BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU FİNANSAL PİYASALAR RAPORU / MART- HAZİRAN 2006 SAYI: 1-2 Bilgi ve Önerileriniz İçin: Strateji Geliştirme ...
Author: Canan Ataseven
0 downloads 0 Views 2MB Size
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU

FİNANSAL PİYASALAR RAPORU / MART- HAZİRAN 2006

SAYI: 1-2

Bilgi ve Önerileriniz İçin: Strateji Geliştirme Dairesi E-posta / E-mail: [email protected] Tel: (312) 455 65 29

BU RAPOR KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME AMACIYLA HAZIRLANMIŞTIR. RAPORDA YER ALAN BİLGİLERE DAYANARAK ALINACAK KARARLARIN SONUÇLARINDAN BDDK SORUMLU TUTULAMAZ. RAPORDAN KAYNAK GÖSTERİLMEK SURETİYLE KISMEN ALINTI YAPILABİLİR.

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU ATATÜRK BULVARI NO 191 06680 KAVAKLIDERE ANKARA-TÜRKİYE

İLETİŞİM BİLGİLERİ: STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRESİ TEL: (312) 455 65 29, FAKS: (312) 424 08 74, E-posta: [email protected]

BU YAYIN TÜM İÇERİĞİ İLE BDDK İNTERNET SAYFASINDA YER ALMAKTADIR.

Eylül 2006 (www.bddk.org.tr)

ISSN: 1307-0355

BDDK

i

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

AÇIKLAMA • Temel amaçlarından biri finansal piyasalarda güven ve istikrarı

sağlamak olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 97 nci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre; finansal sektörde yaşanan önemli gelişmelere, bankalar ve finansal holding şirketleri ile finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin performanslarına dair değerlendirmeleri içeren bu süreli Raporu yayımlamaktadır. • Finansal Piyasalar Raporunun bu sayısı üç bölümden oluşmaktadır. Rapor uluslararası ve ulusal ekonomik gelişmelere, bankalar ile finansal kiralama, faktoring ve tüketici finansman kuruluşlarının grup ve sektör bazında performanslarına, bankacılık sektörünün risklilik düzeyine ve sermaye yeterliliğine dair değerlendirmeleri içermektedir. • Finansal Piyasalar Raporunda yer alan bankalara ilişkin veriler, bankaların yurt içi şubelerinin yanı sıra yurt dışı şubelerini de kapsamakta olup toplulaştırılarak sunulmaktadır. • BDDK, Finansal Piyasalar Raporunda yayınlanan tablo ve grafiklerden dolayı hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir. • Finansal Piyasalar Raporunun herhangi bir sayısında yer alan dönemsel bir bilgi, takip eden sayılarda çeşitli sebeplerle meydana gelecek güncellemeler sonucunda değişikliğe uğrayabilir. • Altı ayda bir süreli olarak üretilmekte olan Risk Değerlendirme Raporu bu raporun 3. bölümünü teşkil etmektedir.

BDDK

ii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

BDDK

iii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

SUNUŞ Dünya genelinde ve Türkiye’de yaşanan son krizler, finans sektörünün ülke ekonomisi açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda, bu süreçte, salt para politikası uygulamaları ile finansal istikrarın sağlanamadığı tecrübe edilmiştir. Türkiye’de finansal piyasaların gözetim ve denetimi amacına yönelik olarak 31 Ağustos 2000 tarihinde kurulan, 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile yeniden yapılanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) amacı finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, finansal sektörün gelişmesi ile tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasıdır. BDDK, 51 banka, 83 finansal kiralama şirketi, 88 faktoring şirketi ve 9 tüketici finansman şirketi olmak üzere 231 adet şirketin denetim, gözetim ve düzenlenmesinden sorumlu tek otoritedir. Söz konusu şirketlerin toplam bilânço değeri yaklaşık 482 milyar YTL tutarındadır ki bu da milli gelirin yaklaşık %92’sine tekabül etmektedir. BDDK, görev ve sorumluluklarını çeşitli faaliyetlerle yerine getirmektedir. Üç ayda bir yayınlanacak olan Finansal Piyasalar Raporu ile Kurumumuz, faaliyetlerine bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşamaktadır. Bu çalışmanın, hem sektör özelinde hem de ekonomi genelinde kaynakların daha verimli kullanılmasına katkıda bulunacağını ümit etmekteyiz. Raporun birinci bölümünde, öncelikle, dünyada ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeler değerlendirilmektedir. Dünya ekonomisi, son iki yılda %5 ve %4’ün üzerinde büyüme kaydetmiştir. Bu gelişme, finansal piyasalara da olumlu yansımıştır. Öte yandan, başta petrol olmak üzere hammadde ve varlık fiyat artışları ekonomik anlamda önemli denebilecek risk kaynağı olmaya devam etmektedir. Türkiye ekonomisi, birçok makroekonomik yapısalında sağladığı iyileşmeyi kalıcı kılma yolunda önemli mesafeler almıştır. Bununla birlikte, cari işlemler açığı önümüzdeki dönemde de gündemdeki yerini koruyacaktır. Birinci bölümde, ilaveten, finansal sektörün müşterilerini oluşturan hanehalkı ve şirketler kesimi analiz edilmiştir. İkinci bölümde, öncelikli olarak finansal hizmetlerdeki yakın zamanlı gelişmeler, kuruluşların performansları dahil, özetlenmektedir. 2000–2001 krizinin akabinde ciddi bir daralma yaşayan finansal sektör, 2003 yılında girdiği büyüme eğilimini sürdürmektedir. 2003 yılı sonunda kredilerin milli gelire oranı %18,4 iken, Haziran 2006 itibariyle %37,4’e yükselmiştir. Bu bölümde sektörün genel değerlendirmesinin ardından, mevduat ve kalkınma-yatırım bankaları, katılım bankaları, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansman şirketleri ayrı ayrı analiz edilmiştir. Üçüncü bölümde bankacılık sektörünün risk unsurlarının değerlendirilmesi yer almaktadır. Çalışmanın bu bölümünde kredi riski, piyasa riski, faiz oranı riski, likidite riski ve sermaye yeterliliği analiz edilip stres testleri uygulanmıştır. Ekonomide son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler, genel olarak sektörde riskliliği azaltıcı yönde etki yapmıştır. Ancak, 2006 yılının ilk yarısında riskliliği artırıcı çeşitli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Çalışmanın ilgi duyan herkese faydalı olması dileğiyle, Tevfik BİLGİN Başkan BDDK

iv

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

YÖNETİCİ ÖZETİ 2000’li yılların başından itibaren, düşük enflasyon ve güçlü ekonomik büyümeyle birlikte oluşan yüksek likidite koşulları, uluslararası finansal ortamda risk iştahını artırırken risk algılamalarında ciddi bir gerilemeye neden olmuştur. Ancak başta petrol olmak üzere hammadde ve varlık fiyatlarındaki artış eğilimi enflasyonist baskıları artırarak dünya ekonomisindeki olumlu makroekonomik ortamı tehdit etmeye başlamıştır. Öte yandan, enflasyon baskılarının ve global cari dengesizliklerin kontrol altına alınması amacıyla para politikalarının sıkılaştırılmasına yönelik adımlar, yabancı sermaye ihtiyacı içinde olan ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke ekonomilerinde kaygılara neden olmaya başlamıştır. Hanehalkı kesimi finansal araçlardan daha fazla yararlanmaya başlamış, 2002 yılında %4,3 olan hanehalkı borçluluk oranı, 2006 yılının ilk yarısında %26,1’e ulaşmıştır. Makroekonomik büyüme oranı güçlü seyretmeye devam etmesine rağmen, sektörler arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Makroekonomik istikrarın tesisinde sağlanan gelişmelere paralel olarak, şirket sayısında artış yaşanmakta, reel sektör firmalarının mali bünyeleri daha sağlıklı bir yapıya kavuşmaktadır. Diğer yandan, şirket faaliyetlerinin finansmanında yurtdışı kaynaklar artan ölçüde önem taşımaktadır. Haziran 2006 itibarıyla, sektörde 4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 51 banka faaliyet göstermektedir. Katılım bankaları hariç sektörün toplam aktifleri 2006 yılının ilk altı aylık bölümünde 2005 yılsonuna göre %14,7 oranında artarak 455,3 milyar YTL seviyesine ulaşmıştır. Toplam aktiflerin Gayri Safi Yurt İçi Hâsılaya oranı %87,1’e, kredilerin oranının ise %37,4’e eriştiği Haziran 2006’da aracılık performansının bir göstergesi olan krediler/mevduat rasyosu %69,3’ e yükselmiştir. Bu gelişmelerin yanı sıra, Mayıs-Haziran 2006 döneminde faiz ve kurlarda görülen dalgalanmaya rağmen sektör yaklaşık 5 milyar YTL net dönem kârı elde etmiştir. Diğer taraftan, katılım bankalarının toplam aktifleri bahsedilen dönemde 2005 yılsonuna göre %23,5 büyüyerek 12,3 milyar YTL’ye çıkarken net dönem karı 162,8 milyon YTL düzeyinde gerçekleşmiştir. Efektif bireysel kredi faiz yükü düşüş eğilimindedir. Ancak son aylarda bireysel kredi faiz oranlarında artış olmuştur. Kredi kartı faiz oranları ise yatay seyretmektedir. Kredi kartı borç bakiyesi, taksitli kredi kartı alacaklarının oranı ve kredi kartı alacaklarının takibe dönüşüm oranı artış eğilimindedir. Konut kredileri son yıllarda hızla artarak milli gelirin %4,3’üne ulaşmıştır. Ancak konut kredilerindeki artış son aylarda yavaşlamıştır. Banka dışı finansal kuruluşlar başlığı altında, finansal kiralama, faktoring ve tüketici finansman şirketlerinin bilanço ve gelir tabloları, başlıca kalemler ve aktif büyüklüklerine göre sınıflandırılmış gruplar bazında analiz edilmiştir. Faktoring şirketlerinin aktiflerinde daralma görülürken, finansal kiralama ve tüketici finansman şirketlerinin aktiflerinde büyüme görülmüştür. Her üç sektörde de kredi veya alacakların aktifteki payında azalma görülürken finansal kiralama ve tüketici finansman şirketlerinin aktiflerindeki takipteki alacaklar kaleminin payının arttığı görülmüştür.

BDDK

v

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2006 yılının ilk yarısında, kredilerin miktarı ve aktif içerisindeki payı artmıştır. Krediler içerisinde TP kredilerin payı azalırken uzun vadeli kredilerin payı artmıştır. Ayrıca kredi portföyünde müşteri ve kredi sayısı açısından mevcut olan yoğunlaşmalar bir miktar azalmış ve tüketici kredilerinin oransal payında artış yaşanmıştır. Takibe dönüşüm oranlarında 2005 yılından itibaren gözlenen düşüş trendi 2006 yılının ilk yarısında da devam etmiştir. İncelenen dönemde, ticari portföy ve türev işlemler artmıştır. Faiz oranı genel piyasa riskine tabi pozisyonların kısa vadelerde yoğunlaşması devam etmiş ve YTL cinsi kamu menkul kıymetlerin payı azalmıştır. 2006 Mayıs ayında başlayan dalgalanma sonucu ikinci el Devlet İç Borçlanma Senetleri faiz oranları ve oynaklıklarında önemli artışlar olmuştur. Hisse senedi ve yatırım fonlarının toplam ticari portföy içerisindeki sınırlı seviyede olan payları daha da azalmıştır. Hisse senetleri portföyünde yabancı ülke borsalarına kote senetlerin payları ve temel bir endekse dahil hisse senetlerinin payları azalmıştır. İMKB-100 endeksi Mayıs ayına kadar genelde yatay bir seyir izlemiş, ancak Mayıs ayında yaşanan dalgalanma sonrasında gerilemiştir. Endeks getirilerinin oynaklığında Mart ve Mayıs aylarında önemli yükselişler gerçekleşmiştir. 2006 yılının ilk yarısında, bilanço içi yabancı para pozisyonu genel olarak artış trendi izlemiş, ancak yabancı para net genel pozisyonu ise yatay bir seyir izlemiştir. Aynı dönemde yabancı para kalemler içerisinde USD cinsi kalemlerin payı azalmıştır. Mayıs ayına kadar kurlarda ve kur oynaklıklarında yatay bir seyir görülürken, dalgalanma sonrası kurlarda artış ve oynaklıkta sıçrama ortaya çıkmıştır. İncelenen dönemde, 1 aylık YTL cinsi faiz açığı önemli miktarda artış göstermiştir. Ayrıca varlıklar içinde sabit faizli pozisyonların payı artmıştır. Aynı dönemde vade uyumsuzluğunda artış gerçekleşmiştir. 2006 Mayıs ayında başlayan dalgalanma sonucu faiz oranlarında önemli artışlar olmuştur. 2005 yılsonu ile karşılaştırıldığında faiz marjının yarı yarıya azaldığı görülmektedir. Bankacılık sektörünün likidite açıkları kısa vadelerde önemli ölçüde artış göstermiştir. Ayrıca diğer para cinslerine kıyasla daha fazla olan YTL ve USD cinsi likidite açıkları incelenen dönemde artmıştır. Likidite açıklarının mevduat bankalarında yoğunlaştığı ve yatırım bankaları ve yabancı banka şubelerinin likidite fazlası verdiği görülmektedir.

BDDK

vi

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

BDDK

vii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

İÇİNDEKİLER 1.

EKONOMİK GELİŞMELER.............................................................................1 1.1. Uluslararası Görünüm....................................................................................................1 1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler ve Türkiye............................................................................8 1.3. Makro Risk Senaryoları ................................................................................................19 1.4. Hanehalkı Kesimi..........................................................................................................21 1.4.1. Hanehalkı Borç Yükü Gelişimi..........................................................................21 1.5. Şirketler Kesimi.............................................................................................................23 1.5.1. Firma Sayısı...........................................................................................................23 1.5.2. Sektörel Büyüme Yapısı ......................................................................................24 1.5.3. Borçluluk Oranı ...................................................................................................26 1.5.4. Kârlılık ...................................................................................................................29 1.5.5. Protestolu Senetler ve Karşılıksız Çekler..........................................................31 2. FİNANSAL SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ...............................................33 2.1. Finansal Sektörün Genel Yapısı..................................................................................33 2.1.1. Yapısal Görünüm.................................................................................................34 2.1.2. Bankacılık Sektörünün Seçilmiş Göstergelerinin Gelişimi.............................35 2.1.3. Bankacılık Sektörü Performans Endeksi ..........................................................36 2.1.4. Bankacılık Sektöründe Yoğunlaşma Göstergeleri ...........................................38 2.1.5. Bilânço Analizi .....................................................................................................38 2.1.6. Bireysel Kredi Faizleri .........................................................................................46 2.1.7. Kredi Kartları .......................................................................................................47 2.1.8. Konut Kredileri....................................................................................................53 2.1.9. Bilânço Dışı İşlemler ...........................................................................................54 2.1.10. Kârlılık Analizi......................................................................................................57 2.1.11. Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi .....................................62 2.1.12. Bankacılık Sektörü Derecelendirme Notlarının Gelişimi...............................63 2.1.13. Aracılık Maliyetleri ...............................................................................................64 2.2. Katılım Bankaları ..........................................................................................................65 2.2.1. Aktifler...................................................................................................................66 2.2.2. Pasifler ...................................................................................................................67 2.2.3. Bilânço Dışı İşlemler ...........................................................................................69 2.3. Banka Dışı Finansal Kuruluşlar ..................................................................................71 2.3.1. Finansal Kiralama Şirketleri................................................................................71 2.3.2. Faktoring Şirketleri ..............................................................................................75 2.3.3. Tüketici Finansman Şirketleri ............................................................................77 3. BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK DEĞERLENDİRMESİ.............................. 81 3.1. Kredi Riski .....................................................................................................................81

BDDK

viii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.1.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı.............................................................................81 3.1.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık ...............................................................................84 3.1.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi ................................................................................88 3.1.4. Risklilik Düzeyi ....................................................................................................88 3.2. Piyasa Riski ....................................................................................................................89 3.2.1. Piyasa Faiz Oranı Riski .......................................................................................90 3.2.2. Hisse Senedi Fiyat Riski......................................................................................95 3.2.3. Kur Riski ...............................................................................................................99 3.3. Yapısal Faiz Oranı Riski.............................................................................................102 3.3.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı...........................................................................103 3.3.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık .............................................................................104 3.3.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi ..............................................................................105 3.3.4. Risklilik Düzeyi ..................................................................................................107 3.4. Likidite Riski................................................................................................................109 3.4.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı...........................................................................109 3.4.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık .............................................................................110 3.4.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi ..............................................................................115 3.4.4. Risklilik Düzeyi ..................................................................................................116 3.5. Sermaye Yeterliliği ......................................................................................................117 3.5.1. Piyasa Riski .........................................................................................................117 3.5.2. Kredi Riski ..........................................................................................................118 EKLER .................................................................................................................... 120

BDDK

ix

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

TABLOLAR Tablo 1.2-1: Ödemeler Dengesi Gelişmeleri............................................................................... 15 Tablo 1.5-1: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunun Ekonomik Büyüklükleri .................................. 29 Tablo 1.5-2: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda Finansal Oranlar ............................................... 30 Tablo 2.1-1: Finans Sektörünün Aktif Büyüklüğü ..................................................................... 33 Tablo 2.1-2: Finans Sektörünün Kuruluş-Şube-Personel Yapısı.............................................. 34 Tablo 2.1-3: Finans Sektörü Piyasa Yapısı .................................................................................. 34 Tablo 2.1-4: Yapısal Göstergeler .................................................................................................. 35 Tablo 2.1-5: Bankacılık Sektörünün Seçilmiş Göstergeleri ....................................................... 36 Tablo 2.1-6: Bankacılık Sektörü Performans Endeksi............................................................... 38 Tablo 2.1-7: Bankacılık Sektöründe Yoğunlaşma Göstergeleri................................................ 38 Tablo 2.1-8: Gruplar İtibarıyla Aktif Yapısı ................................................................................ 39 Tablo 2.1-9: Gruplar İtibarıyla Menkul Değerler Portföy Yapısı............................................. 40 Tablo 2.1-10: Menkul Değerler Portföyünün Türlere Göre Dağılımı..................................... 41 Tablo 2.1-11: Menkul Değerler Portföyünün Faiz Yapısı......................................................... 42 Tablo 2.1-12: Gruplar İtibarıyla Kaynak Yapısı.......................................................................... 44 Tablo 2.1-13: Mevduatın TP-YP Ayrımı ..................................................................................... 45 Tablo 2.1-14: Özkaynaklar............................................................................................................. 46 Tablo 2.1-15: Konut Kredilerinin Gelişimi ................................................................................. 54 Tablo 2.1-16: Bilânço Dışı İşlemler.............................................................................................. 55 Tablo 2.1-17: Seçilmiş Gelir Tablosu Kalemleri......................................................................... 58 Tablo 2.1-18: Gruplar Bazında Seçilmiş Gelir Tablosu Kalemleri .......................................... 59 Tablo 2.1-19: Net Dönem Kârı/Zararı ....................................................................................... 60 Tablo 2.1-20: Bankacılık Sektöründe Seçilmiş Kârlılık Rasyoları............................................. 60 Tablo 2.1-21: Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Anketi-Seçilmiş Bulgular........................ 62 Tablo 2.1-22: Derecelendirme Notu Olan Bankalar.................................................................. 64 Tablo 2.1-23: Derecelendirme Notlarına Göre Bankaların Dağılımı ...................................... 64 Tablo 2.1-24: Ortalama Rakamsal Dereceler .............................................................................. 64 Tablo 2.1-25: Aracılık Maliyetlerindeki Gelişmeler.................................................................... 65 Tablo 2.2-1: Katılım Bankalarına İlişkin Göstergeler ................................................................ 65 Tablo 2.2-2: Özkaynaklar............................................................................................................... 69 Tablo 2.2-3: Bilânço Dışı İşlemlerin Ayrıntısı............................................................................. 70 Tablo 2.2-4: Seçilmiş Kâr/Zarar Kalemleri................................................................................. 70 Tablo 2.3-1: Finansal Kiralama Şirketlerinin Bilançosu ............................................................ 71 Tablo 2.3-2: Finansal Kiralama Şirketlerinin Özet Gelir Tablosu ........................................... 74 Tablo 2.3-3: Faktoring Şirketlerinin Başlıca Bilanço Kalemlerinin Payı ................................. 75 Tablo 2.3-4: Faktoring Şirketlerinin Özet Gelir Tablosu .......................................................... 77 Tablo 2.3-5: Finansman Şirketlerinin Başlıca Bilanço Kalemlerinin Payı ............................... 78 Tablo 2.3-6: Finansman Şirketlerinin Gelir Tablosu.................................................................. 79 Tablo 3.1-1: Tahsili Gecikmiş Alacakların Gelişimi................................................................... 83 Tablo 3.1-2: Kredilerde Vade ve Para Cinsi Dağılımı................................................................ 84 Tablo 3.1-3: Kredilerin Büyüklük ve Müşteri Sayısı Açısından Dağılımı................................ 84 Tablo 3.1-4: Kredi Türlerinin Oransal Payları ............................................................................ 85 Tablo 3.1-5: Kurumsal ve Ticari Kredilerin Sektörel Dağılımı ................................................ 86 Tablo 3.1-6: TGA İçerisinde En Yüksek Paya Sahip Alt Sektörler ......................................... 87 Tablo 3.1-7: TGA’ lar ve Teminat ve Garanti Bilgileri.............................................................. 87 Tablo 3.1-8: Kredi Riski Senaryo Analizi Sonuçları................................................................... 89 Tablo 3.2-1: Faiz Oranı Genel Piyasa Riskine Tabi Pozisyonlar.............................................. 91 BDDK

x

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-2: Yeniden Fiyatlama Tarihine Kalan Süre İtibarıyla Net Pozisyonlar.................. 92 Tablo 3.2-3: Ticari Portfoyün Menkul Kıymet Türleri İtibarıyla Dağılımı ............................. 93 Tablo 3.2-4: Spesifik Riske Tabi Kalemlerin Oransal Dağılımı................................................ 93 Tablo 3.2-5: İkinci El DİBS Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkileri.................................. 95 Tablo 3.2-6: Eurobond Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkileri.......................................... 95 Tablo 3.2-7: Hisse Senetlerinin Ülke Piyasaları İtibarıyla Dağılımı.......................................... 97 Tablo 3.2-8: Endekslere Göre Hisse Senetlerinin Dağılımı ...................................................... 97 Tablo 3.2-9: Hisse Senedi ve Yatırım Fonu Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkisi .......... 99 Tablo 3.2-10: Yabancı Para Pozisyonların Para Cinsleri Bazında Dağılımı.......................... 101 Tablo 3.2-11: Kurlardaki Olası Değişimlerin Etkileri.............................................................. 102 Tablo 3.3-1: Varlık ve Yükümlülüklerin Faiz Yapısı................................................................ 104 Tablo 3.3-2: Yeniden Fiyatlama Tarihine Göre Varlık-Yükümlülük Arasındaki Fark........ 105 Tablo 3.3-3: Yapısal Faiz Oranı Riskine İlişkin Senaryolar..................................................... 108 Tablo 3.3-4: Yapısal Faiz Oranı Riskine İlişkin Senaryo Sonuçları........................................ 108 Tablo 3.4-1: Çeşitli Vade Dilimlerinde Kümülâtif Likidite Seviyeleri ................................... 111 Tablo 3.4-2: Likit Varlık ve Ödeme Yükümlülüklerinin Oransal Payları.............................. 113 Tablo 3.4-3: Seçilmiş Kalemlerin Vade Dilimleri İtibarıyla Dağılımı .................................... 114 Tablo 3.4-4: Gruplar İtibarıyla YP Likidite Dengesi- Haziran 2006 ..................................... 115 Tablo 3.4-5: Çeşitli Senaryolar İçin Oransal Likidite Açıkları ................................................ 116 Tablo 3.4-6: Çeşitli Senaryolar İçin Oransal Likidite Açıkları ................................................ 116 Tablo 3.5-1: Özkaynak, Risk Ağırlıklı Varlıklar ve Sermaye Yeterlilik Rasyosu .................. 117 Tablo 3.5-2: Yasal Sermaye Yükümlülüğünün Dağılımı.......................................................... 118 Tablo 3.5-3: Piyasa Riski Sermaye Yükümlülüğü Bileşenleri .................................................. 118 Tablo 3.5-4: Kredi Riskine Tabi Kalemlerin Dağılımı............................................................. 118 Tablo 3.5-5: Kredi Riskine Tabi Kalemlerin Risk Ağırlıklı Aktifler İçerisindeki Payları .... 119

BDDK

xi

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

GRAFİKLER Grafik 1.1-1: Gelişmiş Ülkelerde Ekonomik Büyüme Gelişmeleri .......................................... 1 Grafik 1.1-2: Gelişmiş Ülkelerde Tüketici Fiyatları Enflasyonu Gelişmeleri .......................... 2 Grafik 1.1-3: Gelişmiş Ülkelerde Para Politikası Faiz Oranları Gelişimleri............................. 2 Grafik 1.1-4: Global Likidite Endeksi Gelişimi .......................................................................... 3 Grafik 1.1-5: Gelişmekte Olan Ülkeler Tahvil Endeksi (EMBI+) Gelişmeleri ..................... 4 Grafik 1.1-6: Uluslararası Petrol Borsası (IPE) Petrol ve Doğal Gaz Endeksleri Gelişimi.... 4 Grafik 1.1-7:Varlık Fiyatlarında (Emtia, Metal ve Hisse Senedi) Yaşanan Gelişmeler ........... 5 Grafik 1.1-8: Seçilmiş Ülke ve Ülke Gruplarının Cari Açık Düzeyi Gelişmeleri ..................... 6 Grafik 1.1-9: Gelişmiş Ülkelerde 3-aylık Libor ve Implied Forward Faiz Oranı Gelişmeleri 7 Grafik 1.1-10: 10-yıllık Referans Tahvil Getirileri Gelişmeleri................................................... 7 Grafik 1.1-11: Gelişmiş Ülkelerde Getiri Eğrilerinin 2005 Yılsonu ile Karşılaştırılması ........ 8 Grafik 1.2-1: Gelişmekte Olan Ülkelerde Hisse Senedi Piyasaları Gelişmeleri........................ 9 Grafik 1.2-2: Gelişmekte Olan Ülke Tahvillerinde Risk Spreadlerinin Değişimi ................... 9 Grafik 1.2-3: Gelişmekte Olan Ülkelerde Döviz Kuru Gelişmeleri ....................................... 10 Grafik 1.2-4: TÜFE ve ÜFE Oranları ........................................................................................ 12 Grafik 1.2-5: TÜFE Yılsonu Beklentileri ................................................................................... 12 Grafik 1.2-6: ABD Doları Günlük Yüzde Değişimi ve Standart Sapma ................................ 13 Grafik 1.2-7: Cari Denge/GSMH Oranı ..................................................................................... 14 Grafik 1.4-1: Hanehalkı Borç Yükünün Gelişimi *.................................................................... 21 Grafik 1.4-2: Hanehalkı Borç Yükünün Hanehalkı Harcanabilir Gelirine Oranı .................. 22 Grafik 1.4-3: Hanehalkı Finansal Varlıklarının Gelişimi ........................................................... 22 Grafik 1.5-1: Açılan ve Kapanan Ticaret Unvanlı İşyeri Sayısı ................................................ 23 Grafik 1.5-2: Temel Sektörler İtibariyle Büyüme Oranları ....................................................... 24 Grafik 1.5-3: Sanayi Üretiminde Gelişmeler ............................................................................... 25 Grafik 1.5-4: Reel Kesim Güven Endeksi................................................................................... 26 Grafik 1.5-5: Toplam Dış Borç Stokunda Özel Kesimin Payı ................................................. 27 Grafik 1.5-6: Orta-Uzun Vadeli Dış Borçlar ve Özel Sektörün Payı ...................................... 28 Grafik 1.5-7: Özel Sektörün Orta-Uzun Vadeli Dış Borç Stoku ............................................. 28 Grafik 1.5-8: Finansal Sektörün Özel Kesim Dış Borç Stokundaki Payı ............................... 29 Grafik 1.5-9: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda Kârlılık Oranları............................................... 30 Grafik 1.5-10: Protestolu Senet Adet ve Tutarı.......................................................................... 31 Grafik 1.5-11: Karşılıksız Çekler................................................................................................... 32 Grafik 2.1-1: Bankacılık Sektörü Performans Endeksi.............................................................. 37 Grafik 2.1-2: Aktif Kompozisyonu .............................................................................................. 40 Grafik 2.1-3: Kredilerin Gruplar İtibarıyla Toplam Aktifler İçindeki Payı............................. 42 Grafik 2.1-4: Kredilerin Türler İtibarıyla Yüzde Dağılımı ........................................................ 43 Grafik 2.1-5: Kaynak Yapısı .......................................................................................................... 44 Grafik 2.1-6: Tüketici Kredisi Faiz Yükünün Seyri.................................................................... 46 Grafik 2.1-7: Konut Kredileri Aylık Faiz Oranlarının Seyri ..................................................... 47 Grafik 2.1-8: Kredi Kartı Aylık Faiz Oranları............................................................................. 47 Grafik 2.1-9: Kredi Kartları Borç Bakiyesinin Gelişimi ............................................................ 48 Grafik 2.1-10: Kredi Kartı İşlem Hacminin Seyri ...................................................................... 49 Grafik 2.1-11: Kredi Kartı Alacaklarının Milli Gelir ve Bankacılık Sistemi İçindeki Payı .... 49 Grafik 2.1-12: Kredi Kartı Alacaklarının Dağılımı ..................................................................... 50 Grafik 2.1-13: Kredi Kartı Limitlerinin Gelişimi........................................................................ 50 Grafik 2.1-14: Negatif Nitelikli Kredi Kartlarının Gelişimi...................................................... 51

BDDK

xii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-15: Takipteki Kredi Kartı Alacakları ......................................................................... 51 Grafik 2.1-16: E-Ticarete Konu Olan Kredi Kartı İşlemleri.................................................... 53 Grafik 2.1-17: Konut Kredilerinin Toplam Krediler ve Bireysel Krediler İçindeki Payı ..... 54 Grafik 2.1-18: Bilânço Dışı Yükümlülükler................................................................................. 55 Grafik 2.1-19: Türev İşlemlerin Gelişimi .................................................................................... 56 Grafik 2.1-20: Gruplar İtibarıyla Swap İşlemler ......................................................................... 57 Grafik 2.1-21: Türev İşlemler Bazında Kârlılık .......................................................................... 57 Grafik 2.1-22: Gruplar İtibarıyla Toplam Faiz Geliri/Toplam Faiz Gideri ........................... 61 Grafik 2.1-23: Gruplar İtibarıyla Faiz Dışı Gelir/Toplam Faiz Dışı Gider............................ 61 Grafik 2.2-1: Aktifin TP-YP Ayrımı ve Yapısı ........................................................................... 66 Grafik 2.2-3: Krediler ..................................................................................................................... 67 Grafik 2.2-4: Pasifin TP-YP Ayrımı ve Yapısı............................................................................ 68 Grafik 2.2-6: Fonların TP-YP Ayrımı .......................................................................................... 68 Grafik 2.2-7: Bilânço Dışı İşlemler............................................................................................... 69 Grafik 3.1-1: TP ve YP Kredi Hacminin Gelişimi..................................................................... 81 Grafik 3.1-2: Krediler ile Brüt TGA’nın Toplam Aktifler İçerisindeki Payı .......................... 82 Grafik 3.1-3: Brüt ve Net TGA Tutarlarının Gelişimi .............................................................. 83 Grafik 3.1-4: Sektörel Bazda Takibe Dönüşüm Oranları.......................................................... 88 Grafik 3.2-1: Ticari Portföy ve Türev Finansal İşlemlerin Gelişimi........................................ 90 Grafik 3.2-2: İkinci El DİBS Piyasasında Ortalama Bileşik Faizi ve Oynaklığı ..................... 94 Grafik 3.2-3: Hisse Senetleri ve Yatırım Fonlarının Ticari Portföy İçerisindeki Payı ........... 96 Grafik 3.2-4: İMKB-100 Endeksinin ve Günlük Getirilerinin Gelişimi ................................. 98 Grafik 3.2-5: İMKB-100 Endeksi Günlük Getiri Oynaklığı..................................................... 98 Grafik 3.2-6: Bilânço İçi Pozisyon ve Yabancı Para Net Genel Pozisyonu ......................... 100 Grafik 3.2-7: USD ve EUR Kurları ile EUR/USD Çapraz Kurunun Gelişimi................... 101 Grafik 3.2-8: USD Getiri Oynaklığının Gelişimi...................................................................... 102 Grafik 3.3-1: Faiz Açıklarının Gelişimi ...................................................................................... 103 Grafik 3.3-2: Faiz Oranlarının Gelişimi ..................................................................................... 106 Grafik 3.3-3: Faiz Marjı ve Bileşenlerinin Gelişimi .................................................................. 107 Grafik 3.4-1: Likidite Açıklarının Gelişimi ................................................................................ 110 Grafik 3.4-2: Para Cinsleri Bazında Kümülatif Oransal Likidite Açıkları............................. 112 Grafik 3.4-3: Gruplar ve Vadeler İtibarıyla Kümülatif Oransal Likidite Açıkları ................ 112 Grafik 3.5-1: Özkaynak, Risk Ağırlıklı Varlıklar ve Sermaye Yeterlilik Rasyosu ................. 117

BDDK

xiii

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

KISALTMALAR AB ABD Basel II BDDK BİP BKM BÖMB DİBS DTH ECB EMBI FRB GLB GSMH GSYİH HH HM IMF IFS IPE İMKB İSO KYB KÖMB LİBOR MDP MSCI OECD OÖMB PE RAV SPK S&P SYR TCMB TGA TMSF TÜFE TÜİK TP USD ÜFE VKET VOB YP YPNGP YTL

BDDK

Avrupa Birliği Amerika Birleşik Devletleri Yeni Basel Sermaye Uzlaşısı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Bilanço İçi Pozisyon Bankalararası Kart Merkezi Büyük Ölçekli Mevduat Bankaları Devlet İç Borçlanma Senetleri Döviz Tevdiat Hesabı Avrupa Merkez Bankası Gelişmekte Olan Ülkeler Tahvil Endeksi Federal Merkez Bankası Global Likidite Endeksi Gayri Safi Milli Hasıla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Herfindahl Hirschman Hazine Müsteşarlığı Uluslararası Para Fonu Uluslararası Finansal İstatistikler Uluslararası Petrol Borsası İstanbul Menkul Kıymetler Borsası İstanbul Sanayi Odası Kalkınma ve Yatırım Bankası Küçük Ölçekli Mevduat Bankaları Londra Bankalararası Faiz Oranı Menkul Değerler Portföyü Morgan Stanley Sermaye Endeksi Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Orta Ölçekli Mevduat Bankaları Performans Endeksi Risk Ağırlıklı Varlıklar Sermaye Piyasası Kurulu Standard and Poors Sermaye Yeterliliği Rasyosu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tahsili Gecikmiş Alacaklar Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu Tüketici Fiyatları Endeksi Türkiye İstatistik Kurumu Türk Parası Amerikan Doları Üretici Fiyatları Endeksi Vadeye Kadar Elde Tutulacak Menkul Değerler Vadeli İşlemler Borsası Yabancı Para Yabancı Para Net Genel Pozisyonu Yeni Türk Lirası

xiv

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

BDDK

xv

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

1. EKONOMİK GELİŞMELER 1.1. Uluslararası Görünüm Gelişmiş ülkelerde 2001 yılı itibarıyla başlayan güçlü ekonomik büyüme süreci, 2004 yılı itibarıyla özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için son beş yılın en yüksek düzeyine ulaşmış ve 2005 yılı içinde de benzer bir performans sergilemiştir. ABD’de 2005 yılı içindeki ekonomik büyüme rakamlarının 2004 yılı kadar yüksek olmamasında, 2005 yılı içinde yaşanan doğal afetler ve yükselen enerji fiyatları etkili olmuştur. 2006 yılı için de söz konusu ekonomik büyüme sürecinin devam edeceği tahmin edilmektedir (Grafik 1.1-1). Grafik 1.1-1: Gelişmiş Ülkelerde Ekonomik Büyüme Gelişmeleri (%) 4,5 4,0 3,5 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0 0,5 0,0 2001

2002 Japonya

2003 ABD

2004

2005

Euro Alanı

2006

İngiltere

Kaynak: IMF 2006 rakamları IMF tarafından açıklanan yıl sonu tahminleridir.

Ekonomik büyümenin olumlu gelişme gösterdiği bu dönemde, gelişmiş ülkelerin tüketici fiyatları enflasyonu farklı bir yapıya işaret etmektedir. 2002-2003 yıllarına kadar genelde oldukça düşük enflasyon oranlarının hakim olduğu ekonomilerde, enflasyon baskısı 2004 yılı itibarıyla daha fazla hissedilmeye başlamış, 2004 yılında özellikle ABD ve İngiltere’de enflasyondaki yükseliş trendi açık bir biçimde ortaya çıkmıştır. Euro alanında enflasyon gelişmelerinin daha istikrarlı bir trend içinde olduğu bu dönemde, uzun yıllar deflasyon altında yaşayan Japon ekonomisinde fiyat düzeylerindeki artışlar belirginleşmeye başlamıştır. 2006 ve 2007 yıl sonu enflasyon beklentileri, merkez bankalarının enflasyondaki artış trendini frenlemek için politika faizlerini artıracakları beklentisiyle, özellikle ABD ve İngiltere için yeniden düşüşe işaret etmektedir (Grafik 1.1-2).

BDDK

1

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.1-2: Gelişmiş Ülkelerde Tüketici Fiyatları Enflasyonu Gelişmeleri (%)

4,0 3,5 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0 0,5 0,0 -0,5 -1,0 -1,5

2000

2001

2002 Japonya

2003

2004

ABD

2005

Euro Alanı

2006

2007

İngiltere

Kaynak: OECD 2006-2007 rakamları OECD tarafından açıklanan yıl sonu tahminleridir.

Enflasyonda yaşanan düşüş ortamında gelişmiş ülke merkez bankaları düşük politika faiz oranları yaklaşımını benimsemiş, ancak başta ABD ve İngiltere merkez bankaları olmak üzere bu yaklaşım 2004 yılı itibarıyla artan enflasyon baskıları nedeniyle terk edilerek faiz oranlarında artışlar yapılmaya başlanmıştır (Grafik 1.1-3). Grafik 1.1-3: Gelişmiş Ülkelerde Para Politikası Faiz Oranları Gelişimleri1 (%)

7 6 5 4 3 2 1

ABD

EURO ALANI

2006

2005

2004

2003

2002

2001

2000

0

İNGİLTERE

Kaynak: FRB New York, ECB, Bank of England

1

Japon ekonomisine ait politika faiz oranları 2000-2006 yılları arasında yalnızca 1 defa (Temmuz 2006) ve 0,25 puan artırılmış olduğu için grafikte yer almamıştır.

BDDK

2

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Enflasyondaki artış trendiyle birlikte faiz oranlarında önemli değişimler yaşanmış olsa da, global ekonomilerin son yıllarda önemli ölçüde likidite bolluğu yaşadığı gözlenmektedir. Genel kabul görmüş bir global likidite endeksi olmamasına karşın, kısa vadeli faizlerin global likiditenin temel belirleyicisi olduğu varsayımıyla Grafik 1.1-4’te görülen endekse ulaşılmıştır. Söz konusu endeks dünya ekonomisinde en önemli ağırlığa sahip olan ABD, Euro Alanı, Japonya ve İngiltere ekonomilerindeki kısa vadeli (3-ay) faizler kullanılarak hesaplanmıştır. Grafikten de görülebileceği üzere 2001 yılından başlayarak global likiditede önemli bir artış yaşanmış ancak 2004 yılıyla birlikte düşüş eğilimine girilmiştir. Bu yöndeki değişimin ana nedeni, artan enflasyonist baskılar nedeniyle politika faizlerinin arttırılmasıdır. Grafik 1.1-4: Global Likidite Endeksi Gelişimi 2 2,75 2,50 2,25 2,00 1,75 1,50 1,25 1,00 0,75 07/ 2006

01/ 2006

07/ 2005

01/ 2005

07/ 2004

01/ 2004

07/ 2003

01/ 2003

07/ 2002

01/ 2002

07/ 2001

01/ 2001

07/ 2000

01/ 2000

07/ 1999

01/ 1999

07/ 1998

01/ 1998

07/ 1997

01/ 1997

07/ 1996

01/ 1996

0,50

GLE

Kaynak: Reuters ve IMF-IFS verileri kullanılarak hesaplanmıştır.

Artan global likidite ve başta gelişmiş ekonomilerde yaşanan düşük faiz ortamı, risk iştahını da önemli ölçüde artırmıştır. Borçlanma maliyetlerinin düşük olduğu gelişmiş ekonomilerden, reel getirilerin nispeten yüksek olduğu gelişmekte olan ekonomilere yoğun şekilde giren yabancı yatırımlar, risk spreadlerinin önemli oranda düşmesine neden olmuştur (Grafik 1.1-5).

2 Hesaplamada 3 aylık LIBOR faiz oranlarının, ülke veya ülke grubu bazında GSYİH büyüklüğüne göre ağırlıklandırılması yöntemine başvurulmuştur. Faiz ve global likidite arasındaki ters ilişkinin daha net anlaşılabilmesi için bulundan değerlerin tersi endeks değeri olarak kabul edilmiştir.

BDDK

3

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.1-5: Gelişmekte Olan Ülkeler Tahvil Endeksi (EMBI+) Gelişmeleri 3 1.600 1.400 1.200 1.000 800 600 400 200

EMBI+

EMBI+ Avrupa

EMBI+ Brezilya

EMBI+ Polonya

EMBI+ Türkiye

07/ 2006

04/ 2006 06/ 2006

02/ 2006 03/ 2006

11/ 2005 01/ 2006

09/ 2005 10/ 2005

06/ 2005 08/ 2005

04/ 2005 05/ 2005

01/ 2005 03/ 2005

10/ 2004 11/ 2004 12/ 2004

07/ 2004 08/ 2004

05/ 2004 06/ 2004

02/ 2004 04/ 2004

12/ 2003 01/ 2004

09/ 2003 10/ 2003

07/ 2003 08/ 2003

04/ 2003 06/ 2003

02/ 2003 03/ 2003

01/ 2003

0

EMBI+ G.Afrika

Kaynak: Reuters

Yukarıda kısaca özetlenen makroekonomik ortam, 2005 yılı ile birlikte iki temel etkene bağlı olarak değişim göstermeye başlamıştır. Bu etkenlerden ilki, başta petrol olmak üzere hammadde fiyatlarında yaşanan önemli ölçüdeki artışlardır (Grafik 1.1-6). Özellikle ekonominin üretim boyutunda maliyetlere ve enflasyona önemli etkileri olabilen petrol ve diğer hammadde fiyatlarının göstermiş olduğu yükseliş eğilimi, başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere tüm dünyada fiyat düzeylerine ilişkin kaygılara neden olmuştur. Grafik 1.1-6: Uluslararası Petrol Borsası (IPE) Petrol ve Doğal Gaz Endeksleri Gelişimi

IPE-Ham Petrol Endeksi

07/2006

03/2006 05/2006

09/2005 11/2005 01/2006

05/2005 07/2005

01/2005 03/2005

09/2004 11/2004

05/2004 07/2004

0 01/2004 03/2004

1.000 09/2003 11/2003

10

05/2003 07/2003

2.000

01/2003 03/2003

20

09/2002 11/2002

3.000

03/2002 05/2002 07/2002

30

11/2001 01/2002

4.000

07/2001 09/2001

40

03/2001 05/2001

5.000

11/2000 01/2001

50

07/2000 09/2000

6.000

03/2000 05/2000

60

01/2000

7.000

IPE-Doğal Gaz Endeksi (Sağ Eksen)

Kaynak: Reuters

3

JP Morgan tarafından hazırlanan EMBI+ (Emerging Market Bond Index Plus) endeksi, ülke veya ülke grupları bazında tahvil piyasaları getirilerini içermektedir.

BDDK

4

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Makroekonomik ortamın istikrarını tehdit etmeye başlayan ikinci etken ise yüksek global likidite ve düşük faiz ortamında tüm dünya ekonomilerinde yaşanan varlık fiyatları artışlarıdır. Global likiditedeki artış ve düşük faiz ortamının sebep olduğu daha yüksek getiri arayışları ve buna paralel oluşan emtia, metal ve hisse senedi v.b. varlıklara artan talep, global ekonomideki kırılganlıkların daha da artmasına sebep olmuştur (Grafik 1.1-7). Grafik 1.1-7:Varlık Fiyatlarında (Emtia, Metal ve Hisse Senedi) Yaşanan Gelişmeler4 Ocak 2000=100

01/2000 03/2000 05/2000 07/2000 09/2000 11/2000 01/2001 03/2001 05/2001 07/2001 09/2001 11/2001 01/2002 03/2002 05/2002 07/2002 09/2002 11/2002 01/2003 03/2003 05/2003 07/2003 09/2003 11/2003 01/2004 03/2004 05/2004 07/2004 09/2004 11/2004 01/2005 03/2005 05/2005 07/2005 09/2005 11/2005 01/2006 03/2006 05/2006

300 280 260 240 220 200 180 160 140 120 100 80 60

IFS-Birincil Emtia Endeksi

IFS-Petrol Dışı Birincil Emtia Endeksi

IFS-Metal Endeksi

Ocak 2000=100

190 160 130 100 70

MSCI-Gelişmekte Olan Ülkeler

08/2006

04/2006

01/2006

10/2005

07/2005

04/2005

12/2004

09/2004

06/2004

03/2004

11/2003

08/2003

05/2003

02/2003

11/2002

07/2002

02/2002

11/2001

08/2001

05/2001

01/2001

10/2000

07/2000

04/2000

01/2000

40

MSCI-Dünya

Kaynak: IMF-IFS, Reuters

Yukarıda değinilen iki etkenin, özellikle de petrol fiyatlarındaki artışın ilk etkisi, global cari açık/fazla düzeylerinde yaşanan dengesizlikler olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim söz konusu dönemde dünya ekonomisindeki önemli petrol ithalatçılarından olan Amerikan ekonomisinde, cari açığın milli gelire oranı tarihi seviyelerine yükselirken; Japonya, Çin ve

4

Morgan Stanley tarafından hazırlanan MSCI (Morgan Stanley Capital Index) endeksi, ülke ve ülke grupları bazında sermaye piyasalarında işlem görmekte olan hisse senetlerinin eğilimine ilişkin bilgileri içermektedir.

BDDK

5

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

diğer ülke gruplarında cari fazlalar meydana gelmiştir. Global cari dengesizliklerin ABD aleyhine gelişmesi, ülkenin dış finansman ihtiyacını artırmış ve artan enflasyonla birlikte politika faizlerinin artırılması yönündeki gerekçeleri kuvvetlendirmiştir (Grafik 1.1-8). Grafik 1.1-8: Seçilmiş Ülke ve Ülke Gruplarının Cari Açık Düzeyi Gelişmeleri 1000 800 600 400 200 0 -200 -400 -600 -800 -1000

Milyar USD

2000

2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 ABD Japonya Çin Diğer Gelişmiş Ülkeler Diğer Gelişmekte Olan Ülkeler

Kaynak: IMF (*)2006-2007 rakamları IMF tarafından açıklanan yıl sonu tahminleridir.

Hammadde fiyatlarındaki hızlı yükseliş ile birlikte varlık fiyatlarında yaşanan artışlar, makroekonomik istikrarın son bulduğu yönündeki şüpheleri artırırken, özellikle gelişmiş ülkelerde enflasyon düzeyinin yükselebileceği endişesini beraberinde getirmiştir. Bu durum yüksek global likidite ile birlikte artmış olan risk iştahını da önemli ölçüde frenlemiştir. Özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası araçlarını kullanmak suretiyle fazla likiditeyi piyasalardan çekeceği, bu nedenle dünya genelinde faiz düzeylerinde yükselmelerin devam edeceği düşüncesi hakim olmaya başlamıştır. Nitekim aşağıdaki grafikte yer alan kısa dönem libor ve implied forward faiz oranları gelişimi de bu konudaki görüşleri doğrular niteliktedir. Implied forward faiz oranlarındaki yükseliş, enflasyon beklentilerinin henüz tam anlamıyla kontrol altına alınamadığını ve piyasa katılımcılarının önümüzdeki dönemlerde de faiz oranlarında artış beklentisi içinde olduklarını göstermektedir. Bu durum Japonya, Euro Alanı ve İngiltere için oldukça net bir biçimde görülmekte iken, ABD’de uzun dönemdir yapılan politika faiz artırımlarının enflasyonun kontrol altına alınabileceği beklentisini desteklediği görülmektedir (Grafik 1.1-9).

BDDK

6

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.1-9: Gelişmiş Ülkelerde 3-aylık Libor ve Implied Forward Faiz Oranı Gelişmeleri 3 Aylık Libor Faizleri

(%)

Implied Forward Faizleri

6 5 4 3 2 1

3 AYLIK EURLIBOR

3 AYLIK USD LIBOR

3 AYLIK JPY LIBOR

10/2007

07/2007

04/2007

01/2007

10/2006

07/2006

04/2006

01/2006

10/2005

07/2005

04/2005

01/2005

10/2004

07/2004

04/2004

01/2004

10/2003

07/2003

04/2003

01/2003

0

3 AYLIK GBP LIBOR

Kaynak: Reuters

Gelişmiş ülkelerde yaşanan makroekonomik bozulma işaretlerinin, bono piyasalarında da benzer gelişmeleri beraberinde getirdiği bilinmektedir. Nitekim ABD, Euro Alanı ve Japonya ekonomilerindeki 10 yıllık referans devlet tahvili getirilerinin analizinde, 2005 yılı başı itibarıyla getirilerde uzun süredir yaşanan düşük trendin yerini yeni bir yükselme trendinin aldığı görülmektedir (Grafik 1.1-10). Grafik 1.1-10: 10-yıllık Referans Tahvil Getirileri Gelişmeleri 7

(%)

6 5 4 3 2 1

ABD

Euro Alanı

07/2006

04/2006

01/2006

10/2005

07/2005

04/2005

01/2005

10/2004

07/2004

04/2004

01/2004

10/2003

07/2003

04/2003

01/2003

10/2002

07/2002

04/2002

01/2002

10/2001

07/2001

04/2001

01/2001

10/2000

07/2000

04/2000

01/2000

0

Japonya

Kaynak: Reuters

Referans devlet tahvili getirilerindeki yükselme trendine bağlı olarak, gelişmiş ülkelerdeki getiri eğrilerinde de 2005 yılsonuna göre belirgin bir değişim göze çarpmaktadır. Yukarıda yapılan analizde de belirtildiği üzere özellikle Euro Alanı ve Japonya ekonomilerinde getiri eğrilerinin eğimi 2005 yıl sonuna göre artmıştır (Grafik 1.1-11).

