35 YKR. Ýki yolcu otobüsü devrildi: 44 yaralý

Parçalý Bulutlu o En Yüksek C -5 o En Düþük C -15 35 YKR YIL:3 SAYI:572 31 OCAK 2008 PERÞEMBE Ýki yolcu otobüsü devrildi: 44 yaralý Kýrþehir'in Mu...
Author: Ayla Karakaş
7 downloads 0 Views 774KB Size
Parçalý Bulutlu o

En Yüksek C -5 o En Düþük C -15 35 YKR

YIL:3 SAYI:572

31 OCAK 2008 PERÞEMBE

Ýki yolcu otobüsü devrildi: 44 yaralý Kýrþehir'in Mucur ilçesi yakýnlarýnda 2 yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 44 kiþi yaralandý. Kayseri'den Ankara yönüne giden Baran Bingöl'ün kullandýðý 34 TE 2116 plakalý otobüs ile Þevket Çelik idaresindeki 34 UJG 21 plakalý yolcu otobüsü, Mucur ilçesi yakýnlarýnda karla kaplý zeminde kayarak, yol kenarýna devrildi. Kazada yaralanan yolculardan Rukiye Sevik, Halil ve Nazmiye Ayaz, Hanifi Baþok, Zerrin Ýyigör, Faruk Bilmez, Kadir Varýþlý, Celal Ekin, Ahmet Yolukýlýç, Songül Þimþek, Büþra Ýyigör, Makbule Baþaran, Remziye, Abdulkadir ve Kader Aslanca, Aysel Demir, Selime Kaplan, Mahmut Yýlmaz, Sevgi Bilgi, Sümbül Tekbaþ, Havva ve Merve Keser, Fatih Yanýk, Mesut Sevil Kýrþehir Devlet Hastanesi'nde; diðer yaralýlar Mazlum, Bahtiyar, Emrah, Hakan ve Sedat Kaplan, Yücel Genç, Cihan Erbaþ, Bedri Oruç, Ýhsan ve Cüneyt Yakut, Abbas Çiftçi, Fatma Tanoðlu, Halime Erkek, Þevket ve Birol Keser, Fahriye Bayrakeri, Nezir Zengin, Çaðrý Demiroðlu, Ýbrahim Þahin ...... 3’DE

Ali Kaim [email protected]

Aborjin Geçtiðimiz Cuma günü Forum Hacýbektaþ internet sayfasýnda Zafer Kökver’in HAYOKDER’in Gazi Üniversitesi Balo Salonunda yapmýþ olduðu geceyi eleþtiren yazýsýný, analiz eden ve eleþtiren iki yazý okudum. Yazýlardan birincisi Çaðri Z ikincisi Aborijin takma isimli kiþilerce yazýlmýþ. Çaðri Z arkadaþ Zafer’ in geceyle ilgili yapmýþ olduðu eleþtirilerin aðýr olduðunu Hacýbektaþlýlar arasýnda birliði bozucu olduðunu, Aleviliðin Çilehanane de delikten geçmek, Beþtaþlar da kayalarý taþlamak,

3’DE

Aydýn Þimþek [email protected]

Alevibektaþiler Laiklik ve AKP Akp ülkenin bütütnünü Akp’lileþtirmek istiyor. Akp hükümet olmaktan çok devlete yaslanýyor. Bu geleneksel devlet politikasýnýn bir sonucudur. 1930 larýn Kemalist Türkiyesi imtiyazsýz, kaynaþmýþ, sýnýfsýz bir Türkiye olarak tanýmlanýr.. 2’DE

Sobadan sýzan gaz Gülþehir ve Kayseri’de can aldý Nevþehir'in Gülþehir ilçesinde sobadan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlenen karý koca öldü.

Nevþehir'in Gülþehir ilçesine baðlý Eðrikuyu köyünde Bayram Can (53) ile eþi Dursine Can (50) gece uyurken kömür sobasýndan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlendi.

7’DE

Prof. Dr. Ahmet Yaþar Ocak ile yapýlan Röportaj* (2) Alevilik dini bir muhtevadan çok Marksist-ideolojik bir söylemle kendini anlatýyor. Neden? Kendini ‘Müslüman’ kimliðiyle tanýmlayan Alevîlerin, kendilerini ideolojik bir muhteva ile tanýmladýklarýný söyleyemem. Tersine onlar buna karþýdýrlar ve ýsrarla, kendileri nin ‘Ýslam’ýn içinde’ olduklarýný Alevi-Sünni arasýndaki münaferet ‘Alevi her vesileyle ifade ederler. Ama kýyýmý’ hadisesinin doðru anlaþýlmasýyla ortadan 1960’lar sonrasý, o dönemin 4’DE genç Alevîleri, Marksizmi... kalkar

Hacýbektaþlýlar projesi Radyo

internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor

AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ’NE ULAÞMAK ÝÇÝN: www.hacibektaslilar.com www.insan.eu www.alevihaber.de www.aleviyol.eu www.dogruhaber.eu www.hacibektas.eu www.haberciler.de www.hacibektasgazetesi.com www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de

GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: 0 384. 441 39 47 Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna 5156763

20 yýl sonra tekrar gözlerine kavuþtu Nevþehir'de 20 yýl önce geçirdiði bir rahatsýzlýktan sonra görme yeteneðini kaybeden Rukiye Geçit (75), baþarýlý bir ameliyatla yeniden gözlerini dünyaya açtý. ilçesine baðlý Altýpýnar köyünde oturan Rukiye Geçit, 20 yýl önce geçirdiði bir rahatsýzlýðýn devamýnda her iki gözde oluþan hipertansiyon ve buna baðlý olarak göz içi kanamalarý sorunu nedeniyle...

BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02

2

31 Ocak 2008 Perþembe

Aydýn Þimþek [email protected]

Alevibektaþiler Laiklik ve AKP

Erdoðan: Sokak aralarýndan alýnan fotoðraflarla süreç proveke ediliyor

Akp ülkenin bütütnünü Akp’lileþtirmek istiyor. Akp hükümet olmaktan çok devlete yaslanýyor. Bu geleneksel devlet politikasýnýn bir sonucudur. 1930 larýn Kemalist Türkiyesi imtiyazsýz, kaynaþmýþ, sýnýfsýz bir Türkiye olarak tanýmlanýr.. Akp ülkenin bütününü Akp’lileþtirmek istiyor, ve 1930 larýn Türkiyesini bünyesinde inþa etme peþinde.. Ýmtiyazsýz, kaynaþmýþ ve sýnýfsýz bir Türkiye!.. AKP’nin Alevi açýlýmý, Rum bir genci gençlik kollarý baþkaný yapmasý, partiye sosyal demokrat menþeili isimleri almasý, Kürt sorunundaki yaklaþýmlarý bu eksende düþünülebilinir. Aleviler Cumhuriyet yönetiminin laikliði olduklarýný AKP’nin “ Alevi Açýlýmý”na itibar etmeyerek gösterdiler. Amiyane tabir ile bu ülkede laiklikperverliðin sadece asker ile sýnýrlý olmadýðýný da gösterdiler.. Laiklik; demokrasinin önemli yanýdýr. Laikliði demokrasiden, özgürlükten koparmak “devletçi laiklik”tir. Laiklik tek baþýna bir anlam ifade etmez. Bugün Yahudilere karþý ikinci dünya savaþýnda uygulanan soykýrýmý "tarihin küçük bir detayýdýr" diye niteleyen Le Pen ve bu ülkenin ýrkçý milliyetçileri de laikliði savunduklarýný söylüyorlar. Laikliðin esas meselesinin yurttaþlýk olduðunu tüm milliyetçilere hatýrlatmakta bizim boynumuzun borcu galiba.. Türkiye yurtaþlýðý güvence altýna almalýdýr. Bu ülke kendi insanlarýný Kürlerini, Alevilerini, Solcularýný,Çerkezlerini yani yurttaþ baðý ile bu ülkeye baðlý olan her kesimi yurttaþ olarak görmeli.

da iyi niyetle izah etmek mümkün deðildir. Hatta önümüzdeki süreç içinde huzur arayýþý

