DİJİTAL KANALLAR BU KEZ KERADAN GELİYOR

10 12 Süper Kupa finalini 36 ülke canlı yayınladı Haberler Spor Geçtiğimiz pazar gecesi Kayseri Kadir Has Stadı’nda oynanan Süper Kupa finalinde ka...
Author: Metin Çolak
26 downloads 0 Views 4MB Size
10

12

Süper Kupa finalini 36 ülke canlı yayınladı

Haberler

Spor

Geçtiğimiz pazar gecesi Kayseri Kadir Has Stadı’nda oynanan Süper Kupa finalinde kazanan dostluk ve Türk futbolu oldu. Maç öncesi Valilik, Emniyet ve Futbol Federasyonu’nun ortak çalışması ile güvenlik en üst düzeyde tutulurken seyirci rekoru da kırıldı. Galatasaray ile Fenerbahçe, daha önceki yıllarda dağıtılan gelirlerin katbe kat fazlasını kasasına koydu.

Konstantinopolis nasıl İstanbul oldu? Müslümanlar İstanbul’un İslam şehri olabilmesi için çetin mücadeleler verdi. Feth-i mübine ulaşmak için Konstantiniyye, İslam orduları tarafından defalarca kuşatıldı. Konstantinopolis gerek stratejik açıdan gerek coğrafik yapısından dolayı var olduğu günden bu yana medeniyetlerin dikkatini çekti.

19 – 25 AĞUSTOS 2013 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXI SAYI: 33 (1069) 0.70 LV

DİJİTAL KANALLAR BU KEZ KERADAN GELİYOR 1sık izlediğimiz ve ‘Genç, bu-

Televizyon ekranlarında sık

En büyük zeytin gen bankası İzmir’de kuruluyor

05

nu nasıl bağlayacağım?’ sorusunu soran yaşlının ekranda aynı soruyu ‘uzman’ kişiye yöneltmeye devam edecek gibi gözüküyor. Ülkede 1 Mart’da başlatılan dijitalleşme (sayısallaşma) sürecinin sonuna yaklaşıldığında analog yayının durdurulma tarihi ertelendi. Ulaştıma Bakanlığı, daha önce 1 Eylül olarak duyurduğu son analog TV yayınını iki ay daha uzattı. Buna sebep olarak sosyal yönden muhtaçlar için öngörülen kefil senedi (vauçer) sistemiyle ücretsiz TV dekoderlerin dağıtımında problem yaşanması gösteriliyor. Şu anda Bakanlık, Bulgaristan’ın yarısında söz konusu dekoderleri muhtaçlara dağıtma işlemini başlattı, fakat diğer yarısı için ihale prosedürleri devam ediyor. Karasal yayıncılıktaki nitelik ve niceliğin artması, kablo TV ve uydudan abonesi olan şirketlere de rakip olması bekleniyor.

Dünyada sadece İspanya ve Fas’ta bulunan zeytin gen bankalarının üçüncüsü Türkiye’de kuruluyor. Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki araştırma sahasında 26 hektar üzerine kurulacak zeytin koleksiyonu, dünyanın bütün zeytin çeşitlerini bir arada bulunduracak. 1EKONOMİ Çanak antenlere rakip olması beklenen dijital karasal yayın için herhengi bir ücret ödenmesi öngörülmezken, yeni teknoloji sayesinde gelecekte basit bir antenle 50’ye yakın yerli kanalın izlenmesi planlanıyor.

Kimler ücretsiz yararlanabilecek? Odun, kömür gibi yakıt malzemesine vauçer hakkı olan kişiler, ücretsiz olarak öngörülen dekoderlerden yararlanabilecek. Dekoderler sayesinde eski tüplü televizyonlar da yeni dijital karasal yayınını takip edebilecek. Ulaştırma Bakanlığı, köylerde ve uzak yerleşim yerlerinde yaşayan kişilerin dekoder tedariği için para ödemeyeceğini açıkladı. İnternet üzerinden tedarik şirketlerinden yapılan siparişler de ücretsiz olacak. Dekoder vauçeri 60 leva olması ile birlikte dekoder fiyatları 35 ila 60 leva arasında değişiyor. 1HABERLER 02

09

Hem mimarlık, hem de halkın ulaşımı konusunda önemli bir sosyo ekonomik yeri olan köprüler, tarih boyunca stratejik rol oynamıştır. Eskiden beri kervanların ve halkın geçiş yerlerine göre yapılan köprüler, sadece akar su engelini aşmak değil aynı zamanda estetik açısından da göz doldurmuştur. 1KÜLTÜR

FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN

Struma üzerinde 5 asırlık bir köprü

70 milyon levaya mal oldu

Добросърдечните лекари по света стр. 1-4

Dijitalleşme süreci şu ana kadar devlete 70 milyon levaya mal oldu. 17,5 milyon leva fakirler için öngörülen dekoderlerin alımı için ayrıldı, bir

o kadar da televizyonlarda geçen reklamlara verildi. Avrupa Birliği’nin stratejisinde tüm üye ülkeler karasal yayınlarını dijitalleştirmek zorunda.

„Теклас-България” изгражда трети корпус, стяга четвърти стр. 1-11 Парламентът отхвърл вето президентското

10

и

Репортаж

Новини

02

ха ите заседава Докато депутате срещу кабинета протестиращит раха блокада “Орешарски” организи ици на кабиПодръжн на парламента. раха контрапротест. нета организи

19 – 25 АВГУСТ

2013 ГОДИНА:

XXI БРОЙ: 33 (1069)

ЦЕНА: WWW.ZAMAN.BG

Пролетта, която наполовина

остана

пример би щеше да бъде но изЕгипет може в Близкия изток, на демокрация в хаос. Египетският веднъж попадна очакваше пролетта, народ, докато истинска есен… сега преживява

Oyun oynamak çocuğun gelişimine katkı sağlar!

Türk edebiyatı dışarıda “1000” sınırını aştı

0,70 ЛВ.

Е ЛЕКАРИ ПО СВЕТА ДОБРОСЪРДЕЧНИТ

ции на месизвършва опера зация, която само . Организацията света“ не е органи вят и хуманитарна помощ ия и Нигерия. „Лекарите по отидат, а доста здравословно хранене в Сомал тата, където ра за здравни центъ е отворила 4

1AİLE & SAĞLIK 07 „Теклас-България” , изгражда трети корпус стяга четвърти ГЕОРГИ КУЛОВ

КЪРДЖАЛИ

ия за Турската компан

„Теилни части 1автомоб лството започна строите

клас” на завода си на трети корпус гласи и четкато в Кърджали, лните работи върти. Строите юни, като се започнаха през завършат през предвижда да пускът на новия май 2014 г., а до края на корпус ще стане 1НОВИНИ 12 одина

Gazetenizle ilgili dağıtım ve diğer problemler için bizi arayınız! (02) 832 31 11, [email protected]

1HABERLER 04

02 HABERLER

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Dijital kanallar bu kez keradan geliyor BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM

1T) birçok avantaj sağlıyor. AnaDijital karasal yayıncılık (DVB-

MPEG-4 dekoderler sayesinde eski tüplü televizyonlar da karadan tv kanalı izleme imkanı sunacak.

log yayının dezavantajı bir frekansta sadece bir televizyon kanalı yayın yapıyor ve bu yüzden görüntü kalitesi düşüktür. DVB-T yayında ise görüntü ve ses kalitesi analog yayına göre oldukça yüksek olup, tek frekans üzerinden birkaç kanalın yayın yapması mümkün oluyor. Dijital yayıncılık ayrıca beraberinde interaktif hizmetleri kullanma imkânı da sunuyor. Yeni sistemle araçta yol alırken dahi kolaylıkla TV izlenebiliyor. MPEG-4 dekoder ya da ‘set ut to box’ olarak bilinen cihaz, anten ile televizyon arasına bağlanırken, karasal dijital sinyali video ve ses sinyaline dönştürerek eski nesil tüplü televizyonlar tarafından da görüntülenebilmesi sağlanıyor.

Kaç kanal izlenecek? 1 Mart’tan bu yana analog ve dijital yayınlar aynı anda yapılmaktadır. Analog yayının sona erdirilmesiyle birlikte tüplü televiyzonu olup da çatı antenle Bulgar televizyonu izlemek isteyenler bundan yararlanamayacak. Başlangıç olarak karasal dijital yayında 10 TV kanalı var, fakat ileriye yönelik bunların ciddi olarak artması söz konusu. Şu an itibarıyla izleyiciler dijital olarak BNT, BNT2, BNT HD, BTV, NOVA, ON AİR, TV7, NEWS7, TV EUROPA, The Voice kanallarını izleyebiliyor. Bulgaristan’da 7 mul-

tipleks ruhsatı verildiği göz önünde bulundurulursa ve bir multipleksin maksimum kapasitesi kullanılırsa izleyiciler belirli zaman sonra yaklaşık 50 TV kanalını izleyebilecek. Mevcut planlamaya bakıldığında 2013 yılı sonuna kadar 21, dijitalleşmenin sonuçlanması beklendi-

ği 2015 yılı sonuna kadar da 50 kanalın vericilere yüklenmesi gerekiyor.

BNT’de kültür ve haber kanalı Bulgar Milli Televizyonu (BNT) digitalleşme sürecinde toplumsal bir yayın organı olarak farklı projelere imza atmayı amaçlıyor. Bun agöre BNT1 ile

yüksek reyting kovalayacak olan milli televizyon, etap etap açmayı düşündüğü diğer hususi kanallarla farklı ilgiyi takip edecek. BNT Müdürü Vyara Ankova, BNT1 dışında haber ve kültür kanalı açma hedeflerinin bulunduğunu belirtiyor. İmkan bulunduğu takdirde spor kanalı da gündemde.

