeler. Yapılan araştırma sonucuna göre varılan sonuç şaşkınlık yarattı. Dünyanın belli başlı para-

larının mikrobiyolojik açıdan incelenmesi için yapılan araştırma sonucunda; sağlığa zararlı olduğu bilinen bakterilerin bazı paraların üzerinde bulunması, hatta bu paralar üzerinde üremeye devam etmeleri, bilim adamları için yeni bir olgu. İngiliz Merkez Bankası tarafından yaptırılan araştırmanın ünlü bilim dergisi ‘New Scientist’de yayınlanması tüm kamuoyunda yankı buldu. Türk doktor ve mikrobiyolog Habib Gedik başkanlığındaki bir ekip tarafından yapılan araştırmada, sağlığa zararlı üç bakterinin paralar üzerinde yaşamaya devam ettikleri tespit edildi. Yapılan açıklamada, 'para önemli bir iletişim aracı, temiz gibi gözüken paraların üzerinde bakterilerin yaşaması

oldukça şaşırtıcı’denildi. Merkez bankaları çıkardıkları paraların sahtesinin yapılmaması için bir dizi önlem almakta. Bunlar arasında, banknot yapımı için kullanılan kağıtlara çeşitli plastik maddeler katılıyor. Bu maddelerse bakterilere yaşamaları için uygun bir ortam sağlıyor. Bu açıdan bakıldığında, İsviçre Merkez Bankası tarafından yakında piyasaya sürülmesi beklenen yeni banknotlar daha da tehlikeli. Yeni banknotlar içerisindeki yabancı maddelerin, bakterilere daha fazla yaşama imkanı sunacağı öne sürülüyor. En kirli paralar - Romanya para birimi olan Leyi sağlığa zararlı bakterileri barındırma açısından en kirli para olarak görülüyor. - Kanada doları üzerinde bakteriler üreme imkanı buluyor. - ABD doları için de benzer bulgular söz konusu. - Fas Dirhem’i bakterilere daha

Wie dreckig sind Schweizer Banknoten? Schweizer Banknoten sind unhygienischer als Euro-Scheine und indische Rupien. Das haben Mikrobiologen nachgewiesen. Und der Franken könnte bald noch schmutziger werden. Genau das ergab eine Studie von niederländischen und türkischen Infektiologen und Mikrobiologen. Sie untersuchten dabei die Überlebensrate von häufigen Bakterien auf Geldscheinen aus verschiedenen Ländern.

az yaşama imkanı tanıyor. - Euro ise bu konuda Dirhemle aynı özellikleri taşıyor. - Hindistan Rupi’si üzerinde bakterilerin yaşam imkanı oldukça az. - Hırvatistan Kuna’sı temiz para konusunda en iyisi. - İsviçre Frank’ı ise Romanya Leyi’sinden biraz daha iyi durumda. - Araştırma sonuçları, piyasaya çıkacak olan yeni Franklar'ınsa kirlilik konusunda Romanya Leyi'sini geçeceğini gösteriyor.

türk çe

12

Özel dersler işe yaramıyor Basel'de yapılan araştırmada, özel derslerin notların düzelmesinde pek katkı sağlamadığı hatta belli durumlarda olumsuz yönde etkilediği belirlendi.

Ç

ocuklarına özel ders aldıran ebeveynlerin sayısı gittikçe artıyor. İsviçre'deki her altı çocuktan biri (%17’lik bir oran) özel ders alıyor. En çok özel ders ise matematikten alınıyor. Basel Üniversitesi ve FHNW’nin ortak araştırması, özel derslerin faydalarıyla ilgili çalışmalarına devam ediyor. Özel ders, notları yükseltmiyor Yapılan araştırma kapsamında 5

[BAM / AID-3832]

ve 9. sınıf arası 10.000 öğrencinin konuyla ilgili görüşüne başvurularak, 3 ay ara ile notlarındaki artışlar incelendi. Öğrenciler, özel derslerin katkı sağladığına inansada, notlarında belirgin bir yükselme görülmedi. Matematik, Almanca ve Fransızca derslerinden girilen sınavların sonuçlarındaysa az da olsa bir yükseliş gözlendi. Bir diğer şaşırtıcı tespit ise şu şekilde: Özel etüt eğitim merkezlerinde verilen dersler, özel derslerden yaklaşık iki kat daha

pahalı. Özel derslerde konuyla ilgili düşünme becerisi geliştiriliyor ve sorulara bilinçli yaklaşarak nasıl bir çözüm yolu izlenmesi gerektiği gösteriliyor. Etüt merkezlerinde ise bu gelişimlerin tersine, öğrencinin düşünme yeteneği daha da zayıflıyor. Uzmanlar tüm gün okulları tavsiye ediyor Uzman Hans Ulrich, toplumda özel derslerin farklı bir presti-

ji olduğunu belirterek, bundan uzaklaşılması gerektiğini söylüyor. Ulrich, çocuklara ve gençlere okullarda tüm gün boyunca sistematik bir şekilde eğitim verilerek özel ders ihtiyacının en aza indirgenebileceğini belirtiyor. Özel derslerin varlığı ise, okulların öğrencilerde öğrenme sürecini tetikleme ve takip etme görevlerinde yetersiz kaldıklarını gösteriyor.

türk çe

13

Bir sonraki Züspa’da görüşmek üzere! 20-29 Eylül arasında 64. kez gerçekleştirilen Züspa Fuarı yine ziyaretçilerle dolup taştı. Kurulan 400 civarındaki standda, yeni ürünler tanıtıldı, yarışmalar düzenlendi, şovlar izleyicilerle buluştu.

Y

iyecek ve İçecek, Spor, Moda, Ev ve Bahçe Yiyecek ve İçecek, Spor, Moda, Ev ve Bahçe Mobilyaları, Mutfak ve Banyo, Sağlık ve Medya alanında yüzlerce marka, 10 gün boyunca Zürihlilerle buluştu. En üst katta yer alan Creative Fuarı ise hünerlerini göstermek isteyen ziyaretçileri ağırladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenen en büyük fuarlardan biri olan Züspa, özellikle aileler tarafından büyük ilgi gördü. 10 gün boyunca yaklaşık 100.000 ziyaretçiyi ağırlayan Alışveriş Fuarı’nda moda şovları düzenlendi, ZSC Lions, FC Zürih ve GC Zürih sporcuları, sporseverlerle buluştu. Katılanlar ilgiden memnun 400 farklı standda çalışan 600’den fazla kişi, ziyaretçilere güzel vakit geçirtmek için oldukça çaba harcadı. Çikolata yapımı, tekvando dövüşleri, çekilişler, yarışmalar, şovlar derken bir Züspa’nın daha sonuna gelindi. Özellikle farklı tatları fuarda görücüye sunmaya gelen gastronomi çalışanları, ilgiden çok memnundu. Ailece gelenlerin, gastronomi standlarında daha çok vakit geçirdiklerini belirten katılımcılar, pek çok ziyaretçinin alışveriş yaparak ayrıldığını belirtti. İlk kez katılanlar ise, 10 günün sonunda

[AKM / AID-3837]

oldukça fazla bir kitleye ulaşmış olduklarını belirttiler. Ziyaretçiler ne dedi? Çocuklu ailelerin vazgeçilmezleri ise tırmanış alanı, büyükbaş hayvanların bulunduğu bölüm ve yiyecek içecek bölümü oldu. Çocuklar için farklı organizasyonların düzenlenmiş olması ise ailelerin Züspa’yı ziyaret etmelerinin en büyük nedenlerinden biri. Spor tutkunu gençler için Züspa ZSC Lions, FC Zürih ve GC Zürih yıldızlarıyla buluşmak için harika bir olanaktı. Formalarıyla bekleyen onlarca kişi, sporculardan imza almak ve fotoğraf çektirmek için uzun kuyruklar oluş-

Creative Fuarı’nda katılımcılar yeteneklerini gösterdi.

turdular. Moda takipçileri ise soluğu moda şovlarında aldılar. Çocuk şovlarının da gerçekleştirildiği fuarda, giyim standları büyük ilgi gördü. Creative Fuarı’na büyük ilgi Züspa ile aynı anda gerçekleştirilen fuar, son katta yer aldı. Creative, her yaştan insanın yaratıcılıklarını göstermek adına buluşma noktası oldu. Resimler çizildi, seramikler yapıldı, tuvaller boyandı. Yaratıcılıklarını gösteren katılımcılar, kendi ürünlerini, ziyaretçilerle buluşturdu. İnteraktif bir ortamın bulunduğu fuarda, katılımcılar da kendilerini deneme fırsatı buldu.

Unutmayın! İsviçre’de sıklıkla gerçekleştirilen alışveriş fuarlarında, ünlü markalar kendi ürünlerini tanıtır ve kimileri fuara özel indirimler sunar. Mobilyalarını değiştirmek isteyenler, kahve makinası almak isteyenler, tanımadığı markalarla tanışmak isteyenler bu fuarları kaçırmayın! Kurulan standların yanı sıra fuar boyunca, farklı aktiviteler düzenlenir. Her yaştan konuğun kendi ilgi alanına ait birşeyler bulabileceği fuarlar, İsviçre’de adeta bir gelenek halini almıştır.

i.

ta yapımı gösterild

Katılımcılara, çikola

türk çe

15

Zorunlu askerlik devam edecek Kamuoyunda geniş tartışmalara neden olan zorunlu askerlik hizmetinin kaldırılması önerisi, 22 Eylül’de yapılan halkoylamasında oy çoğunluğu ile reddedildi. 'Ordusuz Bir İsviçre Grubu' tarafından getirilen öneriye verilen hayır oyları, %73.2'ye yükselirken, hiçbir kanton öneriye evet demedi. [AKM / AID-3865]

E

vet oyları, bu tür önerilerin fazlaca kabul gördüğü, Fransızca konuşulan kantonlarda bile %28 gibi düşük bir oranda kaldı. Hayır oyları Cenevre kantonunda %57.8, Kanton Jura’da %58.6 oranına kadar düştü. Öneriye %80'den fazla hayır diyen kantonlarsa; Uri, Ob- und Nidwalden, Appenzell Innerrhoden, Schwyz, Glarus ve Thurgau oldu. Üçüncü kez orduya yönelik önerisi reddedilen 'Ordusuz Bir İsviçre Grubu' yaptığı açıklamada, bu konuda yeni bir yasa önerisinde bulunmayacaklarını ve kendilerini feshetmek niyetinde olduklarını belirttiler. 22 Eylüldeki diğer tartışmalı oylama ise, benzin istasyonlarının 24 saat açık kalması konusundaydı. Hükümetin getirdiği yasa değişikliği önerisine evet diyenlerin oranı %55.8 oldu. Bu sonuçla benzin istasyonlarının tüm gün açık kalması ve istedikleri malları satmaları için izin çıkmış oldu. Ancak Jura, Wallis, Uri, Neuenburg ve Freiburg kantonlarında hükümetin önerisine çoğunlukla hayır oyu çıktı. Yasa değişikliğinin kabul edilmesinin ardından bazı politik çevreler, benzin istasyonları dışında isteyen her satış noktasının, istediği kadar açık kalmasını sağlayacak yasa değişikliği girişiminde bulunacaklarını açıkladılar. Oylamalarda en az tartışmaya neden olan ise Salgın Hastalıklar Yasası değişikliği oldu. Hükümete belli şartlarda aşı yaptırmayı zorunlu kılma yetkisi veren bu değişiklik, beklenenden az evet oyu aldı. Evet oylarının %60 civarında kalması, ko-

nuya seçmenlerin duyarsızlıklarının bir işareti olarak değerlendirildi. Dört kanton ise yasa değişikliğine çoğunlukla hayır oyu verdi. Federal halkoylamalarının yanı sıra pek çok kantonda çeşitli konular halkın oyuna sunuldu. Uri kantonunda bulunan 20 belediyenin birleşmeleri önündeki engelin kaldırılmasına evet oyu çıkarken, bütün belediyelerin 5 belediye çatısı altında birleşmesine hayır denildi. Luzern kantonunda, ana okullarında sadece İsviçre aksanı konuşulmasını öngören öneri, az farkla reddedildi. Solothurn kantonunda ise çöp vergilerinin arttırılmasını öngören kanton yönetiminin kararına, çoğunluk evet dedi. Çöp vergileri bu kantonda 30 yıldır değiştirilmemişti. Basel kantonunda ise, tren istasyonunun üstünün kapatıl-

masına hayır denilirken, konut edinmenin teşvik edilmesine evet dendi. Bu kantonda Kiracılar Derneği’nin getirdiği iki öneri ise çoğunluğu bulamadı. Aarau şehrinde yapılan belediye başkanlığı seçimini ise SP’li aday Jolanda Urech kazandı. Böylece 28 yıldır belediye başkanlığını elindetutan SP, bu durumunudevam ettirecek.