BDDK

7

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.1-11: Gelişmiş Ülkelerde Getiri Eğrilerinin 2005 Yılsonu ile Karşılaştırılması 6

ABD

(%)

4,5

EURO ALANI

(%)

4 5

3,5 3

4

2,5

3

2 1,5

2

1

1

0,5

0

0 1 Ay

3 Ay

6 Ay

2 Yıl

3 Yıl

5 Yıl

7 Ağustos 2006 Tarihli Getiri Eğrisi

10 Yıl

30 Yıl

1 Ay

2005 Yılı Sonu Getiri Eğrisi

2,25

3 Ay

6 Ay

1 Yıl

2 Yıl

3 Yıl

7 Ağustos 2006 Tarihli Getiri Eğrisi

5 Yıl

10 Yıl

15 Yıl

20 Yıl

30 Yıl

2005 Yılı Sonu Getiri Eğrisi

JAPONYA

(%)

2 1,75 1,5 1,25 1 0,75 0,5 0,25 0 6 Ay

1 Yıl

2 Yıl

3 Yıl

7 Ağustos 2006 Tarihli Getiri Eğrisi

5 Yıl

10 Yıl

15 Yıl

20 Yıl

2005 Yılı Sonu Getiri Eğrisi

Kaynak: Reuters

Sonuç olarak 2000 yılında başlayan ve 2004 yılına kadar devam eden makroekonomik istikrar; öncelikle enerji ve diğer hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve varlık fiyatlarında yaşanan artışlarla yeni bir bozulma sürecine girmiştir. Söz konusu bozulma sürecinde global dış ticaret dengesizlikleri artmıştır. Bu durumun yarattığı enflasyonist baskı ise, gelişmiş ülkelerdeki para politikası uygulayıcılarının politika faizlerinde artışlar yapmak yoluyla enflasyonu kontrol altına alma girişimleri nedeniyle, global likiditenin daralacağı beklentilerini kuvvetlendirmiştir. Gelişmiş ülke ekonomilerindeki bu gelişmelerin piyasa dinamikleri üzerinde yarattığı en önemli etkiler ise gelişmekte olan ülkeler üzerinde görülmüştür. Ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke ekonomilerinde, gelişmiş ekonomilerdeki makroekonomik dalgalanmalara bağlı yoğun sermaye çıkışları yaşanması endişesi, risk primlerini yükseltirken buna bağlı olarak faiz ve döviz kurlarındaki dalgalanmaları artırmıştır. 1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler ve Türkiye 2005 yılına kadar yaşanan makroekonomik istikrar ortamı ve beraberinde oluşan yüksek likidite ile önemli sermaye transferinin yaşandığı gelişmekte olan ülkeler için global piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ilk etkileri, bu ülkelerin sermaye piyasalarında görülmeye başlamıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki düşük faiz oranları nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek getiri ortamından yararlanmak isteyen yatırımcıların, uluslararası dalgalanma sürecinde bu ülke ekonomilerinden çıkmak için hisse senedi satışlarını yoğunlaştırmaları, gelişmekte olan ekonomilerdeki etkilerin boyutunu artırmıştır (Grafik 1.2-1).

BDDK

8

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.2-1: Gelişmekte Olan Ülkelerde Hisse Senedi Piyasaları Gelişmeleri 2005 Yılı=100 250

200

150

100

50

MSCI-Gelişmekte Olan Ülkeler

MSCI-Brezilya

MSCI-Polonya

MSCI-Türkiye

08/2006

07/2006

07/2006

06/2006

05/2006

05/2006

04/2006

03/2006

03/2006

02/2006

01/2006

01/2006

12/2005

12/2005

11/2005

10/2005

10/2005

09/2005

08/2005

08/2005

07/2005

06/2005

06/2005

05/2005

04/2005

04/2005

03/2005

03/2005

02/2005

01/2005

01/2005

0

MSCI-G.Afrika

Kaynak: Reuters

Gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarında yaşanan dalgalanmalara benzer bir gelişim, tahvil piyasalarında da görülmüştür. Yüksek global likidite döneminde oldukça düşük noktalara gerilemiş bulunan risk algılaması yeniden yükselmeye başlamıştır (Grafik 1.2-2). Bu durum gelişmekte olan ekonomilerde uzun yıllardır devam etmekte olan ucuz finansman şartlarının bozulmasına neden olurken, bu ülkelerdeki makroekonomik kırılganlıkları yeniden gündeme getirmiştir. Grafik 1.2-2: Gelişmekte Olan Ülke Tahvillerinde Risk Spreadlerinin Değişimi 2006 Yılı=100

160 150 140 130 120 110 100 90 80 70

07/2006

03/2006 EMBI+ Brezilya

06/2006

EMBI+ Avrupa

05/2006

EMBI+

02/2006

01/2006

60

EMBI+ Polonya

EMBI+ Türkiye

EMBI+ G.Afrika

Kaynak: Reuters

Grafik 1.2-1 ve 1.2-2 analiz edildiğinde, hisse senedi ve tahvil piyasalarında yaşanan sermaye çıkışlarının aynı dönemlerde meydana geldiği görülmektedir. Gelişmekte olan ekonomilerden çıkışların, hem hisse senedi hem de tahvil piyasalarında aynı anda ve sert bir biçimde yaşanmasına paralel olarak bu ülkelerdeki yabancı para talebi de artmıştır. Bu

BDDK

9

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

nedenle (söz konusu ülkelerdeki) döviz piyasaları da eşzamanlı değişim ve dalgalanma süreci yaşamıştır (Grafik 1.2-3). Grafik 1.2-3: Gelişmekte Olan Ülkelerde Döviz Kuru Gelişmeleri 7,5

1 USD=Yerel Kur

3,8 3,6

7,1

3,4 3,2

6,7

3 2,8

6,3

2,6 2,4

5,9

2,2 5,5

Güney Afrika (Sol Eksen)

Brezilya

07/2006

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

01/2006

12/2005

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

04/2005

03/2005

02/2005

01/2005

12/2004

11/2004

10/2004

09/2004

08/2004

07/2004

2

Polonya

YTL/USD

1,8 1,7 1,6 1,5 1,4 1,3

08/2006

07/2006

06/2006

05/2006

04/2006

02/2006 03/2006

01/2006

12/2005

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

04/2005

02/2005 03/2005

01/2005

12/2004

11/2004

10/2004

09/2004

08/2004

07/2004

1,2

Kaynak: Reuters

Uluslararası makroekonomik dalgalanma ile birlikte, gelişmekte olan ülkelerin gerek sermaye gerekse para piyasalarında yaşanan gelişmeler analiz edildiğinde ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri, ülkemiz ekonomisinin söz konusu dalgalanma sürecinde benzeri ülkelerden nispeten daha büyük sayılabilecek oranda etkilenmiş olmasıdır. Bu nedenle söz konusu durumun gerçekleşmesinde rol oynayan unsurların ortaya konulması büyük bir önem kazanmaktadır.

BDDK

10

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Aşağıda ülkemizde yaşanan dalgalanmanın boyutlarını artırdığı düşünülen makro unsurlar; para politikası ve enflasyon gelişmeleri, döviz kuru gelişmeleri ve cari denge başlıkları altında kısaca analiz edilmektedir. (i) Para Politikası ve Enflasyon Gelişmeleri T.C Merkez Bankası (TCMB), 2002 yılı başında para politikasının genel çerçevesine ilişkin yaptığı duyuruda, para politikasında nihai hedefin enflasyon hedeflemesine geçmek olduğunu, ancak gerekli önkoşullar tamamlanmadan enflasyon hedeflemesine geçilmesinin rejimin güvenilirliğini daha başlamadan sarsacağını ve bu nedenle enflasyon hedeflemesine geçiş için, para politikasının etkinliğini kısıtlayan unsurların zayıflamasının bekleneceğini vurgulamıştır. 2005 yılı sonu itibarıyla gerekli ekonomik ve diğer altyapı unsurlarının tamamlanmasına bağlı olarak 2006 yılı para politikası stratejisi enflasyon hedeflemesi olarak açıklanmıştır5. 2006, 2007 ve 2008 için yıl sonu enflasyon hedefleri ise sırasıyla %5, %4 ve %4 olarak belirlenmiştir6. Bu hedefler için ayrıca -/+ %2’ lik bir hedef aralığı da uygun görülmüştür. 2006 yılının ilk 4 ayına kadar enflasyonu düşürücü politikalarda nispeten başarılı bir seyir görülmüştür. Bu nedenle 2001-2002 yıllarında başlayan olumlu süreç, 2006 yılının ilk dört ayına kadar devam etmiş ve merkez bankası kredibilitesi artan bir seyir izlemiştir. Ancak, uluslararası piyasalarda yaşanan petrol ve diğer hammadde fiyatları baskısına bağlı olarak, Nisan 2006’dan itibaren enflasyon düzeyi önemli bir artış göstermeye başlamıştır. 2005 yılı sonu, yıllık TÜFE değişim oranları %7,7 düzeylerinde iken bu oran Mayıs 2006’da (yıllık bazda) %9,9 düzeylerine kadar ulaşmıştır(Grafik 1.2-4). Ani bir artış eğilimine giren enflasyon oranları, 2006 yılı sonu hedeflerin tutturulamayacağı yönündeki beklentileri de güçlendirmiştir. Nitekim Ocak-Nisan 2006 dönemi yıl sonu enflasyon beklentileri TCMB’ce açıklanan enflasyon hedef aralığı içinde yer almakta iken, Mayıs 2006’dan itibaren yıl sonu enflasyon hedeflerinin tutturulabileceği yönündeki beklentiler zayıflamıştır (Grafik 1.2-5).

5

Enflasyon hedeflemesi rejiminin genel çerçevesi ve 2006 yılında para ve kur politkası, TCMB Aralık 2005. 6

Enflasyon hedeflemesinde, 2003 temel yıllı Tüketici Fiyat Endeksinin, yıllık yüzde değişimi ile hesaplanan yıl sonu enflasyon oranları dikkate alınmaktadır.

BDDK

11

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.2-4: TÜFE ve ÜFE Oranları 20

(%)

16

12

8

4

01/2004 02/2004 03/2004 04/2004 05/2004 06/2004 07/2004 08/2004 09/2004 10/2004 11/2004 12/2004 01/2005 02/2005 03/2005 04/2005 05/2005 06/2005 07/2005 08/2005 09/2005 10/2005 11/2005 12/2005 01/2006 02/2006 03/2006 04/2006 05/2006 06/2006 07/2006 08/2006

0

TÜFE (Yıllık Değişim)

ÜFE (Yıllık Değişim)

Kaynak: TÜİK

Grafik 1.2-5: TÜFE Yılsonu Beklentileri (%)

11 10 9 8 7 6 5

09/2006-1

08/2006-1 08/2006-2

07/2006-2

06/2006-2 07/2006-1

06/2006-1

05/2006-2

04/2006-2 05/2006-1

03/2006-2 04/2006-1

03/2006-1

02/2006-2

02/2006-1

01/2006-1 01/2006-2

12/2005-1 12/2005-2

11/2005-2

11/2005-1

10/2005-2

09/2005-2 10/2005-1

08/2005-2 09/2005-1

08/2005-1

4

Yıl Sonu TÜFE Beklentisi

Kaynak: TCMB

2006 yılı Mayıs ayı yalnızca uluslararası fiyat artışlarının sebep olduğu bir enflasyon artışına değil, aynı zamanda uluslararası sermaye piyasalarında yaşanan ve önemli sayılabilecek bir dalgalanmaya da sahne olmuştur (Bkz. Grafik 1.2-2 ve Grafik 1.2-3). Bu dönemde, özellikle ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke piyasalarından önemli miktarda sermaye çıkmış, hisse senedi piyasalarında yüksek miktarlı kayıplar yaşanırken, tahvil piyasalarındaki risk spreadleri de gelişmekte olan ekonomiler aleyhine gelişim göstermiştir. Sermaye çıkışına bağlı olarak yaşanan yerel para birimindeki değer kayıpları, ülkemizde

BDDK

12

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Mayıs ayı itibarıyla olumsuz bir eğilim içine girmiş olan enflasyon beklentilerini daha da bozmuştur. Sonuç olarak son dönemde yaşanan; gerek petrol ve hammadde fiyatlarına bağlı enflasyon artışları gerekse uluslararası sermaye hareketleri sonrasında, para politikası hedeflerinin tutturulamayabileceği endişeleri yeniden gündeme gelmiş ve bu durum finansal piyasalardaki belirsizlikleri özellikle finansal dalgalanma sürecinde daha da artırmıştır. (ii) Döviz Kuru Gelişmeleri 2006 yılı ile birlikte uygulamaya konulan enflasyon hedeflemesi politikası, söz konusu politikanın önemli unsurlarından biri olan dalgalı döviz kuru rejimi ile birlikte yürütülmektedir. Dalgalı döviz kuru rejiminin enflasyon hedeflemesinin ana unsurlarından olması, öteden beri literatürde söz konusu politikanın gelişmekte olan ülkelerde uygulanabilirliği konusunda çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu durumun ana nedeni ise gelişmekte olan ülkelerde görülen yoğun dolarizasyon ve yüksek kur riskidir. Yoğun dolarizasyon ve yüksek kur riskinin hakim olduğu bir ekonomide dalgalanmaya bırakılan döviz kurlarının artırdığı volatilite, ekonomideki bütün sektörler için kaygı verici olabilmekte ve bu durum kırılganlığı da artırabilmektedir. Nitekim benzeri gelişmeler Mayıs 2006 ile başlayan dönemde ülkemizde de görülmüştür. 2005 yılı ile karşılaştırıldığında 2006 yılının yaklaşık ilk 8 aylık bölümünde (özellikle MayısAğustos 2006 arasında) döviz kurundaki günlük yüzde değişimlerin standart sapması artış göstermiştir(Grafik 1.2-6.). Grafik 1.2-6: ABD Doları Günlük Yüzde Değişimi ve Standart Sapma

08/ 2006

07/ 2006

06/ 2006

05/ 2006

04/ 2006

03/ 2006

01/ 2006

1 2 / 2 005

1 1/ 2 005

1 0/ 2 005

0 9/ 2 005

0 8/ 2 005

0 7/ 2 005

0 6/ 2 005

0 5/ 2 005

0 4/ 2 005

0 3/ 2 005

0 2/ 2 005

0 1/ 2 005

02/ 2006

5 4 3 2 1 0 -1 -2 -3

5 4 3 2 1 0 -1 -2 -3

2006 Yılı Günlük Kur Değişimleri

2005 Yılı Günlük Kur Değişimleri

Kaynak: TCMB

Döviz kurundaki günlük yüzde değişimlerin yıllık yüzde ortalama değişim düzeyi ile arasındaki farkın açılması, yabancı para pozisyonlarında yeterli risk yönetimi kriterlerine göre hareket etmeyen ve özellikle reel sektörde faaliyet göstermekte olan kesimler için daha büyük bir önem arz etmektedir. 2000-2001 yılları sonrasında BDDK tarafından uygulanan yeniden yapılandırma politikalarıyla, yabancı para pozisyonu riskleri açısından daha önceki dönemlere göre oldukça iyi bir yapıda bulunan ülkemiz finansal sistemi açısından söz konusu volatilite artışının etkileri sınırlı olmakla birlikte, ülkemiz reel sektörü için aynı yönde bir analiz yapmak mümkün olamamaktadır. Bu nedenle, uygulanmakta olan enflasyon hedeflemesi politikası beraberinde yürütülen dalgalı döviz kuru rejiminin artırdığı volatilite, uluslararası makroekonomik dalgalanmaların ülkemizdeki boyutunu artırıcı bir

BDDK

13

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

nitelik taşımaya devam etmektedir. Döviz kurundaki değişimlerin enflasyon düzeyiyle varolan yakın ilişkisi de büyük önem arz etmektedir. Özellikle 2000- 2001 yıllarında yaşanan ekonomik ve finansal kriz ardından uzun dönemdir düşük düzeylerde ve nispeten istikrarlı bir yapıya sahip olan döviz kurlarının uluslararası likidite koşullarına bağlı olarak gösterdiği artış eğilimi, enflasyonun kontrol altına alınabileceği ve hedef enflasyona ulaşılabileceği konusundaki endişeleri artırmaktadır. (iii) Cari Denge Ülkemiz ekonomisi açısından cari dengede açık verilmesi alışılmış bir durum olmakla beraber, cari açığın son yıllarda GSMH’ye oranındaki önemli yükseliş ulusal ve uluslararası yatırımcılar açısından önemli bir sorun kaynağı halini almıştır (Grafik 1.2-7). Grafik 1.2-7: Cari Denge/GSMH Oranı 7

(%)

5 3 2,0 1

2,3

1,0

0,2 -0,6

-1

-1,4

-1,7

-0,8

-0,7

-1,4

-1,4

-3

-3,4

-3,6 -4,9

-5 1994 Krizi

-7

-5,2

2000-2001 Krizleri

-6,4 -6,5

2006

2005

2004

2003

2002

2001

2000

1999

1998

1997

1996

1995

1994

1993

1992

1991

1990

-9 Cari Denge/GSMH Kaynak: IMF

Bu endişe, yaşanan son ekonomik krizlerin cari açık seviyesi ile ilişkilendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Grafikten de görülebileceği üzere gerek 1993 yılı gerekse 2000 yılındaki yüksek oranların hemen ardından ülkemizde yaşanan ekonomik ve mali krizler, benzer sonuçlar bugünkü ortamda tekrar ortaya çıkabilir mi sorusunu gündeme getirmektedir. 2002 yılının ortalarından başlayarak bugüne kadar devam eden cari açık artışı, ülkemiz ekonomisinde tesis edilen istikrarlı makroekonomik ortam ve bunun cazip hale getirdiği uluslararası sermaye girişlerinin Türk Lirası’nda yarattığı değerlenme ile ilgilidir. Yüksek global likidite ortamında birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi ülkemizde de yerel para birimi değerlenmiş bu durum ithalat talebini artırmak suretiyle cari açık artışını hızlandırmıştır. Bu noktada asıl sorun söz konusu açığın uzun dönemde istikrarlı bir biçimde finanse edilip edilmeyeceği hususundaki inandırıcılıktır.

BDDK

14

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 1.2-1: Ödemeler Dengesi Gelişmeleri (Milyon USD) A-

CARİ İŞLEMLER HESABI

2000

2001

-9821

3392

Dış Ticaret Dengesi -21959 -3733 Hizmet Dengesi 11366 9132 Yatırım Geliri Dengesi -4002 -5000 Cari Transferler 4774 2993 B. C.

SERMAYE HESABI FİNANS HESABI

12581

Doğrudan Yatırım 112 Portföy Yatırımları 1022 Diğer Yatırımlar 11801 Rezerv Değişimi -354 D. NET HATA VE NOKSAN Kaynak: TCMB

-2760

2002

2003

2004

-1524

-8036

-15604

2005

2006*

-23151 -20774

-7283 -14010 -23878 -32926 -23757 7879 10504 12784 13966 5610 -4556 -5557 -5637 -5659 -3392 2436 1027 1127 1468 765

-1633

1406

3095

13410

2855 -4515 -2667 2694

962 -593 7190 -6153

1253 2465 3424 -4047

2024 8023 4187 -824

-1759

118

4941

2194

20916

19873

8727 9017 13437 760 16599 13973 -17847 -3877 2235

901

*2006 yılı rakamları Ocak-Temmuz 2006 dönemini içermektedir.

Her ne kadar cari açık finansmanı geçmişe nazaran önemli bir yapısal değişim göstermekte olsa da, henüz ulusal ve uluslararası yatırımcıların cari açığım sürdürülebilirliği konusundaki şüpheleri giderilememiştir. Nitekim, Mayıs 2006 dönemiyle başlayan makroekonomik dalgalanma sürecinde, uluslararası finans ortamında sıkça dile getirilen ve en önemli kırılganlık kaynağı olarak gösterilen husus cari açık olmuştur. KUTU 1: SEÇİLMİŞ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN CARİ DENGE, FİNANSMAN VE FİNANSAL DALGALANMA ANALİZİ 2006 yılı Mayıs ayından başlayarak tüm dünyada, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yaşanan finansal dalgalanmanın ardından ülkemizdeki cari açıkların söz konusu dalgalanmanın ekonomi üzerindeki etkisini artırdığı yönünde kaygılar oluşmuştur. Bu noktada öncelikli olarak açıklığa kavuşturulması gereken husus, seçilmiş gelişmekte olan ülkelerde cari açık oranlarının dalgalanma şiddetiyle ilişkisinin tespit edilmesidir. Bu amaçla hazırlanan analizde öncelikle, seçilmiş gelişmekte olan ülkelerdeki cari denge/GSMH oranları, tahvil ve hisse senedi piyasalarının 2006 yılındaki gelişimleri ve cari açık finansman detayları göz önünde bulundurulmak suretiyle incelenecektir. Tablo 1: Seçilmiş gelişmekte olan ülkelerde Cari Denge/GSMH oranlarının seyri (%)

Kaynak: IMF-IFS (*): Yıl sonu tahmin rakamlarını ifade etmektedir.

BDDK

15

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 1’ den de görülebileceği üzere 2000-2006 yılları arasında seçilmiş gelişmekte olan ülkeler içinde Rusya hariç diğer tüm ülkelerde cari açıkların GSMH içindeki oranı, önemli miktarda artış göstermiştir. Brezilya’da ise 2000-2002 yılları arasında hakim olan cari açık durumunun 2003 yılı itibarıyla cari fazlaya döndüğü görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler içinde cari açıkların GSMH’ye oranı açısından en sorunlu ülkeler ise sırasıyla; Bulgaristan, Macaristan, Türkiye, G.Afrika ve Polonya’dır. Seçilmiş gelişmekte olan ülkelerdeki cari denge/GSMH oranlarının tespitinden sonra bu ülkelerdeki EMBI+ spreadleri ve MSCI sermaye endekslerinin, yaşanan dalgalanma sürecindeki gelişimi incelenecektir. Bu amaçla aşağıdaki grafiklerde öncelikle Türkiye ve daha sonra iki grup halinde (cari fazla veren ülkeler ve cari açık veren ülkeler) ülkelerdeki EMBI+ ve MSCI endekslerinin dalgalanma sürecindeki gelişimi sunulmuştur7. Ülkemizin incelendiği Grafik 1’den de görüldüğü üzere Kasım 2000 ve Şubat 2001 ekonomik krizleri akabinde 2001 yılında fazla veren cari denge, 2002 yılından başlayarak yeni bir açık dönemine girmiş ve bu dönemde açıklar artan oranlarda devam etmiştir.. Artan cari açıkların finansmanında portföy yatırımlarının ağırlığı 2004 yılına kadar net bir biçimde görülebiliyor olmasına karşın, özellikle özelleştirme gelirleri, şirket birleşme ve devralmaları, gayrimenkul piyasalarındaki yatırımlar ve Türk bankacılık sektörüne artan yabancı yatırımcı ilgisi nedeniyle 2005 yılında finansmanda doğrudan yatırımların payı da artış göstermiştir. Ancak değişen cari açık finansman kompozisyonu Nisan 2006 döneminde yaşanan uluslararası finansal dalgalanma sürecinden, ülkemizin en fazla etkilenen ülke olmasını engelleyememiştir. Nitekim söz konusu dönemde ülkemizde tahvil piyasalarındaki risk spreadleri 2006 yılı başına göre % 48 oranında artış göstermişken, hisse senedi piyasalarındaki kayıp yaklaşık % 25 düzeylerinde seyretmiştir. Grafik 1: Türkiye’de cari denge, finansmanı ve dalgalanma ile ilişkisi

Kaynak: IMF-IFS, Reuters Benzer bir analiz gelişmekte olan ülkeler arasında cari fazlaya sahip ülkeler için yapıldığında ise bambaşka bir görüntüyle karşılaşılmaktadır. 2003 yılından başlayarak cari fazla veren Brezilya’da 2005 yılına gelindiğinde, GSMH’nin %2’sine varan cari fazlayla beraber, doğrudan ve portföy yatırımlarının da arttığı görülmektedir. Cari fazla sahibi bir ülke olmasına rağmen yüksek miktarda sermaye çeken bir ekonomi haline gelen Brezilya’da, finansal dalgalanma sürecinde tahvil piyasalarındaki risk spreadleri 2006 yılı başındaki değerlerinden daha üst bir seviyeye gelmemiş, benzer biçimde hisse senedi piyasalarındaki kayıp ise yaklaşık % 5 düzeyiyle sınırlı kalmıştır. Rusya gelişmekte olan ülkeler içinde 2000 yılından bu yana cari fazla yaratma açısından önde gelen bir ekonomi olma yolunda devam etmiştir. Ülkede cari fazla miktarı 2005 yılına gelindiğinde rekor seviyelere ulaşmış, aynı zamanda doğrudan yatırımlarda da 2004 ve 2005 yıllarında önemli bir artış meydana gelmiştir. Cari açık sorununun olmadığı Rusya ekonomisinde, Nisan 2006 döneminde yaşanan finansal dalgalanma sürecinde tahvil piyasalarındaki risk spreadleri 2006 yılı başındaki değerlerinden

7 Bulgaristan hisse senedi piyasalarının performansı, söz konusu ülke için MSCI değeri hesaplanmadığı için, Bulgaristan Menkul Kıymet Borsa’sının SOFIX endeksi kullanılarak analiz edilmiştir. Yine benzer şekilde EMBI+ spreadi hesaplanmayan Macaristan ve Çek Cumhuriyeti için 1 yıllık referans bono faizi baz alınmıştır.

BDDK

16

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

yaklaşık %15 oranında daha yukarıya gelmiş, ancak ülke hisse senedi piyasalarında yıl başına oranla daha aşağıda bir değere gerileme olmamıştır. Sonuç olarak cari açık sorunu yaşayan ülkemize oranla, cari fazla veren ülkelerde Nisan 2006 sürecinde yaşanan dalgalanmaların etkisi oldukça sınırlı kalmıştır.

Grafik 2: Cari fazla veren ülkelerde cari denge, finansmanı ve dalgalanma ile ilişkisi

Kaynak: IMF-IFS, Reuters Bulgaristan, Macaristan, G.Afrika ve Polonya 2005 yılı itibarıyla ülkemize benzer biçimde cari açık sorunu yaşayan diğer gelişmekte olan ülkeler olarak göze çarpmaktadır. 2005 yılı sonu itibarıyla %11,8 düzeyinde cari açık/GSMH oranına sahip olan Bulgaristan, seçilmiş gelişmekte olan ülke ekonomileri arasında bu oranla ilk sırada yer almaktadır. Nisan 2006 döneminde yaşanan dalgalanma sürecinde söz konusu oran nedeniyle ülke ekonomisindeki hasarın ülkemizden daha üst seviyelerde olması gerektiği düşünülebilir. Ancak yapılan incelemede yaşanan; Bulgaristan tahvil piyasalarındaki risk spreadlerinin 2006 yılı başındaki değerlerinden yaklaşık %18 oranında yukarıya geldiği, bununla birlikte ülke hisse senedi piyasalarında yıl başındaki düzeylerin altında bir değere ulaşılmadığı görülmüştür. Başka bir deyişle ülkemizle karşılaştırıldığında daha ciddi bir cari açık sorunu ile karşı karşıya bulunan Bulgaristan ekonomisinde, yaşanan finansal dalgalanmanın etkileri çok daha sınırlı olmuştur. Ancak bu noktada, daha önceden de ifade edildiği üzere, cari açığın finansmanının dikkatli analizi gerekmektedir. Nitekim Grafik 3’ten de görüldüğü üzere GSMH’sinin %11,8’i kadar cari açık veren Bulgaristan’da, söz konusu cari açığın yaklaşık %83’ ünü karşılayacak oranda doğrudan yatırım gerçekleşmiştir. Buna karşın, portföy yatırımları değerleri ise negatif düzeylerdedir. Benzer biçimde 2005 yılı sonu itibarıyla %7,9 düzeyinde cari açık/GSMH oranına sahip olan Macaristan’da da yaşanan finansal dalgalanma sürecinde, gerek tahvil gerekse hisse senedi piyasalarındaki hasar ülkemize göre sınırlı kalmıştır. Tahvil piyasalarındaki 1 yıl vadeli referans bono faizinin (1YRBF) söz konusu dalgalanma sürecinde 2006 yılı başındaki değerlerinden yaklaşık %27 oranında yukarıya çıktığı, bununla birlikte hisse senedi piyasalarındaki kaybın yaklaşık %17 oranıyla sınırlı kaldığı görülmüştür. Cari açık finansmanı incelendiğinde, Macaristan’a yapılan doğrudan yatırımların toplam cari açığın %83’ü düzeyinde gerçekleştiği, buna karşın portföy yatırımlarının da cari açığın %71’i düzeyinde olduğu görülmüştür. 2005 yılı sonu itibarıyla %4,2 oranında cari açık sorun yaşayan bir diğer ülke olan G.Afrika’da ise, uluslararası finansal dalgalanma sürecinde ülkemize benzer biçimde önemli hasar meydana geldiği görülmektedir. Tahvil piyasalarındaki risk spreadlerinin 2006 yılı başındaki değerlerinden yaklaşık %39 oranında yukarıya geldiği, bununla birlikte hisse senedi piyasalarında yıl başındaki düzeylerin yaklaşık %10 altında bir değere ulaşıldığı görülmüştür. Cari açık finansmanı incelendiğinde ise toplam cari açık miktarının %62’si oranında doğrudan yatırım, %57’si oranında portföy yatırımının olduğu tespit edilmektedir.

BDDK

17

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Gelişmekte olan ülkeler içinde cari açık sorunu açısından ele alınan son ülke ise %1,6 cari açık/GSMH oranına sahip olan Polonya’dır. Yaşanan finansal dalgalanma sürecinde Polonya’ da tahvil piyasalarındaki risk spreadlerinin 2006 yılı başındaki değerlerinden yaklaşık %36 oranında yukarıya geldiği, hisse senedi piyasalarında ise yıl başındaki düzeylerin yaklaşık %9 altında bir değerin oluştuğu görülmektedir. Ancak cari açık finansmanı yönünden bakıldığında ülkenin durumu yukarıda anlatılan diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından önemli farklar içermektedir. 2005 yılı sonu itibarıyla doğrudan yatırımlar toplam cari açığın %177’sine tekabül etmekte ve portföy yatırımları %347 düzeylerine kadar çıkmaktadır. Grafik 3: Cari açık veren ülkelerde cari denge, finansmanı ve dalgalanma ile ilişkisi

Kaynak: IMF-IFS, Reuters Yukarıda kısaca sunulmaya çalışılan analize dayanarak şu sonuçlara varılması mümkündür; İncelenen ülkelerden cari fazlası olanlarda son dönemde yaşanan uluslararası finansal dalgalanmanın etkileri oldukça sınırlı kalmıştır. Bu ülkelerde, tahvil piyasalarındaki risk spreadlerinin düşük miktarlarda bir artış gösterdiği, buna karşın hisse senedi piyasalarında sert düşüşlerle karşılaşılmadığı gözlemlenmiştir.

BDDK

18

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Türkiye cari açık veren seçilmiş ülkeler içinde, yaşanan dalgalanmadan en ciddi etkiyi gören ülke konumundadır. Cari açık veren ülkeler içinde yaşanan dalgalanmanın etkileri ile cari açık finansmanı arasında önemli sayılabilecek bir ilişki olduğu söylenebilir. Sahip oldukları cari açıkların büyük kısmını karşılayabilecek ölçüde doğrudan yatırım çekebilen ülkeler için dalgalanma şiddetinin daha sınırlı olduğu görülmekte iken, yüksek miktarda portföy yatırımı çeken ülkelerde finansal dalgalanmanın yarattığı etkilerin diğer ülkelerdeki etkilere göre daha yüksek olduğu görülmektedir.

1.3. Makro Risk Senaryoları Bu bölümde biri olumlu diğeri olumsuz olmak üzere iki farklı senaryo analiziyle, finansal sistemimizin olası uluslararası makroekonomik gelişmelerle ilişkisi incelenmektedir. Her iki senaryo analizinde de uluslararası ekonomilerden (gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanacak olası gelişmeler şeklinde ayrılmak suretiyle) başlayarak ulusal ekonomimiz ve finansal sistemimiz üzerindeki etkilerin muhtemel sonuçlarına ulaşılmaya çalışılmaktadır. Olumlu senaryoda gelişmiş ülkelerde hammadde ve varlık fiyatlarında düşüş eğilimi oluşacağı, bunun ise global enflasyonist baskıyı azaltıp, global likiditeyi artırarak gelişmekte olan ülkelere sermaye girişlerini hızlandıracağı öngörülmektedir. Olumsuz gelişmeler yaşanacağı varsayılan ikinci senaryoda ise; hammadde ve varlık fiyatlarında yükselişin devam edeceği ve bunun global enflasyonist baskıyı artırmak suretiyle, global likiditeyi daraltarak gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını hızlandıracağı düşüncesiyle analiz yapılmaktadır. Her iki senaryoda da amaç, genelden (uluslararası makroekonomik şartlardan) özele (ülkemiz finansal sistemine) yaşanacak makroekonomik risklerin, birbirini ne şekilde veya hangi yollarla etkileyeceğinin anlaşılabilmesini sağlamaktır (Şekil 1).

BDDK

19

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Şekil 1: Olumlu ve Olumsuz Makroekonomik Senaryolar ve Finansal Sistemle İlişkisi

BDDK

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006 20

1.4. Hanehalkı Kesimi 1.4.1. Hanehalkı Borç Yükü Gelişimi Hanehalkının finansal kesime olan borcunda 2003 yılından itibaren belirgin bir artış görülmektedir. Bankalara ve tüketici finansmanı şirketlerine yönelik brüt tüketici kredisi ve taksitli kredi kartı borç bakiyelerinin toplamı, 2004 yılında 18,1 milyar YTL iken 2005 yılı sonunda 38,9 milyar YTL’ye yükselmiş, 2006 yılının ilk 6 ayında %43 oranında artarak 56 milyar YTL’ye yaklaşmıştır. (Grafik 1.4-1). Grafik 1.4-1: Hanehalkı Borç Yükünün Gelişimi * Milyar YTL 55,8

60

3,0

50

9,3

38,9

40

1,8 7,5

30 18,1

20

0,9

8,0

10

3,4

1,7

5,9

2002

2003

2,3

0

0,4

1,1

Tüketici Kredileri

4,4

43,6 29,7

12,8

2004

Kredi Kartı Borç Bakiyesi

2005

2006/06

Tüketici Finansman Şirketi Kredileri

(*) Kredi tutarları tahsili gecikmiş alacakları da içeren brüt rakamlardır. Kredi kartı borç bakiyesi taksitli kredi kartı borç bakiyesi ile takipteki kredi kartı alacaklarından oluşmaktadır.

Sonuçta hanehalkı borcunun hanehalkı kullanılabilir gelirine8 oranında belirgin bir yükselme gözlenmektedir. 2004 yılında %11,7 seviyesinde iken 2005 yılı sonunda yaklaşık %19,5’e yükselen hanehalkı borç yükünün (borcun faizi dahil) hanehalkı harcanabilir gelirine oranının, 2006 yılı ortasında %25 seviyesine ulaştığı tahmin edilmektedir (Grafik 1.4-2).

8

TÜİK tarafından “Hanehalkı Bütçe Anketi”ne dayalı olarak hesaplanan hanehalkı kullanılabilir geliri, hanehalkında yer alan her bir ferdin kişisel yıllık kullanılabilir gelirinin toplamından oluşmaktadır. Bu çerçevede, hanehalkı kullanılabilir geliri; hanehalkı fertlerinin çalıştıkları işlerden kazandıkları gelir, sermaye ve mülk (ücret, kâr, faiz, kira) geliri ile emekli maaşı, dul-yetim aylıkları ve yaşlılara yapılan ödemeler, karşılıksız burs vb. transfer gelirleri gibi parasal gelirleri ve ayni gelirleri içermektedir.

BDDK

21

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.4-2: Hanehalkı Borç Yükünün Hanehalkı Harcanabilir Gelirine Oranı %

30

25,0 25 19,5

20

4,0

3,9 15

11,7

10 4,3

5 0

20,95

3,5

6,8

15,55

2,4

8,27

1,9 2,37

4,42

2002

2003

2004

Anapara (**)

2005(*)

06/2006(*)

Faiz (***)

(*) Tahmini hanehalkı gelirine dayalı olarak hesaplanmıştır. (**) Bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansmanı şirketlerince kullandırılan tüketici kredileri ile bu kredilere ilişkin tahsili gecikmiş alacakları, taksitli kredi kartı borç bakiyeleri ile tahsili gecikmiş kredi kartı alacaklarını içermektedir. (***) Tüketici kredisi faizleri ile kredi kartı faizlerinden oluşmaktadır.

Hanehalkına ait temel finansal varlıkların gelişimine bakıldığında, tasarruf mevduatı, katılma fonu, cari hesap, kamu borçlanma kağıtları, hisse senedi ve bireysel emeklilik birikimlerinden oluşan varlıkların toplam değerinin nominal olarak 2005 yılında %11,1 oranında, 2006 yılının ilk yarısında ise %8,5 oranında arttığı görülmektedir (Grafik 1.4-3). Grafik 1.4-3: Hanehalkı Finansal Varlıklarının Gelişimi 250

Milyar YTL 219,7 202,6 182,4

200 148,0 150

100

50

128,2

7,8

6,0

35,3

22,6

99,6

104,9

2002

2003

12,5

16,0

14,4

27,1

32,6

39,1

130,5

152,8

176,3

0 2004

2005

Tasarruf Mevduatı, Katılma Fonları ve Cari hesaplar

Kamu Borçlanma Kağıtları

Hisse Senedi

Bireysel Emeklilik Fonları

06/2006

Kaynak: BDDK, TCMB,SPK

Bu çerçevede; son yıllarda hanehalkı yükümlülükleri varlıklara göre daha hızlı artmış ve borç yükünün finansal varlıklara oranı 2005 yılı sonunda %24 iken 2006 ortasında %30 olarak gerçekleşmiştir.

BDDK

22

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

1.5.

Şirketler Kesimi

1.5.1. Firma Sayısı Ekonomide yaşanan olumlu gelişmelere bağlı olarak, faaliyet gösteren firma sayısında önemli artış görülmektedir (Grafik 1.5-1). Yeni açılan ve kapanan ticaret unvanlı işyeri sayısı göz önünde bulundurulduğunda, işyeri sayısındaki (net) değişim 2001 yılında 2.464 iken, bu sayı 2004 yılında 23.319’a, 2005 yılında ise 31.101’e yükselmiştir. İlk 6 aylık dönemdeki gerçekleşmeler dikkate alındığında, 2006 yılının bütününde işyeri sayısındaki net değişimin 35 bini geçmesi beklenmektedir. Bir önceki yılın aynı dönemine göre, 2006 yılının ilk yarısında açılan şirket sayısı %18,3, kapanan şirket sayısı %36,9, şirket sayısındaki net değişim ise %8,0 artış göstermiştir. Diğer yandan, 2001 yılı sonrasında açılan işyeri sayısında görülen artışın devam ettiği, kapanan şirket sayısının ise son üç yıllık dönemde artış eğilimine girdiği görülmektedir. Açılan ve kapanan işyeri sayısında yaşanan bu gelişmeler, iç ve dış talep koşullarının firmalar üzerindeki etkilerinin farklılık göstermesinin ve düşük enflasyon ortamının yansımaları olarak değerlendirilebilir. Grafik 1.5-1: Açılan ve Kapanan Ticaret Unvanlı İşyeri Sayısı Adet 70.000 60.000

59.856 48.657

50.000 40.540 40.000

35.152

33.039 31.101

30.000 22.691 20.000

18.023 11.940

24.012 21.404 16.171

12.525

13.229

13.707 6.083

10.166

9.349

0 1998

1999

Açılan İşyeri

2000

24.704

14.994

12.055

10.000

23.319 19.810

17.221

17.556

9.018

2.464 2001

2002

Kapanan İşyeri

2003

2004

2005

2006/06(*)

İşyeri Sayısındaki Net Değişim

Kaynak: TÜİK (*) 2006 yılı, 6 aylık veriler kullanılarak yıllıklandırılmıştır.

Bir önceki yılın aynı dönemine göre 2006 yılının ilk 6 ayında sanayi sektöründe kurulan işyeri sayısı %18,1, kapanan işyeri sayısı %48,1 oranında artış göstermiştir (Ek Tablo 1.5-1). Hizmetler sektöründe ise kurulan işyeri sayısı %18,4 artış göstermiş, kapanan işyeri sayısındaki artış ise %36,3 olmuştur. Bu sektör grubunda, açılan işyeri sayısındaki artışın diğer hizmetler, ulaştırma-haberleşme, eğitim ve inşaat sektörlerinde yüksek düzeyde olduğu; kapanan işyeri sayısındaki artış oranının ise diğer hizmetler, gayrimenkul-kiralama-iş faaliyetleri, otel ve lokantalar sektörlerinde önemli düzeyde olduğu görülmektedir.

BDDK

23

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

1.5.2. Sektörel Büyüme Yapısı Makroekonomik büyüme hızındaki yavaşlamaya paralel olarak, 2005 yılında ana sektörlerin önemli bölümünde büyüme hızında düşüş yaşanmıştır. 2004 yılıyla karşılaştırıldığında, sanayi sektörü büyümesi %9,4’ten %6,5’e, hizmetler sektörünün büyümesi %8,4’ten %7,6’ya gerilemiştir. Tarım sektöründe büyüme oranı ise %2’den %5,6’ya çıkmıştır. 2004 yılında %4,7 olan inşaat sektörü büyüme oranı 2005 yılında %21,5 olarak gerçekleşmiştir. Grafik 1.5-2: Temel Sektörler İtibariyle Büyüme Oranları 30 25 21,5 19,3

20

%

15 10 5,6

6,5

7,7

8,8

7,4 7,2

7,4 7,0 3,8

5 1,3

-0,2 -0,9

0 Tarım

Sanayi

İnşaat

Ticare t

Ulaşt.-Habe r.

Mali Kur.

GSYİH

-5

2005

2006/06

Kaynak: TÜİK

2006 yılının ilk yarısında GSYİH bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,0 oranında artış göstermiştir (Grafik 1.5-2). Bu dönemde, tarım sektörü %1,3, sanayi sektörü %7,7 oranında büyümüştür. İmalat sanayiin büyüme oranı ise %7,6 olarak gerçekleşmiştir. Büyüme oranının güçlü seyretmesinde hizmet sektörleri önem taşımaya devam etmiştir. Bu dönemde %19,3 oranında büyüme gösteren inşaat sektörü ve %14,2 oranında artan ithalat vergisi kalemi, büyüme oranının gücünü korumasına önemli katkı yapmıştır. 2006 yılının Mayıs ayından başlamak üzere, döviz kurlarında meydana gelen artış sanayi sektörünün ihracatını olumlu etkileyerek bu sektörün makroekonomik büyüme oranına daha fazla katkı yapmasına imkân sağlamıştır. Sanayi üretim endeksinin izlemiş olduğu seyir, milli gelir artışında önemli rol oynayan bu sektördeki büyüme hızına yönelik öncü bir gösterge niteliğindedir (Grafik 1.5-3). Bu gösterge, 2005 yılını %7,5 oranında artışla tamamlamıştır. Sanayi üretim endeksindeki artış oranı 2006 yılının ilk 6 aylık döneminde devam etmiştir. Haziran 2006’da bir önceki yılın aynı ayına göre %11,4 oranında artan endeks, Ocak-Mayıs 2006 döneminde %7,5 oranında yükselmiştir Sanayi sektörünün en büyük alt kalemi olan imalat sanayinde kapasite kullanım oranı 2005 yılının önemli bir bölümünde %80 dolayında istikrarlı bir seyir izlemiştir. Bu oran 2005 yılını %80,6 ile tamamlamıştır. 2006 yılının ilk 6 aylık döneminde endeks görece yüksek

BDDK

24

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

seviyesini korumaktadır. Haziran 2006’da %83,2 olarak gerçekleşen kapasite kulanım oranında, bir önceki yılın aynı ayına göre %2 dolayında artış görülmüştür. Grafik 1.5-3: Sanayi Üretiminde Gelişmeler 170 150 130 110 90 70

Sanayi Üretim Endeksi (1997=100)

05/2006

01/2006

09/2005

05/2005

01/2005

09/2004

05/2004

01/2004

09/2003

05/2003

01/2003

09/2002

05/2002

01/2002

09/2001

05/2001

01/2001

09/2000

05/2000

01/2000

50

İmalat San. Kapasite Kullanım Oranı (%)

Kaynak: TCMB

İmalat sanayii alt sektörlerinde kapasite kullanımı incelendiğinde, sektörlerin performansları arasında önemli farklılıklar olduğu dikkat çekmektedir (Ek Tablo 1.5-2). İhracatta önemli bir yer tutan tekstil ve giyim sektörleri 2001 yılı sonrasında ekonomi genelinde yaşanan olumlu gelişmeleri kapasite kullanım oranlarına yansıtamamıştır. Ancak, söz konusu oranlar 2005 yılında ve 2006 yılının ilk 6 ayında görece istikrarlı bir seyir izlemiştir. İhracatta önemli ağırlığı olan radyo-TV ve taşıt araçları sektörleri son 1,5 yılın önemli bir bölümünde yüksek kapasite kullanım oranlarına sahip olmuştur. İnşaat sektörünün yüksek oranda genişlemesine ve konut talebinin artmasına bağlı olarak çimento, cam ve seramik gibi ürünleri kapsayan metalik olmayan madenler sektörü ve mobilya sektöründe kapasite kullanım oranları görece yüksek bir düzeyde seyretmiştir. Gıda-içecek sektörü düşük bir kapasite kullanım oranına sahip olmaya devam etmektedir. Reel kesim güven endeksi, şirketler kesimindeki gelişmeleri özetleyen temel göstergelerden biridir. 2000 yılı sonunda 110 puana yükselen bu endeks, 2001 yılında keskin bir gerileme göstermiştir (Grafik 1.5-4). İzleyen dönemde hızlı bir iyileşme sürecine giren endeks, 2004 yılının üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde 2000 yılı sonunda ulaşmış olduğu düzeye yakın bir seviyede seyretmiştir. Söz konusu endekste 2004 yılının son çeyreğinde başlayan gerileme süreci Ağustos 2005’e kadar devam etmiştir. İzleyen dönemde ise endeks görece istikrarlı bir seyir izlemiştir. 2005 yılını 102,4’lük değerle tamamlayan reel kesim güven endeksi 2006 yılının Haziran ayında 104,4’e ulaşmıştır. 2005 yılının aynı dönemine göre, bu ayda 3,3 puanlık artış gerçekleşmiştir. Ekonomik büyümenin hızlandığı dönemlerde endeksin gerileme eğilimi göstermesinde, fiyat istikrarının sağlanması amacıyla iç talebin kontrol edilmesini esas alan politikaların uygulanması ile milli gelir ve dış ticarette önemli

BDDK

25

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

yer tutan tekstil ve giyim gibi sektörlerin son dönemlerde zayıf büyüme performansına sahip olmasının önem taşıdığı düşünülmektedir. Diğer bir ifadeyle, küresel ekonomi ile makroekonomik çerçevede meydana gelen değişmelerin genel ekonomik büyüme oranını oldukça olumlu etkilemesine karşın, bu gelişmelerin yurtiçi pazara üretim yapan bazı sektörler, ithal mallarının ikamesi niteliğindeki malları üreten sektörler ve yoğun bir dış rekabet baskısı altında olan tekstil ve giyim gibi emek-yoğun sektörler üzerine olan olumsuz etkileri nedeniyle, reel kesim güven endeksinin göreceli bir zayıflama gösterdiği düşünülmektedir. Grafik 1.5-4: Reel Kesim Güven Endeksi 120 110 100 90 80 70 60

05/2006

01/2006

09/2005

05/2005

01/2005

09/2004

05/2004

01/2004

09/2003

05/2003

01/2003

09/2002

05/2002

01/2002

09/2001

05/2001

01/2001

09/2000

05/2000

01/2000

50

Kaynak: TCMB

1.5.3. Borçluluk Oranı 2001 yılında 113,6 milyar dolara gerileyen Türkiye’nin toplam dış borç stoku, izleyen dönemde artarak 2005 yılında 170,6 milyar dolara, 2006 yılı Mart ayında ise 185 milyar dolara çıkmıştır. Toplam dış borç stoku içerisinde özel sektörün payı 2002 yılı sonrasında artış göstermektedir. Bir önceki yıla göre 20 milyar dolar artış göstererek 2005 yılında 87,1 milyar dolara, 2006 yılının ilk çeyreğinde ise 100,6 milyar dolara ulaşan özel sektörün dış borcu, toplam dış borç stokunun %54,3’ünü oluşturmaktadır (Grafik 1.5-5)

BDDK

26

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.5-5: Toplam Dış Borç Stokunda Özel Kesimin Payı % 60

55 51,0

54,3

50

45

48,1 47,1

45,2

40

41,3 38,0

35

34,2

35,3

30

25 1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006/03

Kaynak: HM

Özel sektörün almış olduğu orta ve uzun vadeli dış borçların büyük bir bölümü reel sektörlere aittir (Grafik 1.5-7). Bu kesimin 2002 yılında %84,5’e ulaşan payı, izleyen dönemde gerileme göstererek 2005 yılında %70,6’ya düşmüş, 2006 yılının ilk çeyreğinde ise %73,7’ye yükselmiştir. Mart 2006 tarihinde reel sektörün orta-uzun vadeli dış borç stoku 45,7 milyar dolar olmuştur. 2004 yılıyla birlikte artan dış kaynak kullanımı sonucu, finansal sektörün orta-uzun vadeli dış borç tutarı 2006 yılının Mart ayında 16,3 milyar dolara ulaşmıştır. Bu sektörün toplam dış borç stoku içerindeki payı ise %19,8’e ulaşmıştır. Finansal sektörün özel sektör dış borç stoku içerisindeki ağırlığı 2003 yılıyla birlikte artış eğilimi göstermektedir (Grafik 1.5-8). 2002-Mart 2006 döneminde, finansal sektörün özel sektör kısa vadeli dış borç stoku içerindeki payı %43’ten %52,9’a, orta ve uzun vadeli dış borç stoku içerindeki payı ise %15,5’ten %26,3’e yükselmiştir. Finansal sektörün özel sektörün toplam dış borç stokundaki payı ise %24,6’dan %36,5’e çıkmıştır.