Uydu cihazıyla karasal yayın izlenebilecek mi? kanallar izlenebilecek. Ayrıca yeni televizyonlarda DVB-T ve MPEG-4 yazılarının olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. DVB-T izlenebilnesi için anten gerekiyor. Sinyalin çok iyi olduğu yerlerde basit bir ev anteniyle bu mümkün olurken, bazı yerlerde dış anten gerekebiliyor. Dış antenlerin

konuşlandırılmasında ufak bir nüans farkı bulunuyor. Eskiden yatay olarak yerleştirilen antenlerin, şimdi dikey olarak monte edilmesi gerekiyor. Bir multiplekste normal boyutta (SD) birçok kanal izlenebilriken, HD format yayınında en fazla 4 kanal izlenebiliyor. Dijital karasal yayın için her-

Cumhurbaşkanı’nın veto kararı reddedildi 1kanı’nın bütçe güncellemeMilletvekilleri, Cumhurbaş-

si konusundaki veto kararını reddetti. Devlet Bütçesi Kanunu’ndaki görüşmelerde olağan üstü toplanan meclisteki oylamada, 223 kişiden 130’u ‘evet’, 93’ü ‘hayır’ oyu kullandı. Başbakan Plamen Oreşarski, bu yıl boyunca yeni bir bütçe güncellemesinin olmayacağını aktardı. Meclisin, bütçe güncellemesini veto kararını yeniden görüşmesi başkentte protetsolara neden ol-

du. Hükümete karşı olan göstericiler meclis dolayında toplanarak tezahürat yaptı. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı yanında hükümeti destekleyenler bir araya gelerek yürüyüş düzenledi. Polis iki grubun birbirine yakınlaşmasını engelleyerek geniş güvenlik önlemleri aldı. Taşradan gelen destekle yaklaşık 2 bin polis Sofya merkezinde görev yapıyor. Gösteriler vesilesiyle başkent merkezi trafik ve yolculara kapatıldı. Cumhurbaşka-

nı Rosen Plevneliev’in veto kararını eleştiren hükümet yanlıları, kendisine karşı açtıkları pankartlarda istifasını istedi. Cumhurbaşkanı Plevneliev, barışçıl geçen protestoların ve demokratik mesajların provokatif eylemler tarafından kullanılmaması çağrısında bulundu. Meclis içinde veto kararı görüşmesi tartışmalara neden oldu. GERB Başkanı Boyko Borisov, sokakta yaşananları ancak Mısır’’daki olağanüstü hal ile mukayese edilebileceğini savundu.

hengi bir ücret ödenmesi öngörülmüyor. Dijital yayınla birlikte tüketicileri pasiv durumdan olayları yönlendiren aktif bir kişi haline dönüştürecek. Bu vesileyle izlenen bir filmde alt yazının iptali sağlanabilecek, farklı diler tercih edilebilecek, hatta sipariş üzeri program imkanı doğacak.

FOTOĞRAF: CIHAN

Birçok kişinin Türksat uydu kanallarını izlediği cihazla karasal kanalları izleyip izleyemeyeceğini soruyor. Uydu cihazlarında MPEG-2 standardı bulunuyor. Oysa Bulgaristan’daki DVBT, MPEG-4 standardına göre çalışıyor. Bu yüzden ancak MPEG-4 standardı kapsayan cihazlarla yeni dijital

03 HABERLER

60 yıllık yahni ustası mesleğine aşık

Türkiye’nin Osmanlı mirası için Bulgaristan’dan bir talebi yok Dışleri Bakanlığı’ndan veri-

Bulgarstan’da herhangi bir malvarlığı talebinde bulunmadığı aktarıldı. Türkiye’nin Bulgaristan Büyükelçisi İsmail Aramaz’ın, Avrupa İşleri Sorumlusu Genel Müdürü Rusi İvanov ile yaptığı görüşmede Bulgaristan’da vakıf malları ve Osmanlı mirası sorunlarının sadece adliye yoluyla çözülebileceğini aktardığı belirtildi. Eski Osmanlı eserlerinin iadesi konusunda Türkiye’nin bir talebi bulunmadığını ifade eden Aramaz, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ziyaretinden sonra medyalarda çıkan söylentilere cevap verdi. Ajans haberlerinde, Bekir Bozdağ’ın Osmanlı malvarlığı’nın Türkiye’ye iade edilmesi konusunda çalışma başlatılacağı yer almıştı. Dışlerinin verdiği bilgide Bozdağ’ın, Bulgaristan ziyaretinde buna benzer açıklamalar yapmadığına değiniliyor. Plovdiv’de yapılan iftar hakkında Dışişleri Bakanlığı’nın davetli misafirlerin isimlerinin bildirilmediği kaydedilirken, Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova’nın Bozdağ ile yaptığı görüşmenin protokol gereği olduğunu ve burada turizm ve ikili ilişkiler konularının konuşulduğu kaydediliyor. Zlatanova, Müslüman vakıf malları meselesinin 1909 yılında imzalanan anlaşmayla son bulduğunu ve buna göre kullanılmayan malvarlıklarının devlet tarafından sahiplendiğini belirtti. Aynı görüşü daha önce Kültür Bakanı Petır Stoyanoviç de paylaşmıştı.

İLHAN ŞENOL BURGAS

1ğer Muallim Hatice 79 yaşında Hatice Mehmet, nam-ı di-

Varna şehrine bağlı Medovets ( Sarı kovanlık ) köyünde yaşıyor. Hatice Mehmet bölgede en meşhur kişiler arasında yer alıyor. Onu meşhur yapan tam 60 yıllık zanaatı. Yaptığı yahni yemeği Burgas, Şumen ve Varna şehirlerinde dillere destan olmuş durumda. Bu şehirlerde cami açılışlarında, mevlitlerde, anma törenlerinde ve isteğe bağlı olarak düğünlerde yahni yapılıyor ve gelenlere ikram ediliyor. Günleri tertip edenler, böyle özel günlere katılan değerli müsafirlere de en güzel yemek ikramında bulmak istiyor. En tatlı yahniyi de Hatice Nene yapınca bir çok etkinliğe onu davet ediyorlar. Yılların geçmesiyle Bulgaristan’ın birçok badireler atlattığını, çok talihsizlikler yaşadığını, insanlık dışı olaylara bile şahit olduğunu aktaran aşçı, herşeye rağmen hayatın devam ettiğini ve geleneklerin korunduğunu ve geleneksel yahni yemeğinin de özel günlerin vazgeçilmezi olduğunun altını çizerek ilk yahnisini Mehmet ve Zülbiye’nin düğününde yaptığını söylerken duygulanıyor ve ‘‘İnsan bir şeyi can-ı gönülden yani ihlaslı olarak yaparsa hem işinde hüner sahibi olur hem de diğer insanlar onun yaptığı işi beğenir. İlk yahnimi yaptığım düğünde yahnime hayran kaldılar. Daha sonra düğünler birbirini takip etti. Derken anma törenlerine de beni çağırdılar. Sadece bizim belediyede yapmıyorum yahni. Her ustanın sırları vardı benim de yemeğimi yaparken sırlarım var. Lakin en önemlisini söylemem gerekirse başlarken besmele ile başlıyorum ve yemek lezzetli ve bereketli olsun diye dua ediyorum. Sonra da tecrübemi konuşturuyorum.Artık yaşım ilerledi ve kızım bana yardımcı oluyor.

Dulovo’da 300 üretici internetten arazi kiralayacak FOTOĞRAF: CİHAN

‘Global Kütüphaneler Bul-

Dulovo Belediyesi’nin 3 köyünde tarım üreticilerine sanal imkanlar sunuldu. Çernolik, Zlatoklas ve Poroyno Okuma Evleri ile Çernolik Necati Halim Mehmet Kooperatifi’nde yerleştirilen sistemler sayesinde bu köylerde arazi kiralamak isteyen tarım üreticileri bilgisayar ağını kullanarak anlaşma yapabilecek. Yaklaşık 300 üretici, kendi aralarında aynı zamanda mekanik toprak işleme hizmetleriyle alakalı da anlaşmaya varabilecek ve sanal yolla mukavele başvurusu yapabilecek. Bu hizmet sayesinde üreticilerin yol masraflarından ve zamandan

FOTOĞRAF: İLHAN ŞENOL

Yahnisini tadanlar, koku ve kıvamından Hatice Mehmet’in olduğunu ayırt edebiliyorlar. Hatta tecrübeli aşçının gidemediği düğünlerde veya özel günlerde yahniyi yiyen çocuklar ‘‘Aaa bu yahniyi Hatice Nene yapmamış. Bu yahni onun yahnisi değil’ diye sitem ediyorlarmış.

1len bilgiye göre Türkiye’nin

1garistan’ projesi dahilinde

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Hem benden sonra bu gelenkesel yemeği o yapar. Ben kendi yerime onu veliaht bırakacağım. İkimiz 27 Mayıs günündeki şehitleri anma töreninde 15 kazan yahni yapıyoruz. Geçen senelerde ise köyümüzde genç doktorumuz Sabri’nin düğünü oldu. Köyümüzdeki en kalabalık düğün bu düğün oldu. Tam 8 kazan yahni yaptık kızımla beraber. Tam zamanında yetiştirdik yemeği. Benim yahnimin özelliklerinden biri de etleri ve suyu aynı anda biter. Kazanda et kalsın suyu bitsin veya su kalsın etler bitsin böyle birşey olmaz. 2010’dan beri yahni yapımında dana ya da inek eti tercih ediliyor. Ben de bu tercihten yanayım. Çünkü koyun eti hem çok kemikli oluyor hem de koyundan fazla et çıkmıyor. İnek ve dana da daha fazla kaba et var. Yahnileri de koyun yahnisine göre kat kat daha lezzetli oluyor.’’ diye ifade ediyor.

Eskiden lüks yemekmiş Hatice Mehmet ilk yahnilerini okulda müdürlere ve öğretmenlere yapmış. 1989 yılına kadar köyündeki okulda aşçı olarak çalışması şu anda bu kadar tecrübeli olmasına olumlu mana-

da çok etki etmiş. Günümüzde neredeyse her ailenin yaptırmaya maddi gücünün yettiği yahni yemeği 1960 yılına kadar düğünlerde olsun başka özel günlerde olsun çok özel bir yemekmiş. Çünkü o yıllarda yahniyi sadece varlıklı aileler yaptırabiliyormuş. Hatice Mehmet, “İkinci Dünya Savaşı yılları çok kıtlık çektik. Hatta o yıllarda ülkedeki kimi yerlerde eğitime ara verildiğini hatırlıyorum. O zamanlar yahniyi ağalar yaptırırlardı. Onlar varlıklıydı.” sözlerini kullanıyor. Yahnisini tadanlar, hatta çocuklar bile koku ve kıvamından Hatice Mehmet’in olduğunu ayırt edebiliyorlarmış. Hatta Hatice Nenenin gidemediği düğünlerde veya özel günlerde yahniyi yiyen çocuklar ‘‘Aaa bu yahniyi Hatice Nene yapmamış. Bu yahni onun yahnisi değil’’ diyorlarmış. Merak edenlere Hatice Nenenin yahni tarifini veriyoruz: ‘‘1 kazana 20 kilo et, 3 litre sıvı yağ, 5 kg. soğan, 2 kavanoz domates salçası, 1 paket defne yaprağı, 30 gr. kara biber, 1 paket çubritsa, 1 kg. un ve acılı sevenler için 150 gr. kırmızı pul biber ilave edebilirler.