Wehrpflicht nicht abgeschafft In der Schweiz wird die Wehrpflicht nicht abgeschafft. Volk und Stände verwarfen die Volksinitiative «Zur Abschaffung der Wehrpflicht» der Gruppe für eine Schweiz ohne Armee (GSoA) am Wochenende sehr deutlich, nämlich mit einem Nein-Stimmen-Anteil von 73,2 Prozent. In keinem einzigen Kanton fand das Anliegen eine Mehrheit.

türk çe

16

Yirmi milletvekilinden biri göçmen kökenli Yeni Almanya parlamentosuna seçilmeyi başaran göçmen kökenlilerin sayısı 21'den 35'e çıktı. Böylece göçmen kökenlilerin oranı %5.6'ya yükseldi. Türkiye kökenli milletvekillerin sayısı ise iki misli arttı. İlk kez parlamentoya Afrika kökenli iki milletvekili seçildi.

Y

Fünf Prozent Abgeordnete mit Migrationshintergrund Im neuen Bundestag ist die Anzahl der Abgeordneten aus Einwandererfamilien von 21 auf 35 gestiegen, das entspricht einem Anteil von rund 5 Prozent. Die Zahl der türkeistämmigen Abgeordneten hat sich mehr als verdoppelt. Und erstmals sitzen zwei afrodeutsche Politiker im Bundestag.

[AKM / AID-3862]

eni seçilen 630 milletvekili arasında göçmen kökenlilerin sayısının artması olumlu bir gelişme olarak nitelendiriliyor. Ancak nüfusunun %19'u göçmen olan Almanya'da, göçmen kökenli seçmenlerin oranı %9 civarında. Buna karşın göçmen kökenli milletvekillerinin sayısı bu oranların üçte biri ve yarıdan fazlası kadar. Bir önceki dönemle kıyaslandığında ise 21 milletvekili o dönemin toplam 630 milletvekilinin %3.4’ünü teşkil etmekteydi. Yeni seçilen göçmen kökenli milletvekillerinin partilere göre dağılımı ise oldukça ilginç. En büyük grubu oluşturan CDU/ CSU'nun 311 milletvekilinden 9'u göçmen kökenli (%3'den az.) İkinci büyük gruba sahip olan SPD 12 göçmen kökenli milletvekili ile en fazla vekile sahip. Ancak 192 milletiveklinin %6.3’ü göçmen kökenli. Sol partinin 64 üyesinden 7’si göçmen kökenli (%10.9). Yeşillerde ise 63 milletvekilinden yine 7’si göçmen kökenli (%11.1). Bu tabloya bakarak, partilerin büyüdükçe göçmen kökenlilere daha az yer verdikleri anlaşılıyor. Göçmen kökenli milletvekillerinin geldikleri ülkelere bakıldığında ise en çok dikkat çeken, ilk defa iki Afrika kökenlinin meclise girmiş olması. Dahada ilginç olansa, Türk kökenli milletvekillerinin sayısı. Bir önceki döneme göre sayıları 5'den 11’e çıkan Türk milletvekillerinin sayıları iki kattan fazla artış göstermiş. Toplam 5.8 milyon göçmen kökenli seçmenin 0.8 milyonunun (%12) Türk kökenli olması dikkat çekiyor. Türk kökenli milletvekili oranı

ise %30’a yaklaşmış durumda. Bunun en önemli nedeni ise Türk kökenli seçmenlerin politikaya daha fazla ilgi göstermeleri. Seçime katılımın genel olarak %73 olduğu açıklanırken, Türk kökenli seçmenlerin seçime katılımının %90 civarında olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca hemen hemen bütün parti teşkilatlarında çalışma yapan Türk kökenli seçmenler bulunuyor. Bunun sonucu olarak çeşitli partilerden 60’a yakın Türk kökenli aday, seçimlere katılmış. İlk kez kurucuları ve adaylarının kökenleri nedeniyle kamuoyunda bir Türk partisi olarak görülen BIG (Yenilik ve Adalet için Birlik) partisi de 4 ayrı eyalette seçime girdi. Yenilik ve Adalet için Birlik Partisi (BİG), toplam 17 bin 965 oy aldı. Almanya genelindeki oy oranı yüzde 0,04 olan BİG, ilk oyların 2 bin 678’ini elde etti. Bu sonuç göçmenlerin kendi partilerini

kurmak yerine, mevcut partiler içinde çalışmayı tercih ettikleri şeklinde yorumlandı. Almanya Seçimleri: Almanya ’da 800 bini Türkiye kökenli olmak üzere 61 milyon 800 bin seçmen, Avrupa’yı dar boğaza sokan ekonomik krizin ardından ilk kez genel seçimler için sandık başına gitti. Ülkeyi ‘Euro denizindeki en güvenli liman' haline getirerek popülaritesini arttıran 8 yıllık Başbakan Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), Bavyeralı kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile birlikte seçimin galibi oldu. Hükümetin anahtar ortağı liberal Hür Demokrat Parti’nin (FDP) yüzde 4.7 oyla yüzde 5’lik barajının altında kalması Merkel’i sol kanattaki rakipleriyle ortaklık kurma senaryolarıyla karşı karşıya bıraktı. Merkel oyların yüzde 42’sini alarak 3.

kez başbakanlığı garantiledi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) oyların yüzde 26’sını toplarken, Yeşiller yüzde 8, Sol Parti yüzde 8.5 oy oranına ulaştı. Barajı aşarak Meclis’e girip girmeyeceği merak edilen “Almanya için Alternatif” (AfD) partisi yüzde 4,9 oy aldı. FDP ve AfD’nin Meclis’e girip girmeyeceği kesin sonuçlarla belli olacak. Federal Meclisi’de vekil dağılımı şu şekilde: CDU ve CSU 311, SPD 192, Yeşiller 57, Sol Parti 60. Seçimlere katılım oranı 2009’a göre yüzde 4 artarak yüzde 73 olarak gerçekleşti. Bu sonuçlarla FDP, 1949’dan beri ilk kez parlamento dışında kaldı. Mevcut tablo ile ülkenin yeniden büyük koalisyon dönemine döndüğü öngörülüyor. Merkel 20052009’da CDU-SPD koalisyonuna liderlik yapmıştı. Şu anki rakibi SPD lideri Peer Steinbrueck'de koalisyon hükümetinde başarılı bir maliye bakanıydı. İlk de-

türk çe

17

mecinde sonucu ‘harika’ olarak niteleyen Merkel, “Birlikte elimizden gelen herşeyi yapıp önümüzdeki 4 yılı da, önceki 8 yıl gibi başarılarla dolduracağız” dedi. Sonuçtan memnun kalmayan Steinbrueck ise “Şimdi top Merkel’de. Kendine çoğunluk sağlamak zorunda” ifadelerini kullandı. SPD Avrupa’yı vuran ekonomik kriz boyunca genelde Merkel’in politikalarına destek vermişti. Merkel hükümeti kurmayı başarırsa, savaş sonrası döneminin lideri Konrad Adenauer ve iki Almanya’nın birleşmesine öncülük eden Helmut Kohl’den sonra, üçüncü kez seçilen başbakanlar arasına katılmış olacak. Görevini 2017’ye kadar uzatmayı başarırsa, 11 yıl iktidarda kalmış Margaret Thatcher’ın elinden Avrupa’da en uzun iktidarda kalan lider ünvanını alacak. Halkın ‘Mutti’ (Anne) diye andığı Merkel’in en büyük avantajı 1990’da Almanya’nın birleşmesinden sonraki en başarılı koalisyonu kurmuş olması. Ayrıca, ekonomiyi canlı tutması ve işsizlik oranını yüzde 7’nin altına çekmesi de başarısını perçinledi. Türklerin şimdiye dek çoğunlukla Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) tercih ettiği biliniyor. İkinci tercih ise Yeşiller Partisiydi. Ancak bu seçimlerde iktidardaki CDU’nun, göçmenlere yönelik gerçekleştirdiği açılımlarla Türklerden aldığı oyları artırdığı belirtiliyor. Uzun yıllardır Sosyal SPD ve Yeşiller seçmeni olarak anılan Türklerin eğilimlerindeki değişiklik, “Artık SPD için çantada keklik değiliz,” mesajı olarak görülüyor. Sandıktan göçmenlerin gönlünden geçen SPD-Yeşiller koalisyonunun çıkmaması sebebiyle Türklerin beklediği kolaylaştırıcı bazı kanunlar konusunda şimdilik bir adım atılması beklenmiyor. Türklerin beklentiler şu yöndeydi: Çifte vatandaşlık, Alman vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılması, Göç Yasası’nın yumuşatılarak Türkiye’den aile birleşimi yolu ile eşlerini Almanya’ya getirebilme kolaylığı sağlanması.

Türk kökenli milletvekilleri Alman Federal Meclisi'ne giren Türk sayısı nedeniyle, rekor sayılan sonuçlara göre: Hıristiyan Demokrat Birlik partisinden (CDU) Cemile Yusuf. Sosyal Demokrat Parti‘den (SPD) Aydan Özoğuz, Metin Hakverdi, Mahmut Özdemir, Gülistan Yüksel ve Cansel Kızıltepe. Yeşiller’den Cem Özdemir, Ekin Deligöz ve Özcan Mutlu. Sol Parti’den de Sevim Dağdelen ve Azize Tank kazanan isimler olarak açıklandı. 60’dan fazla Türk kökenli adayın yarıştığı seçimlerde CDU’dan Cemile Yusuf, partiden federal düzeyde meclise giren ilk Müslüman milletvekili oldu. SPD’den Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz ise ikinci kez milletvekili seçildi. Dağdelen de milletvekilliğinin ikinci dönemine başlıyor. Cemile Giousouf (Yusuf): Hıristiyan Demokratların ilk Müslüman vekili olan Yusuf, Batı Trakya kökenli. Seçim bölgesi Hagen’de doğrudan aday olan Yusuf aynı zamanda eyalet listesindeydi. 2012’den bu yana CDU Kuzey Ren Vestfalya Yönetim Kurulu üyesi olan Yusuf 1978 doğumlu. Almanya’nın Leverkusen kentinde doğan Yusuf, Bonn’daki Rheinische Friedrich-Wilhelms Üniveristesi’nde siyaset bilimi eğitimi aldı. 2008’de Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Uyum Bakanlığı’nda çalışmaya başlayan Yusuf, ayrıca CDU Kuzey Ren Vestfalya Alman Türk Forumu’nun başkan yardımcısı. Cem Özdemir: 1994’te Bundestag’a giren ilk Türk kökenli vekil Özdemir, 2009 seçimlerinde eyalet listesinin alt sıralarında yer aldığından meclise girememişti. Yeşiller’in eş başkanı olan Özdemir, partiye 1981’de üye oldu. 1965 doğumlu Özdemir’le ilgili olarak meclise giremeseydi parti içindeki ağırlığını kaybedeceğine ve istifa edeceğine dair yorumlar yapılıyordu. Özdemir, doğrudan aday olmasına rağmen Stuttgart’ta seçim yarışını CDU adayına kaybedince meclise eyalet listesinden girmek zorunda kaldı. Ekin Deligöz: Meclise Yeşiller partisinden giren Deligöz 1998 yılından bu yana Federal mecliste. 2009’dan bu yana Yeşiller’in Meclis Grup Başkan Yardımcısı. Genel seçimlerde Bavyera eyaletinden 3. sırada aday olan Deligöz’ün aile, çocuk ve kadın politikaları konusunda uzman olduğu biliniyor. Azize Tank: Meclise Sol Parti’den giren Tank, Berlin’den. Berlin Charlottenburg-Wilmersdorf ilçe belediyesinde yabancılar sorumlusu olarak görev yapan Tank, emekli olduktan sonra politikaya atıldı. Tank, partisinin göç ve uyumdan sorumlu sözcüsü olacak. Sevim Dağdelen: Sol Parti’den iki dönemdir vekil olan Dağdelen, üçüncü kez meclise girmeye hak kazandı. Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinden Sol Parti’ye 5. sırasından seçilen Dağdelen, aynı zamanda Sol Parti Meclis Grubu Uyum ve Göç Politikaları sözcüsü.