BDDK

27

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.5-6: Orta-Uzun Vadeli Dış Borçlar ve Özel Sektörün Payı 165

%

Milyar Dolar 38,2

145

28,1

105 90,2

113,7 25,8

25

24,8

80,2

75,5

40

30 28,4

97,2

45

35

122,0

31,7

31,0

85

132,4

129,7

33,8 125

42,4 143,8

20 15

65

10 45

5 0

25 1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

Toplam Orta-Uzun Vadeli Dış Borç Stoku

2005

2006/03

Özel Sektör Payı (Sağ Eksen)

Kaynak: HM

Grafik 1.5-7: Özel Sektörün Orta-Uzun Vadeli Dış Borç Stoku 70

%

Milyar Dolar

90 62,1

60

84,5

82,6

85

83,7

51,6

50

80

78,1 40 72,7 30

29,2

70,9

37,8

74,0 27,5

29,8

75

31,0

27,4 20

73,7

70,6

23,7

70 65

10

60

0 1998

1999

2000

2001

2002

Özel Sektörün Orta-Uzun Vadeli Dış Borçları

2003

2004

2005

2006/03

Reel Sektörün Payı (Sağ Eksen)

Kaynak: HM

BDDK

28

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 1.5-8: Finansal Sektörün Özel Kesim Dış Borç Stokundaki Payı %

70

59,2

56,2

60

63,4 51,1

50

43,9

40

37,8

34,0

29,1

27,3

24,6 21,9

26,0 17,4

10

36,5

28,8

29,6

30 20

52,9

43,0

41,6

41,4

50,0

49,6

48,1

15,5

29,4 26,3

16,3

0 1998

1999

2000

Orta-Uzun Vade

2001

2002

2003

Kısa Vade

2004

2005

2006/03

Toplam

Kaynak: HM

1.5.4. Kârlılık Son yıllarda şirketlerin kârlılık düzeyleri yükselmiş ve finansal yapıları daha sağlıklı bir hale gelmiştir. Sanayi sektörünün önemli bir bölümünü oluşturan ilk 500 büyük sanayi kuruluşunun satış hasılatı, ihracatı, kârı ve yarattığı katma değer 2003-2005 döneminde önemli bir artış göstermiştir (Tablo 1.5-1). Tablo 1.5-1: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunun Ekonomik Büyüklükleri (% Değişim) Üretimden Satışlar (Net) Toplam Satışlar (Net) İhracat Net Kar (vergi öncesi) Toplam Borçlar -Kısa Vadeli -Uzun Vadeli Öz Sermaye Net Aktifler Dönen Varlıklar Net Katma Değer Duran Varlıklar Ödenen Faizler Brüt Katma Değer Kaynak: İSO

2003 25,6 28,1 35,7 45,0 4,4 4,7 3,9 40,8 18,4 15,4 34,2 33,5 -26,4 23,7

2004 33,0 30,8 40,8 59,8 13,8 20,2 2,4 36,9 27,1 32,5 40,4 22,1 4,9 24,2

2005 9,4 10,1 11,3 -23,9 12,6 14,2 9,0 5,5 8,7 12,2 -1,9 3,8 -23,8 9,9

Faiz oranlarının düşmesi ve geleceğe yönelik olumlu beklentiler şirketlerin öz sermayelerini olumlu etkilemiş, faiz ödemeleri sınırlı düzeyde kalmıştır. 2005 yılında şirketlerin borçlanmaları %12,6 oranında artış göstermiş olup, kısa vadeli borçların toplam borç içerisindeki payı 2003 yılındaki %63’lük düzeyden %69’a yükselmiştir. Şirketlerin faaliyetlerinin finansmanında öz sermayenin payı artış göstermiştir (Tablo 1.5-2). Öz sermayenin toplam varlıklara oranı 2001 yılında %30 iken, 2005 yılında %54’e yükselmiştir. BDDK

29

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Aynı dönemde toplam borçların öz sermayeye oranı %229’dan %84’e gerilemiştir. Diğer yandan, bu gösterge, ekonomideki istikrar ortamına paralel olarak, büyük sanayi kuruluşlarının elde ettikleri kârı artan ölçüde şirket sermayelerine eklediklerini göstermektedir. Tablo 1.5-2: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda Finansal Oranlar (%)

2000

2001

2002

Toplam Borç/Toplam Varlıklar Toplam Borç/Toplam Özsermaye Özsermaye/Toplam Varlıklar Kısa Vadeli Borç/Toplam Borç

60 153 40 77

70 229 30 69

60 148 40 64

2003(*) 2004(*) 46 86 47 63

44 78 56 68

2005(*) 46 84 54 69

Kaynak:İSO (*) Enflasyon Muhasebesine göre düzeltilmiş rakamlar kullanılarak hesaplanmıştır.

2002 ve 2003 yıllarında kârlılık oranlarında gözlenen yükselme 2004 yılında da devam etmiştir (Grafik 1.5-9). Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında, 500 büyük sanayi şirketi genelinde satış kârlılığı %5,6’dan %6,7’ye, aktif kârlılığı %6,2’den %7,8’e, öz sermaye kârlığı %12,2’den %14,3’e ve ekonomik kârlılık (net katma değer/varlık toplamı) %14,6’dan %16,1’e yükselmiştir. Ancak, 2005 yılında büyüme oranında yaşanan hızlı artışa rağmen karlılık oranlarında sınırlı düzeyde bir gerilemenin olduğu dikkati çekmektedir. Bu gelişmede, iç ve dış piyasalarda artan rekabet sonucunda firmaların kâr marjlarının daralmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Nitekim, 2005 yılında net katma değer ve vergi öncesi kar düzeylerinin, bir önceki yılın altına düştüğü görülmektedir. Grafik 1.5-9: 500 Büyük Sanayi Kuruluşunda Kârlılık Oranları %

25

23,0 20 15,3

15

13,9

13,5 12,9

10

3,9 3,7

4,1 3,4

0

16,1 14,4

13,4

12,2 7,0

5

14,6

6,2

7,5 5,7

5,6

14,3 10,3 7,8 6,7

5,4 4,6

-0,5 -0,5 -2,8

-5 1999 Kar/Satışlar

2000

2001

2002

Kar/Aktifler

2003(*) Kar/Özsermaye

2004(*)

2005(*) Katma Değer/

Kaynak: İSO (*) Enflasyon Muhasebesine göre düzeltilmiş rakamlar kullanılarak hesaplanmıştır.

BDDK

30

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Şirketlerinin üretim, kârlılık ve finansal yapılarında yaşanan olumlu gelişmeler Merkez Bankasınca açıklanan ve yaklaşık 6.700 firmanın verisini kapsayan “Sektör Bilançoları”na da yansımıştır (Ek Tablo 1.5-3 ve Ek Tablo 1.5-4). 2004 yılında bu firmaların satışları %28, ihracatı %29 ve vergi öncesi net karı %24 dolayında artış göstermiştir. Bu şirketlerin toplam borçları %26,6 artış gösterirken, kısa vadeli borçlar %35,8 oranında yükselmiştir. Öz sermayedeki artış oranı ise %83,6’ya ulaşmıştır. Şirket faaliyetlerinin finansmanının artan ölçüde iç kaynaklardan sağlanması neticesinde, toplam borçların toplam varlıklara oranı %46,3’e, öz kaynaklara oranı ise %91,3’e gerilemiştir. Kısa vadeli borçların toplam borçlar içindeki payı 2004 yılında %73,4’e yükselirken, banka kredilerinin toplam varlıklara oranında ve yabancı kaynaklar içindeki payında düşüş yaşanmıştır. 1.5.5. Protestolu Senetler ve Karşılıksız Çekler Sektörler arasındaki büyüme oranı farklılıkları ve yüksek ekonomik büyümeye rağmen kapanan şirket sayısının önemini korumaya devam etmesi, ekonomideki eğilimlerin bir göstergesi olan protesto edilen senet adet ve tutarlarına yansımaktadır. Protesto edilen senet adedi ve tutarı 2003 yılı sonrasında önemli artış göstermiştir (Grafik 1.5-10). Bir önceki yıla göre 2005 yılında protesto edilen senet adedi %56 ve bu senetlerin tutarı ise %70 dolayında artmıştır. Bir önceki yılın aynı dönemine göre, 2006 yılının ilk 6 ayında protesto edilen senet adedi %53, senet tutarı ise %38 artış kaydetmiştir. Bu sayılar dikkate alındığında, 2006 yılının sonunda söz konusu senetlerin adedinin 1.270 bine, tutarının ise 4.277 milyon YTL’ye ulaşması beklenmektedir. 2005 yılında protesto edilen senetlerin %64,1’ini 1.000 YTL ve üzerindeki senetler oluşturur iken, bu oran 2006 yılının ilk yarısında %65 olarak gerçekleşmiştir. Grafik 1.5-10: Protestolu Senet Adet ve Tutarı Milyon YTL

Bin Adet

1.270,2 1200

4.276,8

859,8

805,1

2.803,1

800

4000 3500

920,6

1000

4500

3000 2500

589,9

600

498,7

1500

1.652,3

1.114,8

400

2000

480,2

1000 200

816,2

629,8

907,9

500

0

0 2000

2001

2002

2003

Adet (Bin)

2004

2005

2006/06(*)

Tutar (Milyon YTL)

Kaynak: TCMB (*) Ocak- Haziran 2006 verileri kullanılarak yıllıklandırılmıştır.

BDDK

31

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Karşılıksız çek sayısında da artış yaşanmaktadır (Grafik 1.5-11). 2002 yılında 743 bin civarına gerilemiş olan bu sayı, 2004 yılında 894 bine, 2005 yılında ise 1 milyon dolayına ulaşmıştır. Önceki yılın aynı dönemine göre %2,6 artış göstererek Haziran 2006 tarihinde 493 bine ulaşan karşılıksız çek sayısının 2006 yılının sonunda 1 milyon 33 bine ulaşması beklenmektedir. Grafik 1.5-11: Karşılıksız Çekler 1300 1200

Bin Adet

1.179,3

1100

1.032,6

1000 893,9

900

1.006,6

831,3

800

743,0

700 600 500 2001

2002

2003

2004

2005

2006/06(*)

Kaynak: TCMB (*) Ocak- Haziran 2006 verileri kullanılarak yıllıklandırılmıştır.

BDDK

32

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2. FİNANSAL SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ 2.1. Finansal Sektörün Genel Yapısı Türk finans sektörünün ülke ekonomisi içerisindeki ağırlığına bakıldığında kuruluşlar ve fonlar itibarıyla 2006 yılının Haziran ayında 528 milyar YTL seviyesindeki toplam sektör varlıklarının Gayri Safi Yurt İçi Hâsılaya oranının %101,1 seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir. Finansal sektör içindeki kurumlar incelendiğinde bankacılık sektörünün GSYİH içindeki %89,5 düzeyindeki payı ile en ağırlıklı kesimi oluşturduğu görülmektedir. Bankacılık sektörünü milli gelire oranlar açısından menkul kıymet yatırım fonları ve sigorta şirketleri (bireysel emeklilik şirketleri dahil), sırasıyla, %4,9 ve %2,9 olan oranlarıyla izlemektedir. Genel olarak Türk Finansal kesiminin büyüklüğünün, milli gelirinin yaklaşık 3 katı büyüklüğünde mali sektörlere sahip başta AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler ile karşılaştırıldığında, halen düşük olduğu görülmektedir. Tablo 2.1-1: Finans Sektörünün Aktif Büyüklüğü 2006 Aktif/GSYİH (Milyar YTL) 2001 2002 2003 2004 2005 Haziran (%) (2006)(3) Bankalar 171,9 216,7 255 313,8 406,9 467,6 89,5 Finansal Kiralama Şirketleri (1) 2,8 3,8 5,0 6,7 6,1 7,1 1,3 Faktoring Şirketleri (1) 1,5 2,1 2,9 4,1 5,3 4,4 0,8 Tüketici Fin. Şirketleri (1) 0,7 0,5 0,8 1,5 2,5 2,7 0,5 Sigorta Şirketleri (1) (2) 4,4 5,4 4,3 5,6 8,7 15,3 2,9 Emeklilik Şirketleri 0,0 0,0 3,3 4,2 5,7 Menk. Kıym. Yat. Fonları 4,8 9,3 19,9 24,4 29,4 25,4 4,9 Menk. Kıym. Yat. Ortaklıkları 0,1 0,1 0,2 0,3 0,5 0,5 0,1 Menk. Kıym. Aracı Kur. 0,9 1,0 1,3 1,0 2,6 3,0 0,6 Gayrimenkul Yat. Ortaklıkları 0,9 1,1 1,2 1,4 2,2 2,1 0,4 Toplam 185,6 240,1 293,7 363,0 469,9 528,0 101,1 Kaynak: BDDK, HM, SPK, TSRSB, TSPAKB (1) 2006 Mart (2) TSRSB üyesi kuruluşları kapsamaktadır. (3) GSYİH olarak 2005 3. çeyrek- 2006 2. çeyrek GSYİH'larının toplamıdır.

Türk Finansal kesiminde kurumlar itibarıyla, personel sayısına bakıldığında aktif büyüklülüklerine benzer bir şekilde bankacılık kesiminin en yüksek düzeyde istihdamı yarattığı görülmektedir. Bankacılık kesimini yaklaşık 23 bin personel istihdamı ile bireysel emeklilik şirketleri dahil sigortacılık şirketleri izlemektedir. Faktoring şirketlerinin ve finansal kiralama şirketlerinin toplam personel sayısı bu dönemde, sırasıyla, 2.053 ve 1.146 kişi olarak gerçekleşmiştir. Finansal sektörde yer alan kurumların kuruluş ve şube sayıları, faaliyet alanlarındaki farklılaşmaya paralel olarak değişiklik arz etmektedir. Bu değişiklik aynı şekilde sektörün yoğunlaşma göstergelerine de yansımaktadır. Aktif büyüklüklerine göre gerçekleştirilen hesaplamalar çerçevesinde, kendi sektörü içersinde aktif büyüklüğüne göre ilk 5 firmanın en yüksek paya sahip olduğu finansal kurum %86,1 ile gayrimenkul yatırım ortaklıkları olmaktadır. Bankacılık sektöründe ise bu oran %58,1 düzeyindedir. Piyasa yoğunlaşması

BDDK

33

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

göstergesi olarak kullanılan Herfindahl-Hirschman Endeksine bakıldığında da benzer bir gelişme görülmektedir. 2005 yılsonu itibarıyla, Tüketici finansman ve bireysel emeklilik şirketlerinde, menkul kıymet ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarında görece yüksek piyasa yoğunlaşması tespit edilmektedir. Faktoring, finansal kiralama ve bankacılıkta ise söz konusu endeks daha düşük seviyelerde hesaplanmaktadır. Tablo 2.1-2: Finans Sektörünün Kuruluş-Şube-Personel Yapısı Kuruluş Sayısı

Personel Sayısı (1)

Şube Sayısı (2)

2004 2005 2004 2005 2004 2005 Bankalar 53 51 127.944 132.973 6.219 6.276 Finansal Kiralama Şirketleri 82 83 987 1.146 4 4 Faktoring Şirketleri 92 88 1.500 2.053 0 0 Tüketici Fin. Şirketleri 7 9 414 4 4 Sigorta Şirketleri 39 35 12.140 12.837 13.719 14.453 Bireysel Emeklilik Şirketleri (3) 11 11 7.163 10.378 Menk. Kıym. Yat. Ortaklıkları 23 26 Menk. Kıym. Aracı Kur. (4) 154 149 5.906 5.916 224 234 Gayrimenkul Yat. Ortaklıkları 9 10 Kaynak: BDDK, HM, SPK, TSRSB, TSPAKB (1)Sigorta şirketlerinde personel sayısı sigorta, emeklilik ve reasürans şirketlerinde çalışan personel sayısını, şube sayısı ise acenta sayısını (banka acenteleri hariç) ifade etmektedir. (2) Menkul kıymet aracı kur. 2005 yılı şube ve personel bilgileri mevcut olmadığından Eylül 2005 verisi kullanılmıştır. (3) Personel sayısı Emeklilik Gözetim Merkezinden alınmıştır. (4) Kuruluş sayısı TSPAKB üyelerini göstermektedir.

Tablo 2.1-3: Finans Sektörü Piyasa Yapısı 2004 İlk 5 İlk 10 (% Pay) (% Pay) 58,1 82,0 44,7 68,9 33,4 49,9

Aktif Büyüklüğüne Göre Bankalar Finansal Kiralama Şirketleri Faktoring Şirketleri Tüketici Fin. Şirketleri** Sigorta Şirketleri 48,0 Bireysel Emeklilik Şirketleri 85,9 Menk. Kıym. Yat. Ortaklıkları 69,4 Gayrimenkul Yat. Ortaklıkları 86,1 Kaynak: BDDK, HM, SPK, TSRSB, TSPAKB * Herfindahl-Hirschman Endeksi **İlk 3 ve ilk 5 şirket için hesaplanmıştır.

72,9 99,3 85,2 100,0

HHI(*) 906,0 604,9 420,5 643,5 2.192,6 1.721,1 3.375,4

2005 İlk 5 İlk 10 (% Pay) (% Pay) HHI(*) 61,4 82,9 934,7 49,0 72,0 688,0 35,0 55,0 419,2 95,4 99,3 3.613,3 57,5 78,3 972,1 80,6 99,0 1.877,7 62,0 81,8 1.364,2 89,1 100,0 2.652,1

2.1.1. Yapısal Görünüm Haziran 2006 itibarıyla sektördeki bankaların 3 adedi kamu, 17 adedi özel, 13 adedi yabancı sermayeli ticari banka, 13 adedi de kalkınma ve yatırım bankası niteliğindedir. Sistemde ayrıca 1 adet de TMSF bankası bulunmaktadır.

BDDK

34

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-4: Yapısal Göstergeler Banka Sayısı - Kamu - Özel - TMSF - Yabancı - Kalkınma ve Yatırım Mevduat Hesap Sayısı (Bin Adet) Toplam Kredi Müşteri Sayısı (Bin Adet) Kredi Kartı Müşteri Sayısı (Bin Adet) Şube Sayısı Personel Sayısı ATM Sayısı

2002 2003 2004 2005 03/2006 06/2006 54 50 48 47 47 47 3 3 3 3 3 3 20 18 18 17 17 17 2 2 1 1 1 1 15 13 13 13 13 13 14 14 13 13 13 13 67.993 78.790 80.087 82.958 84.827 86.669 15.784 18.707 25.168 28.863 29.228 28.756 11.752 13.518 19.104 20.578 20.111 20.810 6.203 6.078 6.219 6.276 6.403 6.679 124.009 124.030 127.944 132.973 134.328 139.355 12.035 12.726 13.556 14.529 14.713 15.211

Mevduat hesabı ve kredi müşteri sayıları ile şube, personel ve ATM sayısında yıllar itibarıyla artış eğilimi devam etmektedir9. Haziran 2006’da mevduat hesabı sayısı 86.669 bine ulaşırken, kredi müşterisi sayısı 28.756 bine ulaşmıştır. Söz konusu dönemde şube sayısı 6.679’a ulaşırken, personel sayısı 139.355’e yükselmiştir. Öte yandan, ATM sayısı Haziran 2006’da 15.211’e ulaşmıştır. 2.1.2. Bankacılık Sektörünün Seçilmiş Göstergelerinin Gelişimi Bankacılık sektörünün 2002 yılı ve sonrasındaki ekonomik yapıdaki performansı seçilmiş göstergeler aracılığıyla aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Finans sektörünün ekonomik büyümede oynadığı kritik rol, bu sektördeki gelişmişliğin/derinleşmenin izlenmesini gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda bankacılık sektörünün temel büyüklüklerinin milli gelire oranı sıkça kullanılmaktadır. 2001 yılından sonra makroekonomik yapıda sağlanan olumlu gelişmeler ve bankacılık sektörünün göstermiş olduğu performans sonucu özellikle kredilerin milli gelire oranı belirgin olarak artmıştır. Söz konusu dönemde kredilerin kompozisyonunda da değişme yaşanmış ve bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı 2002’de %14’den 2006 yılı ortasında %32’ye yükselmiştir. Düşen enflasyon ortamının yaratmakta olduğu rekabet baskısının sektörün kârlılık ve etkinliği üzerinde yansımaları olmaktadır. Bankaların karlılıklarını sürdürmelerinde operasyonel maliyetlerin aşağıya çekilmesi, faiz dışı gelirlerin artırılması, müşteri ağlarının, pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Bankaların kaynaklarını optimal kullanmak yönünde çabalarının da arttığı görülmektedir. Bu bağlamda sektörün gelir-gider tablosu üzerinden oluşturulan maliyet/gelir rasyosu oluşturulmuştur. Rasyo için %80 eşik değer olarak seçilmiş, bu değeri aşan bankalar verimlilikleri görece düşük bankalar olarak değerlendirilmiştir. Sektörde maliyet/gelir oranı %80’in üzerinde olan bankaların toplam aktifler içindeki payı 2001’de %19,4’den 2006 yılı Haziran ayında %0,6’ya gerilemiştir.

9

Katılım bankaları hariçtir. Müşteri sayısı banka bazında toplulaştırılmış olup, birden fazla bankadan kredi kartı olan müşteriler için çifte sayım söz konusudur.

BDDK

35

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-5: Bankacılık Sektörünün Seçilmiş Göstergeleri Finansal Derinleşme Göstergeleri 1. Aktif/GSYİH % 2. Kredi/GSYİH % 3. Mevduat/GSYİH % 4. Özkaynak/GSYİH % Finansal Sağlamlık Göstergeleri 1. Sermaye Yeterliliği Standart Rasyosu % 2. Ana Sermaye/Risk Ağırlıklı Varlıklar % 3. Serbest Sermaye/Toplam Özkaynaklar % 4. Takipteki Alacaklar/Brüt Krediler % 5. Bireysel Krediler/Toplam Krediler % 6. Kar Eden Banka Sayısı 7. Kar Eden Bankaların Aktifleri/Toplam Aktifler % 8. Provizyon Sonrası Net Faiz Gelirleri/Toplam Gelirler % 9. Faiz Dışı Gelirler/Faiz Dışı Giderler % 10. 3 Aya Kadar Vadeli Varlıklar/3 Aya Kadar Vadeli Yükümlülükler % 11. Yabancı Para Net Genel Pozisyonu /Özkaynak % 12. Gayri Nakdi Krediler/Toplam Aktifler 13. Taahhütler/Toplam Aktifler Verimlilik Göstergeleri 1. Banka Başına Aktif, Milyon YTL 2. Banka Başına Şube 3. Banka Başına Çalışan Sayısı 4. Banka Başına ATM 5. Bir Şubeye Düşen Aktif, Milyon YTL 6. Bir Şubeye Düşen Çalışan Sayısı 7. Banka Başına Düşen 1000 Kişi 8. Bir Şubeye Düşen Kişi 9. Bir Banka Çalışanına Düşen Kişi 10. Maliyet/Gelir Oranı %80'in Üzerinde Banka Sayısı (1) 11. Maliyet/Gelir Oranı %80'in Üzerinde Banka Akt./Toplam Akt. %

2002 76,6 17,6 49,7 9,3

2003 69,4 18,4 43,2 9,9

2004 71,2 23,1 44,4 10,7

2005 81,5 30,8 49,9 11,0

03/2006 06/2006 82,5 87,1 32,9 37,4 51,0 53,9 11,1 9,7

25,1 26,4 36,3 17,6 13,8 37 92,8 54,2 63,7 41,2 21,1 20,8

30,9 31,8 51,0 11,5 19,9 39 97,6 54,6 56,7 43,0 1,2 18,7 30,5

28,8 28,4 56,0 6,0 27,4 40 91,7 66,5 56,1 45,2 -0,2 18,2 32,3

24,2 24,8 65,6 4,8 31,1 41 93,8 62,0 51,8 49,7 -0,3 16,3 33,8

23,5 23,6 66,9 4,5 32,0 37 99,1 56,2 78,6 45,5 -1,7 16,1 37,2

18,6 20,5 63,1 3,7 32,0 31 92,0 50,5 96,1 41,9 -1,2 17,1 37,5

3.939 115 2.296 223 34 20 1.289 11.225 561 11 19,4

4.994 122 2.481 255 41 20 1.414 11.634 570 20 48,3

6.384 130 2.666 288 49 21 1.496 11.543 561 13 10,3

8.446 134 2.829 309 63 21 1.533 11.483 542 13 9,0

8.776 136 2.858 313 64 21 1.538 11.287 538 14 3,9

9.686 142 2.965 324 68 21 1.542 10.852 520 10 0,6

(1) Maliyet/Gelir Oranı=(Faiz dışı giderler-genel karşılık provizyonu)/(Net faiz gelirleri+faiz dışı gelirler)

2.1.3. Bankacılık Sektörü Performans Endeksi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Performans Endeksi’ne (BDDK-PE) 10 ilişkin gelişmeler aşağıda verilmiştir: •

2004 yılının ortalarından itibaren yükselişe geçen BDDK-PE’si 2005 yılının tamamında ve 2006 yılının ilk çeyreğinde baz dönemi olan 2003 yılı Aralık ayının üzerinde seyretmiştir. 2006 yılının Nisan ve Mayıs aylarında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisiyle baz döneminin altına inen endeks yılın ilk yarısını baz değeri civarında kapatmıştır.



Özel bankaların performans endeksi, 2004 yılının son çeyreğinden 2005 yılının son çeyreğine kadar genel endeksin üzerinde seyretmiş, son çeyrekte büyük ölçüde özel bankalar grubunun karlılığında ve kur riskinin idaresinde görülen azalma nedeniyle tersine dönmüş ve kamu bankalarının performans endeksinin altında kalmıştır. 2006 yılının ilk yarısında Mayıs ayı dışında endeks baz değerinin üzerinde seyretmiştir. Kamu bankalarının performans endeksi 2005 yılının özellikle ikinci yarısında ve 2006 yılının ilk çeyreğinde baz döneminin üzerinde hareket ederken, 2006 yılının ikinci çeyreğinde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların etkisiyle azalmıştır.



Performans endeksi bileşenleri itibarıyla incelendiğinde, bankaların kısa vadelerde likit kalma tercihlerinin 2004 yılı son döneminde ve 2005’in ilk aylarında arttığı, 2005 yılının

Performans endeksi hakkında detaylı bilgi için Bkz: BDDK Bankacılık Sektörü Değerlendirme Raporu Haziran 2004. 10

BDDK

36

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

ikinci çeyreğinde azaldığı, Haziran ayını takiben tekrar artarak bu eğilimini yıl sonuna kadar devam ettirdiği görülmektedir. 2006 yılının ilk üç aylık bölümünde de endeks baz döneminin üzerinde seyretmiştir. 2006 yılının ikinci çeyreğinde endeksin baz değerinin altına inmesinde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma sonucu faiz oranlarında ve döviz kurlarında yaşanan artışın etkili olduğu düşünülmektedir. •

Sektörün özkaynak yeterliliği 2005 yılının büyük bölümünde ve 2006 yılının ilk yarısında kamu bankalarından kaynaklanan azalma sonucu baz değerinin altında seyretmiştir.



Özel bankaların kur riskini idare etmede 2004 yılının ikinci yarısında gösterdikleri performansı 2005 yılında ve 2006 yılının ilk yarısında devam ettiremedikleri görülmektedir.



Mevduat bankalarının karlılık performanslarının yılın son çeyreğine kadar baz değerinin üzerinde bir seyir izlediği görülmektedir. Sektörün karlılığında gözlenen artışta özellikle bireysel kredilerden sağlanan gelirlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Eylül ayı ve sonrasında sektörün karlılığında görülen bozulmada ağırlıklı olarak özel bir bankanın ayırmış olduğu karşılıklar etkili olmuştur. 2006 yılının ilk yarısında hem kamu hem de özel bankaların karlılık performansının olumlu seyrettiği görülmektedir.



Türk bankacılık sektöründe alınan önlemler, yeniden yapılandırma çalışmaları, İstanbul yaklaşımının sonuçları bankacılık sektörünün mali bünyesini olumlu etkilemeyi sürdürmektedir. Sektörün 2004 yılı genelinde sağladığı aktif kalitesindeki artış eğilimi 2005 yılı boyunca ve 2006 yılının ilk yarısında da devam etmiştir. Sistemin duran varlıklarının azalma eğilimini sürdürdüğü, brüt takipteki alacakların brüt kredilere oranının alacakların ise düşmeye devam ettiği; özellikle tüketici kredilerindeki artışa bağlı olarak aracılılık işlevinin daha etkili yerine getirildiği görülmektedir. Aktif kalitesi, performans endeksinin en olumlu yapıda seyreden bileşeni olarak değerlendirilmektedir.

Grafik 2.1-1: Bankacılık Sektörü Performans Endeksi 101,5 101,0 100,5 100,0 99,5 99,0

Kamu

BDDK

Özel

37

06/2006

04/2006

02/2006

12/2006

10/2005

08/2005

06/2005

04/2005

02/2005

12/2004

10/2004

08/2004

06/2004

04/2004

02/2004

98,0

12/2003

98,5

Genel

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-6: Bankacılık Sektörü Performans Endeksi 12/2003 12/2004 12/2005 01/2006 02/2006 03/2006 04/2006 05/2006 06/2006

PE 100.0 100.3 100.6 100.6 100.1 100.5 99.9 99.6 100.0

Likidite 100.0 100.6 102.1 100.4 100.3 100.6 99.4 98.9 99.3

Özkaynak 100.0 99.5 99.4 99.8 99.8 99.5 99.3 97.8 97.5

Kur Riski 100.0 100.1 99.8 99.4 97.5 98.3 97.5 97.7 99.2

Karlılık 100.0 99.8 98.7 100.6 100.3 100.9 100.7 100.5 100.5

Aktif Kalitesi 100.0 101.4 102.7 102.6 102.7 102.9 102.9 103.1 103.4

2.1.4. Bankacılık Sektöründe Yoğunlaşma Göstergeleri Türk bankacılık sektörüne yoğunlaşma göstergeleri bakımından bakıldığında sektörde yoğunlaşmanın hafifçe artmakta olduğu görülmektedir. Ancak Tablo 2.1-7’ye göre son yıllarda yoğunlaşmada gözlenen artışın 2006’dan itibaren azalma eğilimine girdiği söylenebilir. Yoğunlaşma göstergeleri sektörde yeterli rekabetin olması açısında sorun olmadığına işaret etmektedir. Tablo 2.1-7: Bankacılık Sektöründe Yoğunlaşma Göstergeleri Toplam Aktifler Krediler Mevduat Toplam Özkaynaklar Türev Finansal Araçlar

% İlk 5 Bankanın Payı İlk 10 Bankanın Payı HH* Endeksi İlk 5 Bankanın Payı İlk 10 Bankanın Payı HH Endeksi İlk 5 Bankanın Payı İlk 10 Bankanın Payı HH Endeksi İlk 5 Bankanın Payı İlk 10 Bankanın Payı HH Endeksi İlk 5 Bankanın Payı İlk 10 Bankanın Payı HH Endeksi

2002 58,4 80,8 882,9 56,3 77,0 792,1 62,2 86,5 1.014,1 63,1 83,8 1.003,2 63,9 81,9 1.052,0

2003 60,3 82,3 942,1 54,7 76,8 774,2 63,0 87,6 1.080,5 63,5 84,9 1.024,6 63,4 81,6 1.045,0

2004 59,5 84,0 948,9 54,1 79,0 779,6 64,9 89,6 1.157,7 58,1 80,3 862,9 59,7 79,7 881,1

2005 63,0 85,0 980,5 56,3 81,0 837,3 66,1 89,8 1.127,6 55,8 78,7 841,3 55,3 79,5 802,7

2006/6 60,3 84,0 918,4 56,7 81,1 850,3 65,1 88,9 1.084,3 52,7 78,5 788,7 48,6 77,2 697,0

* Herfindahl-Hirschman Endeksi her bankanın yüzde olarak ifade edilen piyasa payının karelerinin toplamı olarak tanımlanır.

2.1.5. Bilânço Analizi 2.1.5.1. Aktif Yapısı11 Katılım bankaları hariç bankacılık sektörünün toplam aktifleri yılın ilk altı aylık bölümünde Aralık 2005’e göre %14,7 oranında artarak 455,3 milyar YTL seviyesine ulaşmıştır. Mart

11

Bu bölümde yer alan bilgiler genel bilânço yapısındaki gelişmeleri özetlemek amacıyla sunulmaktadır. Belirli kalemlere ilişkin daha ayrıntılı bilgiler ve değerlendirmelere Raporun “Bankacılık Sektörü Risk Değerlendirmesi” başlıklı bölümünde yer verilmektedir.

BDDK

38

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2006 dönemine göre ise toplam aktiflerdeki artış %10,4 oranında gerçekleşmiştir. 2006 yılının Mayıs ayında yaşanan dalgalanmanın etkisiyle Haziran 2006 itibarıyla dolar bazında toplam aktif büyüklüğü Mart 2006 dönemine göre %7,5 oranında gerilemiş ve 284 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde dolar kurundaki artış %19,4 oranında gerçekleşmiştir. 2003=100 temel yıllı ÜFE kullanılarak yapılan reel hesaplamaya göre ilgili dönemlerde toplam aktif büyüklüğünün %1,3 oranında arttığı görülmektedir. Toplam aktiflerin TP-YP kompozisyonuna bakıldığında ise özellikle döviz kurundaki artışa bağlı olarak YP aktiflerin toplam içerisindeki payının Haziran 2006’da 4 puan artarak %34,5’e yükseldiği gözlenmektedir. Tablo 2.1-8: Gruplar İtibarıyla Aktif Yapısı Kamu -TP -YP Özel -TP -YP Yabancı -TP -YP TMSF -TP -YP Kal. ve Yat. -TP -YP Toplam -TP -YP

12/2005 124,5 100,6 23,9 237,0 147,0 90,0 20,7 13,2 7,5 1,9 1,8 0,1 12,9 8,7 4,2 397,0 271,3 125,7

Milyar YTL 03/2006 130,3 103,3 27,0 243,7 155,5 88,2 23,2 16,6 6,6 1,9 1,8 0,1 13,4 9,2 4,2 412,5 286,5 126,0

06/ 2006 134,0 103,9 30,0 278,0 164,4 113,7 27,4 19,2 8,2 1,1 1,0 0,1 14,8 9,7 5,1 455,3 298,2 157,1

12/2005 31,4 80,8 19,2 59,7 62,0 38,0 5,2 63,8 36,2 0,5 96,3 3,7 3,2 67,7 32,3 100,0 68,3 31,7

Pay % 03/2006 31,6 79,3 20,7 59,1 63,8 36,2 5,6 71,6 28,4 0,5 96,3 3,7 3,3 68,7 31,3 100,0 69,5 30,5

06/ 2006 29,4 77,6 22,4 61,1 59,1 40,9 6,0 70,1 29,9 0,2 92,8 7,2 3,3 65,4 34,6 100,0 65,5 34,5

Toplam aktiflerin dağılımı incelendiğinde, bir önceki döneme göre, kredilerin payının artmaya devam ettiği, likit aktifler (Nakit Değerler, Merkez Bankasından Alacaklar, Para Piyasasından Alacaklar, Bankalardan Alacaklar) ve menkul değerler portföyünde (MDP) küçük oranlı azalışlar olduğu, takipteki alacaklar, iştirakler, bağlı ve birlikte kontrol edilen ortaklıklar ile sabit kıymetler toplamının bilanço içindeki paylarını koruduğu ve diğer aktiflerin azaldığı görülmektedir. Son yıllarda sektörün aktif yapısında en belirgin gelişme kredilerin payında gözlenen artış eğiliminin devam etmesidir. Bu artış eğilimi Mayıs ayında yaşanan dalgalanmadan olumsuz etkilenmekle birlikte kredilerin sektör bilânçosunda görece az etkilenen kalemlerden biri olduğu tespit edilmektedir. Ayrıca son dönemde ulusal ve uluslararası finans piyasalarında gözlenen iyileşme ile birlikte kredi hacmindeki artışın devam etmekte olduğu görülmektedir. Katılım bankaları hariç bankacılık sektörünün menkul değerler portföyü (MDP), Haziran 2006 döneminde Mart 2006 dönemine göre %7,6 oranında artarak 159,7 milyar YTL olarak gerçekleşmiştir. Dolar bazında ise Mayıs ayında yaşanan dalgalanmanın etkisiyle Mart 2006 dönemindeki 110,5 milyar dolar seviyesinden 99,6 milyar dolara gerilemiştir. Ayrıca MDP’nin toplam aktifler içerisindeki payı da bu dönemde azalmış ve %35,1 olmuştur.

BDDK

39

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-2: Aktif Kompozisyonu (%)

100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0

9,9 3,5

9,8 2,8

8,7 2,8

9,5 2,6

36,1

37,8

39,8

42,9

2,1

1,9

1,9

1,7

39,0

36,0

36,0

36,2

9,5

11,8

10,9

7,2

06/2005

12/2005

03/2006

06/2006

Nakit Değerler Bankalar ve Para Piyasası Alacakları

Menkul Kıymetler

TGA

Krediler

İştirakler, Bağlı ve Birlikte Kontrol Edilen Ortaklıklar

Diğer

Tablo 2.1-9: Gruplar İtibarıyla Menkul Değerler Portföy Yapısı

Milyar YTL Pay % 12/2005 03/2006 06/ 2006 12/2005 03/2006 06/ 2006 Kamu 64,7 69,0 71,4 45,2 46,5 44,7 -Ticari Port. 29,4 35,4 37,5 45,5 51,3 52,6 -VKET 35,3 33,6 33,8 54,5 48,7 47,4 Özel 71,0 71,7 80,5 49,7 48,3 50,4 -Ticari Port. 59,3 58,9 62,8 83,5 82,1 78,0 -VKET 11,7 12,8 17,7 16,5 17,9 22,0 Yabancı 4,4 5,3 5,4 3,1 3,6 3,4 -Ticari Port. 4,0 4,9 4,8 90,4 92,3 89,4 -VKET 0,4 0,4 0,6 9,6 7,7 10,6 TMSF 0,8 0,5 0,7 0,5 0,4 0,4 -Ticari Port. 0,8 0,5 0,7 100,0 100,0 100,0 -VKET 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 Kal. - Yat. B. 2,2 1,9 1,7 1,5 1,3 1,1 -Ticari Port. 1,9 1,6 1,4 85,7 83,5 81,3 -VKET 0,3 0,3 0,3 14,3 16,5 18,7 Toplam 143,0 148,3 159,7 100,0 100,0 100,0 -Ticari Port. 95,3 101,2 107,2 66,6 68,2 67,1 -VKET 47,7 47,1 52,5 33,4 31,8 32,9 Ticari Portföy: Alım-Satım Amaçlı Menkul Değerler (Net)+Satılmaya Hazır Menkul Değerler (Net) VKET: Vadeye Kadar Elde Tutulacak Menkul Değerler (Net)

MDP’nin gruplar itibarıyla toplam aktifler içindeki payı incelendiğinde ise sektördeki gerilemenin temel olarak özel ve yabancı bankalardan kaynaklandığı görülmektedir. Kamu bankalarında MDP’nin toplam aktifler içindeki payı Haziran 2006 itibarıyla bir önceki döneme göre 0,4 puan artarak %53,3 olarak gerçekleşirken, bu oran özel bankalarda 0,5 puan azalışla %29, yabancı bankalarda da 3,2 puan azalışla %19,6 olmuştur.

BDDK

40

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Alım-Satım Amaçlı Menkul Değerler (Net) ve Satılmaya Hazır Menkul Değerler (Net) toplamından oluşan ticari portföyün toplam MDP içerisindeki payı incelendiğinde ise son üç aylık dönemde belirgin bir değişiklik gözlenmemiş ve sektör genelinde %67 civarında gerçekleşmiştir. Ancak, 2006 yılının ikinci çeyreği itibarıyla özel bankalar grubunun MDP dağılımında VKET lehine, ticari portföy aleyhine bir gelişim gözlenmiş ve ticari portföyün toplam MDP içindeki payı bir önceki üç aya göre 4,2 puan azalarak %78’e gerilemiştir. Benzer bir eğilim yabancı bankalar grubu için de söz konusu olup, MDP’nin iç dağılımındaki VKET lehine değişim 2,9 puan düzeyindedir. MDP’nin türleri itibarıyla dağılımı incelendiğinde kamu borçlanma senetleri ağırlıklı yapının devam etmekte olduğu görülmektedir. Türler itibarıyla dağılım açısından en dikkat çekici değişiklik, dövize endeksli senetler ve Hazine Bonosu portföyünün daralırken, devlet tahvili portföyünün genişlemesidir. Özellikle Haziran 2006 itibarıyla bankacılık sektöründe 2001 yılındaki iç borç takası çerçevesinde bulundurduğu dövize endeksli menkul kıymetlerin vadesinin dolmasıyla birlikte dövize endeksli kamu borç senetleri portföyü Mart 2006’daki 4,8 milyar YTL olan seviyesinden Haziran 2006’da 1,6 milyar YTL’ye gerilediği görülmektedir. Tablo 2.1-10: Menkul Değerler Portföyünün Türlere Göre Dağılımı Milyar YTL Kamu Borçlanma Senetleri Devlet Tahvili Hazine Bonosu Döv. End. Senetler Eurobond Hisse Senetleri Diğer Toplam Pay % Kamu Borçlanma Senetleri Devlet Tahvili Hazine Bonosu Döv. End. Senetler Eurobond Hisse Senetleri Diğer Toplam

TP 98,1 89,6 3,2 5,3 0,9 0,1 99,1 TP 68,6 62,6 2,3 3,7 0,0 0,7 0,1 69,3

12/2005 YP Toplam 41,9 139,9 27,8 117,4 3,2 5,3 14,1 14,1 0,1 1,0 1,9 2,0 43,9 143,0 12/2005 YP Toplam 29,3 97,9 19,5 82,1 0,0 2,3 0,0 3,7 9,8 9,8 0,1 0,7 1,3 1,4 30,7 100,0

03/2006 YP Toplam 42,1 145,8 27,1 121,6 4,4 4,8 15,0 15,0 0,6 0,3 0,9 0,0 104,3 43,9 148,3 03/2006 TP YP Toplam 69,9 28,4 98,3 63,8 18,3 82,0 3,0 0,0 3,0 3,2 0,0 3,2 0,0 10,1 10,1 0,4 0,2 0,6 0,0 0,0 0,0 70,4 29,6 100,0 TP 103,7 94,5 4,4 4,8

06/2006 YP Toplam 50,1 156,8 31,2 133,9 2,4 1,6 18,9 18,9 0,6 0,0 0,6 0,0 107,4 52,1 159,5 06/2006 TP YP Toplam 66,9 31,4 98,3 64,4 19,6 84,0 1,5 0,0 1,5 1,0 0,0 1,0 0,0 11,8 11,8 0,4 0,0 0,4 0,0 0,0 0,0 67,3 32,7 100,0 TP 106,7 102,7 2,4 1,6

Toplam MDP’nin faiz yapısına bakıldığında sabit faizli menkul kıymetlerin payında bir önceki döneme göre yaklaşık 3,1 puanlık bir artış görülmektedir. Ancak yılın ikinci çeyreği itibarıyla portföyün faiz yapısında belirgin değişiklik söz konusu değildir. Böylece Haziran 2006 itibarıyla toplam MDP’nin %38,9’u sabit faizli menkul kıymetlerden, %60,5’i ise değişken faizli menkul kıymetlerden oluşmaktadır. Faiz oranına bağlı olmayan getiriye sahip menkul değerlerin payı ise %0,6 seviyesindedir. Haziran 2006 itibarıyla MDP’nin %67,3’ü TP cinsi menkul kıymetlerden, %32,7’si de YP cinsi menkul kıymetlerden oluşmaktadır. Mart 2006-Haziran 2006 döneminde menkul değerler içinde TP cinsi menkul kıymetlerin payı azalmıştır. Bu gelişmede özellikle

BDDK

41

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

portföyden çıkan TP cinsi dövize endeksli senetlerin yerine, YP cinsi menkul kıymetlere tercih edilmesi belirleyici olmuştur. Tablo 2.1-11: Menkul Değerler Portföyünün Faiz Yapısı Milyar YTL Sabit Faizli Değişken Faizli Faiz Or. Bağlı Olmayan Toplam Pay % Sabit Faizli Değişken Faizli Faiz Or. Bağlı Olmayan Toplam

TP 28,4 69,7 1,0 99,1 TP 19,9 48,7 0,7 69,3

12/2005 YP 22,8 20,8 0,2 43,9 12/2005 YP 16,0 14,6 0,2 30,7

Toplam 51,2 90,5 1,3 143,0

TP 33,3 70,4 0,7 104,3

Toplam 35,8 63,3 0,9 100,0

TP 22,4 47,5 0,5 70,4

03/2006 YP 23,6 20,1 0,2 43,9 03/2006 YP 16,0 13,6 0,1 29,6

Toplam 56,9 90,5 0,8 148,3

TP 36,3 70,4 0,7 107,4

Toplam 38,4 61,0 0,6 100,0

TP 22,8 44,1 0,4 67,3

06/2006 YP 25,8 26,1 0,2 52,1 06/2006 YP 16,2 16,4 0,1 32,7

Toplam 62,1 96,5 0,9 159,5 Toplam 38,9 60,5 0,6 100,0

Mayıs ayında yaşanan dalgalanmaya karşın, uzun bir süredir makroekonomik göstergelerde ve bekleyişlerde yaşanan iyileşmenin yanı sıra faiz oranlarındaki gerileme kredi hacminin genişlemesini sürdürmesine yardımcı olmuştur. Nitekim Haziran 2006 itibarıyla toplam kredi hacmi Mart 2006 dönemine göre %18,9 oranında artmış ve 195,3 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Ayrıca kredilerin toplam aktif içerisindeki payı da 3,1 puanlık artışla %42,9’a yükselmiştir. Kredilerin toplam aktif içerisindeki payına gruplar itibarıyla bakıldığında Kalkınma ve Yatırım Bankaları grubu hariç tüm gruplarda artış görülmektedir. En belirgin artış ise 4 puan ile kamu bankaları grubunda gerçekleşmiştir. Böylece kamu bankalarında kredilerin toplam aktif içerisinde payı %29,9’a yükselmiştir. Grafik 2.1-3: Kredilerin Gruplar İtibarıyla Toplam Aktifler İçindeki Payı 60,0 50,0

43,2

46,748,6

52,3

49,4 50,7

46,3 46,6 45,8 37,8

40,0 30,0

42,9 39,8

29,1 25,0

25,2

20,0 10,0

0,3 0,3 1,0

0,0

Kamu

Özel

Yabancı 12/2005

TMSF 03/2006

Kal. Ve Yat.

Toplam

06/2006

Yılın ikinci çeyreğinde tüketici kredilerinin toplam krediler içerisindeki payındaki artışın yanında kredi kartlarında bir gerileme gözlenmektedir. Ayrıca bu dönemde ihracat kredileri, diğer yatırım kredileri ve işletme kredilerinin toplam içerisindeki paylarında artış söz konusudur. Yurt içi talebin yüksek seviyesini devam ettirmesi özellikle işletme kredisi benzeri yeni kapasite yaratımını doğrudan etkileyen kredi türlerinin artmasında etkili olduğu düşünülmektedir.

BDDK

42

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-4: Kredilerin Türler İtibarıyla Yüzde Dağılımı (%) 100 80 60 40 20 0

43,3

42,6

41,2

11,8

11,1

10,3

19,3

21,0

21,7

15,0

15,1

16,0

10,5

10,3

10,7

Aralık 2005

Mart 2006

Haziran 2006

İhracat Kredileri

İşletme Kredileri

Tüketici Kredileri

Kredi Kartları

Diğer

Katılım bankaları hariç bankacılık sektörünün diğer aktif kalemleri (Faiz Gelir ve Reeskontları, Finansal Kiralama Alacakları, İştirakler, Bağlı ve Birlikte Kontrol Edilen Ortaklıklar, Elden Çıkarılacak Kıymetler, Sabit Kıymetler ve Diğer Aktifler) yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre %10,4 oranında artmıştır. Bu artışta finansal kiralama alacaklarının %22,8 oranında yükselmesi dikkat çekicidir. Bu dönemde sabit kıymetler, İştirakler, Bağlı ve Birlikte Kontrol Edilen Ortaklıklar, Elden Çıkarılacak Kıymetler ile Diğer Aktiflerin toplam aktifler içerisindeki payı gerileme göstermiştir. 2.1.5.2. Pasif Yapısı Bankacılık sektörünün toplam kaynakları içinde kamu mevduat bankalarının payı azalırken özel ve yabancı mevduat bankalarının paylarının arttığı görülmektedir. Toplam pasiflerin TP-YP ayrımına bakıldığında Mart ayı itibarıyla özellikle özel bankalar grubunun YP ağırlıklı pasiflerindeki azalma ile gerileyen sektörün YP pasiflerinin toplam içindeki payı, Mayıs ayında döviz kurunda yaşanan yükselmenin etkisiyle Haziran 2006 döneminde yaklaşık 3,2 puan yükselmiştir. Böylece Haziran 2006 itibarıyla TP pasiflerin toplam pasifler içerisinde payı %60,8 olurken, YP pasiflerin payı %39,2 olarak gerçekleşmiştir. Katılım bankaları hariç bankacılık sektörü pasif yapısı bir önceki döneme göre değerlendirildiğinde mevduatın tüm gruplar itibarıyla ağılıklı yapısını koruduğu, bankalara borçlar kaleminin yabancı bankalar grubu hariç yaklaşık 1 puan yükseldiği ve özellikle Mayıs ayındaki dalgalanmanın da etkisiyle özkaynakların nispi bir gerileme içerisinde olduğu görülmektedir.