Oktay Enimehmedov davası ertelendi 1(HÖH) Onursal Başkanı Ah-

Hak ve Özgürlükler Hareketi

met Doğan’a silahlı saldırıda bulunan Oktay Enimehmedov’un mahkemedeki ilk duruşması, Doğan’ın duruşmaya gelmemesi nedeniyle ertelendi. Geniş güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna gelen Enimehmedov, salona giriş ve çıkışta gazetecilere hiçbir açıklama yapmadı. Buna karşılık duruşmaya gelen kardeşi Metin Enimehmedov, adliyeye güveninin olmadığını belirtti. Enimehmedov, kardeşini eyleme HÖH siyasetinden oluşan hayal kırıklığının ittiğini aktardı.

Duruşma 24 Eylül’e ertelendi. Bu tarihte Doğan’ın zorunlu olarak mahkemeye getirilmesi ve şahit olarak dinlenmesi bekleniyor. 19 Ocak’da düzenlenen HÖH Olağan Kurultayı’nda Ahmet Doğan’a kurusıkı tabancayla saldıran Enimehmedov, silahın tutukluk yapması sonucu eylemini gerçekleştirememişti. Sofya Şehir Mahkemesi, ilk önce cinayet tehditi olarak oluşturduğu suç duyurusunu, daha sonra cinayete teşebbüs olarak değiştirdi. Suçlu bulunduğu takdirde Enimehmedov’un 20-25 yıl veya müebbet hapis cezasına çarptırılması bekleniyor.

04 HABERLER

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Türk edebiyatı dışarıda “1000” sınırını aştı TEDA Programı, Türk kültür, sanat ve edebiyatının klasik ve çağdaş eserlerinin ilgili ülkelerin tanınmış yayınevlerince Türkçe dışındaki dillere çevrilmesi, o dilin konuşulduğu ülke veya ülkelerde yayımlanması ve tanıtılması esasına dayalı bir ‘çeviri ve yayım destek programı’ olarak başlatıldı. ASLIHAN AYDIN

1

2005’te başlayan Türk edebiyatının dışa açılması projesinde temmuz ayı itibarıyla 1000 esere ulaşıldı. Çevrilen kitaplar arasında günümüz yazarlarının eserlerinin yanında Dede Korkut Hikâyeleri de bulunuyor. En fazla eser çevrilen dil ise Almanca ve Bulgarca. Türk edebiyatının klasik ve modern eserlerinin dünya dillerine çevrilmesinde önemli bir dönüm noktası geçildi. Projenin başlangıcından bu yana çevrilen kitap sayısı bini aştı. “Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatının Dışa Açılması Projesi”nin (TEDA) başlatıldığı 2005 yılından bu yana 1002 adet kitap, yabancı okuyucunun kütüphanesine girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü proje kapsamında 2005 yılından 2013’e kadar bin 333 esere destek verildi. Destek verilen eserlerden, temmuz ayı itibarıyla 1 002 tanesi yayımlandı ve okurlarıyla buluştu. TEDA Programı, Türk kültür, sanat ve edebiyatının klasik ve çağdaş eserlerinin ilgili ülkelerin tanınmış yayınevlerince Türkçe dışındaki dillere çevrilmesi, o dilin konuşulduğu ülke veya ülkelerde yayımlanması ve tanıtılması esasına dayalı bir ‘çeviri ve yayım destek programı’ olarak başlatıldı. Programın amacı, ‘Türkçenin yazı dili birikiminin dünyaya tanıtılması hedefiyle uluslararası kurum, kuruluş, şirket, vakıf ve dernek gibi Türk kültür, sanat ve edebiyat eserlerini yayımlayan tüzel kişilere şarta bağlı mali destekte bulunarak, Türk kültür, sanat ve ede-

biyatının yurtdışındaki saygın ve tanınmış yayımcı kuruluşlarca yerinde gerçekleştirilmesinin sağlanması’ olarak belirlendi. Dünyanın zengin edebi birikimine sahip ülkelerinin uzun yıllardır uyguladığı çeviri desteğini Türkiye, TEDA Programı ile 2005 yılında hayata geçirdi.

2013 YILINDA YAYIMLANAN ESERLER • Dürdane Hanım, Ahmet Mithat Efendi, Makedonca • Yıldız Tozu, Mustafa Kutlu, Özbekçe • Leylek Karda Kaldı, Gülten Dayıoğlu, Özbekçe • Kuş Sofrası, Ali Akbaş, Özbekçe • Geceleri Mızıka Çalan Kedi, Mustafa Ruhi Şirin, Özbekçe • Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bulgarca

Selim İleri’nin Yaşadığım İstanbul kitabı, TEDA projesi kapsamında Bulgarcaya çevrilen en son kitaplardan biri olarak piyasada yer alıyor.

EN ÇOK ALMANCA VE BULGARCAYA ÇEVRİLDİ Şu ana kadar en çok destek verilen ve kitap yayımlanan dillerden başlıcaları Almanca, Bulgarca, Arapça, İngilizce, Fransızca, Rumence, Yunanca, Makedonca, Rusça ve İtalyanca oldu. Proje çerçevesinde Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Elif Şafak ve Hasan Ali Toptaş gibi günümüz yazarlarına ait romanlar, Dede Korkut Hikâyeleri gibi Türk klasikleri, çocuk kitapları farklı dilleri konuşan okuyucu ile buluşturuldu. Çevirisi yapılan eserler genelde yayımlandıkları ülkelerde ilgi görüyor. Son olarak Sema Kaygusuz’un mart ayında İsveç’te yayımlanan “Yere Düşen Dualar” isimli romanı ülkede, önemli eleştirmenler tarafından, “William Blake’in günümüzdeki izdüşümü”, “çağdaş bir Şehrazat”, “alışılmış roman algısını altüst eden büyüleyici bir ses” gibi ifadelerle tanıtıldı. Bulgaristan’da 2011’de 29 eser TEDA projesi dahilinde tercümesi kararlaştırılırken, 2012’de bu rakam 59’a çıktı. Bu şekilde 2006’dan bu yana 169 Türkçe kitabın Bulgarcaya çevrisi yapıldı. Çeviri yapılan diller arasında ise Uygurca, Tatarca, İbranice, Tamilce, Marathi ve Danca gibi diller de yer alıyor.

47 katlı gökdelen yaptılar ama asansör koymayı unuttular 1katlı gökdelen, ülkede yaşanan krizin ardınİspanya’nın Benidorm kentinde inşa edilen 47

dan ‘yeniden dirilişin sembolü’ olarak lanse edildi. 200 metre yüksekliğindeki InTempo, daha şimdiden Avrupa’nın en uzun yerleşim birimi olmaya aday. Ne var ki inşaatçıların, bitimine aylar kalan binanın içine asansör koymayı unuttuğu ortaya çıktı. Proje ilk çizildiğinde bina 20 katlı olacaktı. Ancak daha sonra değişikliğe gidildi ve bu sayı ikiye katlandı. İşte bu son 27 katta sadece merdiven mevcut, asansör bulunmuyor. Öte yandan binanın 2009 yılında açılması planlanıyordu; fakat ortaya çıkan bir dizi işler nedeniyle açılış tarihi bu yılın aralık ayına ertelenmişti. Binanın son katlarında asansörün olmaması, açılışı geciktirecek mi, geciktirmeyecek mi bilinmiyor.

05 EKONOMİ Sebzelerin yüzde 80’i ithal ediliyor Bulgaristan’da satılan sebze ve

ŞABAN GÜNDÜZ İZMİR

olduğu açıklandı. Tarım ve Gıda Bakanı Dimitır Grekov, domateslerin sadece yüzde 6’sının yerli üretim olduğunu aktarırken, yerli üreticilerin büyük marketlerde yer almalarına fırsat verilmesi gerektiğini vurguladı. Hükümetin sebze ve meyve üreticileri için farklı yardım oranları planladığını belirten Bakan, Avrupa’da ürünün türü farketmeksizin yardımların dekar başına uygulandığını açıkladı. Gümrük denetimlerini gerçekleştirdiklerini kaydeden Grekov, tarım üreticilerine öngörülen yardımların yıl başında yapılması gerektiğini, çünkü ancak o şekilde tarlaların ürün ekimi ve toprak işlenmesinin kolaylaşacağını savundu. Halkın yüzde 20’sinin tarımla meşgul olduğuna değinen Grekov, onların problemlerini duymak için yanlarına gitmek gerektiğini açıkladı.

ya’daki en lüks konutun değeri 10 milyon dolara ulaşıyor. Bu fiyata Bulgaristan’da ortlalama 10 konut satılabileceği aktarılan raporda, 3 bin emlağın 1 milyon Euro üzerinde satıldığına vurgu yapılıyor. Bu rakam başkentte satılan tüm gayrimenkullerin sadece yüzde 0,5’ini teşkil ederken, şehirdeki her 10 gayrimenkulden biri lüks olarak nitelendiriliyor. Lüks sınıfına dahil edilmesi için konutların en az 700 bin Euro fiyatı olması gerekiyor.