Dağdelen, Türk-Alman Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkan Vekilliği görevini de yürütüyor. Cansel Kızıltepe: SDP’den meclise giren Kızıltepe, 1975 Berlin doğumlu. Berlin Teknik Üniversitesi’nde ekonomi okuyan Kızıltepe 2012’den bu yana Volkswagen için danışmanlık görevini yürütüyor. Aydan Özoğuz: SPD’den meclise giren Özoğuz, Hamburglu. Meclise ikinci kez giren politikacı hem doğrudan aday hem de eyalet listesinde partisinin birinci sırasındaydı. Genel Başkan Yardımcısı Özoğuz’un siyasi kariyeri 2001 yılında Hamburg Eyalet Meclisi’ne girdiğinde başladı. Politikacı aynı zamanda uyum politikaları konusunda uzman. Özcan Mutlu: Federal Meclis’e ilk kez giren Mutlu, Berlin’den doğrudan aday oldu. Aynı zamanda eyalet listesinde 2. sırada yarışan Mutlu, 1999 yılından bu yana Berlin Eyalet Meclisi’nde vekil olarak görev yapıyordu. Siyasetçinin uzmanlık alanı eğitim politikaları. Metin Hakverdi: SPD’den meclise giren Hakverdi, doğrudan aday olarak yarıştı. 2008 yılından bu yana Hamburg Eyalet Meclisi’nde görev yapan Hakverdi seçimler sırasında sosyal medyada aktif bir kampanya yürüttü. Mahmut Özdemir: 1987 doğumlu Özdemir, meclisin en genç vekili oldu. Duisburg ikinci bölgeden doğrudan seçilen SPD üyesi Özdemir 26 yaşında. Özdemir 14 yaşından bu yana SPD’de aktif siyaset yapıyor. Gülistan Yüksel: Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Möncengladbach kentinden aday olan Yüksel, partisi SPD’den meclise girmeyi başardı. Yüksel uyum politikaları konusunda yaptığı çalışmalarla biliniyor. Almanya seçimleri ve İsviçre Almanya seçim sonuçları İsviçre için hem olumlu hem de olumsuz gelişmeleri beraberinde getirecek. Bunun nedeni, CDU'nun muhtemel koalisyon ortağı SPD. İsviçre ile Almanya arasında imzalanan vergi anlaşması geçtiğimiz yıl SPD'nin direnci ile karşılaşmış ve yeni bir anlaşma zorunlu hale gelmişti. SPD'nin yeniden koalisyon ortağı olması durumunda, İsviçre ile olan ilişkilerin sertleşeceğine muhakkak gözü ile bakılıyor. Öte yandan İsviçre'nin dostu olarak bilinen eski kaolisyon ortağı FDP nin meclise giremeyişi İsviçre açısından başka bir dezavantaj. Ancak yine SPD'nin yatırımlara daha fazla ağırlık verecek bir ekonomik poltika izlemesi bekleniyor. Bu doğrultuda İsviçre'nin, en fazla ihracat yaptığı ülke olan Almanya'ya bu ihracatını arttırması gündeme gelecek. İsviçre Almanya'ya hatırı sayılır miktarda yatırım malzemeleri ihraç ediyor.

türk çe

18

Şimdi de peçe yasağı! Tessin kantonunda yapılan halk oylamasında, kamuya açık yerlerde peçe takmayı yasaklayan yasa tasarısı kabul edildi. 'Örtünme yasağı’adı altında halk oyuna sunulan yasa önerisi, oy kullananların %65.4 evet oyu ile kanton anayasasına girdi. Daha önce Fransa ve Belçika'da bu yasak yürürlüğe girmişti. Ancak yasağın yürürlüğe girmesi için Federal Maclisler'in bunu ayrıca kabul etmesi gerekiyor. [AKM / AID-3854]

D

aha önce Aargau Kanton Meclisi benzer bir yasağı kabul etmiş, ancak daha sonra bu yasağın Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Federal Meclisler yasağı geçerisiz ilan etmişlerdi. Buna rağmen aralarında Tessin Kantonu olmak üzere pek çok kantonda, peçe yasağının kantonal düzeyde yasaklanması için, ırkçı ve göçmen düşmanı çevreler harekete geçmişti. Hukukçular ise Tessin kantonudaki yasağın, halk oylamasında kabul edilmesinin farklı durum yaratıp yaratmadığı konusunda fikir birliğinde değiller. Meclislerin daha önce konuyla ilgili net bir karar aldığı biliniyor. Ancak bazı anayasa uzmanları, konunun tekrar gündeme gelmesiyle sonucun bu sefer farklı olabileceğini söylüyorlar. Bu nedenle meclislerin alacakları karar merakla bekleniyor. Öte yandan Tessin kantonundaki bu gelişme, minare yasağı önerisini getiren çevreleri de harekete geçirdi. 'Şimdi tam zamanı' diyen bu çevreler, tüm İsviçre'de peçe takmayı yasaklayacak bir öneri hazırlığına başladıklarını açıkladılar. Tartışmaların bir kaşık suda fırtına koparmaktan farklı olmadığını söyleyen politikacılar da bulunuyor. İsviçre'de peçe takan 250 civarında müslüman

kadının olduğuna dikkat çeken bazı poltikacılar, amacın peçe yasağı değil, ırkçılıkla aynı anlama gelen İslam düşmanlığı olduğunu belirtiyorlar. İslamifobi, yani genel olarak bir kişi veya topluluğa sadece Müslüman oldukları için belli önyargılarla yaklaşma ve buna bağlı olarak bu kişilere karşı ayrımcılık yapma pratiği, 11 Eylül 2001'den (ABD'de ikiz kulelerin yıkılmasından) bu yana yaygınlaşmaya başladı. Daha önce sorun olarak görülmeyen, hatta oryantal bir motif şeklinde algılanan İslami kılık kıyafet veya ibadet biçimleri de bu bağlamda yeni tehdit algısının bir parçası olarak görülüyor. İslamifobinin, Avrupa gibi Müslümanların azınlıkta olduğu mekanlarda, daha çok alt sınıflarda yer alan göçmen ve dışlanmış kişilerin katmerli biçimde ayrımcılık görmesinin önünü açtığı son derece net. Bu bakımdan dini inançlara yönelik sınırlandırmaların çoğunluktakiler ve azınlıkta kalanlar dikkate alınarak çözümlenmesi son derece önemli. Söz konusu uygulama, son yıllarda Fransa ve Belçika'da yürürlüğe girdi ve bazı ülkelerde de halen yasa tasarısı olarak tartışılmaya devam ediyor. Belçika: Burka, çarşaf ve peçe

kullanımı Belçika'da tamamen yasaklanmış durumda. Bu yasak sadece kamu hizmetlerinde değil, tüm kamusal alanlarda geçerli. Kamusal alan ise bütün sokakları, parkları, yolları, spor alanlarını ve 'kamunun kullanımına açık, kamuya servis sunulan binaları' kapsıyor. Yasağa uyulmadığı taktirde,bir günden yedi güne kadar hapis cezası söz konusu. Oysa Belçika'da yaşayan çarşaflı bayanların sayısı yok denecek kadar az. Fransa: Topraklarında en fazla Müslüman barındıran Avrupa ülkesi olma unvanına sahip. 65 milyon nüfuslu Fransa'da, yaklaşık 6 milyon Müslüman yaşıyor. Bu nüfusun yaklaşık 2 bin kadarı da peçeli çarşaf giyiyor. Fransa'daki “burka yasası”, bireylerin yüzlerini örterek kamusal alanda dolaşmalarını ve kamudan hizmet almalarını yasaklıyor. Kamusal alana sokaklar da dahil. Okullar, üniversiteler, hastaneler, mahkemeler, postaneler, belediye binaları, valilikler, kütüphaneler, bankalar, sosyal yardım kurumları, işsizlik büroları, toplu ulaşım araçları, havalimanları, metro istasyonları, garlar, otogarlar... Yani neredeyse her yer kamusal alan olarak tanımlanıyor. Yasağı delenlere ise 150 Euro para cezası veriliyor.

Burkaverbot in Tessin! Als erster Kanton der Schweiz will das Tessin das Tragen von Gesichtsschleiern in der Öffentlichkeit verbieten. Das Stimmvolk hat einer Initiative von Giorgio Ghiringhelli für ein Verhüllungsverbot in der Verfassung mit 65,4 Prozent klar zugestimmt. Der Kanton folgt damit den Verhüllungsverboten, wie sie in Frankreich und Belgien gelten. Die Verfassungsänderung muss noch durch die eidgenössischen Räte genehmigt werden.

İspanya: Daha önce 135.000 nüfuslu Lerida kentinde, burka ve çarşaf yasaklanmıştı. İlginç olansa bu şehirde burka ve çarşaf giyen kadınlarının sayısının 100'den az olması. Ancak sonrasında temel insan haklarıyla bağdaşmadığı kanaatiyle 2013'de yasa iptal edildi. Hollanda'da çarşaf ve peçe yasağı tüm kamu, sağlık, okul ve toplu taşıma alanlarında geçerli. İtalya'daki bazı şehirlerde de peçe konusunda yerel yasaklar mevcut. Danimarka'da da benzeri yasaklar için imza kampanyaları düzenleniyor. İngiltere'de de konuyla ilgili anketler düzenlenmişti.

türk çe

19 Mehmet Akyol

KÖŞE YAZISI

[email protected]

Peçesiz Demokrasi! Tessin Kantonu’nda yapılan halk oylamasında seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun kamuya açık yerlerde peçe takılmasını kabul etmemesinin yankıları İsviçre’de geniş yer buldu. İsviçre dışındaki etkileri ise beklenenden daha az oldu. Bir yandan bu yasanın Anayasa’ya aykırı olup olmadığı tartışılırken, bir yandan da İslam karşıtı çevreler bu yasağın Anayasa’ya girmesi için öneri hazırlığına başladılar.

'Bir kaşık suda fırtına koparmak' sözünü hatırlatan bir durumla karşı karşıyayız. İsviçre’de peçe takanların sayısı bazı kaynaklara göre 100 bazılarına göre 250. Ayrıca oylamanın yapıldığı Tessin kantonunda bu güne kadar turistler dışında peçe takan kadın görülmemiş. Yani ilk bakışta bir kaşık su benzetmesi doğru. Fırtına ise bir gerçek. Ama neden? Nedenini sorduğumuzda bambaşka bir gerçekle karşılaşıyoruz. Anayasa değişikliği önerisi yapanlara göre bugün peçe takanların sayısı az ama kısa bir süre sonra her tarafa yayılacakmış. Bugünden tedbir almakta yarar varmış, tıpkı minare yasağında olduğu gibi. Toplumsal değerler kayboluyormuş, batılı Hıristiyan kültürü tehdit altındaymış. Son derece doğru, ama bunların nedeni Müslümanlık değil ki... Günden güne sayıları artan kiliseye gitmeyen hıristiyan vatandaşların çoğu camilere koşsalardı, belki o zaman sorunu Müslümanlıkta arayabilirdik. Bu anlamda sorun peçe takanlar

[AKM / AID-3868]

değil, hele Müslümanlar hiç değil. Sorun, sorunu yaratanların ta kendisi! Doğrudur, toplumsal değerler aşınıyor. Batılı Hıristiyan kültürü özde kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya. Ama bunun sorumlusu içinde yaşadığımız düzen değil mi? Peçe yasağını bayrak edinenler kendi sorunlarına bir çözüm getiremedikleri için akıllarına ilk gelen aykırı duruma saldırıyorlar. Gerçek demokrasinin, "aykırılıkların bir arada yaşama düzeni" olduğunu unutuyorlar. Aslında bu tutumlarıyla kendileri demokrasiye peçe takıyorlar. Ama onlar yalnız değil, çaresizliklerini başka yollarla ifade edenlerde var. Halk oylamasının yapıldığı günlerde Kenya’nın başkenti Naorobi’de bir insanlık dramı yaşanıyordu. Bir alışveriş merkezini basanlar, basının yazdığına göre Müslüman olmayanları öldürüyordu. Halâ doğrulanamayan haberlere göre ise onları yöneten daha sonra Müslüman olmuş İngiliz bir kadındı. Baskın yapanlar arasında ayrıca yine sonradan

Müslüman olmuş ABD vatandaşları ve Avrupalılar da bulunuyormuş! Batılı Hıristiyanlığa ‘kutsal savaş’ açmış Müslüman kesimler içinde, çok sayıda eski Hıristiyan’ın olması dikkatlerden kaçıyor. Bu baskını yapan Somalili El Şabab örgütünün 400 savaşçısını komuta eden kişi yine eski bir Hıristiyan. Ayrıca bu kişinin bir İsviçreli olduğu söyleniyor! Yine Suriye’de savaşan 6000 civarındaki ‘kutsal savaşçıların’ on tanesinden birinin eski Hıristiyan olduğu biliniyor. Düzene tepkilerini Hıristiyanlığa tepki olarak gösteriyor ve Müslüman oluyorlar! ‘Kutsal savaşa’ katılmak onlara kurtuluş gibi geliyor! Benzer örnekleri arttırmak mümkün, ama peçeyi yasaklatmak isteyen Hıristiyanlarla, peçeyi zorunlu kılmak isteyen eski Hıristiyanların ortak noktaları oldukça fazla. Ancak hizmet ettikleri amaçlar ve yöntemleri de bir o kadar farklı. Yanılıyor muyum?

türk çe

20

KÖŞE YAZISI

Yeni evler boş kalıyor!