Akp ülkenin bütütnünü Akp’lileþtirmek istiyor. Gerici feodal ideoloji AKP de vucut buluyor. Hal bu olunca bugün için gerici köylü, ilerici kentli ideolojisi ön plana çýkýyor. Köylü kültürü AKP aracýlýðý ile iktidara taþýndý. Tarikatlar ve cemaatler iliþkisi yüzde 47 ‘dir . Valilerin kömür daðýtan memur durumuna dönüþtürüldüðü düþünülürse; kentli ideoloji (Laiklik ) ile AKP’nin karþýsýna çýkmak tek baþýna yeterli olmamaktadýr. Olamadýðýný seçimlerden önce gördük. Askerin ve laikperver muhalefetin tutumlarýyla yaratýlan onca gerilime raðmen AKP yüzde 47 oy aldý. Yetmedi Cumhurbaþkanýný askerin e- Muhtýralarýna karþý seçti. Köylü nüfus kentte yoðunlaþtý ve kentli olmak kentte yaþamak anlamýna gelmiyor. AKP yüzde 47 feodal köylü kültürü, cemaat ve tarikat iliþkisinin dýþýnda aydýnlanmasýný tamamlamýþ Alevilere yöneliyor. Samimi davranmýyor. Çünkü Alevibektaþilerin sorunlarýna çareler aramýyor. Diyanet Ýþlerinden fetva alan bir anlayýþ laik deðildir. Madýmak bu ülkenin 21 yy. da yaþadýðý acýmasýz bir trajedidir. AKP “Alevi açýlýmý” konusunda samimi olsa idi çaðrýyý yapmadan önce Madýmak’ý müze yapardý. Ama yapmaz. Yapamaz. Çünkü Madýmak AKP’nin ideolojik sembolü olarak durmak zorunda. AKP bunu istiyor. Tabiî ki Madýmak Katliamýnda birey olarak Tayip Erdoðan sorumlu deðil. Týpký Solingen Katliamýnda Alman Cumhurbaþkanýnýn sorumlu olmamasý gibi. Ama Alman Cumhur Baþkaný katliam için özür dilediði gibi katliam yapýlan evi müzeye dönüþtürdü. AKP samimi ise bütün insanlýktan özür dilemeli ve Sivas’ta yaþamýný yitiren tüm insanlarýn yakýnlarýnýn acýsýný paylaþmalý. Madýmak Oteli’ni ise Müze yapmalý. AKP, Alevebektaþilere yasak savma kabilinden yaklaþmaktadýr.

mahiyetindeki bu arayýþýmýzý bilerek ya da bilmeyerek sabote edecek huzursuzluk üretecek provokasyonlara tanýk olabileceðimizi de þimdiden söylüyorum. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün deðildir. Sokak aralarýndan alýnan fotoðraflarla kalkýp bu süreci provoke etmeye çalýþanlarý çok iyi biliyoruz. Bundan Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, partisinin TBMM Grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmada,

sonra olabilir. Herkesin özellikle de medyanýn bu konuda toplumsal barýþýmýzý güçlendirme sorumluluðuyla hareket edeceðine inanmak istiyorum."

" Sokak aralarýndan alýnan fotoðraflarla kalkýp bu süreci provoke etmeye çalýþanlarý çok iyi biliyoruz. Bundan sonra olabilir." dedi.

HAFTA SONU KAMERALARA BU GÖRÜNTÜLER YANSIDI

Baþbakan Erdoðan yapýlan düzenlemenin sadece yükseköðrenimle sýnýrlý olduðunu tekrar

Hafta sonu yapýlan açýk lise sýnavlarýnda

altýný çizdiði konuþmasýnda sürecin provake

türban yasaðý delindi. Çarþafý andýran kýyafetle

600 yýl boyunca Osmanlý Ýmparatorluðuna muhalefet yoktu. Siyasi ve dini otariteyi temsil eden “Sultan”a karþý çýkmak söz konusu deðildi. Yani dinin olasý muhalefeti sapkýn ve yoldan çýkmýþ zýndýklar olarak ilan etmesi söz konusu idi. Dinin rolü çok daha belirleyicidir. Tanrý korkusu olasý muhalif olma durumuna üstün gelmiþtir..

edilebileceðini de belirtti. Erdoðan konuþmasýný

örtünen bir kýz öðrenciyle, takke ve þalvar

þöyle sürdürdü:

giyen bir öðrenci bile sýnavlara alýndý. Eðitim-

Osmanlýdan Ulus devlet inþasýna geçiþte dini kurumlara yönelik alýnan sert tedbirler bugünkü laiklik tartýþmalarýnýn kökeninde etkilidir. 1923 den itibaren din dünyasýna iliþkin alýnan tedbirler radikaldi ve bugün o radikalizme bir yanýt olarak din temelli geliþmeler söz konusudur. Örneðin Tekke ve Zaviyeler Kanunu Cumhuriyeti tektipleþtirmiþtir. Bu kanundan en çok etkilenenler ise ; Alevebektaþiler oldu. Hacýbektaþ Dergahý müzeye çevrildi. Camiler Cumhuriyetin güvencesine alýndý, ama Alevibektaþiler kendi inanç mekanlarýndan uzaklaþtýrýldýlar. Her Bektaþi Dergahý Nakþibendi þeyhleri ile buluþturuldu. Cumhuriyet kendi tabanýnýn altýný oydu.

üniversitelerde ortadan kaldýrarak

Bugün Alevibektaþilerle AKP arasýndaki iliþki iktidar iliþkisidir. Devletin Alevileri yemeðe gitmedi. Aleviler iktidara karþý tutumlarýnda belirleyici oldular. Aleviler ezilen kimliklerdendir ve bu ülke kendi yurttaþlarýnýn sorunlarýný çözmüyor. Alevi sorunu yurttaþ hak ve özgürlükler sorunudur. Soruna sahici yaklaþmayan AKP’de devlet geleneðine sarýlmýþ gözüküyor..

Sen soruþturma açýlmasýný istedi. “Biz üniversitelerdeki bu huzursuzluðu yine NTV'nin Konya, Denizli ve Erzurum'dan

normalleþmeyi saðlayalým diyoruz. Birileri

derlediði habere göre, salonlara alýnmayan

çýkýp yeni sorun alanlarý icat etmeye çalýþýyor,

türbanlý öðrenciler protestoda bulundu. Bunun

kimse lütfen buna gayret etmesin. Ve bunlarý

üzerine baþlarý kapalý öðrenciler sýnavlara alýndý. NTV bülteninde þu ifadeler kullanýldý: "Konya'da haftasonu açýk lise sýnavýnýn yapýldýðý okullardan biri Karatay Karma Ýlköðretim Okulu'ydu. Sýnava girmek için gelen kýz öðrencilerin neredeyse tamamýnýn türbanlý olduðu okulda, bazý öðrencilerin kýyafeti kara çarþafý andýrýyordu." 29 Ocak 2008, Salý - MÝLLÝYET

31 Ocak 2008 Perþembe

Ali Kaim

Yaþlý adam evinde donarak öldü Sulucakarahöyük/KOZAKLI

Yýlmaz'ýn cesediyle karþýlaþan komþular, durumu polise ve 112 Acil Servis ekiplerine

[email protected]

Nevþehir'in Kozaklý ilçesinde, yaþlý kiþi

bildirdi.

evinde donarak öldü.

Aborjin Geçtiðimiz Cuma günü Forum Hacýbektaþ internet sayfasýnda Zafer Kökver’in HAYOKDER’in Gazi Üniversitesi Balo Salonunda yapmýþ olduðu geceyi eleþtiren yazýsýný, analiz eden ve eleþtiren iki yazý okudum. Yazýlardan birincisi Çaðri Z ikincisi Aborijin takma isimli kiþilerce yazýlmýþ. Çaðri Z arkadaþ Zafer’ in geceyle ilgili yapmýþ olduðu eleþtirilerin aðýr olduðunu Hacýbektaþlýlar arasýnda birliði bozucu olduðunu, Aleviliðin Çilehanane de delikten geçmek, Beþtaþlar da kayalarý taþlamak, kurban keserek mafya yaratmak olmadýðýný, Aleviliðin yýl boyunca eline beline diline sahip olmak, birlik olmak olduðunu yazmýþ. Aborijin arkadaþ ta Zafer Kökver’in tutarsýzlýðýndan tutunda dönekliðine kadar varan aðýr eleþtirilerde bulunmuþ. Zafer Kökver’in çeliþkilerini ortaya koyan bir derleme yapmak istediðini ancak Çaðri Z nin yazýsýnýn her þeyi anlattýðýný düþünerek bu düþüncesinden vaz geçtiðini anlatmýþ. Ancak bir zorunluluk olarak Mustafa Özcivan’ ýn, Nafiz Ünlüyurt’un, Ali Kaim’in Zafer Kökver’ in yönetimindeki Aleviler. tr / internet sitesinde yazý yazmalarýný anlamakta zorluk çektiðini bu kiþilerin nerde yazdýklarýna dikkat etmeleri gerektiðini belirtmiþ. Aborijin arkadaþ ertesi gün ayný forumda kýsa bir yazý daha yazarak; bu konu üzerine düþüncelerini yazdýðý yazýda, konuyu daðýttýðýný fark ettiðini, Zafer Kökver’ in yazýsýnýn tamamýnýn Sulucakarahöyük Gazetesi’ nde yayýmlanmasýndan sonra ilkelerde ve ele veriþlerde ilke aramanýn bir mantýðý olmadýðýný belirtmiþ. Sanýrým arkadaþ ilkesiz bir birlikteliðin kendisini ele verdiðini söylemek istemiþ.