Dünyada sadece İspanya ve

İzmir Zeytincilik Arastirma istasyonu zeytin gen bankasi projesi sorumlusu Dr. Melek Gürbüz.

kalarının üçüncüsü Türkiye’de kuruluyor. Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki araştırma sahasında 26 hektar üzerine kurulacak zeytin koleksiyonu, dünyanın bütün zeytin çeşitlerini bir arada bulunduracak. Dünya gen bankası niteliği taşıyacak koleksiyon, ıslah ve genetik çalışmalarına, yeni çeşitler geliştirilmesine de önemli katkılar sağlayacak. Türkiye’ye zeytincilikte uluslararası bir merkez konumu kazandıracak. Uluslararası Zeytin Konseyi’ne üye ülkeler, zeytin fidelerini Haziran 2013 itibarıyla İzmir’deki istasyona göndermeye başladı. İlk etapta İtalya, Fas ve Arnavutluk’tan 84 çeşit geldi. 2015 yılına kadar devam edecek proje kapsamında, dünyada bulunan 1.200 zeytin türünün

1bal miktarı 2012 için 9 bin 100

Arıcılar tarafından elde edilen

1yüzde 10 ila yüzde 15 civarın-

Ülke çapındaki tarla arazileri

Tarımda kullanılan ‘neonicotinoid’ türü pestisit ilaçlarının sınırlandırılmasını isteyen arıcılar, bunun yapılmaması durumunda birkaç yıla kadar bal yapan arının kalmayacağına dikkati çekiyor.

tonu aştığı açıklandı. Tarım Bakanlığı raporlarına göre geçen seneden beri sürekli bir düşüş kaydedildiği gözlemleniyor. 2010’da piyasada 10 bin 500 ton bal üretilirken, geçen sene 1,4 ton düşüş olduğu görülüyor. Üreticilerin bal verimi yönündeki tedirginliklerinin yanında bir de arı popülasyonunda sorun yaşanıyor. Sadece bir yıl içinde yaklaşık 65 bin kovanın telef olduğu ve bunun tüm arılara oranla yüzde 12’lik bir rakamı teşkil ettiği aktarılıyor. 2011’de 594 bin iken geçen sene 529 bin kovan olduğu sayıldı. Bakanlığın açıkladığı raporda bu ölümlere sebep olarak hastalıklar ve zehirlenmeler olduğu gözler önüne serilirken, ekonomistler nedeni kovancılığı bırakan arıcılarda arıyor. 65 bin azalma kaydeden kovanların 42 bini bu işten vazgeçen kişiler tarafından yok olduğu açıklanıyor. İstatistiklere göre en fazla bal Kuzey ve Güneydoğu Bulgaristan’da üretiliyor. Bu iki böl-

Odun fiyatları yüzde 50 düşecek mi? 1rım Komisyonları Başkanları Parlamentoda Sosyal ve Ta-

Korneliya Ninova ve Svetla Bıçvarova, Ormanlar Kanunu’nda öngörülen değişiklerle odun fiyatının yarı yarıya düşürüleceğini aktardı. Bulgar Sosyalist Partisi milletvekilleri, bu şekilde kontrolsüz devam eden ağaç kesiminin önüne geçileceğini savunuyor. Ninova bu konuda “Değişikliklerle kontrolsüz ağaç kesimini durdurup, ülkedeki küçük keres-

daha uygun çeşitler geliştirilebilmesi amaçlanıyor. Bugün 33 ülkede üretilen zeytinlerin yüzde 97’si, Akdeniz havzasındaki 16 ülke tarafından yetiştiriliyor. Türkiye, 170 milyon adede dayanan zeytin ağacı varlığıyla dünya üretiminde İspanya ve İtalya’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor.

Bir yılda 65 bin kovan yok oldu

Tarla fiyatları ucuzluyor da ucuzladı. Fiyat düşüklüğüne sebep olarak tahıl ürünlerinin ucuzlaması ve arazi satın alan kişilerin çoğunun üretici olmasından kaynaklanıyor. Yıl başında kiralık verme işleminde artış gözlemlenirken, geçen sene ortalama dekar başına 26 levaya verilen tarlaların bu yıl dekar başına 30 levaya yükseldiği gözlemleniyor.

1.000’inin toplanması hedefleniyor. Ekim 2015’te tamamlanacak gen bankasının, Mart 2016’da açılması planlanıyor. Projeyle zeytin gen kaynaklarının gelecek nesiller için koruma altına alınması, zeytinciliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması, değişen iklim ve çevre şartlarına

te üreticilerinin yolunu açacağız” sözlerini kullandı. Öngörülen yeniliklerle her bir vatandaşın yerleşim yerine göre ve muhtarlıklardan izin alarak kereste ve kökünde ağaç satın alabileceğine değinen Bıçvarova, 15 yıl gibi uzun vadeli ağaç kesme izinlerine dur denileceğini kaydetti. Bıçvarova, “Elektrik üretimi için ormanlara giren firmalara öncelik tanınmayacak. Ayrı-

ca insanlara çift birimli odun satılmasına da son verilecek. Şimdi hem kubik hem de tona göre satış yapılıyor. Halk ne satın aldığını bilmesi lazım.” ifadelerini kullandı. Bıçvarova’ya göre yerinde ağaç satın alma işlemi kubiği 5 ila 16 leva arasında seyretmesi gerekiyor. Bu şekilde odun satın alan son kişiler de daha ucuz fiyatlardan yararlanarak yüzde 50’ye varan daha ucuz odun alabilecek.

gede geçen sene 8 bin ton bal elde edildi. Talebin artış kaydetmesi sonucu bal fiyatlarında hafif bir yükselme olduğu açıklanıyor. Doğrudan satışta fiyatlar fazla oynamazken, sanayi üretimde ve parekende satış fiyatlarında çok az bir yükseliş kaydediliyor. 2011’de bal şirketleri üreticiden kilogramını ortalama 4 levadan satın alırken, 2012’de bu rakamın 4,04 levaya yükseldiği belirtiliyor. Tarımda kullanılan ‘neonicotinoid’ türü pestisit ilaçlarının sınırlandırılmasını isteyen arıcılar, bunun yapılmaması durumunda birkaç yıla kadar bal yapan arının kalmayacağına dikkati çekiyor. Üreticiler, pestisitlerin doğrudan uygulanması sırasında veya nektar, polen ve bitkilerdeki salgı balında bulunan aktif pestisit kalıntısı ile arıların zehirlendiğini aktarıyor. Bulgaristan’da ayçiçek ve kanolaya atılan ilaçlar arıları doğrudan etkiliyerek sinir sistemlerini bloke ediyor. Bazıları kovana dönüşünde ölüyor, bazıları ise diğer arılara karşı agresif tavırlar sergiliyor. FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN

Unik Estate Emlak Şirketi’nin

1Fas’ta bulunan zeytin gen ban-

FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN

1açıkladığı bilgilere göre, Sof-

FOTOĞRAF: ŞABAN GÜNDÜZ

Dünyanın en büyük zeytin gen bankası İzmir’de kuruluyor

1meyvelerin yüzde 80’inin ithal

Bulgaristan’daki en pahalı mülk 10 milyon dolar

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

06DIŞ HABERLER 400 yıllık su değirmeni yeniden keşfedildi 19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

FOTOĞRAF: DURAN SAVAŞ

1Taraklı ilçesi Mahdumlar kö-

Türkiye’nin Sakarya’ya bağlı-

Uçaktan hızlı ulaşım ‘Hyperloop’ 1Pal’ın kurucusu Elon Musk, dün İnternet bankacılık sistemi ‘Pay-

‘Hyperloop’ adı verilen yeni ulaşım aracını tanıttı. Hızlı tren ve uçaklardan daha hızlı ilerleyecek olan geleceğin aracı, daha taslak aşamasında. Ancak ilk olarak Los-Angeles-San Francisco arasında seyahat etmeye başlaması planlanıyor. Yolcuların, alüminyum kapsüle binmesini gerektiren Hyperloop, 600 kilometrelik mesafeyi yarım saatte kat edecek. Tüm gücünü güneş panellerinden alacak olan Hyperloop, büyük şehirler arasındaki yolculuğunu havasız tüpler içindeki insan taşıyan kapsüllerle gerçekleştirecek. İlerlemek için bir fırlatma mekanizmasına ihtiyaç duyacak olan kapsül için ray sistemine gerek yok. Kapsül tüm hava koşullarına karşı korumaya sahip. Tesla Motors ile SpaceX’in de kurucusu olan ABD’li mucit, bu projesiyle yine adından söz ettireceğe benziyor. Musk, “Kaliforniya’nın hızlı tren projesini gördüğümde herkes gibi hayal kırıklığı yaşadım. Daha sonra Hyperloop gibi bir ulaşım sisteminin trafik sıkıntısı olan şehirler için çözüm yolu olacağını düşündüm.” ifadelerini kullandı.

yündeki 400 yıllık tarihi su değirmeni yeniden keşfedildi. Rafine olmamış undan ekmek yapmak isteyenler buğdaylarını alıp tarihi su değirmenine geliyor. Değirmen sahibi İsmail Ateş, özellikle son yıllarda şehirlerden özel araçlarıyla gelip su değirmeninde buğday ve mısır unu öğüttürenlerin sayısında büyük bir artış olduğunu belirtiyor. Sakarya’nın Taraklı ilçesi Mahdumlar köyü Gürleyik Suyu başına kurulmuş olan ve halk dilinde ‘kara değirmen’ olarak bilinen, beş taşlı su değirmeni halen ayakta duruyor. Değirmen, köylünün ortak kullanımına da açık. Kapısında kilit yok. Su değirmeni son yıllarda adeta yeniden keşfedilmiş. Sağlıklı undan ekmek yapmak isteyenler tarihi değirmenin yolunu tutuyor. Birkaç kuşaktır değirmene baktıklarını belirten İsmail Ateş, son yıllarda şehirde yaşayanların sağlıklı beslenmeye önem verdiklerini, buğdaylarını alıp un öğüttürdüklerini ifade ediyor. Su değirmeninde öğütülen unun, ya-

nıp ısıl işlem görmediğini ve metalle temas etmediğini dile getiren Ateş “Bu sebeple taş değirmeninin unu çok lezzetli. Buğday saf haliyle ayrıştırmaya tabi tutulmadan öğütülüyor. Tam buğday unu çıkıyor. Özellikle diyabet ve kronik hastalıkları olanlar değirmende un öğüttürmeye geliyor. O anda değirmende kim varsa gelenlere yardımcı olup buğdayını öğütüyor.” bilgisini veriyor. Ahşap, kerpiç ve taştan yapılan değirmenin 400 yıllık olduğunu vurgulayan İsmail Ateş, taş de-

ğirmenin çalışma sistemini de şöyle anlatıyor: “Yüksekten gelen su hızla değirmenin altında bulunan pervaneye çarpıyor. Pervaneye bağlı bir mekanizma değirmenin taşını döndürüyor. Pervaneye bağlı mekanizma bir kolla kontrol ediliyor. Bu şekilde değirmenin açılıp kapanması sağlanıyor. Çok basit bir sistem. Değirmenin taşı ise Diyarbakır’da bulunan sert bazalt taşlarından yapılıyor. Bu taşlar kesinlikle kırılmıyor ve buğday ya da mısırı istenilen incelikle öğütüyor.” ZAMAN

Arılarla gövde gösterisi 1geleneksel olarak düzenlenen ‘Arı Kanada’nın Ontario eyaletinde