Hülya Rüst

Oturulmaya hazır olduğu halde boş duran konutların sayısı bir yıl içerisinde 1090 daha arttı. Geçen yılın Haziran ayı ile bu yılın Haziran ayı arasında boş olan konutların sayısı 38.920'den 40.100'e kadar yükseldi. [AKM / AID-3797]

Stil & İmaj Danışmanlığı Knigge Koçluğu www.hulyarust.ch [BAM / AID-3858]

Modern Görgü ve Davranış Kuralları “Herşeyden önce sağlık” sözünün ne kadar doğru olduğunu kendimiz veya yakınlarımızdan biri hastalandığında daha iyi anlarız. Hastalandığımızda daha hassas olur, ilgi görmek, önemsenmek isteriz.

F

ederal İstatistik kurumunun ve- daki artış miktarı ise %2.4 civarında. rilerine göre artış %3 oranında. Satılığa çıkarılan konutların sayısı da Özellikle yeni yapılan binalardaki %4.2 oranında artarak 8.340’a kadar boş konut oranının %23 civarında art- yükseldi. Konut büyüklüğü açısından bakıldığınmış olması, endişelere yol açıyor. Bu rakamlar, 4 milyonun üzerinde ko- da ise hemen hemen hepsinde bir artış nutun olduğu İsviçre’de boş duran ko- gözlemleniyor. Boş kalan konutlar içenutlarının oranının %0.94'den %0.96'ya risinde dört odalı olanlar 12.040 ile en çıktığını gösteriyor. Boş konutların sa- üst sırada bulunuyor. Onu 11.900 ile üç yısı Cenevre, Doğu İsviçre ve Zürih odalı konutlar takip ediyor. bölgelerinde ortalamanın üzerinde. Orta İsviçre bölgelerinde ise Konut sayısı Boş Konut Sayısı boş konut sayısı azalmış durumda. Toplam Kiralık Satılık Boş konutların en fazla arttığı Toplam 4’177’521 40’008 31’666 8’342 kanton Nidwalden. Bu kantonda Waadt 376’472 2’281 1’311 970 boş konut oranı bir yılda %1.57'den Wallis 230’640 2’992 1’966 1’026 %2.37'ye kadar yükselmiş. Geçen Cenevre 221’919 801 663 138 533’123 6’565 5’649 916 yılda bu kanton boş konutların en Bern 134’511 883 726 157 fazla olduğu kanton durumunday- Freiburg 126’934 2’373 1’997 376 dı. En az boş konutun olduğu kan- Solothurn 90’353 738 710 28 ton ise Basel. %0.33 oranında boş Neuenburg 36’374 730 495 235 konutu olan bu kantonu, %0.35 Jura 108’557 361 359 2 ile Zug ve %0.36 ile Cenevre ta- Basel-Stadt Basel-Landschaft 133’675 492 441 51 kip ediyor. Boş konut oranlarındaAargau 291’022 4’881 3’929 952 ki azalışın en çok görüldüğü kanZürih 693’922 4’168 3’261 907 ton ise %1.18'den %0.82'ye gerile- Glarus 21’431 342 267 75 yen Neunburg. Schaffhausen 39’100 449 361 88 Yeni yapılan ve henüz hiç oturul- Appenzell A.Rh. 27’362 459 340 119 mamış boş konutların sayısı ise Appenzell I.Rh. 7’285 88 69 19 Haziran ayı başında 6130’a kadar St.Gallen 238’537 3’607 2’958 649 159’070 1’486 849 637 çıktı. Bir yıl öncesine göre bu ko- Graubünden 120’319 1’771 1’412 359 nutlardaki artış miktarı böylece Thurgau 180’578 1’269 1’120 149 %23.5 oranında artmış oldu. Öte Luzern 17’992 121 97 24 yandan tek konutlu binalarda- Uri 71’762 529 396 133 ki artış %6.4 ile ikinci sırada yer Schwyz 19’988 130 92 38 alıyor. Boş duran konutların bü- Obwalden Nidwalden 20’452 484 440 44 yük bir çoğunluğu kiralık, sayılaZug 53’947 189 151 38 rı 31.670’e yükselen bu konutlar-

Hasta olan dostlarımıza da aynı şekilde ilgi göstermek, ziyaret etmek, teselli etmek isteriz, ama bunu onları yormadan, üzmeden, duyarlı bir şekilde nasıl yapabiliriz? Hasta ziyaretlerinde, bilhassa hastane ziyaretlerinde pek çok kişi kendini rahat hissetmez, nasıl doğru davranacağını bilemez. Bu konuda bir kaç görgü kuralına uyarsak, hasta ziyaretleri, hem hasta, hem de ziyaretçi için memnun edici olacaktır. Hasta ziyaretlerinde önem verilmesi gereken noktalar: Hastayı ziyaret etmek istediğimizi, daha önceden kendisine veya bir yakını vasıtasıyla bildirmeliyiz. Yoğun bakımdakı hastaların yakınlarını arayarak, hastanın durumuyla ilgili bilgi edinebiliriz. Yakın dostlarımızı hemen, daha az samimi olduklarımızı da biraz iyileşince ziyaret etmeliyiz. Çok dinlenmesi gereken bir hastayı sık ziyaret etmekten kaçınmalıyız. Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak şeyler konuşmamalıyız. Enfeksiyon riski sebebiyle grip, nezle gibi bulaşıcı hastalığı olanlar ve küçük çocuklar hastane ziyaretine gitmemelidir. Hastane odasına girerken kapıyı çalmayı ve odadaki diğer hastaları da selamlamayı unutmamalıyız. Hastaya, çiçek, kitap ve dergiler hediye edebiliriz. Hastanın yemesine izin verilen yiyecekler de götürebiliriz. Hasta, odasını terk edebilecek durumdaysa, onunla temiz havada, hastane çevresinde yapacağımız kısa bir gezinti ona iyi gelecektir. Hastayı fazla yormamak için, ziyaret süresini kısıtlı tutmalı, ziyaretçi sayısının aynı anda iki kişiden fazla olmamasına özen göstermeliyiz. Unutmayalım, gün boyu daha başka ziyaretçileri de olacaktır.

türk çe

21

Gençler hukukçu olmak istiyor İsviçre’nin en büyük Üniversitesi olan Zürih Üniversitesi'nde hukuk eğitimi almak, daha çok tercih edilir hale geldi. [AKM / AID-3796]

Yeni öğretim yılının başlaması ile ilan edilen öğrenci sayılarına göre hukuk fakültesi, en fazla öğrencisi olan Felsefe Fakültesi'nden sonra 3800 öğrenci ile ikinci sıraya yükseldi. Ekonomi Fakültesi ise üçüncü sıraya geriledi. Eylül ortasında 26.600 öğrenciye kapılarını açan Üniversite’deki öğrenci artışı 200 civarında kalmış. Bunun nedeni, yeni öğrenci sayısının 3770'den 3600’a kadar düşmesi. Ayrıca özellikle Almanya’dan gelen öğrencilerin sayısındaki düşüş sonucu, göçmen öğrencilerin sayısında bir artış görülmüyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi göçmen öğrenciler 4500 civarında, yani tüm öğrencilerin %17’sini oluşturuyor.

Üniversite öğrencileri arasında kadınların oranı %57 ile bir önceki yıl düzeyinde. En büyük Fakülte olan Felsefe Fakültesi'nde, kadınların oranı erkeklerin iki misline kadar çıkıyor. Veterinerlik Fakültesi'nde ise kadınların mutlak çoğunluğu devam ediyor. Her altı öğrenciden beşi kadın. ETH’daki öğrenci sayısı ise bu yıl 18.000'i aştı. Bunların yaklaşık 4000 kadarının doktora eğitimi yaptığı dikkat çekiyor. Yeni öğrenci sayısı ise 2700 ile geçen yıla göre değişmemiş durumda. Göçmen öğrenci oranı ise Zürih Üniversitesi’ne göre biraz daha fazla %19. Başka bir deyişle her beş öğrenciden biri göçmen. Buna karşın öğrenciler arasında kadınların oranı bu yıl

%32.2'den %30.4’e kadar gerilemiş durumda. Teknik Üniversitede en fazla ilgi gören alan, makine mühendisliği oldu. Ardındansa mimarlık geliyor. Ülkenin diğer büyük Üniversitesi olan Bern’de ise bu yıl öğrenci sayısı patlama yaparak 17.000'nin üzerine çıktı. Geçen yıl öğretimi daha cazip hale getiren bir dizi yeni düzenleme yapan Üniversite, araştırmayı teşvik eden bir karaktere büründü. Geçen yıl 15.400 olan öğrenci sayısının bir yıl içerisinde bu kadar artması, Bern Üniversitesi'nin yeni bir çekim merkezi haline geldiğini gösteriyor.

İsviçre’de Üniversite öğrenimi nüfus artışına göre çok daha hızlı bir şekilde artıyor. 1990 yılına göre bu yıl Üniversite'de okuyan öğrenci sayısı %33 oranında artmış durumda. Bu artışa neden olan, kadınların ve göçmenlerin daha fazla eğitime katılmaları. 1990 yılında öğrenciler arasında kadınlar %39 civarındayken bu oran %50'yi geçmiş durumda. Benzer şekilde göçmen öğrenci oranı aynı süre içerisinden %19'dan %28'e çıkmış. Lise mezunları arasında kadınların oranının bugün %60 civarında olduğu dikkate alındığında, bu gelişimin daha da artması bekleniyor.