BDDK

43

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-12: Gruplar İtibarıyla Kaynak Yapısı Kamu -TP -YP Özel -TP -YP Yabancı -TP -YP TMSF -TP -YP Kal. ve Yat. -TP -YP Toplam -TP -YP

12/2005 124,5 98,2 26,3 237,0 134,6 102,4 20,7 12,1 8,6 1,9 1,7 0,2 12,9 8,6 4,3 397,0 255,2 141,8

Milyar YTL 03/2006 130,3 101,0 29,3 243,7 141,3 102,4 23,2 13,3 9,9 1,9 1,7 0,2 13,4 8,5 4,9 412,5 265,8 146,6

06/2006 134,0 101,8 32,1 278,0 150,3 127,7 27,4 14,9 12,5 1,1 0,9 0,2 14,8 9,0 5,8 455,3 276,9 178,4

% Pay 03/2006 31,6 77,5 22,5 59,1 58,0 42,0 5,6 57,4 42,6 0,5 91,9 8,1 3,3 63,7 36,3 100,0 64,5 35,5

12/2005 31,4 78,9 21,1 59,7 56,8 43,2 5,2 58,3 41,7 0,5 91,7 8,3 3,2 66,5 33,5 100,0 64,3 35,7

06/2006 29,4 76,0 24,0 61,1 54,1 45,9 6,0 54,2 45,8 0,2 83,5 16,5 3,3 60,9 39,1 100,0 60,8 39,2

Grafik 2.1-5: Kaynak Yapısı 100,0 90,0 80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0

% 11,5

10,4

13,9

13,5

13,5

11,4 11,2

13,3

13,8

14,3

15,5

60,7

61,2

61,8

61,9

12/2005

03/2006

12,2

06/2005 Mevduat

Bankalara ve Para Piy.Borçlar

Özkaynaklar

06/2006 Diğer

Mevduatın gelişimine gruplar itibarıyla ve TP-YP ayrımında baktığımızda, yılın ikinci çeyreğinde mevduat hacmindeki %10,6 oranındaki artışta sırasıyla %13 ve %27,4 oranında toplam mevduatlarını büyütebilen özel ve yabancı bankaların etkili olduğu görülmektedir. Bu dönemde kamu bankalarındaki toplam mevduat %5,4 oranında artmıştır. Mevduatın TP-YP ayırımı incelendiğinde ise döviz kurunda bu dönemde gözlenen artışın toplam mevduat artışında belirleyici olduğu görülmektedir. Yılın ikinci çeyreğine TP mevduat nominal olarak %7,4 oranında artarken, ÜFE 2003=100 ile sabit fiyatlara çekilmiş mevduat %1,5 oranında gerilemiştir. YP mevduat ise nominal olarak %16,6, reel olarak %7 oranında artmıştır. Böylece toplam mevduatın reel artışı %1,5 olarak gerçekleşmiştir.

BDDK

44

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-13: Mevduatın TP-YP Ayrımı Kamu -TP -YP Özel -TP -YP Yabancı -TP -YP TMSF -TP -YP Toplam -TP -YP

12/2005 94,4 73,1 21,3 138,7 76,7 61,9 10,0 4,7 5,3 0,1 0,0 0,0 243,1 154,6 88,6

Milyar YTL 03/2006 99,5 75,5 24,0 144,2 84,6 59,6 11,0 5,6 5,4 0,0 0,0 0,0 254,7 165,7 89,0

06/2006 104,8 80,0 24,8 162,9 91,2 71,7 14,0 6,8 7,3 0,1 0,0 0,0 281,8 177,9 103,8

12/2005 38,8 77,5 22,5 57,0 55,3 44,7 4,1 47,0 53,0 0,0 31,9 68,1 100,0 63,6 36,4

% Pay 03/2006 39,1 75,9 24,1 56,6 58,7 41,3 4,3 50,5 49,5 0,0 35,6 64,4 100,0 65,0 35,0

06/2006 37,2 76,3 23,7 57,8 56,0 44,0 5,0 48,2 51,8 0,0 33,1 66,9 100,0 63,1 36,9

Bu gelişme yukarıda da ifade edildiği gibi gruplar itibarıyla mevduatın gelişimine de yansımış ve daha yoğun olarak DTH bulunduran özel ve yabancı bankalar grubundaki mevduatın göreli olarak daha yüksek oranda artmasına neden olmuştur. Bankacılık sektörünün diğer önemli fon kaynağı olan bankalara borçlar kaleminin toplam pasifler içindeki payı bir önceki döneme göre 1,2 puan artarak 2006 Haziran ayı sonunda %15,5 olarak gerçekleşmiştir. Bankacılık sektörünün pasifinde bu kalemin payının son birkaç yıldır istikrarlı bir şekilde arttığı görülmektedir. Bu gelişmede temel belirleyici unsur ise sektörün yurtdışı banka ve benzeri kuruluşlardan sağladığı fonların geçmiş dönemlere göre belirgin bir şekilde artmış olmasıdır. Nitekim söz konusu hesabın TP-YP kompozisyonu incelendiğinde; 2005 yılsonunda bankalara borçlar kaleminin %82,2’si yabancı para cinsinden iken, bu oran Haziran 2006‘da %85,8’e yükselmiştir. Dolar bazında YP cinsi bankalara borçlar kalemi Haziran 2006 itibarıyla 44 milyar dolara yükselmiştir. 2005 yılı Aralık ayında 53,7 milyar YTL olan bankacılık sektörünün özkaynaklarının, 2006 Mart ayında 55,7 milyar YTL’ye kadar yükseldiği ancak 2006 yılı Haziran ayında 50,9 milyar YTL’ye gerilediği görülmektedir. Aynı dönemde özkaynakların toplam pasifler içerisindeki payı da 2005 yılsonuna göre %13,5’ten %11,2’ye düşmüştür. Haziran 2006 döneminde özellikle kamu ve özel bankaların özkaynak tutarı 2 milyar YTL civarında gerilerken, yabancı bankalar ile kalkınma ve yatırım bankalarının özkaynak seviyesinde bir değişiklik olmamıştır. Haziran 2006 itibarıyla özkaynakların bileşenlerine bakıldığında ise ödenmiş sermaye tutarı 1,4 milyar YTL artmış olmasına karşın reel bir artış gerçekleşmemiştir. Kamu ve özel bankalar grubunda özkaynakların gerilemesinde en etkili kalemler olarak menkul değerler değer artış fonu ve geçmiş yıllar karı (zararı) gözükmektedir.

BDDK

45

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-14: Özkaynaklar Ödenmiş Sermaye Yedek Akçeler Dönem Karı (Zararı) Diğer Toplam Özkaynaklar

12/2005 20 42,3 5,7 -14,3 53,7

Milyar YTL 03/2006 06/2006 21,3 22,7 40,9 41,2 2,7 5 -9,2 -18 55,7 50,9

12/2005 37,2 78,8 10,6 -26,6 100,0

% Pay 03/2006 38,2 73,4 4,8 -16,5 100,0

06/2006 44,6 80,9 9,8 -35,4 100,0

2.1.6. Bireysel Kredi Faizleri Hanehalkı finansman dengesi açısından önem taşıyan efektif bireysel kredi faiz yükündeki düşüş Haziran ayı itibarıyla devam etmiştir. Grafik 2.1-6: Tüketici Kredisi Faiz Yükünün Seyri 70 %

58,6

60,2

60 50

41,2

40

26,0

30

18,0

20 10

2002 (*) Tahmin

2003

2004

2005

06/2006*

Tüketici Kredisi Faiz Tutarı / Tüketici Kredileri Ortalama Borç Bakiyesi

Grafik 2.1-6’da görüldüğü gibi, 2005 yılı genelinde %26 civarında bulunan “tüketici kredisi faiz ödemelerinin ortalama tüketici kredisi borç bakiyesine oranı” 2006 yılı Haziran’ında %18’e gerilemiştir. Öte yandan, 2005 yılında önemli bir sıçrama gösteren konut kredilerine ilişkin aylık ortalama faiz oranı 2006 Mayıs ayına kadar düşmüş, bu tarihten sonra piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisiyle artarak Haziran ayında aylık %1,6 seviyesine ulaşmıştır (Grafik 2.17). Hanehalkı borç stokunun yaklaşık %84’ünün sabit faizli tüketici kredilerinden oluştuğu görülmektedir. Bu durum, faiz oranlarının düştüğü dönemlerde borçlu konumdaki hanehalkı aleyhine olmakla birlikte, tüketicinin korunmasına ilişkin mevzuat hükümleri (erken ödeme cezasının bulunmaması gibi) bu olumsuzluğu sınırlandırmaktadır.

BDDK

46

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-7: Konut Kredileri Aylık Faiz Oranlarının Seyri

1,6

1,5

1,4

1,5

1,4

1,4

1,3

1,3

1,3

1,2

1,2

01/2006

1,8

%

12/2005

2,0

1,2

1,2

1,2 1,2

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

1,0

(*) Bankalarca BDDK'ya raporlanan aylık konut kredisi faiz oranlarının aritmetik ortalaması olup, ağırlıklı ortalamadan farklılık arz edebilir.

Tüketici kredisi faizlerine göre yüksek seviyelerde bulunan kredi kartı faizleri 2005 yılında genel olarak düşüş eğilimi göstermiş, 2006 yılında yatay bir seyir izlemiştir. (Grafik 2.1-8). Grafik 2.1-8: Kredi Kartı Aylık Faiz Oranları % 9 7 5

Ağırlıklı Ortalama

En Yüksek

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

01/2006

12/2005

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

1

04/2005

3

En Düşük

Ne zaman ve hangi vadede kullanılacağının belli olmaması nedeniyle bankalar için belirsizlikler içermesi, teminatsız olması, işlem maliyetlerinin yüksekliği, istismar riskine açık olması ve müşteri bazında risk fiyatlamasındaki güçlükler, kredi kartı faizlerinin sadece Türkiye’de değil pek çok ülkede de diğer kredi faizlerine göre yüksek olmasına neden olmaktadır. 2.1.7. Kredi Kartları Kredi kartları müşteriler açısından ödeme ve kredi kolaylığı sağlayan bir araç olmasının yanı sıra, bankalar açısından da müşterilere geniş bir hizmet setinin sunulmasına imkân vererek istikrarlı ve geniş bir müşteri ağının oluşturulması için zemin yaratmaktadır. Seküritizasyon yoluyla kredi kartlarından doğan alacakların nakde çevrilebilmesindeki kolaylık ve kredi riskinin çok sayıda müşteri arasında dağıtılması, kredi kartlarının bankalar açısından sağladığı diğer avantajlardır. Ayrıca, kayıt dışı işlemleri azaltması, kredi kartlarının

BDDK

47

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

bankacılık sektörünün ötesinde ekonominin bütünü için de önemli bir rol oynamasına neden olmaktadır. Kredi kartlarının, asıl işlevleri olan ödeme kolaylığının yanında zaman içinde borçlanma aracı niteliği de kazandığı görülmektedir. Kredi kartları borç bakiyesinin 2006 Haziran ayı itibarıyla yaklaşık %38’inin taksitli kredi borcu ve müşterilerce sonraki aya devredilen borç bakiyeleri olduğu göz önünde tutulduğunda, Türk bankacılık sektöründe kredi kartlarının ödeme aracı olma işlevinin ötesinde önemli bir kredilendirme işlevini de yerine getirdiği görülmektedir. Bir önceki yıla göre 2004 yılında %81,1 oranında reel artış gösteren kredi kartları borç bakiyesi 2005 ve 2006 yıllarında hız kesmiş olmakla beraber artmaya devam etmiştir. 2005 yılı sonunda 17,6 milyar YTL seviyesindeki kredi kartları borç bakiyesi, 2006 yılının ilk yarısında %9’luk reel bir artışla 20,1 milyar YTL’ye ulaşmıştır (Grafik 2.1-9). Grafik 2.1-9: Kredi Kartları Borç Bakiyesinin Gelişimi Milyar YTL 25

Puan 350 259

20

282

227

250

15 10

125

100 70

150

91 17,6

20,1

13,9 5 0

2,2

2,6

4,3

2000

2001

2002

Kredi Kartları Borç Bakiyesi

50

7,0 -50 2003

2004

2005

06/2006

Kredi Kartları Borç Bakiyesi Endeksi (2000=100) (Sağ eksen)

Borç bakiyesindeki gelişime benzer bir seyir kredi kartı sayısında da gözlenmektedir. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre kredi kartı sayısı 2006 yılı ortası itibarıyla 31 milyonu aşmıştır. Ancak kart sayısındaki artış hızının son iki yılda azaldığı gözlenmektedir. Kredi kartı piyasasındaki canlanma kredi kartı uygulamasının ekonomik sistemin önemli bir parçası haline gelmekte olduğuna işaret etmektedir. Nitekim, kredi kartı aracılığıyla gerçekleştirilen işlemlerin hacminin milli gelire oranı hızla büyümektedir (Grafik 2.1-10). Kredi kartı işlem hacminin GSMH’ye oranı 2003 yılında %11,1 iken, 2006 yılı ortası itibarıyla bu oranın %19’a ulaştığı tahmin edilmektedir. Buna paralel olarak, BKM verileri üye işyeri sayısının son zamanlarda artmaya devam ederek, 2006 yılı ortasında 1.198.951’e ulaştığına işaret etmektedir.

BDDK

48

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-10: Kredi Kartı İşlem Hacminin Seyri %

Milyar YTL 120 19,2

17,5

100 15,1

20 16

80 11,1

12

60 100,1

85,3

40

8

64,6

20

4

39,4

0

0 2003

2004

2005

İşlem Hacmi (Milyar YTL)

06/2006

İşlem Hacmi / GSMH (%) (sağ eksen)

Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi, TÜİK

Kredi kartı alacaklarının milli gelire oranı ile bankacılık sistemi kredileri ve aktifleri içerisindeki payının artış hızında, önceki dönemlere göre bir yavaşlama söz konusudur (Grafik 2.1-11). 2001 yılında %1,4 olan kredi kartları borç bakiyesinin GSMH’ye oranı 2006 ortasında %3,8’e yükselmiştir. Grafik 2.1-11: Kredi Kartı Alacaklarının Milli Gelir ve Bankacılık Sistemi İçindeki Payı %

15 12 9 6 3 0 2000

2001

2002

Toplam Aktifler İçinde Pay

2003

2004

Toplam Krediler İçinde Pay

2005

Haz.06

GSMH'ya Oran

2000’li yılların başlarında %7–8 civarında seyreden kredi kartı alacaklarının toplam krediler içerisindeki payı 2004 yılında %14 ile son yıllardaki en yüksek değere yükselmiş, 2006 yılı ortasında %9,9’a inmiştir. Benzer şekilde, 2000’li yılların başlarında %2 civarında bulunan toplam aktifler içerisindeki pay, 2004 yılı sonunda %4,5’e çıkmış ve 2006 yılının ortasında

BDDK

49

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

%4,3’e düşmüştür. Böylece, kredi kartı alacaklarının bankacılık sektörü için özellikle 2004 yılından itibaren hatırı sayılır bir ölçeğe ulaştığı, ancak 2005 yılında bu artış eğiliminin yavaşladığı söylenebilir. 2004 yılında dikkat çekici bir seviyeye ulaşan (özellikle dayanıksız tüketim mallarına ilişkin) taksitli kredi kartı borçlarının toplam kredi kartları borç bakiyesi içindeki payı, hanehalkı finansman dengesi açısından endişe kaynağı olmuş ve bankaların kredi kartı üzerinden dayanıksız tüketim mallarına yönelik taksitli satış uygulamalarını sınırlamaları gündeme gelmiştir. 2004 yılı Kasım ayında %34,4’e kadar çıkmış bulunan taksitli alacakların oranının 2006 yılı ortası itibarıyla %37,9’a ulaştığı gözlemlenmektedir (Grafik 2.1-12). Grafik 2.1-12: Kredi Kartı Alacaklarının Dağılımı %

Taksitli Kredi Kartı Alacakları (Oran)

40 36 32 28 24

05/2006

03/2006

01/2006

11/2005

09/2005

07/2005

05/2005

03/2005

01/2005

20

Kredi kartı limitlerinin seyrine bakıldığında ise limit tutarının 2003 ve 2004 yıllarındaki hızlı artıştan sonra 2005 yılında daha yavaş oranda arttığı, buna mukabil limit kullanım oranının yükseldiği görülmektedir (Grafik 2.1-13). Buna göre, 2004 yılı sonunda %27,3 düzeyindeki limit kullanım oranının 2006 yılı ortasında %32,2’ye yükseldiği gözlenmektedir. Grafik 2.1-13: Kredi Kartı Limitlerinin Gelişimi Milyar YTL 70 58,3

60

62,4

51,0

50 35,3

40

10 0

17,3

28,3

13,0 4,3 2002

BDDK

42,3

37,1

30 20

40,9

7,0 2003 Kullanılan

13,9

17,4

20,1

2004

2005 Kullanılmayan

06/2006

50

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Borcunu ödemeyen kredi kartı müşterilerinde özellikle 2005 yılında görülen artış dikkat çekicidir (Grafik 2.1-14). 2004 yılında yaklaşık 51 bin kişi olan borcunu ödemeyen kredi kartı müşterisi sayısına karşılık 2005 yılında söz konusu rakam 167 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu rakamın bu yılın ilk yarısındaki değeri 139 bin kişi civarındadır. Grafik 2.1-14: Negatif Nitelikli Kredi Kartlarının Gelişimi Borcunu Ödemeyen Kişi Sayısı

Bin Kişi 200

166,8 160

139,4

120 80

51,4

40

31,6

33,4

31,6

2001

2002

2003

0 2004

2005

06/2006

Kaynak: TCMB

Sorunlu kredi kartı müşterilerinin sayısındaki artışa paralel olarak takipteki kredi kartı alacak tutarı da 2004 yılından itibaren toplam kredi kartı alacaklarına kıyasla daha hızlı bir artış göstermiştir (Grafik 2.1-15). 2003 yılında %3,6 olan takibe dönüşme oranı 2005 yılı sonunda %7,8’e, Haziran 2006 itibarıyla %8,3’e ulaşmıştır. Haziran 2006 itibarıyla 1,7 milyar YTL civarındaki brüt takipteki alacakların 1,4 milyar YTL’lik bölümü için karşılık ayrılmıştır. Bu tutar takipteki kredi kartı alacakları için %84 oranında karşılık ayrıldığını göstermektedir. Grafik 2.1-15: Takipteki Kredi Kartı Alacakları %

Milyon YTL 2.000 1.600 1.200

4,9

4,4

7,8

8,3 1.672

1.366

274 6

275

3,6 104 400 0

222

265

78 144

94 171

536

2002

2003

2004

Karşılıklar

BDDK

4

640

800

8

1.398 1.091

2 0

Net TGA

2005

06/2006

Takibe Dönüşme Oranı (Sağ eksen)

51

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Kredi kartlarının yaygınlaşması ile daha önce mağazaların sunduğu taksit imkânları bankalar tarafından sunulmaya başlamıştır. Bu, ekonominin diğer kesimlerinden bankacılık sektörüne risk aktarımı olsa da, bankaların risk yönetiminde daha iyi olduğu kabulünden hareketle bu dönüşüm ekonomik etkinlik açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte, ekonomik genişleme dönemlerinde hanehalkı borç yükünde meydana gelen artışların hanehalkı ve bankalar için kırılganlığı artırma potansiyeli taşıdığından hareketle, kredi kartı borç bakiyesindeki hızlı artış ile takipteki kredi kartı alacaklarının gösterdiği yükselmenin dikkatle izlenmesi gereklidir. Nitekim kredi kartlarından kaynaklanan risklerin daha etkin bir biçimde izlenebilmesi ve sınırlandırılabilmesi amacıyla 2004 yılında bankaların tüm bireysel kredilere ilişkin raporlama sıklığı ve detayı artırılmış ve kredi kartı limitlerinin kullanılmayan bölümlerinin sermaye yeterliliğinin hesabında dikkate alınma oranı %25’den tedricen %100’e yükseltilmiştir. Sektördeki toplam kredilere ilişkin oranın üzerinde bir takibe dönüşme oranına sahip bulunan kredi kartlarının yakından izlenmeye devam edilmesinde yarar bulunmaktadır. Kredi kartlarının yaygın olarak kullanılması, bireysel kredi müşterilerine ait bilgi setinin büyümesini sağlamıştır. Bunun sonucu olarak bankalar müşteriye ait tüketici kredilerinin risklerini daha iyi değerlendirme imkânını bulmuştur. Diğer taraftan bireysel kredi müşterileri de kredibilitelerini daha kolay ispatlama olanağını elde etmiştir. Bu iki etkinin tüketici kredisi arz ve talebi ile kredilerin ortalama vadesinde artışa yol açabileceği düşünülmektedir. Ticari faaliyetlerin yürütülmesinde kredi ve banka kartı kullanımı yaygınlık kazanmaktadır (Ek Tablo 2.1-1 ve Ek Tablo 2.1-2). Bu ödeme aracını kullanan işyeri sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık %21 oranında artarak 2005 yılında 750 bini geçmiştir. Bu gösterge 2006 yılının ilk yarısında 800 bine yaklaşmıştır. Beyaz eşya ve konut gibi sektörlere yönelik tüketici talebinin güçlü seyretmesinin katkısıyla, son yıllarda elektrikli eşya, elektronik, bilgisayar, mobilya ve dekorasyon, yapı malzemeleri gibi sektörlerde bulunan işletmelerin görece daha yüksek bir hızla banka ve kredi kartını bir ödeme aracı olarak benimsedikleri görülmektedir. Banka ve kredi kartlarıyla yapılan işlem tutarı 2005 yılında %25 civarında artış göstermiştir. 2006 yılının ilk yarısında ise bu tutar %22 dolayında yükselmiştir. Ciro itibarıyla, bu kartların en çok kullanıldığı işletmeler marketler, alışveriş merkezleri ve benzin istasyonları olmakla birlikte, beyaz eşya, elektronik, yapı malzemeleri ve telekomünikasyon sektörlerinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Elektronik, diğer bir ifadeyle sanal ticaret (e-ticaret) tüketiciler ve işletmeler açısından önemli faydalar sunmaktadır. Bunların başında maliyet ve zaman tasarrufu gelmektedir. İşletmeler açısından ele alındığında, e-ticaret satış maliyetini azaltarak karlılığı olumlu etkilemekte, daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşma imkânı sağlamakta ve ürün tedarik zincirini daha etkin hale getirmektedir. Sanal POS makinesiyle yapılan işlemler ve sanal kartlarla yapılan “e-ticarete konu olan kredi kartı işlemleri” son yıllarda önemli gelişme göstermektedir (Grafik 2.1-12). E-ticarete konu olan kredi kartı işlemlerinin hacmi 2005 yılında %113 artarak 1,4 milyar YTL’ye BDDK

52

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

ulaşmıştır. Aynı yılda bu işlemlerin adedi ise %137 oranında artarak 18,8 milyon olmuştur. Bu gelişmeler çerçevesinde, söz konusu kartlarla yapılan e-ticaret hacminin milli gelire oranı 2004 yılındaki %0,16’lık seviyesinden 2005 yılında %0,29’a çıkmıştır. E-ticarete konu olan kredi kartı işlemlerinin hacmi 2006 yılının ilk üç ayında 432 milyon YTL, ilk altı ayında ise 983 milyon YTL olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemlerde bu işlemlerin adedi, sırasıyla, 4,3 milyon ve 9,0 milyon olmuştur. 2006 yılının ilk yarısında eticaret hacminin milli gelire oranı %0,4’e ulaşmıştır. Sanal işyeri sayısında da önemli gelişmeler yaşanmaktadır. 2005 yılında 2.018 olan sanal işyeri sayısı 2006 yılının Mart ayında 2.405’e, Haziran ayında ise 2.795’e ulaşmıştır.

Grafik 2.1-16: E-Ticarete Konu Olan Kredi Kartı İşlemleri Milyon Adet

Milyon YTL 1423

22

1600 1400

18,8 17

1200 1000 800

668 12

600 7,9 7

400

278 3,8

200

2

0 2003

2004 İşlem Adedi (Sol Eksen)

2005 İşlem Miktarı

Kaynak: BKM

2.1.8. Konut Kredileri Makroekonomik göstergelerin iyileşmesi ve beklentilerin olumlu seyrinin katkısıyla bankacılık sektörünün kullandırdığı konut kredilerindeki artış devam etmektedir. Grafik 2.117’de görüldüğü üzere konut kredilerinde 2004 yılının sonlarında belirgin olarak görülen artış 2005 yılında ve 2006’nın ilk yarısında devam etmiştir. Kredi faizlerinde son aylarda gözlenen artışa paralel olarak konut kredilerinin artış hızının yavaşladığı gözlenmektedir.

BDDK

53

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-17: Konut Kredilerinin Toplam Krediler ve Bireysel Krediler İçindeki Payı %

40 30 20 10

Nakdi Krediler İçindeki Pay

03/2006

12/2005

09/2005

06/2005

03/2005

12/2004

09/2004

06/2004

03/2004

12/2003

09/2003

06/2003

03/2003

12/2002

0

Bireysel Krediler İçindeki Pay

Tablo 2.1-15’da konut kredilerine ilişkin ayrıntılı verilere yer verilmiştir. 2002 yılsonu itibarıyla konut kredileri 460 milyon YTL iken 2005 yılsonunda 12.407 milyon YTL düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönemde konut kredilerinin toplam krediler içindeki payı %0,9’dan %8,4’e, bireysel krediler içerisindeki payı ise %7’den %27,2’ye yükselmiştir. Konut kredilerinin toplam aktif içindeki payı 2002’de %0,22 iken Haziran 2006’da %5,1’e yükselmiştir. Öte yandan konut kredilerinin GSMH içerisindeki payı 2004 yılsonu itibarıyla %0,6, 2006 yılı ortası itibarıyla ise %4,3’tür. Konut kredilerinin hacminde görülen artışın ipotekli konut kredisi sistemi ile birlikte devam etmesi beklenmektedir. Konut kredilerinin mevcut hacmi, takibe düşme oranları, karşılıklar ve teminat yapıları göz önüne alındığında kısa vadede konut kredilerinin Türk bankacılık sektörünün mali bünyesini olumsuz etkileme ihtimalinin zayıf olduğu düşünülmektedir. Tablo 2.1-15: Konut Kredilerinin Gelişimi Dönem

Ara.02 Ara.03 Ara.04 Ara.05 Mar.06 Haz.06

Konut Kredileri Milyon YTL

460 786 2.631 12.407 17.039 21.551

Önceki Yıl Sonuna Göre Artış %

Toplam Aktifler İçindeki Pay %

-

0,2 0,3 0,9 3,1 4,3 5,1

70,9 234,8 371,5 37,3 73,7

Takipteki Konut Kredileri Milyon YTL

11 10 14 16 20 26

Takibe Dön. Oranı * %

2,3 1,2 0,5 0,1 0,1 0,1

Konut Kred. Ayrılan Karş. Milyon YTL

4 5 11 13 13 19

* Brüt TGA / (Canlı Krediler + Brüt TGA)

2.1.9. Bilânço Dışı İşlemler Haziran 2006 itibarıyla bilânço dışı işlemlere bakıldığında işlem hacminin Mart 2006 dönemine göre %13,1 oranında arttığı görülmektedir. Toplam aktiflerin büyüme hızının üzerindeki bu artış neticesinde bilânço dışı işlemlerin bilânço büyüklüğüne oranı da 1,3 puan artarak %54,6’ya ulaşmıştır.

BDDK

54

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Bilânço dışı işlemlerin Haziran 2006 dönemi gruplar itibarıyla dağılımı incelendiğinde özel bankaların %67,8 paya sahip olduğu, yabancı bankaların %18,7, kamu bankalarının ise %8,9 oranında paya sahip olduğu görülmektedir. Tablo 2.1-16: Bilânço Dışı İşlemler 12/2005 17,4 8,6 8,9 142,4 48,5 93,9 31,0 5,7 25,3 0,4 0,3 0,1 7,6 1,7 5,9 198,9 64,9 134,0

Kamu Gynkd.Kredi ve Yük. Taahhütler Özel Gynkd.Kredi ve Yük Taahhütler Yabancı Gynkd.Kredi ve Yük Taahhütler TMSF Gynkd.Kredi ve Yük Taahhütler Kalk. Ve Yat. Bank Gynkd.Kredi ve Yük Taahhütler Toplam Gynkd.Kredi ve Yük Taahhütler

Milyar YTL 03/2006 18,9 9,4 9,5 149,4 48,9 100,5 43,3 5,8 37,5 0,4 0,3 0,1 7,8 2,0 5,9 219,8 66,3 153,5

06/2006 22,2 11,5 10,7 168,5 56,8 111,6 46,4 7,4 39,1 0,4 0,3 0,1 11,1 1,9 9,2 248,6 78,0 170,6

Bilançoya Oran 12/2005 03/2006 06/2006 14,0 14,5 16,6 6,9 7,2 8,6 7,1 7,3 8,0 60,1 61,3 60,6 20,5 20,1 20,4 39,6 41,3 40,2 149,9 186,4 169,5 27,7 24,9 26,9 122,2 161,5 142,5 21,2 20,3 36,0 17,1 16,0 30,8 4,1 4,3 5,2 59,2 58,5 75,1 13,4 14,6 13,0 45,8 43,9 62,1 50,1 53,3 54,6 16,3 16,1 17,1 33,8 37,2 37,5

Toplam içinde Pay Haz. 2006 8,9 14,8 6,3 67,8 72,9 65,4 18,7 9,5 22,9 0,2 0,4 0,0 4,5 2,5 5,4 100,0 100,0 100,0

Grafik 2.1-18: Bilânço Dışı Yükümlülükler 100,0 90,0 80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0

(%)

4,3

4,0

3,9

4,6

52,2

51,3

52,7

48,6

10,1

9,8

9,9

11,5

33,4

34,9

33,5

35,3

06/2005

12/2005

Teminat Mektupları

03/2006 Akreditifler

06/2006

Taahhütler

Diğer

Bilânço dışı işlemler içerisinde taahhütler kalemi ağırlıklı yapısını korurken, türev işlemler bu kalemlerden yaklaşık %57 pay almaktadır. Ancak bu oran gruplar itibarıyla

BDDK

55

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

incelendiğinde büyük farklıların olduğu görülmektedir. Özellikle yabancı bankaların türev işlemleri taahhütler kaleminin yaklaşık %76,5’ini oluştururken, kamu bankalarında bu oran %6, özel bankalarda sektör ortalamasına daha yakın bir şekilde %52 seviyesindedir. Türev işlemler hariç bilânço dışı yükümlülüklerin hacmi Haziran 2006 itibarıyla 151,6 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Bu işlemlerin içerisinde de ağırlıklı olarak (%48,6) taahhütler yer almaktadır. Özellikle son üç aylık dönemde toplam taahhütlerin bilânço dışı yükümlükler içerisindeki payı teminat mektupları lehine göreli olarak azalmaktadır. Nitekim, Haziran 2006 itibarıyla teminat mektuplarının bilanço dışı yükümlükler içerisindeki payı %35,3’e yükselmiştir. Toplam taahhütler içinde “kredi kartları harcama limiti taahhütlerinin” payı yüksek seviyesini korumuştur (%58). Türev işlemler hacminde 2006 yılının başından itibaren belirgin bir artış gözlenmiş ve bu eğilim Mayıs ayında yaşanan dalgalanmaya kadar devam etmiştir. Bu dönemde özellikle Swap işlemlerinin hacminde artış görülmektedir. Bu eğilimin özellikle bankacılık sektörünün sağladığı YP cinsi sendikasyon kredilerini söz konusu türev işlem aracılığı ile TP cinsine çevirmesinden kaynaklanmaktadır. Grafik 2.1-19: Türev İşlemlerin Gelişimi Milyon YTL 70 60 50 40 30 20 10

Opsiyon

Futures

Swap

Forward

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

01/2006

12/2006

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

04/2005

03/2005

02/2005

01/2005

0

Diğer

Türev işlemlerin türleri itibarıyla dağılımında Haziran 2006 döneminde swap işlemlerinin %57,6 pay ile toplam türev işlemler arasında en yoğun gerçekleştirilen işlem olduğu görülmektedir. İkinci sırada ise forward işlemleri (%26), daha sonra da opsiyon sözleşmeleri (%10,5) gelmektedir. Bu durum işlem bazında kârlılık rakamlarına da Mayıs ve Haziran aylarında yansımış ve bu dönemde kur swaplarından net kâr elde edilmiştir. Benzer bir durum forward işlemlerde de görülmekle birlikte, bankacılık sektörünün son bir yıllık dönemde forward işlemlerinden net kâr elde ettiği de tespit edilmiştir.

BDDK

56

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-20: Gruplar İtibarıyla Swap İşlemler Milyon YTL

05/2006

06/2006 06/2006

03/2006

05/2006

TMSF

02/2006

01/2006

12/2006

11/2005

10/2005

09/2005

Özel

04/2006

Kamu

04/2006

Kalk.Yat.

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

04/2005

03/2005

02/2005

01/2005

40 35 30 25 20 15 10 5 0

Yabancı

Grafik 2.1-21: Türev İşlemler Bazında Kârlılık 100% 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% -80%

Forward Net Kar/ (Zarar)

Swap Net Kar/ (Zarar)

Futures Net Kar/ (Zarar)

03/2006

02/2006

01/2006

12/2006

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

05/2005

04/2005

03/2005

02/2005

01/2005

-100%

Opsiyon Net Kar/ (Zarar)

2.1.10. Kârlılık Analizi 2.1.10.1. Kârlılık 2006 yılının ilk yarısında, katılım bankaları hariç sektörün toplam dönem net kârı bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,6 (2003 temel yıllı ÜFE’ye göre reel bazda %5,4) artarak 5 milyar YTL (3,1 milyar dolar) olarak gerçekleşmiştir. TMSF grubu hariç tutulduğunda, söz konusu dönemde sektörün toplam dönem net kârı 4,8 milyar YTL (3 milyar dolar) seviyesine erişmiştir. Sektör kârının nominal ve reel bazda artmasında, toplam faiz gelirlerinde sağlanan artışın yanı sıra faiz dışı gelirlerde elde edilen olumlu performans da etkili olmuştur. Öte yandan, Mayıs ve Haziran 2006’da kurlarda gözlenen dalgalanma nedeniyle sektör önemli ölçüde kambiyo zararına maruz kalmış, bu durum ise sektörün Haziran 2006 itibarıyla daha fazla kâr etmesini sınırlayan bir unsur olmuştur.

BDDK

57

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-17: Seçilmiş Gelir Tablosu Kalemleri Milyon YTL Yüzde Dağılım Yüzde Değişim** Haz.05 Haz.06 Haz.05 Haz.06 Nominal Reel Toplam Faiz Gelirleri 20.506 24.262 100 100 18,3 5,2 Kredilerden Alınan Faizler 9.409 12.389 45,9 51,1 31,7 17,0 Menkul Değerler Portföyünden Alınan Faizler* 9.559 9.505 46,6 39,2 -0,6 -11,6 Diğer 1.538 2.368 7,5 9,8 54,0 36,9 Toplam Faiz Giderleri 11.258 14.606 100 100 29,7 15,3 Mevduata Verilen Faizler 9.220 11.947 81,9 81,8 29,6 15,2 Bankalara Verilen Faizler 931 1.960 8,3 13,4 110,7 87,2 Diğer 1.107 699 9,8 4,8 -36,9 -43,9 Net Faiz Geliri (Gideri) 9.248 9.656 4,4 -7,2 Toplam Faiz Dışı Gelirler 4.648 8.506 100 100 83,0 62,6 Kredilerden Alınan Ücret ve Komisyonlar 634 711 13,6 8,4 12,2 -0,3 Bankacılık Hizmetleri Gelirleri 2.441 3.136 52,5 36,9 28,5 14,2 Diğer Faiz Dışı Gelirler 1.574 4.658 33,9 54,8 196,0 163,1 Toplam Faiz Dışı Giderler 7.973 8.849 100 100 11,0 -1,4 Personel Giderleri 2.530 3.009 31,7 34,0 18,9 5,7 Provizyonlar 1.686 1.694 21,1 19,1 0,5 -10,7 Diğer 3.758 4.146 47,1 46,9 10,3 -1,9 Net Faiz Dışı Gelir (Gider) -3.325 -344 -89,7 -90,8 Diğer Faiz Dışı Gelirler (Giderler) 1.269 -1.762 -238,8 -223,4 Vergi Provizyonu 1.785 1.560 -12,6 -22,3 Net Kâr (Zarar) 4.212 4.998 18,6 5,4 *Alım satım amaçlı menkul kıymetler, satılmaya hazır menkul kıymetler ve vadeye kadar elde tutulacak menkul kıymetler toplamından oluşmaktadır. ** Tabloda yer alan yüzde değişimler Haziran 2006/Haziran 2005 dönemi arasındadır.

Haziran 2005-Haziran 2006 döneminde, faiz oranlarındaki gelişmelere paralel olarak menkul değerler portföyünden elde edilen faiz gelirlerinin azalmasına rağmen, kredilerden elde edilen faizlerin %31,7 ve para piyasası işlemlerinden elde edilen faizlerin %148,8 artmasının etkisiyle sektörün toplam faiz gelirleri %18,3 artarak 24,3 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Aynı dönemde, faiz oranlarında gözlemlenen yükselmenin de etkisiyle mevduata ve bankalara verilen faizlerin sırasıyla %29,6 ve %110,7 artmasıyla toplam faiz giderleri %29,7 oranında yükselerek 11,3 milyar YTL’den 14,6 milyar YTL’ye erişmiştir. Bunun neticesinde, Haziran 2006’da net faiz gelirleri bir önceki yılın aynı döneme göre %4,4 artarak 9,2 milyar YTL’den 9,7 milyar YTL’ye çıkmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak, reel bazda bankacılık hizmet gelirlerinin %14,2, aktif satışlarından elde edilen gelirlerin %189,2 ve diğer faiz dışı gelirlerin %204,8 oranında yükselmesiyle; bankaların toplam faiz dışı gelirleri bir önceki döneme göre %83 (reel bazda %62,6) artarak 8,5 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Haziran 2006’da personel giderlerinin toplam faiz giderleri içindeki payının bir önceki döneme göre 2,3 puan artarak %34’e ulaşması ve söz konusu giderlerin nominal olarak %18,9 büyümesinin etkisiyle toplam faiz dışı giderlerin %11’lik yükselmeyle göreli olarak sınırlı kalması sayesinde (reel bazda %1,4 azalmıştır), sektörün dönem net kârı olumlu etkilenmiştir. Bununla birlikte dolar bazında incelendiğinde, Haziran 2006’da kurda meydana gelen dalgalanma nedeniyle sektörün net kârı bir önceki döneme göre %0,7 oranında azalmıştır. BDDK

58

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Toplam faiz gelirleri-giderleri ve faiz dışı gelirler-giderlerinde yaşanan söz konusu gelişmelerin yanı sıra; sektör Mayıs-Haziran 2006 döneminde meydana kur dalgalanması sebebiyle 2006 yılının ilk yarısında kambiyo işlemlerinden zarara maruz kalmış buna karşın sermaye piyasası işlemlerinden kâr elde etmiştir. Ancak, Haziran 2006’da kambiyo işlemleri ve olağanüstü gelirlerden dolayı oluşan zararın sermaye piyasası işlemlerinden elde edilen kârı aşması nedeniyle, sektör “toplam diğer faiz dışı gelirler” kaleminden 1,8 miyar YTL zarara maruz kalmıştır. Haziran 2006 itibarıyla kârlılık performansını etkileyen kalemlere gruplar bazında bakıldığında, kamu bankalarının ağırlıklı olarak menkul değerler portföyünden faiz geliri elde ettikleri, diğer banka gruplarında kredilerden alınan faizlerin daha belirleyici olduğu görülmektedir. Faiz giderleri içerisinde “mevduata verilen faizler”in payı en yüksek kamu bankalarında iken, bu grubu özel ve yabancı bankalar grubu takip etmiştir. “Bankalara verilen faizler” kaleminin faiz giderleri içindeki payı ise en fazla kalkınma ve yatırım bankalarında olup, bu grubu sırasıyla yabancı, özel ve kamu bankaları takip etmiştir. Tablo 2.1-18: Gruplar Bazında Seçilmiş Gelir Tablosu Kalemleri Milyon YTL

Kamu Haz.06 % Pay Toplam Faiz Gelirleri 8.024 100 Kredilerden Alınan Faizler 2.539 31,6 Menkul Değerler Portföyünden Alınan Faizler* 4.638 57,8 Diğer 847 10,6 Toplam Faiz Giderleri 5.404 100 Mevduata Verilen Faizler 5.147 95,2 Bankalara Verilen Faizler 154 2,9 Diğer 103 1,9 Net Faiz Geliri (Gideri) 2.620 Toplam Faiz Dışı Gelirler 1.640 100 Kredilerden Alınan Ücret ve Komisyonlar 135 8,2 Bankacılık Hizmetleri Gelirleri 596 36,3 Diğer 909 55,4 Toplam Faiz Dışı Giderler 1.854 100 Personel Giderleri 733 39,6 Provizyonlar 353 19,0 Diğer 768 41,4 Net Faiz Dışı Gelir (Gider) -214 Diğer Faiz Dışı Gelirler (Giderler) -246 Vergi Provizyonu 568 Net Kâr (Zarar) 1.427 -

Özel Yabancı Kalkınma ve Yatırım Haz.06 % Pay Haz.06 % Pay Haz.06 % Pay 14.013 100 1.493 100 596 100 8.546 61,0 1.020 68,3 283 47,6 4.471 31,9 240 16,1 121 20,3 996 7,1 233 15,6 191 32,1 8.263 100 796 100 142 100 6.336 76,7 464 58,2 0 0,0 1.385 16,8 298 37,4 123 86,6 542 6,6 35 4,4 19 13,4 5.751 697 453 5.738 100 727 100 390 100 517 9,0 41 5,7 15 3,9 2.260 39,4 262 36,1 17 4,4 2.961 51,6 423 58,2 357 91,6 5.834 100 893 100 232 100 1.840 31,5 326 36,5 100 43,1 1.194 20,5 89 10,0 41 17,7 2.800 48,0 478 53,5 91 39,2 -96 -166 158 -1.299 -195 -107 820 96 76 2.779 186 415 -

Diğer taraftan toplam faiz dışı gelirler içinde en önemli paya sahip olan bankacılık hizmet gelirleri %39,4 ile en fazla özel bankalar grubunda yer alırken, bunu %36,3 ile kamu bankaları ve %36,1 ile yabancı bankalar grubu izlemiştir. Toplam faiz dışı giderlerde önemli bir payı bulunan personel giderleri ise %43,1 ile en yüksek kalkınma ve yatırım bankaları grubunda gerçekleşmiştir.

BDDK

59

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Dolayısıyla, sektörün kârlılık performansı gruplar itibarıyla analiz edildiğinde, Haziran 2005’e göre nominal bazda net dönem kârındaki artış sırasıyla en fazla kalkınma yatırım bankaları grubunda ve özel bankalar grubunda gözlemlenirken, kamu bankalarının net kârı nominal olarak %4,4 artmış, yabancı bankalarda ise -özellikle bazı yabancı bankaların kambiyo zararlarının göreli olarak yüksek gerçekleşmesinin etkisiyle- %21’lik bir azalış gerçekleşmiştir. Tablo 2.1-19: Net Dönem Kârı/Zararı Kamu Özel TMSF Yabancı Kalkınma ve Yatırım SEKTÖR TMSF Hariç Sektör

Milyon YTL 2005 Haziran 2006 Haziran 1.368 1.427 2.148 2.779 154 191 235 186 307 415 4.212 4.998 4.059 4.806

Yüzde Değişim Nominal Reel 4,4 -7,3 29,3 14,9 24,5 10,7 -21 -29,8 34,9 19,9 18,6 5,4 18,4 5,2

Bu gelişmelerle birlikte, Haziran 2006 döneminde TMSF hariç sektörün net kâr/toplam özkaynaklar rasyosu 6,6 puanlık düşüşle Haziran 2005 rasyosu olan %18,6’dan %12,5’e düşmüştür. Benzer şekilde aynı dönemde, net kârın toplam aktiflerden daha hızlı artması sebebiyle net kâr/toplam aktifler rasyosu 2,7’den 1,7’ye düşmüştür12. Tablo 2.1-20: Bankacılık Sektöründe Seçilmiş Kârlılık Rasyoları TMSF Haziran Dönemi Kamu Özel TMSF Yabancı Kalkınma Hariç Sektör Sektör Haziran Dönemi 2005 2006 2005 2006 2005 2006 2005 2006 2005 2006 2005 2006 2005 2006 Net Kâr/Toplam Aktifler 3,0 2,4 2,0 0,9 15,9 16,8 3,7 2,1 4,9 6,1 2,5 1,6 2,7 1,7 Net Kâr/Toplam Özkaynaklar 32,4 24,1 13,4 7,0 78,2 21,1 20,6 14,0 10,6 12,7 17,6 12,2 18,6 12,5

2.1.10.2. Gelir-Gider Dengesi Bankacılık sektörünün gelir-gider yapısı incelendiğinde, 2005 Haziran döneminde faiz gelirleri toplam gelirlerin %77,6’sını, faiz giderleri toplam giderlerin %58,5’ini oluştururken, 2006 Haziran döneminde faiz oranlarında gözlemlenen değişimlerin etkisiyle faiz geliri ve giderlerinin toplam gelirler ve toplam giderler içindeki payı sırasıyla %74,0 ve %57,9 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, sektörün faiz giderlerinin bir önceki döneme (Haziran 2005) göre nominal ve reel olarak faiz gelirlerinden hızlı artması nedeniyle, toplam faiz gelirinin toplam faiz giderlerini karşılama oranı %182,2’den %166,1’e düşmüştür. Gruplar itibarıyla bakıldığında, yabancı bankalar grubu hariç diğer tüm gruplarda benzer bir azalış gözlemlenmektedir.

12

Söz konusu rasyolar, son 12 aylık net kâr tutarının son 12 aylık ortalama aktife/özkaynağa bölünmesi suretiyle hesaplanmıştır. BDDK

60

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.1-22: Gruplar İtibarıyla Toplam Faiz Geliri/Toplam Faiz Gideri 600

(%)

508,7

500

418,3

400 300 200

151,5 148,5

201,6 169,6

186,0

187,5

181,0 165,2

182,2

166,1

100 0 Kamu

Özel

Yabancı

Kalkınma

Haz.05

Haz.06

TMSF Hariç Sektör

Sektör

2005 Haziran – 2006 Haziran döneminde faiz dışı gelir/gider dengesi incelendiğinde, kredilerden alınan ücret ve komisyonların reel olarak düşmesine rağmen, başta aktiflerin satışlarından elde edilen gelirlerin ve diğer faiz dışı gelirlerin artması sayesinde faiz dışı gelirler, faiz dışı giderlere göre daha fazla artmıştır. Buna bağlı olarak, TMSF hariç sektör genelinde faiz dışı gelirlerin faiz dışı giderleri karşılama oranı %58,3’ten %96,4’e yükselmiştir. Gruplar itibarıyla bakıldığında söz konusu oran Haziran 2006’da tüm banka gruplarında Haziran 2005’e göre artmış olup, en fazla artışın kalkınma ve yatırım bankaları grubunda olduğu görülmektedir. Grafik 2.1-23: Gruplar İtibarıyla Faiz Dışı Gelir/Toplam Faiz Dışı Gider (%) 180

168,1

160 140 120 80 60

98,4

88,5

100 52,0

96,4

96,1

81,4 67,7

61,1

58,3

58,3

43,2

40 20 0 Kamu

Özel

Yabancı

Kalkınma

Haz.05

BDDK

TMSF hariç sektör

Sektör

Haz.06

61

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2.1.11. Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi Banka üst düzey yöneticilerinin bankacılık sektörüne ve ekonomi geneline ilişkin algılayış ve beklentilerinin izlemek amacıyla BDDK tarafından hazırlanmış olan ve ilki Eylül 2005’te yayınlanmış olan “Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi”nin üçüncü sayısı 2006 Temmuz ayında yayınlanmıştır. Riskten sorumlu yönetim kurulu üyesi, genel müdür ve genel müdür yardımcılarından oluşan seksen üç üst düzey banka yöneticisi tarafından doldurulan anket sonuçları, genel olarak beklentilerin önceki anketlere göre değiştiğini göstermektedir. Bu durumda MayısHaziran 2006 döneminde finansal piyasalarda gözlenen dalgalanmaların etkili olduğu düşünülmektedir. Önümüzdeki 3 aylık dönemde katılımcıların %89’unun TÜFE’de, %63’ünün iç borçlanma faiz oranlarında artış beklediği ve önceki anket sonuçlarına göre söz konusu göstergelerdeki artış beklentisinin belirgin olarak yükseldiği görülmektedir. Buna karşılık, bütçe açığındaki azalmaya yönelik olumlu beklentinin korunduğu ve YTL’nin değer kaybına bağlı olarak cari açıktaki artış beklentilerinin azaldığı dikkat çekmektedir. ABD Doları kuruna ilişkin beklentinin %45 oranında aynı kalacak yönünde olması, döviz piyasalarındaki yükselişin sona ereceği tahminini yansıtmaktadır. Uluslararası piyasalardaki gelişmeler, iç talepteki değişim ve ticari kredi faiz oranları, ticari kredi hacmini etkileyebilecek en önemli faktörler olarak sıralanmaktadır. Tüketici kredisi hacmini etkileyecek faktörlerin sırasıyla kredi faiz oranları ve tüketim talebindeki değişim olduğu görülmektedir. Katılımcıların önemli bir bölümü (%60), bankacılık sektörünün karlılığının azalacağını beklemekte ve karlılığı etkileyecek en önemli neden olarak faiz marjındaki değişmeleri göstermektedir. Sektörün en fazla gelişme beklenen faaliyet alanı olarak, bir önceki anket dönemine göre düşüş göstermesine rağmen, bireysel bankacılık faaliyetleri görülmektedir. Bankacılık sektörü yabancı sermaye payına yönelik olarak artış beklentisi bir önceki döneme göre azalmış olmakla beraber, %72 oranında bir artış beklentisi devam etmektedir. Bankacılık sektörünü en fazla etkileyecek faktörler olarak makroekonomik gelişmeler (%70) tahmin edilmekte, en önemli risk kaynağının %63 ile faiz riski olduğu, kredi riskinin ise bir önceki döneme göre ciddi bir düşüş göstererek % 19 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Tablo 2.1-21: Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Anketi-Seçilmiş Bulgular Önemli ölçüde artacak Artacak Aynı kalacak Azalacak Önemli ölçüde azalacak (*) Konut kredisi hariç

Faiz oranları Konut kredisi Tüketici kredileri* İşletme kredileri Kredi kartı 11 7 8 1 57 59 61 31 27 28 27 66 6 6 4 1 0 0 0 0

Karlılık 0 11 17 60 12

Ankette, gelecek üç aylık dönemde bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü ve kredi hacimlerinde büyüme beklentisinin azalarak da olsa devam etmekte olduğu gözlenmektedir. Konut kredileri, diğer tüketici kredileri ve ticari kredilerin faiz oranlarının artacağı, kredi BDDK

62

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

kartı faiz oranlarının ise aynı düzeyde kalacağı yönündeki beklentilerin hâkim olduğu görülmektedir. Kredi hacmine yönelik belirgin bir yönelim bulunmamaktadır. Sektör temsilcilerinin %39’u kredi hacminin aynı kalmasını beklerken, diğer katılımcıların yarısı artma, yarısı azalma yönünde tahminde bulunmaktadır. TCMB tarafından bankaların kurumsal ve bireysel kredilere yönelik beklentilerini ve geçmiş dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirmeyi amaçlayan bir anket çalışması yürütülmektedir. Üçer aylık dönemleri kapsayan bu anketlerden sonuncusu Haziran 2006 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu tarih itibarıyla, anketin kurumsal kredilerle ilgili olarak ortaya koyduğu sonuçlar aşağıda özetlenmektedir. Makroekonomik göstergelerde yaşanan dalgalanma ile birlikte, kredilere uygulanan standartların sıkılaştırılmasını ve kredi talebinin azalmasını bekleyen bankaların sayısında artış eğilimi görülmektedir. Haziran 2006 tarihindeki ankete katılan bankalardan %53’ü gelecek üç ayda işletmelere kullandırılan kredi ve kredi limitlerinin onaylanmasında kullanılan standartların sıkılaştırılmasını beklemektedir. Bu oran 2005 yılı sonunda %3 ve 2006 yılı Mart ayında %2 olarak gerçekleşmiştir (Ek Tablo 2.1-3). Dolayısıyla, bankaların önemli bir bölümü, işletme kredilerine yönelik 2005 yılında uygulanan politikaların 2006 yılında önemli ölçüde değişmesini beklemektedir. Kredi talep eden işletmeler büyüklüklerine göre değerlendirildiğinde, bankaların %50’si küçük ve orta ölçekli işletmelere, %45’i ise büyük ölçekli işletmelere yönelik kredi ve kredi limitlerinin gelecek üç ayda sıkılaştırılmasını beklemektedir. İşletmelere yönelik kredilerin vade yapısı ele alındığında, uzun vadeli kredilerin verilmesinde uygulanan standartların sıkılaştırılmasını bekleyenlerin oranı %53 iken, kısa vadeli krediler için bu oran %9’dur. Bankalar, işletmelere kullandırılan kredi ve kredi limitlerinin onaylanmasında uygulanan standartların sıkılaştırılmasında, genel ekonomik faaliyetler, sektör ve firmalara ilişkin artan risk algılamasının önem taşıdığını belirtmektedir. Bu standartların aynı kalmasını bekleyen bankalar ise kredi piyasasındaki rekabet baskısını vurgulamaktadır. İşletmelerin kredi taleplerine yönelik beklenti incelendiğinde ise, bankaların sadece %13’ü gelecek üç aylık dönemde kredi talebinin azalmasını beklemektedir (Ek Tablo 2.1-4). Bankaların %37’si işletmelerin kredi talebinin artmasını beklemektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kredi talebinin artmasını bekleyenler %60 iken, büyük ölçekli işletmelerin kredi talebinin artmasını bekleyenler %32’dir. Ayrıca, bankaların %40’ı kısa vadeli kredilere, %34’ü ise uzun vadeli kredilere yönelik talebin artmasını beklemektedir. 2.1.12. Bankacılık Sektörü Derecelendirme Notlarının Gelişimi Türkiye’de faaliyet gösteren 51 bankadan 13’ünün, 2006 yılı Haziran ayı itibarıyla uluslararası derecelendirme kuruluşlarından kredi notunun bulunmadığı görülmektedir. Bu bankaların sektörün toplam aktifleri içindeki payı %2,3 olup, 8 tanesi kalkınma ve yatırım bankası, 1 tanesi katılım bankası, 2 tanesi özel, 1 tanesi TMSF ve 1 tanesi de yabancı banka statüsündedir.