Evde soba veya baþka bir ýsýtýcý çalýþmadýðýný Baðlýca Mahallesi'ndeki evinde tek baþýna yaþayan Ekrem Yýlmaz'dan (75) birkaç gündür haber alamayan komþularý, kapýyý kýrarak içeri girdi.

belirleyen Acil Servis ekipleri, Ekrem Yýlmaz'ýn soðuktan donarak öldüðünü belirledi. Evde yapýlan incelemenin ardýndan, Yýlmaz'ýn cesedi, Nevþehir Devlet Hastanesi morguna kaldýrýldý.knthbr

Ýki yolcu otobüsü devrildi: 44 yaralý

Deðerli okurlar sanýrým kafanýz karýþtý. Bunlarý neden anlatýyorsun kardeþim açar okuruz diye düþünebilirsiniz. Böyle düþünmekte haklýsýnýz açar okursunuz anlarsýnýz. Ama ben baþka bir yere dikkat çekmek istiyorum. Zafer Kökver sözü edilen yazýyý bana da gönderdi. Yazýyý okudum.. Yemek ortamýnda neler yaþandý bilemem. Ancak Zafer’ in anlattýklarýný ve daha sonra HAYOKDER yönetim kurulunun konuyla ilgili yapmýþ olduðu açýklamayý da Sulucakarahöyük Gazetesi’nden ve Forum Hacýbektaþ sitesinden okudum. alýndý.

Elbette kendimce bir deðerlendirme yaptým. Zafer benim çocukluðumdan bu güne arkadaþým, birlikte büyüdük. Kendisiyle, düþüncelerimi çok rahat bir þekilde paylaþýrým. Açýk söylemek gerekirse Zafer’ in yazdýðý yazýnýn üslubunu sert buldum. “istifa etmeliler, aymazlýk, kýnýyorum’’ cinsinden sözleri, sözcükleri Zafer’ in kullanmamasý gerekirdi. Naki Abi’ nin (Naki Selmanpakoðlu’nun) baþkaný olduðu HAYOKDER yönetim kurulunun bu sözleri hak etmediðini düþünüyorum. Öbür taraftan ‘’Muharrem ayýnda bu gece yapýlmamalýydý, bir alevi derneði bu konuda hassasiyet göstermeliydi’’ düþüncesi Zaferin kendi görüþleridir. Bu konularda yorumum kendimde saklý. Ayrýca eleþtirilecek bir yanda görmüyorum. Buraya kadar her þey normal mi? Gelelim a normale yani Aborijin kardeþe. Aborijin kardeþle de düþüncelerimi paylaþmak istiyorum. Aborijin Kardeþ! Sizi tanýmýyorum. Sulucakarahöyük bir gazete bunu biliyor musun? Zafer Kökver’in yazýsý aynen verilmiþ diyorsun. Yazýya yorum katýlmýþ mý? Bu yazý tamamen yazarýn düþünceleri mi yoksa ekleme mi var? Yazý sizin adresinize de geldiðine göre her halde bunu biliyorsunuz Zahmet edip gönderseydiniz takma adla da olsa sizin karþý yazýnýzda hiç deðiþtirilmeden yorum katýlmadan yayýmlanýrdý. Sanýrým. Zafer Kökver in internet sitesinde yazýlarýmýn yayýmlanmasý ile Zafer Kökver ‘in Sulucakarahöyük Gazetesinde yazýsýnýn yayýmlanmasý arasýnda nasýl bir baðlantý kurdunuz. Karþýlýklý yazýlar yayýmlanýnca kendimizi ele mi vermiþ oluyoruz? Ne dersiniz? Zafer de bende, topraðýndan mýdýr suyundan mýdýr, deve diþi gibi adamlarýz. Kendimizi ele vermeye ihtiyacýmýz yok ki, biz ortadayýz. Böyle gizli kafa karýþtýracaðýnýza þöyle açýkça ortaya çýksanýz da bizde sizi tanýsak, olursa eleþtirimizi, övgümüzü ona göre yapsak. Siz açýk açýk isim vererek; “ þu þu kiþiler bazen solcu, bazen sendikacý, bazen Alevici, ne idüðü belirsiz kiþinin sitesinde yazý yazmalarýna anlam veremiyorum’’ diye yazarken sizin takma isim kullanmanýz ne kadar etik (ahlaksal) ? Aborijin arkadaþým Hacýbektaþ küçük bir yer eðer Hacýbektaþlýysan bunu biliyorsun. Bu ilçede herkes birbirinin taa ciðerini bilir. Herkes birbirini bu kadar yakýndan tanýr. Ne Zafer arkadaþýmýn yazdýklarýnýn, ne sizin insanlarý ilkesizlikle suçlamanýz hiç kimseye bir þey kazandýrýp kaybettirmez Herkes ortada lütfen sizde ortaya çýkýn.

Yaralýlarýn çoðunun ayakta tedavi görerek taburcu edildiði, hayati tehlikesi olan yaralý bulunmadýðý belirtildi. 50 otobüse kumanya takviyesi Kýrþehir'de yolda kalan 50 dolayýnda yolcu otobüsünde bekleyen yolculara kumanya ulaþtýrýldý. Kýrþehir Vali Yardýmcýsý Ali Barýþ, KayseriKýrþehir kara yolunda mahsur kalan yolcularýn can güvenlikleri için her türlü tedbirin alýndýðýný söyledi. Sulucakarahöyük/KIRÞEHÝR Kýrþehir'in Mucur ilçesi yakýnlarýnda 2 yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 44 kiþi yaralandý. Kayseri'den Ankara yönüne giden Baran Bingöl'ün kullandýðý 34 TE 2116 plakalý otobüs ile Þevket Çelik idaresindeki 34 UJG 21 plakalý yolcu otobüsü, Mucur ilçesi yakýnlarýnda karla kaplý zeminde kayarak, yol kenarýna devrildi. Kazada yaralanan yolculardan Rukiye Sevik, Halil ve Nazmiye Ayaz, Hanifi Baþok, Zerrin Ýyigör, Faruk Bilmez, Kadir Varýþlý, Celal Ekin, Ahmet Yolukýlýç, Songül Þimþek, Büþra Ýyigör, Makbule Baþaran, Remziye, Abdulkadir ve Kader Aslanca, Aysel Demir, Selime Kaplan, Mahmut Yýlmaz, Sevgi Bilgi, Sümbül Tekbaþ, Havva ve Merve Keser, Fatih Yanýk, Mesut Sevil Kýrþehir Devlet Hastanesi'nde; diðer yaralýlar Mazlum, Bahtiyar, Emrah, Hakan ve Sedat Kaplan, Yücel Genç, Cihan Erbaþ, Bedri Oruç, Ýhsan ve Cüneyt Yakut, Abbas Çiftçi, Fatma Tanoðlu, Halime Erkek, Þevket ve Birol Keser, Fahriye Bayrakeri, Nezir Zengin, Çaðrý Demiroðlu, Ýbrahim Þahin ve Tarhan Karagöz de Mucur Devlet Hastanesi'nde tedavi altýna

Vali Yardýmcýsý Ali Barýþ, Kýrþehir-Akpýnar arasýnda yolda yaklaþýk 50 dolayýnda yolcu otobüsünün beklediðini, kaza yapan 2 yolcu otobüsünde yaralanan 44 kiþinin ise Kýrþehir Devlet Hastanesinde tedavi altýna alýndýðýný belirtti. Vali Yardýmcýsý Barýþ, þunlarý söyledi: ''Yoðun kar yaðýþý ve tipi nedeniyle KayseriKýrþehir kara yolunda ulaþým hala yapýlamýyor. Yollarda kalan araçlarýn tamamýna ulaþtýk. Hasta ve durumlarý iyi olmayan yolcularý Kýrþehir'e gönderdik. Þu anda yolcu otobüsleri yolun açýlmasýný bekliyor. Yolcularýmýzýn can güvenliði için her türlü tedbir alýndý. Yolcularýmýza kumanya daðýtýmýna baþladýk. Kar temizleme çalýþmalarý sürüyor. Bazý araç sürücüleri ve yolcular da yol kenarlarýndaki akaryakýt istasyonlarýnda ve diðer tesislerde yolun açýlmasýný bekliyor.'' Kara yollarýnda kar temizleme çalýþmalarýnýn tipi nedeniyle sonuçsuz kaldýðýný kaydeden Ali Barýþ, ''Karayollarý ekipleri yolu açýyor ama kýsa süre sonra tipi yolu yeniden karla dolduruyor. Görüþ mesafesi çok kýsa'' diye konuþtu.

31 Ocak 2008 Perþembe nniler de deðiþiyor

Prof. Dr. Ahmet Yaþar Ocak ile yapýlan Röportaj* (2)

Alevilik dini bir muhtevadan çok Marksistideolojik bir söylemle kendini anlatýyor. Neden? Kendini ‘Müslüman’ kimliðiyle tanýmlayan Alevîlerin, kendilerini ideolojik bir muhteva ile tanýmladýklarýný söyleyemem. Tersine onlar buna karþýdýrlar ve ýsrarla, kendilerinin ‘Ýslam’ýn içinde’ olduklarýný her vesileyle ifade ederler. Ama 1960’lar sonrasý, o dönemin genç Alevîleri, Marksizmi benimseyince, ister istemez kendilerini Marksist söylemle tanýmlamaya baþladýlar, bugün de bunlar mevcuttur, Avrupa’da ve Türkiye’de dernekleri, federasyonlarý var. Bunlardan bazýlarý ise 1990’larda yeniden geleneksel Alevîliðe döndüler. Bu simalarýn hem Alevîler, hem Sünnîler için önemli bir kazanç olduðunu düþünüyorum.