Anne sütü kadar sağlıklı bebekler için emzirin Her yıl Ekimin ilk haftasında kutlanan ‘Emzirme Haftası’ boyunca bütün dünyada anne sütüne verilen önemin, çeşitli toplantılar ve iletişim araçlarıyla toplumun geniş kesimlerine yayılmasına çalışılıyor ve anne sütünün üstünlüğü tekrar hatırlatılıyor

Ç

ünkü, emzirme, çocuklara yaşam için en iyi başlangıcı sağlıyor. Ayrıca anne sağlığının korunmasında da rolü büyük. Birçok çalışma, anne sütüyle beslenen çocukların daha az hastalandığını ortaya koyuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bebeklerin ilk 6 ay, su dahil hiçbir ek gıda almadan, yalnızca anne

[BAM / AID-3802]

sütüyle beslenmesini, daha sonra ek gıdalara başlanarak emzirmeye 2 yaşına kadar devam edilmesini öneriyor. Buna karşın annelerin büyük çoğunluğu bebeklerine yapay yiyecek ve içecekler vermeye oldukça erken dönemlerde başlıyor ve 2 yaşından çok önce anne sütüyle beslemeyi kesiyorlar. Anne sütünün erken kesilmesi-

nin veya erken dönemde ek besinler verilmesinin sık rastlanan nedenleri; annelerin emzirmede güçlüklerle karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bile-

memeleri ve sütlerinin yetersiz olduğunu düşünmeleri. Genel kanı emzirme konusunda annelerin daha çok desteklenmeye ihtiyacı olduğu yönünde.

türk çe

22

'Hırsım, hep en iyisini yapabilmek için' Türk medyası İvana Sert’i önce zengin işadamının güzel ve bakımlı eşi olarak lanse etti. Ardından moda tasarımcısı olarak tanındı ama asıl popülaritesini Bugün Ne Giysem yarışma programıyla kazandı. Bu yarışmayla, son günlerin popüler lafı ikoncan ilan edildi. Kendisiyle o kadar barışık ki, bütün bu söylenenlere bir itirazı yok. [BAM / AID-3803]

A

ma bizim asıl merak ettiğimiz onun çizdiği güzel, bakımlı, sağlam ve zengin kadın imajı altındaki, gerçek kimliği oldu. Çok genç bir yaşta Sırbistan’dan kalkıp Türkiye’ye model olarak çalışmaya gelmek, Türkler’in bile kaygan zemininde durmakta zorlandığı bir sektörde varolmaya çalışmak, insandan neler alır neler verirdi merak ettik. İlk andan itibaren içtenliği ile söyleşinin akışını değiştiren etkisi ve Aktuell7 okurları için özel; işte İvana Sert ve o söyleşi... Sizi ekranlardan tanıyoruz ama Aktuell7 okurları için daha yakından tanımak istiyoruz. İnsanın geldiği yer, vardığı yere hazırlar diye düşünülür. Siz nasıl bir aile geleneğinden geldiniz? Nerede doğdunuz? Nasıl büyüdünüz? 1979 Sırbistan, Belgrad doğumluyum. Benden 2 yaş büyük bir ablam var. Ailem bir kaç nesil asker olduğu için aslında kuralları çok olan fazla disiplinli bir aile ortamında büyüdüm. Rahat bir çocukluk ve gençlik yaşayamadım. Mesela 15 yaşındayken bir gece biraz geciktim diye ceza olarak, meyve suyu fabrikasında bir hafta ellerimle şişe temizledim. Asla tolerans gösterilmezdi. Babam son derece sert bir adamdı. Annemse hep bizimle arkadaş gibi olmuştur, yumuşak bir yaklaşımı olmuştur. Tabii böylesi katı kuralların olduğu ailelerde çocukların da işi zorlaşıyor? Tabii aynen öyle. Ama biliyor musunuz? Zaman geçtikçe hayat koşulları ağırlaşırsa o katı kuralların insana kattığı odaklanma ve vazgeçmeme çok da kolaylaştırıcı oluyor aslında. 6 yaşındayken askeri bir loj-

manda oturuyorduk. Evimizin hemen yanında da bir müzik okulu vardı. Oradan gelen sesleri dinlemeyi çok seviyordum. Bir gün kimseye bir şey söylemeden gittim, ‘ben de öğrenmek istiyorum,’dedim. Piyano çok ilgimi çekiyordu. Beni kırmadılar ve teste tabii tuttular, o testi 2. olarak geçtim ve 2. ayrılmaz parçam müzik, böylece hayatıma girdi. Aileniz ne dedi bu duruma? Babam o kadar memnun oldu ki. Zaten onun istediği de sağlam durmamızdı her zaman.

Bana takdir ettiğini göstermek için hayatımda aldığım en muhteşem hediyeyi aldı. Benim için eve piyano aldı. Dünyalar benim olmuştu. “Hayat akışımı biraz da zorunluluklar belirledi” Giyim kuşam ve güzellik merakı da çocukluktan gibi algılıyorum. Mankenlik serüveniniz nasıl başladı? Evet küçük bir çocukken bile farklı giyinmeye çalışırdım ve arkadaşlarım beni taklit ederdi (Gülüyor). Ama bu serüven annemin bir gün beni ve ablamı Belgrad’da düzenlenecek olan

güzellik yarışması seçmelerine yazdırmasıyla başladı. Ben üniversitede ekonomi eğitimi almak istiyordum ve kayıt yaptırmıştım. Güzellik yarışmasıyla başlayan süreç çok hızlı gelişti. Belgrad, ardından da Sırbistan Güzeli seçildim. Sonra teklifler gelmeye başladı ve kendimi manken olarak çalışıyor buldum bir anda. Bir de yine o sıralarda annem ve babam boşandılar. Anneme ekonomik olarak da yardım etme zorunluluğum doğdu. Yurt dışına da sık çıktığım için üniversite hayatım böylece noktalandı. Ama iyi para kazanıyordum. O kadar

türk çe

23

ki, bir süre sonra anneme bir araba bile almıştım. Hayat akışımı biraz da zorunluluklar belirledi diyebilirim. Türkiye serüveniniz ilk olarak Miss Globe güzellik yarışmasına davetle başlamış değil mi?

Evet ama Miss Globe’a katılmam olağanüstü tersliklerle başladı. Yarışmaya katılmak üzere önce İstanbul’a geldim. Otele yerleştim ama bavullarım kayboldu. Düşünebiliyor musunuz? Giyecek olarak üzerimdeki giysiler dışında çamaşırım bile yoktu. Beş gün böyle geçti. Ardından sponsor firma, Miss Amerika gibi bir kaç yarışmacı kız yardım etti de giysilerim oldu. Sonraki kamp çalışması Kıbrıs’da olacaktı. Kıbrıs’a gittik otele yerleştik. Burada da, bir kaza geçirdim ve başımı fena çarptım. Alnıma beş dikiş atıldı. Korkunçtu! Gü-

zellik yarışmasındasınız ve alnınızda beş dikiş var! Gitmek de yasak sabırla beklemekten başka çare yoktu. Yarışma şansımda kalmadı tabii. Günler sonra dikişleri aldırmak için Kıbrıs’da bir hastaneye gittik görevlilerle. Burada dikişleri alacak olan yaşlı bir doktor bana tacizde bulunmaz mı? Çok güzelsin falan demeye başladı ardından daha da ileriye giderek beni öpmeye çalıştı. Sonra bağırış çağırış görevliler içeri girip doktoru alıp götürdüler. Dönmek istedim fakat dediler ki, Türkiye’den önemli bazı ajanslar seninle ilgileniyor. İtiraf edeyim ki, çok korkmuştum. Kendi kendime “Bak İvana bir dene, bunda bir hayır var’ diye düşündüm ve teklifleri değerlendirme kararı aldım. Kıbrıs’dan İstanbul’a uçtum. Sonra her şey çok hızlı gelişti. Kısa sürede ben çalışan ve para kazanan ailesine de bakabilen biri olup çıktım. “Kendimi Türk’den de Türk gibi hissediyorum” Bu korkularla İstanbul’a geldiniz ama eminim bir ülkeye yabancı olan herkes gibi ilk etapta çok zorlandınız? Nasıl gelişti olaylar? Kısa bir süre sonra hakikaten İstanbul’a alışmaya başladım. Tanıdığım insanların içtenlikleri ve sıcak yaklaşımları fikirlerimi değiştirdi. Bilindik her firmada çalıştım diyebilirim. İlk geldiğim yıllarda yabancı gibi hissetmiştim doğru ama herkes yabancı bir ülkede bunu yaşar. Benim avantajım, Türklerle Sırplar’ın birbirine çok benzemesi oldu. Bugün ben Türk’den de Türk gibi hissediyorum kendimi. Sadece ilk zamanlarda dil sorunum vardı, o çözüldükten sonra aşık oldum bu ülkeye. Türkiye’ye ve bir Türk’e... İlerleyen zamanlarda bir evlenip tamamen Türkiye’ye yerleştiniz ve çalışma hayatınızda bir süreliğine kesintiye uğradı değil mi? Evet doğru. Yurdal’la tanıştım hepten Türkiyeli oldum. Yerleşip kaldım. Onunla evlenmeden önce kazandığım para bana da aileme de yetiyordu. Bir da-

ire bile almıştım. Ama çok aşık olunca insan herşeyden vazgeçebiliyor. Öyle oldu. Bir süreliğine çalışma hayatım bitti. Fakat ben çalışmadan oturacak biri değilim. Yanlış anlaşılmasın sakın, para meraklısı falan değilim. Paraya ihtiyacım da yoktu ama yapı olarak oturacak biri değilim. Eski eşiniz çalışma hayatına girmenizi destekledi mi? Önceleri zengin kocam var destekliyor, ben de eğleniyorum sandılar. Ama aslında Yurdal sadece mayo koleksiyonunun parasını vererek destek olmuştu. Sonra hiçbir yardımı olmadı. Bir işe başlamak değil sürdürebilmek önemli olan. Ben moda eğitimi almadığım için çalışmadığım o zaman zarfında çok fazla koleksiyon takip ederek, görerek geliştirdim kendimi. Eski eşimin de ilk desteğinin ardından, bu işi yürütmeyi başardım. Sex and the City dizisinin başrol oyuncusu tasarladığım mayoyu beğenip giyince işler değişti. Amerika’da da tanınır ve defileler yapar oldum. Tanındıkça hırsım arttı. Mayo değil başka şeyler de tasarlamalıyım diyerek sevdiğim başka bir objeye yöneldim, deri. Bir yıl boyunca bir deri fabrikasında tecrübe edindim. Sonra da deri koleksiyonu yaptım. Peki ‘zengin eşten dolayı başarılı’ imajı silindi mi insanların gözünde? Boşanma davamla birlikte bu imaj bitti. İvana kendi parasını kazanıyor diyorlar artık. Düşmeden yoluma devam edebildim. Bütün bu çalışmalar bir yana sizi asıl popüler kılan ve bu imajı değiştiren ‘Bugün Ne Giysem’ yarışma programıyla oldu değil mi? Evet doğru. Bu program benim bebeğim gibi oldu. Kendimi anlatma şansı buldum. Program şu anda bitti ama belki seneye devam eder. İçinde olmaktan büyük mutluluk duyduğum bir projeydi.

“Hırslı insanları seviyorum” Ulaştığınız yerden memnun musunuz? Bu gün şöyle hissediyorum, dünyanın neresinde olsa yaşayabilirim. Ayaklarımın üzerinde durabilirim. Hep en iyi olmak gibi bir hırsım oldu ama kimsenin üzerine basmadan. Hırslı insanları seviyorum ama kötü değil. Hedef belirleyip ona ulaşmak için çalışmak, bir yere ulaşınca da yardım etmek lazım. Hayatta bir şeyler bırakabilmek çok önemli bence. Gelecek hedeflerim de bu yönde. Neler hedefliyorsunuz bu anlamda? Ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Şu anda açıkça söyleyemeyeceğim ama Afrika ve Türkiye arasında köprü vazifesi görecek bir proje için çalışıyorum. Bu proje bir tasarım ve turizm projesi. Amaç dediğim gibi, ülkeleri yakınlaştırmak ve yardım edebilmek. Bakalım zaman ne gösterecek. Son olarak kendinizi tanımlasanız? İvana için neler söylersiniz? Dümdüz bir insanım. Dedikoduyu sevmeyen, hep kendini geliştirmeye çalışan. En büyük aşkım, 6 yaşındaki oğlum. Onunla vakit geçirirken dünya duruyor sanki. Yardım etmeyi hayatımda önemli bir yere koyuyorum. Merhametli bir tarafım var ve hırsım kadar sevdiğim bir özellik bu. Böyle bir insanım işte. Aktuell7 okurları için zaman ayırdığınız ve içtenlikle sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak okurlarınız için şunu söylemek isterim: Hayatlarında hedefleri olsun. Hedefe ulaşmak için de yılmadan çalışsınlar. Bir de lütfen hayatlarına sporu dahil etsinler. Sizi hedeflerinize ulaşmakta psikolojik ve fiziksel olarak sağlıklı kılacak önemli bir faktör spor. Bütün Aktuell7 okurlarına sevgiler, selamlar.  

türk çe

24

Sonbahar Kapıda Kalmasın! İsviçre’deki hava durumunu gardroplarımıza uydurmak oldukça zor. Sonbaharın gelişi, yaz ve kış gardroblarının içiçe girmesine sebep oldu. Geçiş döneminde doğru kombinlerle harika görünümler elde edebilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken nokta her zaman söylediğim gibi, doğru parçaları kullanmak… Buna yardımcı olabilecek küçük ipuçları ise bu haftanın teması. [BAM / AID-3831]