BDDK

63

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.1-22: Derecelendirme Notu Olan Bankalar Derecesi Olmayan 2 1 1 1 8 13

S&P Fitch Moody's Kamu Mevduat B. 2 3 2 Özel Mevduat B. 5 14 11 Yabancı Mevduat B. 8 10 10 Katılım Bankaları 3 TMSF Kal.ve Yat.Bank. 2 4 1 Toplam 17 34 24 Not: Derecelendirme notları 18 Ağustos 2006 itibarıyladır.

Toplam 3 17 13 4 1 13 51

Farklı derecelendirme şirketlerinin notları EkTablo 2.1-5 aracılığıyla eşleştirilmiş ve doğrusal artışlarla rakamsal dönüşümü yapılmıştır. Türkiye’nin mevcut durumda ülke kredi notu S&P ve Fitch’de BB- (rakamsal olarak 9), Moody’s de ise Ba3 (rakamsal olarak 9)’dur. Söz konusu üç derecelendirme kuruluşundan notu olan ve Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların rakamsal notlarına göre dağılımı ve ortalama rakamsal dereceler aşağıdaki tablolarda sunulmaktadır. Buna göre Türkiye’nin ülke kredi notu Türk bankaları için bir üst sınır niteliğindedir. Tablo 2.1-23: Derecelendirme Notlarına Göre Bankaların Dağılımı Rakamsal Notlar 6 7 8 9 10 15 16 17 18 19 20 TOPLAM

S&P 8 1 1 1 1 5 17

Fitch 2 4 2 17 1 1 2 2 2 1 34

Moody's 1 16 1 1 2 2 1 24

Not: Derecelendirme şirketlerinden S&P tarafından verilen notlar kredi notu (credit rating), Moody’s tarafından verilen notlar uzun dönem banka mevduatı notu (long term bank deposits), Fitch tarafından verilen not ise uzun dönem notu (long term rating) olarak verilmektedir.

Tablo 2.1-24: Ortalama Rakamsal Dereceler Kamu Mevduat B. Özel Mevduat B. Yabancı Mevduat B. Katılım Bankaları Kalkınma ve Yatırım B.

S&P 9 9 16 14

Fitch 9 8 15 8 12

Moody's 8 8 8 8

2.1.13. Aracılık Maliyetleri Sektörün rekabet gücünün artırılmasında aracılık maliyetlerinin aşağıya çekilmesi kritik önem taşımaktadır. Nominal faiz oranlarındaki gerileme ve bankacılık sektörü üzerindeki

BDDK

64

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

kamusal yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik mevzuat değişikliklerine bağlı olarak, bankaların mudiye ödediği faiz gideri ile müşterisine verdiği kredilerin maliyeti arasındaki toplam faiz marjı 2003 yılında 14 puandan 2006 Haziran ayında 6 puana düşmüştür. Söz konusu dönemde toplam kredi maliyeti içinde kamusal yükümlülüklerin payı %30’dan %27’ye gerilemiştir. Tablo 2.1-25: Aracılık Maliyetlerindeki Gelişmeler (%) (a) Mudiye ödenen net faiz (b) Mudi tarafından ödenen vergi (puan) (c) Bankaca ödenen faiz (a+b) (d) Mevduat üzerindeki kamusal yük (puan) (e) Kredi faiz oranı (c+d) (*) (f) Kredi müşterisince ödenen vergiler (puan) (g) Müşteri üzerindeki toplam kredi maliyeti (e+f) (h) Faiz marjı (puan) (g-a) (i) Toplam kredi maliyeti içerisinde kamusal yükümlülüklerin payı (h/g)

2003 30.9 6.6 37.5 1.6 39.1 5.3 44.4 13.5 30.4

2004 19.0 4.1 23.1 1.3 24.4 1.6 26.0 7.0 26.9

2005 2006/6 16.4 15.9 3.7 3.5 20.1 19.4 1.1 1.1 21.2 20.5 1.3 1.2 22.5 21.7 6.1 5.9 27.2 27.0

(a) Söz konusu dönemlerdeki kamusal yükümlülükler düşüldükten sonra mudinin eline geçen net faiz oranıdır. (b) Tasarruf sahipleri üzerindeki gelir vergisi stopajı, özel işlem vergisi olarak alınan kamusal yükümlülüklerdir. (c) Banka tarafından mudiye verilen 1 ay vadeli yıllık YTL mevduat faiz oranıdır. (d) Banka tarafından mudiden toplanan fonlar üzerindeki TMSF primi, BDDK giderlerine katılma payı, disponibilite ve zorunlu karşılık yükümlülüklerinden oluşan kamusal nitelikli ödemelerdir. (e) Banka tarafından kâr ve operasyonel gider marjları sıfır varsayılarak hesaplanan başabaş kredi faiz oranıdır. (f) Kurumsal kredi müşterisi üzerindeki BSMV, KKDF, damga vergisi gibi kamusal yükümlülükler ile gider kısıtlaması nedeniyle vergiler üzerinden ödenen kurumlar vergisi eklenmiş, gider kabul edilen vergilerin vergi matrahından düşülmesinin maliyet azaltıcı etkisi dikkate alınmıştır.

2.2.

Katılım Bankaları

Özel finans kurumları olarak isimlendirilen ve 1985 yılından bu yana faaliyet gösteren kuruluşlar, 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile “katılım bankaları” olarak tanımlanmıştır. Katılım bankaları, geleneksel mevduat bankacılığından farklı olarak, cari hesap ve kâr-zarar ortaklığı hesapları yoluyla fon toplamakta ve bu fonları kullandırmaktadır. Haziran 2006 itibarıyla faaliyette bulunan dört katılım bankasının 310 şubesi ve 6.347 personeli bulunmaktadır. Bu bankaların, ATM, mudi ve kredi kartı müşterisi sayılarında artış eğilimi görülmektedir (Tablo 2.2-1). Fiziki anlamdaki bu gelişime paralel olarak bilânço büyüklüğü de artış göstermiştir. Mesela, sektörde faaliyet gösteren 4 katılım bankasının bilânço toplamı, yılın birinci çeyreğinde yaklaşık %3 ve ikinci çeyreğinde %20 oranında büyümüştür. Bölüm 2.1.1’de görüldüğü üzere, katılım bankaları hariç bankacılık sektörünün yılın ilk 6 ayında kaydettiği %14,7’lik büyümeye karşılık, katılım bankaları %23,5’lik bir büyüme oranı yakalamıştır. Katılım bankaları hakkında ilave göstergeler için Ek Tablo 2.21’e bakılabilir. Tablo 2.2-1: Katılım Bankalarına İlişkin Göstergeler 2005 4 292 307 914.395 5.747 9,9

Katılım Bankası Sayısı Şube Sayısı ATM Sayısı Mudi Sayısı Çalışan Sayısı Bilânço (Milyar YTL)

BDDK

65

03/2006 4 294 309 898.649 5.912 10,2

06/2006 4 310 312 964.905 6.347 12,3

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2.2.1. Aktifler Mevduat ile kalkınma ve yatırım bankalarının toplam aktiflerinin %2,7’si kadar olan katılım bankalarının toplam aktifleri yılın ilk 6 ayında %23,5 büyüyerek 12,3 milyar YTL’ye yükselmiştir. Söz konusu artış oranı mevduat ile kalkınma ve yatırım bankalarının aynı dönemdeki büyüme oranının 8,8 puan üzerindedir. Grafik 2.2.-1’de görüldüğü üzere, aktif toplamının 1,6 milyar (%13,2) YTL’sini YP ve 10,7 milyar (%86,8) YTL’sini TP kalemler oluşturmaktadır. Önceki bölümde yer alan banka grupları ile mukayese edildiği zaman, katılım bankalarının aktif büyüklüğü olarak kalkınma ve yatırım bankalarına (14,8 milyar YTL) yaklaştığı görülmektedir. Grafik 2.2-1: Aktifin TP-YP Ayrımı ve Yapısı (%)

Milyar YTL 14 12 10

110 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0

1,6 1,3

1,5

8 6 4

8,4

9,0

12/2005

03/2006

10,7

2 0 TP

06/2006

8,2 9,4 2,3 13,8 1,2

7,9 9,2 2,0 9,9 1,2

7,6

65,1

69,9

65,8

12/2005

03/2006

06/2006

11,7 1,7 12,2 1,1

YP Krediler

Takipteki Alacaklar (net)

Bankalardan Alacaklar

Sabit Kıymetler (net)

Diğer

Finansal Kiralama Alacakları (net)

Katılım bankalarının aktif kompozisyonunda yılın ilk 6 ayında büyük bir farklılaşma olmadığı görülmektedir. Grafik 2.2-1’e göre aktiflerin temel unsurunu krediler oluşturmaktadır. Yılın ilk çeyreğinde kredilerin toplam aktif içindeki payında görülen artış, ikinci çeyrekte azalarak 2005 yılı sonu seviyesine gerilemiştir. Katılım bankalarında kredilerin aktifler içindeki oranı, mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarına göre oldukça yüksektir. Mesela, Haziran 2006’da mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarında krediler/toplam aktifler oranı %42,9 iken, katılım bankalarında bu oran %65,8 olarak gerçekleşmiştir. Aktif kompozisyonu açısından, mevduat ve kalkınma ve yatırım bankaları ile katılım bankaları arasında farklılaşma yaratan unsurlardan biri menkul değerler kalemidir. Haziran 2006 itibarıyla, menkul değerler toplamı mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarında 159,7 milyar YTL iken, katılım bankalarında 5,4 milyon YTL olmuştur. Katılım bankalarında menkul değerler toplamı, kalkınma ve yatırım bankalarındakinin (1,7 milyar YTL) bile oldukça altındadır. Katılım bankalarında menkul kıymetlerin tamamı ticari portföyden oluşmaktadır. Bu bankaların menkul kıymetlerinde, kuruluş amaçlarına paralel olarak VKET bulunmamaktadır. Mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarından farklı olarak, katılım bankaları aktifleri içinde dikkat çekebilecek diğer bir unsur ise %7,6’lık paya sahip olan finansal kiralama alacaklarıdır.

BDDK

66

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Katılım bankalarının aktif kaleminin en büyüğü olan kredilerin gelişimi ve dağılımı büyük önem arz etmektedir. Grafik 2.2-2 bu konuda son gelişmeleri göstermektedir. Yılın ilk iki çeyreğinde toplam krediler %24,8 oranında artmıştır. İşletme kredileri ve tüketici kredileri en büyük iki kredi türünü oluşturmaktadır. İşletme kredileri miktar olarak artış göstermesine rağmen oransal olarak gerilemiştir. Tüketici kredileri ise, hem miktar olarak hem de oransal olarak yükselme kaydetmiştir. Tüketici kredilerinin son iki çeyrekte göstermiş olduğu artış %51,4’dür. Grafik 2.2-2: Krediler (%) 110 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0

3,2

3,3

3,2

37,6

38,0

38,2

3,4

3,3

3,0

15,1 1,2

16,7 0,9

18,4

39,5

38,0

36,7

12/2005 İşletme Kredileri

0,6

03/2006 06/2006 Kar Zarar Ortaklığı Yatırımı

Tüketici Kredileri

Taksitli Ticari Krediler

Diğer Krediler

Kredi Kartları

Mevduat ve kalkınma ve yatırım bankaları ile katılım bankaları arasındaki farklılaşma, kredilerin türler itibarıyla dağılımında da görülmektedir. En yüksek paya sahip kredi türü katılım bankalarında %36,7’lik pay ile işletme kredileri olurken, mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarında %21,7’lik pay ile tüketici kredileri olmuştur. Kredi kartları, mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarında %10 gibi önemli bir paya sahipken, bu kredilerin katılım bankalarındaki payı %3 civarındadır. 2.2.2. Pasifler Pasiflerin para birimi açısından yapısı incelendiğinde Aralık 2005’e göre Haziran 2006 itibarıyla YP ile ifade edilen büyüklüklerde TP ile ifade edilenlere göre nispeten daha az artış olduğu görülmektedir (Grafik 2.2-3). Bu dönemde oransal olarak YP değerlerin payı %42,2’den %38,2’ye gerilemiştir. Pasiflerde YP fonların oransal azalışında kurda görülen dalgalanmaların ve bu konudaki beklentilerin etkili olduğu düşünülmektedir.

BDDK

67

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 2.2-3: Pasifin TP-YP Ayrımı ve Yapısı Milyar YTL 14

110 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0

12 10

4,7

8

4,0

4,2

6 4

7,6

5,7

6,2

12/2005

03/2006

2 0 TP

06/2006

(%) 4,5 9,6 1,8

5,3 9,8 1,9

5,7 10,7 3,1

84,2

83,0

80,5

12/2005

03/2006

06/2006

Toplanan Fonlar

YP

Bankalara Borçlar

Özkaynaklar

Diğer

Temel pasif kalemlerinde son iki çeyrek itibarıyla kayda değer değişmeler olduğu söylenebilir. Pasiflerin temel kalemi niteliğindeki toplanan fonlar ilk iki çeyrekte oransal olarak azalma göstermiştir. Buna karşın, bankalara borçlar ve özkaynaklar artmıştır (Grafik 2.2-3). Katılım bankalarının özkaynaklar dışındaki başlıca kaynakları, cari hesaplar ile kâr ve zarara katılma hakkı veren hesaplarda toplanan fonlar olup, geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak yabancı para cinsinden oluşmaktaydı. Ancak son dönemlerde ekonomideki genel eğilime paralel olarak, toplanan fonlarda Türk parasının oranının arttığı gözlenmektedir. 2005 yılı sonu itibarıyla toplanan fonlar içerisinde YP cinsinden fonların oranı %46,9 ve TP fonların oranı %53,1 iken Haziran 2006’da bu oranlar sırasıyla %42,7 ve %57,3 olarak gerçekleşmiştir (Grafik 2.2-4). Grafik 2.2-4: Fonların TP-YP Ayrımı (%)

Milyar YTL 12 83,4

10

86,7

70 60

6

10,6 8,5

7,1

50 40 30 20

2

10 0

0 12/2005 Miktar

BDDK

90 80

71,6

8

4

100

03/2006

06/2006

Bilançoya Oran

68

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.2-2: Özkaynaklar (Milyon YTL)

12/2005

03/2006

06/2006

85,8 22,2 0,1 26,3 34,5

84,4 21,6 0,1 6,2 12,3

70,3 28,3 0,3 12,4 11,3

Ödenmiş Sermaye Yedek Akçeler Yeniden Değerleme Fonu Dönem Karı (Zararı) Geçmiş Yıllar Karı (Zararı)

Pasif toplamı içerisinde toplanan fonların payındaki oransal azalışa karşın, oransal payında artış olan özkaynakların detayı Tablo 2.2-2’de sunulmuştur. Aralık 2005 ve Haziran 2006 döneminde katılım bankalarındaki bu gelişmeye karşılık, mevduat ile kalkınma ve yatırım bankalarında toplam özkaynaklar hem miktar hem de oransal olarak düşüş göstermiştir. Ödenmiş sermayedeki artışlar ve geçmiş yıllar zararlarındaki düşüşler katılım bankalarının özkaynaklarında meydana gelen artışın ana kaynağını teşkil etmektedir. 2.2.3. Bilânço Dışı İşlemler Yılın ilk yarısında katılım bankalarında bilânço dışı işlemler yaklaşık %59 artarak 10,6 milyar YTL seviyesine ulaşmıştır. Buna paralel olarak, bilânço dışı işlemlerin bilânço büyüklüğüne oranı da %71,6’dan %86,7’ye çıkmıştır. Yükseliş çoğunlukla birinci çeyrekte gerçekleşmiştir (Grafik 2.2-5). Mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarında da bilânço dışı işlemlerde aynı yönlü gelişme olmuş, fakat artış oranı %25 ile sınırlı kalmıştır. Aynı zamanda, bu grup bankalarda bilânço dışı işlemlerin bilânçoya oranı, katılım bankalarına göre daha düşüktür. Grafik 2.2-5: Bilânço Dışı İşlemler Milyar YTL 12

(%) 83,4

10

86,7

90 80

71,6

70

8

60

6 4

100

10,6 8,5

7,1

50 40 30 20

2

10 0

0 12/2005 Miktar

03/2006

06/2006

Bilançoya Oran

Katılım bankalarında, mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarından farklı olarak, bilânço dışı işlemlerde teminat mektupları %58’lik pay ile en ağırlıklı kalem olmaktadır (Tablo 2.2.3). Taahhütler ve akreditifler katılım bankalarının diğer önemli bilânço dışı işlemler kaynağıdır. Türev işlemleri en hızlı artış kaydeden kalem olmasına rağmen, toplam içindeki payı (%10,3), mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarına göre (%39) hala oldukça düşük seviyededir.

BDDK

69

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.2-3: Bilânço Dışı İşlemlerin Ayrıntısı (%) Teminat Mektupları Kabul Kredileri Akreditifler Teminat Mektupsuz Prefinansman Kredileri Diğer Garanti ve Kefaletler Taahütler Türev İşlemleri

12/2005 65,88 1,93 11,86 0,13 0,90 18,51 0,78

3/2006 56,70 1,90 11,15 0,11 0,71 21,78 7,64

6/2006 58,04 2,20 12,63 0,10 0,47 16,28 10,26

2.2.4. Kârlılık Katılım bankalarının net kârları Haziran 2006 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre %73,4 artarak 93,9 milyon YTL’den 162,8 milyon YTL’ye yükselmiştir (Tablo 2.2-4). Aynı dönemde mevduat ve kalkınma ve yatırım bankalarının net karlarının %18,6 arttığı dikkate alındığında, katılım bankalarının net kârları yükseltmede nispi bir başarı sağladığı söylenebilir. Net kâr payı gelirlerinde sağlanan %43’lük artışın katılım bankalarının net kârında önemli katkısı olmuştur. 2005 Haziran ile 2006 Haziran döneminde katılım bankalarının kârlılık oranlarında da artış olmuştur. Net kâr/Toplam Aktifler oranı %2’den %3’e, Net Kâr/Toplam Özkaynaklar oranı da %20,2’den %32,6’ya yükselmiştir. Tablo 2.2-4: Seçilmiş Kâr/Zarar Kalemleri (Milyon YTL) Toplam Kâr Payı Gelirleri Toplam Kâr Payı Giderleri Net Kâr Payı Geliri (Gideri) Takipteki Alacaklar Provizyonu Prov. Sonrası Net Kar Payı Geliri (Gideri) Toplam Kâr Payı Dışındaki Gelirler. Toplam Kâr Payı Dışındaki Giderler Toplam Diğer Gelirler (Giderler) Vergi Öncesi Kâr (Zarar) Vergi Provizyonu Dönem Net Kârı (Zararı)

BDDK

6/2005 459,6 262,7 196,9 31,1 165,8 148,9 306,7 89,3 97,3 3,4 93,9

70

6/2006 629,3 347,1 282,1 49,7 232,4 836,3 328,8 -551,3 188,6 25,8 162,8

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2.3.

Banka Dışı Finansal Kuruluşlar

2006 yılı Mart ayı itibarıyla faaliyette bulunan 83 finansal kiralama13, 88 adet faktoring ve 9 adet de tüketici finansman şirketi bulunmaktadır. Finansal kiralama şirketlerinin toplam 4 ve tüketici finansman şirketlerinin toplam 4 adet şubesi bulunmaktadır. Bu bölümde, finansal kiralama, faktoring ve tüketici finansman şirketleri, sektörlerindeki toplam aktif paylarına göre gruplandırılarak analiz edilmiştir. Toplam aktiflerdeki payı %1’e kadar olan şirketler, küçük şirketler; %1 ile %5 arasında pay sahibi olan şirketler, orta büyüklükteki şirketler ve payları %5’in üzerinde olan şirketler, büyük şirketler olarak gruplandırılmıştır. 2.3.1. Finansal Kiralama Şirketleri 2.3.1.1. Bilanço Analizi Finansal kiralama şirketlerinin 2006 yılı Mart ayı toplulaştırılmış bilançosunun özet hali, Tablo 2.3-1’de sunulmaktadır. Bilançonun geniş hali Ek Tablo 2.3-1’de yer almaktadır. Bilanço bir önceki dönemle kıyaslandığında, nominal olarak %16 ve sabit fiyatlarla (ÜFE, 2003=100 kullanılarak) %14 oranında büyüdüğü, finansal kiralama alacaklarının payının küçük bir düşüş gösterdiği, iştirak ve diğer aktiflerin payının küçük ölçüde arttığı, takipteki alacakların payında hafif bir yükselme kaydedildiği; pasiflerde ise bilançonun genel büyüme oranının gerisinde bir büyüme göstermesi nedeniyle ödenmiş sermayenin payında azalma gerçekleştiği, ancak, yedek akçe ve yeniden değerlemedeki artışlar nedeniyle öz kaynakların payında yükselme yaşandığı görülmektedir. Tablo 2.3-1: Finansal Kiralama Şirketlerinin Bilançosu Bilanço Hesaplar % Pay Finansal Kiralama Alacakları Takipteki Alacaklar Diğer Aktifler TOPLAM Mali Borçlar Diğer Pasifler Dönem Karı (Zararı) TOPLAM ÖZKAYNAKLAR TOPLAM PASİFLER (Milyon YTL)

2005

03/2006

Sektör 85,6 0,4 14 100 68 8,5 4,2 23,5 6.092

Sektör 81,6 0,8 17,6 100 72,5 3,1 1,3 24,4 7.051

Grup Bazında Büyük 83,7 0,2 16,1 100 75,5 2,9 1,5 21,6 4.040

Orta 83,3 1,5 15,2 100 74,3 3 1,3 22,7 2.530

Küçük 54,9 1,5 43,6 100 37,8 5,3 -0,6 56,7 481

13 Ayrıca bünyelerinde finansal kiralama işlemi yapan 10 adet kalkınma-yatırım bankası ve 4 adet katılım bankası bulunmaktadır.

BDDK

71

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2.3.1.1.1 Aktif Yapısı Tablo 2.3-1’e göre, finansal kiralama şirketlerinin aktifleri, bir önceki dönemde 6.092 milyon YTL iken, Mart 2006 döneminde 7.051 milyon YTL’ye yükselmiştir. Tüm şirket grupları bu yüksek büyümeye katkıda bulunurken, aktif dağılımları gruplar arasında farklılık göstermektedir. Bu çerçevede, aktif kalemlerinin payı açısından orta ve büyük ölçekteki şirketler benzer nitelikler arz etmektedir. Ek Tablo 2.3-1 çerçevesinde, dönem itibarıyla, finansal kiralama şirketlerinin ellerinde bulundurdukları nakit değerlerin (bankalar kalemi) payında küçük ölçüde (%2 kadar) bir azalma vardır. Tabloda görüldüğü üzere, finansal kiralama alacaklarının payının büyümesi, bilançonun büyüme oranının gerisinde kalmış ve bu kalemin bilanço içindeki payında 4 puanlık bir azalma kaydedilmiştir. Bunun nedeni mevsimsel olup, yıllar itibarıyla ilk çeyrekte yeni finansal kiralama işlemi miktarının diğer dönemlere göre daha az olması ve tasfiye olan alacakların yerine aynı oranda yeni işlem yapılamamasıdır. Bu kalem şirket grupları açısından incelendiğinde; büyük ve orta ölçekli şirketlerin finansal kiralama alacaklarının aktiflerdeki payının %83 ve küçük şirketlerde ise %55 düzeyinde olduğu görülmektedir. Büyük ve orta ölçekli şirketler ellerindeki kaynakların önemli kısmını finansal kiralama işlemlerinde değerlendirmektedir. Küçük ölçekli şirketler ise kaynaklarının bir kısmını iştiraklerde (%9,3), bir bölümünü diğer aktiflerde (%11,5) ve bir kısmını da maddi duran varlıklarda (%4,8) değerlendirmiştir. Mevsimsel etkinin bir sonraki dönem azalmaya başlamasına paralel olarak, finansal kiralama alacaklarının payının da önümüzdeki dönemlerde artış kaydetmesi beklenmektedir. Mevcut dönemde, takipteki alacakların payı bir önceki döneme göre ikiye katlanmış, %0,4’ten %0,8’e yükselmiştir. Söz konusu oran düşük olmakla birlikte, hızlı büyümesi nedeniyle şirketlerce özellikle dikkate alınması gerekmektedir. Aktifin bu kalemi açısından, orta ölçekli şirketler ile küçük ölçekli şirketlerin benzerlik taşıdığı, büyük ölçekli şirketlerin ise oldukça düşük bir takipteki alacak payına sahip olduğu (%0,2) görülmektedir. Ek Tablo 2.3-10’da görüleceği üzere, finansal kiralama alacaklarını doğuran işlemlerin %46,5’i sanayi mallarında ve %46,6’sı ise hizmetler alanında gerçekleşmiştir. Alacakların grup bazında dağılımı incelendiğinde, büyük ölçekli şirketlerin %57, orta ölçekli şirketlerin ise %38 paya sahip olduğu görülmektedir. Alacakların %97,3’ü uzun vadelidir. Ekte yer alan Tablo 2.3-13 ve Tablo 2.3-14’te görüleceği üzere finansal kiralama şirketlerinin alacaklarının ağırlıklı ortalama vadesi 1.162 gün, borçlarının ağırlıklı ortalama vadesi ise 433 gündür. Alacakların bilançodaki payının göreli olarak (%86) borçların payından (%68) daha yüksek olması, finansal kiralama şirketlerinde borç ve alacakları açısından vade uyuşmazlığını önleyecek düzeyde bulunmamaktadır.

BDDK

72

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Alacakların takibe alınma oranı oldukça düşüktür. Takibe alınmanın en yüksek olduğu sektör, diğer imalat (mobilya, mücevherat, oyuncak ve oyun aletleri vb.) sanayidir. Alacaklar müşterilerin türlerine göre, ticari işletmelerde %74,6 oranında, bireysel işletmelerde ise %16,7 oranında dağılım göstermektedir. Ticari işletmelerde alacaklar en fazla %13,7 pay ile inşaat sektöründe yoğunlaşmaktadır. 2.3.1.1.2 Pasif Yapısı Tablo 2.3-1’de görüleceği üzere, borçlar kalemi finansal kiralama şirketlerinin pasiflerinde en önemli paya sahip olup, bir önceki döneme göre %5 oranında bir büyüme göstermiştir. Borçlar, gruplar açısından irdelendiğinde; ölçek büyüdükçe, kullanılan dış kaynağın payının da arttığı görülmektedir. Borçlanma açısından, farklılaşma esas olarak küçük ile orta ölçekli şirketler arasında belirginleşmektedir. Büyük ve orta ölçekli şirketlerin borçlarının toplam pasifler içindeki payı %75 civarında iken, bu oran küçük ölçekli şirketlerde %38 düzeyindedir. Ek Tablo 2.3-1’de görüldüğü üzere, finansal kiralama şirketlerinin ödenmiş sermayelerinin payı, pasiflerin büyüme hızından geride kalmış ve dolayısıyla bu kalemin pasifler içindeki göreli payı azalmıştır. Bununla birlikte, yeniden değerleme ve yedek akçelerdeki artış dolayısıyla özkaynakların payı artış kaydetmiştir. Sektörde, yedek akçelerin ve yeniden değerlemeden kaynaklanan fonların sermayeye ilavesi tercih edildiğinden, önümüzdeki dönemde ödenmiş sermayenin payının yükselmesi beklenmektedir. Şirket ölçeği büyüdükçe ödenmiş sermayenin pasifler içindeki payı azalmaktadır. Bu itibarla, borçların payı ve özkaynakların payı bir arada değerlendirildiğinde, büyük şirketlerin daha yüksek bir kaldıraç oranı ile çalışmayı tercih ettiği görülmektedir. Diğer taraftan, şirket ölçeği küçüldükçe, yedek akçelerin oransal payı yükselmekte, şirket ölçeği küçüldükçe yedek akçelerin sermayeye ilavesi daha az tercih edilmektedir. Küçük şirketlerin geçmiş yıllar zararı yüksek olup, bu zararlar, şirket grubu büyüdükçe küçülmektedir. Finansal kiralama şirket bilançolarının, TP-YP kompozisyonu (Ek Tablo 2.3-2) açısından taşıdığı riskler incelendiğinde; yükümlülüklerinden daha fazla YP varlıklara sahip olan küçük ölçekli finansal kiralama şirketleri, kurların düşmesi halinde zarar görme riski taşırken; YP varlıklarından daha fazla YP borçları olan orta ve büyük ölçekli şirketler kurların yükselmesi halinde zarar görme riski taşımaktadır. 2.3.1.2 Gelir Tablosu Analizi Tablo 2.3-2’de yer alan gelir tablosuna göre, finansal kiralama şirketlerinin toplam gelirleri içindeki finansal kiralama gelirlerinin payının, bir önceki döneme göre 3 puan civarında arttığı, buna karşılık faaliyet giderlerinin toplam giderler içindeki payının 4,5 puan yükseldiği görülmektedir.

BDDK

73

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Diğer taraftan, faiz giderlerinin payında 10 puan civarında bir yükselme görülmektedir. Kambiyo karlarının payında 2 puan azalış, kambiyo zararlarında ise 3,5 puanlık bir artış olmuştur. Ek Tablo 2.3-3’te görüldüğü üzere, karşılık giderlerinin toplam giderlerdeki payında 2,5 puan yükseliş de dikkate alındığında, mevcut dönem itibarıyla diğer çeşitli giderlerin payındaki 8,3 puanlık azalma dışında, finansal kiralama şirketlerinin gelir tablosunda, gelirlerin korunmasına veya artmasına katkıda bulunacak bir gelişmenin yer almadığı görülmektedir. Gelir tablosu, şirket grupları açısından irdelendiğinde; küçük ölçekli şirketlerin faaliyet gelirlerinin toplam gelirlerdeki payı %42,2 iken, bu oran orta ve büyük ölçekli şirketlerde sırasıyla %55,2 ve %53,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, orta ve büyük ölçekli şirketlerin gelirlerinin, faaliyet gelirlerinden kaynaklanan kısmının payının daha yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 2.3-2: Finansal Kiralama Şirketlerinin Özet Gelir Tablosu Finansal Kiralama Gelir Tablosu % Pay Finansal Kiralama Gelirleri Faiz Giderleri Diğer Giderler Kambiyo Karları Diğer Çeşitli Gelirler Kambiyo Zararları DÖNEM NET KARI (ZARARI)

2005

03/2006

Sektör 50,4 8,8 14,3 41 8,3 36,3 5,3

Sektör 53,3 19,3 9,8 39,0 3,5 43,9 24,4

Grup Bazında küçük 42,2 9,9 25,7 41,5 9,8 26,6 -3,9

Orta 55,2 21 6,9 35,6 4,2 43 24,8

Büyük 53,4 19,6 7,5 40,8 2,3 47,1 27,5

Finansal kiralama şirketleri; personel, komisyon, amortisman ve diğer faaliyet giderleri açısından irdelendiğinde, her gruptaki şirketin faaliyet giderlerinden fazla faaliyet geliri elde ettiği, dolayısıyla karlı bir şekilde faaliyette bulunduğu görülmektedir. Bununla birlikte, şirketlerin ölçeği büyüdükçe, şirketler ölçek ekonomisinden faydalanarak daha karlı bir konuma gelmektedir. Ek Tablo 2.3-3 çerçevesinde, finansal kiralama gelirleri ve giderleri bir önceki dönemle kıyaslandığında: • •



BDDK

Finansal kiralama gelirlerinin ve faaliyet giderlerinin (personel, diğer faaliyet giderleri ve amortisman) payında küçük artışlar görüldüğü; Faiz giderlerinin toplam giderler içindeki payının 10,5 puanlık belirgin bir artış gösterdiği,faiz giderlerinin kaynağının, özellikle orta ve büyük ölçekli şirketlerin kullandıkları kredilerin artmasının, faiz giderlerinin yükselmesi sonucunu doğurduğu, Kambiyo karlarının payında 2 puanlık bir azalma izlenirken, kambiyo zararlarının payındaki artışın 7,6 puan düzeyinde bulunduğu,

74

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006



Ayrılan karşılıkların payındaki tedrici azalmanın, bu dönem sona erdiği ve artış hızının yüksek olduğu

görülmektedir. Bu veriler ışığında, finansal kiralama sektöründe, artan faiz yükü ve kur kaynaklı zararların artmasına ilave olarak takibe alınan alacakların payının da yükselmeye başlaması, önümüzdeki dönemde risk yönetiminin daha da geliştirilmesini gerektirmektedir. 2.3.2. Faktoring Şirketleri 2.3.2.1.Bilanço Analizi 2.3.2.2.Aktif Yapısı Faktoring şirketlerinin Tablo 2.3-3’te yer alan bilançosu incelendiğinde, sektör, nominal olarak %17 ve sabit fiyatlarla %19,5 oranında küçülmüştür. Bilançodaki bu gerilemenin nedeni, faktoring şirketlerinin dönem itibarıyla tasfiye ettikleri alacak kadar yeni alacak üretememeleridir. Bir önceki dönemle karşılaştırıldığında; aktiflerde alacaklar kaleminin payında ve takipteki alacakların payında azalma görülmektedir. Tablo 2.3-3: Faktoring Şirketlerinin Başlıca Bilanço Kalemlerinin Payı 2005

03/2006

Hesaplar % Pay Faktoring Alacakları Takipteki Alacaklar Diğer Aktifler Mali Borçlar Diğer Pasifler Dönem Karı (Zararı) TOPLAM ÖZKAYNAKLAR

Sektör 82,4 1,9 15,7 52,5 24,0 4,2 23,5

Sektör

TOPLAM PASİFLER

5.340

Bilanço

(Milyon YTL)

Grup Bazında

78,1 0,3 20,1 66,9 5,3 1,2 27,8

Küçük 74,8 0,7 24,5 51,8 6,6 1,4 41,6

Orta 82,3 0,5 17,2 61,1 14,9 1,9 34

Büyük 75,8 0 24,2 81 5,1 0,4 13,9

4.421

990

1.707

1.724

Ek Tablo 2.3-4’te yer alan faktoring şirketlerinin bilançosu şirket grupları açısından irdelendiğinde; • Faktoring şirketlerinin aktiflerinde en önemli paya sahip olan “faktoring alacakları” kaleminin, küçük ölçekli ve büyük ölçekli şirketlerin aktifleri içinde, orta ölçekli şirketlerin bilançolarındaki payına oranla daha düşük olduğu, dolayısıyla varlıkların faktoring dışındaki alanlarda da değerlendirildiği, •

BDDK

Faktoring şirketlerinde şirket ölçeği büyüdükçe, takipteki alacakların payının azaldığı ve müşterilerin ödeme gücü ve alacakların niteliğinin belirlenmesinde şirketlerce daha rasyonel değerlendirme yapıldığı, 75

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006



Orta ve büyük ölçekli şirketlerde iştiraklerin payının, küçük ölçekli şirketlere göre daha yüksek olduğu, küçük ölçekli şirketlerin ise daha yüksek oranda maddi duran varlığa sahip olduğu,

görülmektedir. Ek Tablo 2.3-11’de yer alan tabloda görüleceği üzere; faktoring alacaklarının %67’si imalat sanayinde yoğunlaşmaktadır. Orta ve büyük ölçekli şirketler benzer alacak dağılımına sahiptir. Alacakların %94,9’u kısa (bir yıla kadar) vadelidir. Kısa vadeli alacakların ağırlıklı ortalama vadesi 131 gündür. Alacakların takibe alınma oranı %1,4 olup, alt sektörler itibarıyla en yüksek oran tekstil, deri ve giyim sektöründedir. Faktoring alacaklarının %91,9’u ticari (mali olmayan) şirketlerde yoğunlaşmıştır. 2.3.2.3.Kaynak Yapısı Faktoring şirketlerinin bilançosuna ilişkin Tablo 2.3-3’de görüldüğü gibi faktoring şirketlerinin kaynaklarından mali borçların ve özkaynakların payında yükselme gözlenmektedir. Aynı tabloda, şirket ölçeği büyüdükçe, şirketlerin dış kaynak kullanım oranının yükseldiği, ödenmiş sermayenin ve özkaynakların payının azaldığı görülmektedir. Ekte yer alan Tablo 2.3-15 ve Tablo 2.3-16’da görüleceği üzere, faktoring şirketlerinin alacaklarının ağırlıklı ortalama vadesi 131 gün iken; borçlarının ağırlıklı ortalama vadesi 101 gündür. Buna karşılık, faktoring şirketlerinin bilançosunda alacakların payının (%82) borçların payının (%53) üzerinde olması, faktoring şirketlerinin borç ve alacakları arasındaki vade uyumsuzluğunu azaltıcı bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Ekteki Tablo 2.3-5’te sergilendiği üzere; büyük ölçekli şirketlerin açık pozisyonunun diğer gruplara göre daha fazla olduğu görülmektedir. Aktif büyüklüğü açısından büyük şirketlerin sektörde önemli bir paya (%39) sahip olduğu da göz önüne alınırsa, sektörün önemli ölçüde kur riskine maruz kaldığı düşünülmektedir. 2.3.2.4.Gelir Tablosu Analizi Faktoring şirketlerinin Tablo 2.3-4’te yer alan gelir tablosuna göre, bir önceki dönemle mevcut dönem arasında gelir kalemlerinin payları açısından küçük oranda bir değişiklik söz konusudur. Kısa vadeli borçlanma giderlerinin payında 3 puanlık artış, diğer faaliyet giderlerinde 3 puanlık bir azalış, kambiyo karlarında 3 puanlık artış ve kambiyo zararlarında 6 puanlık azalış, son olarak karşılık giderlerinde 4 puanlık azalış görülmektedir.

BDDK

76

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.3-4: Faktoring Şirketlerinin Özet Gelir Tablosu Gelir Tablosu Faktoring Şirketleri Gelir Tablosu % Pay Faktoring Faiz-Komisyon Gelirleri Faiz Giderleri Diğer Faaliyet Giderleri Kambiyo Karları Kambiyo Zararları Karşılık Giderleri DÖNEM NET KARI (ZARARI)

2005 Sektör 69 33 18 22 28 11 20

03/2006 Sektör 68 35 16 25 34 7 19

Grup Bazında Büyük 48 29 6 41 53 8 6

Orta 79 39 20 18 26 3 29

Küçük 83 42 29 7 9 11 21

Diğer taraftan faktoring şirketlerinin ekte yer alan 2.3-6 numaralı gelir tablosu, gruplar açısından incelendiğinde; •

Şirket ölçeği büyüdükçe, faktoring gelirlerinin toplam gelirlerdeki payının azaldığı,



Şirket ölçeği büyüdükçe, personel ve diğer faaliyet giderlerinin gider toplamı içindeki payının azaldığı,



Faktoring şirketlerinin ölçekleri büyüdükçe faiz giderlerinin toplam giderler içindeki payının azaldığı ve faiz giderlerinin asıl unsurunun kısa vadeli borçlanma giderlerinden oluştuğu,



Tüm faktoring şirketlerinin taşıdıkları kur riskine paralel olarak kambiyo zararına uğradıkları, zararın payının şirket ölçeği büyüdükçe arttığı,



Küçük ve büyük ölçekli şirketlerde takipteki alacak karşılık giderinin toplam giderlerdeki payının sırasıyla %10 ve %8, dönem karı en yüksek şirket grubu olan orta ölçekli şirketlerde bu oranın %2 olduğu

görülmektedir. 2.3.3. Tüketici Finansman Şirketleri 2.3.3.1 Bilanço Analizi 2.3.3.2. Aktif Yapısı Tüketici finansman şirketlerinin Tablo 2.3-5’te yer alan bilançosunda aktiflerinin nominal olarak %5,7 ve sabit fiyatlarla %3,5 oranında büyüdüğü görülmektedir. Başlıca kalemlerin oransal payında kayda değer değişiklik görülmeyen bilançoda, takipteki alacakların payının %0,4’ten %1,3’e yükselmesi dikkat çekmektedir.

BDDK

77

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 2.3-5: Finansman Şirketlerinin Başlıca Bilanço Kalemlerinin Payı Bilanço

2005

Hesaplar % Sektör Krediler 95,8 Takipteki Alacaklar (Net) 0,4 Diğer Aktifler 3,8 Mali Borçlar 85,4 Diğer Pasifler 2,2 Dönem Karı (Zararı) 2,1 TOPLAM ÖZKAYNAKLAR 8,2 TOPLAM PASİFLER (Milyon YTL) 2.516

03/2006 Sektör 94,7 1,3 4,0 82,4 0,7 0,3 7,2 2.659

Grup Bazında Büyük 95,5 1,1 3,4 83,7 0,5 0,3 5,7 2.520

Orta 92,6 4,7 2,7 83 0,5 0,2 10,5 78

Küçük 61,2 1,0 37,8 26,6 9,1 1,4 63,3 61

Diğer taraftan, ekteki Tablo 2.3-7’de tüketici finansman şirketlerinin bilançosu gruplar açısından incelendiğinde; •

Finansman şirketlerinden küçük ölçekli olanların, diğer gruplardan farklı olarak varlıklarının %30,3 oranındaki bölümünü bankalarda değerlendirdikleri, orta ve büyük ölçekli şirketlerin ise sırasıyla varlıklarının %92,6’sını ve %95,5’ini kredi vermede kullandıkları,



Küçük ve orta ölçekli şirketlerde takipteki alacakların toplam aktifler içindeki payı %5,2 iken, büyük ölçekli şirketlerde %1,5 düzeyindedir. Dolayısıyla büyük şirketlerin kredi verecekleri kişi veya kuruluşları daha iyi seçtikleri görülmektedir.

Ekteki Tablo 2.3-12’de de görüleceği üzere, tüketici finansman şirketlerinin alacaklarının/kredilerinin %70’i ulaşım araçlarında yoğunlaşmıştır. Kredilerin %94,7’si büyük ölçekli şirketlerce verilmiştir. Kredilerin %89’u bir yıldan uzun vadeli olup, takibe alınma oranı oldukça (%0,9) düşüktür. Mevcut kredilerin müşteri dağılımı ise %57,1 hanehalkı, %33,7 ticari işletmeler ve %9,2 bireysel işletmeler şeklindedir. 2.3.3.3.Pasif Yapısı Finansman şirketlerinin pasifinde de kayda değer bir değişiklik görülmemekle birlikte, mali kredilerin payında ve özkaynakların göreli payında çok küçük azalmalar söz konusudur. Pasif kalemler şirket grupları açısından irdelendiğinde; küçük ölçekli şirketlerin mali borçların payının düşük (%26,6) düzeyde, orta ve büyük ölçekli şirketlerde ise yüksek (%83) düzeyde olduğu görülmektedir. Buna paralel olarak, küçük ölçekli şirketlerde özkaynakların payı yüksek (%63,3) iken bu oranın orta ve büyük ölçekli şirketlerde, sırasıyla %10,5 ve %5,7 düzeyinde olduğu görülmektedir. Ekte yer alan Tablo 2.3-17 ve Tablo 2.3-18’de de görüleceği üzere, tüketici finansman şirketlerinin alacaklarının (kredilerinin) ağırlıklı ortalama vadesi 803 gün, borçlarının ağırlıklı ortalama vadesi ise 298 gündür. Alacakların bilançodaki payının (%94,7) borçların payından BDDK

78

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

(%82,4) yüksek olsa da, bu tüketici finansman şirketlerinin borç ve alacakları açısından vade uyuşmazlığını önleyecek düzeyde değildir. Bilançoda büyük ölçekli şirket rakamlarının sektör ortalamalarına çok yakın oluşu, sektördeki yoğunlaşmaya işaret etmektedir. Tüketici finansman şirketlerinin bilançosunun TP-YP kompozisyonuna ilişkin Ek Tablo 2.3-8 incelendiğinde; küçük ölçekli şirketlerin YP varlıklarının YP yükümlülüklerinden fazla olması nedeniyle kurlarda düşme riski ile, buna mukabil, orta ve büyük ölçekli şirketlerin varlıklarından daha yüksek oranda YP yükümlülüğe sahip olmaları nedeniyle kurlarda yükselme riskiyle karşı karşıya oldukları görülmektedir. 2.3.3.2 Gelir Tablosu Analizi Finansman şirketlerinin gelir tablosu incelendiğinde, dönem itibarıyla gelirlerinde esaslı bir değişiklik görülmemektedir (Tablo 2.3-6). Tablo 2.3-6: Finansman Şirketlerinin Gelir Tablosu Gelir Tablosu

Grup Bazında sektör 76,6 57,8 14,6 14,9 23,4 18,7 11,7

Finansman Şirketleri Gelir Tablosu % Finansman Faiz-Komisyon Gelirleri Faiz Giderleri Diğer Giderler Kambiyo Karları Toplam Diğer Faaliyetlerden Gelir ve Karlar Kambiyo Zararları DÖNEM NET KARI (ZARARI)

Büyük 76,2 59,1 12 15,6 23,7 19,7 11,8

Orta 87,8 41,4 51,8 2,5 12,2 4,2 0,6

küçük 62,6 11,3 81,3 5,5 36,7 0 43,4

Finansman şirketlerinden orta ve büyük ölçekli şirketler, gelirlerinin büyük kısmını (sırasıyla %80 ve %76,2) verdikleri kredilerin (faiz ve komisyon) gelirlerinden sağlarken, bu oran küçük ölçekli şirketlerde düşük (%48,1) düzeydedir. Finansman şirketlerinin ölçeği büyüdükçe, gelirleri içinde komisyon gelirlerinin payı azalmaktadır. Diğer taraftan, büyük ölçekli şirketler sağladıkları fonların önemli bir kısmını uzun vadeli sağladıklarından, bu grupta kısa vadeli finansman giderlerinin payı daha düşük kalmaktadır. Orta ve küçük ölçekli şirketlerde personel ve diğer faaliyet giderleri, giderler içinde önemli bir paya sahipken; büyük ölçekli şirketlerin, ölçek ekonomisinden faydalanarak faaliyet giderlerinin payını oldukça düşürebildikleri görülmektedir. Küçük ölçekli şirketler, kur farkından dolayı kar elde ederken orta ve büyük ölçekli şirketler zarar kaydetmektedir. Şirket ölçeği büyüdükçe karşılık giderlerinin payı azalmaktadır. Büyük ölçekli şirketler, daha rasyonel çalışma yöntemi ve kredi taleplerini daha iyi incelemelerinin sonuçlarından faydalanmaktadır.

BDDK

79

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Yüksek faaliyet dışı giderleri, orta ölçekli finansman şirketlerinin karını düşürücü bir etki yaratmaktadır. Sonuç itibarıyla, dönem karının gelirlere oranı küçük ölçekli şirketlerde yüksek (%43,4), orta ölçekli şirketlerde düşük (%0,6) ve büyük ölçekli şirketlerde orta (%11,8) düzeydedir. Tablo 2.3-6’da da görüleceği üzere, sektör ortalamalarının büyük şirketler grubunun rakamlarına yakınlığı, sektördeki yoğunlaşmayı teyit eder mahiyettedir.