Norveç Başbakanı taksici oldu 1berg, gizli kamera yerleştirilen

Norveç Başbakanı Jens Stolten-

taksiyle Oslo sokaklarında taksici oldu. 9 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde taksici olup halkın hükümetle ilgili görüşlerini öğrenen Başbakan Stoltenberg, “İnsanların gerçekten ne düşündüğünü dinlemek benim için önemli” ifadesini kullandı. Gizli kameralarla donatılan takside şoförünün başbakan olduğunu anlayan yolcular şaşkınlıklarını gizleyemedi. Şoförünün başbakan olduğunu anlayan yaşlı bir kadın yolcu, “Bu iyi oldu. Ben de size bir mektup göndermeyi düşünüyordum. Liderlerin böyle yüksek maaşı olmamalı” dedi. Uzun süredir araç kullanmadığını belirten Başbakan Stoltenber’in, otomatik vitesli takside debriyaja basmaya çalışınca yolcuların panikle yerlerinden sıçramasına sebep oldu. Norveç Başbakanı Stoltenberg, 9 Eylül’de yapılacak genel seçimler öncesinde, eğer yolcular da kabul ederse çekilen görüntüleri seçimlerle ilgili kampanyasında kullanmayı planlıyor. CİHAN

Sakalı’ yarışmasına katılanlar, dün adeta gövde gösterisi yaptı. Yarışmacılar, kendilerini izleyenlerin şaşkın bakışları altında binlerce arıdan sakal yaptı. Bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen organizasyona ilgi yoğundu. Üniversite öğrencilerinden orta yaşlı insanlara kadar pek çok kişinin akın ettiği etkinliği Justin Hiemstra kazandı. Katılımcılar, arıların konmasını istemediği yerlerine vazelin sürüyor. Daha sonra yüzlerine konan arılarla kalabalığın ortasında yürüyor.

Denizin altında nehir varmış 1adası’na dalan bir dalgıç, Meksika’da Yucatan Yarım-

sualtında hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı: Nehir. ‘Küçük Melek’ anlamına gelen Cenote Angelita, dalgıç Anatoly Beloshchin’in objektifine de yansıdı. Denizin 60 metre derinliğinde yer alan nehir, yeryüzündeki sıradan bir su akıntısından farksız. Ne var ki benzerine rastlanmış değil. “Denizin 60 metre derinine indiğimde suyun gittikçe tuzlu bir hal aldığını fark ettim. Sonra bir baktım ki nehir akıyor.” diyerek yaşadığı sıra dışı tecrübeyi aktaran Beloshchin, bu ilginç oluşumun fotoğrafını çekerek herkese göstermek istediğini söyledi.

17 yıl sonra aynı filmde rol alacaklar

1bert De Niro ile Meryl İki usta oyuncu Ro-

Streep, en son 1996 yılında Marvin’in Odası adlı filmde rol almışlardı. İki oyuncuyu 17 yıl sonra bir araya getiren; Ann Leary’nin ‘İyi Ev’ isimli kitabından beyazperdeye uyarlanması planlanan yapım oldu. Filmin senaryosu, Pulitzer ödüllü yazar Michael Cunningham tarafından kaleme alınacak. Oscar ödüllü oyuncular, daha önce de 1978 yılında Avcı, 1984’te de Geç Gelen Sevgi yapımlarında yer almışlardı.

07 AİLE & SAĞLIK

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Oyun oynamak çocuğun gelişimine katkı sağlar 1le apartmanda oturan ailelerin Psikolog Cemre Soysal özellik-

çocuklarının yaz tatiline ihtiyacı olduğunu ve tatilde sürekli oyun oynaması gerektiğini belirterek, “Oyun oynamak çocukların sosyal, duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimine katkı sağlar” dedi. Psikolog Cemre Soysal, özellikle apartman hayatı yaşayan çocuklar için tatilin tam bir oyun ve eğlence fırsatı olduğunu bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Soysal, çocuklar için oyun oynamanın önemine dikkat çekerek, “Oyun oynamak çocuğun sosyal, duygusal, fiziksel ve hatta bilişsel gelişimine katkı sağlar” dedi. Soysal, “Oyun kavramını farklı gruplara ayırarak incelemek mümkündür. Sokakta oynanan oyun, doğaçlama oyun, masa oyunları, bilgisayar oyunları gibi. Öncelikli olanı çocuğun sokakta oynadığı oyunlardır. Bu oyunların en önemli özelliği çocuğun bedeninin tamamını kullanarak, gerçek hayatın içinde, doğanın gerçekliğiyle oynuyor olmasıdır. Ayrıca oyunun çocuğun hayal gücünü geliştirmesine, yaratıcılığını ortaya çıkarmasına da destek olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar, yaşantısal deneyimlerle yapılan öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı olduğu yönündedir. Bir fizik dersinde birçok formülle öğrenmek zorunda kalacağı denge kavramını, yaşantısal bir deneyim olan ağaca tırman-

mayla pekala kavramsal olarak öğrenebilmektedir” diye konuştu. Çocukların oyunlarla sosyal kuralları öğrenme fırsatı bulduklarını bu nedenle ailelerin çocukların sosyalleşmesi için çaba göstermesi gerektiğine dikkat çeken Soysal, şunları kaydetti: “Her oyun çocuğu kuralları tanıma ve uygulama konusunda ge-

liştirir. Sıra beklemek, dürüst oynamak gibi becerilerini oyunun doğal akışında kullanma imkanı bulur. Bu sosyal kurallara uymayan çocuk, oyunu oynayan grup tarafından dışlanacağı için, mecburen ayak uydurmak zorunda kalır. Böylece, bir ebeveynin öğretmeye çalışırken zorlanabileceği ‘kurallara neden uymalıyız’ konusunu çocuk kendi kavrar.”

Çocukların bu dönemde yeni okul yılına yavaş yavaş alıştırılması gerektiğinin de altını çizen Soysal, “Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi; çocuğun ders yılı içinde kazandığı bilgi ve becerileri kaybetmemesidir. Örneğin çarpım tablosunu tamamıyla öğrenen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kar olacaktır ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır. Ayrıca bu dönemde çocuklara kitap okuma alışkanlığı da kazandırılabilir” dedi. “Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür” diyen Soysal, “Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne - dede ziyareti de yapabilir. Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmelidir. Lakin yoğun geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da unutulmamalıdır” şeklinde konuştu. İHA

Silistra Baklavası MALZEMELER    

Yarım litre süt 6 yumurta bir fincan gündöndü yağı bir çimdik tuz ve okadar da ekmek sodası  alabildiği kadar un  öğütülmüş ceviz ve şeker.

Süt dişleri sağlıklı olursa, sürekli dişler de sağlıklı olur 1Hekimi Ece Razlık, er-

Bayındır Hastanesi Diş

ken kaybedilen süt dişlerinin, sürekli dişlerin estetiğini ve sağlığını büyük oranda etkilediğini söylüyor. Bu sebeple süt dişlerinin korunmasının sürekli dişler kadar önemli olduğunu kaydediyor. Çocuklarda erken süt dişi kayıplarının önüne geçmek için florür kullanımı ve fissür örtücü (sealant) gibi koruyucu yöntemlere başvurmayı tavsiye eden diş hekimi, “Süt dişi döneminde diş

çekimi yapılacak en son tedavi alternatifi olmalıdır. Erken dönemde yapılan süt dişi çekimleri kalıcı dişlerin sürme periyotlarını değiştirebilir ve doğru şekilde yerleşmelerine engel olabilir.” diyor. Razlık, fissür örtücülerin dişin çiğneyici yüzeyine çürük oluşturan bakterilerin yerleşmesini engelleyen koruyucu dolgu maddesi olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Fissür örtücüler, güvenilir bir tedavi yöntemidir. Genellikle çocuklarda tercih edilir. Çürükle-

ri önlemesi açısından önemli bir tedavi yöntemidir.” Diş çürüklerini engelleyen bir diğer yöntemin de flor uygulamaları olduğunu belirten diş hekimi, 2,5-3 yaşlarından itibaren klinik ortamında dişlere flor uygulamaları yapılabileceğini söylüyor. Diş macunlarının hemen hepsinde flor bulunduğunu kaydeden Razlık, 2 yaşından küçük çocukların macunu yutabileceğini ve bunun florozise neden olabileceği için macun kullanmamasını tavsiye ediyor.

HAZIRLANMASI 1. Yukarıda belirtilen miktarda süt, yumurta, yağ, tuz ve ekmek sodası karışımına alabildiği kadar un ilave edilerek yoğurulan hamur parçalara bölünür. 2. İlk yazılan (açılan) pazı bir tarafta yellenirken ikinci pazıyı açtığımızda pazının üzerine bolca ceviz (şekerle karıştırılmış) sepelenir. Bunun üzerine ilk yazılan pazı yayılır, onun üzerine de ceviz sepelenir. Böylece üst üste olan iki kat pazı gayet gevşek bir şekilde oklavaya dolanır sonra da oklava usuletle bir tarafından çekilerek çıkarılır. 3. Bu uzun rulo 4 santimetre ara ile parçalara kesilir, yağlanmadık bir tepsiye birer birer oturtularak tepsi doluncaya kadar döşenir. 4. Orta dereceli sıcaklıkta fırında acele etmeden yavaş yavaş pembeleşinceye kadar alt üst çevrilerek iyice gevretilir. 5. Soğuduktan sonra yarım litre su ve iki fincan şekerle hazirlanan şerbet, baklavalar üzerinde gezdirilir, üzerine yeniden ceviz sepelenir. Afiyet olsun!

Gülser Davudova, Yonuzlar (Prelez) Köyü, Razgrad NOT: Değerli okurlarımız, sizin de beğendiğiniz ve gazetede yayınlanmasını istediğiniz yemek tariflerini e-mail veya posta adresimize gönderebilirsiniz.

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

İLLÜSTRASYON: CEM KIZILTUĞ

Ayette, Ramazan’da kazandığımızı kaybetmeme uyarısı! AHMET ŞAHİN

1lüman’ı uyaran ikazına bir ba-

Önce ayet-i kerimenin Müs-

duygusuna sahip olanların titremesi gereken büyük örnek.. Efendimiz (sas) Hazretleri, beyazlayan saçlarına hayretle bakanlara yaptığı açıklamasında buyuruyor ki: − Hud Sûresi’ndeki “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” ayetinin uyarısı beni ihtiyarlattı!.. Demek ki, ‘istikamet üzere olma uyarısı’ bizim de saçlarımızı beyazlatacak derecede bir numaralı meselemiz olmalıdır. Allah Resulü’nün istikametini korumada duyduğu sorumluluk saçlarını beyazlatacak dereceye ulaşmışsa, bizim duymamız gereken hassasiyetimizi siz hesap edin artık. Nitekim hep istikametini koruma hassasiyeti içinde yaşayan maneviyat büyüğü Şah-ı Nakşibend Hazretleri’ne derler ki: − Mahallemizdeki bir zatın istikameti o kadar düzgün ki, bazen sabah namazlarını Kâbe’de kıldığı bile görülmektedir.