Alevilik ve Alevilerle ilgili halihazýrda bir toplumsal mühendislik çalýþmasý yürütülüyor mu? Bunu bilemem, belki! Dýþarýda ve içeride bunu yapmak isteyen veya yapmakta olanlar bazý çevreler herhalde vardýr. 1980’lerden beri yaþadýðýmýz sürece bakýlýrsa, olmamasýna þaþmak lazým. Aleviliðin teolojik kaynaklarýnýn pek de olmadýðý, kaynak diye varýlan yerde ele geçenlerin mitolojik malzemeler olduðu tezi doðru mu? Kýsmen doðru, kýsmen yanlýþ. Doðru, çünkü bu kaynaklarýn çoðu menákýbnáme veya veláyetnáme dediðimiz türden. Yani eskiden yaþamýþ Alevî ve Bektaþî evliyasýnýn kerametlerle karýþýk hayat hikáyelerini, menkýbelerini, düþünce ve inançlarýný anlatan nesir halinde veya nesir-nazým karýþýk eserlerdir. Ýkinci büyük kaynak grubu ki bence asýl Alevîliðin ve Bektaþîliðin teolojisinin temel kaynaklarý, erkánámeler ve benzerlerinden ziyade, Alevî ve Bektaþî nefesleridir. Bunlar mitolojik unsurlarla karýþýk olmakla beraber, fevkalade önemli, nefis tasavvufî metinlerdir. Asýl yayýmlanmasý gerekenler bu kaynak grubudur. Fakat bunlar sadece mitolojik metinler deðil ayný zamanda önemli dinî metinlerdir. Neden Sünnî veya Þiî teoloji kaynaklarý gibi, rasyonel, sistematize kaynaklar yok? Bence bunun iki sebebi var. Birincisi, Alevî toplumunun yakýn zamanlara kadar çoðunlukla kýrsal kesime mensup olmasý, yazýlý kültürden ziyade þifahî kültür geleneðini yaþatmasýdýr. Bu geleneði tarihin içinden bu güne kadar getirip yaþatanlar ise, bildiðiniz gibi çoðu ayný zamanda þair, ozan olan dedelerdir ki bunlar içinden Osmanlý dönemi boyunca Viranî gibi, Pir Sultan Abdal gibi çok ünlü simalar yetiþmiþtir. Bildiðiniz gibi Pir Sultan Abdal’ýn

Peki ya Hz. Ali... Sünni ve Alevilerin Hz. Ali’ye bakýþlarý... Hz. Ali konusunda ise iki kesim arasýnda çok daha derin bir fark vardýr. Þu kadarýný söyleyeyim ki, Hz. Ali, Sünni kesim için Peygamber’in amcaoðlu ve ilk Müslümanlardan olmasýnýn ötesinde, Hayber kahramaný ve dördüncü halife olarak en büyük Ýslam þahsiyetlerinden biridir. Fakat Sünniler için bir teoloji konusu deðildir. Oysa Alevilik için Hz. Ali, en temel teolojik unsurdur, teolojisinin merkezindeki þahsiyettir. Dolayýsýyla Sünnilerin Hz. Ali’si etiyle kemiðiyle tarihte yaþamýþ ve vefat etmiþ bir insandýr, ama Alevilerin Hz. Ali’si bundan çok daha fazla bir þeydir. Bence en önemlisi de, Sünni kesimin ve özellikle bu meseleyi halletmeye soyunanlarýn artýk, Aleviliðin sadece Hz. Ali’yi -üstelik hangi Hz. Ali’yi? Sünnilerin benimsediði, tarihte yaþamýþ olaný mý, yoksa Alevi toplumunun tarihin içinden bugünlere taþýdýðý kendi inanç dünyalarýndaki Hz. Ali’lerini mi?- sevmek kadar basit olmadýðýný, yahut Alevilerle Sünniler arasýndaki yegáne farkýn Hz. Ali’yi fazlaca sevmekten ibaret olmadýðýný anlamalarý gerekir.

Bugün, Aleviliðin yeniden yapýlanmasý diye bir olgudan söz edebilir miyiz? Ben de tam bunu söyleyecektim. Alevîlik, pardon, yalnýz Alevîlik mi, Sünnîlik de, üstelik yalnýz Türkiye Sünnîliði deðil, Ýslam dünyasý genelinde Sünnîlik de görebildiðim kadarýyla yeniden yapýlanma sürecini yaþýyor. Aslýnda her alanda süratle deðiþen dünyada bundan daha tabii bir þey olamazdý. Bence dinler de, bu arada bütün yorumlarýyla Ýslam dini mensuplarý da, alabildiðince çeþitlenen, kompleksleþen yeni problemler, yeni hayat tarzlarý, yeni zihniyetler karþýsýnda dayanabilmek ve varlýðýný sürdürebilmek için bazý alanlarda, özellikle artýk iyice iç içe geçen ferdî, toplumlar ve uluslararasý iliþkilerde, kendine çeki düzen verme, yeni sorunlara yeni çözümler arama yolunda yeniden yapýlanma sürecine girmek zorunda idiler ve öyle de oluyor. Bu karþý konulmaz bir sosyolojik olgudur.

olarak algýlanabilir, belirttiðim farký anlamak kaydýyla tabii.

nefesleri Osmanlý döneminde Sünnî tarikatlarýn tekkelerinde de okunuyordu. Ýkincisi, malûm sebeplerle ve özellikle Osmanlý toplumunda bir dönemden itibaren sürekli takibat ve denetim altýnda, kapalý bir toplum olarak yaþamak durumunda kalmalarý ve Þiîlikte olduðu gibi kendi eðitim müesseselerini kurup álimlerini yetiþtirme imkánýna sahip olamamalarýdýr. Yazýlý kültür zayýf Þifahi kültürden yazýlý kültüre geçiþte bir yol kat edildi mi peki? Belli bir yol kat edildi. Aslýnda bu yol yaklaþýk 17. yüzyýldan itibaren kat edilmeye baþlamýþtý. Elimizde bulunan gerek menákýbnámeler, gerek nefesler, gerekse Alevî ve Bektaþi þáirlerinin kiþisel divanlarý olsun, yazma nüshalarýnýn birkaç istisnanýn dýþýnda, 17. yüzyýldan daha eskiye gitmemekte olmasýdýr. Bu, bir bakýma yazýlý kültüre bu asýrdan itibaren geçilmeye baþlandýðýný gösterir. Sebebini ben, bu yüzyýlda artýk 16. yüzyýlda olduðu gibi Osmanlý merkezî yönetiminin Safevî tehlikesinden o kadar endiþe etmemesine, dolayýsýyla denetim ve takibatý tavsatmasýna baðlýyorum. Eðer 16. yüzyýldaki gibi þedit bir politika izlenmiþ olsaydý, mühimme kayýtlarýnýn gösterdiði gibi ve onlarýn ifadesiyle ‘Rafýzî kitaplar’ toplatýlýp yakýlýrdý. Yalnýz bu ‘Rafýzî kitaplar’ýn Anadolu’da deðil, Ýran’da yazýlýp buraya gizlice sokulduðunu söylemek lazým. Biz bu devirde Anadolu’da yazýlmýþ -bir tek Hacý Bektaþ Veláyetnámesi hariç- bir kitap bilmiyoruz. Tabii en azýndan þimdilik. Ýleride çýkar mý, bilemem. Ama 16. yüzyýlda devletin çok sýký takibat ve cezalandýrma politikasýnýn yarattýðý korku ortamýnda da, farz-ý muhal, Alevî toplum içinde yazýlý kültür geliþmiþ olsa bile yazýlý metinler üretmek herhalde mümkün olamazdý. Bugünse artýk Alevî ve Bektaþi toplumu hem yeni kitaplar yayýmlamakta, hem eski metinleri -ne yazýk ki ticarî gayelerle olsa gerek- itinasýz ve baþtan savma bir þekilde yayýmlamaktadýrlar. Atatürk’ün Hazreti Ali olduðunu düþünenler var Atatürk’ün Hz. Ali’nin halefi olarak görüldüðü þeklinde bir tespitiniz var. Nasýl oluyor da teolojik bir arayýþ seküler bir