BDDK

80

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3. BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK DEĞERLENDİRMESİ 3.1. Kredi Riski Kredi riski, kredi müşterisinin kredi sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesinden kaynaklanan, bankaların cari ve gelecek dönemlerdeki sermayeleri ile gelirlerinin olumsuz yönde etkilenmesine yol açabilecek zarar riskini ifade etmektedir. Kredi riskine yönelik değerlendirmede sektörün kredi riskine maruz pozisyon tutarının belirlenmesi amacıyla toplam krediler ve tahsili geciken alacaklar incelenmekte ve pozisyonların çeşitli açılardan kredi riski faktörlerine olan duyarlılığı analiz edilmektedir. Ayrıca risk faktörlerinin gelişimi ile kredilerin çeşitli oranlarda takibe dönüşmesi durumunda ortaya çıkacak zarar miktarına yönelik senaryo analizlerine de yer verilmektedir. 3.1.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Kullandırılan krediler bankaların üstlendiği kredi riskinin başlıca kaynağı durumundadır. Bu bölümde sektörde riske maruz pozisyon tutarının belirlenmesi amacıyla canlı krediler portföyü ile tahsili gecikmiş alacaklar portföyü incelenmektedir. 3.1.1.1. Krediler Kredilerin 2005 yılı boyunca gösterdiği artış trendi 2006 yılında da devam etmiştir. Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde toplam krediler 150 milyar YTL’den 195 milyar YTL düzeyine yükselmiştir. İlgili dönemde TP krediler, ekonomideki olumlu gelişmelerin sürmesi ve TP’ye olan güvenin devam etmesi paralelinde artmıştır. Para cinsleri itibarıyla TP kredilerdeki artış 28 milyar YTL ve YP kredilerdeki artış 18 milyar YTL olarak gerçekleşmiştir. Kredilerdeki toplam artış 46 milyar YTL olup, kredilerdeki artış oranı ise yaklaşık %30 olarak gerçekleşmiştir. Grafik 3.1-1: TP ve YP Kredi Hacminin Gelişimi Milyar YTL

250

195

200

187 169

150

164

156

150

150

135

129 107

106

121

116

111

100

50

43

44

12/2005

01/2006

48

45

58

61

05/2006

06/2006

48

0 02/2006

03/2006 TP Krediler

BDDK

YP Krediler

81

04/2006 Toplam

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Ayrıca Mayıs ve Haziran dönemlerinde YP kredilerde ve TP krediler arasında izlenen dövize endeksli kredilerde gerçekleşen artışlarda, ilgili dönemlerde döviz kurlarında yaşanan artışlar da etkili olmuştur. Grafik 3.1-2 incelendiğinde, TMSF hariç olmak üzere sektör genelinde, Brüt TGA’nın toplam aktifler içerisindeki payının 0,3 puanlık bir azalış ile %1,6’ya düştüğü gözlemlenmektedir. Sektör genelinde kredilerin toplam aktifler içindeki payı ise Aralık 2005’e göre 5,1 puan artarak Haziran 2006 dönemi itibarıyla %42,9’a ulaşmıştır. Kredilerin toplam aktife oranında yabancı sermayeli mevduat bankaları %52,3 ile en büyük paya sahipken, bu bankaları özel sermayeli mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaları (sırasıyla %48,6 ve %45,8) takip etmektedir. Grafik 3.1-2: Krediler ile Brüt TGA’nın Toplam Aktifler İçerisindeki Payı % 60

ÖZEL

50

1.9

2.0

1.6

YABANCI 1.7 1.9

KYB 1.2

1.2

1.8

TOPLAM (TMSF HARİÇ) 1.6 1.9 1.9

1.1

40

TOPLAM 1.9

1.7

1.9

KAMU 30

1.8 46.7

20

48.6

2.0

52.3 49.4 50.7

1.9

46.3 46.6 45.8

43.2

37.9 25.2 25.0

40.0

42.9

43.0 37.8

39.8

29.1 TMSF

10

Krediler

Haz 2006 06/2006

03/2006 Mar 2006

12/2005 Ara 2005

06/2006 Haz 2006

06/2006 Haz 2006

1.0 03/2006 Mar 2006

0.3

12/2005 Ara 2005

0.3

03/2006 Mar 2006

06/2006 Haz 2006

03/2006 Mar 2006

12/2005 Ara 2005

06/2006 Haz 2006

03/2006 Mar 2006

12/2005 Ara 2005

06/2006 Haz 2006

03/2006 Mar 2006

12/2005 Ara 2005

06/2006 Haz 2006

03/2006 Mar 2006

12/2005 Ara 2005

-

4.9

12/2005 Ara 2005

8.7 5.1

Brüt TGA

2006 yılı içerisinde özel ve yabancı sermayeli mevduat bankalarının kullandırdığı kredilerin aktifler içerisindeki payı artmıştır. Söz konusu oran kamu sermayeli mevduat bankaları açısından incelendiğinde, yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir düşüş yaşandığı, ikinci çeyrekte ise 4,1 puanlık bir yükselme olduğu görülmektedir. Aktif içerisinde kredilerin payının yükselmesi ile kredi riskinin diğer riskler karşısındaki göreli önemi daha da artmıştır. 3.1.1.2. Tahsili Gecikmiş Alacaklar Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde brüt TGA %1,18’lik artış göstermiştir. Tablo 3.1-1 incelendiğinde söz konusu artışın büyük oranda özel ve yabancı sermayeli mevduat bankalarından kaynaklandığı görülmektedir. Kamu sermayeli mevduat bankalarının brüt TGA miktarında ise dönem boyunca bir düşüş yaşanmıştır. Kamu ve özel sermayeli mevduat bankalarının toplam TGA’sının sektör TGA’sının yaklaşık %90’ını oluşturduğu görülmektedir.

BDDK

82

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.1-1: Tahsili Gecikmiş Alacakların Gelişimi Tahsili Gecikmiş Alacaklar (Brüt)

Tahsili Gecikmiş Alacaklar Karşılığı

Kamu

Aralık 05 2.515.031

Mart 06 2.425.528

Haziran 06 2.442.290

Aralık 05 2.440.549

Mart 06 2.350.710

Haziran 06 2.367.146

Aralık 05 97,0

Mart 06 96,9

Haziran 06 96,9

Özel

Bin YTL

Karşılıklar / Brüt TGA (%)

4.321.719

4.567.219

4.431.651

3.722.376

3.942.648

3.914.715

86,1

86,3

88,3

Yabancı

407.150

449.914

459.334

338.981

371.368

375.612

83,3

82,5

81,8

KYB

156.845

156.109

158.280

146.438

147.213

148.735

93,4

94,3

94,0

TMSF TOPLAM

95.624

93.409

93.305

83.533

81.315

81.745

87,4

87,1

87,6

7.496.369

7.692.179

7.584.860

6.731.877

6.893.254

6.887.953

89,8

89,6

90,8

Bankaların TGA’lar için yüksek karşılık ayırma politikası 2006 yılında da sürmüştür. Aralık 2005’te %89,8 olan Karşılıklar/Brüt TGA oranı 1 puan artarak Haziran 2006 itibarıyla %90,8’e ulaşmıştır. TGA’larda karşılık ayırma oranı Haziran 2006 tarihi itibarıyla kamu sermayeli mevduat bankalarında %96,9 iken; bu oran özel sermayeli mevduat bankalarında %88,3, yabancı sermayeli mevduat bankalarında %81,8 ve kalkınma ve yatırım bankalarında %94 seviyesindedir. Grafik 3.1-3: Brüt ve Net TGA Tutarlarının Gelişimi Milyon YTL

8000

900 7783

7800

7600

7400

850

7725

7692 7588 7507

7496 764

7585 778

799

798

800

795

765 750

7200 6989

7000 6893

6927

697 6888

650

6809 6800

6732

700

6742 600

6600

550

6400

500

6200 12/2005

01/2006

02/2006 TGA (Brüt)

03/2006 Karşılık

04/2006

05/2006

06/2006

TGA-Net (Sağ Eksen)

Yılın ilk beş ayında sürekli artış gösteren brüt TGA ve net TGA tutarları Haziran ayı içerisinde düşmüştür. (Grafik 3.1-3) Sektörün kredi portföyündeki gelişmeler incelendiğinde, 2006 yılında kredi portföyünün tutar olarak arttığı dolayısıyla kredi riskine maruz tutarın büyüdüğü gözlemlenmektedir. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi TGA’lara yüksek düzeyde karşılık ayrılmasının muhtemel zararları sınırlayıcı bir etki yapacağı düşünülmektedir.

BDDK

83

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.1.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık Bu bölümde, kredi riskine maruz pozisyonlar içerisinde en büyük paya sahip olan krediler; kredilerin vade ve para cinsi dağılımı, kredi portföyünde çeşitli açılardan görülen yoğunlaşmaların seviyesi, temerrüt olasılıklarının belirleyicisi olan takibe dönüşüm oranları ve teminatlandırma seviyeleri aracılığıyla incelenmektedir. 3.1.2.1. Vade ve Para Cinsi Dağılımı Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde, kısa vadeli kredilerin oranının %51,4’ten %46,2’ye gerilediği, orta ve uzun vadeli kredilerin oranının ise %48,6’dan %53,8’e yükseldiği gözlemlenmektedir. Diğer taraftan, incelenen dönemde TP kredilerin toplam krediler içerisindeki payı %71’den %68,5’e düşmüştür. Bu düşüşte aynı dönemde döviz kurlarında görülen yükselme de etkili olmuştur. Tablo 3.1-2: Kredilerde Vade ve Para Cinsi Dağılımı Kredilerin Vade ve Para Cinsi Dağılımı (%) Kısa Vadeli Toplam TL YP Orta ve Uzun Vadeli Toplam TL YP Toplam TL YP

Aralık 05 51,4 40,1 11,4 48,6 30,9 17,6 100 71,0 29,0

Mart 06 48,4 37,4 10,9 51,6 33,0 18,7 100 70,4 29,6

Haziran 06 46,2 34,2 12,0 53,8 34,3 19,5 100 68,5 31,5

Kredi riski açısından bakıldığında; kredilerde vadelerin uzaması kredi riskini artırıcı bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca kurlardaki olası olumsuz gelişmelerin YP kredilerde temerrüde düşen kredi sayısını artırabilecek olması dolayısıyla, YP kredilerin payının artması da olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilebilecektir. 3.1.2.2. Kredi Büyüklüğü Açısından Yoğunlaşmalar Kredi portföyünün risklilik düzeyinin müşteri ve kredi sayısı, kredi türleri ve sektörel bazdaki yoğunlaşmalar açısından değerlendirilmesi mümkündür. Tablo 3.1-3: Kredilerin Büyüklük ve Müşteri Sayısı Açısından Dağılımı Kredi Tutarı 1 milyon YTL'den büyük 500 bin YTL-1 milyon YTL 100 bin YTL-500 bin YTL 50 bin YTL-100 bin YTL 50 bin YTL'den az Genel Toplam

BDDK

Müşteri Sayısı (%) Ara.05 Mar.06 Haz.06 0,03 0,04 0,04 0,03 0,04 0,04 0,26 0,32 0,38 0,40 0,50 0,62 99,27 99,12 98,92 100 100 100

Müşteri Başına Kredi Tutarı (Bin YTL) Mar.06 Haz.06 Ara.05 Mar.06 Haz.06 41,29 42,50 6.083 6.294 6.532 4,54 4,59 719 712 719 11,32 11,43 206 198 199 6,26 6,47 73 70 70 36,58 35,01 2 2 2 100 100 5 6 7

Kredi Toplamı (%) Ara.05 40,75 4,44 10,63 5,68 38,50 100

84

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Kredilerde, müşteri ve kredi sayısı açısından yaşanan yoğunlaşmalar, incelenen dönemde azalış göstermekle birlikte önemli ölçüde devam etmektedir. Bu çerçevede, 1 milyon YTL'den büyük kredilerin toplam krediler içerisindeki payı %40,75’ten %42,50’ye yükselmiştir. Diğer taraftan ilgili kategorideki müşteri başına ortalama kredi tutarı Aralık 2005 tarihinde 6.083 bin YTL iken, Haziran 2006 itibarıyla 6.532 bin YTL olmuştur. 50 bin YTL’den daha küçük kredilerde müşteri sayısının payında azalma gözlenmiş (%99,27’den %98,92’ye) ve bu kredilerin toplam krediler içindeki payı %38,50’den %35,01’e gerilemiştir. Portföyün müşteri ve kredi tutarı dağılımı birlikte değerlendirildiğinde, 50 bin YTL’den küçük kredilerde yoğunlaşmanın azaldığı ve bu azalmanın diğer kategorilerin tümünde yoğunlaşmayı artıracak şekilde dağıldığı gözlemlenmektedir. 3.1.2.3. Kredi Türlerine Göre Portföyün Yapısı 2006 yılında kredi türlerinin oransal paylarındaki en önemli artış, tüketici kredilerinde meydana gelmiştir. Mayıs ayı içerisinde yaşanan dalgalanmalara rağmen tüketici kredilerinin 2005 yılındaki artışı bu dönemde de devam etmiş ve tüketici kredilerinin toplam krediler içerisindeki payı %19,3’ten %21,7’ye çıkmıştır. Aynı dönemde konut kredilerinin payı da %8,4’ten %10,6’ya yükselmiştir. Krediler içerisinde tüketici kredilerinin oransal payının artması, kredi riskini çeşitli açılardan etkileyebilmektedir. Bireysel kredilerin takibe dönüşüm oranları genellikle diğer kredilere göre daha düşük seviyelerde gerçekleşmektedir. Tüketici kredilerinin müşteri sayısının fazla olması ve otomobil, konut gibi teminatları bulunması, kredi riskini azaltmaktadır. Ancak tüketici kredilerinde yaşanan rekabet, bankaların risk alma eğiliminde artışa neden olabilmektedir. Bankaların rekabet nedeniyle daha riskli kredilere yönelmeleri durumunda ilerleyen dönemde alacakların takibe dönüşüm oranları artabilecektir. Tablo 3.1-4: Kredi Türlerinin Oransal Payları Kredi Türleri İşletme Kredileri İhracat Kredileri Tüketici Kredileri Konut Taşıt İhtiyaç Diğer Kredi Kartları Fon Kaynaklı Krediler Diğer Yatırım Kredileri İhtisas Kredileri İhracat Garantili Yatırım Kredileri Diğer Krediler TOPLAM KREDİLER Not: İller Bankası verileri hariç tutulmuştur.

BDDK

Ara.05 15,0 10,5 19,3 8,4 4,2 5,9 0,8 11,8 3,9 3,4 3,2 1,4 31,5 100,0

85

Mar.06 15,1 10,3 21,0 10,0 3,9 6,2 0,9 11,1 2,6 4,9 3,4 1,2 30,5 100,0

Haz.06 16,0 10,7 21,7 10,6 3,6 6,8 0,8 10,3 2,2 5,1 3,5 1,2 29,4 100,0

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.1.2.4. Sektörel Bazda Kredilerin Dağılımı Şirketler kesimince kullanılan nakdi kredilerin büyüklüğü 2006 yılı Haziran ayında 133,6 Milyar YTL’lik tutar ile toplam nakdi kredi hacminin %68,5’ine karşılık gelmektedir (Tablo 3.1-5). Şirketlerin kullandığı nakdi kredilerin %50,7’si kısa vadeli kredilerden oluşmaktadır. Toplam nakdi kredilerin yaklaşık %50,5’i hizmetler sektöründe, %43,8’i ise sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalarca kullanılmıştır. İmalat sanayii %41,4’lük payla sanayi sektörünce kullanılan kredilerin çok önemli bir bölümüne sahiptir. Şirketler kesiminin genelinde kredilerin takibe dönüşme oranı %3,9’dur. Bu oran ana sektörler ve alt-sektörler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Sanayi sektöründe %5,1 olan kredilerin takibe dönüşme oranı, hizmetler sektöründe %3,1 ve tarım sektöründe %2,4’tür. İmalat sanayii genelinde ise söz konusu oran %5,3’tür. Tekstil-giyimderi (%12,0), kâğıt ve kâğıt ürünleri (%8,6), elektrikli ve optik aletler sanayi (%8,3), gıdaiçki-tütün (%6,2) ve kauçuk-plastik (%6,6) kredilerin takibe dönüşümünün yüksek olduğu sanayi sektörleridir. Hizmetler sektöründe ise araştırma-danışmanlık ve reklâm faaliyetleri (%6,8), kültür-eğlence ve sportif faaliyetler (%13,7), perakende ticaret (%4,1), haberleşme (%5,8) ve inşaat (%4,5) bu oranın yüksek olduğu sektörler olarak dikkat çekmektedir. Gayrinakdi kredilerin önemli bir bölümü şirketler kesimine aittir. Nakdi kredilere oranla, gayrinakdi kredi kullanımı tarım sektöründe oldukça düşüktür. Alt-sektörler itibarıyla incelendiğinde ise nakdi kredilere kıyasla, gayrinakdi kredilerden alınan payın inşaat, metal ana sanayi, petrol ve petrol ürünleri, elektrikli ve optik aletler, haberleşme sektörlerinde yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Tablo 3.1-5: Kurumsal ve Ticari Kredilerin Sektörel Dağılımı (%, Haziran 2006)

Nakdi Kredilerin Sektörel Dağılımı OrtaToplam Kısa Vadeli Uzun V. (Brüt)

Takibe Dön.Oranı

Gayrinakdi Krediler

TARIM

7,02

4,66

5,85

2,41

0,77

SANAYİ

51,90

34,35

43,77

5,05

44,72

Madencilik

1,41

1,37

1,36

1,87

1,38

İmalat Sanayi

50,19

31,07

41,36

5,28

41,16

Elektrik-Gaz-Su

0,31

1,91

1,06

0,15

2,19

HİZMETLER

41,08

60,99

50,46

3,07

54,51

TOPLAM

100,00

100,00

100,00

3,90

100,00

Top. Kur.ve Tic.Kred(Milyar YTL)

67,6

66,0

133,6



77,9

Kur. ve Tic. Kred./Toplam Kredi

75,09

63,02

68,52



64,75

3.1.2.5. Sektörel Bazda Tahsili Gecikmiş Alacakların Dağılımı Tablo 3.1-6 incelendiğinde, 2006 yılının ilk yarısında TGA içerisinde en yüksek paya sahip alt sektörlerin dağılımında önemli bir değişiklik olmadığı görülmektedir. Kredi kartlarının TGA içerisindeki payı 3,7 puanlık artışla %21,4, tekstil ve tekstil ürünlerinin TGA içerisindeki payı ise 1,6 puanlık düşüşle %17,6 olarak gerçekleşmiştir. Nakit krediler BDDK

86

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

içerisindeki payı %10 olan kredi kartlarının TGA’lara dönüşüm oranının incelenen dönemde %7,2’den %7,7’ye yükselmesi, kredi riski açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, TGA içerisindeki payı yüksek olan tekstil, ticaret, gıda ve inşaat gibi alt sektörlere kullandırılan kredilerde, TGA’ya dönüşüm oranlarının düşmüş olması ve söz konusu kredilerin toplam nakdi krediler içerisindeki paylarında azalma veya sınırlı bir yükselme gözükmesi, kredi riskini azaltıcı bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Tablo 3.1-6: TGA İçerisinde En Yüksek Paya Sahip Alt Sektörler Aralık 2005

Sektörler (%)

Kredi Kartları Tekstil ve Tekstil Ürünleri San. Diğer Toptan Ticaret ve Komisyonculuk Gıda Meşrubat ve Tütün San. İnşaat Araş. Dan. Reklâm ve Diğ. Faal. Diğer Metal Dışı Madenler San. Elektrikli ve Optik Aletler Motorlu Araç ve Yakıtları Per. Sat.

Haziran 2006

TGA Payı

TGA/Top. Kre.

Nakit Krediler İçindeki Payı

TGA Payı

17,7 17,6 7,1 5,4 5,5 4,7 3,7 2,7 2,3 2,3

7,2 15,6 3,4 4,1 6,9 6,0 7,8 7,8 11,7 6,9

11,1 4,6 9,7 6,1 3,6 3,6 2,1 1,6 0,8 1,6

21,4 16,0 8,9 6,2 5,5 4,7 3,1 2,3 2,3 2,1

TGA/Top. Nakit Krediler Kre. İçindeki Payı

7,7 11,9 6,3 3,8 6,2 4,5 6,8 4,7 8,3 4,6

10,0 4,6 5,1 6,2 3,2 4,0 1,6 1,8 1,0 1,7

3.1.2.6. Tahsili Gecikmiş Alacaklarda Teminatların Dağılımı Temerrüt durumunda bankanın maruz kalacağı nihai zarar tutarının bir belirleyicisi olarak kredilerin teminatlandırılma oranları, kredi riski analizleri açısından önem arz etmektedir. İncelenen dönemde kredilerdeki artışa paralel olarak, toplam brüt donuk alacaklar ve esasen teminatsız donuk alacaklar artmıştır. Ayrıca teminatlandırma oranlarında Aralık 2005 dönemine kıyasla yaşanan düşüş de kredi riskini artırıcı bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Tablo 3.1-7: TGA’ lar ve Teminat ve Garanti Bilgileri Kalemler

Toplam Donuk Alacaklar I. Grup Teminatlılar II. Grup Teminatlılar III. Grup Teminatlılar IV. Grup Teminatlılar Teminatsızlar Yeniden Yap. Alacaklar Yeni İtfa Plan. Bağl. Ala.

BDDK

Brüt Bakiye Teminata Göre Oransal Toplam Teminat/Kredi (Milyon YTL) Dağılım (%) (%) Ara 05 Mar 06 Haz 06 Ara 05 Mar 06 Haz 06 Ara 05 Mar 06 Haz 06

7.496 13 3.123 1.152 228 2.978 1.357 905

7.692 13 2.999 1.186 214 3.278 1.380 747

7.584 7 2.845 1.139 222 3.370 1.424 760

87

100 0 42 15 3 40

100 0 39 15 3 43

100 0 38 15 3 44

46 87 75 81 70

44 86 76 79 76

39 76 79 47 70

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.1.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi Kredi riski için risk faktörleri temerrüt olasılığı, temerrüt halinde kayıp oranları ve temerrüt tutarıdır. Bu bölümde, kredi riski açısından temel risk faktörü olan temerrüt olasılıklarının birer tahmin edicisi olarak sektörel takibe dönüşüm oranları analiz edilmektedir. 3.1.3.1. Takibe Dönüşüm Oranları Kullandırılan kredilerin sektörlere göre dağılımı, ekonominin genel yapısından etkilenmektedir. Son dönemde ekonominin genelinde yaşanan olumlu gelişmeler kredilerin takibe dönüşme oranlarını da etkilemiş ve tüm sektörler bazında söz konusu oranlar düşmüştür. Bu durum kredi riski açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Grafik 3.1-4 incelendiğinde, toplamda 2005 yılından itibaren görülen düşüş trendinin 2006 yılının ilk yarısında da devam ettiği görülmektedir. Tüm sektörler için ortalama takibe dönüşüm oranı Haziran 2005’te %5,34 iken, Haziran 2006’da %3,75’e kadar gerilemiştir. Sanayi ve hizmetler sektörlerinde takibe dönüşüm oranlarında devamlı bir düşüş gözlenmiş, bireysel kredilerde ise Eylül 2005-Mart 2006 döneminde yükselen takibe dönüşüm oranı Mart 2006 ayından itibaren düşüşe geçmiştir. Grafik 3.1-4: Sektörel Bazda Takibe Dönüşüm Oranları %

10 9 8 7 6 5 4 3 2 1

Bireysel

Tarım

Hizmetler

Diğer

Sanayi

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

01/2006

12/2005

11/2005

10/2005

09/2005

08/2005

07/2005

06/2005

-

Toplam

3.1.4. Risklilik Düzeyi Bu bölümde, sektörün maruz kaldığı kredi riskinin düzeyi çeşitli senaryo analizleriyle değerlendirilmektedir. Nakdi ve gayri nakdi kredilerin %1 veya %5 zarara dönüşmesi ihtimali karşısında, sektörün toplam zarar tutarı ve sermaye yeterlilik rasyosu hesaplanmıştır.

BDDK

88

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.1-8: Kredi Riski Senaryo Analizi Sonuçları

Nakdi Kredilerin %1’inin Zarara Dönüşmesi

Aralık 2005 SYR Zarar SYR Değişim (puan)* 1.191 22,27 -0,54

Mart 2006 SYR Zarar SYR Değişim (puan)** 1.329 21,64 -0,55

Haziran 2006 SYR Zarar SYR Değişim (puan)*** 1.587 16,75 -0,63

Nakdi Kredilerin %5’inin Zarara Dönüşmesi

5.958 20,08

-2,73

6.647 19,19

7.936 14,12

-3,26

Gayri Nakdi Kredilerin %1’inin Zarara Dönüşmesi 420 22,62

-0,19

431

22,01

-0,18

512 17,18

-0,20

Gayri Nakdi Kredilerin %5’inin Zarara Dönüşmesi 2.101 21,86 Not:: İller Bankası verileri hariç tutulmuştur. * Aralık 2005 dönemi ortalama SYR %22,81’dir. ** Mart 2006 dönemi ortalama SYR %22,19’dur. *** Haziran 2006 dönemi ortalama SYR %17,38’dir.

-0,95

2158 21,21

-0,98

2.561 16,30

-1,08

Senaryo

-3,00

Tablo 3.1-8’de yer alan senaryo sonuçları incelendiğinde, Haziran 2006 sonu itibarıyla nakdi kredilerdeki %5’lik bir takibe dönüşmenin 7.936 milyon YTL zarara sebep olabileceği ve SYR’yi 3,26 puan azaltabileceği görülmektedir. Gayri nakdi kredilerde %5’lik takibe dönüşüm ise 2.561 milyon YTL’lik zarara sebep olabilmekte ve SYR’yi 1,08 puan azaltabilmektedir. 2005 yılında sektörün büyüyen kredi portföyüne paralel olarak; Haziran 2006 dönemi zarar senaryoları, Aralık 2005 dönemine göre daha olumsuz sonuçlar üretmektedir. 3.2.

Piyasa Riski

Piyasa riski, bankaların alım-satım hesapları içerisinde yer alan çeşitli finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin pozisyonların değerinde faiz oranları, hisse senedi ve yatırım fonu fiyatlarındaki değişimler; bankanın tüm YP varlık ve yükümlülükleri değerinde ise döviz kurlarındaki değişimler nedeniyle meydana gelebilecek ve sermayelerini veya gelirlerini olumsuz yönde etkileyebilecek zarar riskini ifade etmektedir. Bankaların ticari portföyleri14 dâhilinde çeşitli alanlara yapmış oldukları plasmanların ortak özelliği, bunların piyasa fiyatları ile değerlenmesidir. Dolayısıyla piyasa koşullarında ortaya çıkacak her türlü dalgalanma yatırım araçlarının fiyatlarında değişime neden olacak, bu değişimler ise bankalar açısından potansiyel getiriler yanında kayıplara da yol açabilecektir. Bu çerçevede, finansal piyasalardaki dalgalanma ve şoklardan kaynaklanan faiz oranı, kur ve hisse senedi fiyat değişimlerinin dikkatle izlenmesi ve değerlendirilmesi bankalar açısından büyük önem taşımaktadır15. Piyasa riskine ilişkin değerlendirmelerde; piyasa faiz oranı riski, hisse senedi pozisyon riski ve kur riski için riske maruz pozisyon tutarlarındaki, risk faktörlerine duyarlılıklardaki ve risk faktörlerindeki gelişim değerlendirilmektedir. Ayrıca faiz oranı ve hisse senedi pozisyon riski için yapılacak analizler, genel piyasa hareketlerinden kaynaklanan ‘genel piyasa riski’ ile ilgili menkul kıymeti ihraç eden tarafın kredi kalitesindeki değişmelerden kaynaklanan ‘spesifik risk’ alt bileşenleri açısından ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır.

14 15

Ticari portföy, alım-satım amaçlı menkul kıymetler ve satılmaya hazır menkul kıymetlerden oluşmaktadır. Piyasa riskinin diğer bir bileşeni olan emtia riski, analiz ve değerlendirmeler kapsamına dahil edilmemiştir.

BDDK

89

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.2.1. Piyasa Faiz Oranı Riski Piyasa faiz oranı riski; bankaların ticari hesaplarında izlenen, getirisi faiz oranları ile ilişkilendirilmiş finansal araçlarla, bu araçlara dayalı türev enstrümanlara ilişkin pozisyonların ve hisse senedine dayalı türev ürünlerin nakdi bölümlerinin değerinde, faiz oranlarındaki değişimler nedeniyle ortaya çıkabilecek zarar olasılığını ifade etmektedir. Piyasa faiz oranı riski; riske maruz pozisyonlar, söz konusu pozisyonların risk faktörlerine duyarlılıkları ve risk faktörlerinin gelişimi çerçevesinde analiz edilmektedir. 3.2.1.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Faiz oranlarındaki değişime bağlı olarak bankaların nakit akışlarının bugünkü değerleri olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Piyasa riski kapsamında değerlendirilen faiz oranı riski, ticari portföy içinde yer alan ve değeri/nakit akışları piyasa faizleri ile ilişkili finansal araçlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Grafik 3.2-1’de görüldüğü üzere, ticari portföy ve türev finansal işlemlerin hacmi 2006 yılı içerisinde belirgin bir artış göstermiştir. 2005 yılında ticari portföyle paralel bir gelişim gösteren türev işlemler hacminde, Haziran ayında yaşanan gerileme hariç olmak üzere 2006 yılının ilk yarısında ticari portföye kıyasla daha yüksek bir büyüme gerçekleşmiştir. Riske maruz pozisyonların tutarının artması, tek başına risklilik düzeyinin artmasına yönelik bir gösterge olarak kabul edilmemektedir. Risklilik düzeyindeki değişimin sağlıklı biçimde değerlendirilebilmesi için risk faktörlerinin gelişiminin ve bu faktörlere karşı duyarlılıkların analizi de gereklidir. Grafik 3.2-1: Ticari Portföy ve Türev Finansal İşlemlerin Gelişimi Milyar YTL

120

110

108

97

97

95

107

103

101

100 100

109

94

90

80

80 73 70

66

65

60

50 12/2005

01/2006

02/2006

03/2006 Ticari Portföy

BDDK

04/2006

05/2006

06/2006

Türev Finansal Araçlar

90

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.2.1.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık Piyasa faiz oranı değişiklikleri nedeniyle maruz kalınan risk, nihai olarak riskin matrahını teşkil eden pozisyonların enstrümanlar bazında bileşiminin, söz konusu pozisyonların faiz yapısının ve yeniden fiyatlanma tarihlerinin bir fonksiyonu olmaktadır. Faiz oranına ilişkin değerlendirmelerin de, bu faktörler dikkate alınarak yapılacak analizlere dayandırılması gerekmektedir. Faiz oranı açısından risk faktörlerine duyarlılık; ticari portföyü oluşturan kalemlerin yeniden fiyatlama tarihleri arasındaki uyumsuzluklar ve menkul kıymet türlerinin oransal payları aracılığıyla analiz edilmektedir. Tablo 3.2-1’de yer alan veriler incelendiğinde, uzun pozisyonları oluşturan kalemlerin dağılımının kalkınma ve yatırım bankaları ile yabancı sermayeli mevduat bankaları grupları haricindeki banka gruplarında belirgin bir değişiklik göstermediği görülmektedir. Sektör genelinde menkul değerler cüzdanının payı azalmış, özel ve yabancı sermayeli mevduat bankaları başta olmak üzere türev işlemlerin payı artmıştır. Diğer taraftan, KYB grubunda menkul kıymetler cüzdanı, repo ve türev işlemlerin uzun pozisyonlar içerisindeki oransal payında, ‘diğer’ kalemi lehine olmak üzere belirgin bir azalış meydana gelmiştir. Kısa pozisyonları oluşturan kalemlerin dağılımında, sektör genelinde, repo kaleminin kısa pozisyonlar içerisindeki oransal payı, türev işlemler ve diğer kalemi lehine olacak şekilde azalmıştır. Banka grupları açısından değerlendirildiğinde; özel sermayeli mevduat bankaları grubunda repo kaleminin payı azalıp, türev işlemlerin payı artarken, kamu sermayeli mevduat bankalarında ise sektör genelinin aksine repo kaleminin payı artmıştır. KYB grubunda ise türev işlemlerin payında sektör genelinin aksine bir azalma gerçekleşmiştir. Tablo 3.2-1: Faiz Oranı Genel Piyasa Riskine Tabi Pozisyonlar Kamu Uzun Pozisyonlar MDP Repo Türev İşlemler Diğer Kısa Pozisyonlar Repo Türev İşlemler Diğer

Özel

KYB

Yabancı

Toplam

Ara05

Haz06

Ara05

Haz06

Ara05

Haz06

Ara05

Haz06

Ara05

Haz06

100 98 2 0 0 100 78 16 6

100 94 5 1 0 100 85 13 1

100 59 20 20 2 100 44 51 5

100 55 18 25 2 100 32 63 6

100 20 7 33 40 100 8 43 50

100 9 2 28 60 100 2 30 68

100 34 6 53 8 100 6 86 7

100 24 4 64 8 100 4 87 9

100 65 13 18 4 100 32 57 11

100 58 12 23 7 100 22 61 18

Haziran 2006 itibarıyla, bankalar için bir alacak hakkını temsil eden uzun pozisyonların, bankalar için bir yükümlülük niteliğinde olan kısa pozisyonlardan önemli ölçüde yüksek seviyelerde bulunduğu gözlemlenmektedir. Haziran 2006 itibarıyla, Toplam Uzun Pozisyonlar/Toplam Kısa Pozisyonlar oranı 2,56 olarak gerçekleşmiştir. Toplam uzun pozisyonların toplam kısa pozisyonlardan yüksek olması, faiz oranı genel piyasa riskine tabi pozisyonlar açısından bankacılık sisteminin olası faiz artışlarından olumsuz etkilenmesine neden olabilecektir.

BDDK

91

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-2: Yeniden Fiyatlama Tarihine Kalan Süre İtibarıyla Net Pozisyonlar Haziran 2006 1 AY 1-3 AY 3-6 AY 6-12 AY 1-2 YIL 2-3 YIL 3-4 YIL 4-5 YIL 5-7 YIL 7-10 YIL 10-15 YIL 15-20 YIL 20+ YIL TOPLAM

Kamu 22,0 32,8 10,1 13,8 10,9 1,5 2,9 0,9 1,2 1,1 0,7 0,6 1,3 100,0

Özel -3,6 36,8 17,5 18,3 14,7 1,2 3,1 1,7 2,7 3,1 1,1 0,7 2,8 100,0

KYB -7,5 28,4 16,3 19,1 33,9 3,4 1,2 2,4 -0,2 0,7 0,6 0,3 1,5 100,0

Yabancı -14,4 48,7 -20,0 17,7 44,8 1,7 -0,3 13,0 5,3 1,6 0,2 0,1 1,7 100,0

Toplam 6,2 35,3 13,8 16,5 14,1 1,3 3,0 1,6 2,1 2,2 0,9 0,7 2,2 100,0

Tablo 3.2-2 incelendiğinde, pozisyonların önemli bir bölümünün kısa vadelerde yoğunlaştığı görülmektedir. Diğer taraftan, toplam net pozisyon tutarlarının yaklaşık olarak %41,5’inin 3 aylık bir sürede yeniden fiyatlamaya tabi tutulduğu görülmektedir. Finansal araçlar vadeye kalan süreleri veya nitelikleri açısından tamamen aynı olsalar bile, faiz oranlarında meydana gelen değişikliklerden her zaman aynı hız ve oranda etkilenmemektedirler. Bunun sebebi, finansal araçların ihraççılarının kredibilitesinin ve aynı ihraççının farklı para birimlerinden yükümlülükleri için talep edilen risk primlerinin farklı olması ile değişik türdeki menkul değerlerin aynı derecede likit olmamasıdır. Bu nedenle, aynı koşul/vadeye sahip ve aynı para birimi cinsinden olsalar dahi devlet tahvilleri ile özel sektör tahvillerinin ve Hazine tarafından ihraç edilen TP ve YP cinsinden DİBS’lerin, faiz oranı riskinin incelenmesinde ayrı ayrı dikkate alınması gerekmektedir. Tablo 3.2-3 incelendiğinde, TP’nin diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesinin de etkisiyle TP cinsi kamu menkul kıymetlerinin payında azalma, YP cinsi kamu menkul kıymetlerinin payında ise artış meydana geldiği görülmektedir. Portföyün %98,1’inin kamu menkul kıymetlerinden oluşması, risk yoğunlaşmasına yol açan olumsuz bir gelişme olarak görülmektedir.

BDDK

92

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-3: Ticari Portfoyün Menkul Kıymet Türleri İtibarıyla Dağılımı MENKUL KIYMET TÜRÜ DİBS Sabit Faizli Değişken Faizli Dövize Endeksli Menkul Kıymet Sabit Faizli Değişken Faizli Eurobond Sabit Faizli Değişken Faizli Hisse Senedi ve Yatırım Fonu Diğer Sabit Faizli Değişken Faizli TOPLAM Sabit Faizli Değişken Faizli Diğer

TP (%) Ara.05 Haz.06 60,97 61,79 25,32 27,25 35,65 34,53 1,67 0,08 0,10 0,00 1,57 0,08 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,99 0,54 0,01 0,01 0,01 0,01 0,00 0,00 63,63 62,41 25,43 27,26 37,22 34,61 0,99 0,54

YP (%) Ara.05 Haz.06 23,89 23,07 6,36 4,17 17,53 18,90 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 10,69 13,17 10,68 13,10 0,01 0,07 0,22 0,17 1,57 1,18 1,25 0,60 0,32 0,58 36,37 37,59 18,30 17,87 17,85 19,55 0,22 0,17

Toplam (%) Ara.05 Haz.06 84,86 84,85 31,68 31,42 53,18 53,43 1,67 0,08 0,10 0,00 1,57 0,08 10,69 13,17 10,68 13,10 0,01 0,07 1,21 0,71 1,57 1,19 1,26 0,61 0,32 0,58 100,00 100,00 43,72 45,13 55,07 54,16 1,21 0,71

Yukarıda ele alınan risk faktörlerinin yanında, riske maruz pozisyonları oluşturan finansal araçları ihraç veya garanti eden ya da ödeme yükümlülüğünü üstlenen kuruluşların kredibilitesindeki değişmeler nedeniyle meydana gelebilecek zarar riski olarak tanımlanan spesifik riskin de incelenmesi gerekmektedir. Spesifik riske maruz kıymetlere ilişkin menkul kıymet türleri ve banka grupları itibarıyla detaylandırılmış bilgilerin yer aldığı Tablo 3.2-4 incelendiğinde, spesifik riske maruz pozisyonların büyük ölçüde kamu menkul kıymetlerinden oluştuğu görülmektedir. Bu husus, genel nitelikli piyasa hareketleri açısından yoğunlaşma riskini artırıcı bir unsur olmakla birlikte, kamu kurumlarının kredi kalitesinin firmalara kıyasla önemli ölçüde yüksek ve istikrarlı olması nedeniyle spesifik risk açısından olumlu bir gösterge olarak ele alınmaktadır. Tablo 3.2-4: Spesifik Riske Tabi Kalemlerin Oransal Dağılımı Spesifik Risk Kamu Özel KYB Yabancı Toplam Yükümlülüğü Kamu Menkul Kıymetleri 0 100 98 100 99 99 Nitelikli Menkul Kıymetler16 0,0025-0,0-0,016* 0 1 0 1 1 Diğer 0,08 0 0 2 1 0 * Söz konusu katsayılar menkul kıymetin vadeye kalan gün sayısı dikkate alınarak belirlenmektedir. Kamu menkul kıymetleri ve diğer menkul kıymetler kaleminde ise vadeye kalan süreler dikkate alınmamaktadır. %, Haziran 2006

16

Nitelikli menkul kıymetler, en az iki kredi derecelendirme kuruluşundan yatırım yapılabilir notu almış menkul kıymetlerden oluşur. Sadece bir kredi derecelendirme kuruluşundan yatırım yapılabilir notu almış veya hiç derecelendirilmemiş menkul kıymetler de, söz konusu menkul kıymetleri ihraç edenin tanınmış bir teşkilatlanmış borsaya kote edilmiş menkul kıymetlerinin bulunması durumunda, nitelikli menkul kıymet olarak kabul edilir.

BDDK

93

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.2.1.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi Kamu menkul kıymetlerinde temerrüt riski, bu kıymetlerin anapara ve faiz ödemelerinin Hazine garantisi altında olması nedeniyle oldukça düşüktür. DİBS faiz oranları, gerek piyasa faiz oranlarındaki genel eğilimlerin öncüsü ve belirleyicisi olması nedeniyle dolaylı olarak, gerekse de ülkemiz bankalarının yatırımlarının önemli bir bölümünü teşkil etmeleri nedeniyle doğrudan doğruya faiz oranı riskine maruz kalemlerin değerini etkileyen en önemli risk faktörü durumundadır. Grafik 3.2-2 incelendiğinde, DİBS için ikincil piyasada gerçekleşen ortalama bileşik faizlerin, 2006 yılı içerisinde yatay bir görünüm sergilerken, Mayıs ayından itibaren piyasalarda görülen dalgalanmanın etkisiyle belirgin bir yükselme gösterdiği görülmektedir. Aynı dönemde faiz oranındaki oynaklığın da yükselmiş olması, sektörün maruz kaldığı faiz oranı riskini artırıcı bir etki yapmıştır. Grafik 3.2-2: İkinci El DİBS Piyasasında Ortalama Bileşik Faizi ve Oynaklığı 25

%

0.010 0.009

20

0.008 0.007

15

0.006 0.005

10

0.004 0.003

5

0.002 0.001

Faiz

22/06/2006

13/06/2006

02/06/2006

24/05/2006

12/05/2006

03/05/2006

24/04/2006

13/04/2006

04/04/2006

24/03/2006

15/03/2006

06/03/2006

23/02/2006

14/02/2006

03/02/2006

25/01/2006

16/01/2006

0.000 30/12/2005

0

Oynaklık (Sağ Eksen)

3.2.1.4. Risklilik Düzeyi Faiz oranlarında meydana gelmesi olası değişimlere ilişkin senaryolar aracılığı ile sermayede meydana gelebilecek değişikliklerin tahmin edilmesi amaçlanmaktadır. Tablo 3.2-5 incelendiğinde, DİBS fiyatlarındaki değişimlerden, en çok, portföylerinde bulundurdukları sabit faizli DİBS toplamının sermayelerine oranı yüksek olan kamu sermayeli mevduat bankaları ile yabancı sermayeli mevduat bankalarının etkileneceği görülmektedir.

BDDK

94

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-5: İkinci El DİBS Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkileri İkinci El DİBS Fiyatlarındaki Değişim (puan) -10 -5 -1 1 5 10

Haziran 2006 Tarihi İtibarıyla (Milyon YTL) Bankalar

Ticari Porftföy

Kamu Özel KYB Yabancı TOPLAM

37.547 62.770 1.414 4.793 106.524

Sabit Faizli DİBS 11.867 22.898 1.030 3.327 39.122

Özk. 11.330 28.890 6.576 3.406 50.201

Fiyatlardaki Değişimin Sermayeye Etkisi (%) -10,5 -7,9 -1,6 -9,8 -7,8

-5,2 -4,0 -0,8 -4,9 -3,9

-1,0 -0,8 -0,2 -1,0 -0,8

1,0 0,8 0,2 1,0 0,8

5,2 4,0 0,8 4,9 3,9

10,5 7,9 1,6 9,8 7,8

Tablo 3.2-6 incelendiğinde, Eurobond fiyatlarında meydana gelebilecek değişimlere en duyarlı grubun özel sermayeli mevduat bankaları ve söz konusu değişimlerden en az etkilenecek grubun kalkınma ve yatırım bankaları olduğu görülmektedir. Diğer taraftan kamu sermayeli mevduat bankaları sektör ortalamasına en yakın banka grubu konumundadır. Tablo 3.2-6: Eurobond Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkileri Haziran 2006 Tarihi İtibarıyla (Milyon YTL) Bankalar

Ticari Portföy

Kamu Özel KYB Yabancı TOPLAM

37.547 62.770 1.414 4.793 106.524

Sabit Faizli Eurobond 3.484 12.285 175 372 16.316

Eurobond Fiyatlarındaki Değişim (%) -5 -1 1 5

-10

Özk.

Fiyatlardaki Değişimin Sermayeye Etkisi (%)

11.330 28.890 6.576 3.406 50.201

-3,1 -4,3 -0,3 -1,1 -3,3

-1,5 -2,1 -0,1 -0,5 -1,6

-0,3 -0,4 0,0 -0,1 -0,3

0,3 0,4 0,0 0,1 0,3

1,5 2,1 0,1 0,5 1,6

3.2.2. Hisse Senedi Fiyat Riski Hisse senedi fiyat riski, bankaların ticari hesaplarında izlemiş oldukları hisse senetlerinin ve hisse senedine dayalı türev işlemlerin piyasa fiyatlarındaki beklenmedik değişmeler nedeniyle karşı karşıya kalabilecekleri zarar olasılığını ifade etmektedir. Bu bölümde hisse senedi fiyat riski; riske maruz pozisyonlar, söz konusu pozisyonların risk faktörlerine duyarlılıkları ve risk faktörlerinin gelişimi çerçevesinde analiz edilmektedir. 3.2.2.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Önceki dönemlerde de ticari portföy içerisinde oldukça küçük bir paya sahip olan hisse senetleri ve yatırım fonlarının payı, Haziran ayında gerçekleşen sınırlı artış haricinde incelenen dönemde bir miktar daha düşmüştür. Bu durum, söz konusu kıymetlerin fiyatlarında ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmelerin bankacılık sektöründe sebep olabileceği zararın boyutunu sınırlandırıcı bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Diğer taraftan bankaların kurumsal yatırımcı sıfatıyla yapmış oldukları plasmanların değerindeki değişimlere ilişkin bu tespit, olumsuz piyasa hareketleri dolayısıyla bizzat bankalar BDDK

10

95

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3,1 4,3 0,3 1,1 3,3

tarafından ihraç edilmiş olan hisse senetleri ile bankaların alım-satım amaçlı olmayan yatırımlarının (iştirakler, bağlı ortaklıklar, birlikte kontrol edilen ortaklıklar) değerindeki azalmaları kapsamamaktadır. Grafik 3.2-3: Hisse Senetleri ve Yatırım Fonlarının Ticari Portföy İçerisindeki Payı %

0.016

0.014

0.012

0.01

0.008

0.006

0.004

0.002

0 12/2005

01/2006

02/2006

03/2006

04/2006

05/2006

06/2006

3.2.2.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık Hisse senetleri, risk yönetimi açısından sistematik hisse senedi riski ve sistematik olmayan hisse senedi riski olmak üzere iki kategoriye ayrılarak analiz edilmektedir. Bir ürünün ya da portföyün hisse senedi fiyatları genel seviyesindeki değişimlere olan duyarlılığının sonucu ortaya çıkan sistematik risk, ürünün ya da portföyün “beta” değeri ile ölçülmekte ve portföy çeşitlendirmesi ile azaltılamamaktadır. Münferit bir firmanın kendi tipik özelliklerine bağlı olarak hisse senedi fiyatlarında ortaya çıkan dalgalanmalar olarak tanımlanan sistematik olmayan risk ise, portföy çeşitlendirmesi ile azaltılabilmektedir. Yeterli sayıdaki hisse senedini içeren bir portföyle, sistematik olmayan riskin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olabilmektedir. Bu hususlar dikkate alındığında, hisse senedi pozisyonlarının risk faktörlerine duyarlılıklarının, bu kıymetlerin borsalar bazında yoğunlaşmaları ve bu senetlerin temel bir endekse dahil olup olmadıkları dikkate alınarak analiz edilmesi gerekmektedir. Tablo 3.2-7 incelendiğinde, bankacılık sektörünün toplam hisse sendi portföyü içerisinde İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin payının 2006 yılının ilk altı ayında yükseldiği görülmektedir. Bu durum artan yoğunlaşma ve sektörün hisse senedi fiyat riskini artırıcı bir gelişme olarak yorumlanabilir.

BDDK

96

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-7: Hisse Senetlerinin Ülke Piyasaları İtibarıyla Dağılımı (%) Türkiye Diğer

KAMU Ara.05 Haz.06 100 100 0 0

ÖZEL Ara.05 Haz.06 35 53 65 47

KYB Ara.05 Haz.06 92 61 8 39

YABANCI Ara.05 Haz.06 100 100 0 0

TOPLAM Ara.05 Haz.06 47 60 53 40

Temel bir endekse dâhil olan hisse senetlerinin likiditesinin daha yüksek ve piyasa fiyatlarının daha istikrarlı olduğu kabul edilmekte ve özellikle spesifik risk açısından bu senetler düşük riskli varlıklar olarak değerlendirilmektedir. Tablo 3.2-8’de görüldüğü üzere, sektör genelinde temel bir endekse dahil olan hisse senetlerinin toplam hisse senetleri portföyü içindeki payı azalmıştır. Bu durum, hisse senetleri nedeniyle maruz kalınan piyasa riski düzeyini artırıcı bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Tablo 3.2-8: Endekslere Göre Hisse Senetlerinin Dağılımı (%) Kamu Özel KYB Yabancı SEKTÖR TOPLAMI

Endekse Dahil Olan Hisse Senetleri

Ara.05 90,2 72,5 3,6 58,6 60,6

Haz.06 73,8 54,9 17,8 100,0 54,1

Endekse Dahil Olmayan Hisse Senetleri

Ara.05 9,8 27,5 96,4 41,4 39,4

Haz.06 26,2 45,1 82,2 0,0 45,9

3.2.2.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi Bankaların hisse senedi portföyünde yer alan yatırımların önemli bir bölümünün işlem gördüğü İMKB fiyat hareketleri, hisse senedi fiyatlarının ve bu senetlerden oluşan pozisyonların değerini belirleyen en önemli risk faktörü konumunda bulunmaktadır. Bu nedenle İMKB-100 endeks getiri oranları ve bu oranlarda gözlemlenen oynaklığın da hisse senedi riskine ilişkin analizlerde dikkate alınması gerekmektedir. Grafik 3.2-4 incelendiğinde, endeksin yılın ilk iki ayında artış eğilimi sergilediği ancak, Şubat ayından sonra düşüşe geçtiği görülmektedir. Bu düşüş, Mayıs ayından sonra daha da belirgin bir hale gelmiştir. Grafik 3.2-5 incelendiğinde, 2006 yılının ilk altı ayı içerisinde özellikle Mart, Mayıs ve Haziran aylarında oynaklıkta sıçramalar yaşandığı görülmektedir.