NAMAZ VAKİTLERİ Günler

İmsak Güneş Öğle

İkindi Akşam Yatsı

19 Pazartesi 20 Salı 21 Çarşamba 22 Perşembe 23 Cuma 24 Cumartesi 25 Pazar

4.46 4.47 4.49 4.51 4.52 4.54 4.55

17.24 17.24 17.23 17.22 17.21 17.20 17.19

6.32 6.33 6.34 6.36 6.37 6.38 6.39

13.37 13.37 13.37 13.37 13.36 13.36 13.36

20.30 20.29 20.27 20.26 20.24 20.22 20.21

22.05 22.03 22.01 21.59 21.57 21.55 21.53

SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo, Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora 10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol 13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos, Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.

RGUT ENGİN FOTOĞRAF: TU

kalım, sonra konunun yorumuna geçebiliriz: “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” (Hud Suresi, 112) İşte bu önemli uyarıdan dolayı Ramazan’dan sonra hemen herkesin en önemli meselesi, Ramazan’da kazandığı sağlam istikametini Ramazan sonrasında korumak olmalı, düzelttiği istikametini koruyamama endişesini her an duymalı, kendini böyle bir endişeden müstesna gören bir rehavete asla kapılmamalıdır. Yani “Ramazan’dan yeni çıktım, kazandığım dini hassasiyetim kuvvetlidir, öyle ise böyle özel bir dikkat ve hassasiyet içinde olmama gerek yoktur.” gibi bir yanlış duyguya asla itibar etmemelidir.. Bu önemli konunun aksi de böyledir. Yani Ramazan’ı yaşayamayan bir ihmalkâr insan da “Ben Ramazan’da bile istikametimi düzeltmedim, bundan sonra da düzeltemem, öyle ise benim istikametimi düzeltmek için bir çaba içinde olmam fayda vermez!” diye peşinen kendini bir ümitsizlik kuyusuna atmamalıdır. Aksine, Ramazan’daki durumu iç açıcı olmayabilir ama bugün iradesini güçlendirip istikametini pekala düzeltebilir, ebedi hayatını kurtarabileceği şuurlu bir istikamet çizgisine yönelebilir. Yol açıktır çünkü.. Öyle ise “Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol!” ikazı, hemen hepimizin her an bir numaralı uyarımız olarak zihnimizde sabitleşmelidir! Düzgün istikamette olan insan, istikametini korumak için, bozuk istikamette olan da istikametini düzeltmek için her an özel bir niyet ve gayret içinde olmaya kendini mecbur ve mükellef bilmelidir.. Ne kadar kendini mecbur ve mükellef bilmelidir? İşte size bu konuda sorumluluk

− ‘Mühim değil!’ der. ‘Dicle Nehri’nin üzerinden suya batmadan yürüdüğü de görülmüştür.’ derler. ‘O da mühim değil!’ der. ‘Bahçesinde çalışırken zemin çamur olursa seccadesini havaya atıp namazlarını üzerinde kıldığı da olmuştur.’ derler. ‘O da mühim değildir!’ deyince sorarlar: − Efendi Hazretleri, o mühim değil, bu mühim değil de, sizin için ne mühimdir? Cevaba bakın da, ne mühimmiş görün: − Benim için mühim olan der, o istikametini son nefesine kadar koruyup devam ettirmesidir. Zamanla gevşeyip dinî hassasiyetini yitirmemesidir!. Anladınız mı şimdi mühim olanın, son nefese kadar sahip olduğu istikametini korumak hassasiyeti olduğunu. Öyle ise hiç kimse Ramazanı Şerif’teki iyi haline bakıp da kendini garantide görüp gevşemesin. Yine

hiç kimse de Ramazan’daki kötü halini düşünüp de ‘benden istikameti düzgün bir adam çıkmaz’ diye bir ümitsizliğe kapılmasın. Hemen herkes istikametine yönelme ve koruma konusunda devamlı bir gayret ve azmin içinde olsun, Allah Resulü’nü ihtiyarlatan istikamet üzere olma titizliği, hemen hepimizin saçlarımızı beyazlatacak derecede bir numaralı meselemiz olduğunun farkında olunsun!. Burada konuyu bağlarken kendimize şöyle bir soru sorarak diyoruz ki: − Böyle bir hassasiyetimiz söz konusu mu yaşadığımız şu mübarek Ramazan-ı Şerif’ten sonra? İstikametini düzeltenler korumak için, düzeltemeyenler de düzeltmek için saçlarımızı beyazlatacak derecede bir hassasiyet ve gayret içinde olmamız gerektiğinin farkında mıyız, değil miyiz bir düşünelim mi? [email protected]

Misafir ağırlayan ev sahibine kurtuluş getiren sûre…

1misafirini doyurmak için evdeki bir tas çorbaEbu Talha (ra) ve hanımı, Efendimiz’in (sas)

sını çocuklarını uyutarak ve kendileri de kaşıklarını boş götürüp getirerek misafirine içirdi. Ertesi gün Efendimiz (sas) Ebu Talha’ya, şu müjdeyi verdi: “Cenab-ı Hak misafirinizi doyurmanızdan hoşlandı ve şu ayeti indirdi: “Kendileri ihtiyaç içinde olsalar da, başkalarını kendi nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ihtiraslarından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(Haşr, 9)

09 KÜLTÜR

FOTOĞRAFLAR: BEYNUR SÜLEYMAN

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Struma üzerinde 5 asırlık bir köprü BEYNUR SÜLEYMAN KÖSTENDİL

1da önemli bir sosyo ekonomik yeri olan köprüHem mimarlık, hem de halkın ulaşımı konusun-

ler, tarih boyunca startejik rol oynamıştır. Eskiden beri kervanların ve halkın geçiş yerlerine göre yapılan köprüler, sadece akar su engelini aşmak değil aynı zamanda estetik açısından da göz doldurmuştur. Asırlar boyunca yapıların hala ilk günkü gibi bozulmamış bir şekilde akar suya direnenerek ayakta kalması insana şaşkınlığını gizlettirmiyor ve bu manzarayı izleyen sanki mimari eserin ilk yapılışındaki ortama şahit oluveriyor. Köstendil’in 12 kilometre doğusunda bulunan Nevestino köyünde yer alan köprü, ülkedeki en eski Osmanlı mimarisi yapılarından biri olarak zikrediliyor. 1470 yılında inşa edildiğini hala ayakta duran kitabeden öğreniyoruz. 3 satırlık Osmanlıca yazısı olan kitabede köprünün İshak Paşa tarafından yapıldığı yazılı. Yanındaki ufak bir Bulgarca yazıda ise ‘Köprü 1470 yılında inşa edildi’ sözleri bulunuyor. Kitabenin bir kopyası Köstendil Müzesi’nde yer alıyor. Müzede ayrıca 15-19 yüzyıla ait özel bir koleksiyon birimi var. Üzerinden geçen 563 yıla rağmen görkemli duruşunu bırakmayan köprü, iyi kesilmiş büyük granit taşlardan yapılmış. Halk arasında Kadın Köprüsü (Kadin Most) olarak bilinen yapı, semerdam biçiminde yanlardaki korkuluk kalınlıkları ile birlikte genişliği 6,49 metredir. Uzunluğu yaklaşık 100 metredir. Beş gözlü köprünün ortadaki büyük gözü 21.65 metrelik, yandakiler ise biri 14,75 m., diğeri 13.70 metrelik açıklıklara sahiptir. Gözlerin aralarındaki ayaklarda basıncı azaltıp köprünün dengesini sağlayan mahmuzlar vardır. Bunların üstlerinde sivri kemerli bir çift küçük boşaltma gözü mevcuttur. Bu sayede köprü büyük sel ve buzlanmalara karşı dirençli yapılmıştır. Benzer yapılarda klasik hale gelen simetri oldukça iyi bir düzenle göze çarpmakla birlikte nehrin kıvrım yaptığı bir yerde inşa edilmesi ayrı bir güzellik katıyor. Kitabede günümüz Türkçesiyle yaklaşık olarak şu ifadeler yer alıyor: ‘‘Yaratıcıdan ecir kazanma adına büyük hayırseverlilik tasarrufunda bulunan ve büyük vezirlerden biri olan İshak Paşa’nın yüksek emriyle bu beldede bu köprünün yolcuların kullanması için inşa ve vakf edilmiştir. .... Yıl 874 (1470).” Fatih Sultan Mehmet ve Bayazit’a sadrazamlık yapan İnegöllü İshak Paşa, Struma nehrini 1463’de Bosna yolunda geçtiği aktarılıyor. İshak Paşa’nın Istanbul’un fethi sırasında Anadolu Beylerbeyi olduğu bilinmektedir.

Halk arasında Kadın Köprüsü (Kadin Most) olarak bilinen yapı isminin anılmasıyle ilgili birkaç efsane de yer alırken, ülke çapında inşa edilen erken dönem Osmanlı eserlerinden en gösterişli yapılardan biri olarak gösteriliyor.

1968’de ulusal anıt ilân edildi

Ülke çapında inşa edilen erken dönem Osmanlı eserlerinden en gösterişli yapılardan biri olarak gösteriliyor. 1968 yılında ulusal değeri olan kültür anıtı ilan edilen köprünün çevresinde güzel bir park yer alırken, hem dinlenme hem de balıkçılık yapmak için imkanlar sunuluyor. Çevrenin yeşilliği ve nehrin enginliğini birleştiren yapı etrafı görülmeye değer bir manzara oluşturuyor. Köprüden batıya bakıldığında selvi açağlarının dizilişinden kaynaklanan aheng insanı büyülüyor. Köprünün hemen yanında balık tutan çocuklara rastlamak mümkün. İnşa edildiği dönemde köprü yol güzrgahı Samokov-Üsküp güzergahından bir parça olması itibarıyla yoğun olarak kullanıldığının billinmesinde yarar var. Yolun eski Roma döneminin Philipopolis (Plovdiv), Pautaliya (Köstendil) ve Skupi (Üsküp) üzerinden Adriyatik denizendeki Duras’a ulaşan önemli bir ulaşım koridoru teşkil ettiği de belirtiliyor.