İşte 2013 sonbahar sezonunun A’dan Z’ye olmazsa olmazları: bajur etekler; özellikle sezon geçişlerinin olmazsa olmazı. Bu harika -kurtarıcı- etekleri minik botlarınızla kombinlediğinizde geçiş dönemini alışveriş yapmadan tamamlayabilirsiniz. İpucu: Etekleriniz desenliyse, üstünüze giyeceğiniz parçaları (tişört, bluz, kazak) sade kullanmaya özen gösterin. el bağlarıysa, önümüzdeki sezonda bağlanma korkunuzu yenmeniz için birebir. Kıyafetlerinize özgü bağlar yaratmaktan korkmayın! İpucu: Beli ince göstermenin en kolay yolu, kıyafetlerinizi bel hızasından bağlamak. am göbeği, geçiş döneminin rengi. Cam göbeği ceketleri, kabanları jeanlerle kombinlemek sonbaharın kiremit renkli yapraklarıyla harika bir ahenk yaratıyor. İpucu: Cam göbeği rengini yakalamak kolay olmadığı için seçeceğiniz mavi çok önemli! eri aşkı, son iki senenin koleksiyonlarının olmazsa olmazı. Deriyi her parçada kullanmaya özen gösteren tasarımcıların hedefi, yumuşak geçişli ama keskin hatlı çizgiler. İpucu: Deri pantolonlar hem şık hem spor kombinlenebildiği için gardrobunuzda bulunmalı. Eğer deri parçalar için önyargılıysanız, deri gibi görünen jeanlerden deneyebilirsiniz. koseye gelince. Grunge giyim tarzının en belirgin özelliği bolca kullanılan ekose desenler. Özellikle bu sezon gömleklerin yanı sıra ekose desenli çantalar da fazlaca kullanılıyor. İpucu: Ekoseli gömlekleri zımbalı kısa botlarla kombinleyin. Çantaları ise, sade parçalarla kullanmaya dikkat edin! igür, seçmek zordur. Her deseni beğenmeyebilirsiniz ama

A

B

C

D

E

de şık Elbiseler harikadır hele ki hem spor hem zdır. olma zsa olma iniz ekler ebilc inley olarak komb

F

birini seçmelisiniz. Özellikle elbiselerde, üstlerde, çantalarda sıkça rastlayabileceğimiz ünlü ressamların dokunuşlarından kendinize uygun olanı seçmek kesinlikle en iyisi. İpucu: Desen kullanmak zordur ama denemeye değer, başarabilirsiniz! üneş gözlüğü, her ne kadar yaz aksesuarı gibi algılansa da, ben güneş gözlüklerinin sezonu olmadığına inananlardanım. Bu zamansız aksesuarlar kadınların ve artık erkeklerin de vazgeçilmezi haline geldi. İpucu: Güneş gözlüğünüzü çantanızdan eksik etmeyin, özellikle sonbaharda güneşe ayak uydurun! issetmek, içimizdeki moda tasarımcısını ortaya çıkarmanın en iyi yolu! Aslında tüm zamanların olmazsa olmazı. Sezon trendlerini hissedin, nefes alın ve aynaya bakın! Kapıdan çıktığınızda kırmızı halı da yürüyormuşçasına özgüvenli olarak

G

H

türk çe

25

yeni güne başlayın. İşte harikasınız!..

İ

ncelik, herkes için önemlidir ve görecelidir. İster bundan ince topuk anlayın, isterseniz de ince bel! Her şeyi inceltmek sizin elinizde. İpucu: İnce topuk bacaklarınızı inceltirken, belden sıkılmış elbiseler sizi bir anda Sophia Loren inceliğine getirir. ırmızı, her sezonun rengi. Kırmızının gösterişi, şatafatı ve kadınsılığını kullanmaktan çekinmeyin! İpucu: Güne kırmızı rujla başlayın, kendinizi iyi hissedin! üle saçtan vazgeçip, kalın su dalgalarıyla kendinizi prenses yapın. Kalın su dalgalı kısa yada uzun saçlar sezon trendi. odern çizgileri 50‘lerin kalıplarıyla birleştirirseniz, bir anda tüm dikkatleri üzerinize çekebilirsiniz. İpucu: Postal botlarla kombinlenebilecek, abajur etek ve deri ceket! asıl olmak istediğinize siz karar verin! İçinizdeki yaratıcıyı dışarı çıkartın ve kendi kombinlerinizi kendiniz yaratın. İşte tarz, işte moda budur!

K L

M N

O

rtama göre giyinmek önemlidir kabul ediyorum. Fakat, bu sezon ipleri elimize almanın vakti geldi. Cesur olun ve kendinize güvenin! İpucu: Şık bir davette size zımbalı botlarınız eşlik etsin! Nasıl olacak derseniz, kombinlemek size kalmış (cevap bu yazıda).

daha ince Elbiselerin bir güzel yanı da her zaman daha zarif göstermesidir.

P

alto zamanı daha gelmedi belki ama kapıda! Şimdiden kendinize uygun bir renk ve modelde palto seçmelisiniz. İpucu: Pastel renklerde paltolar seçmeye özen gösterin. ahatlık, çalışan insanların haftasonu temasıydı aslında hala öyle ama haydi gelin bunu da biraz değiştirelim. İşe giderken daha rahat kıyafetler seçip şıklığınızı koruyabilirsiniz. İpucu: Dar bir jeanle bol bir kazağı topuklularınızla kombinleyebilirsiniz. ırt çantası okul çantası demek değildir. Tek omuza asılan modernleştirilmiş sırt çantaları, bu sezonun en popüler parçası. İpucu: Rahatlığı yakalamanın bir yolu daha! Parçaları birleştirin. üvit diye üstüne basa basa söylüyorsam bir bildiğim vardır değil mi? Bana inanın ve hemen bir tüvit ceket edinin! Hatta takım alabilirsiniz. Böylece diğer parçalarınızla da kombinleyip kendi tarzınızı konuşturabilirsiniz. zun etek modası geçmedi, geçmesin! Uzun etekler sonbahara geçişin en kul-

R

S

T

U

bininizi renklendirmekle kalTuruncu bir aksesuar kom ünüm elde etmenizi sağlar. gör bir lı can ıp may

lanışlı parçası. İpucu: Uzun bir siyah etek, siyah deri ceket ve kırmızı ruj! İşte sonbaharın en en en trend kombini! edalaşın, sevmediğiniz giymediğiniz kıyafetlerinizle vedalaşın! İnanın gardrobunuzda yer tutmasına gerek yok. Bu giysiler kıyafet seçerken hem kafanızı karıştırır, hem de o karışıklıkta istediğiniz kıyafeti bulmayı... Lütfen vedalaşın, hatta ihtiyacı olan birilerine hediye edebilirsiniz! enilenmenin ayı sonbahar; kendinizi yenilenmiş hissetmenin tam zamanı. Bunun için uyku çok önemli. Güzel bir uykunun sabahında kendinizi ferahlatıcı bir maskeyle yenileyin. Yenileyin, yenilenin! erafet denilince aklıma gelen ilk isim Audrey Hepburn’dür. Onun zerafetine erişmek çok mümkün değil gibi gözüksede, bence başarabiliriz! İpucu: Simsiyah dar bir elbise, kedi gözü şeklinde bir gözlükle fena durmaz. Denemek gerek.  

V

Y Z

türk çe

26

Cenevre – Tüm güzellikler birarada

Cenevre birçok farklı güzelliği içinde barındıran bir şehir. Politik hareketliliği, ekonomik gelişimi ve bilimsel yenilikleriyle öne çıkan şehir, Fransız kesiminin adeta merkezi haline gelmiş. Cenevre gölü kenarında bulunan 140 metre yüksekliğindeki Jet d’eau su fıskiyesi şehrin sembolüdür.

İ

sviçre’nin siyasi merkezi UNO Avrupa Merkezi ve Alman Kızılhaç Örgütü (IKRK) uluslararası Cenevre’dedir. UNO’ya üye 193 ülkenin diplomatik temsilcileri burada bulunurlar. New York’tan sonra diplomatik anlamda önem taşıyan şehirlerdendir. UNOG‘un (United Nations Office at Geneva) açıklamasına göre United Nations adına verilen kararların 2/3’ü Cenevre’de alınıyor. Yani Cenevre uluslararası koordinasyonu sağlamada önemli bir rol oynuyor.

[BAM / AID-3719]

Parkların şehri Lac Léman’da bulunan parklar şehre renk katar. Cenevre’nin %20’si parklardan ve yeşil alanlardan oluşur. Cenevre gölü çevresi yürüyüş ve bisiklet turları için birebirdir. Göldeki gemi turları ise özellikle turistlerin vazgeçilmezi. Fransa’da bulunan Salève Dağı’na ulaşım Cenevre’den oldukça kolaydır (Cenevre‘nin merkezinden 8, 34, 41 nolu otobüs ile Veyrier-Ecole ya da Veyrier-Douane'e kadar veya araba ile Veyri'deki Tat durağına kadar). Teleferik ile 1100 metre yüksekliğe çıkabileceğiniz Salé-

ve’de harika bir Cenevre şehri, Alpler, Jura Dağı ve Mont blanc manzarası sizleri bekliyor. Şehrin Kalbi Altstadt’ta atıyor Altstadt olarak adlandırılan şehrin tarihi bölgesinde, birçok modern butiğe, sanat galerisine ve kafeteryalara rastlayabilirsiniz. Katedralin alt tarafında yer alan değerli arkeolojik hazineleri görmeden geçmeyin! Fransız Mutfağı tutkunlarına Enfes Fransız mutfağına ait lezzetler için Cenevre harika bir seçim. Klasik Fransız mutfağı tutkunları, Beau Rivage Hoteli'nde Le Chat-Botte'u kaçırma-

malılar. Lezzetli bir şarap içinse 'Place du Molard’üzerinde bulunan 'Tour du Molard’adlı şarap barını tavsiye ederiz. Özel tavsiyeler Cenevre’nin tüm güzelliklerini görmeye hazır mısınız? Müzeler, gemi turları, alışveriş ve günlük geziler... Alacağınız Cenevre kartı, gezi noktalarında ve alışveriş merkezlerinde indirim imkanı sunuyor. Bir ile üç gün arasında geçerlilik süresi bulunan Cenevre kartıyla ilgili detaylı bilgiye, internet sitesinden ulaşabilirsiniz: www.geneva-pass.com

Club Dilaila 10. Yılını Kutladı Geçtiğimiz Cumartesi akşamı organize edilen muhteşem gala ile 10. yılını kutlayan Club Dilaila, gençlerimizin en çok ilgi gösterdiği eğlence merkezlerinin başında geliyor. [KTU / ID-3899]

Dilaila için gece hayatının İsviçre’deki en iddialı mekanlarından biri demek hiç de abartılı olmaz. Müşterilerine lüks bir ortamda eğlenme imkanı sağlayan Dilaila, yıllardır yenilenerek hizmet kalitesini üst seviyede tutmayı başaran mükemmel bir konsepte sahip. En iyi DJ`ler, animasyonlar, dans gösterileri ve konserlerle müşterilerine hizmet veren Club Dilaila`nın sahibi Kasım Erşahin`e 10 yıllık başarının hikayesini sorduk. Erşahin bir yandan bizim sorularımızı cevaplandırırken, diğer yandan eğ-

lenmeye gelen gençlerin ihtiyaçları ile tek tek ilgilenip, gecenin sorunsuz geçmesi için çalışıyordu. İşini bu kadar sevmesi ve her detaya önem veren kişiliği sayesinde eğlenmeye gelen tüm misafirlerin rahatlıkla derdini anlatabildiği Kasım Erşahin, başarının detaylarda olduğuna inanıyor. Yaptıkların işin önemli ve bir o kadar da detaylı olduğunu söyleyen Erşahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında bizler birey olarak kendi kültürümüzü temsil ediyoruz. İsviçre`de başarılı işler yapıp adımızdan söz etti-

rebiliyorsak, bizim için en büyük mutluluk budur. Bunun için 10 yıldır dikkatli bir şekilde çalışıp ailelerin çocuklarını güvenle ve huzur içinde yollayabilecekleri bir mekan yaratabilmek için uğraş verdik. Geldiğimiz noktada, sadece Türk gençlerinin değil, başta İsviçreliler olmak üzere diğer milletlerinde ilgisini çeken bir mekan ortaya çıktı. Sürekli yeni yatırımlarla kendimizi geliştirip daha da kalitelisini müşterilerimize sunmanın hesabı içindeyiz. Yakın zamanda yapacağımız yeni projelerle, sadece haftada 1 gün değil, diğer gün-

lerde de farklı konseptlerle talepleri karşılamak niyetindeyiz. 10. yılımızı kutladığımız bu önemli günde, en başından beri bizi tercih eden gençlerimize ve bizlere güvenerek çocuklarını emanet eden tüm ailelere teşekkür ediyorum.” 10. yılını geride bırakan, bizleri eğlence dünyasında en iyi biçimde temsil eden Club Dilaila yönetimine ve çalışanlarına bundan sonraki yıllarda da başarılar diliyoruz. Nice 10 senelere Dilaila...

türk çe

27

Yeni teknoloji harikası 3D yazıcılar

Her Hafta Bir App

Son yıllarda gittikçe kendisinden daha çok bahsettiren 3D yazıcı teknolojisi yakında evlerimizdeki yerini alacak mı?