BDDK

97

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 3.2-4: İMKB-100 Endeksinin ve Günlük Getirilerinin Gelişimi (%)

60000

0.2

0.15

50000

0.1 40000 0.05 30000 0 20000 -0.05 10000

-0.1

İMKB-100 (Sol Eksen)

30/06/2006

23/06/2006

16/06/2006

09/06/2006

02/06/2006

26/05/2006

19/05/2006

12/05/2006

05/05/2006

28/04/2006

21/04/2006

14/04/2006

07/04/2006

31/03/2006

24/03/2006

17/03/2006

10/03/2006

03/03/2006

24/02/2006

17/02/2006

10/02/2006

03/02/2006

27/01/2006

20/01/2006

13/01/2006

06/01/2006

-0.15 30/12/2005

0

İMKB-100 Logaritmik Getiri (Sağ Eksen)

Grafik 3.2-5: İMKB-100 Endeksi Günlük Getiri Oynaklığı %

4.5 4.0 3.5 3.0 2.5 2.0 1.5 1.0 0.5

29/06/2006

22/06/2006

15/06/2006

08/06/2006

01/06/2006

25/05/2006

18/05/2006

11/05/2006

04/05/2006

27/04/2006

20/04/2006

13/04/2006

06/04/2006

30/03/2006

23/03/2006

16/03/2006

09/03/2006

02/03/2006

23/02/2006

16/02/2006

09/02/2006

02/02/2006

26/01/2006

19/01/2006

0.0

3.2.2.4. Risklilik Düzeyi Bu kısımda hisse senedi ve yatırım fonlarının fiyatlarında meydana gelmesi olası değişimlere ilişkin senaryolar aracılığı ile sermayede meydana gelebilecek değişikliklerin hesaplanması amaçlanmaktadır.

BDDK

98

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-9 incelendiğinde, hisse senedi ve yatırım fonu fiyat değişimlerine karşı en duyarlı grubun özel sermayeli mevduat bankaları olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, hem banka grupları bazında hem de sektör genelinde hisse senedi ve yatırım fonlarının ticari portföy içindeki payının düşük olması sebebiyle, söz konusu kıymetlere ilişkin fiyat değişimlerinin sermaye üzerindeki etkileri, DİBS ve Eurobond fiyatları veya döviz kuru değişikliklerine kıyasen oldukça sınırlı kalmıştır. Tablo 3.2-9: Hisse Senedi ve Yatırım Fonu Fiyatlarındaki Olası Değişimlerin Etkisi Haziran 2006 Tarihi İtibarıyla (Milyon YTL) Bankalar

Ticari Portföy

Kamu Özel KYB Yabancı TOPLAM

37.547 62.770 1.414 4.793 106.524

Hisse Senedi Ve Yatırım Özkaynak Fonu

180 626 65 16 888

11.330 28.890 6.576 3.406 50.201

HS + YF Fiyatlarındaki Değişim (%) -5 -1 1 5

-10

Fiyatlardaki Değişimin Sermayeye Etkisi (%) -0,16 -0,22 -0,10 -0,05 -0,18

-0,08 -0,11 -0,05 -0,02 -0,09

-0,02 -0,02 -0,01 0,00 -0,02

0,02 0,02 0,01 0,00 0,02

0,08 0,11 0,05 0,02 0,09

3.2.3. Kur Riski Kur riski, döviz kurlarında beklenmeyen hareketler sonucu ortaya çıkan ve bankaların cari ve gelecek dönemlerdeki sermaye ve gelirlerinin olumsuz etkilenmesine yol açabilecek zarar riskini ifade etmektedir. Diğer piyasa riski unsurlarından farklı olarak kur riski, bankanın yalnızca ticari hesaplarında izlenen pozisyonları açısından değil bilânço içi ve bilânço dışı tüm pozisyonları açısından incelenmektedir. 3.2.3.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Kur riski analizlerinde, riske maruz pozisyon olarak kabul edilen aktif ve pasif hesaplardaki altın dahil tüm döviz varlık ve yükümlülüklere ilişkin net pozisyon tutarı ile vadeli döviz işlemlerine ilişkin net pozisyonların tutarının her bir döviz cinsi itibarıyla TP tutarının belirlenmesi gerekmektedir. Grafik 3.2-6 incelendiğinde, Aralık 2005 tarihi itibarıyla 2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen bilânço içi açık pozisyon (BİP), Şubat ayında önemli bir artış göstererek 6 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Bankalar Mayıs ayında piyasalarda yaşanan dalgalanmayı takip eden kurlardaki hızlı yükselişe döviz açıklarını azaltma şeklinde tepki vermişlerdir. Bu çerçevede, bankacılık sektörü dalgalanmanın başladığı Mayıs ayının ilk haftasında 9,3 milyar dolar olan bilânço içi döviz açığını kademeli olarak azaltarak 9 Haziran 2006 tarihi itibarıyla 4,9 milyar dolar seviyesine kadar çekmiştir. Ancak izleyen hafta söz konusu açık 2 milyar dolardan fazla büyüyerek 7 milyar dolar olmuştur. Sektör genelinde 5 Mayısta 949 milyon dolar açık veren yabancı para net genel pozisyonu (YPNPG) ise 9 Haziranda 988 milyon dolar, 30 Haziran itibarıyla da 363 milyon dolar fazla vermiştir.

BDDK

10

99

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

0,16 0,22 0,10 0,05 0,18

Grafik 3.2-6: Bilânço İçi Pozisyon ve Yabancı Para Net Genel Pozisyonu Milyon USD

2000

0

-2000

-4000

-6000

-8000

Bilanço İçi Poz

30/06/2006

23/06/2006

16/06/2006

09/06/2006

02/06/2006

26/05/2006

18/05/2006

12/05/2006

05/05/2006

28/04/2006

21/04/2006

14/04/2006

07/04/2006

31/03/2006

24/03/2006

17/03/2006

10/03/2006

03/03/2006

24/02/2006

17/02/2006

10/02/2006

03/02/2006

27/01/2006

20/01/2006

09/01/2006

06/01/2006

30/12/2005

-10000

YPNGP

Bilânço içi pozisyonun ve yabancı para net genel pozisyonunun gelişimi banka grupları itibarıyla incelendiğinde, sektör ağırlıklarıyla da orantılı olarak özel sermayeli mevduat bankaları grubunun sektörün toplam açığının büyük kısmını oluşturduğu, kamu sermayeli mevduat bankaları grubunun ise genelde kapalı pozisyonda çalıştığı değerlendirilmektedir. Yabancı sermayeli mevduat bankaları grubu, 5 Mayısta yılın en yüksek seviyesi olan 2.865 milyon dolarlık döviz açıklarının yaklaşık %65’ini kapatarak açığı 1.017 milyon dolar seviyesine kadar indirmiş ve hızlı açık kapatan kesim olmuştur. Kalkınma ve yatırım bankaları 5 Mayısta 540 milyon dolar olan açıklarını 30 Haziran itibarıyla 268 milyon dolara kadar indirirken, aynı dönem için kamu sermayeli mevduat bankaları ise 51 milyon dolar olan açıklarını kapatarak 40 milyon dolar bilânço içi döviz fazlası vermiştir. 3.2.3.2.Risk Faktörlerine Duyarlılık Tablo 3.2-10 incelendiğinde, bilânço içi ve dışı pozisyonların oransal dağılımının Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde kısa pozisyonlar için önemli değişimler göstermediği gözlemlenmektedir. Diğer taraftan, USD kalemlerin YPNGP içerisindeki payının EUR ve diğer para birimleri cinsinden kalemler lehine azaldığı ve bu azalmanın, bankalar açısından yoğunlaşma riskini azaltarak bir para cinsinin değerinde meydana gelecek olumsuz değişikliklerin diğer para birimlerindeki ters yönlü değişmelerle bertaraf edilmesini kolaylaştırıcı bir gelişme olduğu değerlendirilmektedir. Bu durum, yoğunlaşmadan kaynaklanan risklerin azalmasına olanak sağlamakla birlikte; maruz kalınan kur riskinin düzeyi, halen büyük ölçüde USD ve EUR kurlarında meydana gelebilecek değişimlere bağlıdır.

BDDK

100

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.2-10: Yabancı Para Pozisyonların Para Cinsleri Bazında Dağılımı

Bilânço İçi Pozisyon

Bilânço Dışı Vadeli İşlemler

USD

Ara. 05 45,4

Haz. 06 41,6

Ara. 05 6,2

Haz. 06 9,5

Ara. 05 14,2

Haz. 06 14,0

Ara. 05 66,3

Haz. 06 65,4

Net Pozisyon( %) (Toplam (Toplam Kısa Pozisyona Göre Dağılım) Net Bilânço Gayri Toplam Pozisyona Bilânço İçi Dışı Vadeli Nakdi Kısa Göre Pozisyon İşlemler Krediler Pozisyon Dağılım) Ara. Haz. Ara. Haz. Ara. Haz. Ara. Haz. Ara. Haz. 05 06 05 06 05 06 05 06 05 06 45,9 45,3 5,4 5,3 14,8 14,5 66,6 65,5 -90,1 -74,8

EUR

22,3

22,8

3,0

3,2

5,3

5,3

30,6

31,5

21,6

21,3

3,3

4,4

5,5

5,7

30,4

31,5

-16,0

-36,8

Diğer

0,9

1,0

1,3

1,3

0,9

0,8

3,1

3,1

1,7

1,5

0,4

0,6

1,0

0,9

3,0

3,0

6,1

11,5

Toplam

68,6

65,4

10,5

14,0

20,4

20,2

100

100

69,1

68,2

9,1

10,2

21,2

21,1

100

100

-100

100

Uzun Pozisyonlar (%) Döviz Kodu

Kısa Pozisyonlar (%)

(Toplam Uzun Pozisyona Göre Dağılım) Gayri Nakdi Krediler

Toplam Uzun Pozisyon

Dışı Vadeli İşlemler

3.2.3.3.Risk Faktörlerinin Gelişimi Bankaların kur riskine maruz pozisyonlarının neredeyse tamamını teşkil eden USD ve EUR kurları, bankacılık sektörünün maruz kaldığı kur riski açısından temel risk faktörü konumundadır. Grafik 3.2-7 incelendiğinde, Mayıs ayına kadar yatay bir seyir izleyen söz konusu kurlar bu aydan sonra hızlı bir şekilde artmıştır. Grafik 3.2-7: USD ve EUR Kurları ile EUR/USD Çapraz Kurunun Gelişimi 2.20

2.00

1.80

1.60

1.40

1.20

USD

EUR

30/06/2006

23/06/2006

16/06/2006

09/06/2006

02/06/2006

26/05/2006

19/05/2006

12/05/2006

05/05/2006

28/04/2006

21/04/2006

14/04/2006

07/04/2006

31/03/2006

24/03/2006

17/03/2006

10/03/2006

03/03/2006

24/02/2006

17/02/2006

10/02/2006

03/02/2006

27/01/2006

20/01/2006

13/01/2006

06/01/2006

30/12/2005

1.00

Çapraz Kur

Grafik 3.2-8 incelendiğinde, Mayıs ayında global dalgalanmanın etkisiyle USD getiri oynaklığının ani bir şekilde arttığı görülmektedir. USD kurundaki artışla birlikte değerlendirildiğinde oynaklıktaki bu artış, USD cinsi kalemler nedeniyle maruz kalınan kur riskini artıran bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.

BDDK

101

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 3.2-8: USD Getiri Oynaklığının Gelişimi %

2.5

2.0

1.5

1.0

0.5

29/06/2006

22/06/2006

15/06/2006

08/06/2006

01/06/2006

25/05/2006

18/05/2006

11/05/2006

04/05/2006

27/04/2006

20/04/2006

13/04/2006

06/04/2006

30/03/2006

23/03/2006

16/03/2006

09/03/2006

02/03/2006

23/02/2006

16/02/2006

09/02/2006

02/02/2006

26/01/2006

19/01/2006

0.0

3.2.3.4.Risklilik Düzeyi Bu kısımda döviz kurlarındaki değişimlere ilişkin senaryolar aracılığı ile sermayede meydana gelebilecek değişikliklerin kestirilmesi amaçlanmaktadır. Tablo 3.2-11 incelendiğinde Aralık 2005 dönemine göre Haziran 2006’da tüm senaryolarda olası kur değişimlerinin sermayede neden olabileceği değişimler mutlak değer olarak yükselmiştir. Bilânço içi pozisyon tutarlarının özkaynaklarına oranı yüksek olan özel ve yabancı sermayeli mevduat bankaları gruplarının kur artışlarına en duyarlı kesimler olduğu görülmektedir. Tablo 3.2-11: Kurlardaki Olası Değişimlerin Etkileri Kurlardaki Değişim Oranı (%) -20 -10 1 5 25 50 BİP/Özk. YPNGP/Özk. Kurlardaki Değişimin Bankalar BİP Özkaynaklar YPNGP (%) (%) Sermayeye Etkisi (%) Kamu 40 7.069 0,6 -8 -0,1 -0,1 -0,1 0,0 0,0 0,1 0,3 Özel -4.236 18.023 -23,5 -471 -2,6 4,7 2,4 -0,2 -1,2 -5,9 -11,8 KYB -268 4.102 -6,5 49 1,2 1,3 0,7 -0,1 -0,3 -1,6 -3,3 Yabancı -1.332 2.125 -62,7 67 3,2 12,5 6,3 -0,6 -3,1 -15,7 -31,3 TOPLAM -5.796 31.319 -18,5 -363 -1,2 3,7 1,9 -0,2 -0,9 -4,6 -9,3 30.06.2006 Tarihi İtibarıyla (Milyon USD)

3.3.

Yapısal Faiz Oranı Riski

Yapısal faiz oranı riski, piyasa riski kapsamında dikkate alınan faiz oranı riskinden farklı olarak, bankanın tüm aktif ve pasif kalemleri arasındaki yeniden fiyatlama sürelerindeki

BDDK

102

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

uyumsuzluktan kaynaklanan risktir. Bu kalemler arasında yeniden fiyatlama sürelerinde uyumsuzluk bulunması durumunda, faiz oranlarında meydana gelen değişmeler faiz gelir ve giderlerine eş anlı olarak yansımamakta, dolayısıyla kâr veya zarara sebep olmaktadır. Örneğin, aktif kalemlerin yeniden fiyatlandırma süresi, pasif kalemlerin yeniden fiyatlandırma süresinden daha uzun ise, faizlerin düşmesi durumunda kâr ortaya çıkarken, faizlerin arttığı bir durumda ise zarar ortaya çıkmaktadır. Yapısal faiz oranı riskinin analizinde iki temel yaklaşım kullanılmaktadır. Birinci yaklaşımda, faiz oranlarındaki muhtemel artış veya azalışların, aktif ve pasifin bugünkü değerini değiştirmek suretiyle özkaynakların bugünkü değerinde ortaya çıkardığı değişimler analiz edilmektedir. İkinci yaklaşımda ise faiz oranı değişimlerinin faiz gelir ve gideri üzerine etkileri incelenmektedir. Mevcut veri kısıtları dikkate alınarak, ikinci yaklaşımın kullanılması benimsenmiştir. 3.3.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Yapısal faiz oranı riski için riske maruz pozisyonlar, ilgili vade diliminde yeniden fiyatlanacak varlıklar ile yükümlülükler arasındaki fark olarak tanımlanan faiz açıklarıdır. Grafik 3.3-1’de görüldüğü üzere Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde 1 aylık TP açık 40 milyar YTL artışla -71,2 milyar YTL olarak gerçekleşirken, 1-3 aylık açık 23,3 milyar YTL artışla 28,1 milyar YTL olmuştur. İlgili dönemde YP açıklarda ise, hem 1 aylık hem de 1-3 aylık dönemde artış yaşanmıştır. Uluslararası mali piyasalarda Mayıs ayında başlayan dalgalanmanın etkisiyle TP’nin yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesi sonucunda, bankalar açık pozisyonlarını kapatmak için YP cinsinden varlıklarını artırmışlardır. Bu hareketin sonucu olarak 1 aylık YP açık Mayıs ayındaki 48 milyar YTL seviyesinden, Haziran ayındaki 41 milyar YTL seviyesine gerilemiştir. Grafik 3.3-1: Faiz Açıklarının Gelişimi Milyar YTL 40

20

0

-20

-40

-60

1 ay-TP

BDDK

1-3 ay-TP

1 ay-YP

103

06/2006

05/2006

04/2006

03/2006

02/2006

01/2006

12/2005

-80

1-3 ay YP

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.3.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık 3.3.2. 1. Varlık ve Yükümlülüklerin Faiz Yapısı Tablo 3.3-1’de görüldüğü üzere Mart-Haziran 2006 döneminde, sabit faizli YP aktiflerin payı 1,2 puan artışla %69 olmuş ve değişken faizli pozisyonların payı 1,4 puan azalışla %28,9’a gerilemiştir. Aynı dönemde YP yükümlülükler içerisinde sabit faizli pozisyonların payı 4,2 puan azalışla %85,7’ye gerilerken, değişken faizli pozisyonların payı 4 puan artışla %13,4’e yükselmiştir. TP varlıklarda ise sabit faizli pozisyonların payı 1,4 puan artışla % 63’e yükselirken, değişken faizli pozisyonların payı 0,5 puan azalarak %29’a düşmüş ve TP yükümlülüklerde önemli bir değişiklik gerçekleşmemiştir. Tablo 3.3-1: Varlık ve Yükümlülüklerin Faiz Yapısı Ara.05 (%) TP YP TP YP TP YP TP YP TP YP

Kamu Özel KYB Yabancı Sektör Mar.06 (%) Kamu Özel KYB Yabancı Sektör

Sabit Faizli TP 43,8 YP 58,4 TP 69,3 YP 67,8 TP 86,3 YP 47,5 TP 89,2 YP 92,4 TP 61,6 YP 67,8

Haz.06 (%) Kamu Özel KYB Yabancı Sektör

BDDK

Sabit Faizli 45,8 55,9 65,7 70,1 76,8 44,2 85,4 92,4 59,5 68,6

TP YP TP YP TP YP TP YP TP YP

AKTİF PASİF Değişken Faizli Diğer Sabit Faizli Değişken Faizli Diğer 49,4 4,7 98,8 0,0 1,1 42,1 2,0 87,3 12,7 0,0 21,5 12,8 94,4 0,0 5,6 27,7 2,2 88,9 10,5 0,7 12,1 11,1 74,8 0,0 25,2 55,4 0,4 43,7 52,4 3,9 7,7 7,0 91,4 2,1 6,6 6,0 1,5 98,8 0,6 0,6 31,2 9,4 95,8 0,1 4,1 29,3 2,1 88,0 11,4 0,7 AKTİF Değişken Faizli 51,3 39,7 18,5 30,0 4,1 52,1 5,6 6,5 29,5 30,3

AKTİF Sabit Faizli Değişken Faizli 44,9 51,2 53,8 44,0 69,8 18,9 70,4 27,3 89,2 3,0 50,0 49,6 90,7 5,1 91,8 7,0 63,0 29,0 69,0 28,9

Diğer 4,9 1,8 12,2 2,2 9,5 0,4 5,3 1,2 9,0 1,9 Diğer 3,8 2,1 11,3 2,3 7,9 0,4 4,3 1,2 8,1 2,1

104

Sabit Faizli 98,3 88,3 93,6 91,8 59,0 39,5 95,2 98,4 95,2 89,9 Sabit Faizli 99,0 85,6 93,2 86,0 72,8 43,4 95,8 99,0 95,3 85,7

PASİF Değişken Faizli 0,0 11,7 0,0 7,5 0,0 57,2 0,2 0,5 0,0 9,4

Diğer 1,7 0,0 6,4 0,7 40,9 3,3 4,6 1,1 4,8 0,7

PASİF Değişken Faizli Diğer 0,0 0,9 13,5 0,8 0,0 6,8 13,2 0,8 0,1 27,1 51,9 4,7 0,2 4,0 0,6 0,4 0,0 4,6 13,4 0,9

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde TP ve YP varlıklardaki gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde, varlıklar içinde sabit faizli pozisyonların payı artarken değişken faizli pozisyonların payı azalmış, diğer taraftan yükümlülükler için tam tersi bir gelişme ortaya çıkmıştır. Bu durum yılın ikinci yarısında, faiz düşüşleri olması durumunda banka kârlılıklarını arttırıcı, faiz artışları olması durumunda ise banka kârlılıklarını azaltıcı bir gelişmedir. 3.3.2.2. Yeniden Fiyatlama Tarihine Göre Varlık ve Yükümlülükler Arasındaki Farklar Tablo 3.3-2 incelendiğinde, incelenen dönemde yeniden fiyatlama tarihine göre varlık ve yükümlülükler arasındaki farkların özkaynaklara oranları kısa vadelerde negatif, uzun vadelerde pozitif değerler almaktadır. Sektör geneli için değerlendirildiğinde, gerek TP cinsi kalemlerin gerekse YP cinsi kalemlerin dağılımında önemli değişikliklerin meydana geldiği görülmektedir. 2005 yılsonunda 1 aylık vadede -%59,8 olan TP cinsi varlık ve yükümlülükler arasındaki farkın özkaynağa oranı Haziran 2006’da -%141,8’e yükselmiştir. Aynı vade diliminde YP pozisyonlara ilişkin oran 2005 yılsonunda -%74 ve Haziran 2006’da -%83,0 olmuştur. Tablo 3.3-2: Yeniden Fiyatlama Tarihine Göre Varlık-Yükümlülük Arasındaki Fark Özkaynaklara Oranla (%) Kamu Özel KYB Yabancı Sektör

Para Cinsi

Ara.05

Haz.06

1 Ay

1-3 Ay

3-6 Ay

6-12 Ay

12+ Ay

1 Ay

1-3 Ay

3-6 Ay

6-12 Ay

12+ Ay 99,8

TP

82,1

-57,3

29,4

28,6

0,3

-183,8

100,9

1,2

69,4

YP

-27,6

-33,7

16,2

-4,0

33,9

-49,4

-52,7

10,5

5,7

66,5

TP

-138,3

37,1

23,9

41,0

99,8

-169,5

52,9

24,4

52,4

110,8

YP

-102,8

-11,2

40,3

-10,4

72,6

-106,9

-47,1

31,3

18,9

94,8 5,4

TP

8,4

18,0

8,1

10,1

4,4

5,8

19,7

13,5

8,5

YP

-0,1

-0,8

-4,8

8,5

8,1

15,2

-5,8

-7,0

3,1

7,2

TP

-59,4

12,2

24,4

34,0

83,3

-52,7

3,2

22,5

40,1

105,5

YP

-144,6

-36,7

7,7

2,9

64,1

-181,9

-33,6

16,7

30,2

67,1

TP

-59,8

9,3

23,4

33,7

62,1

-141,8

56,0

17,6

49,7

94,2

YP

-74,0

-17,3

26,7

-5,7

54,5

-83,0

-42,1

20,6

14,6

75,1

TP ve YP kalemlere ilişkin oranlardaki değişimlerde, faiz oranlarındaki ve kurlardaki artış nedeniyle azalan özkaynak rakamlarının, ayrıca TP kalemlere ilişkin oranların değişiminde mevduata göre aktif kalemlerin yeniden fiyatlama süresinin uzamasının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Yeniden fiyatlama tarihine göre TP cinsi varlık ve yükümlülükler arasındaki farkın özkaynaklara oranında gözlemlenen artış, sektörün faiz değişimlerine karşı duyarlılığını ve dolayısıyla yapısal faiz oranı riskini artırıcı bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. 3.3.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi Bu bölümde, yapısal faiz oranı riski için temel risk faktörleri olarak kabul edilen TP ve YP faiz oranları ele alınmaktadır.

BDDK

105

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.3.3.1. Faiz Oranlarının Gelişimi Grafik 3.3-2’de görüldüğü üzere, mali piyasalarda Mayıs ayında başlayan dalgalanma son yıllarda piyasalarda hakim olan iyimser havanın da etkisiyle gerileyen faiz oranlarının tekrar yükselmesine neden olmuştur. Bu çerçevede, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafından 27 Nisan 2006 tarihinde faiz oranlarının 0,25 puan düşürülmesi kararı verilirken, ilki 7 Haziran 2006 tarihinde 1,75 puan, ikincisi 25 Haziran 2006 tarihinde 2,25 puan olmak üzere iki kez faiz oranlarının artırılması kararı verilmiştir. Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde, Merkez Bankası gecelik borçlanma faiz oranı 3,75 puan artışla %13,5’ten %17,25’e, Devlet İç Borçlanma Senetlerine ilişkin ikinci el piyasa faiz oranı 5,94 puan artışla %14,19’dan 20,73’e ve Takasbank faiz oranı da 2,51 puan artışla %14,89’dan 17,4’e yükselmiştir. Varlıklarının yeniden fiyatlanma süreleri yükümlülüklerinin sürelerinden daha uzun olan bankacılık sektörü için, söz konusu faiz artışları faiz gelir-gider dengesi açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Grafik 3.3-2: Faiz Oranlarının Gelişimi %

22

19

16

13

Takasbank Basit Faiz

Gerçekleşen Basit Faiz Ortalama

29/06/2006

23/06/2006

19/06/2006

13/06/2006

07/06/2006

01/06/2006

26/05/2006

22/05/2006

15/05/2006

09/05/2006

03/05/2006

27/04/2006

21/04/2006

17/04/2006

11/04/2006

05/04/2006

30/03/2006

24/03/2006

20/03/2006

14/03/2006

08/03/2006

02/03/2006

24/02/2006

20/02/2006

14/02/2006

08/02/2006

02/02/2006

27/01/2006

23/01/2006

17/01/2006

05/01/2006

30/12/2005

10

DİBS Aynı Gün Valörlü Bileşik Faiz

3.3.3.2. Faiz Marjı ve Bileşenlerinin Gelişimi Faiz oranlarındaki değişimler, varlık ve yükümlülüklerin yeniden fiyatlanma tarihlerine bağlı olarak, faiz gelir ve giderlerine farklı zamanlarda yansıyabilmektedir. Bu çerçevede yapısal faiz oranı riski analizlerinde faiz oranlarındaki gelişmelerin yanı sıra faiz marjı ve bileşenlerindeki gelişmelerin de incelenmesi gerekmektedir.

BDDK

106

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 3.3-3’te görüldüğü üzere, Aralık 2005-Mayıs 2006 döneminde ortalama plasman faizinin 1 puan azalışla %9,8’e gerilediği, ortalama faiz maliyetinin ise 1,1 puan artışla %7,6’ya yükseldiği görülmektedir. Nisan ayı itibarıyla %11,3’e kadar çıkan plasman faizleri ile %7,4’e kadar inen faiz maliyetleri Mayıs itibarıyla ters yönde tepki vermiş, plasman faizleri %9,8 seviyesine inerken, faiz maliyetleri %7,6 seviyesine çıkmıştır. Faiz artışının yükümlülüklere, varlıklardan daha önce yansımasının sebebi, yükümlülüklerin vadelerinin kısalığıdır. Ocak-Nisan 2006 döneminde %11,3’e kadar gerileyen plasman faizleri Haziran 2006’da %9,8 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde %8,7’den %7,4’e kadar inen faiz maliyetleri ise Mayıs ve Haziran aylarındaki artışlarla %7,6’ya kadar çıkmıştır. Bu da Nisan ayında %3,9 olarak gerçekleşen faiz marjının yılsonu seviyesi olan %4,4’ten %2,2’ye gerilemesine sebep olmuştur. Grafik 3.3-3: Faiz Marjı ve Bileşenlerinin Gelişimi 16

%

%

6

14 5 12 4 10

3

8

6 2 4 1 2

0

0 12/2005

01/2006

02/2006 Plasman Faizi

03/2006 Faiz Maliyeti

04/2006

05/2006

06/2006

Faiz Marjı (Sağ Eksen)

3.3.4. Risklilik Düzeyi Bu bölümde sektörün maruz kaldığı yapısal faiz oranı riski seviyesinin belirlenmesi amacıyla yapılan çeşitli senaryo analizlerine ve sonuçlarına yer verilmektedir. Analizlerde, bankanın varlık ve yükümlülüklerinin yeniden fiyatlama tarihlerine kalan süreler ve ortalama plasman faizi ile kaynak maliyeti veri iken, faiz değişimlerinin banka kârlılığı üzerindeki etkisi hesaplanmaktadır. Hesaplamalarda bankanın varlık ve yükümlülüklerinin faize duyarlılığının, analiz dönemi boyunca değişmediği varsayılmaktadır. Ayrıca analizlerde yeni kaynak girişinin olmadığı varsayılmış ve paranın zaman değeri ihmal edilmiştir. Tabloda dönemlere ilişkin uygulanan faiz değişimlerine yer verilmektedir. Örneğin, 3 numaralı senaryoda YTL faizler 1 ay sonra 1 puan, 1-3 ay arasındaki dönemde 2 puan, 3-6 ay arasındaki dönemde 3 puan ve 6-12 ay arasındaki dönemde 6 puan artmaktadır.

BDDK

107

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.3-3: Yapısal Faiz Oranı Riskine İlişkin Senaryolar Senaryolar Senaryo 1 Senaryo 2 Senaryo 3 Senaryo 4 Senaryo 5 Senaryo 6 Senaryo 7 Senaryo 8 Senaryo 9 Senaryo 10

1 ay 1,00 0,00 1,00 0,00 1,00 10,00 0,00 -1,00 0,00 -1,00

TP Faizlerdeki Değişim (puan) 1-3 ay 3-6 ay 6-12 ay 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 2,00 3,00 6,00 0,00 0,00 0,00 1,00 1,00 1,00 0,00 0,00 0,00 0,00 10,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 -2,00 -3,00 -6,00

YP Faizlerdeki Değişim (puan) 1 ay 1-3 ay 3-6 ay 6-12 ay 0,00 0,00 0,00 0,00 1,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,25 0,50 0,75 1,50 0,50 0,50 0,50 0,50 5,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 5,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 -1,00 0,00 0,00 0,00 -0,25 -0,50 -0,75 -1,50

Uygulanan senaryo analizleri sonucunda TP ve YP kalemlerde ortaya çıkan alternatif kazanç ve kayıplar Tablo 3.3-4’te yer almaktadır. Senaryo sonuçları incelendiğinde, TP kalemlerden kazanç ve kayıpların değerlerinin Mart 2006 döneminde Aralık 2005 dönemine ve Haziran 2006 döneminde Mart 2006 dönemine kıyasla mutlak değer olarak daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, Mart 2006 döneminde ortaya çıkan YP kalemlerden kazanç ve kayıpların değerleri, Aralık 2005 dönemine göre mutlak değer olarak azalırken; Haziran 2006 döneminde Mart 2006 dönemine kıyasla mutlak değer olarak artmıştır. Toplam kazanç ve kayıp değerleri ise Mart 2006 döneminde Aralık 2005 dönemine kıyasla bazı senaryolarda azalırken, Haziran 2006 döneminde söz konusu değerler tüm senaryolarda Mart 2006 dönemine göre mutlak değer olarak artmıştır. Bu sonuç önceki bölümlerde ifade edilen yapısal faiz oranı riskindeki artışı Mart 2006-Haziran 2006 dönemi için destekler niteliktedir. Tablo 3.3-4: Yapısal Faiz Oranı Riskine İlişkin Senaryo Sonuçları Kazanç/Kayıp (Milyon YTL)

Ara.05

Mar.06

Haz.06

TP

YP

Toplam

TP

YP

Toplam

TP

YP

Toplam

Senaryo 1

-447

0

-447

-739

0

-739

-1.067

0

-1.067

Senaryo 2

0

-580

-580

0

-572

-572

0

-624

-624

Senaryo 3

-2.452

0

-2.452

-5.045

0

-5.045

-9.271

0

-9.271

Senaryo 4

0

-3.530

-3.530

0

-3.232

-3.232

0

-4.738

-4.738

Senaryo 5

-1.476

-2.195

-3.671

-2.661

-2.018

-4.679

-3.904

-2.952

-6.857

Senaryo 6

-4.476

-2.900

-7.377

-7.395

-2.860

-10.255

-10.675

-3.123

-13.799

Senaryo 7

-5.616

-7.588

-13.204

-7.175

-7.499

-14.675

-15.163

-11.796

-26.959

Senaryo 8

447

0

447

739

0

739

1.067

0

1.067

Senaryo 9

0

580

580

0

572

572

0

624

624

Senaryo 10

2.452

3.530

5.983

5.045

3.232

8.277

9.271

4.738

14.009

Faizlerdeki birim artışları ifade eden senaryolar incelendiğinde, 1 aylık dönemde 1 puanlık YTL faiz oranı artışını temsil eden Senaryo 1’de ortaya çıkan kayıp tutarı, Aralık 2005 dönemi için 447 milyon YTL iken Haziran 2006 dönemi için 1.067 milyon YTL olarak hesaplanmıştır. Benzer şekilde 1 aylık dönemde 1 puanlık USD faiz oranı artışını temsil eden Senaryo 2’de ortaya çıkan kayıp tutarları, Aralık 2005 için dönemi için 580 milyon YTL iken Haziran 2006 dönemi için 624 milyon YTL olarak gerçekleşmiştir.

BDDK

108

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.4.

Likidite Riski

Bankaların nakit akışlarındaki dengesizlikler nedeniyle nakit çıkışlarını tam olarak ve zamanında karşılayacak düzeyde ve nitelikte nakit mevcuduna, nakit girişine veya nakit imkânına sahip bulunmamasından kaynaklanan likidite riski, piyasa likidite riski ve fonlama likidite riski olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bazı ürünlerdeki sığ veya bölümlenmiş piyasa yapısı ve piyasalara giriş engelleri nedeniyle bankanın pozisyonlarını uygun bir fiyatta, yeterli tutarlarda ve hızlı olarak kapatamaması durumunda ortaya çıkan zarar ihtimalini tanımlayan piyasa likidite riski, münferit bankaların fonlama yapısı konusundaki tercihlerinden ziyade içinde bulunulan piyasanın gelişmişlik düzeyi ile ilgili bir risktir. Fonlama likidite riski ise münferit bir bankanın nakit giriş ve çıkışlarındaki düzensizlikler ve vadeye bağlı nakit akımı uyumsuzlukları nedeniyle fonlama yükümlülüğünü makul bir maliyet ile potansiyel olarak yerine getirememe ihtimalini temsil etmektedir. Likidite riskine ilişkin değerlendirilmelerde, varlık ve yükümlülüklerin sözleşmelerinde belirtilen tarih ve tutarda nakde dönüştüğü varsayılmakta, piyasaya ilişkin likidite riski analiz dışında tutulmakta ve varlık ve yükümlülükler arasındaki vade uyuşmazlığı aracılığıyla fonlama likiditesi riski analiz edilmektedir. 3.4.1. Riske Maruz Pozisyon Tutarı Kredilerin tahsil kabiliyeti, fon kaynaklarındaki yoğunlaşmalar, menkul kıymet piyasalarının derinliği, bankaların ürünlerde derinleşme ve büyüme stratejileri, kaynakların vadeleri, faize duyarlılıkları, yoğunlaşmaları, vadesinde yenilenme oranları gibi risk faktörlerinin bankaların likiditesi üzerindeki etkilerinin belirlenebilmesi için öncelikle likidite riskine maruz kalemlerin analiz edilmesi gerekmektedir. Likidite riski açısından matrah teşkil eden likidite açıklarının gelişimi incelendiğinde, Mayıs ayına kadar vade ve para cinsleri itibarıyla 1 aylık TP ve YP açıklar artan bir seyir takip ederken; Mayıs ayından itibaren 1 aylık TP açık artmakta, 1 aylık YP açık ise azalmaktadır. 1-3 aylık TP açık Haziran ayında Mayıs ayındaki 21,1 milyar YTL’lik seviyesinin yaklaşık beşte birine kadar azalarak 4,3 milyar YTL olarak gerçekleşirken, 1-3 aylık YP açık 23,3 milyar YTL’den 26,3 milyar YTL’ye çıkmıştır.

BDDK

109

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 3.4-1: Likidite Açıklarının Gelişimi Milyar YTL 0

-20

-40

-60

-80

-100

-120

-140 12/2005

01/2006 1 Aylık TP Açık

02/2006

03/2006

1 Aylık YP Açık

04/2006 1-3 Aylık TP Açık

05/2006

06/2006

1-3 Aylık YP Açık

3.4.2. Risk Faktörlerine Duyarlılık Bu bölümde likidite riskine maruz pozisyonları oluşturan likidite açıklarının vade dilimleri ve para cinsleri açısından dağılımları ve vade dilimleri itibarıyla açıkları oluşturan kalemler ile söz konusu açıklara ilişkin fonlama yapısı incelenmek suretiyle çeşitli risk faktörlerine karşı duyarlılıkların analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bankacılık sektörü için çeşitli vade dilimlerinde kümülatif likidite seviyesi incelendiğinde, Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde TP likidite açıklarının YP likidite açıklarından daha hızlı büyüdüğü görülmektedir. Bu kapsamda en dikkat çekici gelişme bir aya kadar vadeli TP likidite açığının iki kattan fazla artarak -61.877 milyon YTL’den -126.575 milyon YTL’ye kadar çıkmasıdır.

BDDK

110

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.4-1: Çeşitli Vade Dilimlerinde Kümülâtif Likidite Seviyeleri BİR AYA KADAR VADELİ Varlıkların Yükümlülüklerin Para Cinsi Para Cinsi Var/ Yük(%) Para Bazında Bazında Cinsi Dağılımı (%) Dağılımı (%) Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 YTL 57,7 48,5 55,1 59,5 51,3 31,4 USD 21,7 26,9 28,7 25,4 37,0 40,8 EUR 17,7 21,2 14,5 13,6 60,0 60,0 Diğer 2,9 3,5 1,7 1,5 85,2 91,1 TOPLAM 100,0 100,0 100,0 100,0 49,1 38,6

Oransal Likidite Açığı* (%)

Likidite Açığı (milyon YTL)

Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 -26,8 -40,8 -61.877 -126.575 -18,1 -15,1 -41.757 -46.674 -5,8 -5,4 -13.371 -16.894 -0,3 -0,1 -578 -404 -50,9 -61,4 -117.582 -190.548

ÜÇ AYA KADAR VADELİ Varlıkların Yükümlülüklerin Oransal Para Cinsi Para Cinsi Likidite Açığı Var/Yük (%) Likidite Açığı* Para Bazında Bazında (milyon YTL) (%) Cinsi Dağılımı (%) Dağılımı (%) Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 YTL 58,2 53,7 58,4 56,9 47,4 40,3 -30,7 -34,0 -108.034 -130.929 USD 22,7 25,1 26,6 26,8 40,7 39,9 -15,8 -16,1 -59.936 -62.158 EUR 16,6 18,3 13,5 14,8 58,3 52,8 -5,6 -7,0 -21.978 -26.845 Diğer 2,5 2,9 1,5 1,6 80,4 77,9 -0,3 -0,3 -1.429 -1.332 TOPLAM 100,0 100,0 100,0 100,0 47,6 42,6 -52,4 -57,4 -191.377 -221.264 ALTI AYA KADAR VADELİ Varlıkların Yükümlülüklerin Oransal Para Cinsi Para Cinsi Likidite Açığı Var/Yük (%) Likidite Açığı* Para (milyon YTL) Bazında Bazında (%) Cinsi Dağılımı (%) Dağılımı (%) Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 Ara.05 Haz.06 YTL 59,0 54,6 54,4 54,4 57,9 47,8 -24,1 -28,4 -82.202 -118.746 USD 24,1 25,1 28,9 28,9 49,2 41,3 -14,0 -17,0 -47.763 -70.949 EUR 14,8 17,7 15,0 15,0 60,5 56,1 -5,4 -6,6 -18.480 -27.599 Diğer 2,1 2,6 1,6 1,6 78,2 77,9 -0,3 -0,4 -1.132 -1.496 TOPLAM 100,0 100,0 100,0 100,0 56,2 47,7 -43,8 -52,3 -149.577 -218.791 * Her bir vade diliminde, ilgili para cinsinden likidite açığının o vade dilimindeki toplam yükümlülüklere oranlanması şeklinde hesaplanmıştır.

Tüm vade dilimleri itibarıyla varlıkların çeşitli para cinslerine göre dağılımı içerisinde sadece TP’nin payı ve TP cinsinden toplam varlıkların toplam yükümlülükleri karşılama oranı iki dönem arasında azalmıştır. Oransal likidite açıkları mutlak değer olarak artmıştır. TP oransal açıkların artmış olmasının oransal likidite açıkları artışında en büyük etken olduğu değerlendirilmektedir.

BDDK

111

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Grafik 3.4-2: Para Cinsleri Bazında Kümülatif Oransal Likidite Açıkları 1 Aya Kadar 12/2005

03/2006

3 Aya Kadar 06/2006

12/2005

6 Aya Kadar

03/2006

06/2006

12/2005

03/2006

06/2006

-

-10

-20

-30

-40

-50

-60

-70 TRL

USD

EUR

DGR

Grafik 3.4-2’de de görüldüğü üzere, 1 aya kadar vadeli TP oransal likidite açığı -%26,8 ’den -%40,8’e çıkarken, dolar oransal likidite açığı 3 puan azalışla -%18,1’den -%15,1’e gerilemiştir. Grafik 3.4-3: Gruplar ve Vadeler İtibarıyla Kümülatif Oransal Likidite Açıkları Milyon YTL

BÖMB

OÖMB

KÖMB

YBŞ

KYB

30,0 20,0 10,0 0,0 -10,0 -20,0 -30,0 -40,0 -50,0 -60,0 -70,0

1 ay

3 ay

6 ay

Grafik 3.4-3 incelendiğinde17, mevduat bankaları önemli boyutta negatif oransal likidite açığı verirken, kalkınma ve yatırım bankaları ile yabancı banka şubeleri genelde pozitif oransal

Bankalar, mevduat tutarı 5 milyar USD’den fazla olan mevduat bankaları (Büyük Ölçekli Mevduat Bankaları-BÖMB), mevduat tutarı 1-5 milyar USD arasında olan mevduat bankaları (Orta Ölçekli Mevduat Bankaları-OÖMB), mevduat tutarı 1 milyar USD’den az olan mevduat bankaları (Küçük Ölçekli Mevduat

17

BDDK

112

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

likidite açığı vermektedir. Diğer taraftan, büyük ölçekli mevduat bankaları ile KYB hariç diğer banka grupları açısından likidite açıkları kısa vadelerde daha önemli olmakta ve genellikle vadeler uzadıkça söz konusu açıkların oransal paylarında düşüşler meydana geldiği dikkat çekmektedir. Bankaların likidite yapısı, ilgili vade dilimlerindeki likit varlıklar ve ödeme yükümlülüklerinin dağılımı incelendiğinde, bankacılık sisteminin tamamı için likit varlık ve yükümlülük kompozisyonunun önceki dönemlere göre büyük ölçüde değiştiği görülmektedir. 2005 yılsonuna kıyasla Haziran 2006 tarihinde 1 aya kadar vadeli varlıklar arasında yer alan piyasalar kalemi 8,1 puan azalışla %30,1, menkul kıymetler kalemi 2,1 puan azalışla %2,5 olarak gerçekleşirken, türevler kalemi yaklaşık 7 puan artışla %20,5 olmuştur. Ancak burada, “piyasalar” kalemi içerisinde sınıflandırılan işlemlerin vadelerinin oldukça kısa olduğu ve analizlerin dönem sonu bakiyeler üzerinden yapıldığı dikkate alınmalıdır. Bilânço dışı işlemler önemli bir büyüme göstermiş ve Mayıs 2006 döneminde geçen yılın Mayıs ayına göre yaklaşık %90 oranında artmıştır. Söz konusu durum ve son dalgalanma döneminde YP işlemlerde meydana gelen yükselme türevler kalemindeki artışta etkili olmuştur. Diğer taraftan kısa vadeli plasmanların içerisinde piyasa işlemleri ve kredilerin halen önemli bir yer tuttuğu ve bunların büyük ölçüde toplanan mevduatlarla fonlandığı görülmektedir. Tablo 3.4-2: Likit Varlık ve Ödeme Yükümlülüklerinin Oransal Payları Haziran 2006 (%) Varlıklar Piyasalar18 Krediler Menkul Kıymetler19 Diğer Bilânço İçi Türevler Yükümlülükler Mevduat Piyasalar Diğer Bilânço İçi Gayri Nakdi Krediler Türevler

1 Aya Kadar Vadeli

1-3 Ay Arası Vadeli

3-6 Ay Arası Vadeli

100,0 30,1 27,2 2,5 19,7 20,5 100,0 69,2 9,5 3,0 10,2 8,1

100,0 2,6 60,0 15,2 5,0 17,2 100,0 66,6 14,9 1,3 6,3 10,9

100,0 2,1 60,3 20,3 3,4 13,8 100,0 28,8 40,0 1,4 12,5 17,3

Bankaları-KÖMB), yabancı banka şubeleri (YBŞ) ve kalkınma ve yatırım bankaları (KYB) olarak sınıflandırılmıştır. “Piyasalar” kavramı, aktifte Merkez Bankasından alacaklar, para piyasasından alacaklar, ters repo alacakları, bankalardan alacaklar, menkul kıymet ödünç piyasasından alacaklar kalemleri için; pasifte ise Merkez Bankasına borçlar, para piyasasına borçlar, repodan sağlanan fonlar, bankalara borçlar, menkul kıymet ödünç piyasasına borçlar kalemleri için kullanılmıştır.

18

19

Alım-satım amaçlı, satılmaya hazır ve vadeye kadar elde tutulacak menkul kıymetler.

BDDK

113

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.4-3: Seçilmiş Kalemlerin Vade Dilimleri İtibarıyla Dağılımı Kalemler Haziran 2006 (%) Varlıklar Piyasalar Krediler Menkul Kıymetler Türevler Yükümlülükler Mevduat Piyasalar Türevler

1 Aya Kadar

1-3 Ay Arası 3-6 Ay Arası

6-12 Ay 1 Yıldan TOPLAM Arası Uzun

88,5 16,9 1,9 51,8

2,9 14,0 4,3 16,3

1,9 11,2 4,5 10,2

2,9 15,4 14,7 9,3

3,9 42,5 74,6 12,3

100,0 100,0 100,0 100,0

75,9 32,4 50,6

17,8 12,3 16,6

3,5 14,4 11,4

1,8 11,7 10,0

1,0 29,2 11,5

100,0 100,0 100,0

Tablo 3.4-3’te görüldüğü üzere, Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde 1 aya kadar vadeli kredilerin oranı 3,6 puan azalışla %16,9 olarak gerçekleşirken, 1 yıldan uzun vadeli kredilerin oranı aynı dönemde 7,2 puanlık artışla %42,5 düzeyine kadar çıkmıştır. Diğer taraftan mevduatın yaklaşık %94’ünün vadesinin 3 aya kadar olmasının, mevduatlarla krediler arasında vade uyumsuzluğuna neden olduğu değerlendirilmektedir. Aynı dönemde pasifte yer alan 1 aya kadar vadeli piyasalar kaleminin oranı 6,7 puan azalırken, 1 yıldan uzun vadeli piyasalar kaleminin oranı 4,1 puan artmıştır. Söz konusu durumun oluşmasında, bankaların varlıklarını fonlarken mevduata kıyasla daha uzun vadeli ve daha düşük faiz oranına sahip sendikasyon ve seküritizasyon kredilerini kullanmalarının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Tablo 3.4-4’te görüldüğü üzere, 2005 yılsonuna kıyasla YP likidite açığı tüm vade dilimlerinde artmıştır. Varlıkların yükümlülükleri karşılama oranları açısından 1 aylık vade hariç tüm vade dilimlerinde düşüşler ve oransal likidite açıklarında 1 aylık vade hariç tüm vade dilimlerinde artışlar gözlemlenmektedir. Bu durum YP likidite dengesi açısından olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.

BDDK

114

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Tablo 3.4-4: Gruplar İtibarıyla YP Likidite Dengesi- Haziran 2006 1 Ay Banka Grupları BÖMB OÖMB KÖMB KYB YBŞ Toplam

Likidite Açığı (Milyon YTL) -39.828 -20.373 -4.445 542 130 -63.973

Var/Yük (%)

Kümülatif Oransal Açık (%)

49,5 40,3 45,8 120,6 107,8 49,0

-50,5 -59,7 -54,2 20,6 7,8 -51,0

3 Ay Banka Grupları BÖMB OÖMB KÖMB KYB YBŞ Toplam

Likidite Açığı (Milyon YTL) -60.396 -24.535 -5.556 228 -76 -90.335

Var/Yük (%)

Kümülatif Oransal Açık (%)

43,5 43,0 46,0 105,8 96,4 45,7

-56,5 -57,0 -54,0 5,8 -3,6 -54,3

6 Ay Banka Grupları BÖMB OÖMB KÖMB KYB YBŞ Toplam

Likidite Açığı (Milyon YTL) -69.673 -24.790 -5.597 178 -162 -100.044

Var/Yük (%)

Kümülatif Oransal Açık (%)

43,9 48,1 51,0 103,7 93,2 47,5

-56,1 -51,9 -49,0 3,7 -6,8 -52,5

12 Ay Banka Grupları BÖMB OÖMB KÖMB KYB YBŞ Toplam

Likidite Açığı (Milyon YTL) -69.283 -25.428 -6.439 -358 -341 -101.849

Var/Yük (%)

Kümülatif Oransal Açık (%)

50,6 52,0 51,3 94,3 87,8 52,7

-49,4 -48,0 -48,7 -5,7 -12,2 -47,3

3.4.3. Risk Faktörlerinin Gelişimi Likidite riskine ilişkin risk faktörleri, varlık ve yükümlülüklerin tutarlarını etkileyen tüm risk unsurlarından oluşmaktadır. Varlıkların fiyatlarını etkileyen çeşitli piyasa riski faktörleri, varlıkların tahsil kabiliyetini etkileyen kredi riski faktörleri, yükümlülüklerin talep edilme oranlarını etkileyen vadesiz mevduatların talep edilme oranları gibi çeşitli risk faktörleri aynı zamanda birer likidite riski faktörüdür. Bu faktörlerden bazıları daha önceki kısımlarda açıklanmış olup, bazılarına ilişkin ise hâlihazırda yeterli veri bulunmamaktadır.