varýlýyor? Laikliðin bazý Alevî aydýnlarýnca ádeta bir teoloji gibi algýlandýðýný yazmýþtým, bu farklý bir þey. Benim söylediðim, aslýnda, Cumhuriyet’in kurucusu ve yegáne sahibi imiþ gibi davranan bazý kesimler nezdinde Alevîliðin kendini meþrulaþtýrmak ve böylece Sünnî kesimlere göre bir üst kademeye yerleþmek ve bu maksatla da laikliðin teminatý olduklarý imajýný yaratabilmek amacýna bir telmih idi. Atatürk’ün Hz. Ali’nin modern çaðda yaþayan halefi olarak görüldüðünü söylediðim konusuna gelince, halefi olarak deðil, bizzat kendisi olarak yorumlandýðýný söylemiþtim. Bu bizzat benim bir düþüncem deðil, bir gerçek olgunun ifadesidir. Bunun nasýl böyle görüldüðünü anlamak için, geleneksel ve tarihsel Alevîliðin temel inançlarýndan olan hulûl (enkarnasyon, Tanrý’nýn insan bedeninde görünmesi) ve tenásüh (reenkarnasyon, ölen bir kiþinin ruhunun baþka bir zaman ve mekánda baþka bir bedende yeniden yaþamasý) inançlarýna ve bunlarýn Alevî teolojisindeki yerlerine áþina olmak icap eder. Aleviler Hz. Ali’yi teolojik bir figür olarak görürler Sünnî kesimin ve özellikle bu meseleyi halletmeye soyunanlarýn artýk, Alevîliðin sadece Hz. Ali’yi sevmek kadar basit olmadýðýný, yahut Alevîlerle Sünnîler arasýndaki yegáne farkýn Hz. Ali’yi fazlaca sevmekten ibaret olmadýðýný anlamalarý gerekir. Sünniler de Kerbelá olayýna hassasiyet gösterirler. Bu, neden bir ortak payda olarak görülemiyor? Neden Hz. Ali, Sünni ve Alevileri yakýnlaþtýracak, en azýndan iki kesimi karþýlýklý olarak yumuþatacak bir figür olarak iþlenemiyor, iþlenmiyor? Kerbelá olayýna karþý gösterilen hassasiyetin taraflar arasýnda çok farklý bir mahiyet arzettiðini bilmek lazým. Ýkisi ayný zihniyetten veya algýlayýþtan kaynaklanmýyor. Sünnilerin hassasiyeti, Peygamber’in çok sevdiði torununun uðradýðý bir zulüm, kanlý, menfur bir cinayetle sonuçlanan bir haksýzlýða karþý duyulan tepkiden geliyor. Sonuçta Peygamber’e karþý yapýlan bir haksýzlýk ve hatta saygýsýzlýk olarak görülür ve tabii ki büyük üzüntü kaynaðýdýr. Oysa Alevilikte bu facia bir teoloji yaratmýþtýr ve tarih boyunca Aleviliðe vücut veren temellerinden biridir. Ayný zamanda da Aleviliðin çok önemli ritüellerinden biridir. Bu algýlayýþ ve yaklaþým farkýna raðmen Kerbelá olayý belki iki kesimin ortak noktalarýndan biri

‘Ali’siz Alevilik’ tezi... Zaten bu yüzden ‘Ali’siz Alevilik’ tezi çok haklý olarak Alevilerden tepki gördü. Ýki kesimi karþýlýklý olarak yumuþatacak bir figür olarak iþlenmemesi, hatta iþlenemiyor olmasý bence bu yüzdendir. Ama Sünnilerin bir türlü anlamaya yanaþmadýðý temel fark da buradan kaynaklanýyor. Ben bu konuda belki faydalý olur düþüncesiyle, editörlüðünü bizzat yaptýðým, Ýngilizce ve Türkçe olarak iki versiyon halinde yayýmlanan, çeþitli Ýslami inanç kesimlerinde Hz. Ali’nin nasýl algýlandýðýný anlatan bir kitabý salýk vermek isterim. ‘Tarihten Teolojiye: Ýslam Ýnançlarýnda Hz. Ali’ Dedelik müessesesi Alevi kimliðini taþýyan en önemli unsur. Bugünkü haliyle dedelik müessesesinin etkinliði ne düzeyde? Dedelik kurumunun yeniden inþasý gibi bir çabalarý var mý? Gözlemleyebildiðim kadarýyla dedelik müessesesi, 1960’lar sonrasý dönemde Marksist olan kesim içinde kaybettiði itibarýný yalnýz köylerde deðil, þehirlerde de, özellikle cemevlerinin yaygýnlaþmasýna paralel olarak yeniden kazanmakta. Eskinin okuma, eðitim alma imkánlarýndan yoksun dedeleri, yerlerini yavaþ yavaþ eðitim almýþ, hatta belli bir alanda uzmanlaþmýþ dedelere býrakýyorlar. Bu çerçevede dedelik müessesesi zaten kendini yeniden inþa ediyor, etmek zorunda. Biliyorsunuz, sayýlarý az da olsa, günümüzde ilahiyat fakültelerinde Sünni teoloji eðitimi almýþ dedeler de var. Alevi okur-yazar gençlerin kimlik konusunda referanslarý neler? Dedeler ve Alevi ritüelleri yeterli geliyor mu? Okur-yazar Alevi gençlerinin kimlik konusundaki referanslarý da geleneksel kültür ister istemez. Çünkü Aleviliðe karakteristiðini kazandýran odur. Onu yok sayar, yerine baþka þeyler koyarsanýz, Aleviliði ortadan kaldýrmýþ olursunuz. Ama okur yazar gençler o kültürü, edindikleri eðitimin süzgecinden geçirerek yeniden yorumlama çabasý içindeler. Alevi öðrencilerimle zaman zaman bu konularý tartýþýyoruz. Alevi ritüelleri bazýlarýna yeterli gelmeyebiliyor. AÇIK GÖRÜÞ / RÖPORTAJ: HALÝME KÖKÇE Bitti

31 Ocak 2008 Perþembe

Yýlmaz Güney Festivali sona erdi

ayakkabýsýný çýkararak, baskýcý Þiirler engellendi

uygulamalarý protesto etti. 2 yýl önce

Yapýlan konuþmalarýn ardýndan ödül törenine geçildi. Þiir dalýnda ödüle layýk görülen Osman Günay, ödülünü alýrken, ödülü Zonguldak

katledilen Uður Kaymaz’ýn öyküsünü anlatan “13 Kurþun” adlý filmin oyuncularýndan Dilan Akkuþ, Diyarbakýr

maden iþçileri için aldýðýný söyledi. Þiir dalýnda ödül alan Mustafa Ergin Kýlýç ise

Baðlar Belediyesi Sinema Atölyesi adýna

“Bu ödülü Sivas’ta katledilen þairlerimiz

Festival Onur Ödülü’nü aldý.

adýna alýyorum” diyerek Sivas’ta katledilen

“Düþeyazmak” filminin yönetmeni Nazým

þairler için yazdýðý bir þiirini okudu. Þiir dalýnda ödül alan Mehmet Soylu da ödülünü

Güvenoðlu yurtdýþýnda olduðu için ödülünü

aldýktan sonra Kürtçe bir konuþma yaptý.

Ziya Can aldý. “Sokaða Çýkma Yasaðý” adlý

Þiir ödüllerinin ardýndan öykü ödülleri

filmle Filiz Uygur Yüksel ve filmin baþrol

sahiplerine verildi. Öykü ödüllerinin

oyuncusu Ezgi Deniz, “Gezici Nalbant”

ardýndan Hereke Gitar Dörtlüsü adlý grup bir müzik dinletisi verdi. Yýlmaz Güney adýna düzenlenen kültür

silinmeye çalýþýldýðýný belirten Doðan,

adlý belgeselle Haydar Demirtaþ, “Bektaþi Gir ve Gör” ile Elizabeta Koneska adlý

ve sanat festivali, ödül töreniyle son buldu.

karanlýk ve aydýnlýða tanýklýk eden tarihin

Festival tertip komitesi adýna Serpil

Festivaller devam edecek

hafýzalardan silinemeyeceðini dile getirdi.

Karakaya, Kandýra F Tipi Cezaevi’nde

Son dönemde yükselen ýrkçý dalgaya dikkat

tutuklu bulunan Veysel Kaplan’ýn yazdýðý

çeken Doðan, “Yýlmaz Güney’i

5 þiirin ve Ercan Binay’ýn yazdýðý bir

yapýlan kapanýþ etkinliðiyle son buldu.

belleðimizden silmeye çalýþýyorlar. Halkýn

öykünün cezaevi disiplin kurulu tarafýndan

Etkinlikte ödüle layýk görülen sanatçýlara

birbirine yabancýlaþtýrýldýðý,

engellendiðini belirtti. Karakaya, yazýlarýn

çeþitli dallarda ödülleri verildi.

düþmanlaþtýrýldýðý bugünde bu festival daha

ideolojik öðeler içerdiði gerekçesiyle

da anlam kazandý” dedi. Doðan,

kendilerine ulaþtýrýlmadýðýný belirterek,

insanlara tanýtmak için, hem sanatla hem

gerçekleþtirdikleri etkinlikler sýrasýnda

“Festival onur ödülünü Kaplan ve Binay

filmle çaba göstermiþtir” dedi.

Demokratik Gençlik Hareketi tarafýndan

Denizli ve Uþak gibi illerde bazý

þahsýnda tüm devrimci tutsaklara veriyoruz”

düzenlenen Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat

engellemelerle karþýlaþtýklarýný ifade ederek

dedi. Kaplan ve Binay’ýn avukatý Meral

Festivali önceki gün Yeni Melek Gösteri

bu engellemelerin ardýndan doðru yolda

Hambayat, “Tüm tutsaklar adýna Yýlmaz

ardýndan etkinlik tiyatro ödüllerinin

Merkezi’nde yapýlan kapanýþ etkinliðiyle

olduklarýna bir kez daha inandýklarýný ifade

Güney Kültür ve Sanat Festivali’ni

verilmesiyle devam etti.

sona erdi. Çok sayýda sanatçýnýn katýldýðý

etti. Doðan ayrýca gelecek festivallerde de

selamlýyor ve nice yýllar diliyoruz” dedi.

etkinlik, Yýlmaz Güney’in film ve

tüm Yýlmaz Güney severlerle bir arada

fotoðraflarýnýn yer aldýðý sinevizyon

olmak istediklerini sözlerine ekledi.

Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali,

Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi ve

gösterimi ile baþladý.

Konuþma yapan þair Mehmet Çetin ise

diðer isimlerden. Koneska ödül alýrken yaptýðý konuþmada, “Yýlmaz Güney Madedonya’da çok meþhur bir sanatçý. En güzel yolu seçmiþ, kendi kültürünü

Kýsa film ödüllerinin verilmesinin

Etkinlikte ayrýca Yýlmaz Güney’in

Uður Kaymaz’ýn hikayesine onur ödülü filmlerinden kesitlerin yaný sýra, Güney’in Törende, kýsa film yarýþmasýna katýlan

Güney’in muhalif, halkçý sanatýný anlattý.

filmlerden oluþan bir fragman gösterildi.

Yýlmaz Güney’in kardeþi Yaþar Pütün, 1971

Fragmanýn ardýndan ödül törenine geçildi.

konuþmasýný festival tertip komitesi adýna

muhtýrasýna deðinerek, “Özgürlük savaþçýsý

Tutunamayanlar, Karadelik ve Bilyeler

Ozan Doðan yaptý. Güney’in belleklerden

olarak ölmek her zaman daha iyidir” dedi.

filmlerinin yönetmeni Savaþ Baykal

Sinevizyonun ardýndan açýlýþ

Makedon yönetmen ödüle layýk görülen

senaryosunu yazdýðý ‘Yol’ filminin kayýp olan 30 dakikalýk sahneleri de izleyicilere sunuldu. (Ýstanbul/EVRENSEL)

31 Ocak 2008 Perþembe

20 yýl sonra tekrar gözlerine kavuþtu Kar ve tipi balon turlarýný engelledi

Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de 20 yýl önce geçirdiði bir rahatsýzlýktan sonra görme yeteneðini kaybeden Rukiye Geçit (75), baþarýlý bir ameliyatla yeniden gözlerini dünyaya açtý. Avanos ilçesine baðlý Altýpýnar köyünde oturan Rukiye Geçit, 20 yýl önce geçirdiði bir rahatsýzlýðýn devamýnda her iki gözde oluþan hipertansiyon ve buna baðlý olarak göz içi kanamalarý sorunu nedeniyle Nevþehir Devlet Hastanesi'ne baþvurdu. Rukiye nine, geçirdiði ameliyat sonrasý yeniden görmeye baþladý. Bugüne dek, kýzý Zeliha Özüberk'in refakatinde, Ankara, Ýstanbul ve Kayseri'deki çok sayýda saðlýk kuruluþu ve uzmana baþvurduðunu söyleyen Geçit, 20 yýl sonra yeniden görmenin mutluluðunu yaþadýðýný söyledi. Yaþlý kadýný ameliyat eden Göz

Hastalýklarý Uzmaný Dr. Yaþar Gülen de iki hafta önce kendilerine baþvuran Geçit için yaptýklarý tetkikler sonucunda ameliyat kararý verdiklerini söyledi. Yaklaþýk bir buçuk saat süren ameliyatýn ardýndan Geçit'in iki gözünün de yeniden görmeye baþladýðýný kaydeden Gülen, þu bilgileri verdi: “Hastamýzýn, yýllar önce meydana gelmiþ göz hipertansiyonu ve kanama sorunu nedeniyle beynine ýþýk ve görüntü aktarýmýný saðlayan sinir uçlarý hasar görmüþtü. Ýlk olarak özel bir operasyonla iki gözde genel temizlik yaptýk. Ayný anda gözdeki kataraktlarý da aldýk. Bu sayede sinir uç bölgesi tamamen temizlenmiþ oldu. Her iki gözü birer haftayla operasyona aldýk daha sonra da rehavet bitiminde ise tek tek açtýðýmýz gözler ýþýk yeteneðini tekrar kazandý.”

Otobüs seferlerine kar engeli

Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden, peri bacalarý ile ünlü Kapadokya'da, yoðun kar yaðýþý ve tipi nedeniyle 3 gündür balon turlarý yapýlamýyor. Anatolian Baloons Havacýlýk Þirketi Yönetim Kurulu Baþkaný Halil Uluer, gazetecilere yaptýðý açýklamada yoðun kar yaðýþý, tipi ve rüzgar nedeniyle Kapadokya'da balon turlarýný yapamadýklarýný söyledi. Balon turlarýnýn 3 gündür yapýlamadýðýný kaybeden Uluer, tipinin olmamasý, rüzgarýn da uygun þekilde esmesi halinde balon turlarýnýn yeniden yapýlabileceðini belirtti. Balonlarý uçurmadan önce her gün Meteorolojiden hava raporu aldýklarýný hava þartlarýnýn uygun olmasý halinde önümüzdeki günlerde yine balon turlarýna baþlayacaklarýný bildiren Uluer, bu gibi havalarda balonlarýn uçmasýnýn büyük risk Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de yoðun kar yaðýþý ve tipi nedeniyle þehirlerarasý yolcu seferleri yapýlamýyor. Yolcular iki gündür Adnan Menderes Terminali'nde yollarýn açýldýðý haberini bekliyor. Nevþehir'de iki gündür etkili olan yoðun kar yaðýþý ve tipi nedeniyle NevþehirAksaray, Nevþehir-Kayseri ve NevþehirKýrþehir karayollarý halen ulaþýma açýlamadý. Karayollarý ve belediye ekiplerinin yoðun çabalarýna karþýn açýlamayan yollar nedeniyle þehirlerarasý yolculuklara izin verilmiyor. Nevþehir Adnan Menderes Terminali'ndeki otobüs firmalarý kapanan yollar nedeniyle tüm seferlerini iptal ederken yolcularýn buradaki bekleyiþleri sürüyor. Nevþehir Seyahat Ýþletme Müdürü Uður Vatan, þehirlerarasý karayollarýnda yol açma çalýþmalarýnýn devam etmesi nedeniyle iki gündür sefer yapamadýklarýný söyledi. Bazý otobüslerinin Aksaray ve Kayseri gibi þehirlerdeki terminal ve dinlenme tesislerinde beklediðini ifade eden Uður, Nevþehir-Niðde karayolunun açýlmasý ile birlikte ilk olarak Nevþehir-Adana seferlerine baþlayacaklarýný söyledi.

oluþturduðunu ifade etti. Uluer, ''Hava þartlarý düzeldikten sonra Peribacalarý gökyüzünden çok güzel izlenebilecek. Peri bacalarý karlar arasýnda görülmeye deðer bir manzara oluþturuyor. Kar yaðýþý sona erdikten sonra turlarýmýza yeniden baþlayacaðýz'' diye konuþtu.

GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 2006 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

7

31 Ocak 2008 Perþembe

Sobadan sýzan gaz Gülþehir ve Kayseri’de can aldý Karadeniz'deki etkili fýrtýna sebebiyle Akçakoca sahilinde dalga boyu 4 metreye ulaþtý. Hýzý 70 kilometreye çýkan fýrtýna yüzünden, balýkçýlar zor anlar yaþadý.

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Karý-koca soba kurbaný oldu Nevþehir'in Gülþehir ilçesinde sobadan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlenen karý koca öldü.

Sivas'ýn dünyayla irtibatý koptu Etkili kar yaðýþý ve tipi sebebiyle Sivas'ý çevre illere baðlayan tüm karayollarý ulaþýma kapandý. Kent merkezinde kar kalýnlýðý 30 santimetreye ulaþtý. 53 yerleþim birimine elektrik verilemediði, 81 belde ve köyle de haberleþmenin saðlanamadýðý bildirildi. Ufak çapta çok sayýda trafik kazasýnýn meydana geldiði kentte, yollarda mahsur kalan bazý vatandaþlar karayollarýnýn bakýmevi ve tesislerinde konakladý. Konya'da da kar yaðýþý ve tipi yüzünden uçak ve tramvay seferleri aksadý.