Akıllı telefonunuzla nabzınızı ölçebilirsiniz Runnastic Heart Rate

[BAM / AID-3795]

1986 yılında Charles Hull’un ilk 3D ticari yazıcısını geliştirmesi ve 3D Systems şirketini kurmasıyla başlayan bu teknoloji, son iki yıldır başka boyutlara ulaşmayı başardı. Şirketlerin de her geçen gün dikkatini çeken bu teknoloji, yakın zamanda daha da yaygınlaşacağa benziyor. 3D yazıcı hangi alanlarda kullanılabilir? - Yedek ekipman üretimi. - Tıp alanında damar üretimi (ileriki zamanlarda or-

gan üretimi için kullanılabileceği konuşuluyor.) - Müzelerdeki eserleri kopyalayarak, orjinal eserlerin sergiden kaldırılması. Böylece orjinal sergilerin yıllar boyu zarar görmeden saklanabilmesini sağlamak. - Cerrahların ameliyat öncesi implant modelleri kullanımında. Bunun yanı sıra erken tasarım aşamalarında 3D yazıcılar sayesinde yapılan hataların düzeltilmesi çok daha kısa sürede ve daha az masraflı gerçekleşiyor. Yeni bir iş alanı mı doğuyor? Bu teknoloji iş dünyasına adım atmak isteyen girişimciler için büyük şans. Bugüne kadar bir cismin kalıbını oluşturmak için firmalar, önce kalıp seti ya-

pan firmalarla anlaşıp, daha sonra elde edilen kalıplarla seri üretime geçiyorlardı. "Kalıpçılık“ yöntemi 3 boyutlu cisim oluşturmak için tek çözümdü. 3D yazıcı teknolojisiyle firmalar kendi bünyelerinde bulundurdukları yazıcılarla kendi kalıplarını oluşturup, seri üretimi aracı firmalara ihtiyaç duymadan gerçekleştirebilecekler. Bu yüzden kalıp çizimi gerçekleştirebilen yeni kişilere ihtiyaç duyulacak. Bu teknoloji ile kendi ürün ve kalıplarını oluşturabilen girişimciler, piyasada kendilerine yer bulmakta zorlanmayacağa benziyorlar. Kaynak: silikonvadisi.tv, elektrikport.com

QR kodunu okutarak haberin videosunu izleyebilirsiniz.

iOS 7 Apple kullanıcılarıyla buluştu!

H

ayatımızın her alanında yer edinmiş akıllı telefonlarınızla artık nabzınızı da ölçebilirsiniz. Kullanımı oldukça basit olan uygulamada parmağınızı kamera lensi ve flashının üzerine koyuyorsunuz. Belirli bir süre bekledikten sonra nabzınız ölçülüyor. Nabzı aldığı an düzenli olarak uyarı vermeye başlıyor ve ekranda görünen yuvarlak bar doluncaya kadar parmağınızı orada tutarak işlemin sonuçlanmasını bekliyorsunuz. Yaptığınız ölçümleri kaydetme şansınız da var. Grafiksel bir şekilde kayıt altında tutulan ölçümlere hangi şartlar altında ölçüm yapıldığı (uyurken, spordan sonra) da eklenebiliyor. Uygulamada, alarm kurarak nabzımızı ölçmemiz için bizi uyarması da sağlanabiliyor. iOS ve Android sistemlerinde uygulamayı bedava indirebilirsiniz.

İsviçre'de 18 Eylül Çarşamba akşamından itibaren indirilebilen iOS 7'de 200 civarında yenilik bulunuyor. Yeni sistemi hemen indirmek isteyen kullanıcılar, tüm dünyadaki Apple sahiplerinin aynı anda sisteme girmesiyle oldukça uzun bir süre beklemek zorunda kaldılar. iOS 7'yi indirmeden önce cihazınızdaki tüm bilgileri yedeklemeyi (Back Up) unutmayınız. iOS 7, iPhone 4 ve sonrası, iPad 2 ve sonrası, iPad Mini ve 5. nesil iPod touch’da indirilebilecek. Apple’ın WWDC 2013 etkinliğiyle yaz başında duyurduğu mobil işletim sisteminin son versiyonu iOS 7'nin çıkış tarihi ise geçtiğimiz haftalarda düzenlenen et-

kinlikle duyuruldu. iOS 7'deki yeniliklerden bazıları: - Arayüz sistemi tamamen yeniden tasarlandı. - Yeni sistem sesleri ve zil tonları. - Yeni renk paleti. - Sık kullanılan denetimlere ve uygulamalara ekranın altından yukarı doğru kaydırılarak hızlı iletişim sağlanıyor. - Yeni bugün görüntüsü: Hava durumu, takvim ve borsa ile ilgili günlük bilgilere ulaşın. - Açık olan uygulamalar arasındaki geçişlerde uygulamalara ait ekranların önizlemelerini

görebilirsiniz. - Farklı kamera modları (video, hareketsiz resim, kare ve panorama) arasında kaydırarak geçiş yapın. - iCloud Fotoğraf Paylaşma birden fazla katılımcıyı ve videoyu destekler. - iTunes Radyo: Duraksız yayınlanan radyo servisi. - Favori sanatçınız ve parçanız ile kendi radyo istasyonunuzu başlatın. - Siri: Almanca ve Fransızca için yeni seslendirme. - App Store: Uygulamaların otomatik olarak güncel tutulması, çocuklar kategorisin-

de yaşa uygun uygulama bulmak. Bazı özellikler ise her ülkede henüz aktif değil. 18 Eylül'den itibaren kullanıcılarla buluşan yeni sistemdeki yeniliklerin, Apple sahiplerini mutlu edip etmeyeceğini bekleyerek göreceğiz.

türk çe

28

Haftanın Filmleri [BAM / AID-3753]

The Internship Filmde, Google‘da staj yaparak kendilerini geliştirmek isteyen, eski okul arkadaşı olan iki satış uzmanının hikayesi anlatılıyor. Teknoloji alanında çalışmak için yaşlı olmadıklarını kanıtlamaya çalışan Billy (Vince Vaughn) ve Nick (Owen Wilson), en iyi üniversitelerden gelen teknoloji çılgını öğrencilere karşı büyük mücadele verirler. Adım attıkları teknoloji dünyası Billy ve Nick’i alt etmeyi başaracak mı? Yoksa başarılı olmak için ellerinden geleni yapan eski okul arkadaşları Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirebilecek mi? Noogler’dan (Google stajyeri) Googler’a (Google çalışanı) geçme isteğiyle yanıp tutuşan gençlere karşı mücadele zannettikleri kadar kolay olmayacak. 2013 yapımı Amerikan komedi filminin yönetmenliğini Shawn Levy üstlenmiş Almanca fragmanı izlemek için QR kodunu tarayın.

Gravity (3D) George Clooney ve Sandra Bullock’un başrollerini paylaştığı film, uzayın derinliklerinde gerilimli bir yolculuğu konu alıyor. Tıp mühendisi Dr. Ryan Stone (Sandra Bullock) ve deneyimli astronot Matt Kowalsky (George Clooney) uzaydaki keşif yürüyüşü sırasında büyük bir felaketle karşılaşırlar. Bir cismin çarpması sonucu uzay gemisi paramparça olur. Uzayda tamamen yalnız kalan Stone ve Kowalsky’nin Dünya ile tüm iletişimi kopmuş, oksijenleri hızla azalmaktadır. İkili yeniden eve dönmeyi başarabilecekler mi? Alfonso Cuaron’un yönetmenliğini üstlendiği film 3 Ekim’de İsviçre’de vizyona giriyor.

Turbo

Küçük salyangoz, büyük hayaller

Madagaskar ve Kung-Fu Panda‘nın yapımcılarından bir film daha. Bu kez büyük hayalleri olan bir bahçe salyangozunun hikayesi izleyicilerle buluşuyor. Turbo salyangoz, kendisinin bir yarış salyangozu olduğuna inanır. Herkesten daha hızlı olmak için sürekli çabalar. Indy- Car yarışındaki idolü olan yarışçı Guy Gagne ile yarışmak ister. Olağandışı bir tesadüf sonucu Turbo aniden büyük bir hıza kavuşarak, sıra dışı bir hikayeye adım atar. Dreamworks - Animasyon filmi 3 Ekim 2013‘de İsviçre`deki sinemaseverlerle buluşacak. Almanca fragmanı izlemek için QR kodunu tarayın.

Kimlik Hırsızı

Alışveriş çılgını Diana (Melissa McCarthy) Miami’de kredi kartının limiti dolana kadar alışveriş yapmayı alışkanlık haline getirmiştir. Fakat kimlik ve kredi kartı kendisine değil, bankada müşteri temsilcisi olarak çalışan Sandy Bigelow Patterson (Jason Bateman)’a aittir. Kredi kartındaki yüksek harcamaların farkına varan Patterson, sorunu kendisi çözmeye karar verir. Takipler sonucu, Diana’nın kimliğini ele geçirdiğini ortaya çıkarır ve onu geri almak için yola çıkar. Diana’dan kurtulmak o kadar da kolay olmayacaktır. ‘Patrondan Kurtulma Sanatı’ filminin yönetmeni Seth Gordon, son komedi filmiyle yine izleyicilere keyifli vakit geçirtiyor. Universal Studios yapımı filmin DVD’si 8 Ağustos’ta filmseverlerle buluştu..

Almanca fragmanı izlemek için QR kodunu tarayın.

Çekilişe Katılın

(DVD)

İnternship filmi masa tenisi seti, not defteri, USB’li mouse pad ve Kimlik Hırsızı DVD’si sizin olsun!

Almanca fragmanı izlemek için QR kodunu tarayın.

Yapmanız gereken tek şey filmin adını, adınızı, soyadınızı, ev adresinizi ve telefon numaranızı [email protected] adresine göndermek!

türk çe

29

Etkinlik Takvimi Türk Film Günleri 14-16 Ekim 2013, Bern Bern Cinematte’de Türk filmlerinin keyfini çıkarma vakti! 3 akşam boyunca toplam 6 filmin gösterileceği organizasyonu kaçırmayınız!

Film Programı: 14 Ekim 2013 18.30 Araf (Yapımcı: Yeşim Ustaoğlu) 21:00 Bahtı Kara- Dark Cloud von Theron Patterson 15 Ekim 2013 18:30 Anadolu’nun unutulmuş şarkıları Nezih Ünen 20:45 İncir Reçeli 16 Ekim 2013 18:30 İstanbul (İsztambul) (Yapımcı: Ferenc Török) 20:30 Gölgeler ve Suretler

İbrahim Betil ile Söyleşi 14.10.2013, Zürih T.C. Zürih Başkonsolosluğu‘nda emekli bankacı ve eğitimci İbrahim Betil vatandaşlarımızla buluşuyor. Saat 19.00‘da Atatürk Salonu‘nda gerçekleşecek söyleşinin konusu „Türkiye‘de Sivil Toplum ve Sosyal Sorumluluk“. Katılacakların email aracılığı ile bildirmesi rica olunur. E posta: [email protected] Yer: T.C Zürih Başkonsolosluğu Adres: Weinbergstrasse 65, 8006 Zürih Saat: 19.00

*Tüm filmler Almanca altyazılıdır. Yer: Cinematte Bern Detaylı bilgi için: cinematte.ch [BAM / ID-3866]

Kanton Luzern İsviçre Okul Sistemi Semineri Tarih: 26 Ekim 2013, 10.00 – 16.00 İsviçre’de başlatılan eğitim seferberliği tüm hızıyla devam ediyor. Okul aile birlikleri başkanları, Türk okulları öğretmenleri ve eğitim müşavirliğinin katkısıyla düzenlenen seminere tüm vatandaşlarımız davetli. Seminerlere katılım ücretsizdir. Yer: Luzern PHZ Üniversitesi – Luzern İstasyonu yanı (KKL arkası) Program: 10.30-10.45: Açılış, selamlama ve program akışı hakkında bilgilendirme 10.45-11.45: Eğitim Müşaviri Sezai Güler’in konuşması 11.15-11.30: Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmeni Asiye Doğru’nun „Çocuk eğitiminde anadilin önemi“ hakkında konuşması

11.30-12.30: Ara 13.30-14.30: Luzern Eğitim Sistemi hakkında konuşmanın devamı ve velilerin sorularının cevaplandırılması 14.30-15.00: İsviçreli İlkokul öğretmeninin Türk çocuklarının okul ilişkileri hakkında düşünce ve izlenimleri 15.00-15.45: Kanton Luzern Okul Sosyal Danışmanı’nın „Çocukların okullarda karşılaştıkları baskı, mobbing, sex gibi sorunlar ve ailelerin bu konularda nerelere başvurmaları gerektiği“ hakkındaki konuşması 15.45-16.00: Kapanış, katılımcı uzman kişilere teşekkür * Seminerlerde ele alınmasını istediğiniz öncelikli sorularınız için emal adresi: [email protected]

Detaylı bilgi için QR kodunu tarayın.