BDDK

115

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

3.4.4. Risklilik Düzeyi Bu bölümde, sektörün likidite riskinin seviyesini belirleyen en önemli kalemler konumunda olan aktifte ticari portföydeki menkul kıymetlerin ve pasifte mevduatın davranışsal vadelerine ilişkin senaryoların oransal likidite açığı üzerine etkisi incelenmektedir. Tablo 3.4-5: Çeşitli Senaryolar İçin Oransal Likidite Açıkları Ticari Portföyde Vadesi 1 Aydan Daha Uzun Olan Menkul Kıymetlerin Ne Kadarı İkinci El Piyasada Nakde Çevrilebilir

Aralık 05 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

10% -45,8 -41,7 -37,7 -33,6 -29,6 -25,5 -21,5 -17,4 -13,4 -9,3

Vadesiz Mevduatın Ne Kadarı 1 Aydan Daha Uzun Vadeli 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% -44,6 -43,3 -41,9 -40,5 -39,1 -37,5 -35,9 -34,1 -40,4 -39,0 -37,6 -36,1 -34,5 -32,8 -31,1 -29,2 -36,3 -34,8 -33,3 -31,6 -29,9 -28,2 -26,3 -24,3 -32,1 -30,6 -28,9 -27,2 -25,4 -23,5 -21,5 -19,4 -28,0 -26,3 -24,6 -22,7 -20,8 -18,8 -16,7 -14,4 -23,8 -22,1 -20,2 -18,3 -16,3 -14,1 -11,9 -9,5 -19,7 -17,8 -15,9 -13,8 -11,7 -9,5 -7,1 -4,6 -15,5 -13,6 -11,5 -9,4 -7,1 -4,8 -2,3 0,3 -11,4 -9,4 -7,2 -5,0 -2,6 -0,1 2,5 5,3 -7,3 -5,1 -2,9 -0,5 2,0 4,6 7,3 10,2

100% -32,3 -27,3 -22,2 -17,1 -12,1 -7,0 -2,0 3,1 8,2 13,2

Tablo 3.4-6: Çeşitli Senaryolar İçin Oransal Likidite Açıkları Vadesiz Mevduatın Ne Kadarı 1 Aydan Daha Uzun Vadeli

Ticari Portföyde Vadesi 1 Aydan Daha Uzun Olan Menkul Kıymetlerin Ne Kadarı İkinci El Piyasada Nakde Çevrilebilir

Haziran 06 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

-57,3 -53,8 -50,3 -46,9 -43,4 -39,9 -36,4 -33,0 -29,5 -26,0

-56,5 -52,9 -49,4 -45,9 -42,3 -38,8 -35,2 -31,7 -28,2 -24,6

-55,6 -52,0 -48,4 -44,8 -41,2 -37,6 -34,0 -30,4 -26,8 -23,2

-54,8 -51,1 -47,4 -43,8 -40,1 -36,4 -32,7 -29,1 -25,4 -21,7

-53,9 -50,1 -46,4 -42,6 -38,9 -35,1 -31,4 -27,6 -23,9 -20,2

-52,9 -49,1 -45,3 -41,5 -37,7 -33,8 -30,0 -26,2 -22,4 -18,5

-52,0 -48,1 -44,2 -40,3 -36,4 -32,5 -28,6 -24,7 -20,8 -16,9

-51,0 -47,0 -43,0 -39,0 -35,0 -31,0 -27,1 -23,1 -19,1 -15,1

-49,9 -45,8 -41,8 -37,7 -33,6 -29,6 -25,5 -21,4 -17,3 -13,3

-48,8 -44,6 -40,5 -36,3 -32,2 -28,0 -23,8 -19,7 -15,5 -11,4

Tablolarda yer alan sonuçlar incelendiğinde, senaryo seti içerisindeki en kötü durumu yansıtan vadesiz mevduatın %10’unun 1 aydan daha uzun süre bankadan talep edilmeyeceği ve ticari portföyde vadesi 1 aydan daha uzun olan menkul kıymetlerin %10’unun ikinci el piyasada kolaylıkla nakde dönüştürülebileceği varsayımını içeren senaryoların 20 sonuçları incelendiğinde, bahsi geçen varsayımlar altında Aralık 2005 döneminde -%45,8 olarak hesaplanan oransal likidite açığı, Haziran 2006 döneminde -%57,3 olarak hesaplanmıştır. Benzer şekilde en iyi senaryo olan, ticari portföyün tamamının likit olduğu ve vadesiz mevduatın tamamının 1 aydan daha uzun bir süre sonra bankadan talep edileceği varsayımı altında hesaplanan oransal açıklar, Aralık 2005’te %13 iken, Haziran 2006 için -%11,4 seviyesine kadar inmiştir. Aralık 2005 ve Haziran 2006 dönemleri için yapılan analizler karşılaştırıldığında, Haziran 2006 döneminde gerçekleşen oransal likidite açıklarının Aralık

20

Tablo 3.4-5 ve Tablo 3.4-6’nın sol üst köşesindeki sonuçlar.

BDDK

116

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

2005 dönemine göre daha yüksek değerler vermesi, likidite riskinin incelenen boyutla sınırlı olmak üzere arttığı şeklinde değerlendirilmektedir. 3.5.

Sermaye Yeterliliği

Mayısta başlayan dalgalanma sonucu artan faiz oranları ve kurların etkisiyle sektör genelinde Nisan ayında %23,1 olan sermaye yeterlilik rasyosu, Mayıs ayında %19,4 olarak gerçekleşmiştir. Aynı nedenlerle bankacılık sektörü özkaynakları Mart-Haziran 2006 döneminde yaklaşık %10 eriyerek 42,65 Milyar YTL’ye inmiştir. (Grafik 3.5-1) Grafik 3.5-1: Özkaynak, Risk Ağırlıklı Varlıklar ve Sermaye Yeterlilik Rasyosu 300

%

Milyar YTL

250

25

20

200 15 150 10 100

5

50

0

0 12/2005

01/2006

02/2006 Özkaynak

03/2006 Risk Ağırlıklı Varlıklar

04/2006

05/2006

06/2006

SYR (Sağ Eksen)

Gruplar itibarıyla söz konusu veriler incelendiğinde, Mart-Haziran 2006 döneminde tüm banka gruplarının sermaye yeterlilik rasyosunun azaldığı görülmektedir. Sermaye yeterlilik rasyosundaki en önemli azalış, yaklaşık 10 puanla kamu sermayeli mevduat bankalarında gerçekleşmiştir. Bu durum, elinde daha çok kamu kağıdı tutan bankaların özkaynaklarının daha fazla eridiği şeklinde yorumlanmaktadır. (Tablo 3.5-1) Tablo 3.5-1: Özkaynak, Risk Ağırlıklı Varlıklar ve Sermaye Yeterlilik Rasyosu Kamu Özel Kalkınma Yabancı TMSF Toplam

RAV (Milyar YTL) Ara.05 Mar.06 Haz.06 34.42 37.86 43.76 139.48 150.97 173.08 5.79 5.81 6.55 17.15 19.06 21.70 1.16 1.22 0.65 198.00 214.93 245.74

Özkaynak (Milyar YTL) Ara.05 Mar.06 Haz.06 12.97 13.24 11.05 24.01 26.12 24.09 3.63 3.54 3.69 2.99 3.11 3.05 1.56 1.69 0.75 45.17 47.70 42.63

Ara.05 37.69 17.21 62.78 17.45 134.75 22.81

SYR (%) Mar.06 Haz.06 34.97 25.25 17.30 13.92 60.92 56.39 16.30 14.05 138.59 115.48 22.19 17.35

3.5.1. Piyasa Riski Maruz kalınan piyasa riski için bulundurulması gereken asgari sermayenin toplam sermaye yükümlülüğü içerisindeki payına ilişkin bilgiler incelendiğinde, piyasa riskine ilişkin sermaye BDDK

117

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

yükümlülüğünün toplam sermaye içindeki payının, kamu ve yabancı sermayeli mevduat bankalarındaki 1 puanlık artış hariç olmak üzere sektör genelinde bir önceki değerlendirme dönemi ile aynı seviyede gerçekleştiği gözlemlenmektedir. Tablo 3.5-2: Yasal Sermaye Yükümlülüğünün Dağılımı KAMU

%

ÖZEL

Ara.05 Haz.06

Kredi Riski Serm. Yüküm. Piyasa Riski Serm. Yüküm. Serbest Sermaye

19 2 79

29 3 68

KYB

Ara.05

Haz. 06

43 4 54

53 4 43

YABANCI

TOPLAM

Ara. 05 Haz. 06 Ara. 06 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06

6 1 92

7 1 92

42 4 54

52 5 43

31 3 66

40 3 56

Tablo 3.5-4 incelendiğinde, Aralık 2005-Haziran 2006 döneminde sektör genelinde sermaye yükümlülüğü bileşenlerinden kur riskinde yaşanan sınırlı azalmaya karşılık, hisse senedi pozisyon riskine ilişkin sermaye yükümlülüğünün önemli ölçüde azaldığı dikkat çekmektedir. Diğer taraftan faiz oranı riskinin payı büyük miktarda artmıştır. Tablo 3.5-3: Piyasa Riski Sermaye Yükümlülüğü Bileşenleri %

KAMU

ÖZEL

KALK. Y.

YABANCI

TMSF

TOPLAM

Ara.05 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06 Ara. 05 Haz. 06

Faiz Oranı Riski 92,9 -Genel Piyasa Riski 92,9 -Spesifik Risk 0,0 -Opsiyon Riski 0,0 His.Sen. Poz. Riski 1,2 -Genel Piyasa Riski 0,4 -Spesifik Risk 0,8 -Opsiyon Riski 0,0 Kur Riski 5,9 -Genel Piyasa Riski 5,9 -Opsiyon Riski 0,0 TOPLAM 100

89,0 89,0 0,0 0,0 1,6 1,0 0,6 0,0 9,4 9,4 0,0 100

68,3 65,2 1,5 1,5 11,1 6,8 4,3 0,0 20,7 16,5 4,2 100

79,0 75,2 3,6 0,2 4,2 2,4 1,7 0,0 16,8 16,7 0,1 100

27,6 23,7 3,9 0,0 31,2 15,7 15,4 0,0 41,3 41,3 0,0 100

31,1 31,0 0,0 0,0 7,5 3,9 3,6 0,0 61,5 61,4 0,0 100

39,0 36,4 2,6 0,0 0,3 0,2 0,1 0,0 60,7 58,4 2,3 100

38,1 37,2 0,9 0,0 0,4 0,2 0,1 0,0 61,5 61,2 0,3 100

6,3 6,3 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 93,7 93,7 0,0 100

11,7 11,7 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 88,3 88,3 0,0 100

67,4 64,9 1,5 1,0 9,4 5,5 3,9 0,0 23,3 20,4 2,9 100

3.5.2. Kredi Riski Kredi riskine ilişkin sermaye yeterliliği değerlendirmelerinde kullanılan varlıkların risk ağırlığının dağılımı incelendiğinde, 2006 yılının ilk yarısında %0 ve %20 ağırlığa tabi kalemlerin pozisyonlar içerisindeki payının düştüğü, risk ağırlığı %50 ve %100 olan kalemlerin payının ise arttığı görülmektedir. Paydaki en yüksek değişim yaklaşık 4,4 puanlık bir artışla risk ağırlığı %100 olan kalemlerde yaşanmıştır. Bu değişikliğin ilgili dönemde kredilerde gerçekleşen artıştan kaynaklandığı düşünülmektedir. Tablo 3.5-4: Kredi Riskine Tabi Kalemlerin Dağılımı Kalemler Risk Ağırlığı % 0 Olanlar Risk Ağırlığı % 20 Olanlar Risk Ağırlığı % 50 Olanlar Risk Ağırlığı %100 Olanlar TOPLAM

BDDK

Ara.05 33,9 11,7 21,2 33,2 100,0

Pozisyonlar İçerisindeki Payı (%) Mar.06 32,3 10,0 22,3 35,4 100,0

118

Haz.06 29,1 10,7 22,6 37,6 100,0

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

74,0 71,5 2,3 0,2 3,3 1,9 1,4 0,0 22,7 22,6 0,1 100

Kredi riskine tabi kalemlerin dağılımı incelendiğinde; en yüksek paya sahip olan kredileri (nakdi %44,8, gayri nakdi %9,8) sırasıyla taahhütler (%14) ile piyasalardan alacaklar (%8,6) takip etmektedir. İncelenen dönemde piyasalardan alacaklar ve menkul kıymetler kalemleri düşerken, krediler kalemi artmıştır. En yüksek değişim 5,8 puanlık artış ile krediler kaleminde yaşanmıştır. Tablo 3.5-5: Kredi Riskine Tabi Kalemlerin Risk Ağırlıklı Aktifler İçerisindeki Payları Kalemler

Risk Ağırlıklı Varlıklardaki Payı (%) Mar.06

Haz.06 0,7 0,7 0,7 Nakit Kıymetler 11,7 9,7 8,6 Piyasalardan Alacaklar* 39,0 41,5 44,8 Nakdi Krediler 9,9 9,0 7,9 Menkul Kıymetler 1,0 1,0 0,8 İştirakler 9,2 9,1 9,8 Gayri Nakdi Krediler 14,7 15,2 14,0 Taahhütler 0,2 0,3 0,3 Türev işlemler 13,6 13,5 13,1 Diğer 100,0 100,0 100,0 Toplam *Piyasalardan alacaklar kavramı; Merkez Bankasından alacaklar, para piyasasından alacaklar, ters repo alacakları, bankalardan alacaklar, menkul kıymet ödünç piyasasından alacaklar kalemlerini içermektedir

BDDK

Ara.05

119

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EKLER Ek Tablo 1.5-1: Sektörlere Göre Açılan ve Kapanan Ticaret Ünvanlı İşyeri Sayısı 2005/06

(Adet)

2006/06

Kurulan Kapanan Kurulan 64 11 59

TARIM

Değişim oranı (%)

Kapanan 7

Kurulan -7,8

Kapanan -36,4

SANAYİ

2 163

532

2 555

788

18,1

48,1

Madencilik

35

11

64

11

82,9

0,0

2 124

517

2 485

774

17,0

49,7

Elektrik-Gaz-Su

4

4

6

3

50,0

-25,0

HİZMETLER

23 063

8 477

27 314

11 557

18,4

36,3

İnşaat

4 695

912

6 248

1 196

33,1

31,1

Toptan ve Perakende Tic.

12 041

6 395

12 871

8 646

6,9

35,2

Otel ve lokantalar

1 202

186

1 526

291

27,0

56,5

Ulaştırma-Haberleşme

1 772

284

2 805

381

58,3

34,2

Finansal Hizmetler Gayrimenkul, Kir.ve İş Faal.

739 1 902

194 344

706 2 065

253 544

-4,5 8,6

30,4 58,1

İmalat

Kamu Yön.Sav.ve Zor.Sos.Güv.

-

-

-

-

-

-

Eğitim

130

44

177

59

36,2

34,1

Sağlık

116

30

114

45

-1,7

50,0

Diğer

466

88

802

142

72,1

61,4

25 290

9 020

29 928

12 352

18,3

36,9

TOPLAM Kaynak: TÜİK

Ek Tablo 1.5-2: Bazı Sektörlerde Kapasite Kullanım Oranları (%) 01/2000 01/2002 01/2003 01/2004 01/2005 06/2005 07/2005 08/2005 09/2005 10/2005 11/2005 12/2005 01/2006 02/2006 03/2006 04/2006 05/2006 06/2006

Gıda-İçecek 72,1 65,7 74,3 69,9 65,6 72,6 73,0 72,9 75,7 75,1 71,6 72,5 67,2 67,6 69,2 69,6 70,5 72,7

Tekstil 76,4 76,8 82,4 81,2 80,7 81,0 79,4 78,9 80,2 80,4 81,6 80,4 79,4 80,0 81,5 80,4 80,5 80,5

Giyim 86,4 86,0 85,2 86,5 82,0 83,7 81,9 82,5 80,6 80,7 80,9 83,1 82,7 81,1 82,5 83,1 80,3 80,2

Metalik Olm.Min. 75,2 75,0 75,7 67,2 78,0 85,5 86,3 86,2 87,3 85,7 80,8 80,8 74,0 73,5 80,3 85,5 87,3 88,9

Taşıt Araçları 56,4 45,0 53,8 75,9 71,6 86,2 78,2 78,0 87,6 86,9 86,6 85,5 74,4 80,3 89,2 88,7 90,2 91,7

Mobilya 66,2 59,8 74,6 90,0 81,6 86,1 84,0 83,6 86,3 87,3 87,0 87,9 84,4 82,1 83,5 84,3 84,6 85,6

Kaynak:TCMB

BDDK

120

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Ek Tablo 1.5-3: Şirketler Kesiminde Bazı Ekonomik Büyüklükler (% Değişim)

2003

2004(*)

Üretimden Satışlar (Net)

29,8

27,9

Toplam Satışlar (Net)

30,1

27,7

İhracat

22,5

28,8

Net Kar (vergi öncesi)

59,7

23,7

Toplam Borçlar

11,0

26,6

-Kısa Vadeli -Uzun Vadeli

20,7 -5,4

35,8 6,8

Öz Sermaye

39,6

83,6

Net Aktifler

21,2

50,3

Dönen Varlıklar

22,2

42,5

Duran Varlıklar

20,2

58,6

Finansman Giderleri

-41,7

23,6

Kaynak: TCMB (*) Enflasyon Muhasebesine göre düzeltilmiş rakamlar kullanılmaktadır.

Ek Tablo 1.5-4: Şirketler Kesiminde Finansal Oranlar (%)

2002

2003

2004(*)

Toplam Borç/Toplam Varlıklar

60,1

55,0

46,3

Toplam Borç/Toplam Özsermaye

166,4

132,3

91,3

Özsermaye/Toplam Varlıklar

36,1

41,6

50,8

Kısa Vadeli Borç/Toplam Borç

63,0

68,5

73,4

Banka Kredileri /Toplam Varlıklar

26,3

21,6

15,9

Banka Kredileri/T.Yabancı Kaynaklar

41,2

36,9

32,3

Net Kar/ Öz Sermaye

8,6

11,4

7,8

Net Kar/Toplam Varlıklar

3,1

4,7

4,0

Net Kar/ Net Satışlar

3,0

4,3

4,2

Faiz Giderleri/Net Satışlar

5,8

2,6

2,5

Kaynak: TCMB (*) Enflasyon Muhasebesine göre düzeltilmiş rakamlar kullanılmaktadır.

BDDK

121

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Ek Tablo 2.1-1: Sektörlere Göre Ticarette Kredi Kartı ve Banka Kartı Kullanımı (%) Araba Kiralama Araç Kiralama-Satış/Servis/Y.Parça Benzin İstasyonları Havayolları Seyahat Acenteleri/Taşımacılık Konaklama Kumarhane/İçkili Yerler Kuyumcular Sağlık/Sağlık Ürünleri/Kozmetik Yemek Giyim ve Aksesuar Market ve Alışveriş Merkezleri Mobilya ve Dekorasyon Elektrikli-Elektronik Eşya, Bilgisayar Telekomünikasyon Hizmet Sektörleri Sigorta Yapı Malz., Hırdavat, Nalburiye Doğrudan Pazarlama Çeşitli Gıda Diğer TOPLAM TOPLAM (Adet) Kaynak:BKM

2004 0,22 5,35 3,61 0,16 1,62 1,21 0,45 2,61 6,78 4,45 16,05 10,67 6,78 7,11 3,60 4,50 1,22 4,72 1,01 7,22 10,68 100,00 621.108

2005 0,22 5,28 3,40 0,11 1,56 1,12 0,47 2,54 6,34 4,42 15,47 9,91 7,36 7,31 3,79 4,67 1,31 5,27 1,13 7,17 11,15 100,00 753.642

İşyeri Sayısı 2006/03 0,21 5,35 3,37 0,10 1,49 1,07 0,46 2,52 6,33 4,45 15,27 9,71 7,48 7,27 3,86 4,70 1,35 5,44 1,08 7,23 11,26 100,00 763.879

2006/06 0,21 5,36 3,35 0,10 1,56 1,13 0,46 2,50 6,25 4,55 15,22 9,53 7,50 7,26 3,82 4,74 1,37 5,62 1,05 7,22 11,22 100,00 797.691

EkTablo 2.1-2: Sektörlere Göre Ticarette Kredi Kartı ve Banka Kartı Kullanımı (%) Araba Kiralama Araç Kiralama-Satış/Servis/Y.Parça Benzin İstasyonları Havayolları Seyahat Acenteleri/Taşımacılık Konaklama Kumarhane/İçkili Yerler Kuyumcular Sağlık/Sağlık Ürünleri/Kozmetik Yemek Giyim ve Aksesuar Market ve Alışveriş Merkezleri Mobilya ve Dekorasyon Elektrikli-Elektronik Eşya, Bilgisayar Telekomünikasyon Hizmet Sektörleri Sigorta Yapı Malz, Hırdavat, Nalburiye Doğrudan Pazarlama Çeşitli Gıda

BDDK

2003 0,06 3,62 19,17 0,51 1,24 1,81 0,28 2,08 3,70 2,48 12,07 20,79 4,63 1,18 5,85 2,52 0,00 0,00 5,53 0,00

2004 0,15 3,77 18,48 0,36 1,56 1,46 0,22 2,17 3,60 2,51 11,37 18,67 3,31 5,70 6,13 2,16 2,82 2,27 4,16 3,81

122

İşlem Tutarı 2005 0,07 3,83 16,08 0,43 1,53 1,34 0,19 2,40 3,45 2,57 10,31 17,53 3,66 6,47 6,81 2,26 3,05 2,62 5,41 3,91

2006/03 0,06 3,58 15,50 0,43 1,35 1,32 0,25 2,49 3,70 2,63 9,84 17,23 3,67 6,35 7,15 2,30 3,12 2,27 5,65 3,87

2006/06 0,08 3,93 16,00 0,58 1,92 1,69 0,21 2,88 3,51 2,60 9,82 15,59 4,31 7,01 6,10 2,39 3,09 3,09 5,41 3,67

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

Diğer TOPLAM TOPLAM (Milyon YTL) Kaynak:BKM

12,49 100,00 3602,6

5,61 100,00 5783,6

6,08 100,00 7216,5

7,25 100,00 7002,4

6,12 100,00 8784,8

Ek Tablo 2.1-3: İşletmelere Verilen Kredilere Yönelik Standartlar (% Dağılım) 2005/03 2005/06 2005/09 2005/12 2006/03 2006/06 GEÇEN ÜÇ AYDA Çok sıkılaştırıldı 0 0 0 0 0 0 Biraz sıkılaştırıldı 1 0 0 0 3 31 Temelde aynı kaldı 99 87 87 87 82 68 Biraz gevşetildi 0 13 13 13 15 1 Çok gevşetildi 0 0 0 0 0 0 Gerçekleşen Net Değişim % (*) -1 13 13 13 12 -30 Yanıtlayan Banka Adedi 17 17 17 17 17 17 GELECEK ÜÇ AYDA Çok sıkılaştırılacak 0 0 0 0 0 3 Biraz sıkılaştırılacak 0 7 3 3 2 50 Temelde aynı kalacak 100 93 96 92 95 47 Biraz gevşetilecek 0 0 2 5 2 0 Çok gevşetilecek 0 0 0 0 0 0 Beklenen Net Değişim % (*) 0 -7 -1 2 0 -53 Yanıtlayan Banka Adedi 17 17 17 17 17 17 Kaynak: TCMB (*) Net Değişim Yüzdesi: (Biraz Gevşetme+Çok Gevşetme)-(Biraz Sıkılaştırma +Çok Sıkılaştırma) Not: Tabloda rakam formatının ondalıksız alınmış olması nedeniyle, oranlar toplamı bazen 100 'ü geçebilmektedir.

EkTablo 2.1-4: İşletmelere Verilen Kredilere Yönelik Talep (% Dağılım) 2005/03 2005/06 2005/09 2005/12 2006/03 2006/06 GEÇEN ÜÇ AYDA Çok azaldı 0 0 0 0 0 0 Biraz azaldı 4 0 5 0 0 6 Temelde aynı kaldı 63 42 39 57 38 49 Biraz arttı 33 58 56 43 34 45 Çok arttı 0 0 0 0 29 0 Gerçekleşen Net Değişim % (*) 29 58 51 43 62 39 Yanıtlayan Banka Adedi 17 17 17 17 17 17 GELECEK ÜÇ AYDA Çok azalacak 0 0 0 0 0 0 Biraz azalacak 0 0 0 0 0 13 Temelde aynı kalacak 75 73 73 64 62 50 Biraz artacak 25 27 27 36 34 34 Çok artacak 0 0 0 0 3 3 Beklenen Net Değişim % (*) 25 27 27 36 38 24 Yanıtlayan Banka Adedi 17 17 17 17 17 17 Kaynak: TCMB (*) Net Değişim Yüzdesi: (Biraz artış+Çok artış)-(Biraz azalış+Çok azalış) Not: Tabloda rakam formatının ondalıksız alınmış olması nedeniyle, oranlar toplamı bazen 100 'ü geçebilmektedir.

BDDK

123

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.1-5: Derecelendirme Notlarının Rakamsal Dönüşümü S&P AAA AA+ AA AAA+ A ABBB+ BBB BBBBB+ BB BBB+ B BCCC+ CCC CCCCC

FITCH AAA AA+ AA AAA+ A ABBB+ BBB BBBBB+ BB BBB+ B BCCC+ CCC CCCCC

MOODY'S Aaa Aa1 Aa2 Aa3 A1 A2 A3 Baa1 Baa2 Baa3 Ba1 Ba2 Ba3 B1 B2 B3 Caa1 Caa2 Caa3 Ca

Rakamsal Not 21 20 19 18 17 16 15 14 13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2

EkTablo 2.2-1: Katılım Bankaları Seçilmiş Göstergeleri 2002

2003

2004

2005

2006/3 2006/6

1,4 0,8 1,2 0,1

1,5 0,9 1,1 0,2

1,7 1,1 1,4 0,2

2,0 1,3 1,7 0,2

2,0 1,4 1,7 0,2

2,4 1,5 1,9 0,3

-25,6 16,7

-14,1 9,1

12,0 12,2 36,2 6,5

79,1 23,3

1,6 11,1 62,1 41,7

1,7 11,0 55,6 49,2

19,8 0,4

27,5 2,5

41,9 10,2

12,5 12,7 70,5 4,6 16,3 4 100,0 2,9 26,3 52,1 57,3 48,0 4,8 57,8 13,8

12,2 12,4 73,3 4,4 15,8 4 100,0 2,4 24,7 35,3 97,3 43,5 3,2 58,8 24,5

14,1 14,2 78,2 4,2 19,4 4 100,0 2,7 24,8 21,8 254,0 46,1 0,7 63,7 23,0

792

1.050

1.477

2.486 73 1.437 77 34 20 18.016 246.79

2.559 74 1.478 77 35 20 18.068 245.82

3.070 78 1.587 78 40 20 18.121 233.81

Finansal Derinleşme Göstergeleri 1. Aktif/GSYİH % 2. Kredi/GSYİH % 3. Toplanan Fonlar/GSYİH % 4. Özkaynak/GSYİH %

Finansal Sağlamlık Göstergeleri 1. Sermaye Yeterliliği Standart Rasyosu % 2. Ana Sermaye/Risk Ağırlıklı Varlıklar % 3. Serbest Sermaye/Toplam Özkaynaklar % 4. Takipteki Alacaklar/Brüt Krediler % 5. Bireysel Krediler/Toplam Krediler % 6. Kar Eden Banka Sayısı 7. Kar Eden Bankaların Aktifleri/Toplam Aktifler % 8. Aktife Göre Getiri Oranı % (1) 9. Özkaynağa Göre Getiri (2) 10. Kar Payı Gelirleri/Toplam Gelirler % (3) 11. Kar Payı Dışındaki Gelirler/Kar Payı Dışı Giderler % 12. 3 Aya Kadar Vadeli Varlıklar/3 Aya Kadar Vadeli Yükümlülükler % 13. Yabancı Para Net Genel Pozisyonu /Özkaynak % 14. Gayri Nakdi Krediler/Toplam Aktifler 15. Taahhütler/Toplam Aktifler

Verimlilik Göstergeleri 1. Banka Başına Aktif, Milyon YTL 2. Banka Başına Şube 3. Banka Başına Çalışan Sayısı 4. Banka Başına ATM 5. Bir Şubeye Düşen Aktif, Milyon YTL 6. Bir Şubeye Düşen Çalışan Sayısı 7. Banka Başına Düşen 1000 Kişi 8. Bir Şubeye Düşen Kişi

BDDK

124

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

9. Bir Banka Çalışanına Düşen Kişi 10. Provizyon Sonrası Net Kar Payı Gelirleri/Toplam Aktifler (4) 11. Maliyet/Gelir Oranı %80'in Üzerinde Banka Sayısı (5) 12. Maliyet/Gelir Oranı %80'in Üzerinde Banka Aktifleri/Toplam Aktifler %

7,2

6,7

5,3

8 12.540 4,0 2

7 12.225 3,7 0

3 11.420 3,8 0

43,3 0,0 0,0 (1) Aktife göre getiri=Dönem karı/Ortalama toplam aktifler olup Mart ve Haziran 2006 dönem karları yıllıklandırılmıştır. (2) Mart ve Haziran 2006 kar rakamları yıllıklandırılmıştır. (3) Mart ve Haziran 2006'ya ait net faiz gelirleri yıllıklandırılmıştır. (4) Mart ve Haziran 2006'ya ait net kar payı gelirleri yıllıklandırılmıştır. (5) Maliyet/Gelir Oranı=(Faaliyet dışıı giderler-genel karşılık provizyonu)/(Net kar payı gelirleri+kar payı dışındaki gelirler

EkTablo 2.3-1: Finansal Kiralama Şirketlerinin Bilançosu Bilanço Hesaplar % Pay Bankalar Finansal Kiralama Alacakları Takipteki Alacaklar İştirakler, Bağlı Ort. ve Birlikte Kont.Ortak. Maddi Duran Varlıklar Diğer Aktifler TOPLAM Mali Borçlar Ticari Borçlar Diğer Pasifler Ödenmiş Sermaye Yedek Akçeler Yeniden Değerleme Fonu Dönem Karı (Zararı) Geçmiş Yıllar Karı (Zararı) TOPLAM ÖZKAYNAKLAR TOPLAM PASİFLER Milyon YTL

2005 Sektör 7,3 85,6 0,4 1,7 0,9 4,1 100 68 2,1 18,1 5,1 0 4,2 4,5 23,5 6.092

2006/3 Sektör 5,3 81,6 0,8 3,1 0,8 8,4 100 67,5 5 1,4 13,3 8,6 2,3 1,3 -1,1 24,4 7.051

Grup Bazında Büyük Orta 3,7 5,9 83,7 83,3 0,2 1,5 3,7 1 0,5 0,6 8,2 7,7 100 100 69,4 70,6 6,1 3,7 1 1,7 7,6 17,9 5,1 9,9 1,6 0,5 1,5 1,3 5,8 -6,9 21,6 22,7 4.040 2.530

Küçük 15,6 54,9 1,5 9,3 4,8 13,9 100 35,5 2,5 3,5 36,3 31,5 18,3 -0,6 -28,8 56,7 481

EkTablo 2.3-2: Finansal Kiralama Şirket Bilançolarının YP-TP Kompozisyonu Aktif TP YP Pasif TP YP

BDDK

Sektör 35 65

% Pay

31 69

125

Büyük 39 61 29 71

Grup Bazında Orta Küçük 25 47 75 53 29 71

65 35

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-3: Finansal Kiralama Şirketlerinin Gelir Tablosu Finansal Kiralama Gelir Tablosu % Pay Finansal Kiralama Gelirleri Yurtiçi Kiralamalar Faiz Giderleri Personel Giderleri Amortisman Giderleri Diğer Faaliyet Giderleri Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Faiz Gelirleri Kambiyo Karları Diğer Çeşitli Gelirler Kambiyo Zararları Karşılık Giderleri Diğer Çeşitli Giderler VERGİ ÖNCESİ KAR (ZARAR) DÖNEM NET KARI (ZARARI)

2005 Yılı 2006 /3 Sektör Sektör 50,4 50,3 8,8 2,6 0,5 3,9 1,7 41 8,3 36,3 0,2 10,2 5,5 5,3

53,3 52,3 19,3 5,5 0,8 5,2 3,0 39,0 3,5 43,9 2,7 1,9 24,8 24,4

Grup Bazında küçük 42,2 42,2 9,9 9,6 4,8 13,5 3,9 41,5 9,8 26,6 6,1 17,4 -2,6 -3,9

Orta 55,2 55,2 21 6,2 0,6 3,7 2,6 35,6 4,2 43 2,3 0,9 25,2 24,8

Büyük 53,4 51,8 19,6 4,4 0,4 4,9 3,1 40,8 2,3 47,1 2,5 0,1 27,9 27,5

EkTablo 2.3-4: Faktoring Şirketlerinin Bilançosu Bilanço

2005

Hesaplar % Pay Sektör Bankalar 5,1 Faktoring Alacakları 82,4 a) Yurtiçi Faktoring Alacakları 71,5 b) İhracat Faktoring Alacakları 10,6 c) İthalat Faktoring Alacakları 0,2 Takipteki Alacaklar 1,9 İştirakler, Bağlı Ort. ve Birlikte Kont. Edi. Ortakl. 7,8 Maddi Duran Varlıklar 1,5 Mali Borçlar 52,5 Diğer Pasifler 22,9 Ödenmiş Sermaye 18,1 Yedek Akçeler 5,1 Dönem Karı (Zararı) 4,2 Geçmiş Yıllar Karı (Zararı) -3,9 TOPLAM ÖZKAYNAKLAR 23,5 TOPLAM PASİFLER (Milyon YTL) 5.340

BDDK

126

2006 /3 Sektör 7,1 78,1 70,2 7,9 0 0,3 9,3 1,5 66,9 3 14,8 9,7 1,2 1,3 27,8 4.421

Grup Bazında Küçük 4,8 74,8 72,4 2,4 0 0,7 6,4 5,4 51,8 3,6 32,5 10,2 1,4 -4,1 41,6 990

Orta 3,2 82,3 77,6 4,6 0,1 0,5 10,7 0,7 61,1 2,3 15,1 12,1 1,9 4,6 34 1.707

Büyük 12,1 75,8 61,7 14 0 0 9,6 0,2 81 3,4 4,8 7 0,4 1 13,9 1.724

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-5: Faktoring Şirket Bilançolarının YP-TP Kompozisyonu Grup Bazında Aktif TP YP Pasif TP YP

Sektör

% Pay

89 11

Büyük 81 19

Orta 81 19

Küçük 97 3

75 25

54 46

54 46

92 8

EkTablo 2.3-6: Faktoring Şirketlerinin Gelir Tablosu Gelir Tablosu

2005

2006/3

Faktoring Şirketleri Gelir Tablosu % Pay Faktoring Gelirleri a) Yurtiçi Faktoring Faiz Gelirleri Faktoring Komisyon Gelirleri Faiz Giderleri a) Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri Personel Giderleri Diğer Faaliyet Giderleri Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Faiz Gelirleri Kambiyo Karları Diğer Çeşitli Gelirler Kambiyo Zararları Karşılık Giderleri a) Takipteki Alacaklar Karşılık Giderleri VERGİ ÖNCESİ KAR (ZARAR) DÖNEM NET KARI (ZARARI)

Sektör 62 61 7 33 30 8 10

Sektör 61 60 7 35 33 9 7

Büyük 44 42 4 29 27 3 3

Orta 71 70 8 39 36 12 8

Küçük 73 72 10 42 40 16 13

4 25 3 34 7 6 23 19

8 41 2 53 8 8 9 6

0 18 1 26 3 2 35 29

2 7 7 9 11 10 25 21

1 22 7 28 11 10 26 20

Grup Bazında

EkTablo 2.3-7: Finansman Şirketlerinin Başlıca Bilanço Kalemlerinin Payı Bilanço

2005

Hesaplar % Sektör Bankalar 2,4 Krediler 95,8 Takipteki Alacaklar (Net) 0,4 Diğer Aktifler 2,2 Mali Borçlar 85,4 Diğer Pasifler 2,2 Ödenmiş Sermaye 7,6 Dönem Karı (Zararı) 2,1 Geçmiş Yıllar Karı (Zararı) -3,3 TOPLAM ÖZKAYNAKLAR 8,2 TOPLAM PASİFLER (Milyon YTL) 2.516 BDDK

127

2006/3 Sektör 2,7 94,7 1,3 0,5 82,4 0,7 7,4 0,3 -1,5 7,2 2.659

Grup Bazında Büyük Orta 2,1 0,7 95,5 92,6 1,1 4,7 0,4 0,3 83,7 83 0,5 0,5 5,1 27,7 0,3 0,2 -0,5 -17,5 5,7 10,5 2.520 78

Küçük 30,3 61,2 1 4,9 26,6 9,1 75,6 1,4 -21 63,3 61

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-8: Finansman Şirketleri Bilançolarının TP-YP Kompozisyonu Aktif % TP YP Pasif TP YP

Sektör 85 15

Büyük 86 14

73 27

73 27

Faktoring Şirketleri Orta Küçük 100 61 0 39 84 16

73 27

EkTablo 2.3-9: Finansman Şirketlerinin Gelir Tablosu Gelir Tablosu Finansman Şirketleri Gelir Tablosu % Finansman Faiz Gelirleri Finansman Komisyon Gelirleri Faiz Giderleri a) Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri Personel Giderleri Diğer Faaliyet Giderleri Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Faiz Gelirleri Kambiyo Karları Diğer Çeşitli Gelirler Toplam Diğer Faaliyetlerden Gelir ve Karlar Kambiyo Zararları Karşılık Giderleri a) Takipteki Alacaklar Karşılık Giderleri Diğer Çeşitli Giderler VERGİ ÖNCESİ KAR (ZARAR) DÖNEM NET KARI (ZARARI)

sektör 76 0,6 57,8 28,7 5,7 4,5 1,4 14,9 7 23,4 18,7 3,4 2,1 1 23,2 11,7

Aktif Büyüklüklerine Göre Şirketler Büyük Orta küçük 76,2 80 48,1 0 7,8 14,5 59,1 41,4 11,3 28,6 35,9 3,2 4,1 30,7 34,5 4,5 0 26,6 1,1 0 25,7 15,6 2,5 5,5 6,9 9,7 6,1 23,7 12,2 36,7 19,7 4,2 0 3,2 4,3 15,3 2 3,3 7,3 0,2 16,8 4,9 23,1 25,4 15,5 11,8 0,6 43,4

EkTablo 2.3-10: Finansal Kiralama Alacaklarının Dağılımı Finansal Kiralama Alacaklarının Grup Bazında Vadelerine Göre Takip Müşterinin Türüne Göre Konusuna Göre Dağılımı % Sektör Büyük Orta Küçük kısa uzun Toplm Oranı Ticari İşl. Bireysel İşl Banka Diğer Toplam TARIM 6,4 4,3 2,0 0,0 0,2 6,1 6,3 0 1,4 3,6 0,0 1,4 6,4 SANAYİ 46,5 26,2 18,2 2,0 0,9 45,1 46 0,6 37,5 7,3 0,0 1,6 46,4 Madencilik 2,1 1,3 0,7 0,1 0,1 2 2,1 0 1,9 0,2 0,0 0,1 2,1 İmalat Sanayi 44,4 24,9 17,5 2,0 0,9 43,1 44 0,6 35,6 7,1 0,0 1,6 44,3 Gıda Meşrubat Tütün 11,6 5,9 5,1 0,6 0,2 6,5 6,7 0,1 9,7 1,6 0,0 0,3 11,6 Tekstil Deri Giyim 6,4 3,7 2,4 0,4 0,2 11 11,3 0,4 4,9 1,3 0,0 0,3 6,4 Ağaç, kağıt ve basım 6,4 3,7 2,4 0,4 0,1 6,2 6,3 0,1 4,9 1,3 0,0 0,3 6,4 Kimya, Plastik ve petrol ürünleri 4,4 2,5 1,7 0,1 0,1 4,3 4,4 0 3,7 0,6 0,0 0,1 4,4 Metal Dışı Madenler 2,5 1,5 0,9 0,0 0 2,4 2,5 0 2,0 0,3 0,0 0,1 2,5 Metal Ana Sanayi 4,2 2,2 1,7 0,2 0,1 4,1 4,2 0 3,2 0,8 0,0 0,1 4,2 Makine ve Techizat 3,0 2,0 0,8 0,1 0,1 2,9 3 0 2,2 0,6 0,0 0,2 3,0 Elektrikli ve Optik Aletler San. 1,4 0,7 0,6 0,0 0,1 1,3 1,4 0 1,2 0,2 0,0 0,1 1,4 Ulaşım Araçları San. 1,3 0,8 0,4 0,0 0,1 1,2 1,2 0 1,0 0,2 0,0 0,0 1,3 Diğer İmalat San. 3,2 1,7 1,4 0,1 0 0,8 0,8 0,7 2,9 0,2 0,0 0,1 3,2 HİZMETLER 46,6 26,5 17,6 2,5 1,6 45,9 47,5 0,2 35,5 5,7 3,3 1,9 46,5 İnşaat 17,1 9,0 7,2 0,9 0 15,6 15,6 0 13,7 2,8 0,0 0,6 17,1 Toptan Parekende Tic., Komisy. 4,8 3,3 1,3 0,1 0,5 4,3 4,7 0,1 3,9 0,6 0,0 0,3 4,8 Otel ve Restoranlar (Turizm) 1,7 1,0 0,6 0,1 0 1,6 1,7 0 1,3 0,3 0,0 0,1 1,7 Taşımacılık-Haberleşme 7,9 3,7 3,4 0,8 0,2 7,7 7,9 0 7,2 0,6 0,0 0,2 7,9 Finansal Kuruluşlar 4,0 2,6 1,3 0,1 0,2 3,8 4 0 0,3 0,2 3,3 0,1 4,0 Emlak Komis.,Danış., Reklam 2,3 1,2 1,1 0,1 0,1 2,2 2,3 0 2,0 0,1 0,0 0,2 2,3 Sağlık, Eğitim ve Sosyal Hizm. 5,6 3,4 2,0 0,3 0,3 5,3 5,6 0 4,4 0,9 0,0 0,3 5,6 Kültür Eğlence ve Diğer Hizm. 3,1 2,2 0,7 0,2 0,3 5,4 5,7 0 2,6 0,3 0,0 0,2 3,1 DİĞER 0,6 0,1 0,2 0,3 0 0,2 0,2 0 0,2 0,1 0,0 0,4 0,7 TOPLAM 100,0 57,1 38,0 4,9 2,7 97,3 100 0,8 74,6 16,7 3,3 5,4 100,0

BDDK

128

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-11: Faktoring Şirketlerinin Alacaklarının Dağılımı Faktoring Alacaklarının Konusuna Göre Sektör Grup Bazında Vadeye Göre Takip Müşterinin Türüne Göre Dağılımı % Toplamı Büyük Orta Küçük Uzun Kısa Toplam Oranı Ticari İşl. Bireysel İşl. Mali Aracı TARIM 1,1 0,1 0,7 0,3 0,0 1,0 1,0 0,03 1,1 0,0 0,0 SANAYİ 67,9 27,6 27,1 13,2 3,0 67,9 70,9 1,05 68,8 5,1 0,1 Madencilik 0,9 0,6 0,1 0,1 0,4 0,5 0,9 0,00 0,9 0,0 0,0 İmalat Sanayi 67,0 27,0 26,9 13,1 2,6 67,3 69,9 1,05 67,9 5,1 0,1 Gıda Meşrubat Tütün 5,6 1,2 2,8 1,6 0,5 5,6 6,0 0,15 19,0 0,7 0,0 Tekstil Deri Giyim 19,3 6,9 8,4 4,0 1,0 17,9 18,8 0,33 6,1 0,4 0,0 Ağaç, kağıt ve basım 5,8 2,0 2,8 1,1 0,1 6,3 6,4 0,06 6,1 0,4 0,0 Kimya, Plastik ve petrol ürünleri 8,7 3,1 3,3 2,3 0,1 11,5 11,6 0,12 9,7 2,2 0,0 Metal Dışı Madenler 3,8 1,2 1,8 0,8 0,0 3,7 3,7 0,05 3,6 0,2 0,0 Metal Ana Sanayi 10,4 6,8 2,7 0,9 0,0 10,0 10,0 0,08 9,9 0,5 0,0 Makine ve Techizat 4,4 1,2 2,2 0,9 0,0 4,1 4,1 0,18 4,3 0,2 0,0 Elektrikli ve Optik Aletler San. 5,0 3,5 1,0 0,4 0,8 4,4 5,2 0,04 5,1 0,2 0,0 Ulaşım Araçları San. 3,7 0,9 1,7 1,0 0,1 3,0 3,1 0,01 3,0 0,1 0,0 Diğer İmalat San. 0,6 0,1 0,5 0,1 0,0 1,2 1,2 0,03 1,1 0,2 0,0 HİZMETLER 21,7 7,0 9,4 5,3 1,9 22,0 23,9 0,32 21,7 2,5 0,2 İnşaat 5,4 1,8 1,8 1,7 0,1 7,5 7,6 0,12 6,1 1,7 0,0 Toptan Parekende Ticaret, Tamir Komisy. 7,6 1,8 4,6 1,2 1,7 5,7 7,4 0,09 7,3 0,4 0,0 Otel ve Restoranlar (Turizm) 0,6 0,2 0,2 0,2 0,0 0,6 0,6 0,01 0,6 0,0 0,0 Taşımacılık-Haberleşme 1,7 0,2 0,8 0,7 0,0 1,9 1,9 0,04 1,6 0,3 0,0 Finansal Kuruluşlar 1,0 0,5 0,3 0,2 0,0 1,3 1,3 0,01 1,3 0,0 0,0 Emlak Komis.,Danışmanlık, Reklam 2,7 1,9 0,6 0,3 0,0 2,4 2,4 0,02 2,5 0,1 0,2 Sağlık, Eğitim ve Sosyal Hizmetler 0,4 0,1 0,2 0,1 0,0 0,4 0,4 0,00 0,4 0,0 0,0 Kültür Eğlence ve Diğer Hizmetler 2,3 0,5 0,9 0,9 0,0 2,2 2,2 0,03 1,9 0,0 0,0 DİĞER 9,4 3,6 3,9 1,9 0,2 4,1 4,3 0,00 0,3 0,1 0,0 TOPLAM 100,0 38,3 41,1 20,7 5,1 94,9 100,0 1,41 91,9 7,8 0,3

EkTablo 2.3-12: Finansman Şirketlerinin Alacaklarının (Kredilerinin) Dağılımı Finansman Şirketleri Kredilerinin Grup Bazında Vadelerine Göre Takip Müşterinin Türüne Göre Konusuna Göre Dağılımı % Sektör Büyük Orta Küçük kısa uzun Toplam Oranı Hanehalkı Ticari İşl. Bireysel İşl Toplam TARIM 0,6 0,6 0,0 0,0 0,1 0,6 0,7 0,0 0,0 0,5 0,1 0,6 SANAYİ 72,3 71,4 0,1 0,8 6,9 66,7 73,6 0,8 49,4 18,6 7,9 75,9 Madencilik 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 İmalat Sanayi 72,3 71,4 0,1 0,8 6,9 66,7 73,6 0,8 49,4 18,6 7,9 75,9 Gıda Meşrubat Tütün 0,5 0,5 0,0 0,0 0,1 0,5 0,6 0,0 0,1 0,3 0,0 0,5 Tekstil Deri Giyim 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 Ağaç, kağıt ve basım 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 Kimya, Plastik ve petrol ürünleri 0,9 0,9 0,0 0,0 0,2 0,9 1,1 0,0 0,0 0,9 0,1 0,9 Metal Dışı Madenler 0,2 0,2 0,0 0,0 0,0 0,2 0,2 0,0 0,0 0,2 0,0 0,2 Metal Ana Sanayi 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 Makine ve Techizat 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,2 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 Elektrikli ve Optik Aletler San. 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 Ulaşım Araçları San. 70,0 69,1 0,1 0,8 6,5 64,4 70,9 0,8 49,2 16,7 7,7 73,6 Diğer İmalat San. 0,2 0,2 0,0 0,0 0,0 0,2 0,2 0,0 0,0 0,1 0,0 0,2 HİZMETLER 14,4 13,6 0,0 0,7 3,0 14,4 17,4 0,1 1,1 12,6 1,2 15,0 İnşaat 2,2 1,5 0,0 0,7 1,5 2,3 3,8 0,0 0,1 2,1 0,1 2,3 Toptan Parekende Ticaret, Tamir Komisy. 0,6 0,6 0,0 0,0 0,0 0,6 0,6 0,0 0,0 0,5 0,1 0,6 Otel ve Restoranlar (Turizm) 0,3 0,3 0,0 0,0 0,1 0,3 0,4 0,0 0,0 0,3 0,0 0,3 Taşımacılık-Haberleşme 8,1 8,1 0,0 0,0 0,8 8,1 8,9 0,0 0,0 7,3 0,8 8,1 Finansal Kuruluşlar 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 Emlak Komis.,Danışmanlık, Reklam 0,2 0,2 0,0 0,0 0,1 0,2 0,2 0,0 0,0 0,1 0,0 0,2 Sağlık, Eğitim ve Sosyal Hizmetler 0,3 0,3 0,0 0,0 0,1 0,3 0,4 0,0 0,1 0,2 0,0 0,3 Kültür Eğlence ve Diğer Hizmetler 2,6 2,6 0,0 0,0 0,4 2,6 3,0 0,0 0,8 2,0 0,3 3,1 DİĞER 12,7 9,1 2,8 0,8 1,0 7,3 8,3 0,0 6,5 2,0 0,0 8,6 TOPLAM 100,0 94,7 2,9 2,3 11,0 89,0 100,0 0,9 57,1 33,7 9,2 100,0

BDDK

129

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-13: Finansal Kiralama Şirketlerinin Alacaklarının Vade Dağılımı 1000000 800000 600000 400000

2.429

1.812

1.718

1.626

1.532

1.444

1.367

1.290

1.213

1.136

1.059

982

905

828

751

674

597

520

443

0

366

200000

*Ağırlıklı ortalama vade 1.162 gündür. EkTablo 2.3-14: Finansal Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Ortalama Vadesi 35 30 25 20 15 10

1476

1196

993

868

755

675

609

539

486

437

390

342

299

257

215

167

122

80

38

0

1

5

* Ağırlıklı Ortalama Vade 433 gündür.

BDDK

130

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

EkTablo 2.3-15: Faktoring Şirketlerinin Alacaklarının Vade Dağılımı 20 18 16 14 12

304

280

260

241

225

209

193

177

161

145

129

113

97

81

65

49

33

17

2 0

1

10 8 6 4

*Ağırlıklı ortalama vade 131 gündür. EkTablo 2.3-16: Faktoring Şirketlerinin Borçlarının Vade Dağılımı 7 6 5 4 3 2

1626

584

458

363

322

283

258

231

201

179

161

143

124

104

87

69

53

35

19

0

1

1

*Ağırlıklı ortalama vade 101 gündür.

BDDK

131

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006

1.745

1.636

1.530

1.429

1.330

1.231

1.130

1.036

938

842

748

655

561

468

375

282

189

96

800 700 600 500 400 300 200 100 0

1

EkTablo 2.3-17: Finansman Şirketlerinin Kredilerinin Vade Dağılımı

-Ağırlıklı ortalama vade 803 gündür. EkTablo 2.3-18: Tüketici Finansman Şirketlerinin Borçlarının Vade Dağılımı 30 25 20 15 10

622

507

462

434

385

347

304

273

251

223

194

167

145

121

101

68

48

25

0

1

5

*Ağırlıklı ortalama vade 298 gündür.

BDDK

132

Finansal Piyasalar Raporu/Mart-Haziran 2006