Nevþehir'in Gülþehir ilçesine baðlý Eðrikuyu köyünde Bayram Can (53) ile eþi Dursine Can (50) gece uyurken kömür sobasýndan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlendi. Sabah 17 yaþýndaki Hacý Can, seslendiði anne babasýndan yanýt alamayýnca girdiði odada çiftin cansýz bedenleriyle karþýlaþtý. Kar tipiye dönüþtü Türkiye'nin birçok bölgesi, soðuk havanýn ardýndan gelen kar yaðýþýndan olumsuz etkilendi. Bazý karayollarý ile binlerce köy yolu ulaþýma kapandý; hava ve kara ulaþýmý aksadý, karbonmonoksit gazýndan 3 kiþi zehirlenerek öldü. Özellikle Trakya, Batý Karadeniz, Ýç ve Doðu Anadolu'da etkili olan kar yaðýþý, Güneydoðu'nun bazý yerlerinde de hayat þartlarýný zorlaþtýrdý. Çýð altýnda kalan onlarca araçta bulunan yüzlerce vatandaþ, saatlerce kurtarýlmayý bekledi. Karayollarý ekipleri, kapanan yollarý yeniden trafiðe açmak için 24 saat mesai yaptý. Kayseri-Erciyes, KayseriAnkara, Kayseri-Sivas ve KayseriKahramanmaraþ karayollarý ulaþýma kapandý. Türkiye genelinde 4 bin 499 köyle irtibat saðlanamýyor. Ýstanbul'dan yapýlacak uçak seferleri de söz konusu illerdeki olumsuz hava þartlarý sebebiyle iptal edildi. Engelli memurlara, Gümüþhane ve Afyonkarahisar'da 2, Kayseri'de

Ýstanbullularýn kar hasreti sona erdi

Aslan kurtarýldý. Soðuktan etkilendiði görülen Aslan, Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi'ne kaldýrýldý. Tunceli-Pülümür ve baðlantýlý Erzincan karayolu çýð, Tunceli-Ovacýk yolu ise kar kaymasý sebebiyle ulaþýma kapandý. Tunceli Valisi Mustafa Yaman, karayollarýnda mahsur kalanlardan 25'inin Tunceli'ye gelmek için yola çýktýðýný, 16 kiþinin de jandarma karakolunda misafir edildiðini söyledi. AksarayNevþehir karayolunun 21. kilometresinde kaza yapan bir yolcu otobüsü de mahsur kaldý.

Türkiye genelinde karbonmonoksit gazýndan zehirlenen 3 kiþi öldü, 426 kiþi hastanelerde tedavi altýna alýndý. Kayseri'nin Barbaros Mahallesi'nde Rukiye Koçyiðit (35), Develi ilçesinde Asiye Canýtez (50) ile Melikgazi ilçesine baðlý Gürpýnar beldesinde Fatma Badem (61), kömür sobasýndan sýzan karbonmonoksit gazýndan zehirlenerek hayatýný kaybetti. Yetkililer, þiddetli rüzgârlarýn etkili olduðu bu günlerde vatandaþlarý soba zehirlenmelerine

7 saat mahsur kaldýlar Erzincan-Erzurum karayolunun 47 ile 50. kilometreleri arasýndaki 4 ayrý noktada önceki gün saat 21.00 sularýnda çýð düþtü. Bir otomobil kýsmen çýð altýnda kaldý, onlarca araç yolda kaldý. Kapanan yol, 7 saat süren çalýþmayla ulaþýma açýldý. Karayollarý Genel Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamaya göre; Kýrþehir-Mucur, Kýrþehir-Ortaköy, HadimBozkýr, Nevþehir-Acýgöl-Aksaray, KýrþehirAnkara ayrýmý-Çiçekdaðý, Kýrþehir-Ortaköy, Kýrþehir-Ankara ayrýmý-Hirfanlý, ÞýrnakUludere, Uzundere-Narman ayrýmý-TortumErzurum, Horasan-Aðrý, Þarkýþla-Kaynar, Hacýömer-Hýnýs-Varto, Köprüköy-Hacýömer, Posof-Damal yollarýnda kar ve tipi yüzünden ulaþým saðlanamýyor.

ise 3 gün idari izin verildi. Karayollarý ekipleri, sürücülerden zorunlu olmadýkça trafiðe çýkmamalarýný ve araçlarýnda çekme halatý ile takoz bulundurmalarýný istedi. Meteoroloji yetkilileri ise yurdun kuzey ve doðu kesimlerinde devam etmesi beklenen etkili kar yaðýþýna karþý ilgilileri ve vatandaþlarý dikkatli olmalarý konusunda uyardý. 46 öðrenciyi jandarma kurtardý Manisa'nýn Spil Daðý yakýnlarýnda, otobüsünün ön lastiðindeki zincir kýrýlýnca yolda 10 saat mahsur kalan þoför, jandarma ve AKUT ekibince kurtarýldý. Ýzmir'den 9-10 yaþlarýndaki 46 kiþilik izci grubunu Manisa'nýn Spil Daðý'na götürmek üzere yola çýkan Ýhsan Aslan'ýn (50) kullandýðý otobüsün ön tekerleðindeki zincir, daðýn eteklerindeki Beþpýnar köyü yakýnýnda kýrýldý. Aslan'ýn haber vermesi üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, otobüsteki 46 çocuðu araçlarýna alarak Spil Daðý'na götürdü. Aslan ise yoluna devam etmek için otobüsün yanýnda bekledi. Saatler süren çabasýna karþýn zinciri tekerleðe takamayan Aslan, yolda mahsur kaldý. Aslan, cep telefonuyla yeniden jandarmayý arayarak yardým istedi. Jandarma, AKUT ekibini de yanýna alarak yola çýktý ve Beþpýnar köyü yakýnlarýnda yaklaþýk 10 saat mahsur kalan

Ýstanbullular, dün sabah ve akþam saatlerini yoðun trafikle geçirdi. Fatih Sultan Mehmet ve Boðaziçi köprülerinde trafik yoðunlaþýrken, Ataþehir ve Çamlýca'da araçlar zor ilerledi. Beylikdüzü-Avcýlar istikametindeki bir kazadan sonra trafik sýkýþýklýðý yaþandý. Çoðu Anadolu yakasýnda olmak üzere birçok hasarlý trafik kazasý oldu. Belediye ekipleri, kar ve buzlanmaya karþý gece boyunca 5 bin ton tuz ve 100 ton solüsyon kullandý. Kazalara, trafik ekipleri müdahale etti.

Antalya'ya da kar yaðdý

karþý uyardý. Otobüsle telefonla irtibat saðladýklarýný ifade eden Aksaray Valisi Sebati Buyuran, "Durumlarý iyi ama otobüsün camýnýn kýrýk olmasý yolcularý etkiliyor." dedi. Buyuran, ayný yolda mahsur kalan baþka bir otobüsün yolcularýnýn yakýndaki bir köye ulaþmasýnýn saðlandýðýný belirtti. Bucakýþla beldesine baðlý köylerden Karaman'da bir bisküvi fabrikasýna iþçi taþýyan otobüs, Burhançimeni mevkiinde tipiye yakalandý. Donma tehlikesi geçiren iþçiler, yürüyerek gittikleri 1 km uzaktaki köye sýðýndý. Mersin'in Silifke ilçesine baðlý Taþucu beldesinden KKTC'ye yapýlan feribot seferleri de, olumsuz hava koþullarýndan dolayý iptal edildi. Kayak ve kýþ turizminin önemli merkezlerinden Uludað'da ise 'Oteller bölgesi'nde 107 santimetre olan kar kalýnlýðý, devam eden yaðýþlarla birlikte 135 santimetreye ulaþtý. Kayseri'de 3 kiþi sobadan zehirlendi

Bolu Daðý'nda ulaþýma kar ve sis engeli D-100 karayolunun Bolu Daðý kesiminde, etkili kar yaðýþý ve sis ulaþýmý olumsuz etkiledi. Görüþ mesafesi 20 metreye düþtü. Karayollarý yetkilileri, karla mücadele çalýþmasýný aralýksýz sürdürürken, trafik ekipleri, sürücülerden dikkatli olmalarýný, araçlarýnda çekme halatý, takoz ve zincir bulundurmalarýný istedi.

Antalya kent merkezindeki Tünektepe ile Alanya ilçesinde yüksek kesimlerdeki bazý köyler ile yaylalarda kar yaðdý. Hava sýcaklýðý Alanya merkezde 5 dereceye kadar düþtü. Yoðun kar yaðýþý, ulaþýmý ve yaþamý da olumsuz etkiledi. Sivas'tan Antalya'ya gelen 34 LM 1941 plakalý yolcu otobüsü, 1839 rakýmlý Alacabel mevkiinde buzlanma yüzünden sabaha karþý kaydý. 55 yolcusuyla yolda mahsur kalan otobüsü kurtarmak amacýyla Konya'nýn Seydiþehir ilçesinden gelen Karayollarý ile Akseki Bölge Trafik Ýstasyonu ekipleri, uzun süren çalýþmalarýn ardýndan yolcularý kurtardý.knthbr

SATILIK EV 103 Evler de 470 m2 arsa içerisinde 100 m2 ev (havuzlu) ve Tandýr Evi sahibinden uygun fiyata satýlýktýr. MÜRACAAT Tel: 0384. 441 29 16 Çep: 0. 535. 392 64 91

satýlýktýr. Müracat:

Petrol KIRÞEHÝRHACIBEKTAÞ Otel Ýnþaatý

azisi pus Ar m a K e sit e Üniver iv n Ü Þ ÞTA E B -------MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu

Erkek Öðr.Yurdu

ite rs

Hasan Danacý Tel: 0384 441 31 62

Oysa sorunun boyutlarý çok daha geniþtir. Türkiye gibi yýllarca Sünni-Hanefi mezhebinin resmi din muamelesi gördüðü ve yurttaþlarýn yüzde doksan dokuzun bu mezhepten olduðunun propaganda edildiði, din derslerinin zorunlu olarak okutulduðu bir ülkede, laikliðin gerçek anlamýna uygun olarak yaþandýðýný söylemek zaten mümkün deðildir.