EFSANELERİN BELİRLEDİĞİ İSİM Tabi günümüzde köprünün yapılışıyla alakalı birkaç tane efsane olmasıyla birlikte bunların folklorik değerinden öte bir gerçeğe dayandığını söylemek güç. İlk efsane birçok köprü yapılışında da söylendiği gibi inşaat sırasında bir kadın kurbanın köprüye yerleştirilmesiyle alakalıdır. Manuil adındaki ustanın eşinin köprüde yer aldığı için buradan adının Kadın köprüsü olduğu söylentilere karışıyor. Diğer bir efsaneye göre buradan geçen Fatih Sultan Mehmet, yoldan geçen bir düğün alayını görmüş, normalin aksine gelinin sultandan korkup kaçmaması ve padişaha selam vermesine şahit olunmuş, buna karşılık kendisine isteği sorulmuş o da bu yerde köprü yapılmasını temenni etmiştir. Üçüncü inanışa göre, Köstendil kadısının Struma nehri üzerinde inşa ettirdiği köprüyle alakalıdır. Aslında kadının yolculara vakfettiği köprünün daha ufak ve Struma’yı besleyen Yarmena deresi üzerinde olduğu da söyleniyor.

10 SPOR

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

UEFA, Metalist’i şikeden Avrupa’dan attı 1ları Birliği, son olarak UkrayAvrupa Futbol Federasyon-

na Birinci Lig temsilcisi Metalist Kharkiv’i, 2013-14 sezonunda Avrupa kupalarından men etti. Flaş haber, Avrupa futbolunun patronunun internet sitesinden duyuruldu. UEFA Tahkim Kurulu’nun ihraç ettiği Metalist, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Yunanistan’ın PAOK takımını elemiş ve playoff’ta Almanya’nın Schalke 04 takımıyla eşleşmişti. Metalist Kharkiv, kararı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) götürebilecek. UEFA İcra Kurulu’ndaki 5 üyeden oluşan Acil Durum Heyeti, Metalist Kharkiv’le ilgili gelişmenin sonrasında Şampiyonlar Ligi’ne ilişkin değerlendirme için dün toplandı. UEFA, Metalist hakkında Karpaty Lviv’le 19 Nisan 2008 tarihinde oynanan maçta şike yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı. UEFA’nın, Metalist yerine hangi ekibin Devler Ligi’nde mücadele edeceğine dair bilgilendirmesi de merak konusu. Ukrayna Futbol Federasyonu, Metalist Kharkiv-Karpaty Lviv karşılaşmasına yönelik Metalist’ten 7 futbolcu ve 1 yönetici, Karpaty’den 3 oyuncuyu cezalandırmıştı.

Usain Bolt, Moskova’da da uçtu 1yonası’nda Jamaikalı sprin14. Dünya Atletizm Şampi-

ter Usain Bolt, erkekler 100 metre finalinde 9.77 koşarak altın madalyaya ulaştı. Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen şampiyonada Usain Bolt, tüm rakiplerini geçerek birinciliği elde etti. Bu derece aynı zamanda dünya şampiyonlarında alınan en hızlı üçüncü derece oldu. Final koşusu sağanak yağmur altında yapıldı. Koşuda ABD’li Justin Gatlin 9.85 ile ikinci, Jamaikalı Nesta Carter ise 9.95 ile üçüncü sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl Londra’da yapılan olimpiyatlarda 100 metrede 9.63 ile olimpiyat rekoru kıran Usain Bolt, 4x100 metrede de dünya rekorunu kırmıştı. Toplamda altıncı dünya şampiyonluğuna ulaşan 26 yaşındaki atlet, bu şampiyonadaki sekizinci madalyasına ulaştı.

Süper Kupa finalini 36 ülke canlı yayınladı 1ri Kadir Has Stadı’nda oynanan Geçtiğimiz pazar gecesi Kayse-

Süper Kupa finalinde kazanan dostluk ve Türk futbolu oldu. Maç öncesi Valilik, Emniyet ve Futbol Federasyonu’nun ortak çalışması ile güvenlik en üst düzeyde tutulurken seyirci rekoru da kırıldı. 20122013 Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası’nın sahibi Fenerbahçe arasında oynanan ve Galatasaray’ın 1-0’lık üstünlüğüyle biten Süper Kupa karşılaşması hem güvenlik önlemlerindeki başarı hem de sahadaki futbol olarak alkış aldı. 26 bin 428 biletli sporseverin takip ettiği müsabaka aralarında Almanya, Hollanda, Fransa, Roman-

ya, Sırbistan, Portekiz, Polonya’nın bulunduğu 39 ülkede naklen yayınlandı. Hasılat geliri olarak da bu zamana kadar oynanan Süper Kupa maçları içindekilerin en fazlası gerçekleşti ve toplam 1 milyon 436 bin TL’lik bir rakama ulaşıldı. Bundan önce düzenlenen 7 Süper Kupa içerisindeki en yüksek sponsorluk geliri, 370 bin dolarla Kayseri’de elde edildi. Galatasaray ile Fenerbahçe, daha önceki yıllarda dağıtılan gelirlerin katbe kat fazlasını kasasına koydu.

Finali erkekler izledi Türkiye Futbol Federasyonu, karşılaşmayı statta izleyen biletli seyircilerin istatistiklerini de tuttu. Mücadele-

yi izleyen Galatasaray taraftarlarının yüzde 86,1’i erkek, yüzde 13,9’u kadınlardan oluşurken Fenerbahçe taraftarlarının yüzde 85,7’si erkek, yüzde 14,3’ü kadındı. Galatasaray taraftarlarının yüzde 48,71’i Kayseri, yüzde 7,78’i Ankara, yüzde 5,48’i Nevşehir, yüzde 5,01’i Adana ve yüzde 4,74’ü İstanbul’dan; Fenerbahçe taraftarlarının ise yüzde 40,89’u Kayseri, yüzde 10,89’u Ankara, yüzde 6,70’i Nevşehir, yüzde 5,18’i İstanbul ve yüzde 3,81’i Adana’dan karşılaşmayı izlemeye geldi. Derbi sırasında güvenlik ile ilgili çalışmalar da sıkı yürütüldü. Stadyum girişlerinde yapılan kontrollerde kurallara uymayan 6 kişi tespit edilerek maça alınmadı.

Dostluk maçında Makedonya’ya 2-0 yenilen Bulgaristan takımını değerlendiren teknik direktör Lüboslav Penev, İtalya maçı öncesi çok çalışmak gerektiğini belirtti.

Devlet, 2020 adaylığı için destek verecek 1Georgieva, hükümetin Spor Bakanı Mariyana

rüşmeler yaptık. Aynı zamanda Vasil Levski MilAvrupa 2020 futbol finalleri li Stadyumu’nun onarılmaiçin Bulgaristan’ın adaylığısı ve yeni bir stadyum inşası nı destekleyeceklerini açıkiçin adım atılması görüşünladı. Bakanlar Kurulu topde birleştik.” dedi. UEFA’nın lantısında görüşülmesi bekstratejisine göre 2020 Avrulenen meselenin yanında ye- Mariyana Georgieva pa kupasının ilk kez 13 ülni bir milli stadın inşası yakede yapılması planlanıyor. pılacağını kaydeden Bakan, “Devlet Bulgaristan’ın bu çerçevede en az maç tüm sorumluluğu ile Bulgaristan’ın varyantı olan 3 karşılaşma teklifini, 26 adaylığına destek verecek. Bugün Ağustos’a kadar sunması bekleniyor. Bulgar Futbol Federasyonuyla somut Ülkede UEFA kriterlerine sadece başparametrelerin belirlenmesi için gö- kentteki Vasil Levski stadyumu uyu-

yor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın tek başına bu mali sorumluluğun altından kalkamayacağını belirten Georgieva, projeyi BFS ile birlikte yapmayı planladıklarını açıkladı. Georgieva, kabinenin 2013-2016 dönemi için Beden Eğitimi Ulusal Programı’nda her bir belediyede ulusal üstü spor salonlarının kurulmasının yer aldığını kaydetti. Kabinenin kabul ettiği programda bu koplekste futbol, basketbol, voleybol, tenis ve açık havuzun yer alması yazılı. Programda ayrıca iş yerinde ve her bir yaş grubu-

11 EĞLENCE

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

PETEK BULMACA

ANAGRAM BULMACA 1. Olabildiğine, çokça. 2. Lider. 3. Osmanlıların,

11. Sıvı maddeler koyulan, metalden yapılmış, üstü

Avusturya’ya ve halkına verdiği ad. 4. Kandaki her

örtülü kap. 12. Bir an içinde olan. 13. Görevinden

tür organik yağa verilen ad. 5. Çok ürkek, çekingen.

ötürü. 14. Sandal. 15. Suya batırılmış, yaş. 16. Bant.

6. Soy, baba soyu. 7. Yamulmuş olan. 8. Bir şeyin ön

17. Yenebilen bir bitki. 18. Kısa ve özlü söz. 19.

yüzü. 9. Ortaya çıkma, görünme. 10. Bir halk çalgısı.

Kokulu bir madde. 20. Devletle ilgili, devlete ait olan.

A

P 1

Ç

2

3

4

5

6

7

8

9

10

İ

A R

ILGAR

DÖNER

SEMEN

TİPLİ

KÜREK

1

2

3

4

5

11

12

13

14

15

PENSE

UYMAK

NALÇA

HUZUR

KILIK

16

17

18

19

20

6

7

8

9

10

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

LİVAR

KALIN

SEREN

KIYAK

SALIK

11

12

13

14

15

REŞİT

KIŞIN

CEVİZ

BAREM

SERİM

16

17

18

19

20

1. Bir tür balık oltası. 2. Durağan yıldız. 3. Sedir biçiminde koltuk. 4. Çevre, dolay. 5. Rusya’da bir göl. 6. Zeytin küspesi. 7. Göksel. 8. “… Bellucci” (İtalyan aktris). 9. Hile katılmış olan. 10. Yazın güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum. 11. Bahreyn’in başkenti. 12. Balı alınmış petek. 13. Geyikgillerden bir hayvan. 14. Açıkça, gizlemeden. 15. Apansız. 16. Gemi odası. 17. Kısırlık, verimsizlik. 18. İplik, tel sarılan silindir. 19. Kansız. 20. Suudi Arabistan’da bir kent. 21. Teras. 22. Hoşlanarak bakma. 23. Yat limanı. 24. İkiliğe düşme. 25. Büyük fare. 26. Küçük vapur, istimbot. 27. Gemi gibi kullanılabilen büyük sandal. 28. Sermaye. 29. Film çeken aygıt. 30. Bir kandil gecesi.

Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.

Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.

A N A H TA R C Ü M L E

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

A

A

M

Z

H

E

T

A

M

A

L

T

O

N

D

T

E

Y

N

A

İ

R

M

D

A

E

T

V

İ

A

A

O

B

U

L

L

A

Z

M

E

A

M

G

D

T

V

N

A

R

L

U

F

B

İ

L

B

İ

O

R

E

I

M

B

K

E

R

İ

İ

A

A

R

R

G

A

N

C

A

B

U

F

Y

K

N

P

L

R

U

A

N

Y

V

G

A

A

B

U

R

L

İ

I

R

N

A

M

R

A

H

R

M

A

U

D

M

I

N

S

T

A

T

İ

K

K

A

A

J

E

S

D

E

D

N

K

I

N

A

Y

U

K

R

I

L

İ

M

A

I

K

D

K

İ

V

R

H

A

E

P

B

P

Ç

A

E

O

K

A

E

R

İ

M

İ

N

R

İ

L

L

Y

E

T

R

İ

M

B

İ

R

A

R

K

S

N

E

V

R

E

Z

E

N

E

Ç

H

A

A

A

E

A

İ

T

N

İ

L

İ

B

U

L

L

M

M

T

A

K

O

R

S

A

N

M

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan dizeleri oluşturacaktır.

ALINDI

ELBİSE

İLİNTİ

NARDİN

TRAFİK

BARAKA

FELLAH

JURNAL

OTLAMA

UYANIK

CIVATA

GURBET

KORSAN

PROTON

VATVAT

ÇARPAN

HARMAN

LAKLAK

REZENE

YAKUZA

DİRGEN

ISIRAN

MANYOK

STATİK

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

ÇÖZÜMLER

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

G

KOLAY

SUDOKU

SÖZCÜK AVI

ORTA

5

ZOR

4

ÇOK ZOR

3

ANAGRAM BULMACA Gönlün yazı var, kışı var.

2

PETEK BULMACA 1. Çapari. 2. Sabite. 3. Otoman. 4. Havali. 5. Ladoga. 6. Pirina. 7. Semavi. 8. Monica. 9. Hileli. 10. Alagün. 11. Manama. 12. Kavara. 13. Karaca. 14. Alenen. 15. Aniden. 16. Kamara. 17. Akamet. 18. Makara. 19. Anemik. 20. Medine. 21. Taraça. 22. Temaşa. 23. Marina. 24. İkilem. 25. Geleni. 26. Çatana. 27. Şalupa. 28. Anamal. 29. Kamera. 30. Regaip.

1

19 – 25 AĞUSTOS 2013 ZAMAN

Konstantinopolis nasıl İstanbul oldu? SEVİM ŞENTÜRK

kat bu çabalar da sonuçsuz kalır. Muhammed bin Mesleme’nin yönetimindeki ordu, geri çekilmek durumunda kalır. Kaç yıl sürdüğü noktasında elde net bir veri olmayan bu muhasara esnasında Mesleme, askerlerin konaklama yerlerinden biri olan Galata’da Arap Camii’ni inşa ettirir. Ayrıca bu cami etrafında bir de Müslümanlar yerleşim yeri oluşturur. Kuşatma bitmesine rağmen bazı askerler şehirden ayrılmayıp burada ikamet eder. Müslüman Araplar tarafından Konstantinopolis son kez Abbasilerce ablukaya alınır. Harun Reşid kumandasındaki bir ordu, Üsküdar’a kadar ilerler. Ancak Bizanslılarla anlaşmaya gidilince yapılan bu abluka da kaldırılır.

1

Müslümanlar İstanbul’un İslam şehri olabilmesi için çetin mücadeleler verdi. Feth-i mübine ulaşmak için Konstantiniyye, İslam orduları tarafından defalarca kuşatıldı. Konstantinopolis gerek stratejik açıdan gerek coğrafik yapısından dolayı var olduğu günden bu yana medeniyetlerin dikkatini çekti. Bu da beraberinde kuşatmaları getirdi. Tarihte belki de en çok alınmak istenen şehirlerden biri olan Konstantiniyye, tam 129 kere kuşatıldı. Bu kuşatmalardan bazılarını da Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) “Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” hadis-i şerifine mazhar olmak isteyen Müslümanlar gerçekleştirdi. Bu yıl, İstanbul’un fethinin 560. yıl dönümüdür. Bu vesileyle, fethi hazırlayan kuşatmaları hatırlayalım istedik. İşte İslam tarihindeki Konstantinopolis kuşatmaları: EMEVİ DEVLETİ’NDEN ÜÇ KONSTANTİNOPOLİS KUŞATMASI Müslümanların, İstanbul’u ilk kuşattıkları tarih biraz tartışmalı. Kimileri, İslam ordularının Bizans üzerine ilk, Hz. Osman hilafeti sırasında yürüdüğünü söylese de, İslam tarihçileri bunu kabul etmiyor. Literatürde birinci kuşatmanın Hz. Muaviye’nin hilafeti sırasında yapıldığı ifade ediliyor. Peki, bu kuşatmanın ayrıntıları neler? Batı’ya İslam’ı yaymak için Konstantiniyye’nin alınması gerektiğini düşünen Müslümanlar, Efendimiz’in hadis-i şerifini de emir telakki edip Emevi Devleti Halifesi Hz. Muaviye komutasında bir kuşatma gerçekleştirir. Bizans’la yapılan ilk karşılaşma olduğu için oldukça önemlidir bu kuşatma. Ordunun askerlerinin büyük bir çoğunluğunu sahabiler oluşturur. İlerleyen yaşına rağmen müjdelenen askerlerden olmak için yola koyulan Eyüp el Ensari de onlardan biridir. Kuşatma için yıllar öncesinden hazırlıklara başlanır aslında. Hatta, bölge hakkında bilgi edinmek için öncü birlik yollanır ve o ordu kışı Kadıköy taraflarında geçirir. Öncü birliğin başındaki Fadale el Ensari, Hz. Muaviye’den yardımcı asker talep

MS 532-537 yılları arasında İmparator Justinianos tarafından inşa ettirilen ve günümüzde İstanbul’un simgelerinden biri olan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlarından biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. eder. Süfyan bin Avf’ın kumandanlık yaptığı ordu, ikinci öncü birliktir. Bir yıl sonra yani takvimler 669’u gösterdiğindeyse Yezid bin Muaviye’nin komutasındaki diğer ordu kuşatma için Konstantiniyye’ye ulaşır. Hz. Muaviye’nin 3 ayrı birlik yollaması farklı kuşatmalar olarak algılansa da, bu üç birlik ilk kuşatmanın askerleridir. Uzun yolculuk ve kış nedeniyle pek çok asker hayatını kaybeder Konstantinopolis yolunda. Buna rağmen, yılmadan hedefe varan İslam orduları mezkûr senenin baharında muhasarayı başlatır. Ancak, salgın hastalıkların artması, yiyecek sıkıntısı sebebiyle birkaç yıl sonra kuşatmaya son verilir. Şehit düşen sahabelerin pek çoğu surlara yakın yerlere defnedilir. İslam tarihindeki ikinci kuşatma, yine Hz. Muaviye’nin emriyle diğerinin üzerinden çok geçmeden, 673 yılında gerçekleştirilir. Yedi yıl sürdüğü için ‘Yedi

Yıl Savaşı’ olarak da anılan ikinci kuşatmada, kışları dinlenilip bahardan itibaren savaşa devam edilir. Cenk esnasında Bizans, Müslüman askerlerin üzerine ‘grejuva’ adı verilen ateş topunu attığı için hayli insan kaybı yaşanır. Buna bir de salgın eklenince takvimler 680’i gösterdiğinde kuşatmaya Hz. Muaviye son verir. ARAP CAMİİ, ÜÇÜNCÜ KUŞATMA SIRASINDA YAPILIR Müslümanlar, Konstantinopolis yollarına bu kez Emevi halifesi Süleyman b. Abdülmelik’in buyruğu ile koyulur. 714 yılında üçüncü kuşatma için hazırlıklara başlanır. Hem karadan hem de denizden. Haliç zincirine kadar gelen kuvvetler, Rum ateşine maruz kalır ve başarılı olamaz. Kara ordusu ise kumandanları Seyyid Gazi’ye göre hareket eder. Türklerin ‘Battal Gazi’ olarak bildikleri bu kutlu kumandan, rahip kıyafetiyle şehre girer. Fa-

FETHE GİDEN YOLDA SON 3 KUŞATMA 1071’de Anadolu’nun kapısı Türklere açılınca, doğal olarak Konstantinopolis’i fethetme hayali de bu millet tarafından kurulmaya başlanır. Ancak, Konstantiniyye’yi fethetmeye yönelik asıl seferler, bir uç beyliği olan Osmanlı tarafından yapılır. Hem Orhan Bey hem de I. Murad, Bizans üzerine yürür. Fakat bunlarda bir kuşatmadan ziyade, daha çok surları yoklama amaçlanır. Osmanlı Devleti tarafından bu müjdelenmiş şehri zapt etmeye yönelik asıl ablukayı, Yıldırım Bayezid gerçekleştirir. Tarihçiler tarafından fetih için en çok gayret gösteren padişah olarak da anılan Bayezid, 1390, 1394, 1400 tarihlerinde ayrı ayrı üç defa şehri kuşatır. Anadolu yakasına, Bizans’ı mercek altına almak için hisar yaptırır bu kuşatmalar esnasında. Ne var ki, tüm çabalarına rağmen fethe müyesser olamaz. Fakat Konstantinopolis içinde bir Müslüman mahallesi kurar. Burada kendi adına hutbe okutur. Bayezid’den sonra II. Murad da Bizans surlarına dayanır. O sıralar devlet, Anadolu’da vuku bulan iç karışıklıklarla uğraştığı için fetih yine hayal olur. Osmanlı Devleti’nce son İstanbul kuşatması Sultan II. Mehmed ile yapılır. İslam ordularının artık bir kez daha surlardan mağlubiyetle dönmesini istemeyen II. Mehmed, küçük yaşta hayalini kurduğu bu kuşatma için uzun süre hazırlık yapar. 6 Nisan 1453 tarihinde başlayan muhasara, 54 gün sürer. Tarihin hâlâ konuştuğu bu seferde Sultan Mehmed zafer elde eder. Ve ‘Fatih’ ünvanını kazanır. [email protected]