Dünya Kulüpler Bayan Voleybol Şampiyonası – Vakıfbank Zürih’de! 9-13 Ekim 2013, Zürih Yer: Zürich Saalsporthalle Dünya Kulüpler Bayanlar Volyebol Şampiyonası için temsilcimiz Vakıfbank Bayan Voleybol Takımı Zürih’de! B grubunda Amerika’dan Iowa Ice ve Brezilya’dan Unilever Volei ile aynı grupta mücadele verecek takımımız Vakıfbank tüm vatandaşlarımızı desteğe çağırıyor! 9-11 Ekim arası oynanacak

grup maçlarına giriş ücretsizdir. 12 ve 13 Ekim’de oynanacak yarıfinal ve final karşılaşmalarının biletleri ise gün içerisinde kasadan alınabilir. Vakıfbank Maç planı: 10 Ekim 2013, 17.30 Vakıfbank İstanbul – Iowa Ice (giriş ücretsizdir) 11 Ekim 2013, 20.30 Vakıfbank İstanbul – Unilever Volei (giriş ücretsizdir)

32 BULMACA

türk çe

12-18 ÞUBAT 2010 ZAMAN Kral saray›

Kabaca evet

Götürü, toptan

fiimflekli, sa¤anakl› ya¤mur

‹ri bir Akdeniz bal›¤›

Pembe elmas

Dünya gazeteciler örgütü

Bir yöne e¤ilmifl Cömert, eli aç›k

Giresun'un bir ilçesi

Süpürge otu

Genifllik

Bir ›s›tma arac›

1

Bir nota

Mahcup olma Fin hamam›

Eski dilde asker

Arjantin plakas›

Bak›fl

Bir ilimiz

Arka

Numara (k›sa)

Beyaz

Olas›l›k

Onar›m

Yass› bir bal›k

Dökülen tohumla ç›kan tah›l

Bir ba¤laç

Su

Büyük delikli kalbur

K›rg›z destan› Kay›p

‹çbükey

Molibdenin simgesi

Atefl

Evcil geyik türü

Eziyet

Anlama yetene¤i

‹lerlemifl hastal›k

Hareket bilimi Ünlü Osmanl› tarih yazar›

‹talya'da bir kent

Küçük köy

Tak›m

‹skoç erkeklerinin giydi¤i etek

Güreflte bir oyun

Zarara girme tehlikesi

A¤›r kokulu gaz Nikelin simgesi

Sodyumun simgesi

Küçük ma¤ara

Yap›flt›r›c› bir madde

Vezir

Fakülte baflkan›

2

Cambazhane

Ulaflt›rma

Alametler, belirtiler

Akaryak›t türü

Çölden esen rüzgâr

En az›ndan, hiç olmazsa

fiaflma ünlemi

At yavrusu

Bir zaman birimi

Üstteki Rahmetli tiyatrocumuz

Alttaki sanatç›

De¤nekle çal›nan küçük kös Türk müzi¤i makam›

Cana yak›n, sevimli

Harap, y›k›k

Mitolojik bir çalg›

Eski Türklerde hakan

Do¤u Slav halk›ndan olan

Küba'n›n baflkenti

Bir palmiye türü

Baflar›s›z, sonuçsuz

Rafl›, tafl›nabilir dolap

Belirgin, aç›k

‹HSAN DEVR‹M

Asya'da bir ülke

Kopça

K›skançl›k

4

Bir gürefl türü

12

30

“Burak …” (flark›c›)

Sa¤lam, esen

Hayat arkadafl›

Vilâyet Yumuflak bafll›

Çokbilmifl Arzu, istek Özenle yap›lm›fl

C vitamini zengin meyve

Fen bilimlerinden biri

Efllik etme

U¤ursuz, kötü Sakat, hastal›kl›

11

K›talardan biri

3

Olay, hadise

Örgütün etkin üyesi

DUBA‹ KULES‹

Kiloamper (k›sa)

Kabul etmeyerek geri çevirme

7

Orta resimdeki yap› Akarsu yata¤›, mecra

Yemek

5

Kaide Sözlük bilimi

K›r›lm›fl taflla yap›lan yol

Fren yapma aleti

fiart edat›

Zay›f, c›l›z

Ak›l Karakter

Alan

‹ktidar mevkii

Tenakuz

Doktor (k›sa)

6

Yar›fl›n her evresi Danimarka plakas›

‹ndiyumun simgesi

Lantan›n simgesi

Ok at›c›s›

Olmufl, gerçekleflmifl

Artvin'in bir ilçesi

Asalak (yöresel)

Ola¤andan büyük

Suçlama Gelecek, istikbal

Kabu¤uyla kurutulmufl fasulye

Aç gözlü

Difli deve

Tütün sergisi Soruflturma

Yard›m paras›

Da¤ servisi

Kay›nbirader (yöresel)

Asker yemek tenceresi ‹car

Aç› ölçme cetveli

Titan›n simgesi

Havagaz› lâmbas›n›n ucu

Yatay

Kal›n kumafl Bunama

Gözleri görmeyen

Sert odunu siyah a¤aç

Vilâyet Geçirimsiz ya¤l› toprak

Suçu ba¤›fllama

8

Gözü aç›k, uyan›k

Mitoloji Evliya, ermifl

Rütbe K›ta (k›sa)

Çulluk

Kent avukatlar› birli¤i

Eldiven, çanta yap›lan deri

fiiflkin, kabar›k

‹ki y›lda bir yap›lan etkinlik

Demir yolu

Asalak bir hayvan

EMEL MÜFTÜO⁄LU

Yabani bir hayvan Litre (k›sa)

10

Ekmek

Jamaika'n›n plâkas›

Gök yakut denilen süs tafl›

Bir organ›m›z

Çiçek tozu

Bal›k ya¤› ç›kart›lan bal›k

Odak

‹lkel su tafl›t›

Emre haz›r

fialgama benzeyen bir bitki

Cehennem

A.Halet Çelebi'nin bir eseri

Bafltanbafla

Akdeniz'de küçük ada

Ön al›m

“… Tekin” (romanc›)

Padiflah adlar›na eklenen san

Sunma

Silisyumun simgesi Tekke fleyhi

Bir müzik aleti

12

11

10

9

8

7

Bir nota

6

5

4

3

2

fi‹FRE KEL‹ME

Güzel sanat

1

9

Geçmifl

33 BULMACA

31

türk çe

12-18 ÞUBAT 2010 ZAMAN

ANAGRAM BULMACA

PETEK BULMACA

1. Vahfli bir hayvan. 2. Yurtland›rma, yerlefltirme.

li gaz. 12. “… Akman” (Galatasarayl› futbolcu). 13.

3. Benekli, alacal› hayvan. 4. Seyrek, az rastlanan.

Yeni evlenmifl kad›n. 14. Bir ifl karfl›l›¤› al›nan pa-

5. Büyük pulluk, saban. 6. Ardahan'›n bir ilçesi. 7.

ra. 15. Topluluk, tak›m, cemaat. 16. Kak›m da de-

“... Erkekli” (aktör). 8. Bir deri hastal›¤›. 9. Kasta-

nilen kürklü hayvan. 17. S›v› ölçüm birimi. 18. De-

monu da¤lar›. 10. Bir ilimiz. 11. Bacadan ç›kan kir-

niz. 19. Olanak. 20. Yedek.

Ü

N

G

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

K

L Ü

ALÇAK

SAK‹N

PARÇA

RENDE

NOKTA

1

2

3

4

5

11

12

13

14

15

DALMA

TALAN

NEL‹K

GAZLI

DE⁄‹N

16

17

18

19

20

6

7

8

9

10

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

MADUN

HANAY

ELG‹N

CÜRET

MEZÜR

11

12

13

14

15

‹MREN

TERL‹

AYDER

MAN‹K

FERD‹

16

17

18

19

20

Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do¤rultusunda ve her sözcü¤ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi¤i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.

1. Günü gününe yaz›lan an›. 2. “‹lyas …” (aktör). 3. Tek bafl›na olan. 4. Mülkiyet. 5. Kalp at›fllar›ndaki düzensizlik. 6. Bir tür tatl›. 7. Baz› hamur ifllerine kat›lan kokulu bir bitki.

Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de¤ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu¤unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu¤unuzda bir söz oluflacakt›r.

8. ‹mkan. 9. Alaturka müzikte kemanc›. 10. Kad›n rakip. 11. Padiflah›n yaz›l› buyru¤u. 12. Avrupa'da bir ülke. 13. Çevresindekileri güldüren kimse. 14. Belirti. 15. Çaresiz. 16. Gebe. 17. ‹yilefl-

ANAHTAR CÜMLE

me, aya¤a kalkma. 18. Y›rt›c› bir hayvan. 19. fiaka. 20. Y›k›k, harap yap›. 21. Teli olmayan. 22. Mersin ilçesi. 23. ‹yilik bilmez. 24. “… Karatay” (oyuncu). 25. Aceleci. 26. Risk. 27. Pilav› yap›lan,

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

SAYI BULMACA

16

17

18

19

saçma irili¤inde yap›l›p kurutulmufl hamur. 28. Bir a¤aç türü. 29. Objektif. 30. Gönül borcu.

20

SÖZCÜK BULMACA

3

9

8

5

5

7

6

2

3

5

5

8

1

2

5

7

1

5

4

7

9

5

8

7

6

2

9

5

9

8

2

1

1

8

2

6

7

9

2

3

4

4

5

2

3

8

1

9

2

3

2

3

7

6

4

6

8

9

1

5

3

8

3

9

8

5

8

3

6

2

4

8

7

7

1

4

7

8

9

3

7

5

9

1

3

5

6

4

1

4

8

2

7

5

3

6

9

1

5

2

7

6

3

2

1

9

4

3

6

4

6

3

8

3

5

6

9

7

4

7

3

8

8

3

2

1

5

2

9

4

6

8

7

9

3

5

4

3

6

7

3

8

1

9

7

2

2

5

2

5

9

9

9

4

4

4

1

6

8

6

7

9

6

4

9

3

7

7

6

3

7

4

3

3

5

5

4

1

2

8

5

5

9

5

7

8

4

4

4

6

5

7

3

3

8

9

1

2

7

3

1

8

7

5

6

3

1

7

2

9

7

5

2

7

7

4

2

6

5

5

Afla¤›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

32517

41128

51245

63172

75274

81495

36937

41372

51947

68627

75353

82386

38398

49867

57833

69654

76235

89835

3 HARFL‹ AfiK AYI DÜN KOZ LAL YOL

M

A

K

A

S

4 HARFL‹ ED‹K DEFO HIRA KULA fi‹AR Z‹YA 5 HARFL‹ ABUL‹ AKSON ALOSA ANONS ILICA ‹T‹LA MAKAS MANEN MÜDÜR NASIR NUKUT OKTAV OLASI ONAMA fiURUP TEK‹N USKUR VERG‹ 6 HARFL‹ AGANTA KAPAMA OKUMAK S‹L‹C‹ SET‹RE Z‹RAAT 7 HARFL‹ EKfi‹M‹K ESK‹MEK ‹HT‹MAM KAPAROZ MINTIKA PALAMAR

Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. MAKAS’› ipucu olarak yerine biz koyduk.