Dedebað

Yýllardýr devlet politikasý olarak benimsenen bu anlayýþ ve düzenlemeler, sadece kiþilerin özgürlüklerine müdahale anlamýna gelmemekte, ayný zamanda toplumda bölünme ve kutuplaþmalarý sürekli diri tutan bir iþlev görmektedir. Soruna bu açýdan bakýldýðýnda, üniversitede türban serbestisi saðlamanýn sorunu çözmeyeceði ortadadýr. Öte yandan büyük bölümü siyasi iktidar tarafýndan kuþatýlmýþ olan kamusal alan ve hizmetlerdeki ayýrýmcý yaklaþýmlar, hiç de halkýn çýkarýna olmayan toplumsal bölünmüþlüðü arttýrarak geleceðe taþýma potansiyeline sahiptir.

m2 610

8 parça tarla

Devlet bir yandan kendini laik olarak ilan edip, diðer yandan Diyanet Iþleri Baþkanlýðý üzerinden dini düzenlemeler yapmasý, okullarda zorunlu din derslerinin olmasý, imam hatip liselerinin varlýðý gibi konularý hiç tartýþmaya açýlmamasý düþündürücüdür. Ayrýca özellikle son dönemde eðitim sistemi içinde özellikle Alevilere yönelik ayýrýmcý uygulamalar karþýsýnda “türban” konusunda olduðu kadar tepki gösterilmemesi anlamlýdýr.

m2 609

SATILIK TARLA 250 dekar

Öncelikle, ister “baþörtüsü”, ister “türban” olarak adlandýrýlsýn, genel olarak kýlýkkýyafetin eðitim sisteminde sorun haline gelmesinde ve getirilmesinde gelmiþ geçmiþ tüm hükümetler sorumludur. Kýlýk-kýyafetin baþta eðitim olmak üzere, tüm alanlar üzerinden tartýþýlmasýnda AKP, kendisinden önceki iktidarlarý aþan bir çaba içindedir.

AKP ve destekçileri, yýllardýr halkýn inanç, gelenek ve beklentilerinin istismarýný bir siyaset tarzý benimsemekte, her konuda olduðu gibi bu konuyu da kendisine politik rant saðlayacak þekilde “çözmek” istemektedir. Temel insan hak ve özgürlüklerinin, Baþbakan’ýn yaptýðý gibi, türban sorununa indirgenerek açýklanmasý, demokratik haklar ve özgürlükler açýsýndan hala geri bir ülke olan Türkiye açýsýndan endiþe vericidir.

Hüseyin Sümen’in evi

m2

"Evet, türban, Türkiye'nin 12 Eylül 1980 darbesinden sonra sert olarak hissetmeye

Türban üzerinden yürütülen tartýþmalarýn, diðer pek çok sorunun üzerini örterek, laiklikþeriat tartýþmalarý arasýna sýkýþtýrýlmasý, soruna saðlýklý ve gerçek anlamda bir çözüm üretilmesinin önünü kapamaktadýr.

634

"12 EYLÜL DARBESÝNÝN ÜRÜNÜ"

Seçimden önce birbirlerine sert eleþtiriler yönelten ve Türk-Ýslam sentezci politikalarý savunan AKP ve MHP, Anayasa’nýn çeþitli maddelerinde deðiþiklik yaparak “türban sorunu”nu aþmayý planlýyorlar. Þimdiden toplumda yeni kutuplaþmalar ve gerginlikler yaratmaktan öte gitmeyen bu çabalarýn büyük ölçüde “türban” üzerinden siyasi rant saðlamaya yönelik olduðu açýktýr.

617m

"Bu sorunun ortaya çýkýþýnda, siyasallaþmasýnda ve toplumsal gerilim konusu haline gelmesinde hem çeþitli dönemlerde iktidarda bulunan ANAP'tan, AKP'ye muhafazakar-sað partilerin hem de 12 Eylül anayasa ve uygulamalarýnýn savunucusu konumuna düþen CHP'nin ve bazý anayasal kurumlarýn büyük rolü bulunmaktadýr. Demokrasi ve özgürlükler alanýnda duyarlýlýðýný kaybetmiþ olan bu çevreler, toplumu din ve laiklik adýna 'türban açmazý'na sokmuþlardýr. Sonuçta binlerce genç kadýn eðitimden alýkonulmuþ; milyonlarca insanýmýz ise yaþam tarzý ve gelecekleri hakkýnda endiþeye sürüklenmiþtir. Baþörtüsü, bugün ne yazýk ki, inanç ve öðretim alanýyla sýnýrlý bir mesele deðildir. Siyasal güçler tarafýndan kuþatýlmýþ bir konudur. Üstelik Türkiye'de büyük bir kesim, bu konuyu rejimin geleceði ve yaþam tarzý ile ilgili algýlarla tartýþmaktadýr. Bu nedenlerle, uzlaþma ve diyalog yöntemi tüketilmeden, karþýlýklý güven iklimi yaratýlmadan kalýcý çözüm üretilmesi oldukça zor görünmektedir. Laikliðe duyarlý yurttaþ kesimlerinin, alevi yurttaþlarýn, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin düþünce, öneri, kaygý ve algýlarý pek dikkate alýnmamaktadýr. Olasý bir toplumsal mutabakatýn dar oy hesaplarý ile yapýlacak deðiþiklikle kaçýrýlmasý, tarihe heba edilmiþ bir fýrsat olarak geçecektir..."

baþladýðý bir sorundur, önemlidir. Peki alevi yurttaþlarýmýzýn tarihi çok uzun yýllara dayanan sorunlarý az mý önemlidir? Kürt sorunu canlara mal olmuþtur ve olmaya da devam etmektedir. Bu alanda atýlacak demokratik, acil adýmlar önemsiz midir? Düþünce ve ifade özgürlüðü, hele ünlü 301. maddenin varlýðý önemsiz midir? Kamu çalýþanlarýna grevli, toplu sözleþmeli sendika hakký önemsiz midir?... Üniversitelerde bilimle uðraþmak yerine, kýlýk kýyafetle, saçla sakalla uðraþýlmasý akýl alýr gibi deðildir. Doðru, üniversitelerde eðitim alacaklara, yani kamu hizmeti alanlara kýlýk kýyafet dayatýlmamalýdýr. Peki diðer kadim sorunlarýmýza dair güven saðlayýcý iklimi yaratacak hangi adýmlar atýlacaktýr? AKP-MHP ikilisinin bu konulardaki acil önerileri nelerdir? Ortada tatmin edici hiçbir demokratik öneri yoktur. Þu çok açýk ki, demokrasi ve özgürlüklerin bir bütün olarak ele alýnmamasý, kaygýlarý arttýrmaktadýr. AKP-MHP teklifinin içeriðine dair inanç, siyaset ve hukuk temelli itirazlar bu nedenlerle yabana atýlmamalýdýr. Öte yandan üniversite ortamýnda eðitim alan reþit insanlara yasa yoluyla "gata fiyongu, çene altý baðlamasý" vb. gibi örtünme metotlarý önerilmesi de laik ve demokratik bir ülkede oldukça tuhaf kaçmaktadýr. Baþ örtüsünün nasýl baðlanacaðýna iliþkin bir tanýmýn yasalara girmesi, Türkiye'nin yaþamakta olduðu son derece saðlýksýz koþullarý göstermektedir. Ýnançla ilgili konularý Anayasa çerçevesinde çözme çabasý modern bir anlayýþýn ürünü deðildir. Bu yolla saðlanan bir özgürlük sorunlu olacaktýr. Türkiye, inanç alanýyla ilgili bir sorunu çözmek için anayasa deðiþtirmiþ, yasa çýkarmýþ bir ülke olma özelliði kazanacaktýr. Özgürlükçü bir laiklik anlayýþýný benimsemek yerine, laikliðin içini boþaltarak dogmalaþtýran anlayýþýn bu sorunla ilgili payýnýn yüksek olduðu aþikardýr. Türkiye korku yayarak siyaset yapma anlayýþýndan bir an evvel uzaklaþmalýdýr. Sorunlarýmýzý demokratik bir tarzda tartýþmayý, dayatma deðil uzlaþma ve demokrasi içinde çözmeyi öðrenmek herkes için faydalý olacaktýr..."

AKP ve MHP’nin türban tasarýsýný sert bir dille eleþtiren Eðitim-Sen Genel Baþkaný Alaaddin Dinçer, türban konusunda gösterilen duyarlýlýðýn neden Alevilere gösterilmediðini sordu. Dinçer’in açýklamasý þöyle:

638m2

Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP) Genel Baþkaný ve Ýstanbul milletvekili Ufuk Uras "AKP ve MHP'nin Anayasa ve YÖK Yasasý deðiþikliðine dair ortak teklifi, kangren haline getirilmiþ bir sorunu gerilimi azaltacak bir tarzda çözmekten ve toplumu rahatlatmaktan uzak görünüyor. Bu teklif kurumsal, siyasal ve gündelik hayatta karmaþa yaratmaya namzettir" dedi. Uras'ýn açýklamasý þöyle:

Dinçer: Türban'a gösterilen duyarlýlýk neden Alevilere gösterilmiyor?

643m2

Ufuk Uras: 'Ýnançla ilgili bir sorun Anayasa deðiþtirilerek düzeltilemez'

SATILIK ARSALAR Çep: 0535 764 26 72 Tel: 0384 441 32 65